22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı: Cuınhurı>el Malbaaulık »e Gazeteulık Turk Anonım Şırkeu adına Vıdlr Sadi # Gend Ya>ın Muduru Hasan Cmul, Mü«sest Müdürü. FjnıiH L şaklıgil. \ll\ Işlerı Muduru Oka> Goaensın, 0 Habcr Merkczı Muduru Yatçia Baycr, Sayfa Ddzenl YOnelmenı Alı A£»r 0 Temstlcıler VskARA thmrtTan, İZM1R Hiknet Çrtinka>a, <kDA\A Çelın K PolmU CHal BatlaaıK. Dıj Hıberlcr E/t" Bafcı. Etonomı C««fn Taıtaa. İs-Scndka şatna bmci. Kuhuc Cıkl l <w. Isonbul Habcrieı: Kral li»c*k. EJmm Gtaoy Şajlaa Hıbcı \rasnms laa« I t f l u Yon HabcJkn Vc*< D ^ ı . Spor Damsnum *baal»ıa1t t m l _ » Duı lıı » k m Çıfctkaa Mailır-ıu Şaatı Alpo, Dujtllm* AMıllaa tancı 0 KııofdınaUf U M M a 0 Maı. Ulcı trol Eriıac 0 Muhasri». i«k»l teaer 0 Bınçe Planlama Sc»jı OsaaakcfMtla 0 Rtkjm t»c Tgnı 0 EJt VsvınU> Hal» Ak>ol 0 Idarc Hücyu Gam 0 Ijletmc Oadn ÇdU 0 Bılg: Ijkm VaU laal 0 Ptraood Sngl Yevtn Kuntlu Ba*kân Na*r \a* Basan ve YavtM Cumhunyrt Malbaaulıfc ve Gazctecılık T AŞ Turk Ocx$ C*i 39'4I Ofcu> UJad. Yafca !•*>. Hnıa M3J4 I» PK 24» Isunbul fd «12 05 0) 120 hat). Tdo 22246. fıı (1) 526 «0 72 0 Cnai. HlkBtl (.«Mra. 01» Surt>far Aakan.- Zı>a Gakalp Blv lnkılap S No 19 4, Td 133 II 41-47, Tdeı 42344, Fajc (4) 133 G n m Ifar «•an. ilan 05 65 0 tımr. H Zıya B!> 1352 S 1 3. Td 13 12 30 Tcfc* 52359. Fn (51) 19 53 » Sriç.4. A» S<n»n. Akari Taa 0 A4an: Infln» Cad 119 S No I Kat 1 W 19 " 52 (4 hall. Tck» 62155. Fax. |7|) 19 37 52 TAKVIM: 16 AĞUSTOS 1990 Imsak 4 30 Guneş: 6.07 Öğle: 13 13 Ikindi: 17.02 Aksam: 20.09 Yatsı: 21 40 Arkeolog Peter Neve 'Zeus'ungeri ahnması oldukça zor 9 36 yıldır Hattuşaş'ta kazı yapan Alman arkeolog Peter Neve, Zeus Sunağı'nı kendisinin de Bergama'da görmek istediğini belirterek "Ancak bu konuyu uluslararası platforma taşımak gerek" dedi. Neve "Şu anda Zeus Sunağı Türkiye'ye gelse hemen koyacak müze yok" diye konuştu. MUSTAFA BALBAY ANKARA — Boğazköy- Hattuşaş'ta 36 yıldır aralıksız ka- zı yapmakta olan Alman Arke- olog Peter Neve "Zeus Sunagı^ nın Bergama'da gönneyi kendi- sinio de arzuladığını ancak bu- DUD çok zor oldugunu" soyluyor. Sunak için bir beledıye ya da ba- kanlık girişiminden çok uluslara- rası platform oluşturulması ge- rektiğini belirten Neve "Türkiyei deki eserleri yeterince koruyabi- liyor musunuz? örneğin sunağı hemen verseler koyacak müzeniz yok" diye uyanyor. Türkiye'de kültür ve tarih bi- lincinin 195O'li yıllara oranla çok daha geliştiğini ve bundan mem- nunluk duyduğunu söyleyen Ne- ve sorularımızı şöyle yanıtladı: — Dogu Berttn Pergamon Mii- zesi'ndelu Zeus Sunagı'mn Türki- ye'ye geri verilmesi için başlaûlan kampanyayı nasıl degeriendiri- yorsnouz? NEVE — Bu konuda net bir Prof. Erdem 'Betondan balık yuvaları dahaiyî' CEMİL CİĞERİM SİNOP — Samsun 19 Mayıs Universitesi'ne bağlı Sinop Su Ürünleri YUksek Okulu Müdünı Prof. Dr. Muammer Erdem, "Yapay balık yuvalan için beton bloidar tercih edilmelidir. Harda arabalar denizlerimizi metal çöp- lüğu haline getirebüir" dedi. Prof. Erdem, beton bloklardan balık yuvalannın denizlere yerleş- tirilmesı ile eşkina, karagöz, ispa- roz, iskorpit ve hani balıklanmn üretiminin arttınlabüeceğiai soy- ledi. Bazı balık türlerinin çoğalma- lannı sağlamak üzere birçok 01- kede suni balık yuvalan uygula- malan bulunduğunu bildiren Prof. Dr. Erdem, "Başlangıçta ba amaçfaı eski anıba hnrdalann- dan da yanuianılmakla beraber, banlann uzun omıiriü olmayış- bui ve başka mahzuıian nedeniy- le aygulamada bundan vazgeçi- lerek beton bioklardan bahk yu- valan (suni kayalıklaı) yapüarak denizlere bırakılmtşür. Eski ara- ba kaportalanndan balık ynvası olarak >-arariannıak mıimkun ise de, hem omurierinin kısa olması bem de çuriidükleri zaman deniz- lerde meydana getirecekleri kir- lilik nedeniyle bilinçsiz bir şekil- de denizlere bınüuiması f ayda ye- rioe zarar getirebilir. Ajnca ba- hkçı aglannın da yırtıtmalanna neden olacağı dikkate alınma- bdır" şeklinde konuştu. SIMF GEÇME Seçmeli ders sistemi gelîyor ANKAR.4 (AA) — Milli Eği- tim Bakanı Avni Akyol, sıruf geç- me sisteminde değjşiklik çaJışma- lannın tamamlanmak uzere oldu- ğunu, seçmeli ders sisteminegeçi- leceğiniaçıkladı. Avni Akyol, ortaöğretim siste- minde yapılacak değisiklikte mes- lek kamuoyu ve toplumun yargı- lannın da dikkate alınması gerek- tiğine işaret etti. Akyol, şöyle dedi: ' 'Çiinkü yıllarca işleyen bir sis- temi degiştinniş olacagız. Aslında birçok veü, degişikligi olumlu kar- şılıyor. Ancak ögTeociteri tembel- lige iter düsiincesiyie karşı çıkan- lar da olacaktır. Biam en önemli nniflrmııy, sistem degişikligiııi ön- ce meslek kamaoyana ve vdilere benimsetmek." Avm Akyol, sıruf geçme siste- minde yapılacak değişiklik için uzun süredir çahşıldığını, bakan- lık uzmanlannın yanı sıra çeşitli çevrelerden bilira adamları ve uz- manlann da yeni sistemi oluştur- mada görev aldığını hatırlattı. ölçîne- değerlendirme siste- mindeki değişikJiğin bu öğretim yılında model olarak uygulanabi- lecegini kaydeden Akyol, konuyla ilgüi son toplantıda, "pilot bölge nygulamasma bu yıl başlanması" görüşunun ağırlık kazandıını da belirtti. yanıt vermek gerçekten çok zor. Sayın Ekrem Akurgal'ın göriişle- rini gazetenizde okudum. Ben de o göruşlere büyük ölçüde katılı- yorum. Dünyadaki pek çok eser bulunduğu topraklarda değil. Ta- bii Anadolu'daki pek çok eser de başka müzelerde. Kaçak yollarla ülke dışına götürülmUş eserlerin hiçbir tartısması olamaz. Bunlar hemen kaçınldığı ttlkeye geri ve- rilmeli. Oysa Zeus Sunağı farkh bir örnek. Bazı izinlerle verilmiş. — Ancak o konuda henuz bir netlik yok. Sanagın bazı böİBm- lerinin resmi izinden önce gdtn- riüdügü iddialan da var. NEVE — Biliyonım, o konu- daki araştırmalar da sürüyor. Şimdi, Bergama Beledivesi'nin is- teği biraz kisisel gibi geliyor ba- na. Konu bilim adamlanmn da devTeye girmesiyle tartışılmalı. Hatıa, uluslararası bir platform oluşturulabilir. Zeus Sunağı için ciddi bir araştırma yok. ömeğin, Unesco devreye sokulabilir. Tar- tışma bu tür platformlarda olma- lı. Atatürk dönemiyle birlikte bu işler sıkı tutulmuş ama ondan önce birçok eser izinle verilmisj. — Siz 36 yıldır Türkiye'de ka- zı yapafl bir Alman arkeolog ola- rak ne düşunuyorsunuz? Bir ese- rin bulunduğu toprakta sergflen- mesi istegini onaylamıyor musunuz? NEVE — Tabii ki eser bulun- duğu yerde kalmalı. Zeus Suna- ğı'mn bulunduğu toprakta, Ber- gama'da olmasım ben de arzu ederim. Ama bu çok zor. örne- ğin sunağı verseler sergileyecek müze yok. Bugünkü Bergama Müzesi'nin durumunu biliyorsu- nuz. Yani eldeki eserler koruna- biliyor mu? Şu da önemli. Benim kişisel görüşüm, ilk aşamada ese- rin güzel bir kopyası Bergama- ya konmalı. Eserin geri getirilme- si daha uzun bir süre icinde de- ğerlendirilebilir. — Biliyorsunuz. tkinci Dünya Savası sınLMnda Almanjs'nın da pekçok eseri ynrtdışuu götürnl- müştü. Aacak bunbin geri almak İCİB çok yoğun çabalar harcadı- nız. Size de bu eserlerin kopyası önerilse ne derdiniz? NEVE — O savas haliydi. Ya- ni başka bir koşuldu. Zorla gö- türülmüştü. Sonra o eserlerin is- tenmesi için bütün bilgiler açık- tı. Tabi Bergama halkı da Zeus Sunağı'nı isteyebihr. Ama bunun yönetimi diyonım, böyle mi ol- malı. Yani Almanlar sanki hırsız- rruş gibi hareket edilmemeli. Ilis- kileri böyle kötüleştirmenin bir yaran olmaz. Bugün eserlerin ko- nınması konusunda çok ciddi so- runlar var. örneğin Bergama Be- lediye Baskam acaba halen ora- da sünnekte olan onanm çalış- malanna yeterli destegi veriyor mu? Hava kirliliği bütün eserler için sorun. Bu Izmir'de, Efes'te, Erzunım'da, Almanya'da, Köln- de her yerde sorun. Yani genel so- nınlar var. Bunu da göz ardı et- memek gerekli. — Yani Zeus Sanafı'Bia geri verilmesini az bir olaslık olarak göriiyorsunuz? NEVE — Bu tek başıma be- nim soylememle olacak bir şey değil. Bütün kişilere sormak ge- rekli. Ben kısa süreli iş değil di- yonım. Biraz daha sakin hareket edin. Türkiye'de eski esere göste- rilen ilginin artması hoşuma gi- diyor. 1954'te ilk kazıya başladı- ğımda hem çok daha az kazı var- dı, hem de eski eseTİerin değeri pek bilinmiyordu. Bugün gazete- ler yaayor, tdevizyon bahsediyor. Benim son söyleyeceğim; ulusla- rarası platforma getirin konuyu, sakin hareket edin. Antalya'da turistlere malsatmak için 'yapışan' ayakçılar rahatsızhkyaratıyor Zoııta tıırizm: HanutçularAntalya'da Valiliğin de "özel" tezgâhtar" etiketi verdiği "hanutçular", merkezi ve turistlerin yoğun olduğu yerlerde bekleyip, 'avlarını', bağlantı kurdukları dükkânlara çekmeye çalışıyorlar. Hanutçuların aşırı yapışkan davranışları turistleri rahatsız ediyor. Antalyah turizmciler, birçok turistin 'hanutçulardan' şikâyet ettiklerini belirterek "Bazı turistler hanutçulann davranışı yüzünden burayı terk etti" diye konuşuyorlar. Tatil köylerindeki turistlerin de Antalya merkezine inmek istemedikleri belirtiliyor. BÜLENT ECEVİT ANTALYA — "Buyrun, halı bakar mısınız?". "Hayır bakmayacagız" "Ulan hıyariar Türkiye'de ne işiniz var o zaman". Antalya'nın Kalekapısı'ndan yat limanına doğru inerken önun- den geçügimiz bir halıcı mağaza- sı önünde, yakasmda Antalya Va- liliği tarafından verilen "Tezgâh- tar" kartlı genç adam, orta yaşh turist çifte böyle sesleniyordu. Almanya'da yaşayan ve bir Al- manla evli olan Eribe Müsle adlı kadın, dericideki bir hanutçuyla aralannda Ahnanca olarak geçen konusmasını da şöyle anlatıyordu: — Vitrindeki kostüm kaç para? — 1160 Mark hanımefendi. — Çok pahalıyımş. — Olsun, siz de çok güzelsiniz! Eribe Müsle aldığı karsılığa çok şaşırdığıru ve Türkçe olarak "Siz- de çok terbiyes'zsiniz" yanıtım verdiğini behiterek, "Böyle davra- nışlaria turisti Türkiye'ye degil cekmek, iteriz biz rteriz" diyordu. Turizmcilerin "Turizmin bas belalan" olarak nitelendirdıkleri hanutçulann bu gibi davranışla- nnı eski bir halı ve kilirn satıcısı bir arkadaşımıza aktardığmız za- man kendi dükkânını da bunun için kapatmak zorunda kaldığım söyledi. Adının açıklanmasını istemeyen eski halıcı, "Ben bunlara karşı cık- nuştam. Diğer arkadaşlarta da çok konustum! 'Böyle yapmayalım, sonunu alamayız, bizleri sömü- rürler, turizme balta vururlar' di- ye. Ama anlatamadım. Ve bana tek miışteri bile gdmez oldu. Bu banutçuiar musteriyi kapbklan gibi kendilerine yüzde 34 komis- yon ödeyenlere götürdükr. 'Lanet olsun' deyip dükkânımı kapattım, başka iş kordum" diye konuştu. Ülkemize gelen turistlerin ra- hatsız olmasına neden olan "Hanutcn" olayı Marmaris, Bod- rum, Kuşadaa ve Kaş gibi diğer turizm bölgelerinde esnafın da yardımıyla tamamen önlenmiş du- rumda. Ancak Antalya'da halı ve derici mağazalan özellikle hanut- çu çalıştınyorlar. Bir de valilik ta- rafından hanutçulara "yaka karn" verilince "gayri resmi" olarak res- mileştirilmiş. Zodyak deri imalatcısı Erol Ses- ver, "Hanutçu" kelimesini duyar du>maz, "Kalekapısı, (jçkapılar ve Yeni Kapı'dan bir tane turist huzatiu bir şekilde geçsin bilek- lerimi keserim ben. Gecemez. Ör- nek vereyim, tanıdıgım turistler vardı, bu hanutçulann yüzünden tatillerini yanda bırakıp gittiler" diye yakındı. Sesver, Antalya'nın kent merke- zine gelen turist sayısının az olma- suıın bir nedeninin de hanutçular olduğunu belinerekî'Valilik tara- fından bir de kart verilmiş. Olmaz böyle şey. Turistin ozgıir alışveri- şini nasü bir takım insanlarla kı- sıtlayabiliriz? Olmaz bu... Bir ke- re ticaret zihniyetine aykın... Ge- lir adam, begenir, alırsa alır, iste- mezse almaz" diye konuştu. "Toplumu nırizmden soyutla- maya çalışıyoruz. Turizm toplnm- la birlikte olur. Hanutçulardan korkan turist dışarıya çıkmıyor. Bu hanutçuluk onemli bir sebep. Ve karşı taraftaki insanlara mal- zeme vermiş olu>onız. Ynrtdışın- da da bunu ale> himize propagan- da olarak kullanıyorlar." diye ko- nuşmasıru surduren Erol Sesver, özellikle haJıcılann hanutçu çalış- ırmayı bırakmalarım istedi. Antalya'nın Kalekapısı'nda gü- nün her saatinde bu hanutçu de- nilen ve yaşlan 18-25 arasında de- ğişen insanlan görmek olası. Ba- zı halıcılar özel telsizli arabalarla TURİST PEŞLNDE — Antalya'da yat limanına inen yolun başında turist gözleyen hanutçulardan bir grup.(Fotograf: Yusuf Ozkan) ANTALYA VALtLİCt HANUTÇULAR IÇtN NE DİYOR? Tezgâhtar kimliği dağıtıldıAntalya Valiliği iki yıl önce istek üzerine bazı dükkânlarda çalışanlar için "tezgâhtar" kimliği dağıtıldığını, şimdiye dek 70 kişiye böyle kimlik verildiğini söylüyor. Valilik tarafından hanutçulara verilen kartlar Tezgâbtar" kartı olarak adlandırılıyor. 12 Mayıs 1989 tarihinde 5442 sayılı Ij 1da- resi Kanunu'nun 9. maddesi uya- nnca valilik emirnamesiyle kart uygulanmasına başlanıldığını söy- leyen Vali Yardımcısı Mnstafa Ornçoglu, bugüne kadar 70 kişi- ye kart verildiğini ve bundan sonra da şikâyetlerin azaldığını belirtti. Oruçoğlu, "Turistlerin bugün de hanutçulardan şikâyetçi oldukla- nnı göriıyonız. BeDü yasal olarak mttracaat etmiyorkr, ama konuş- tmğumuz turizmciler oisun, tartet- ler obun ba sikiyeti bize yaptyor- lar. Hatta yasadısı oiarmk çnlann yasaüaftınkbgıaı yoriar. Siz ne dtyonaaaz 9 ' diye sorduğumuzda şu yanıtı verdi: "Rrma sahiplerryle ve diğer rt- rizmcUerie birlikte o zaman için yapbgımız toplanbda böyle bir uygulama ile hanutçular yüzün- den gelen şikiyeüerin önleaebile- cegi karan aldık. Bunun üzerine sataa firma temsücisi müracaat ediyor ve çahşacak kişinin adı ve fotografı, ikametgShı ile müracaat ederek dükkânında tezgâhtar ola- rak çalıştınlacagını ve kart veril- mesini istiyor. Biz de buna göre veriyonız. Bir şikâyet varsa hanul- çnlar olarak bize şikâyetin gdmesi gerekir. Gelmiyorsa biz ne yapa- bm? Bir de hanutçu çauştırmama- lan gerekir firmalann. Bu, kendi bindilüeri dalı kesmek olur"... Kalekapısı'nda "turist avı"na çı- kıyorlar. Fbtoğraflannı çekmek istedığı- mizde ortalıkta kimse kalmıyor. Kendileriyle konuşmak istediği- miz 'hanutçular' konuşmaktan kaçındılar. Ali adındaki bir ha- nutçu, kendilerine hanutçu değil "tezg&htar" denildigini bize acık- ladıktan sonra zor da olsa konuş- mayı kabul etti. — Ali Bey, şimdi sizin yaptığı- nız işi bana anlatabilir misiniz? — Abidm, biz turistierie bağ- lantı kurup magazaya götürüyo- ruz. Alışveriş yaparlarsa —ki ge- nelükle yapariar— yüzde 25-30 komisyonnmuzu alınz. — Peki bağlantı kurarken na- sıl bir taktik izliyorsunuz? — Şimdi, biraz paraiı olan tu- ristleri hemen tanınz biz. Yanla- nna yanaşıp halı veya deri elbise filan isteyip istemediklerini sor- madan, sanki turist meraklısıy- mışçasına konuşmaya başlanz. Havadan sudan filan. Sonra biraz- cık dost olduk mu, Türk hahlan- nın ünunden, derilerin kalitesin- den ve ucuzlugundan bahsederiz. Deri fiyatlan bizde, onlara göre çok ucuzdur. Sonra gideriz, satış yapanz. İş tamamdır. — Yaşınız kaç, sanıyorum Al- manca biliyorsunuz, nerede öğ- rendiniz? — Abicim biz Almanya'da bü- yiidük, sonra kesin döaöş yaptık; öyle büiyorum Almancayı. Yaşım da daha 24. Hanutçular: 'Ticareti hızlandınyoruz' — Peki sizin bu davranışlannız- dan turistlerin çok rahatsız oldu- ğu söyleniyor. Ne dersin? — Valla bilemem abi, bazı ar- kadaşlar rahatsız ediyor olabilir. Ama bilemem tabii. Ama ben si- ze şunu söyieyeyim; eger bizler ol- mazsak turistler alışveriş vapma- dan ülkelerine dönerier. Ticareti hızlandınyonız aynca. Tkrkiye de döviz kazanıyor. — Komisyonlar nasıl, ne kadar ahyorsunuz? — Halıcüarda yüzde 30 da, de- ricilerde pek o kadar değil, yüzde 10-15 filan... Adının açıklanmasını istemeyen bir halı mağazası yetkilisi, hanut- çulann Antalya'da ipleri ellerine geçirdiğini ve onlara karşı kimse- nin bir şey yapamadığını söyledi. Kendisinin özdlikle hanutçu calış- tırmadığını, ancak kendilerine ba- zen muşteri getirenler olduğunu söyleyerek, "Ne yapayım, geldik- leri zaman satış yapıiıyor ve ko- misyonlannı oduyoruz. Eger 6de- mezsek bir daha muşteri getirme- yecegi gibi kapımız onunde durup gelen moşterileri dahi çekebüiyor- lar. Bu riske de ginnek zor. Yok- sa dükkinımızı kapatmak zorun- da kahnz." diye yakındı. Aynı ha- lıcı, 50-60 tane hanutçu çalıştıran mağazalar olduğunu, bunlann va- lilik tarafından engellenmesi ge- rektiğini söyledi. Akdeniz Seyahat Acentalan Derneği Sözcüsü Abdullab Tekin de hanutçulann çoğalmasımn önüne geçilmemesinden yakını- yor. Tekin, "Artık legalleşmişler bunlar. Bu yanlış. Tnriste çok ka- ba davnuuyoıiar. Kalekaptsı'ndan gecmek miimkün degil. Khn sabjp çıkacak merak ediyoruz. Defalar- ca yetkilileri uyardık, ama sahip çıkan yok" diye konuştu. SİTleri turizme açma tasarısıEylül aj^ında TBMM gündemine gelecek olan Turizmi Teşvik Yasası'nda SÎT alanlarının tümüyle turizme açılmasının öngörüldüğünü belirten mimarlar, tasarının engellenmesini istiyorlar. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA — Eylül ayında TBMM gündemine gelecek olan 'Turizmi Teşvik Yasası'nda Degi- giklik Tasan9"nın MecUs'ten geç- mesi halinde, "kıyılaria birlikte dogal ve arkeolojik SİT alanlan- nın tamamen turizm yatınmlan- na açüacağı" öne siırüldu Tasarı- ya şiddetle karşı cıkılması gerek- tiğini belirten yüksek mimar Ok- tay Ekinci, "Bu tasannın yasalaş- maması için çabalanmızı yıikselt- mek zorundayız" dedi. Tasarının "çagdaş anlamda tu- rizmi degil, çevre degerieriraizin j'agmalanmasını teşvik eder bir icerik taşıdıgını" belirten Oktay Ekinci, "Tasan, turizmi teşvikte yeni bir amaç taşıyor. Bu amaç, milli parklanmızm da öteki amaciar dogrnltusanda tnrizme açılması ve giderek yok edilmesi- dir" dedi. "Halkımızın kendi yaşam çev- relerini olnştnrma yönnnde 'ken- di demokratik karar ve katılımlanm' etkin kılabilmesini istivorsak bu tasarının yasaiaşma- ması için çabalanmızı ynkseltmek zorundayız" diyen Oktay Ekinci, tasarıyı eleştirirken şunlan söyle- di: "Tasannın yasaiaşması halinde uygulamada basta beledlyeier ol- mak üzere, koruma kurullan, di- ger kamu kurumlan ve yarp de- netimi yine tümiiyk devre dısı bı- rakıhyor. En önemlisi SİT ve or- man alanlan haifnhiı istedigi aa- da tesis yapımuıa açılabUryor. Ta- sannın 5'inci maddesinde de gö- rülebüecegi gibi daha önce bir ya- nnma olur verilirken Anıtlar Ku- rulu onayı aramrken, şimdi görüsü' yeterli oluyor." Tasarıdaki değişiklik maddele- ri arasında "şiddetle karşı cıkılması" gereken bir başka "yeni amacın", "Milli parklanmızın ay- nı amayıgr dogmltusunda turizme açılması ve giderek yok edilmesi egilimklir" diyen Ekinci, şöyle de- vam etti: "Ülkemizdekl dogal ve taribi zenginiikleri nedemyle ber biri as- Imda 'Milli park' olarak koruma altına alınması gereken pek çok SİT alanı ve ormanhk arazinin bir yanda boyle bir tasanyla daha fazla >-apı)asmaya açılması, öbür yandan ise aslında *yetersiz olan' milli parklann da 'turizm geliri beklentilerine 1 teslim edilmek is- tenmesı tasanmn çağdaş anlam- da 'turizm' degil, çevre deferieri- miznı yağınalanmasını teşvik eden bir icerik taşıdıgıaın açık kanıtı- dır." \alovaTermaTde tarihe darbe 1932'de Atatürk'ün emriyle başlayan tarihi kazıda ortaya çıkan eserler ilgisizlik nedeniyle parçalanıyor. Ayakta kalan son iki sütun da yıkılmak üzere. FARUK KIRTAY YALOVA — Müattan önce 2000 yülannda yer sarsmtısı sonu- cu ortaya çıktıgı ileri sürülen ve 1560 dönüm arazide kurulu bulu- nan Yalova Termal Kaplıcalan tar- rihi konumunu kaybetmek üzere. Frig, Yunan, Roma, Bizans, Sel- çuk ve Osmanlı Imparatorluğu dönemlerini yaşamış, Roma tmparatoru Konstantin, Bizans tmparatoru II Justinianus, Os- manlı imparatorluğu'nda da Sul- tan Abdülhamit ve Abdülmecit ; in yaşadığı kaplıcalarda bulunan tarihi eserler kaderine terk edildi. 1932 yılında Atatürk'un emriyle Termal'de Arif Müfit Mansel'e yaptırılan ilk kazı çalışmalannda ortaya çıkan tarihi kalıntılar ilgi- sizlikten parçalanmaları sonucu sokağa atıldı. Atatürk'un isteği üzerine yapılan ilk kaplıca kansın- da bulunan kilise kalıntılan içeri- sinde yer alan 5 adet adak steli, Bizans tmparatoru (II Justinianus MS 565-578) monogramını taşı- yan sütunlar, mezarlar, mezar taş- larından oluşan eserler bataklığa dönüşen arazide tekrardan toprak altında kalırken parçalanan eser- ler de sokağa atıldı. II Justinianus tarafından yap- tırılan kilise içerisinde bulunan ve Termal'in en önemli tarihi kalın- tılarından olan Justinianus anısı- na yaptırılan 4 sütundan 2'si par- çalandı. Ayakta kalan 2 sütun ise hiçbir önlem alınmadığından yı- kılmak üzere. Cumhuriyet döneminde Ata- türk tarafından koruma altına alı- nan tarihi eserleri onanlan kaplı- calarda, 1934 yılında yaptırılan ve yine Atatürk tarafından hizmete açıian "Termal Otel" de yok ar- tık. 1984 yılında kaplıca işletme- ciliğini yapan Turban tarafından yıkılan dönemin en lüks kaplıca otelinin yerinde bugün chesburger, hamburger, ice cream'in satıldığı cafe room bulunuyor. 1936 yıhnda 3653 nolu yasanın 20. maddesiyle koruma altına aiı- narak Denizcilik Bankası tarafın- dan işletmeye açıian, ancak 1980 yılında Turizm Bankası'na (Tur- ban) devredilen kaplıcalardaki ta- rihi eserler de yasanın 13. madde- siyle güvence altına ahnmıştı. Ka- nunun 13. maddesi ise şöyle: "Ya- lova Kaplıcalan İşletme ldaresi- ne ait maJlar, eserler devlet malı- dır. Bunlan çaJanlar, ihtılas eden- ler, zimmetine geçirenler veya ne suretle olursa olsun suiistimal edenler, devlet malları hakkında ika olunan bu gibi suçlara müret- tep cezalara tabidirî' Yalova'da perişan tarihi eserler yerierde. Özel Çevre Koruma Kurulu • ANKARA (AA) — Özel çevre koruma bölgelerinde ne tür tesislerin nerelere yapılacağına, bu konuda ilgililere taşınmaz mal tahsisi ve yapı izni verilmesine üişkin esaslar Özel Çevre Konıma Kurulu tarafından belirlenecek. Özel Çevre Koruma Kurulu'nun çahşma esas ve usullerini belirleyen yönetmelik dünkü Resmi Gazet&de yayımlanarak yurürlüğe girdi. Başbakanlık Müsteşan'nın başkanlığında, Turizm Bakanlığı Müsteşan, ÇevTe Müsteşan, Orman Genel Müdürü ve özel Çevre Koruma Kurumu Başkanı'ndan oluşan özel Çevre Koruma Kurulu, uluslararası anlaşmaları dikkate almak suretiyle, özel koruma bölgelerindeki kara, kıyı ve deniz kaynaklannın verimliliklerinin korunması, kirlenmelerinin önlenmesi yolunda çalışmalar yapacak. Anadolu liseleri • tstanbul Haber Servisi — Anadolu liselerine ön kayıtlar dün sona erdi. ön kayıt yaptıranların kesin kayıtları, bugün mesai saati bitimine kadar puan sırasına göre yapılacak. Milli Eğitım Bakanlığı yetkilileri, kontenjanlannı dolduramayan Anadolu liselerine kayıt süresinin uzatılması yönünde henüz bir karar alınmadığını, ancak kontenjan açığı kalması durumunda konunun görüşüleceğini belirttiler. özel okullarda ise kayıtlara yarından itibaren yeniden başlanacak. 17-18 ağustos tarihlerinde yapılacak kayıtlar sonucu, okullarda boş kontenjan kalırsa 19 ağustosta ikind bir ön kayıt yapılacak. Bu ön kayıtlann kesin kayıtlara dönuştürulmesi ise 20-24 ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek. Kontenjanlann yine dolmaması halinde okullar, 27 ağustosta açık kontenjanlan kadar öğrenciyi kayıt edecekler. Aliağa anketine dava • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Danıştay'm Aliağa Termik Santralı'na ilişkin olarak verdiği yürütmeyi durdurma karanna karşın tzmir Valiliği'nin başlattığı anket çalışmalarının durdurulması için Izmir Idare Mahkemesi'nde dava açıldı. Aliağa, Foça Belediye Başkanlığı ile Dikili Belediye Başkanı Osman özgüven adına avukatlar M. Ali Altun, Erol özcan, Turan Karakaş, Mehmet Eroğlu tarafından açıian "yürütmeyi durdurma" istemli davanın başvurusunda "tzmir Valiliği'nin tarihsiı ve sayısız karan ile Aliağa'da termik santral yapılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karan kapsamında, valilikçe Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği gereğince yapılan ve ilan edilen esas proje ile ilgili işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması" denildi. TÜRSAB denetlemesi • Istanbul Haber Servisi — Turizm Bakanlığı Istanbul Bölge Müdürlüğü ile Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) yetkilileri, tur rehberleri ile acenteleri denetlediler. Turizm Bölge Müdürü Yalçın Manav ve TÜRSAB Aksaray-Trakya Bölge Yürütme Kurulu Başkanı Ali Pişirici ile diğer yetkililer, Sultanahmet, Ayasofya ve Topkapı Sarayı çevresindeki denetimlerinde gerekli belgeleri bulunmayan yerler hakkında noter tarafından tutanak düzenlendi. Avano§'ta do§tluk parkı • NEVŞEHtR (Cumhuriyet) — Nevşehir'in Avanos ilçesinde yapım çalışmalan devam eden "Japon Dostluk Parkı", ekim ayında hizmete açılacak. Avanos Belediye Başkanı Seyhan Duru, Türk Japon ilişkilerinin 100. yıh dolayısıyla yapılan Japon Dostluk Parkı'nın tamamen belediye olanaklan ile gerçekleştirildiğini belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear