23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9MAYIS 1990*** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 VELDEFENDI HIPODROMU'NDAN FÎKRETDAĞUOĞLV Snoopy-Rurlington mücadelesi KEMAL AKYER 1. AYAK: Salı sabahı çirn pist provasmda 400/25,200/12.5 ko- lay yaparak beğenimi kazanan Korhanbey ve çul çahşmasıyla çim pistte göz dolduran Küçükşe- rife arasındaki mücadele, yarışın birincisini belirleyecektir. Salı sa- bahı çul canh kenter yapan Has- bey daha sonra isim olup salı sa- bahı çim pistte 400/27.3, 200/13.5 yapan Ömerağa yarışın sürpriz atıdır. 2. AYAK: Süleyman Akdı ta- rafından itinayla hazıılanan, salı sibahı 400/25.4 kolay yapan Ka- hika, aprantisi büyük bir hata yapmaması halinde idman ve form durumuna göre yarışın en şanslı atıdır. Malibu ve Dilge da- ha sonra şans verdiğim at olup Dokuzoğuz yarışın sürprizidir. 3. AYAK: Pazartesi sabahı 1000/108 kolay yapan ve forrau- nu beğendiğim Muska ve kuru pistte çok başanlı olacak olan Ak- tolgalı arasındaki mücadele yarı- şın birincisini belirleyecektir. Ak- nasıp, daha sonra şans verdiğim at olup Samamca yarışın sürpriz atıdır. 4. AYAK: Uzun mesafede da- ha başanlı olacağına inandığım ve pazartesi sabahı da ağır sahada- ki galobunu beğendigim Snoopy yarışın en sanslı atıdır. Bu yarışa daha ciddi hazırlanan Burlington, sert rakibidir. Bu iki atın müca- delesinden salı sabahı 400/23, 200/11.5 rahat yapan Beylerbeyi istifade edebilir. Yarışın sürpriz atı VV.Side Story olur. 5. AYAK: lyi durumunu koru- yan ve form durumunu beğen- digim Tuğba, Kadir'le başanlı ko- şacak olan Alaaddin, pazartesi sa- bahı ağır sahadaki galobunda iyi görünen Divane arasındaki müca- dele yarışın birincisini belirleye- cektir. Eserin, Neame yarışın sürpriz atıdır. 6. AYAK: Seri temposuyla ya- nşı götürecek olan ve fonn duru- munu beğendigim Estorgan ve onu devamlı kovalayacak olan Altıner arasındaki mücadele ya- rışın birincisini belirleyecektir. Bu iki atın mücadelesinden Adana'- dan hazır gelen, salı sabahı da çul 400/272, 200/13.3 çalışarak sprintiyle göz dolduran Altuğ, is- tifade edebilir. Yarışın sürpriz atı, üst üste koşturulan Kurtoğlu'dur. TAHMİNLER GEURLERI 1. KOŞU: F: Golden Line (2), P: Raising Star (4), P: Central Line (1), S: Ceren (3). 2. KOŞU: F: Korhanbey (6), P: Küçükşerife (3), P: Hasbey (5), S: Ömerağa (1). 3. KOŞU: F: Kahika (6), P: Dil- ge 1 (4), P: Malibu (5), S: Doku- zoğuz (2). 4. KOŞU: F. Muska (9), P: Ak- tolgalı (6), P: Aknasip (1), S: Sa- mamca (5). 5. KOŞU: F: Snoopy (3), P: Bur- lington (4), P: Beylerbeyi 1 (2), S: VVest Side Story (5). 6. KOŞU: F: Tuğba (7), P: Ala- addin (1), P: Divane (6), P: Ese- rin (2), S: Neame 27/84 (3). 7. KOŞU: F: Estergon (3), P: Al- tıner 1 (2), P: Altuğ (8), S: 1 Kur- toğlu (1). 2. Yanşts koşacak atlann gelirleri 3.5OO.OOOTL. 3.850.000 TL. 3.500.000 TL. 700.000 TL. TL. Ömerağa 15 Alkız Küçükşerife Gökbey Hasbey Korhanbev 2.800.000 TL. 6. Yınşta koşacak atlann gelirleri Alaaddin Eserin Neame 27/84 Tulnea Hanımağa Divane Tuğba Damat Temellepe Yön 1 Antika 9.080.000 TL. 5.37O.OOOTL. 14.760.000 TL. 2.660.000 TL. 21.280.000 TL. 13.640.000 TL. 7.650.000 TL. 13.950.0OOTL. 1.890.0OOTL. 4.650.000 TL. 16.670.000 TL. wg s? - İ 8 - s 7. Yanşta koşacak atlann gelirieri 1 Kurtoğlu 1 Altıner Estergon Orsa Pırıltı Ahmetbey Dostu Altuğ 29.170.000 TL. 13.000.000 TL. 14.000.000 TL. 1.240.000 TL. 5.7OO.OOO TL. 1.130.000 TL. 200.000 TL. 4.240.000 TL. GUNUN PROGRAMI 1. KOŞU: (Satış) 3 Yş. tngiliz Saat: 14.30 5 Milyon TL. İÇİM) 1600 M. l.Oalral U K (100) (80) (95) (65) (60) (30) l.Cm f S.DatMdabsdi İ U Boniu 7 Sl«mtw II 58 Kıdir 58 S.Akdı 56.5 H.KaraM; M 56 5 Akm 54 5 CınkjİK 50.5 Özıkdai 48 K-Mtdkr *6 5 R.MaMv <•• (-00) (034) (013) (140) (106) (...) (000) (000) 2. KOŞL1 : (Şartlı) 3 Yş. Arap Saat: (80) C0) (95) (60) m (100) 15.00 6 Milyon I.ÖBMT*t> 2 Alku XV 3 Ki{iik$er*f< 4.G«kbcy 5 Huk*> 6K»rtı«n*e» 3. KOŞU: (H.Şartlı) i ve Saat: 15.30 6 Milyon TL. 56 52.5 54.5 51.5 51.5 53 Yk. Akın H.Clıuıı HJUrala, I.Akkıiıç G.G«l Kaznı tng. tÇtM) 1200 M. 5 (320) 2 (010) 6 (-1) •» (030) 1 (-00) 3 (-'23) (ÇİM) 1400 M. (95) (60) (65) (100) 6 Aklol(*l> 7 Rizpmoglu 55 M««llll 7 (410) 55 Altuta; 9 (401) 53.5 Akra 4 (414) 9 Mmkı 53.5 S.Akdı 5 1(920) (Bv k»(.d. üdU bakis vı unüı ytoj «0* baUı vmr) ı H ı l n B Gr. d.UU Bctia I l.d, 2.d «tam A Gr. fcftr) 5. KOŞU: (H.Şartlı) 3 Yş. tngiliz. Saat: 16.30 7.000.000 TL. (ÇtM) 2200 M. 110) (90) (100) (95) (80) (50) (60) (40) l.Gfcu 2.Bcytar«e>i I 60.5 Akıa 60 S.Akdı M 4Bariin(loo 5We« Si6e Sıory 6 Girçhi III 7.YIJH 8 OlimpM. Hann. 57 55 49 48 45 45 lÜKkr CMklU, S.Boyraı M.Ytlud R.Manav K.Melikc (Bu kopria ikli bahis >ar) (230) (303) (321) (044) (401) (044), (230) (2301 6. KOŞU: (Handikap) B Gı. Arap. Saat: 17.05 4.000.000 TL. (ÇtM) 1600 M. (75) (80) (50) (95) (90) (100) (65) (70) (40) ıDniikn 62 58 A.Cojkın O.Ok 56 G.Gül •vMalib. 6Kakika 8Nuntrta 9 A«ba 55 53 V.Taluk Ali Rua S2 S.lblş 50 T.Çtkici 46 Scrindik 45 l.tscr ıBu koşufe ikili bıhB v>r) (0301 (005) (000) (120) (004) (001) (100) (340) (007) (95) I (90) 1 (85) (75) (80) (90) (100) (6) (70) (40) (60) 4. KOŞÜ: (K.Vade) A Gr. Arap Saat: 16.00 12 Milyon TL. (ÇtM) 1600 M. (90) (40) (70) _ (6D) (80) 1 Akaasip 2 AMrmir 4Enkmir 5 Saaı ATIKI 60 J.Btoon 60 t.Akkılıç M 60 Stöal M 60 V.AIçı M 60 KulirM (300) (400) (201) 020) (420) OTORİTELERİTV GÖRÜŞÜLERİ F. Dağhojlu [ 3 Kamal Akyer 6-3-5 OttMmöau 5-6 Malp Yılnaz S Endw Yılmaz 3-6-5 5-6 6 9-5-4 4-6-1-9 5-4-6 1-9 3 9-6 ; 3-4 &-9-8-1 1-6-9 6 3 3-7 7-1-6 9-7-6 3-4 t 6-7-10. 2-3-5 3-2-8 6 2-3 3 jiO-9-?l-6| 1-2-3-8 1. Alaaddin 2.EMTİI 3 Neunc 27 84 4TahK« 6DivaK J I.Danıi 10 Voa 11 Antik» I S.Boyraı Akın Drdt M A.Karaka; V M M.Gökçc K.Mdike 46.5 G.Giıl 46 M.Yalud 10 8 1 6 II 3 (Bu kopıda ıkllı babis vc dortlu bakis var*r) (000) (000) (000) (033) (000) (041) (031) (230) (044) (040) (000) 7. KOŞU: (Handikap) B Gr. Araplar Saat: 17.50 6 Milvon TL. (ÇİM) 1600 M. (80) (95) (100) C0) (80) (60) (50) (85) I Kunottu I : Ahı.tr I 3.Eslergon l.Orsa VPmllı 6 Ahroetbt) ~. Dos<» 8 AHujt A.Cotkan K.dir C.Kart Caırtuln Şerif K.MHikc R.TctikM (310ı (021) (022) l«Ql>. (433) (433) (040) IBa kesuda ikiü bahis vt atf* bahis var) (Kurtotlu I l.nci otmnm A Gr. gcçrr) İKİLİ BAHİS: 3. 4. S. 6. 7. ALT1LI GANYAM: 2, 3. 4. 5. 6. 7 YENİ ÜÇLÜ BAHİS: 1. koşuda ve 7 Itoşuda YENt DORTU BAHİS: 6 kosucla SIRAL1 tlÇLÜ BAHİS: 4 koşuda Tarih, Sadece Geçmiş Değildir. (Baştarafı 1. Sayfada) Yanıbaşında oturan Birleşmiş Milletler nez- dindeki Sovyet Büyükelçisi'ne dönerek sesini yükseltiyor: "Eğer Litvanya'da diyalog istiyorsanız ger- çekten, önce Rus paraşütçülerini bu ülkeden çekin!" Sovyet diplomat, gayet nazik biçimde kendi bakış açısını anlatıyor. Geza Jeskensky, profesör, Budapeşte'den. Sürgünde yaşamış bir süre. "Biz Orta Avrupalılar mutluyuz bugün" diye başlıyor konuşmasına; "Çünkü totaliter bir re- jimden sonra demokrasiyi kurma sürecindeyiz. Özgürlüğün verdiği sarhoşluğu yaşıyoruz. Amacımız, demokrasi ile birlikte sosyal pazar ekonomisini gerçekleştirmek Macaristan'da 'Halkın sabn var mı' diye sordunuz. Tam 45 yıl sabretti. Onun için gelecek açısından karam- sar değiliz." Avusturya Başbakanı Dr. Franz Vranitzky, pa- neldeki konuşmasında Doğu Avrupa'daki güç- lüklere değiniyor: "Totaliter rejimlerin sonaermiş olması daha bir başlangıç. Şimdi ise yine kolay olmayan bir görev var: Demokrasiyi inşa etmek. Yani sürekli tartışmayı, diyalog ve uzlaşmaları içeren ku- rumların temelini atarak onları yerli yerine oturt- mak... Bu arada belki daha da güç bir iş var gündemde: Merkezi bir komuta ekonomisinden pazar ekonomisine geçmek..." Avusturya Başbakanı, Doğu Avrupa ekono- milerinin deney alanı olarak kullamlmasına. dış yardım ve kredilerin "siyasal koşullar"a bağla- narak bekle-gor politikası izlenmesine karşı çı- kıyor. Adam Mishnik, Doğu Avrupa'daki demokra- tik dönüşümü zorlaştıran bir başka boyuta dik- kati çekiyor: "Çoğulcu bir kültür ve demokratik gelenek bizde yeterince gelişmiş değil. Komünist hoş- görüsüzlüğün yarattığı tüm dezavantajlara sa- hibiz. Şovenlik, ilkel bir popülizm, aşırı milliyet- çilik, hepsi var..." Lew Besymenski, gazeteci, Moskova'dan. , Almanya'nın birleşmesi konusunda Sovyet kamuoyunun ikiye bolünmüşlüğünü anlatıyor. Ayrıca hâlâ geçerliliğini yitirmeyen ikiblok zih- niyetinden yakınırken, hazır biri yıkılmışken ge- lin hepsinden kurtulalım gibi bir izlenim veri- yor. Ülkesini Avrupa'dan dışlayan üslup ve yak- laşımlardan rahatsız olduğu belli. Bu dışlama- nın banşa katkısı olmayacağını düşünüyor. Sovyet gazeteciye şu soruyu yöneltiyoruz: "Gorbaçov'un bir darbe ile devrilmesi olasılığı var mı?" Gülüyon "Böyle bir askeri darbe olasıiığı varsa Sov- yetler'de, bu mutlaka sağdan, muhafazakârlar- dan gelir. Ama sol onları durduracak kadar güç- lü..." "Sağ güçlerden neyi kastediyorsunuz? Ko- münistleri mi?" sorusunu da gülerek: "Onlar- dan Politbüro'da da var" diye karşılıyor bu so- ruyu Sovyet meslektaşımız. • 18. yüzyılda yapılmış Grand Theâtre'ın göz kamaştıncı tarihi dekorunda, bir tarih dersi din- liyoruz François Mitterrand'dan. Fransa Cum- hurbaşkanı, Fransiz İhtilali'nden başlayıp, de- mokrasilerin gelişme sürecini anlatıyor ve iki yüzyıl sonraki Doğu Avrupa'da yaşanan 1989 Devrimi'ne getiriyor sözü... IPI Genel Kurulu'nu açış konuşmasını bağ- larken bir noktayı daha vurguiuyor. "Demokrasi ve basın özgürlügü her zaman el ele gider. Artık Fransa'da basın özgürlüğü- ne hiçbir müdahale olamaz. Bu kötü alışkan- lık tarihe karıştı bizirn ülkemizde." "Ya Türkiye'de" diye sormuyoruz. Bizde durumun ne olduğunu herkes, hepi- miz gayet iyi biliyoruz. Daha hâlâ, 413 sayılı kararname gibi demok- rasi ve basın özgürlügü kavramlarının canına okuyan bir düzenlemeyi parlamento zeminine getirebilmekle uğraşıyoruz. Olacak şey değil. Türkiye'nin demokrasi ve insan haklan açı- sından görüntüsü hiç bu denli kötü olmamıştı. Başkalan ilerlerken biz sûrekli geri kalıyoruz bu yolda. 1980'li yılların başından beri IPI'rtın Yürütme Kurulu üyesi olarak da bazı uluslararası forum- larda zaman zaman nabız tutmaktayız. Doğru- su Türkiye imajı hiç bugünkü kadar bozulma- mıştı. 1980 askeri yönetiminden zaten kimsenin bir umudu yoktu. Bu arada "demokrasiye geçiş sö- zü var" denilip 12 Eylül de bu forumlarda bir ara idare edilmedi değil... Arkasından 1983 se- çimleri ile "demokrasiye geçiş" dönemi yaşan- maya başladı. Turgut Özal'ın "ekonomide ve politikada çoğulculuk" sözleri bu çevrelerde iyimser beklentilere kaynaklık etmişti. Biraz da- ha süre tanınması görüşü ağır bastı geçen yıl- lar içinde. 1987 seçimi de beklendi. Ve bugün ANÂP iktidarı yedinci yılını sürüyor; ama de- mokrasi ve insan haklan konusunda inandırı- cılığını yitirmiş durumda. Önceki gün IPI Yürütme Kurulu toplantısının gündeminde Güney Afrika da vardı. Bu ırkçı ül- kede bile demokratik gelişmeler öylesine hız- lanmış ki, Türkiye'deki durum sert biçimde eleş- tirilip sevgili Çetin Emeç'in öldürülmesi kınanır- ken; IPI toplantılarından birinin artık Güney Af- rika'da yapılabileceği ilke olarak benimseniyor- du. Böyle giderse Türkiye kendini her geçen gün daha çok tecrit edecek, yalnızlaştıracak. Yazık. * Tarih, yalnızca geçmiş değildir. Günümüz gerçeğinin de bir parçasıdır tarih. Bizim bugün- kü davranışlanmızı etkiler, karartanmızı yönlen- dirir Peki, herkes tarihten ders alırken biz neden bir türtü başaramıyoruz bu işi? Kafamız o kadar kalın mı? Baykal: Seçime hazır olun ANKARA (Cumhuriyel Büro- 8 r u P toplantısında yaptığı konuş- sn) — SHP Genel Sekreteri De- tnada, Genel Başkan Erdal IDÖ- niz Baykal, Izmir Aliağa'da ku- nn'nün Güneydoğu gezisirün ba- rulmak istenen termik santraldan Şa»>'la devam ettiğini, halkın bü- vazgeçilmesinin halkın basansı ol- > ü k ügisiyle karşılandığını, ken- duğunu vurgulayarak "Ülkemiz- disinin de Erzurum ve yöresinde de «k defa sivfl bir örgüüenme. yaptığı incelemelerden ilginç izle- nimlerle döndüğünti anlattı. Baykal, genel ekonomik duru- mu değerlendirirken enflasyonun bir türlü durdurulamadığını, itha- lat sürekli artarken ihracatın dur- halkın girişimJeriyle önemli bir başan elde edildi, Aliaga ve yö- resi kurtanldı. tktidar, yerindcbaT karar almıştır. Kendilerini kuü»- nm. Keşke daha önceki uyanlan dikkate alıp olayı bugune kadar geünneselerdi" dedi. SHP Genel Sekreteri, partisinin ma noktasına geldiğini, dış tica- ret açığının sürekli antığını, tüm bunlann faturasının halka ödet- tirilrnek istendiğini öne sürdü. Tüm dünyada ve Türkiye'de si- yasal etkileme mekanizmalarının hızla değiştiğini. kitle direnişleri- nin etkinliğini antırdığını, tzmir Aliağa'da bunun bir örneğinin ya- şandığını vurgulayan Baykal, ko- nuşmasını jöyle sürdürdü: "Tüm buolar gösteriyor ki Türkiye'de siyasetin boyutlan pariamentoya aşmışar. Bu neden- le biz de bundan böyle çahşmala- nmızı tüm yurdu kapsayacak şe- kilde duzenleyeceğiz. Türkiye, ye- ni bir seçim arayışı içindedir. Böy- le bir seçim için haziriıklı olmalı- yız." GÖZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) meyeceğini gösteriyor. Kararnameler, TBMM'de görüşülürse sonuç değişir mi? Değişmesine değişmez. ANAP grubu kararnameyi oldu- ğu gibi benimser. Ama kararname yasaya dönüşünce, hiç olmazsa kararnameye karşı kapatılan Anayasa Mahkeme- si'ne başvuru yolu kendiliğinden açılmış olur. . 413 sayılı yasa gücündeki kararname, büyük ölçüde 1925 tarihli "Takrir-i Sükûn Kanunu"r\a benziyor. 4 Mart 1925 ta- rihli yasanın özü, 1. maddesinde toplanmıştı. Madde şöyleydi: —İrticaa ve isyana ve memleketin içtimai nizamını, huzur ve sükûnunu ve emniyet ve asayişini ihlale bais bilumum teş- kilat ve neşriyatı, hükümet, reisicumhurun tasdiki ile re'sen ve idareten men'e mezundur... "Şeyh Sait Ayakianması" patlak verir vermez; başbakan- lığa Fethi Okyar'ın yerine İsmet Paşa getirilmiş; ismet Pa- şa hükümeti, 23 karşı oy, 3 çekimser oya karşı 155 oy ile güvenoyu almıştı. İsmet Paşa, TBMM'ye Takrir-i Sükûn Yasası'nın kamu dü- zenini ortadan kaldıran İslamcı başkaldırma eylemine kar- şı "Türkiye Cumhuriyeti'nin nüfuz ve kudretini takviye ve in- kılabın esasatını tarsın (sağlamlaştırma)" amacıyla getiril- diğini açıklamıştı. Yasa tasansı, TBMM'den önce o zamanki adıyla Cum- huriyet Halk Fırkası grubunda görüşülmüş ve yapılan oyla- ma sonunda tasarı, 79 karşı oya karşı 82 oyla benimsen- miştir! Düşünün, devir, tek parti devridir. Devletin başında Kur- tuluş Savaşı'nın "Muzaffer Ordular Başkomutanı" bulunu- yor; başbakan "Garp Cephesi Komutam"ü\r, buna karşın parti grubundan 79 üye Takrir-i Sükûn Yasası'na "hayır"d\- yebiliyor. Takrir-i Sükûn Yasası, TBMM'de 22 oya karşı 122 oyla ka- bul ediliyor. O gûnden bugüne 65 yıl geçmiş; bu 65 yıl içinde bu ko- nuda, ne acıklı ki bir arpa boyu yol almış değiliz. Bugün çok partili yaşam içindeyiz. Sözümona, uygula- nan sistem, etkisiz devlet başkanları ile etkili ve yetkili baş- bakanlara dayal\"pariamenter sistem"d\r. Ve yargı bağımsız- lığı da bu sistemin güvencesidir. 413 sayılı kararnameye karşı Anayasa Mahkemesi'ne baş- vurulamıyor; idari yargı da İçişleri bakanlan ile bölge vali- lerinin eylem ve işlemlerine karşı büsbütün kapatılıyor. Tek parti döneminde Takrir-i Sükûn Yasası, parti grubun- dan 3 oy farkla çıkıyor. Bugün kararname ANAP grubunda bile görüşülmüyor! 65 yıl önce tek parti döneminde, hiç olmazsa Takrir-i Sü- kûn Yasası'nın parti grubunda görüşülmesi zorunluluğu du- yuluyor. ANAP hükümeti, bu karamameleri parti grubun- da bile görüştürmüyor ve bu grup, 413 ve 421 sayılı yasa gücündeki karamameleri, ancak TRT ve basın aracılığı ile "tebellüğ" ediyor! Bir hukuk kavramı ile tanımlarsak "kararname ANAP gru- bunun gtyabında" çıkarılıp yürürlüğe sokuluyor. Bunlara karşı ANAP grubundan kayda değer bir tepki var mı? Yok... Sustular... Susuyorlar... Susacaklar... Sürgün acılarıyla büyüyen Devlet Bakanı Kâmran İnan da sustu, susuyor ve susacak. Tek parti döneminin "Bursa sürgûnü Şeyh Selahattin'in oğlu Devlet Bakanı Kâmran İnan", bugün sürgün yetkisi ve- ren kararnameye karşı hiç ses çıkarmazsa; kim, niçin ve nasıl konuşsun ANAP grubunda? 1925'lerde Takrir-i Sükûn Yasası'na 82 evet oyuna karşı 79 hayır oyu kullanan tek parti döneminin CHP grubu, bu- günkü ANAP grubundan çok daha olgun, çok daha özgür- lükçü, çok daha liberal, çok daha etkin ve çok daha de- mokrattı! 'S5 yılda nereden nereye geldik? Nereden nereye? YÖK'ün eli öğrencinin(Boştarufı 1. Sayfada) borçlanma isteminde bulunabile- cekler. Prensip olarak başvuran bütün öğrcncilerin talebi fon ta- rafından karşılanacak ve mezuni- yet sonrası da faiayle birlikte ge- ri ödemek koşuluyla ögrenciye "kredi çeki" verüecek. T0m öğrencilcrin cari maliyeti Günü kurtarmak yetmez! .büyümek. R\LKB.\NK SANA^l KREDİLERİNE BtR BOYUT GETİRİYOR İKA . Küçûk sanayi ttas ve işleune krcdılcrı En çok 1 fjü İKI çalıjtıran îjletmelere; iOO milyon Üraya tedaı kredi. Tesis kredilerinde 1 >ila kadar odemesiz.. lygun (aiile. Tesıs kredikn 3-6 yıl, işleone kredifen 2-6 yıl \adevie. • Orta ölçekli sanayi tesis ve iiletme kredileri: ' ' En çok 2% ışçi çalışuran isle:melere; ^ mılyar hrava bdar ijlelme kredısi. ıhtiya; kadar tesıs kredısi, 2 yılı ödemesiz- L'ygım faizle. Tesis kredileri 3-8 vıl. işletme kredileri H vıl • Büyûk ölçckli tcsis ve işletmc kredileri: ' 2=>6 işçıden razla çalıştıran işletmelere-.ihtiyav bdar tesis re ışletme kredısi, 2 yılı ıMemesiz: l'ygun faizle. Tesis kfedilen 3-8 vıl, ışletme kredik-n 3-6 n\ vadevle Halkbank Sanayi Destek Kredileri veriyor. Günün hızla değişen ve gelişen koşulları, sanayici^, kuruluşuna farklı bir gözle bakmaya zorluyor. Hammadde ahnmalı, ödemeler gününde yapılmaJı. Bir de bu işten ekmek yiyenler var. Kısacası çark dönmeli. Ama günü kurtarmak yetmez. Çare... büyümek. Üretim, talebi karşılayabilmeli, tesis büyümeli, teknoloji yenilenmeli. Üstelik bunlar hızla yapılmalı. Çünkü, koşulların durmaya tahammülü yok. Çünkü, durmak küçülmek demek. Büyük düşünen sanayiciler için Halkbank Sanayi Dcstck Kredileri: 5 milyara yükseltilen işletme kredi tavanıyla... Uygun faizleri, 2 yıl ödemesiz dönemiyle... 8 yıla kadar yayılan vadeleriyle... Siz de çarkı döndürürken, işinizi büyütürken bmaik düşünün. Halkbank'ın yeni boyutlar kattığı Sanayi Destek Kredüeri'nden yararlanın. Kitlescl Bankacılık düşünün, büyüyün. HALKBANK TÖRKİYIHALK İANK^I a n a . ü r e t e n e k a v n a k . "öttrmd Harçlar Fom MerknT- ne aktanlacak ödenek tutanna eşit olacajı için devletin yüksek- öğretim mali ytlkünde herhangi bir değişiklik olmayacak ve üni- versitelerin gelirleri de aynı düzey- de kalnuş olacak. B^ank ötmKtye kttç yok: ÖJ- tninüerini normal öjretim süre- sinde ve iyi dereceyle bitiren öğ- rencilerin borçlanrunbir kısmı ve- ya yerine göre tamamı silinebile- cek. Boylece öğrencilerin yıl kay- bı olmadan ögrenimlerini nnum. lamaları teşvik edilecek. OkaMan ıbteaya N K Yeni fı- nansman sistenıiyle birlikte dftreo- cilerin başansız olmalan dunı- munda, kayıüarının silinmesi i$- lemi ortadan kaldınlacak. Bunun yerine başaramadığı der&ler ve sı- nıflar için "artan oranlı öğretim beddi" uygulaması getirilecek. Boylece hetn başansız ögrenci teş- vik edilmemiş olacak hem de ö|- renci atılması olayırun öğrenci ve velisi ile öğretim üyesi üzerinde ya- rattığı olumsuz etkiler ortadan kaldınlacak. Bunun sonucunda da zaman zaman gündeme gelen öğrenci affı sorunu ortadan kal- kacak. Peşin ödemeyi leşviV: Sistem içinde borçlanmanın şartlan mad- di durumu yerinde olan öğrenci- lerin borçlanmaya başvurma eği- limlerini, herhangi bir kısıtlama getirmeksizin düşürecek şekilde tespit edilecek. örneğin öğrenim bedeli borçlanma yoluna başvur- madan peşin olarak ödendiğinde bu tutar belirli bir miktar azaltı- lacak. Bu yolla fonda başka amaçlarla kullanılmak üzere da- ha çok nakit birikmesi sağlana- cak. Öğrenci terdhine yönlendirmr. Sistemle, üniversitelerin aynı ko- nuda eğitim veren bölümleri için farklı miktarda harç belirle'necek. Boylece ögrenci taleplerinin belirli alanlara ve bölgelere yönlendiril- mesi sağlanacak. Yükseköğreti- min ülke gereksinim ve planlan- na uyulması bu suretle sağlana- cak. Irak'tan (Baştarafı 1. Sayfada) ABD'de geçen mart ayında, giz- li Amerikan nükleer tetiklerini Irak'a kaçırmaktan 5 kişi ve 2 tn- giliz firması suçlanrnışth Başbakan Yıldınm Akbulut'un Irak'a yaptığı resmi ziyaretin iki ülke ilişkileri açısından verimli ol- duğu bildirildi. lraklı bir yetkili Bağdat'ta El Hayat gazetesine yaptığı açıklamada, ziyareti 'verimli' olarak nitelerken görüş- melerde özellikle bazı ekonomik projeler ve Fırat nehri sularının paylaşımı üzerinde durulduğunu söyledi. Görüşmelerde sınır güvenliği ve Irak'a boru taşıyan bir TIR'a el konulması konulannın da ele alnı- dığını belirten lraklı yetkili, bu iki konuda bazı güçlükler bulundu- ğunu belirtti ancak aynntılı bilgi vermedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear