22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 TEMMUZ 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Singh'in istifası • YENİ DELHİ (AA) — Hindistan Başbakanı Visvvamahath Pratap Sıng, koalisyon hükümetinin göreve başlamasının üzerinden sekiz ay geçmeden istifa etti. Iktidardaki Halk Partisi sözcüsü, Singh'in, istifasını Parti Başkanı Bommai'ye sundugunu söyledi. Ancak, Bommai'nin, Singh'in istifasını kabul etmediği bildirüdi. Bommai, düzenlediği basın toplantısında HaJk Partisi (Janata Dal) Başkanhğı'nın Singh'in istifasını reddettiğini söyledi. NATO-SSCB teıııasları • MOSKOVA (AA) — NATO Genel Sekrefri Manfred Woerner, NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Başkomutanı General John Galvin'in yakında Moskova'yı ziyaret edeceğini, Sovyetler Birliği'nin de NATO ile diplomatik temaslara >aşlayacağını söyledi. •\Voerner, dün SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze ve SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'la göruşmelerini tamamladıktan sonra düzenlediği basın toplantısında, SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'a, NATO ittifakının, Brüksel'deki genel merkezini ziyaret etmesi için çıkardığr davetin Gorbaçov tarafından kabul edildiğini söyledi. Toprak kayması:70ölti „ • XENt DELHİ (AA) -r •Jffaıdjfoan'da Hünalaya Dağlan'nın eteğindeki bir köy, heyelan sonucu toprak altında kaldı ve ilk belirlemelere göre en az 70 kişi hayatını kaybetti. Hindistan haber ajansı PTİ, Talay köyünün bu haftanın başında şiddetli sellerden sonra yıkıldığını bildirdi. Cezayir'de 'pop' yasagı • CEZAYÎR (AA) — ezayir'de geçen ay yapılan yerel seçimleri kazanan radikai tslamcılar, pop müziği ile kızlann erkeklerle aynı sınıflarda okumasını yasakladı. Cezayir basın kuruluşlarının bildirdiğine göre başkent Cezayir'in batısında bulunan bötgelere hâkim olan radikai Islamcılar, bir tür pop müziği olan "rai"yi yasakladı. Constantine kenti eyalet meclisinin, üniversiteler dahil bütün öğretim kurumlannda kızlann erkeklerle aynı sınıflarda öğrenim - görmesini yasaklayan bir karar aldığı bildirüdi. Ridley istifa etti • LONDRA(AA) — Ingiltere Ticaret ve Sanayi Bakanı Nicholas Ridley görevinden istifa etti. Ridley'in yerine Hazine Sekreteri Peter LUJey atandı. Ridley'in istifasına, Spectator dergisinde yayımlanan ve ATyi Nazi Almanyası'na benzeten demecinin neden olduğu bildirildi. Başbakan Thatcher'ın istifayı, "hükümette büyük bir boşluk doğuracağını" beürterek kabul ettiği kaydedildi. Thatcher gündeme gelen Ridley'in istifasına önce karşı çıkmış, ancak Muhafazakâr Parti'nin baskısıyla karşılaşmıştı. Gerillalar 35 ^rişiyi öldürdti • COLOMBO (AA) — Sri Lanka'nın doğusundaki Kalmunai kasabası yakınlarında üç otobüsü durduran aynhkçı Ikrnil gerillalan, yolculann üzerine ateş açarak tümü Müslüman olan 35 sivili öldürdüler. Savunma Bakanlığı yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, aynntı verilmedi, Türkjetlerinin "gövde gösterisi" hakkında çelişkili açıklamalaryapılıyor Ege'de hıçuş' bilmecesiTürk jetlerinin 3 gün önce Ege'de uluslararası hava sahasında Yunanistan'a karşı bir 'gövde gösterisinde' bulundukları konusunda Dışişleri Bakanlığı'nda bir bilgi bulunmadığı bildirildi. ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) — Türk jetlerinin 3 gun önce Ege'nin ulus- lararası hava sahasında Yunanistan'a karşı bir gövde gösterisinde bulundukları konu- sunda Dışişleri Bakanlığı'nda bir bilgi bu- lunmadığı bildirildi. Bakanlığın üst düzeyli bir yetkilisi, Hürriyet gazetesinde dün yer alan haberle ilgili olarak Atina'dan her- hangi bir tepkinin de gelmediğini söyledi. Yunanistan Büyükelçiliği'ne yakın kay- naklar da bunu doğrulayarak kendilerin- de konu hakkında bilgi olmadıgını ve her- hangi bir girişimde bulunmalan için Ati- na'dan bir taJimat almadıklannı kaydet- tiler. Haberde, Edremit-Doğanbey hattından perşembe sabahı Ege'ye 14 ayn koldan açı- lan 28 Türk jetinin uluslararası sularda ge- niş bir daire çizdikleri, Midilli ve Yunanis- tan'daki diğer üslerden kalkan Yunan jet- leriyle Türk jetleri arasında çpk yakın me- safeli manevraların yapıldığı yazılmıştı. Haberde ayrıca Türk uçaklarının değişik kollardan yaptıkları uçuşlara karşılık ve- remeyen Yunan uçaklarının bir süre son- ra yakıt ikmali için üslerine döndükleri kaydedilmişti. Gazete, Türk jetlerinin bu uçuşunu, Yu- nanistan ile ABD arasında imzalanan ve dolaylı ifadelerle Washington'un sözde Türk tehdidine karşı bir güvencesini içe- ren Savunma Işbirliği Anlaşması'nın (SfA) Ankara'da yarattığı tepki çercevesinde ger- çekleşen bir gövde gösterisi olduğunu ima etmişti. Bu gösterinin amacının, Yunanis- tan'ı, SİA'nın sağladığı avantajla karasu- lannı 12 mile çıkarması düşüncesinden caydırmak olduğunu dolaylı ifadelerle be- lirtmişti. Görüşünü aldığımız üst düzeyli bir Dı- şişleri Bakanlığı yetkilisi, Türk uçaklan- nın "bir gövde gösterisinde" bulunmuş olacaklannı sanmadığını belirterek "Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçaklar Ege'nin uluslararası hava sahasında sık sık rutin uçuşlar yaparlar. Atina da 10 millik hava sahası iddiasıyla bunlan rutin olarak pro- testo eder. Biz de tabii bunu reddederu" diye konuştu. Perşembe günü meydana geldiği bildi- rilen olayla ilgili olarak kendilerinde her- hangi bir bilgi bulunmadığını da kaydeden yetkili, aradan 3 gün geçmesine rağmen Atina'dan bir tepkinin de gelmediğini söyledi. Bu arada yetkilinin, "Bu uçuşlardan ge- nelde Atina'mn prolestosundan sonra ha- berdar olunız" demesi de dikkat çekti. Dün temasa geçtiğimiz Yunanistan'ın Ankara Büyükelçiliği'ne yakın kaynaklar da söz konusu olaydan haberdar olmadık- larını bildirdiler. Bu konuda Atina'dan herhangi bir girişimde bulunmak için bir talimat da almadıklannı söylediler. Söz konusu haberin, "sık sık meydana gelen bir olayın son dönemde yaşanan gelişme- lerin ışıgında yonımlanmastndan ibaret olabileceginin sandıklanm" kaydettiler. Öte yandan Başbakan YıMınm Akbu- lut, jetlerin uçuşunun "özel bir amacı" bu- lunmadığım söyledi. Akbulut, Adıyaman'- da gazetecilerin sorulannı yanıtlarken "Tatbikal yapılıyor, başka amaa yok" de- di. Başbakan Yıldırım Akbulut, dün basın toplantısında gazetecilerin dış politika ko- nusundaki sorulanru yanıtlarken Yunanis- tan'ın karasularını 6 milin üzerine çıkar- ması durumunda Türkiye'nin ne tavır ala- cağının belli olduğunu ve bu tutumunda hiçbir değişiklik yapmayacağını söyledi. Akbulut, bunu Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'le görüşmesinde de aynen ifade ettiğini sözlerine ekledi. Ak- bulut, Atina'yla sorunlann diyalog yoluyla çözümünden yana oldjklarını da vurgu- ladı. Başbakan, "ABD ile de ilişkilerimi- zin iyi bir şekilde yurumesi arzumuzdur. Yunanistan ile imzalanan anlaşma konu- su ABD'li Bakan (Savunma Bakanı Ric- hard Cbeney) Tiırkiye'ye geldiginde konu- şuldu. Yunanistan ile >aphklan Savunma İsbirliği Anlaşması'nın (SİA) Türkiye aJey- hine olduğunu kendtteri kabul elmediler" dedi. Yunanistan, karusularının 12 mil oldu- ğunda israr ederken Türkiye, Yunan ka- rasulannı 6 mil, geri kalan bölümü de ulus- lararası sular olarak kabul ediyor. Anka- ra, Yunanistan'ın karasularını resmen 12 mile çıkarması durumunda bunun "savaş nedeni" olacağını söylüyor. Milli Savunma Bakanı Safa Giray da AA'ya yaptığı açıklamada, "Jetlerin h«- reketiyle ilgili bilgisi bulunmadığını" be- lirtti ve şunları söyledi: "Onlar (jetler) normal hareketlerini ya- parlar. Özel olarak şunu >aptılar diyecek halim yok şu anda. Ege'deki beynelmilel sularda uçuslannı her zaman yaparlar." Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Safter Necioglu da "Bölgede normal iistü hiçbir hareket yok" dedi. Yeni üyeler arasında Başbakan, Savunma Bakanı ve KGB Şefi yok Gorbiiden Politbüro temîzligiKEREM ÇALIŞKAN MOSKOVA — SBKP'nin önce- ki akşam sonuçlanan 28. Kongre- si'nde seçilen Merkez Komitesi, dün sabah yaptığı toplantıda Po- litbüro'yu belirledi. Politbüro'ya, Başbakan Nikolay Rijkov, Savun- ma Bakanı Dmitri Yazov ve KGB Şefı VUdimir Kruçkov alınmadı- İar. Böylece, SSCB Başkanı Mihail S. Gorbaçov'un isteğine paralel olarak parti üst yönetimi ile dev- let organlarının ayrüması yönün- de önemli bir adım atılmış oldu. Merkez Komitesi'nin 412 üyesi- nin Moskova'daki toplantısında, SBKP Kongresi'nde alınan karar uyannca genişletilmiş Politbüro^ nun yeni üyeleri belirlendi. Yapı- lan oylamada, Politbüro'nun 9 üyesi saptandL Buna göre, SBKP Genel Sekreteri Gorbaçov, Genel Sekreter Yardımcısı Vladimir Ivaş- ko, Moskova Parti 1. Sekreteri Prokofyev, Pravda Başredaktörü Frolov, örgütlenmeden sorumlu Politbüro üyeliğine Senin, tanm- dan sorumlu Politbüro üyeliğine Stroyev, uluslararası ilişkilerden sorumlu üyeliklere de Dzassahof ve Yanayev getirildiler. MK toplantısında aynca, 6 Po- litbüro sekreteri ile 5 sekreter üye- liği de belirlendi. SBKP Kongre- si'nde alınan karar uyannca, Po- litbüro'ya SSCB'ye bağh 15 cum- huriyetin KP şefleri de katılacak. Politbüro böylece, danışma orga- nı olarak yaşamını sürdürecek. ARNAVUTLUK YARINLAR — Ülkelerinden aynlmak zonında kalan binlerce Arnavut'un ve lier şeyden habersiz çocuklannın yarınlan belirsiz. Tiran'da yönetim yanlısı gösteri Komünist Parti Merkez Komitesi ve Tiran Demokratik Cephesi'nin düzenlediği 100.000 kişilik gösteride, ülkeyi terk eden Arnavutlar kınanarak Komünist Parti'nin demokratikleşme politikası desteklendi. Dış HaberlerServisi — Yabancı elçilikleresığinan 5 bin kadar Ar- navutun ülkeyi terk etmelerininardından önceki akşam Tiran'da hü- kümet yanlısı büyük bir gösteri düzenlendi. 100 binden fazla kişinin katıldığı gösteride, ülkeyi terk eden Arnavutlar kınanarak Komünist Parti'nin demokratikleşme politikası desteklendi. Türkiye,TiranBü- yükelçiliği'ne sığınan Arnavutlan almak üzere dünülkeye özel bir uçak gönderdi. Başkentteki Scanderberg meydanında yapılan gösteride konuşan parti Politbüro üyesi ve Merkez Komitesi Sekreteri Vdil Gjoni, ka- mu hizmetleri ve esnaf kesiminin reorganizasyonuyla ilgili olarak son parti Merkez Komitesi toplantısında tarihi kararlar alındığını hatırlattı ve bu kararlar sayesinde çok geniş iş imkânlan yaratılaca- ğını söyledi. Gjoni, ülkeyi terk eden yaklaşık 5.000 Araavut'u kastederek "İde- alleri olmayan ve kandınlmıs bazı insanlar, düşmanlanmızm iılke- de burjuva iktidannı yeniden kurma planlanna doğnıdan yardımcı olmuşlardır" dedi. Türkiye'nin Tiran Büyükelçiliği'ne sığınan 80dolayındaki Arnavut mülteciyi almak üzereDısişleri Bakanlığı'ncaTHY'den kiralanan özel uçak, düngecesaat 23.45'te tstanbul'dan Arnavutluk'agitti. DC-9 tipi "Ege" yolcu uçağının bugün mültecileri Türkiye'yegetirmesi bekle- niyor. Bu arada çeşitli elçiliklere sığınanlardan 5'inin Sofya'ya, 44'ünün de Budapeşte'ye ulaştıkları bildirildi. "Sovyetler Birligfnde yeni lop- lum, yeni parti." Bu sloganla or- taya çıkan Mihail Gorbaçov, 28. kongrede tutucu kanadı yenilgiye uğrattı. Gorbaçov'un partide ye- nilenme, partinin toplum üzerin- deki komuta rolünden çekilmesi, pazar ekonomisine geçilmesi gibi bütün temel önerileri kongre ta- rafından kabul edildi. Politbüro, cumhuriyetlerin KP şeflerinin ka- tılması ile her şeye hâkim olan bir genelkurmay konumundan çıka- nldı, daha çok bir danışma ve ko- ordinasyon organına d^nüştürül- dü. Ancak bütün bunlar Komünist Parti'den "büyük kopmaJano" başlamasını önleyemedi. Ligaçev ekibi partide üstünlük kazansay- dı bu' tür kopmalann daha hızlı ve sansasyonel bir biçimde olacağı biliniyordu. Partide "yenilenme" eğiliminin kazanmasına ve parti içinde "sosyal demokraılara kadar" bütün görüşlere saygılı olunacağının Gorbaçov yönetimi tarafından acıklanmasına rağmen Rusya Federasyonu Devlet Başka- nı Boris Ydtsin ve Moskova ile Le- ningrad Sovyet başkanlan Popov, Sobcak ve "demokratik platfonn" un partiden kopması "yenilenme" umudunun parti içinden dışına kaydığını gösteriyor. Böylece Gor- baçov'un kongre başansı da "bu- ruk bir zafer"e dönuştü. Boris Yeltsin'in kongre divanı- na, parti kartınj teslirn edip gitti- ği an belki de Sovyet politik ya- şamında "çoğulcu ve çok partili sisteme geçişin" dönüm noktala- rından biri olarak anılacak. Moskova ve Leningrad'da bu- gün düzenlenecek mitinglerde rau- halefet hareketi, Komünist Parti L den de toplu istifa çağnları yapa- cak. Bu hareketin dinamiğini, Yeltsin'i, yüzde 90oyla Moskova^ dan parlamentoya gönderen Mos- kova Halk Cephesi taşıyor. Secim- ler sırasında olusan bu cephe, şim- di eskisi gibi örgütlü ve koordine çalışmıyor. Cepheyi oluşturan güçlerin bir kısmı şu anda başını Travkin ve satranççı Kasparov'un çektiği "Demokratik Rusya" Par- tisi'ne destek veriyorlar. Ancak muhalefet partileri henüz çok ör- gütsuz ve güçsuz oldukları için Komünist Parti'ye karşı çıkan bü- tün akımlar kendi aralarında bir demokratik dayaruşma cephesi kurarak çahşıyorlar. Boris Yeltsin, Gavril, Popov, Istvan Sobcak gi- bi yeni liderler şimdih'k hiçbir par- tiye açıktan destek vermiyorlar. Çünkü arkalannda daha çok ken- di kişiliklerine sempati duyan bir kitle desteği var. Bu desteğin na- sıl bir partileşmeye dönüşeceği ise henüz meçhul. Ancak bu hızlı ve köklü kopuş ülkedeki politik saf- laşmayı giderek keskinleştirecek. Muhalefet hareketinin, Komü- nist Parti'ye yönelik iki temel ta- lebi var: KP'nin devlet, ordu, KGB, adaiet ve bütün bakanlıkla- nndan çekilmesi ve bu kurumla- nn "depolitizasyonu" Ikinci talep, parti mal varlığının partiden ay- nlan grup ve partiler arasında paylaştınlması. ROMANYA Bükreş ayakta Romanya başkentinde 50 bin kişi Ion İliescu rejimini protesto etti. Dış Haberter Servisi • Roman- ya'nın başkenti Bukreş'te önceki gün 50 bin kişi, muhaliflerin tu- tuklanmasına son verilmesi ve tu- tuklu bulunan Öğrenci lideri Ma- rian Munteanu'nun serbest bıra- kılması için yürüdü. Göstericiler, geçen ay başkent Bükreş'teki öğ- renci göslerilerini bastırmak için maden işçilerinin kente cağnlma- sını kınayarak, 6 kişinin ölümü- ne, yüzlerce kişinin de yaralan- masına neden olan madencilerin yargılanmasını istediler. Bükreş Üniversitesi Öğrenci Birliği'nin lideri Marian Munte- anu'nun geçen ay tutuklanması- nı protesto eden on bin öğrenci- nin yürüyüşüne halkın da katıl- masıyla, önceki günkü yürüyüş, aralık ayındaki ayaklanmadan bu yana düzenlenen en büyük gös- teri hahni aldı. Öğle saatlerinde Bükreş sokaklarında yürüyüşe geçen öğrencilerin halktan büyük sempati topladığı, yolların kenar- lanna diziJen Bükreşlilerin öğren- cileri alkışladığı ve slogan attık- lan görüldu. Reuter'in haberine göre yürüyüşçüler, hükümet bi- nasımn bulunduğu Zafer Meyda- nı'na girdiklerinde, sayıları 50.000'i bulmuştu. Öğrenci lide- ri Marian Munteanu'nun fotoğ- rafını ve yönetim karşıtı pankart- lar taşıyan göstericiler, Muntea- nu'nun hemen serbest bırakılma- sını istediler. Suriye liderinin 14yû aradan sonra ilk ziyareti Hafız Esad MısırldaKAHİRE (Renter/AA/AP) — Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın Mısır'a yaptığı tarihi gezi dün başladı. 14 yıllık bir aradan sonra ilk kez Mısır'ı ziyaret eden Hafız Esad, tskenderiye kentinde Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mii- barek tarafından sıcak bir şekil- de karşüandı. . Hüsnü MUbarek ve Hafız Esad arasında yapüacak görüşmelerde Ortadoğu sorunu, Suriye-Irak iliş- kileri ve Lübnan sorunu üzerinde durulacağı bildirildi. Mısırlı yet- kililer, zirvede iki ülke arasında- ki ekonomik ilişkilerin yanı sıra Mısır, Libya, Sudan ve Suriye ara- sında bütünlesme sağlanmasına ilişkin projenin de gündeme gele- bileceğini belirttiler. AA'nın haberine göre Mısır ga- zeteleri Esad'ın ziyaretini, Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin nor- malleştirilmesi yönünde "tarihi bir adiHi" olarak nitelediler. Bu konudaki haberlerde, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek- in Kahire'de kasım ayında yapıla- cak Arap zirvesi öncesinde Suriye- Irak ilişkilerinin düzeltilmesi ko- nusunda kararh olduğu da vurgu- landı. Mısır gazeteleri, Mübarek ve Esad'ın orduda görev yaptıklan sırada Sovyetler Birliği'nde birlik- te pilotluk eğitimi gordüklerini hatırlatarak ziyaretin bu açıdan da ayn bir anlam taşıdığmı kaydet- tiler. Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad, eski Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'ın Israil'i ziyaret et- mesi ve iki ülke arasında banş an- laşması imzalanmasını protesto amacıyla Mısır'la diplomatik iliş- kilerini kesmişti. Suriye ve Mısır arasında geçen yıl yeniden diplomatik ilişki ku- rulmuştu. Bu olaydan sonra Mü- barek iki kez Suriye'yi ziyaret et- mişti. Hafız Esad'ın Mısır gezisi, Hüsnü Mübarek'in Irak'la Suri- ye'nin arasmı bulmaya çalıştığı bir sıraya rasthyor. Hüsnü Mübarek- in Suriye-FKÖ gerginliğini de azaltmaya çalıştığı bildiriliyor. AP, Mübarek'le Hafız Esad'ın tskenderiye Havaalanı'ndaki tö- renden sonra şehre giderek derhal göruşmelere başladıklannı bildir- di. Mısır Enformasyon Bakanı Saffet El-Şerif, gazetecilere yap- tığı kısa açıklamada iki liderin Araplararası sorunlan ve ikili problemleri görüştüklerini bildir- di. DUNYADA BUGTJN ALİSİRMEN Anlayana Dün sabah gazetelere bakarken, karımın kahkahasıyla yerim- den fırladım. Milliyet gazetesinin orta sayfasını açmış olan eşim, hacı emniyet müdüründen hacı kaymakama, hacı genel müdür- den hacı valiye, hacı bakandan hacı cumhurbaşkanına dönûp duran bir vatandaş çizmiş ve altına da "Dön baba dönelim, ha- cılara gidelim..." yazmış olan grafik sanatları ustamız Turhan Sel- çuk'un karikatürüne bakarken basmıştı kahkahayı. Gerçekten de yeryüzünde birçok şey hızla değişirken yerin- de ve aynı kısır döngüyü dönen Türkiye, hacılara gitmek üzere- dir. Bugün Tûrkıye'de işbaşındaki vaiiierin üçte biri hacıdır. Bu- gün Türkiye'nin en büyük kentinin emniyet mûdürü -ki gittiği her yerde olaylar artmıştır- işi gücü, nüfusu 10 milyona yaklaşan bir kentin güvenliğini yüzüstü bırakıp, hacca gidebilmekte, döndü- ğünde de büyük bir fütursuzlukla, "ister hacca giderim, ister ava" diyebilmektedir. Yanlış anlamalara karşı bir noktanın altını iyice çizmek gere- kir: Laik bir ülkede, dileyen yurttaş hacca gider, dileyen de git- mez ve ne gidene gittiği için, ne de gitmeyene gitmediği için bir ayrıcalık ya da baskı yapılır. Ancak belirli görüşlere sahip olmak. dinsel inançların belirli bir düzeye yükselmiş olması, devlette gö- rev yapmak için koşul sayılıyor veya bu eğilımdeki kişiler yük- selmelerinde kayırılıyoriarsa, o zaman ortada devlet adına, de- mokrasi namına çok ciddi bir tehfike var demektir. Bugün Türkiye'de söz konusu olan durum budur. Bugün Türkiye'de devletin tüm kadrolarına şeriatçılann, tari- katçıların sızdırılması için gösterilen yoğun çaba -ki bu cyunun baş aktörlerinden biri, kendisi de şeriatçı olduğu soylenen Çan- kaya'da oturan adamın korkutucu kardeşkjir- artık sonuç vermiştir. Bugün Türkiye de Milli Eğitim gibi yönetim kadnosu da şeriat- çı hacıların denetimine girmiştir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin valiierinin üçte biri, "Korkut birader"in aracılığı ile Suudi hanedanının marifeti ve el parasıyla hacı olmuşlardır. ve bugün Türkiye'de, en büyük kentin güvenlik güçleri laik olanlar ile olmayanlara ayn ayn davranmakta çifte standart uy- gulamaktadır. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi Türkiye'de şeriat- çı islamcı bir düzenin kurumlarını yerleştirmek üzere her gün girişim üzerine girişimde bulunulmaktadır. Gazeteleri açtığınızda her gün bu çabayı destekleyen haber- lerle karşılaşıyorsunuz. İsterseniz hemen bir örnek verelim: Milliyet gazetesinin 13 temmuz tarihli sayısında "Olaylar ve İnsanlar" köşesinde Hasan Pulur, "Aile Araştırma Kurumu" ko- nusuna dokunuyordu. ANAP'ın bir buluşu olan Aile Araştırma Kurumu'nun amacını değeriı gazeteci-yazar Pulur şöyle sırala- mış: '— Aile ile ilgili milli politikanın oluşmasına yardımcı olmak. — Aile geçimsizliğini önleyecek programlar rıazırlamak. — Ailedeki kültürel değişimleri ve nüfus planlamasının top- lumsal etkilerini araştırmak. — Aile sorunlan konusunda kamucyu eğilimlerini saptamak. — Aile yapısına etkili olacak yayınlar konusunda ilgili kuru- luşlara görüş bildirmek." Yine Hasan Pulur'un yazısında belirttiğine göre İstanbul Üni- versitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi Mü- dürü Prof. Dr. Necla Arat da bu kurumun doğurabileceği bazı olası sonuçları şöyle sıralıyor: '— Bu kurum nüfus planlamasının (ki bizce Türkiye'nin en önemli sorunlanndan biri, belki de birincisidir A.S.) toplumda kötü etki yaptığını görüp kaldırılmasını isteyebilir. — Aile sorunlan konusunda kamuoyundaki eğilimleri istediği biçimde değerlendirebilir. — Aile yapısına kötü etki yaptığı varsayımıyla istediği gazete veya dergiyi ilgili kuruluşlara şikâyet edebilir. — Diyanet İşleri temsilcisıne hazırlatacağı her türlü yayını (çün- ^kü kuruluşta Diyanet İşleri temsilcisi de vardır ve bu laik devlet "ilkesine de temelden aykırıdır) ilgili kuruluşlara empoze edip, kit- lelere dağıtabilir." Şimdi yasa gücünde kararname ile kurulmuş böyle bir kuru- luşun bu yolu tutup tutmayacağı konusunda herhangi bir'kuş- kunuz varsa, 14 temmuz tarihli Milliyet gazetesinde değerii ga- zetecı yazar Melih Aşık'ın Açık Pencere'sine göz atabılirsiniz. Me- lih Aşık, "içki Yasağı" başlıklı yazısında 1984 yılında çıkartılmış bir.yasaya dayanarak, Ankara Vali Yardımcısı Yahya Gür başkan- lığındaki "İçkilı Yer Komisyonu"nun 12 Ekim 1989 tarihinde al- dığı ve 8 aylık bir bekleme döneminden sonra yürürlüğe giren karar gereğince Kızılay-Maltepe dolaylarındaki bazı semtlerde ve Atatürk Orman Çiftliği'ndeki gazino ve lokantaların nasıl içki yasağı kapsamına sokulduğunu anlatıyordu. Önümüzdeki günlerde uzun uzun tartışacağımız kararın be- lirli bir dünya görüşü doğrultusunda olduğundan kimsenin kuş- kusu olmasın. Nereye bakarsanız bakın, Türkiye'de şeriatçı örgütlenmenin gittikçe güçlenmekte ve etkinleşmekte olduğunu görürsünüz. Iranlı bir dost son zamanlarda Türkiye'yi, "Tıpkı Humeyni ön- cesi İranı" diye niteliyordu. Türkiye'de her şey şeriatçı akımın gelişmesini gözler önüne seriyor. Ne yazık ki gelişmeleri sivrisinek saz örneğı çabucak anlayıp kavraması gereken laik muhalefet hâlâ yetennce uyanmış de- ğil. Bu aymazlık uykusuna, galiba davul zurna bile az. Eğer zamanında uyanmaz isek, iş işten geçmiş olacaktır. ADMAR i ç i N MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ Siz, reklamı biliyor, kendinizi profesyonel sayıyorsunuz. Çok iyi derecede İngilizceniz var. Bilginizin- asıl - kaynağı, müşteri portföyü geniş bir ajanstaki 4-5 yillık deneyiminizden geliyor. Ve böylece, müşteri beklentilerini doğru ve zamanında saptayabiliyorsunuz. Yaratıcısınız. Birlikte çalışma koşullanmızı aynntılanyla konuşabilmek üzere. bizi aramanızı rica ediyoruz. 175 05 5O'de, bayan Zeynep Tuncer randevu için telefonunuzu bekliyor. Sekreter a r a n ı y o rFON AJANS Yerebatan Cad. Ağa Han No: 2078 Cağaloğlu-İstanbul Tel: 522 18 12 - 512 18 16
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear