25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 AĞUSTOS 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 Emisyon 14 trilyon • ANKARA (AA) — Piyasadaki kâğıt para miktan dün 14 trilyon 227.6 milyar lira Ue rekor düzeye ulaştı. Dün yapılan ıaaa; ödemelerinin etkisiyle emisyonda bir haftada 1 trilyon 887.6 milyar lira artış kaydedildi. Emisyon hacmi 8 ağustosta 12 trilyon 340 milyar liraydı. Piyasadaki banknot miktannda geçen yı) sonuna göre kaydedilen artış yüzde 70 Ue 5 trilyon 862.6 milyar lira oldu. Piyasadaki banknot miktan geçen yıl 29 aralık tarihinde 8 trilyon 365 milyar lira düzeyinde bulunuyordu. Dd yeni elektrik santralı • Ekonomi Servisi — 8 Japon elektrik şirketinin yüzde 70, Türkiye Elektrik Kurumu'nun ise yüzde 30 ortaklığıyla "yap-işlet- devret" esasına göre kurulan bir şirket önümüzdeki mayıs ayında 500 bin kilovatsaatlik 2 adet elektrik santralının inşaatına başlayacak. Japon şirketkri tarafından İbkyo'da yapılan açıklamaya göre önümüzdeki eylül ayında Energy-BOT adıyla 64 milyon lira sermayeli bir şirket kurulacak. Daha sonra şirketin sermayesi 18 milyar yene (120 milyon dolar) çıkartılacak. Sermayenin yüzde 70"i Japon şirketleri, yüzde 30'u ise TEK tarafından karşılanacak. 1991 mayısında başlatılması düşünülen inşaat 4 ya da 5 yıl içerisinde tamamlanacak. Hisse senedine hassas kâgrt • ANKARA (AA) — Sermaye Piyasası Kurulu, hisse senetlerinin şekil şartlarına ilişkin ek düzenlemeler getirdi. Sermaye Piyasası Kurulu'nun dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren tebliğine göre borsada işlem gören hisse senetleri ilgili ortağın talebi üzerine tstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın aracılığı ve kontrolünde bastınlabilecek. Tebliğ uyarınca hisse senetlerinin basımında hassas kâğıt kullanılacak ve ortaklıklar hassas kâğıdın kendi hisse senetlerinin basımı dışında kullarulmasıru önleyici tedbirler alacaklar. Aynca tebliğ ile baskıyı yapacak kuruluşlara, desen çizimi, film hazırlama, dizgi, kalıp, baskılama ve numaralama gibi baskının bütün aşamalannı kendi bünyelerinde gerçekleştirmeleri zorunluluğu getirildi. Konut edindirtne yardımı arttı • ANKARA (AA) — Konut Edindirme Yardımı miktarları 1 temmuz tarihinden geçerli olmak üzere yeniden düzenlendi. Bakanlar Kurulu'nun dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre 1 Temmuz 1990 tarihinden geçerli olmak üzere konut edindirme yardımı miktarlan ilk 6 aylık dönem için ayda 17 bin 500 lira, ikinci 6 aylık dönem için ayda 30 bin lira, üçüncü 6 ayhk dönem için ayda 35 bin lira, dördüncü 6 aylık dönem için ayda 45 bin lira, kalan süreler için de ayda 65 bin liraya yükseltildi. Sosyal yardım zanmu arttı • ANKARA (AA) — tşçi emeklilerine ödenmekte olan sosyal yardım zammı, 1 Temmuz 1990 tarihinden geçerli olmak üzere 225 bin liraya yükseltildi. tşçi emeklilerinin sosyal yardım zammını 225 bin liraya ytikselten Bakanlar Kurulu kararı, dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. KISA KISA... • VESTEL 1 milyonuncu televizyonu üretti. Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde 5 yıl önce üretime başlayan şirket, bir milyonuncu televizyonu, bir çahşanına armağan etti. • GÜVEN SIGORTA ve Töbank'ın işbirliği ile başlatılan "Kredi-Hayat Sigortası" uygulamasında, vefat eden bir krediraüşterisininborcu varislerine geçmeyip Güven Sigorta tarafından karşılanıyor. 1990 yüı içinde vefat eden 15 kişinin varislerine toplam 105 milyon lira ödendi. Zam kapısı açık kalcb Salça, pirinç, kurufasulye, kola, ampul, kablo ve tuğla da zam zincirine katıldı. Bazı kentlerde kent içi ulaşım ücretleri de arttırıldı. Tde] Bazı şehirlerarası otobüs şirketleri zammı görüşüyor.Ekmekçileryeni maliyetleri çıkarıyor. Diğer kentlerde de kent içi ulaşıma zam görüşülüyor. Ekonomi Servisi — Körfez bu- nalımırun en büyük belası akar- yakıt zammı, ekonomide her alanı etkilemeyi sürdürüyor. Zam fur- yasma bu kez de sucuk, salça, pi- rinç, kuru fasulye, kola, ampul ve kablo eklendi. Salı sabahı sucuğa zam yaptık- lannı açıklayan Apikoğlu, bir kilo sucuğun KDV'siz fabrika çıkış fi- yatını 15 bin 800 liradan 16 bin 800 liraya yükseltti. Nakliye üc- retlerinin artmasıyla pirinç ve ku- ru fasulye de zamdan nasibini alan mallar listesine eklendi. Pi- yasa çevreleri bu ürünlerdeki fi- yat yükselişlerinin salt akaryakıt zammından kaynaklanmadığını, yeni mahsulden önce eldeki sto- kun azalmasının da fiyatları etki- lediğini belirtiyorlar. Bir kilo bal- do pirincin şimdiki satış fiyatı 3 bin liradan 3 bin 200 liraya, kuru fasulyenin fiyatı da 5 bin liradan 5 bin 400 liraya çıktı. Bir sure ön- ce "haksız yere zam yapmakla" suçlanıp esnaf ve tüketici boyko- tuna raaruz kalan ve yaptıkları zammın bir bölümünü geri alan kolacılar, akaryakıt zammından sonra yüzde 7.7 ile 14 arasında de- ğisen yeni bir fıyat ayarlamasına gittiler. Bir küçük şişe Pepsi Co- la'nın ve Yedigün'ün fıyaü 700 li- radan 800 liraya, Coca Cola ve Pepsi Cola'nın teneke kutulannın fiyatı da 1300 liradan 1400 liraya ytlkseldi. Bu hafta içinde aynca ampul ve kablo fiyatlarınm da arttığı gözleniyor. Tuğla fıyatlanna da 10-20 lira arasında zam yapüdı. Geçen cu- ma günü bir araya gelen çok sa- yıda tuğla üreticisi, maliyet artış- lan dolayısıyla fiyatlannı yeniden düzenlediler. Buna göre, 8.5'lik tuğlamn fiyatı 110-115 liraya, 13.5'lik tuğünın fiyatı da 120-130 liraya yükseldi. Tuğla fabrikatör- leri, sektörün içinde bulunduğu kriz nedeniyle sadece Salihli ve Turgutlu yöresinde yıl başından bu yana 50'ye yakın fabrikamn kapandığmı, 35 fabrikamn ise ka- pasitelerini yüzde 50'nin altına düşünnek zorunda kaldığını be- lirttiler. Üreticiler, tuğla fiyatla- nna zammı ise zarardan biraz ol- sun kendilerini kurtarabilmek için yaptıklanm söylediler. Zamlı tuğ- la satışlanna önümüzdeki günler- de başlanacak. Bazı sektörlerde zam çaüşma- larımn tüm hıayla surdüğü göz- leniyor. Akaryakıt zammından doğrudan etkilenen yurtiçi seya- hat şirketleri zam çalışmalanna başladılar. Varan Turizm, zammı gend kunıl toplanüsının ilk mad- desi olarak ahrken, şirket yetki- lileri, henüz zam oranını tespit et- mediklerini belirtiyorlar. Buğday taban fiyatlarınm bu yıl yüksek tutulmasıyia atağa kalkan un fi- yatlarından etkilenen ekmekçiler de akaryakıt zammından sonra yeni bir maliyet çıkardıklannı be- lirttiler. Yaklasık bir ay önce 575 liralık bir maliyetle tstanbul Ana- kent Belediyesi'ne başvuran tstan- bul'daki ekmek işverenleri, akar- yakıt Tammııvian sonra önceki gün 600 liralık yeni bir maliyet çı- kardıklannı söylediler. Ekmek zammının da önümüzdeki günler- de kapıyı çalması bekleniyor. öte yandan Gaziantep ve Bur- sa'da kentiçi ulaşım hizmetlerine zam yapıldı. Dün uygulamaya ko- nulan kararla Bursa'da minibüs ücreti 500 liradan 700 liraya, kı- sa hat dolmuş taksi ücreti 600 li- radan 800 liraya, uzun hat dolmuş taksi Ücreti 900 liraya çıkanldı. Sanayi üretimi yüzde 10 arttıYdın ilk 6 ayında sanayi üretimi geçen yıhn aynı dönemine göre yüzde 10.4 oranında arttı. ANKARA (ANKA) — Yılın ilk 6 ayında sanayi üretimi ge- çen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.4 oranında arttı. Devlet lstatistik Enstitüsü, 112 önemli sanayi maddesinin üretim bilgilerini baz alarak her ay hazırladığı "Sanayi Üretim Endeksi"nin haziran ayına iliş- kin sonuçlannı açıkladı. Buna göre haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre toplam sa- nayi üretimi yüzde 5.8 oranın- da artış gösterdi. Alt sektörler itibanyla bakıldığında ise hazi- ran ayında, madencilik sektörü üretimi yüzde 8.5, imalat sana- yii sektörü üretimi yüzde 6.6, enerji sektörü üretimi ise yüzde 0.2 oranında artış gösterdi. Haziran ayında alınan sonuç- larla birlikte yılın ilk 6 ayında, madencilik sektörü üretimi yüz- de 5.8, imalat sanayii sektörü üretimi yüzde 11.1, enerji sek- törü üretimi ise yüzde 8.6 artıs göstermiş oldu. Mayıs ayıyla karşılaştınldı- ğuıda ise haziran ayı sanayi üre- timi, yüzde 0.2 oranında azalış gösterdi. DİE'nin "mcvsimlik nedenlere" bağladığı bu aralma, madencilik sektöründe yüzde 10.8, imalat sanayii sektöründe ise yüzde 0.6 oranında artış ol- masına rağmen enerji sektörün- de yüzde 7.9 oramnda bir üre- tim gerilemesi olmasından kay- naklandı. Baııkalaruı yüzü yeniden güldü ABDURRAHMAN YILDIRIM Bankalar, sanayi şirketleri gibi, iki yıl- lık aradan sonra yeniden yüksek kârlı gün- lerine döndüler. Yılın ilk altı aylık döne- mine ait bilançosunu açıklayan 12 banka, kânnı geçen yılın aynı dönemine göre yüz- de 278 arttırdı. Bankaların kâr patlamasında ekonomi- nin canlanmasırun ve bankaların yüksek faiz yükünden kurtulmalanmn etkili oldu- ğu bildirildi. Bankalar 1987'de ulaştıklan rekor dü- zeydeki kânn ardından, 1988'de önce eko- nominin durgunluğa girmesi, sonra da mevduat faizlerinin yükseltilmesinden criumsuzetkilendiler.Aynı koşulİar 1989'da da sttrünce bankalann kârlan önemli oran- da düştü ve sektörün kârlılık sorunu gün- deme geldi. 1989'un ilk yansında mevdu- at bankalann çoğu zarar ederken, yılın ikinci yansında ekonomide başlayan can- lılığın ve düşürülen faizlerin bu zararı kâ- ra dönüştürdüğü görüldu. Bu yılki kâr patlamasında bazı bilanço- ların gerçeğe uygun olarak açıklanraasının da etkili olduğu sanılıyor. Hazinenin yön- lendirmesi ve sermaye yeterliliğinin sağlan- ması, sermaye piyasasımn uygun ortamıyla birleşince, birbiri peşi sıra halka açılma ya- 1988 yılında önce durgunluk sonra yüksek faizden olumsuz etkilenen bankalar, 1989'da bu koşullar devam edince "kârlılık krizi"ne girmişlerdi. Geçen yılın ikinci yansında başlayan düşük faiz ve "canlı ekonomi" dönemi bankalann yüzünü güldürdü. Halka açılma modası da "daha yüksek kâr açıklama"da etkili oldu. Bankaların 6 avlık performansı 1989 (Milyon TL) 1990 (MHyMTL) (S) Akbank Yapı Kredi Vakıflar Bankası Garanti Bankası Finansbank TSKB Dışbank Türk Ekonomı Esbank Körfezbank Demırbank (net) Tekstilbank 114.260 - - 3.225 13.328 14.329 16.017 15.400 9.035 5.300 2.026 2 231 291.402 105.000 97.000 80.548 32.453 29.342 28 693 23.600 18.235 16.200 9.635 6.722 155.0 - — 2397.6 143.4 104 7 791 53.2 101.7 •205.6 375.5 201.2 Yapı Kredi ve Vakıflar Bankası geçen yıl 6 aylık bilanço açıktamadılar (Kâriar vergı öncesı) nşına giren bankalar kârlannı 'pzlememe" yolunu tercih ettiler. Yılın ilk yansında Ak- bank, Garanti Bankası, Finansbank, De- mirbank ve Tekstil Bankası gibi bankalar halka açılırken yılın ikinci yarısı içinde ha- zırlık yapanlann bulunduğu dikkati çeki- yor. Prestij ve kârulığı gerektiren halka acıl- manın, bankalan kârlanm gizlememeye, aksine kârlı görünmeye ittiği kaydediliyor. Halka açılan bankalar içinde kânnı en çok yükseltenler arasında yüzde 2397 ile Ga- ranti Bankası başta geliyor. Akbank yüz- de 155 kâr artışı sağlarken, Demirbank yüzde 375, Finansbank yüzde 143, Tekstil Bankası yüzde 201 artış kaydettiler. 12 ban- kanın 1990 yılı 6 ayhk toplam kârı 738.8 milyar liraya vanrken bu rakam geçen yıl aynı dönemde 195.1 milyar lira düzeyindey- di. Geçen yılki bu toplam içinde Yapı Kre- di ve Vakıflar Bankası'nın rakamlan bu- lunmuyor. Çok şubeli olan ve faiz yükü al- tında kalan bu bankaların da geçen yılın ilk yansında çok az kâr ettikleri ve bilan- çolarmı açıklamadıklan kaydediliyordu. Bankacılık sektörunün kâr artışında, çok hızlı bir büyüme gösteren sermaye piyasa- sına yönelik işlemlerin de önemli bir yer tuttuğu belirtUiyor. Listede yer alan ban- kalann sermaye piyasasına yönelik işlem- lerinin yoğunluğu da bunu ortaya koyuyor. Bankaların kârlılıklannda, faiz giderle- rinin "<hş kredi" kullammından dolayı düş- mesinin de katkısı bulunduğu fînans çev- relerince ifade ediliyor. Bu kredilere öde- nen faizlerin "kur makasından" dolayı yutiçi faiz düzeyinde yüzde 20-50 daha dü- şük olması, bankalann faiz giderlerıni azalttı. Böylelikle bankalar bir yandan mevduat faizlerini enflasyonun 10 puan ka- dar altına çekerek, ucuz maliyetli kaynak temin ederken, öte yandan yurtdışı kredi kullanımına da giderek, kur makasından dolayı düşuk faiz ödediler ve net faiz ge- lirlerinde önemli düzeltmeler yaptılar. Bu da kârı arttırmada etkili oldu. On bir KTT darboğazdaANKARA (AA) — Onde gelen 11 KİT'in finansman darboğazı içinde olduğu bildirildi. önceki gün toplanan KİT Ko- ordinasyon Kurulu'nda, durumu özellik arz eden 11 KlTin sorun- lannı ayrıntılanyla inceleyen bir rapor ele alındı. Devlet Bakam Işm Çelebi'ye su- nulan raporda TEK, TDÇİ, TMO gibi KtT'lerin de aralannda bu- lunduğu 11 kuruluşun fînans sı- kınüsı dile getirildi ve çözüm öne- rilerinde bulunuldu. Raporda şu kuruluşlar ele alındı; TAÇt: Türkiye Demir Çelik tşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün ticari bankalara olan kısa vadeli borçlanmn çok olduğu, bazı mal- larda ise stok fazlası bulunduğu- na işaret edüen raporda, işletme- nin Ereğli'deki hisselerinin karşı- lığını alamadığı vurgulandı. tşlet- menin, 1990 yıbnı 800 milyar lira civannda zarar ile kapama ihtima- linin bulunduğu belınildi. NKE: Makina Kimya Endust- risi Kurumu'nun bağlı ortaklan- run sayısı 10*a çıktı. Bunlann his- selerinden bir kısmımn çalışanla- ra satışı konusu Kamu Ortaklığı tdaresi'ne intikal etti. THY: Türk Hava Yollan'nda uçak alım projesi gündemde. An- cak dış finansman sağlanamadı. TMO: Toprak Mahsulleri Ofî- si'nin buğday ithalindeki fonu ye- tersiz kaldı. Bugüne kadar 5 mil- yon ton alım yaptı. Ofısin 4.9 tril- yon lira borcu var. Bunun 1.8 tril- yon liralık kısmı dış borç. Şeker Fabrikalan A^.: Şeker ithalatı çok hızlı artıyor. Fon konulması, aynca sermayenin 500 milyondan 1 trilyon liraya art- tınlması gerekiyor. Çaykar: Alım fiyatları, fi- nansmen giderleri ve istihdam gi- derleri artışı nedeni ile birim üre- tim maliyetleri 1989 yüına göre yüzde 57.6 arttı. Yıllık zaran son üç yılda giderek artıyor. PTT: İthalatı ile ilgili gümruk muafiyeti sağlanamadı. Sermaye- sinin 3 trilyon liraya çıkartılması talebi Yüksek Planlama Kurulu'n- da. Tekel: Sermayesinin 600 mil- yar liradan 1.2 trilyon liraya çıka- nlması talebi resmiyet kazanma- dı. Yabancı sigara ithalatı 95 mil- yon dolan geçti. Tekel'in borcu 3.3 trilyon, tahsil edemediği gelirleri ise 1.2 trilyon lira dolayında. Tftrfcly* K i w i ı tşiefae- leri: Stoklan çok birikti. 7 mil- yon ton civannda. TEK'ten 156 milyar lira alacağı var. Kuruluşun haziran 1990 tarihi itibanyla top- lam alacağı 200 milyar, toplam borcu 1260 milyar liradır. Tttrklye Taşköaaiira Ka- maaa: Toplusözleşme dönemin- de. Ücret artış talepleri yuzde 500 civannda. Naci Ekşi Sovyetler'de taahhüt IŞÇEVEV EVRENINDEN ŞUKRAN KETENCİ Savaş-Sendikalar-İşçiler Dünyada savaşa, nükleer silahlanmaya karşı, barış örgütten- ' melerinde öncülük sendikalardadır. işçi sendikalarının sorum- luluk ve sendikal faaliyet alanları içinde, 'Nasıl bir üretim? Ki- min için üretim?' sorulanna yanrt aramak da önemli yer alır. İş- çi sendikaları, üyeleri işçilerin ekmek kapısı işyerlerinin insanlı- ğa zararlı üretim yapan, silah üreten yerler olmaması çabaa içine girmişlerdir. insanlık için sivil üretime geçişin yararları, işçi sen- dikalarının uluslararası kampanyalarının başlıca gündemlerin- den birini oluşturur. Sendikaların savaşa karşı, sivil üretimden yana olmaları bir seçım degil, işçilerin çıkar örgütü olmalarının, 'eşyanın tabiatı- na uygun', doğal bir sonucudur. Savaşiarda ölenler, açlığa mah- kûm olanlar, ağır bedelleri ödeyenler işçiler, ücretleri ile geçi- nenler, yoksul köylülerdir. Savaşlardan kazançlı çıkanlar ise sa- dece bir avuç vurguncu, köşe dönücü. Savaş daha kapımızı çalmadan ülkemizdekı gelişmeler bu çıp- lak gerçekleri ne kadar da açık sergiliyor. Hükümet aylardır de- vam eden lastik grevleri ile ABD üslerindeki özel şirkete bağlı çalısan işçilerin yeni baslamış grevlerini, bu kargaşa içinde milli güvenlik' gerekçesi ile erteledi. Hükümet adı 'erteleme,' özü grev hakkının gaspı olan yasal yetkisini bir kez daha, yasa amacı ve hukukun dışına çıkarak kötüye kullandı. Sadece savaş olasıhğı bahane edilerek lastik üreten işçilerin grevleri. ABD üslerinde çalısan Amerikalılara hizmet yapan Türk işçilerin grevteriyle, Tür- kiye'nin 'miHi güvenliği' arasında doğrudan nastl bir ilişki kuru- labilir? Savaşa girmenin korkusu, aygısı içinde, bu kararların ne bc- yutta bir sendikal hak gaspı orauğunun aynmında, btlincinde ola- mıyoruz. Harb-İş'in 'ABD'li subaya hizmet ile Türk milli güven- liği arasında ne ilişki var?' Laspetkim-iş'in, 'Üretilen lastik ile savaş ve milli güvenlik arasında nasıl bağlantı kurulur? Hükü- met ilaç hammaddesi üretimi yapan ilaç fabrikasındaki grevi- mizi atlayıp, lastik grevi ile Türk milli güvenliği arasında nasıl ilişki kuruvor' sorulanna kulak tıkıvoruz. Hükümet savaş olasıhğı yokken SEK işyerlerinde yapılacak süt üretimi grevlerini de 'genel sağlığa' aykırı bulmuş, iptal et- miş, kararı hukuka aykırı bulunarak yargıdan geri dönmüştü. Şimdi savaş tehlikesi varken SEK'te grev sürüyor ve de 'milli sağlığa' aykırı olmuyor. Türk-İş, hükümetin 'savaş tehlikesi' bahanesiyle bu çok önemli sendikal hak gaspı kararlarına her zamanki gibi seyirci. Dahası Türk-İş genel sekreterinin savaş tehlikesi ile ilışkili olası sendi- kal hak ve özgürlük kısıtlamalarına karşı ne yapacakları soru- suna yanrtı, hükümeti onaylar doğrultuda, 'Devlet çıkarlan her şeyin üstündedir' cümlesi ile noktalanıyor. Türk-İş'in ve sendikaların üyesi oldukları uluslararası sendi- kal kuruluşlann hangisinin olursa olsun, bir yöneticisine olan- ları aktarsak ve ne düşündüklerini sorsak, 'yanlış çeviri mi ya- pıldı?' anlamında şaşkın, gözleri açık bakakalacaklarından emi- niz. Ne boyle bir gerekçe ile grev yasaklamasmı ne de daha acısı, sendikacının bunu onaylayan, ses çıkarmayan politikasını an- layabilir, kabul edebılirler. Bizim sendıkacılarımızdan çok daha yüksek bireysel ahlaka sahip oldukları için de değil. Çıkar ör- gütü bilincinde, daha ilkeli sendikacılık yaparak ancak var ola- bildikleri için. Kafalarda bizdeki karmaşa olmadığı, kurumlar, kav- ramlar biraz daha yerli yerıne oturmuş olduğu için. 12 Eylül hükümetine bakan veren sendikal anlayış, Türk-İş'teki yönetim yapısı ile bugünkü arasında değişen bir şey yoktur. Ara- da daha ilkeli sendikacılığa doğru bazı çabalar olmadı değil. Si- yasi iktidar karşısında ilkeli sendikacılık, profesyonel sendikacı kadrolarımıza çok zor, 'meşakkatli' gelmiş olmalı. 1984 sonra- sı izledıklerı çizgiden, politikalardan, 1990'da tamamen geriye dönerek yine hükümetlerle gizli anlaşmalar içinde ayakta kal- manın yollarını arar oldular. " Biz elbette lastik uyuşmazlığmda yargıçlık yapacak değiliz. Ancak toplu pazarlık ve grev aşaması gelişmelerinin gözümüz önünde olanlarını izledik. En son İşveren Sendikası KİPLAS ga- zete ilanları ile vereceği hakları ilan etti. 'Bunun üstüne çıkmam' dedi. Grev oylaması denemesi ile de grev kaldırılamadı. Hükü- met bu aşamada işte grevi kaldırdı. İşçi ve sendikanın bir kısım yöneticileri ilktepki ile 'çalışmayız' dediler. Sonra korku ve be- delleri egemen oldu. Sessiz işbaşı yapıldı. Sendika, içinden, ko- lay kolay topartanamaz yaralar aldı. Şimdi işveren sendikası lüt- federse daha önce ilan etmiş olduğu rakamlan verir. İsterse YHK'dan sözleşmeyi daha da aşağı çekecek kararlar çıkarta- bilir. Kimbilir belki de Türk-İş yönetimi içinde, Türk-İş ûyesi olma- yan Laspetkim-İş için 'zor durumda, dağılma tehlikesi içinde. Zaten istedikleri aşınydı' diye sevinenler bile vardır. Dahası 'söz- leşme rakamlan aşağı çekiliyor, bizim sırada bekleyen sözleş- melerimizde zor durumdan kurtuluyoruz' diye sevinecek kadar ışleri ileriye vardıranlar da. İnsanoğlu bir kez yerini, çıkarını, sınıfını, bilincini, kafasını, değer yargılarını karıştırmaya, şaşırmaya görsün. Gücü ve yet- kilerintn ölçüsünde ne kadar çok insana, ne kadar çok büyük ötçülerde zarar verebilir. Kişi sendikacı, politikacı olduğunda yap- tıkları, yapacakları öncelıkle bizi ilgilendirdiğinden, görmek, al- gılamak, duyarlı olup çıkarlarımızla çelişen kararları engelleye- bilmek bir sorumluluktan öte, jnsanca yaşayabilme hakkı olmu- yor mu? i !İl e |İ r ?L0? k dimyasına konfederasyon DÜNYADA İLK KEZ Pamukta biyoloiik mücadele Panak yaprak knrduna karşı dönyada ilk kez Anüüya bölgesinde biyolojik mücadele uy|«landı. Mnnuo sonucunda ilaç kullanımı 2 bin londan 350 tona indi. YUSUF ÖZKAN ANTAEKA — Dünyada ilk kez Antalya bölgesinde gerçekleştiri- len pamuk yaprak kurduna karşı biyolojik mücadele sonucu pamuk alanlannda ilaç kullamm oranı azaldı. 10 yıl önce pamuk ekim alanlannda 2 bin ton ilaç kulla- mlırken, bu yıl ilaç kullamm mik- tan nın 350 ton olması bekleniyor. Pamukta zararlılara karşı biyo- lojik mücadele uygulamasını rast- lantılar sonucu bulduklannı belir- ten Antalya Pamuk Tanm Satış Kooperatifleri Birliği (ANTBİR- LİK) Ziraat Müdürü Burhan Iş- ler, "Dnnyanın hiçbir yerinde pa- muk zararlılan yeşil kurt, pamuk yaprak kurdu, beyaz sinek, kırmızı örnmcek ve yaprak biti zararlıla- nna karşı biyolojik mücadele ya- pılmıyordD. Boyle bir yontemin yapüacagını kimsc tahmin etmi- yordu. 1979 yüındarastlanbsonu- cu, ilaçlama yapılmayan alanlar- da pamuk zaraıiılannın daha az oldugunn gözledik. Zamanla ilaç kullanımım azaltmaya yöneldik. Sanınm bunda da başanlı olduk" dedi. Pamukta biyolojik mücadele yöntemini bulduklarından sonra birçok çevrenin buna inanmak is- temediğinı belirten lşler, "Bizim araştırmalanmız başanya ulaşın- ca, Dnnya Tanm Örgirii FAO'dan yetküiler gdip inceterae yapülar. Ve calışmalanmızın olnmluluğu konusonda rapor tutrular" diye konuştu. ANTBİRLİK verilerine göre Antalya bölgesindeki pamuk alanlannda 1980*11 yıllarda kulla- nılan ilaç miktan 2 bin ton. Bu yıl kullanılan miktann ise 350 ton ol- ması bekleniyor. ANTBİRLÎK Zi- raat Müdürü lşler, üreticilerin çok zorunlu kalmadıkça pamuk alan- lannda tanm ilacı kullanmadık- larıru belirterek, "İlaç kullanılan alanlarda, zararlılan yok eden ya- rarlı böceklerin >ok olması oede- niyle, zararlı böcek sayısında art- ma oluyor. Pamugun hasadımn yaklaşmasına karşın bölgemizde hiç Usçlama yapılmaraış alaolar var" dedi. Yine ANTBİRLİK verilerine göre 1980"li yıllann başında uçak- la havadan yapılan ilaçlama sıra- sında 20 uçak kullanılarak tüm ekili pamuk alanlannın 1 hafta- da ilaçlandığı belirtilirken bugün 5 uçak kullanılarak tüm ekili pa- muk alanları 1 günde ilaçlanabi- liyor. önceki yıllarda havadan ilaçlama sırasında 4,5 milyoo lit- re su kullanıhrken şimdi kullanı- lan su miktan 600 litreye düşmüş. Ekonomi Servisi — Bakırköy Belediyesi eski Başkanı Dr. Keaud Naci Ekşi, Sovyetler Birliği'nde bir otelin "ince işi"ne girdi. Ek- şi'ye ait Erna firmasıyla Soçi Otel- leri Kunıluşu arasında, Soçi'de bulunan Rus-Amerikan ortaklığı bir otelin ince iş inşaatmı yapmak üzere dün imzalanan anlaşma ge- reği Erna şirketi, kaba inşaatı ta- mamlanmış otelin asansöründen mobilyasına, elektrik döşenmesin- den camına çeıçevesine kadar tüm "ince iş" inşaatmı yapacak. Dün duzenlenen imza törenin- de konuşan Naci Ekşi, Sovyetler Birliği'nin en önemli tatil yörele- rinden biri olan Soçi'de yapılacak olan Rus-Amerikan ortaklı bu otelin 30 milyon dolara mal ola- cağını, kaba inşaat için Sovyetier- in 15 milyon dolar harcadığını be- lirtti. tnce inşaat için de 15 mil- yon dolar harcanacağını belirten Ekşi, bu iş için gerekli tüm mal- zemenin Türkiye^den sağlanacağı- nı söyledi. Kendisinin 1972 yılın- dan bu yana inşaatçıhkla uğraştı- ğını ve Erna firmasımn bu konu- da Türkiye"de birçok şirketle iş yaptığını vurgulayan Ekşi, adını vermek istememekle birlikte Sov- yetler'e bu iş için gerekli malzetne- yi Erna'mn şimdiye kadar iş yap- tığı şirketlerden sağlanacağını söz- lerine ekledi. Ekşi, bu inşaattan başka Soçi 1 de iki inşaata daha girişecekleri- ni, bunlardan birinin bir otelin restorasyonu, diğerinin ise 150 ya- taklı bir otelin kaba ve ince inşa- atı olduğunu belirtti. Aynca bu yü sonunda Soçi'de açılacak bir fu- ar için de teklif aldıklannı belir- ten Bakırköy Belediyesi eski Baş- kanı, tekstilden dayanıklı tüketim mallarına dek birçok değişik ma- lın sergilendiği bu fuara katılma- yı düşündüklerini söyledi. Ekşi, "Bu fuara katılıp kendi raallan- mızı satmayı diişiiniiyonız" dedi. Erna şirketi, halen beyaz eşya üre- tiyor. İmza törenine katılan SSCB Konsolosluğu Ticaret Ataşesi de, Ukrayna Cumhuriyeti'nin Kras- nodar bölgesinde bulunan Soçi şehrinin serbest bölge olması için çalışmalar yapıldığını belirtti. İZMtR (Cumhnriyet Ege Buro- su) — Türkiye'nin çeşitli iilerin- de kurulu 6 Genç tşadamlan Der- nekleri'nin başkanlan dün tzmir'- de bir araya gelerek konfederas- yon kurma konusunda görüş bir- liği içinde olduklarını açıkladılar. ANAP yanlısı bir tutum içine girerek TÜSİAD ve TOBB'ye karşı bir çatı altında toplanmayı amaçladıklan öne sürülen EGt- AD, ESİAD, AGtAD, ASİAD, BÜStAD ve GYİAD başkanlan oluşturulacak konfederasyonun şu anda yaşanan boşluğu doldu- racağını beUrterek, "TtfSİAD dı- şında da işadamlannın temsil edil- meye başlanacagını" söylediler. Dernek başkanlan "Federatif Ça- lışma Ön Toplantısı" adını ver- dikleri toplantıya ara verdikleri sı- rada basına açıklama yaptılar. Dernek başkanlan basının kendi- lerini "politize olduklarını" öne sürerek TÜSİAD ve TOBB'ye karşıymış gibi gösterümek istedik- lerini, bunun gerçek olmadığım kaydettiler. Dernek başkanlan, "Biz apolitikiz. Hukümetk nynm içinde olmak başka şey destek vermek başka şeydir. Hükiimetin ekonomi politikasını beğenmek hükümeti destekleme anlaHuna gelmez" diye konuştular. VERGİREHBERİ H.TURGUTARIĞ Kıdem tazminatı Özel kesim iş hayatında çalısan emekçinin işten ayrılmasında ödenmesi gereken kıdem tazminatınm vergilendirme dışında kalan tavan sınırı, bütçe yan yılı dolayısıyla yeniden arttı. Memur maaş katsayısırun 255'ten 320'ye, taban aylığı katsayısınm da 280'den 355'e çıkanlması dikkate almarak hesaplandığında, yeni kıdem tazminatı 1.969.500 liraya yükselmektedir. Çalışanın normal aylık ücreti -*- yan ya da ek ödemeleri + sosyal yardımlan toplamından oluşan brüt aylık ücret tutan, yeni belirlenen miktan aşarsa, fazla kısım kıdem tazminatı sayılmaz. 1.7.1990'dan sonra işten ayrılanlara ödenmesi gereken kıdem tazminatınm yeni tavanı 1.969.500 liradan Gelir Vergisi kesilmez. Yalmzca binde 4 Damga Vergisi (pul parası) kesilir. tşçinin 24 aylık ücret tutarını aşan kıdem tazminat miktan varsa, ek ücretmiş gibi vergilendirilerek işletme gideri yazılır. Eş ve çocuk indirimi Bütçe yan yılı dolayısıyla arttınlan memur maaş katsayısı, yalnız iki çocuğuna hak tanınan çocuk yardımını da değiştirdi. Gelir Vergisi (M. 25-4) dışında kalan aylık miktarlan: Bir çocuk için (50 göstergex320 katsayı) 16.000 + iki çocuk için 32.000 lira olarak 1.7.1990'dan sonraki ücretlere uygulanacak. Ailede ikiden fazla çocuk, indirim dısı. Memurun çalışmayan ya da herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşine ise (250 gösterge x 320 katsayı) 80.000 lira aile yardımı yapılacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear