Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı: Cuınhurı>el Malbaaulık »e Gazeteulık Turk Anonım Şırkeu adına
Vıdlr Sadi # Gend Ya>ın Muduru Hasan Cmul, Mü«sest Müdürü.
FjnıiH L şaklıgil. \ll\ Işlerı Muduru Oka> Goaensın, 0 Habcr Merkczı
Muduru Yatçia Baycr, Sayfa Ddzenl YOnelmenı Alı A£»r 0 Temstlcıler
VskARA thmrtTan, İZM1R Hiknet Çrtinka>a, <kDA\A Çelın
K PolmU CHal BatlaaıK. Dıj Hıberlcr E/t" Bafcı. Etonomı C««fn Taıtaa. İs-Scndka şatna bmci. Kuhuc Cıkl l <w. Isonbul
Habcrieı: Kral li»c*k. EJmm Gtaoy Şajlaa Hıbcı \rasnms laa« I t f l u Yon HabcJkn Vc*< D ^ ı . Spor Damsnum
*baal»ıa1t t m l _ » Duı lıı » k m Çıfctkaa Mailır-ıu Şaatı Alpo, Dujtllm* AMıllaa tancı 0 KııofdınaUf U M M a
0 Maı. Ulcı trol Eriıac 0 Muhasri». i«k»l teaer 0 Bınçe Planlama Sc»jı OsaaakcfMtla 0 Rtkjm t»c Tgnı 0 EJt
VsvınU> Hal» Ak>ol 0 Idarc Hücyu Gam 0 Ijletmc Oadn ÇdU 0 Bılg: Ijkm VaU laal 0 Ptraood Sngl
Yevtn Kuntlu Ba*kân Na*r \a* Basan ve YavtM Cumhunyrt Malbaaulıfc ve Gazctecılık T AŞ Turk Ocx$ C*i 39'4I
Ofcu> UJad. Yafca !•*>. Hnıa M3J4 I» PK 24» Isunbul fd «12 05 0) 120 hat). Tdo 22246. fıı (1) 526 «0 72 0
Cnai. HlkBtl (.«Mra. 01» Surt>far Aakan.- Zı>a Gakalp Blv lnkılap S No 19 4, Td 133 II 41-47, Tdeı 42344, Fajc (4) 133
G n m Ifar «•an. ilan 05 65 0 tımr. H Zıya B!> 1352 S 1 3. Td 13 12 30 Tcfc* 52359. Fn (51) 19 53 »
Sriç.4. A» S<n»n. Akari Taa 0 A4an: Infln» Cad 119 S No I Kat 1 W 19 " 52 (4 hall. Tck» 62155. Fax. |7|) 19 37 52
TAKVIM: 16 AĞUSTOS 1990 Imsak 4 30 Guneş: 6.07 Öğle: 13 13 Ikindi: 17.02 Aksam: 20.09 Yatsı: 21 40
Arkeolog Peter Neve
'Zeus'ungeri
ahnması
oldukça zor
9
36 yıldır Hattuşaş'ta kazı yapan Alman
arkeolog Peter Neve, Zeus Sunağı'nı
kendisinin de Bergama'da görmek istediğini
belirterek "Ancak bu konuyu uluslararası
platforma taşımak gerek" dedi. Neve "Şu
anda Zeus Sunağı Türkiye'ye gelse hemen
koyacak müze yok" diye konuştu.
MUSTAFA BALBAY
ANKARA — Boğazköy-
Hattuşaş'ta 36 yıldır aralıksız ka-
zı yapmakta olan Alman Arke-
olog Peter Neve "Zeus Sunagı^
nın Bergama'da gönneyi kendi-
sinio de arzuladığını ancak bu-
DUD çok zor oldugunu" soyluyor.
Sunak için bir beledıye ya da ba-
kanlık girişiminden çok uluslara-
rası platform oluşturulması ge-
rektiğini belirten Neve "Türkiyei
deki eserleri yeterince koruyabi-
liyor musunuz? örneğin sunağı
hemen verseler koyacak müzeniz
yok" diye uyanyor.
Türkiye'de kültür ve tarih bi-
lincinin 195O'li yıllara oranla çok
daha geliştiğini ve bundan mem-
nunluk duyduğunu söyleyen Ne-
ve sorularımızı şöyle yanıtladı:
— Dogu Berttn Pergamon Mii-
zesi'ndelu Zeus Sunagı'mn Türki-
ye'ye geri verilmesi için başlaûlan
kampanyayı nasıl degeriendiri-
yorsnouz?
NEVE — Bu konuda net bir
Prof. Erdem
'Betondan
balık
yuvaları
dahaiyî'
CEMİL CİĞERİM
SİNOP — Samsun 19 Mayıs
Universitesi'ne bağlı Sinop Su
Ürünleri YUksek Okulu Müdünı
Prof. Dr. Muammer Erdem,
"Yapay balık yuvalan için beton
bloidar tercih edilmelidir. Harda
arabalar denizlerimizi metal çöp-
lüğu haline getirebüir" dedi.
Prof. Erdem, beton bloklardan
balık yuvalannın denizlere yerleş-
tirilmesı ile eşkina, karagöz, ispa-
roz, iskorpit ve hani balıklanmn
üretiminin arttınlabüeceğiai soy-
ledi.
Bazı balık türlerinin çoğalma-
lannı sağlamak üzere birçok 01-
kede suni balık yuvalan uygula-
malan bulunduğunu bildiren
Prof. Dr. Erdem, "Başlangıçta
ba amaçfaı eski anıba hnrdalann-
dan da yanuianılmakla beraber,
banlann uzun omıiriü olmayış-
bui ve başka mahzuıian nedeniy-
le aygulamada bundan vazgeçi-
lerek beton bioklardan bahk yu-
valan (suni kayalıklaı) yapüarak
denizlere bırakılmtşür. Eski ara-
ba kaportalanndan balık ynvası
olarak >-arariannıak mıimkun ise
de, hem omurierinin kısa olması
bem de çuriidükleri zaman deniz-
lerde meydana getirecekleri kir-
lilik nedeniyle bilinçsiz bir şekil-
de denizlere bınüuiması f ayda ye-
rioe zarar getirebilir. Ajnca ba-
hkçı aglannın da yırtıtmalanna
neden olacağı dikkate alınma-
bdır" şeklinde konuştu.
SIMF GEÇME
Seçmeli
ders
sistemi
gelîyor
ANKAR.4 (AA) — Milli Eği-
tim Bakanı Avni Akyol, sıruf geç-
me sisteminde değjşiklik çaJışma-
lannın tamamlanmak uzere oldu-
ğunu, seçmeli ders sisteminegeçi-
leceğiniaçıkladı.
Avni Akyol, ortaöğretim siste-
minde yapılacak değisiklikte mes-
lek kamuoyu ve toplumun yargı-
lannın da dikkate alınması gerek-
tiğine işaret etti. Akyol, şöyle dedi:
' 'Çiinkü yıllarca işleyen bir sis-
temi degiştinniş olacagız. Aslında
birçok veü, degişikligi olumlu kar-
şılıyor. Ancak ögTeociteri tembel-
lige iter düsiincesiyie karşı çıkan-
lar da olacaktır. Biam en önemli
nniflrmııy, sistem degişikligiııi ön-
ce meslek kamaoyana ve vdilere
benimsetmek."
Avm Akyol, sıruf geçme siste-
minde yapılacak değişiklik için
uzun süredir çahşıldığını, bakan-
lık uzmanlannın yanı sıra çeşitli
çevrelerden bilira adamları ve uz-
manlann da yeni sistemi oluştur-
mada görev aldığını hatırlattı.
ölçîne- değerlendirme siste-
mindeki değişikJiğin bu öğretim
yılında model olarak uygulanabi-
lecegini kaydeden Akyol, konuyla
ilgüi son toplantıda, "pilot bölge
nygulamasma bu yıl başlanması"
görüşunun ağırlık kazandıını da
belirtti.
yanıt vermek gerçekten çok zor.
Sayın Ekrem Akurgal'ın göriişle-
rini gazetenizde okudum. Ben de
o göruşlere büyük ölçüde katılı-
yorum. Dünyadaki pek çok eser
bulunduğu topraklarda değil. Ta-
bii Anadolu'daki pek çok eser de
başka müzelerde. Kaçak yollarla
ülke dışına götürülmUş eserlerin
hiçbir tartısması olamaz. Bunlar
hemen kaçınldığı ttlkeye geri ve-
rilmeli. Oysa Zeus Sunağı farkh
bir örnek. Bazı izinlerle verilmiş.
— Ancak o konuda henuz bir
netlik yok. Sanagın bazı böİBm-
lerinin resmi izinden önce gdtn-
riüdügü iddialan da var.
NEVE — Biliyonım, o konu-
daki araştırmalar da sürüyor.
Şimdi, Bergama Beledivesi'nin is-
teği biraz kisisel gibi geliyor ba-
na. Konu bilim adamlanmn da
devTeye girmesiyle tartışılmalı.
Hatıa, uluslararası bir platform
oluşturulabilir. Zeus Sunağı için
ciddi bir araştırma yok. ömeğin,
Unesco devreye sokulabilir. Tar-
tışma bu tür platformlarda olma-
lı. Atatürk dönemiyle birlikte bu
işler sıkı tutulmuş ama ondan
önce birçok eser izinle verilmisj.
— Siz 36 yıldır Türkiye'de ka-
zı yapafl bir Alman arkeolog ola-
rak ne düşunuyorsunuz? Bir ese-
rin bulunduğu toprakta sergflen-
mesi istegini onaylamıyor
musunuz?
NEVE — Tabii ki eser bulun-
duğu yerde kalmalı. Zeus Suna-
ğı'mn bulunduğu toprakta, Ber-
gama'da olmasım ben de arzu
ederim. Ama bu çok zor. örne-
ğin sunağı verseler sergileyecek
müze yok. Bugünkü Bergama
Müzesi'nin durumunu biliyorsu-
nuz. Yani eldeki eserler koruna-
biliyor mu? Şu da önemli. Benim
kişisel görüşüm, ilk aşamada ese-
rin güzel bir kopyası Bergama-
ya konmalı. Eserin geri getirilme-
si daha uzun bir süre icinde de-
ğerlendirilebilir.
— Biliyorsunuz. tkinci Dünya
Savası sınLMnda Almanjs'nın da
pekçok eseri ynrtdışuu götürnl-
müştü. Aacak bunbin geri almak
İCİB çok yoğun çabalar harcadı-
nız. Size de bu eserlerin kopyası
önerilse ne derdiniz?
NEVE — O savas haliydi. Ya-
ni başka bir koşuldu. Zorla gö-
türülmüştü. Sonra o eserlerin is-
tenmesi için bütün bilgiler açık-
tı. Tabi Bergama halkı da Zeus
Sunağı'nı isteyebihr. Ama bunun
yönetimi diyonım, böyle mi ol-
malı. Yani Almanlar sanki hırsız-
rruş gibi hareket edilmemeli. Ilis-
kileri böyle kötüleştirmenin bir
yaran olmaz. Bugün eserlerin ko-
nınması konusunda çok ciddi so-
runlar var. örneğin Bergama Be-
lediye Baskam acaba halen ora-
da sünnekte olan onanm çalış-
malanna yeterli destegi veriyor
mu? Hava kirliliği bütün eserler
için sorun. Bu Izmir'de, Efes'te,
Erzunım'da, Almanya'da, Köln-
de her yerde sorun. Yani genel so-
nınlar var. Bunu da göz ardı et-
memek gerekli.
— Yani Zeus Sanafı'Bia geri
verilmesini az bir olaslık olarak
göriiyorsunuz?
NEVE — Bu tek başıma be-
nim soylememle olacak bir şey
değil. Bütün kişilere sormak ge-
rekli. Ben kısa süreli iş değil di-
yonım. Biraz daha sakin hareket
edin. Türkiye'de eski esere göste-
rilen ilginin artması hoşuma gi-
diyor. 1954'te ilk kazıya başladı-
ğımda hem çok daha az kazı var-
dı, hem de eski eseTİerin değeri
pek bilinmiyordu. Bugün gazete-
ler yaayor, tdevizyon bahsediyor.
Benim son söyleyeceğim; ulusla-
rarası platforma getirin konuyu,
sakin hareket edin.
Antalya'da turistlere malsatmak için 'yapışan' ayakçılar rahatsızhkyaratıyor
Zoııta tıırizm: HanutçularAntalya'da Valiliğin de "özel"
tezgâhtar" etiketi verdiği "hanutçular",
merkezi ve turistlerin yoğun olduğu
yerlerde bekleyip, 'avlarını', bağlantı
kurdukları dükkânlara çekmeye
çalışıyorlar. Hanutçuların aşırı yapışkan
davranışları turistleri rahatsız ediyor.
Antalyah turizmciler, birçok turistin
'hanutçulardan' şikâyet ettiklerini
belirterek "Bazı turistler hanutçulann
davranışı yüzünden burayı terk etti"
diye konuşuyorlar. Tatil köylerindeki
turistlerin de Antalya merkezine inmek
istemedikleri belirtiliyor.
BÜLENT ECEVİT
ANTALYA — "Buyrun, halı
bakar mısınız?".
"Hayır bakmayacagız"
"Ulan hıyariar Türkiye'de ne
işiniz var o zaman".
Antalya'nın Kalekapısı'ndan
yat limanına doğru inerken önun-
den geçügimiz bir halıcı mağaza-
sı önünde, yakasmda Antalya Va-
liliği tarafından verilen "Tezgâh-
tar" kartlı genç adam, orta yaşh
turist çifte böyle sesleniyordu.
Almanya'da yaşayan ve bir Al-
manla evli olan Eribe Müsle adlı
kadın, dericideki bir hanutçuyla
aralannda Ahnanca olarak geçen
konusmasını da şöyle anlatıyordu:
— Vitrindeki kostüm kaç para?
— 1160 Mark hanımefendi.
— Çok pahalıyımş.
— Olsun, siz de çok güzelsiniz!
Eribe Müsle aldığı karsılığa çok
şaşırdığıru ve Türkçe olarak "Siz-
de çok terbiyes'zsiniz" yanıtım
verdiğini behiterek, "Böyle davra-
nışlaria turisti Türkiye'ye degil
cekmek, iteriz biz rteriz" diyordu.
Turizmcilerin "Turizmin bas
belalan" olarak nitelendirdıkleri
hanutçulann bu gibi davranışla-
nnı eski bir halı ve kilirn satıcısı
bir arkadaşımıza aktardığmız za-
man kendi dükkânını da bunun
için kapatmak zorunda kaldığım
söyledi.
Adının açıklanmasını istemeyen
eski halıcı, "Ben bunlara karşı cık-
nuştam. Diğer arkadaşlarta da çok
konustum! 'Böyle yapmayalım,
sonunu alamayız, bizleri sömü-
rürler, turizme balta vururlar' di-
ye. Ama anlatamadım. Ve bana
tek miışteri bile gdmez oldu. Bu
banutçuiar musteriyi kapbklan
gibi kendilerine yüzde 34 komis-
yon ödeyenlere götürdükr. 'Lanet
olsun' deyip dükkânımı kapattım,
başka iş kordum" diye konuştu.
Ülkemize gelen turistlerin ra-
hatsız olmasına neden olan
"Hanutcn" olayı Marmaris, Bod-
rum, Kuşadaa ve Kaş gibi diğer
turizm bölgelerinde esnafın da
yardımıyla tamamen önlenmiş du-
rumda. Ancak Antalya'da halı ve
derici mağazalan özellikle hanut-
çu çalıştınyorlar. Bir de valilik ta-
rafından hanutçulara "yaka karn"
verilince "gayri resmi" olarak res-
mileştirilmiş.
Zodyak deri imalatcısı Erol Ses-
ver, "Hanutçu" kelimesini duyar
du>maz, "Kalekapısı, (jçkapılar
ve Yeni Kapı'dan bir tane turist
huzatiu bir şekilde geçsin bilek-
lerimi keserim ben. Gecemez. Ör-
nek vereyim, tanıdıgım turistler
vardı, bu hanutçulann yüzünden
tatillerini yanda bırakıp gittiler"
diye yakındı.
Sesver, Antalya'nın kent merke-
zine gelen turist sayısının az olma-
suıın bir nedeninin de hanutçular
olduğunu belinerekî'Valilik tara-
fından bir de kart verilmiş. Olmaz
böyle şey. Turistin ozgıir alışveri-
şini nasü bir takım insanlarla kı-
sıtlayabiliriz? Olmaz bu... Bir ke-
re ticaret zihniyetine aykın... Ge-
lir adam, begenir, alırsa alır, iste-
mezse almaz" diye konuştu.
"Toplumu nırizmden soyutla-
maya çalışıyoruz. Turizm toplnm-
la birlikte olur. Hanutçulardan
korkan turist dışarıya çıkmıyor.
Bu hanutçuluk onemli bir sebep.
Ve karşı taraftaki insanlara mal-
zeme vermiş olu>onız. Ynrtdışın-
da da bunu ale> himize propagan-
da olarak kullanıyorlar." diye ko-
nuşmasıru surduren Erol Sesver,
özellikle haJıcılann hanutçu çalış-
ırmayı bırakmalarım istedi.
Antalya'nın Kalekapısı'nda gü-
nün her saatinde bu hanutçu de-
nilen ve yaşlan 18-25 arasında de-
ğişen insanlan görmek olası. Ba-
zı halıcılar özel telsizli arabalarla
TURİST PEŞLNDE — Antalya'da yat limanına inen yolun başında turist gözleyen hanutçulardan bir grup.(Fotograf: Yusuf Ozkan)
ANTALYA VALtLİCt HANUTÇULAR IÇtN NE DİYOR?
Tezgâhtar kimliği dağıtıldıAntalya Valiliği iki yıl önce istek üzerine bazı
dükkânlarda çalışanlar için "tezgâhtar" kimliği
dağıtıldığını, şimdiye dek 70 kişiye böyle kimlik
verildiğini söylüyor.
Valilik tarafından hanutçulara
verilen kartlar Tezgâbtar" kartı
olarak adlandırılıyor. 12 Mayıs
1989 tarihinde 5442 sayılı Ij 1da-
resi Kanunu'nun 9. maddesi uya-
nnca valilik emirnamesiyle kart
uygulanmasına başlanıldığını söy-
leyen Vali Yardımcısı Mnstafa
Ornçoglu, bugüne kadar 70 kişi-
ye kart verildiğini ve bundan sonra
da şikâyetlerin azaldığını belirtti.
Oruçoğlu, "Turistlerin bugün de
hanutçulardan şikâyetçi oldukla-
nnı göriıyonız. BeDü yasal olarak
mttracaat etmiyorkr, ama konuş-
tmğumuz turizmciler oisun, tartet-
ler obun ba sikiyeti bize yaptyor-
lar. Hatta yasadısı oiarmk
çnlann yasaüaftınkbgıaı
yoriar. Siz ne dtyonaaaz
9
' diye
sorduğumuzda şu yanıtı verdi:
"Rrma sahiplerryle ve diğer rt-
rizmcUerie birlikte o zaman için
yapbgımız toplanbda böyle bir
uygulama ile hanutçular yüzün-
den gelen şikiyeüerin önleaebile-
cegi karan aldık. Bunun üzerine
sataa firma temsücisi müracaat
ediyor ve çahşacak kişinin adı ve
fotografı, ikametgShı ile müracaat
ederek dükkânında tezgâhtar ola-
rak çalıştınlacagını ve kart veril-
mesini istiyor. Biz de buna göre
veriyonız. Bir şikâyet varsa hanul-
çnlar olarak bize şikâyetin gdmesi
gerekir. Gelmiyorsa biz ne yapa-
bm? Bir de hanutçu çauştırmama-
lan gerekir firmalann. Bu, kendi
bindilüeri dalı kesmek olur"...
Kalekapısı'nda "turist avı"na çı-
kıyorlar.
Fbtoğraflannı çekmek istedığı-
mizde ortalıkta kimse kalmıyor.
Kendileriyle konuşmak istediği-
miz 'hanutçular' konuşmaktan
kaçındılar. Ali adındaki bir ha-
nutçu, kendilerine hanutçu değil
"tezg&htar" denildigini bize acık-
ladıktan sonra zor da olsa konuş-
mayı kabul etti.
— Ali Bey, şimdi sizin yaptığı-
nız işi bana anlatabilir misiniz?
— Abidm, biz turistierie bağ-
lantı kurup magazaya götürüyo-
ruz. Alışveriş yaparlarsa —ki ge-
nelükle yapariar— yüzde 25-30
komisyonnmuzu alınz.
— Peki bağlantı kurarken na-
sıl bir taktik izliyorsunuz?
— Şimdi, biraz paraiı olan tu-
ristleri hemen tanınz biz. Yanla-
nna yanaşıp halı veya deri elbise
filan isteyip istemediklerini sor-
madan, sanki turist meraklısıy-
mışçasına konuşmaya başlanz.
Havadan sudan filan. Sonra biraz-
cık dost olduk mu, Türk hahlan-
nın ünunden, derilerin kalitesin-
den ve ucuzlugundan bahsederiz.
Deri fiyatlan bizde, onlara göre
çok ucuzdur. Sonra gideriz, satış
yapanz. İş tamamdır.
— Yaşınız kaç, sanıyorum Al-
manca biliyorsunuz, nerede öğ-
rendiniz?
— Abicim biz Almanya'da bü-
yiidük, sonra kesin döaöş yaptık;
öyle büiyorum Almancayı. Yaşım
da daha 24.
Hanutçular: 'Ticareti
hızlandınyoruz'
— Peki sizin bu davranışlannız-
dan turistlerin çok rahatsız oldu-
ğu söyleniyor. Ne dersin?
— Valla bilemem abi, bazı ar-
kadaşlar rahatsız ediyor olabilir.
Ama bilemem tabii. Ama ben si-
ze şunu söyieyeyim; eger bizler ol-
mazsak turistler alışveriş vapma-
dan ülkelerine dönerier. Ticareti
hızlandınyonız aynca. Tkrkiye de
döviz kazanıyor.
— Komisyonlar nasıl, ne kadar
ahyorsunuz?
— Halıcüarda yüzde 30 da, de-
ricilerde pek o kadar değil, yüzde
10-15 filan...
Adının açıklanmasını istemeyen
bir halı mağazası yetkilisi, hanut-
çulann Antalya'da ipleri ellerine
geçirdiğini ve onlara karşı kimse-
nin bir şey yapamadığını söyledi.
Kendisinin özdlikle hanutçu calış-
tırmadığını, ancak kendilerine ba-
zen muşteri getirenler olduğunu
söyleyerek, "Ne yapayım, geldik-
leri zaman satış yapıiıyor ve ko-
misyonlannı oduyoruz. Eger 6de-
mezsek bir daha muşteri getirme-
yecegi gibi kapımız onunde durup
gelen moşterileri dahi çekebüiyor-
lar. Bu riske de ginnek zor. Yok-
sa dükkinımızı kapatmak zorun-
da kahnz." diye yakındı. Aynı ha-
lıcı, 50-60 tane hanutçu çalıştıran
mağazalar olduğunu, bunlann va-
lilik tarafından engellenmesi ge-
rektiğini söyledi.
Akdeniz Seyahat Acentalan
Derneği Sözcüsü Abdullab Tekin
de hanutçulann çoğalmasımn
önüne geçilmemesinden yakını-
yor. Tekin, "Artık legalleşmişler
bunlar. Bu yanlış. Tnriste çok ka-
ba davnuuyoıiar. Kalekaptsı'ndan
gecmek miimkün degil. Khn sabjp
çıkacak merak ediyoruz. Defalar-
ca yetkilileri uyardık, ama sahip
çıkan yok" diye konuştu.
SİTleri turizme açma tasarısıEylül aj^ında TBMM gündemine gelecek olan
Turizmi Teşvik Yasası'nda SÎT alanlarının
tümüyle turizme açılmasının öngörüldüğünü
belirten mimarlar, tasarının engellenmesini
istiyorlar.
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA — Eylül ayında
TBMM gündemine gelecek olan
'Turizmi Teşvik Yasası'nda Degi-
giklik Tasan9"nın MecUs'ten geç-
mesi halinde, "kıyılaria birlikte
dogal ve arkeolojik SİT alanlan-
nın tamamen turizm yatınmlan-
na açüacağı" öne siırüldu Tasarı-
ya şiddetle karşı cıkılması gerek-
tiğini belirten yüksek mimar Ok-
tay Ekinci, "Bu tasannın yasalaş-
maması için çabalanmızı yıikselt-
mek zorundayız" dedi.
Tasarının "çagdaş anlamda tu-
rizmi degil, çevre degerieriraizin
j'agmalanmasını teşvik eder bir
icerik taşıdıgını" belirten Oktay
Ekinci, "Tasan, turizmi teşvikte
yeni bir amaç taşıyor. Bu amaç,
milli parklanmızm da öteki
amaciar dogrnltusanda tnrizme
açılması ve giderek yok edilmesi-
dir" dedi.
"Halkımızın kendi yaşam çev-
relerini olnştnrma yönnnde 'ken-
di demokratik karar ve
katılımlanm' etkin kılabilmesini
istivorsak bu tasarının yasaiaşma-
ması için çabalanmızı ynkseltmek
zorundayız" diyen Oktay Ekinci,
tasarıyı eleştirirken şunlan söyle-
di:
"Tasannın yasaiaşması halinde
uygulamada basta beledlyeier ol-
mak üzere, koruma kurullan, di-
ger kamu kurumlan ve yarp de-
netimi yine tümiiyk devre dısı bı-
rakıhyor. En önemlisi SİT ve or-
man alanlan haifnhiı istedigi aa-
da tesis yapımuıa açılabUryor. Ta-
sannın 5'inci maddesinde de gö-
rülebüecegi gibi daha önce bir ya-
nnma olur verilirken Anıtlar Ku-
rulu onayı aramrken, şimdi
görüsü' yeterli oluyor."
Tasarıdaki değişiklik maddele-
ri arasında "şiddetle karşı
cıkılması" gereken bir başka "yeni
amacın", "Milli parklanmızın ay-
nı amayıgr dogmltusunda turizme
açılması ve giderek yok edilmesi
egilimklir" diyen Ekinci, şöyle de-
vam etti:
"Ülkemizdekl dogal ve taribi
zenginiikleri nedemyle ber biri as-
Imda 'Milli park' olarak koruma
altına alınması gereken pek çok
SİT alanı ve ormanhk arazinin bir
yanda boyle bir tasanyla daha
fazla >-apı)asmaya açılması, öbür
yandan ise aslında *yetersiz olan'
milli parklann da 'turizm geliri
beklentilerine
1
teslim edilmek is-
tenmesı tasanmn çağdaş anlam-
da 'turizm' degil, çevre deferieri-
miznı yağınalanmasını teşvik eden
bir icerik taşıdıgıaın açık kanıtı-
dır."
\alovaTermaTde tarihe darbe
1932'de Atatürk'ün emriyle başlayan tarihi
kazıda ortaya çıkan eserler ilgisizlik nedeniyle
parçalanıyor. Ayakta kalan son iki sütun da
yıkılmak üzere.
FARUK KIRTAY
YALOVA — Müattan önce
2000 yülannda yer sarsmtısı sonu-
cu ortaya çıktıgı ileri sürülen ve
1560 dönüm arazide kurulu bulu-
nan Yalova Termal Kaplıcalan tar-
rihi konumunu kaybetmek üzere.
Frig, Yunan, Roma, Bizans, Sel-
çuk ve Osmanlı Imparatorluğu
dönemlerini yaşamış, Roma
tmparatoru Konstantin, Bizans
tmparatoru II Justinianus, Os-
manlı imparatorluğu'nda da Sul-
tan Abdülhamit ve Abdülmecit
;
in yaşadığı kaplıcalarda bulunan
tarihi eserler kaderine terk edildi.
1932 yılında Atatürk'un emriyle
Termal'de Arif Müfit Mansel'e
yaptırılan ilk kazı çalışmalannda
ortaya çıkan tarihi kalıntılar ilgi-
sizlikten parçalanmaları sonucu
sokağa atıldı. Atatürk'un isteği
üzerine yapılan ilk kaplıca kansın-
da bulunan kilise kalıntılan içeri-
sinde yer alan 5 adet adak steli,
Bizans tmparatoru (II Justinianus
MS 565-578) monogramını taşı-
yan sütunlar, mezarlar, mezar taş-
larından oluşan eserler bataklığa
dönüşen arazide tekrardan toprak
altında kalırken parçalanan eser-
ler de sokağa atıldı.
II Justinianus tarafından yap-
tırılan kilise içerisinde bulunan ve
Termal'in en önemli tarihi kalın-
tılarından olan Justinianus anısı-
na yaptırılan 4 sütundan 2'si par-
çalandı. Ayakta kalan 2 sütun ise
hiçbir önlem alınmadığından yı-
kılmak üzere.
Cumhuriyet döneminde Ata-
türk tarafından koruma altına alı-
nan tarihi eserleri onanlan kaplı-
calarda, 1934 yılında yaptırılan ve
yine Atatürk tarafından hizmete
açıian "Termal Otel" de yok ar-
tık. 1984 yılında kaplıca işletme-
ciliğini yapan Turban tarafından
yıkılan dönemin en lüks kaplıca
otelinin yerinde bugün chesburger,
hamburger, ice cream'in satıldığı
cafe room bulunuyor.
1936 yıhnda 3653 nolu yasanın
20. maddesiyle koruma altına aiı-
narak Denizcilik Bankası tarafın-
dan işletmeye açıian, ancak 1980
yılında Turizm Bankası'na (Tur-
ban) devredilen kaplıcalardaki ta-
rihi eserler de yasanın 13. madde-
siyle güvence altına ahnmıştı. Ka-
nunun 13. maddesi ise şöyle: "Ya-
lova Kaplıcalan İşletme ldaresi-
ne ait maJlar, eserler devlet malı-
dır.
Bunlan çaJanlar, ihtılas eden-
ler, zimmetine geçirenler veya ne
suretle olursa olsun suiistimal
edenler, devlet malları hakkında
ika olunan bu gibi suçlara müret-
tep cezalara tabidirî'
Yalova'da perişan tarihi eserler
yerierde.
Özel Çevre
Koruma Kurulu
• ANKARA (AA) — Özel
çevre koruma bölgelerinde
ne tür tesislerin nerelere
yapılacağına, bu konuda
ilgililere taşınmaz mal
tahsisi ve yapı izni
verilmesine üişkin esaslar
Özel Çevre Konıma Kurulu
tarafından belirlenecek.
Özel Çevre Koruma
Kurulu'nun çahşma esas ve
usullerini belirleyen
yönetmelik dünkü Resmi
Gazet&de yayımlanarak
yurürlüğe girdi.
Başbakanlık Müsteşan'nın
başkanlığında, Turizm
Bakanlığı Müsteşan, ÇevTe
Müsteşan, Orman Genel
Müdürü ve özel Çevre
Koruma Kurumu
Başkanı'ndan oluşan özel
Çevre Koruma Kurulu,
uluslararası anlaşmaları
dikkate almak suretiyle,
özel koruma bölgelerindeki
kara, kıyı ve deniz
kaynaklannın
verimliliklerinin korunması,
kirlenmelerinin önlenmesi
yolunda çalışmalar
yapacak.
Anadolu
liseleri
• tstanbul Haber Servisi
— Anadolu liselerine ön
kayıtlar dün sona erdi. ön
kayıt yaptıranların kesin
kayıtları, bugün mesai saati
bitimine kadar puan
sırasına göre yapılacak.
Milli Eğitım Bakanlığı
yetkilileri, kontenjanlannı
dolduramayan Anadolu
liselerine kayıt süresinin
uzatılması yönünde henüz
bir karar alınmadığını,
ancak kontenjan açığı
kalması durumunda
konunun görüşüleceğini
belirttiler. özel okullarda
ise kayıtlara yarından
itibaren yeniden
başlanacak. 17-18 ağustos
tarihlerinde yapılacak
kayıtlar sonucu, okullarda
boş kontenjan kalırsa 19
ağustosta ikind bir ön kayıt
yapılacak. Bu ön kayıtlann
kesin kayıtlara
dönuştürulmesi ise 20-24
ağustos tarihlerinde
gerçekleştirilecek.
Kontenjanlann yine
dolmaması halinde okullar,
27 ağustosta açık
kontenjanlan kadar
öğrenciyi kayıt edecekler.
Aliağa
anketine dava
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) — Danıştay'm
Aliağa Termik Santralı'na
ilişkin olarak verdiği
yürütmeyi durdurma
karanna karşın tzmir
Valiliği'nin başlattığı anket
çalışmalarının durdurulması
için Izmir Idare
Mahkemesi'nde dava açıldı.
Aliağa, Foça Belediye
Başkanlığı ile Dikili
Belediye Başkanı Osman
özgüven adına avukatlar
M. Ali Altun, Erol özcan,
Turan Karakaş, Mehmet
Eroğlu tarafından açıian
"yürütmeyi durdurma"
istemli davanın
başvurusunda "tzmir
Valiliği'nin tarihsiı ve
sayısız karan ile Aliağa'da
termik santral yapılmasına
ilişkin Bakanlar Kurulu
karan kapsamında, valilikçe
Hava Kalitesinin Korunması
Yönetmeliği gereğince
yapılan ve ilan edilen esas
proje ile ilgili işlemin iptali
ve yürütmenin
durdurulması" denildi.
TÜRSAB
denetlemesi
• Istanbul Haber Servisi
— Turizm Bakanlığı
Istanbul Bölge Müdürlüğü
ile Türkiye Seyahat
Acenteleri Birliği
(TÜRSAB) yetkilileri, tur
rehberleri ile acenteleri
denetlediler. Turizm Bölge
Müdürü Yalçın Manav ve
TÜRSAB Aksaray-Trakya
Bölge Yürütme Kurulu
Başkanı Ali Pişirici ile
diğer yetkililer,
Sultanahmet, Ayasofya ve
Topkapı Sarayı çevresindeki
denetimlerinde gerekli
belgeleri bulunmayan yerler
hakkında noter tarafından
tutanak düzenlendi.
Avano§'ta
do§tluk parkı
• NEVŞEHtR
(Cumhuriyet) —
Nevşehir'in Avanos
ilçesinde yapım çalışmalan
devam eden "Japon
Dostluk Parkı", ekim
ayında hizmete açılacak.
Avanos Belediye Başkanı
Seyhan Duru, Türk Japon
ilişkilerinin 100. yıh
dolayısıyla yapılan Japon
Dostluk Parkı'nın tamamen
belediye olanaklan ile
gerçekleştirildiğini belirtti.