25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 MAYIS 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN Meteoroloji Genel Muduriuğu n «jen alınan bılgıye gore yurdun ba tı kesımten parçalı bulutlu goller bölgesı Iç Anadolu nun kuzeyba tsııle Afyon Uşak DenıztıveKu tahya çevrelen oğleden sonra sa ğanak yağışlı otekı yerler az bu lutlu ve açık gececek HAVA Sl CAKLIĞI Defiışmeyecek RUZ GÂR Kuzey ve batı yonlerden ha n e v E 9ede gunbatısı ve lodos otekı denızlenmızde gun frf arasıra orta kuvvette yağtş doğusu ve poyrazdan 3-5 kuvvetınde saate 10-21 denız anında kuvvetlıce esecek Denız m ı 1 ' n ı 2 İ a esecek Van golunde hava az bulutıu ve acık lenmızde ruzgar Akdenız ve Gü gececek ruzgar guney yonlerden hafıf olarak esecek gol kucuk dalgalı olacak Adana Adapazar Adyamai Afyon A*. Ankara Antakya Antalya Artvtn Aytin Bal kesır Bıteck Bmgöl Bıtlıs Bolu Bursa Çanakkaie Çorum Oenı* A 28°12°Dyarttakır A 24° 9°Edırne A 25° 9° Erancan Y 22° 3°E<aırum A 18° 4° Eskışehtr Y 22° 5°Gaaantep A 26° 16° ûresun A 25° t1° Gumuştune A A 20° 7°Hal*ân A 28° 13° Isoarta A 26° 8°lstanbul A 24° 9°lzmır A 21° 6° KareA 6 A 15° 4° Kastaınong AA 5 Kas A 22" S°Kaysen A 25° 10° Kırttarelı A 22° 2° Konya A 22° 3°Ktıtahya Y 26° 12° Malatya 22° 5 Maisa 25° 11° K Maraş 22° 5°Mersın 17° 2°MuJla 23° 5°MU5 25° 9°Nı9de 20° 7°0rûu 18° 3°Rra 20° 9°Samsun 24° 4°S« 24°13°Snop 26°13°Svas 17° PTetartaO 21° 6°Trabzon 20° 3°Tunceı 21° 6° Van 20° 8°Ytegat 22° 5°ZonguKfak A 27° 12° A 24° 10° A 24° 15° A 23° 10° A W 5° B 21° 4° A 20° 7° A 20° 7° A 20° 8° A 23° 11° A 21° 10° B 20° 3° A 22° 13° A 20° 7° A 22° 5° Y 23° 8° A 14° 5° B 20° 3° A 20° 12° «C* g j as* A-açık B bulutlu G-gunesh K karh S-ss» V-yaOmurlu BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Kendı suyu ıçınde dondurulmuş dana, tavuk ya da av etı ye- meğı 2/ tddıa, bahıs, lades Argoda çok calışan öğrencı 3/ Osmanlılarda gum- ruk vergısı Yığıt "Hayır" anlamında kullarulan bır söz 4/ Jupıter gezegenıne ve- nlen bır başka ad 5/ Osmanlı mımarlığın- da renklı camlarla ya pılan pencere 6/ llaç. Nazı partısının hucum kıtasıru sımgcleyen harfler Damızhk erkek koyun 7/ Gereğınde kullanılmak ıçın saklanan tahıl Bo ru sesı 8/ Bır ağaç. Buyuk panayır 9/ Bedene ezıyetı ruhun kurtuluşu ve mutluluğu ıçın gereklı gören Hınt çı- lecıhğı YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Köpek yavrusu 2/ Kuzeybatı Kaf- kasya'da yaşayan Gurcu sovundan halk Iskambılde bır renk 3/ Kıl elek Maden, ağaç, taş uzenne elle yazı ya da şekıl oyma 4/ Ye mek Şur ve dflşüncelen şenata aykın görulduğu ıçın 1404'te Ha- lep'te densı yuzıilerek öldurulmüş unlu şaır 5/ Alaturka muak ku- rallarını ınoeleyen vapıt 6/ Gıysılerın yırtmacına ve eteğıne ekle- nen ensız kumaş parçası Eskı dılde engerek yılanı 7/ Kuçuk tna- ğara SSCB'de Gulag kamplarındakı tutuklulara venlen ad Eh ışe yatkın, becerıklı 8/ Uflemelı bır çalgı Pılotlar ve havacılar ıçın yayımlanan bulten 9/ Doğu Anadolu'da kuçukbaş hayvanla rın kışı ıçınde geçırdığı dam Kayısı, enk, zerdalı gıbı raeyvelerın kurusu 60 Y1L ÖNCE Cumhunyet ARKA AT.KII.ARI~İÇtN Turizm 9 MAYIS 1930 Turkıye Turıng klubu reısı Kocaelı meb'usu Reşıt Saffet B dun Ankara'dan gelmış ve kendısııu zıyaret eden muharnrımıze atıdekı beyanatta bulunmuştur "Turkıye Turıng kulubu, 'trıp-tık' usulunun tatbıkı, seyahatlenn teshıh \e tstanbul'da açılacak olan Beynelmılel Tunzm kongresıne karşı gösterdığı derın alakadan dolayı hükümete medyunu şukrandır Trıp-tık usulunun B.M M 'de kanun hahnde kabulu, hançte çok hüsnü tesır yapmıştır Bırçok memleketlerden, ecnebı Turıng kuluplerınden ve bılhassa Beynelmılel Tunzm ıttıhadı merkezınden tebnk telgraflan gelmektedır Şımdıye kadar tstanbul'da açılacak beynelmılel Tunzm kongresıne ıştırak edeceklerını bıldıren memleketler 22'ye bağlı olmuştur Bunun daha çok artması muhtemeldır Istanbul'da, kongreyı hukumel namına Dahıllıye Vekılı Şükni Kaya, B kuşat edecektır Kuşat merasımı Dolmabahçe sarayında yapılacak \e muzakerat Galatasaray Lısesı konferans salonunda cereyan edecektır Gelecek kongre azasının aılelenle 75-100 arasında olacağını tahmın edıyoruz tstanbul'da Vılavet, Emanet ve dığer resmı ve nımresmı muessesatın ıştırakıle ıstıhzarat komıtesı mesaısıne germı vermıştır Emanet te kuçuk noksanlan ıkmal etmektedır Kaç fabrika var? Mıllı tasarruf ve tktısat cemıyetı, Ankara sanayıı sergısı munasebetı ıle "Mıllı sanayıı Kataloğu" unvanh bır kıtap neşretmıştır Bu katalogda memleketımızde bütun fabnka ımalathanelenn adedı ve ne ış yaptıkları dercolunmuştur Kataloğa nazaran Turkıye'de 1510 fabrika ve ımalathane vardır Bunlardan 35O'sı yunlu, ıpeklı, pamuklu, tnko mensucat ışlenle meşgul olmaktadır 465 'ı kımyevı mevat sabun, soda ve s ımal etmektedırler Tahta ışlenle de 170 muessese ıştıgal etmektedır Mütebakısı de taş, cam ve dencılık gıbı ışler yapmaktadır Katalogda Turkıye'de 54 matbaa bulunduğu zıkredılmektedır Kadıköy tramvayı Kadıkoy tramvay hatlannın guzergâhı tamamen tespıt olunmuştur Yenı hat Haydarpaşa'dan tbrahım ağa çayınndan geçırılerek Mısır'lı oğluna getmlecektır Hattın buradan Altıyol'a çıkanlması ıçın ıkı tarık vardır kı, henuz bunlardan hangısının tercıh edıleceğı hakkında bır karar venlmenuştır Bu yollardan bırı postane yolu, dığerı de ınzıbat karakolunun aşağısındakı yoldur Her yolda da ufak bır ıstımlak yapılması zarurı görulmektedır Hat AJtıyol'dan uç kısma uzanacaktır Bunlardan bın ıskele, dığerı Baharıye tankı ıle Moda ve uçuncusu de Söğutluçeşme tankı ıle Fenerbahçe hattıdır 3 0 YIL ÖNCE Cumhur.Y et 9 MAYIS 1960 Gazetemız 30 Nısan - 9 Mayıs 1960 tanhlen arasında tstanbul Sıkıyönetım Komutanhğı tarafmdan kapatıldığından yayımlanmamıştır GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Gorbi tartışması 9 MAYIS 1989 ABD Savunma Bakanı Dıck Cheney, ülkesının SSCB'yle ıhşkılenn geleceğı konusunda "çok ıhtıyatlı" davranması gerektığım söyledı ABC TV'sıne bır demeç veren Cheney, SSCB'de önemlı değışıkhkler meydana gelmekte olduğunu kabul ettı, ancak ABD yönetırrunm ulusal stratejısını, Sovyet lıderı Mıhaıl Gorbaçov'un kışılığıne ya da ıktıdarda kalma suresıne bağlı olarak duzenleyemeyeceğını soyledı "Kendı polıtıkamızı, kendı ulusal çıkarlarımıza uygun olarak saptarız" dıyen Cheney, "Şu anda ortaya çıkmış bulunan olanaklardan yararlanmak ıstedıklerını ve bu olanakların sılahlanmanın kontrolu \e ıkı ulke arasındakı gerıhmın azaltılması olduğunu" belırttı Batı dunyasının Gorbaçov'un barışçıl nıyetlerıne ınanma eğılımı ıçerısınde olduğuna dıkkat çeken Cheney, bırkaç kez "Çok dıkkatlı olmalıyız" dedı ve SSCB'nın halen Avrupa'da klasık sılahlar açısından ustunluğunu surdurduğunu söyledı j A ^£5* Lenıngrao , Kopennag/Î? pJ Moskova Sam Kahıre'i' DUNYA'OA BUGUN Amste-aam Amman Alıra Bağdat Barcalana Basel Mgnıd Beriın Bonn Brukse Btıdapeşie Cenevre Cejayıt CKMe Dubaı Frankfurl Gıme Helsıı* Kahıre Kooentag Köh Ufkosa Y A A A Y Y Y Y Y Y Y Y A A A Y A Y A Y Y A 23° 27° 2 4 o 29° 23» 25° 25° 25° 25° 24° 26° 25° 29° 37» 37° 28° 27° 20° 29° 23° 25° 27° Lenıngrad Londra Madnd Mılano Montıeal Moskma Munıh Ne»Ycrt Oslo Pans Prag Rıyad Roma Sofya $an\ Tel Avıv Tunus Varşova Venedık Viyana B Y Y Y V A Y B Y Y Y A Y Y A A A Y Y A VVastııngton A Zunlı Y 18° 23° 28° 25° 25° 23° 25 C 20° 21° 28° 25° 41° 23° 26° 28° 23° 25° 2S° 25° 25° 20° 25° TARTISMA OSYUTye Açık Mektup Nasıl olur da liseyi bitiren bir oğrencinin bilgi birikimini olçerken uygarlıklar ulkesi Turkiye'nin sanatına, arkeolojisine ve kulturune ilişkin bilgiler yok sayılır, önemsenmez? Geçen yıllardakı sınav sorulannı ve 15 nı- sanda yapılan 1 basamak sınav sorulannı ın celedığımızde sosyal briimler sorulan arasın- da açıkça bır dengesızlık gormekteyız 76 sözel sorudan 35'ı Turkçe-edebıyat, 10'u tarıh, 6'sı İnk T, 2'sı mıllı guvenlık, 15'ı coğ- rafya, 4'ü psıkolojı ve 4'ü de sosyolojı dersle- rıne aıttır Ünıversıte sınav larında "soru çıkan ders" olmarun bır olçusu var mıdır'' Ya da ÖSY M'ye göre bazı sosyal bılımler ınsanın bılgı duzeyı- nı olçmede daha çok mu önemhdır9 Ben sanat tarıhı oğretmenıyım Sorulan m- celedığımde sanat tarıhıne ılışkın sorular gö- remıyorum Bu konuda "sanat tanhı dersı yal- nızca lıse edebıyat ve sos>al bılımler kolunda gorulnjor" turu açıklamalar da yeterlı olamaz Çunku tum öğrencıler ortaokul ve lıse tanh derslennde her uygarlığın sanatını da ayn bır konu başlığında göruyorlaı Ayrıca yuıdumuz uygarlıklar ulkesıdır Dunyanm en zengın arkeolouk, sanatsal ve kulturel değerlerıne sahıbız Bızı, belkı de yurtdışında en çok bu yönumuzle tanıyorlar Ülkemızde ve yurtdışında açılan "Anadolu Uygarlıklan Sergısi", "Muhtesem Suleyman Sergisı", "Mımar Sinan Sergısı", "lııuk Çmı Sergisı"... gıbı etkınlıkler dunya kamuo\unda buvuk yankılar uyandırmıştır \ ıne ulkemızdekı tarıhsel kalıntıların yete- nnce lyı korunamadığına, sık sık uzucu olay- larla tanık oluruz Hepsının sonunda da ın- sanlanmızın oncelıkle egıtılıp bılınçlendınlme- s. gerektığıru soylenz Ancak ış umversıte sınavlarına gelınce, bu bılgılerın oğretıldığı sanat tarıhıne ılışkın so- rulara hıç yer vermeyız Nasıl olur da lıseyı bıüren bır oğrenamn bıl- gı bınkımını olçerken, uygarlıklar ulkesi Tur- kiye'nin sanatına, arkeolojisine ve kulturune ılışkın bilgiler yok sayılır, önemsenmez9 An- laşılır gıbı değıldır Saygılanmla NİZAMİ ÇUBUK Cumhunvet Lisesi Sanat Tarihi öğretroenı Denızli Zihni Kttçümen 9 e Açık Mektup Bendeniz, kendımı O'nunla asla karşılaştıramam, buyuk, yuce tiyatro adamımız, "Nur içinde yatsın!" Muhsin Ertuğrul gibi tiyatro tutkunu, "uç noktalı" olan bir kişiyim. Çok şukur, kafamda bir kireçlenme duyumsamıyorum. Çok sayın, çok sevgıh Zıhni Kuçumen. Sa\gıdeger, sevgıiı Cumbunyet gazetemızın "tartışma" köşesındekı >azınızı okudum Naçız bır uğrastaşınız olarak, nasıl anlata- yım bılemıyorum Üzuntu duyduğumu mu söylesem, yoksa burukluk, ıç açısı duyduğu- mu mu 9 Şaşırdım kaldım doğrusu 1 Bendeniz, tum yaşamını tıyatroya adamış, o uğurda çalışmış, fıgüranlığından tutun da sanatçılığına, rejısörlüğune, yonetıcılığıne, oyun yazarlığına, eleştırmenhğıne, denemecı- lığıne varıncaya kadar her şeyını yukümlene- rek yurutmuş, ağır hastalığımdan ötürü de kendı ısteğımle emeklığe ayrılmış bır oyuncu- yum Naçız, emeklı uğraştaşınız olan bır oyuncu- dan tıyatronun kapatılmasını ıstemesını, na- sıl usunuza getırebılırsınız'' Bendeniz, kendımı O'nunla asla karşılaştı- ramam, buyuk, yuce tıyatro adamımız, "Nıır içinde yatsın!" Muhsin Ertuğrul gıbı tıyatro tutkunu, "uç noktalı' 1 olan bır kışıyım Çok şukur, kafamda bır kıreçlenme duyumsamı- yorum Tıpkı, buyuk, yuce tiyatro adamımız Muhsin Ertuğrul hocamızın, ustadımızın, her zaman, ölunceye değın yepyenı kalan, ılen>e donuk olan zıhnıyetmı taşımaktayım Haa, yaşıma gelınce, çıçeğı burnunda bır gencım' 63 yaşındayım Galıba sız benden bır- kaç yaş kuçuksunuz Aman, hıç onemı yok! "Akıl vaşta değıl, baştadır." Ne demış VVıllıam Hazlıtt: "Tı>atrosu bol olan ulkelerde, kotulukler surup gıtmez." Guzel Anadolumuzun, toprak altında da, toprak ustunde de nerede bır anfitıvatro gdr- sem, onların yaşatılmasmı ıstenm, Aspendos Anfıtıyatrosu gıbı Turneye çıkmıştık Pamukkale Motelı'nde kalıvorduk Motelın arka yanında bır anfitı- yatro olduğunu gördum Hemen gıttım, gez- dım, dolaştım o eskı çağdaş kalma anfıtıyat royu Düşundum Nıçın, Aspendos kadar sağlam kalan bu anfitıvatroyu, restore ederek seyırcı- lerın hızmetıne sunmuyorlar? Yazın yakıcı sıcağında, kapalı salonda oy nayacağımıza, nıçın burada oynamayalım 17 Çok sayın, çok sevgıh Zıhnı Kuçumen, Bendeniz, kahvehanelerde pek oturmam Ama kahve tıryakısıyım tçmeden duramam tçenm, evımde, odamda. Yattığım odanın du varları, dopdolu kıtap etajerlerıyle kaplı Efendım, bendeniz bol bol kıtap okurum Kıtap okumadığım zaman kendımı boş fıçı gı bı vurulunca "dan dan!" hıssederım Tabu, okuduğum kıtaplann çoğu tiyatro kıtaplan "Oda Tiyatrosu" üstüne anlatmak ıstedık- lerımı, a-b-c-d dıye alfabetık bır sırava koya rak karşıhk vermek gereksmımını duymuşsu- nuz.. Ve de küçumseyıcı, aşağılayıcı bır dü kullanmışsınız Aşk olsun 1 Sızın gıbı olgun, külturlü, deneyımlı, her za man değer verdığım bır kışırun ağzına bunu yakıştıramadım doğrusu' Çok yıllar önce sızınle Kuçuk Tiyatro sa- natçılar odasında tanıştınlmıştık Sız de ben de bu ışı kısa kesmıştık Tanıştırıldığırrnzda şoyle demiştmız bana 'Aramızda geçen polemık, duzeyli bir dognıl- tuda oldu." Gerçekten de övle olmuştu Za- ten başka turlüsü düşunülebılır mıydı9 Aynı uğraştaslığın yakınlığının verdığı ya kınhkla bırbmmıze ısınmıştık Eğer şımdı de karşı karşıya gelırsek, değışen hıçbır şey olmaz sanırım Bılınmez, kım bılır belkı de ıkı dost olur- duk Herhalde, yazınızdakı gıbı bır anlaşmaz- lığa duşmezdık Bız, ıkımız aynı yolun volcularıyız çünkû "Biz kırk kışıyız, bırbınmızı bılınz." Yolumuz, hep bırbırımızın yolu uzerınden geçer Buna karşın bırbırımızı tanımayız Ne dersımz, çok tuhaf değıl mı 9 Çok sayın, çok sevgıh uğrastasım Zıhnı Ku çumen, a b c-d dıye sıraladığımz elestırınıze karşıhk vermek ıstemıvorum Gerek yok' Ama "Oda Tryatrosu" duşuncemde dıretıyorum, dı- reteeeğım Evei, sızın deyışınızle, 'Tiyatro kapatılmaz, açılır!" Maazallah, Allah bıze o günlerı gös- termesın' Duşuncenıze ben de tüm yüreğımle katılı- yonım Açılsın tıyatrolar, açılsın hıç kapan- masın, yurdumuzun dört bucağını sarsın' Bundan daha guzel, kutsal ne olabılır 9 Sıze gönul dolu selamlarını, saygılanmı, de- nn sevgılerımı sunarım Merhaba 1 OSMAN DALOGLU Emekli tiyatroco / Ankara Laiklik llkesi Cstüne Zorunlu din dersleri kaldınhp tum ulusal eğitim laikleştirilmeden TCK'nın 163. maddesi yoluyla devletimizin temel ilkesi olan laikliği tartışmaya sokmak, içtensizliktir. Bunun da anlamı dini, dikta niyetlerine meşruiyet zemini yapmak olur. 1924 Anavasası'nın, devletın dmı Islamdır, hukmunun kaldırılıp yenne, devletm laık ol- duğu hukmunun getınlmesı uzenne yalnız ın- saniann değıl, kurumların da bır dını bulun- duğunu sananlar, de\letın dınının olmaması- nı, ınsanlann da dınının olmaması olarak, >o- rumlamışlardır Bu durum, latklık devlet ıçın- dır, kışılerın ıse dını vardır, gıbı değışık bır formulasyonla gunumuzde de surmektedır Oysa devlet, lslamda bır dunya örgutudur, herhangı bır dınsel yönu yoktur Gerçekten de tslam hukukunda olsun tslam tanhınde ol- sun "tslam Doleü" dıye bır uygulamaya rast- lanmış değıldır Bundan daha çarpıcı bır durum ıse tslam devletının bır zorunluluk olmayışıdır Bır ts- lam devletı obnadıklan halde demokratık, fa- şıst, komunıst devletlerın >-urttaşı bulunan muslumanlar vardır Eğer Islam devletı zorun- luluk olsaydı orneğın ya Sovyetler BırHğı'nı "Islam Devleti" sayacaksınız ya da oradakı Müslumanlan, Müsluman'dan sa>mayacak- sınız Bu da bızı başka bır gerçeğe göturür Bılıneceğı uzere tslam kaynakları, Kuran, Sunnet, Fıkıh'tır Bu kaynakların hıçbınsın- de İslamlar ıçın ayrıca bır devlet bıçımı ön- gorulmenuşur Herkesçe bıhnen bır gerçek tır kı tslamda "Din adamı" yoktur Dın ada- mı olmayınca, devlet yönetıcılerı de zorunlu olarak dın adamı olmayacaklardır Dın adam- lannca yöneülmeyen devlete de dın devletı de- rulemeyeceğı açıktır Bu da göstenyor kı îs- lamda, dın devletı adı altında bır orgutlenme olanağı yoktur Belırtıldığı uzere kesın sınırlan çızılmış bır dın de\letı modeh de yoktur Nasıl bır devlet örgutü oluştumlacağı demokratık, padışah- lık, dıktatörluk bg bellı değıldır Uyulacak bır devlet bıçımı ve devlet kavramı bulunma- dığı ıçın laık devlet örgutlenmesı olağan olur Nıtekım, teokratık devlet, kılıse örgutu bu- lıinan dınlere özgu olup bır tslam teokrasısı- ne rastlanılmaz Teokratık devlet dmsel, laık devlet de bı- lımsel duşuncenm urunudür Tanrı, eşrefî mahlukat denen ınsanı, duşunce uretmek uze- re varatmıştır Bu nedenle toplumlar, duşun- ce özgurlüğunden >oksun bırakılamazlar Du- şunce ozgurluğu ıse ancak laık devlet yapısı ıçmde var olur Teokrasılerde ıse duşunce dz- gurluğu bulunmaz Laiklik aynı zamanda dm ve vıcdan ozgurluğunun de güvencesıdır Durum böyleyken sankı tslamda "dın devletı" kurma olanağı varmışçasına duzen- lenmış bulunan TCK'mn 163 maddesınde sa- yılan eylemlenn gerçekte, dın ve vıcdan oz gurlüğunün kötuye kullanılması olarak anla- şılıp vaptırıma bağlanması daha uygun duş mektedır Ancak böyle yapıldığında dın/du- şunce değıl, eylem cezalandırümış olacaktır Aynca, zorunlu dın dersleri kaldırılıp tum ulu- sal eğıtırn laikleştirilmeden TCK'nın 163 maddesi yoluyla devletimizin temel ılkesı olan laıklığı tanışmaya sokmak, içtensizliktir Bu- nun da anlamı dını, dıkta nıyetlerıne meşruı- vet zemıru vapmak olur Av. MEVLUT BERK Adana Barosu Arkadaşım Vehbi Dinçerler Vehbı Bey ders çalışmak için gelirdi kutuphaneye; bense gazete ve kitap okumak için. Çunku, o gunlerde okutulan derslecin birçoğunun safsata olduğunun bilincindeydim. Sayın Ekmekçı'mn 24 4 1990 gunu Cum- hun>et'ın "Ankara Notlan" köşesınde ya- yımlanan "Su tle Sabun" başlıklı vazısında Sayın Vehbı Dınçerler'le Safa Giray'ın Bakan- lar Kurulu'nun son toplantısında 141, 142 ve 163 maddelerle ılgılı değışıkhklere karşı çı- karak toplantıyı terk ettıklennı, sayet bu Ba- kanlar toplantıyı terk etmeselerdı belkı de 141, 142 ve 163 maddelerle ılgılı değışıklıklenn Ba- kanlar Kurulu'ndan geçebıleceğını behnmek- tedır Bu antıdemokraük maddeler ıçın Sayın Ba- kan Safa Giray'ın takındığı tavır karşısında bır şey dıyemem Ama Sayın Devlet Bakanı Vehbi Dinçerier'ı oğrencılık yıllannda çok ya- kınen tanıdığım ıçın bu maddelerle ılgılı tu- tumu benı pek şaşırtmadı Eğer Sayın Dınçer- ler bu maddelerın değıştırılmesmı ya da kalk- masını ısteseydı bence bu beklenmedık olay (surpnz) olurdu Hanı bır atasozumuz vardır "Bır adam (kımse) yedisinde ne ıse yetmışın- de de o olur" der Bu atasözumuzde tama men olmasa da kısmen gerçek payı vardır Çunkû Sayın Dinçerler, oldum olası çağdaş duşunceye karşıdır "Hoppala! Bunu nereden bılıyorsun?" dıye, bana soracaklar çıkacak- tır Eh' Bır zamanlar sız de Sayın Dinçerler' le bırlıkte aynı mahallede otursanız ve aynı kutuphanenın mudavımlerınden olsanız, her- halde bu duşuncemı paylaşmakta bana hak verırsınız, değıl mı 9 Yanılmıyorsam Sayın Dinçerler 1940 do- ğumludur Ben ıse 1941 doğumluvumdur Ikı- mız de Gaziantep'ın en eskı semtı Şehrekus- tu'de otururduk Be. ticaret lisesinde okur- ken Sayın Dinçerler de Gaziantep Lısesı' nde okuyordu Benden bır-ıkı sımf öndeydı Gıt- tığımız lıseler farklı olmasına rağmen, aynı kutuphaneyı payiaşıyorduk Kutuphanenın adı ıse Şehitler Kutuphanesı'dır Sayın Dmçerler ne zaman benı gazete ve kı- tap okurken görse, ıçınden, kıs kıs guluyor- muş gıbı gelırdı bana Sankı bana alaylı ba- kışlanyla şu mesajı vermek ısterdı "Ey Ab- dulkadir! tlk once derslenne çalış, bir mes- lek sahibı ya da adam ol, sonra gazetelere ve kitaplara zaman ayınrsın" gıbısınden Sayın Dınçerler'm bu teşhısınde ne kadar hakh çık- tığını zaman gosterdı Kendısı ılk önce Milli Eğitim Bakanı oldu ve daha sonra da De>let Bakanı. Bendeniz ıse 3 çocukla yaşam kav gası venyorum Atalanmız bır de şu atasozunu sövlemış "Yigıdi oldur, hakkıoı ınkir etme." Bu ne- denle, şunu da açıkça belırtmelıyım kı Sayın Dinçerler zekı ve çalışkan bır öğrencıydı Her yıl sınıflannı ustün bır başarıyla geçtı Yal- nız bır eksığı vardı Gazete ve kıtap gıbı şey- lerı o zamanlar pek okumayı sevmezdı Al- lah korusun' Okuyup da ne yapacaktı tşte Ismaıl Beşıkçı'nın durumu, ışte Haydar Kut- lu ıle Nıhat Sargın'nın durumu Ülkemızde ne kadar okuyan ve düşunen varsa hepsı ko- deste En ıyısı mı, namazmda, nıyazmda ol- mak Hem bu dunvada rahat edersın hem de öbür dunyada ABDLLKADİR ERALP Gaziantep POLİT1KA VE OTESI MEHMED KEMAL Kasetin başına gelenler... Geçende Şanar'la Melıke nın elıme geçen kasetlerınden söz etmıştım Işler doğru duzgün gıdıyor sanmıştım Gerçı yapıtın yaratıcıları kasetı göndermışlerdı Ne maceralar yaşanmış onu bılmıyordum Sevgıiı Şanar'dan ışlerın ıç yüzünü anlatan bır mektup aldım Bır kasetin başına ne tsler gelırmış, bır çağ atlıyoruz derken hangı çagda yaşarmışız oğrendım Öğrendım de ûlkenın sanatı, bu sa- natı ızleyenlerı hakkında yüzum kızardı Gelelım kasetin oyku- süne 1987 yılının ortalarmda Şanar, Muzaffer llhan Erdost'la tele- fonda konusuyor Turkıye'de yayımlanacak ılk kasetının gelırını Insan Hakları Derneğı'ne barıkacağını söylüyor Dernek bundan çok memnun oluyor kabul edıyor 'Ada Kasetçılık' fırması kase- tin basım ve dağıtımını otekıler gıbı para almadan yapmaya ha- zır olduğunu bıldırıyor Karşılıklı vekâletler yollanıyor, anlaşma- lar ımzalanıyor, bant ve tanıtım malzemelerı Turkıye'ye gonderı- lıyor Ada Kasetçılık firması, kasetı yayımlamak ıçın ışletme belgesı almak uzere Kültür Bakanlığı na başvuruyor Burada bır paran- tez açalım 'Bakanlığın Denetım Kurulu sansür kurulundan ızın almadan kasetlere bandrol vermıyor Bandrolsûz kaset ıse telıf hakları korsanlığı sayılacağından pıyasaya çıkamıyor Cezası çok ağırmış Başvuru reddedılıyor Gerekçe bılmem ne sayılı bakan- lar kurulu kararı Yurttaslıktan atılanların fılmlerı, kıtaplan, ka- setlerı yurduna sokulamaz vs yayınlanamaz falanfilan Şımdı ne olacak'' Ada Kasetçılık fırması adına Nevzat Helvacı Danıştay'da dava açıyor Hem bu karar n hem de dayanağı olan Bakanlar Kurulu kararının ıptalını ıstıyor Danıştay Dava Daırelen Genel Kurulu 11'e karşı 10 oy çokluğu ıle bu ıstemı reddedıyor Gerekçesı as- ken yonetım donemı uygulamaları hakkındakı dava açtlmasını yasaklayan hukümler Bu karara da ılıraz edılıyor Itıraz haklı bulunuyor Yürutme durduruluyor Gerekçe söyledır Bu kaset adı geçen Bakanlar Kurulu kararına gore değıl daha taze olan 'Sınema, Vıdeo Mu- zık Eserlen Yasası'na göre ışlem görmelıdır Bunun üzerıne dı- yorlar kı Işte bakın ınceleyın zorunlusunuz, sansür edecekst- nız ' Bant boytece sansure sokuluyor Şanar sozun burasında şunları eklıyor 'Bu ıptal karannın çok önemlı bır yönü de benzer durumda olan bırçok esere, btnların başında Yılmaz Güney'ın fılmlenne yolu açması (Cumhuriyet, 3 mart 1989 Prof Bülent Tanör'ün açıklaması) Kultur Bakanlığı Denetım Kurulu kararını bıldırıyor Iş bu bant muhtevıyatı 'kamu duzenı ve kamu yararına aykın' olup yayım- lanması caız değıldır' Gordunüz mu kasetin başına gelenlen' Ada kasetçılık, bu karara karşı bır daha Danıştay'a başvuru- yor Danıştay Dava Daırelen Genel Kurulu bu yürütmeyı durdu- ruyor Kultür Bakanlığı ve Başbakanlık bu karara ıtıraz edıyorlar Ama Aralık 1989'da bu ıtıraz da reddedılıyor Kasetler, kapaklar basılıyor ılanlar çıkmaya başlıyor Oh, rahat bır soluk alımyor Haydı bır engel daha, 'Bandrol kalmadığı 1 ıçın on gün daha ge- cıkme Sonunda kasetler dukkâna enşebılıyor Acaba bu oykü burada bıter mı ? Şımdı sıra valılerın yasaklarında Valıler tek tek kendı bolge- lermde yasaklayarak Danıştay'dan da, Içışlerı Bakanlığı'ndan da güçlu olduklarını kantlamak ısteyecekler mı 7 Kımbılır olanı da vardır olmayanı da Şanar, "Butun dokumanlar Nevzat Helva- cı da ' dıyorsa da Bır kasetin başına gelenier ıçın daha ne macera vardır'' Bız kasetı evde dört duvar arasında dmlerken başından neler geçmış de haberımız yokmuş ÇALJ§ANLARIN 8ORULAR1/SORUNLAR1 YILMAZ ŞİPAL "Sigortasız staj yaptun" SORU: 1962-1963 arası bir benzın istasvonunda 1 yıl sıgorta- sız çalıştım. 1.6.1965 - 28.8.1965 tanhlen arasında ve ka- muva aıt bır fabnkada yıne sıgortasız slaj yaptım Masraflan ve pnmlcrı bana aıt olraak uzere, bu ış- yerlenndekı çalışmalanmı sıgortalı sa\d\rmak ıçın, yargı yoluna gıdebılır ve sıgortasız geçen çalışmalanmı haş- langıç olarak kabul ettırıp emeklı olabüır mıyım? Halen bir ozel emeklı sandığı olan ozel bır bankada çalışı>orum. Banka sandığında erkek calışanlar ıçın yaş sının yok. 25 yılııu dolduranlar emeklı olabtlıyor. Y.K. YANIT: Sosyal Sıgortalar Yasası uyannca venlmesı gereklı "belgelen ışveren tarafından venlmeven veya çalıştıkları kurumca tespıt edıleme>en sıgortalılar, çalıştıklarını, hızmetlerırun geçtığı yılın sonundan başlavarak 10 yıl ıçınde mahkemeye başvurarak ala- caklan ılam ıle ıspatiayabılırlerse bunlann mahkeme kararında be- hrtılen aylık kazanç toplamlan ıle pnm odeme gun sayılan nazara alınır" 1962-1963 yıllan arasında özel ışyerınde sıgortasız geçen bır yıl- lık çahşmanız, yasada öngörülen 10 yıllık zamanaşımı suresının dışındadır Sosval Sıgortalar Yasası'mn, stajyer olarak çalışmaya başladı ğıruz 1 6 1965 tanhındekı (bugun ıçın de geçerlı) hukumlenne gö- re, meslek ve sanat okullarında okuyan ve uygulama nıtehğınde vapım ve uretım ışlerınde çalışan öğrencıler sıgorta kapsamı dı- şında tutulmuştur Bu konuda Sosyal Sıgortalar Kurumu'nun 16 savıh genelgesınde avTintılı bılgı venlmıştır Genelgeye göre "staj- yerlık", gorduklerı eğitim gereğı uvgulamalı oğrenıme zorunlu bu- lunan oğrencılere venlen sıfattır Bır oğrencının stajver sayılabümesı ıçın, eğitim yaptığı kurumun statusunde zorunlu staj koşulu bulunması ve okul tarafından bır ışyerıne uvgulamalı eğıtımını yapmak uzere belırlı bır sure gonde- nlmesı gerekmektedır Oğrencılerın okumakta oldukları eğitim kurumlannın (fakulte, yuksekokul, meslek okulu gıbı) ya da burs gıbı yardımlarla öğre- nım olanağı sağlayan de.let ya da ozel kurumların yonetmelıklerı ya da burs koşulları gereğınce ışyerlennde zorunlu staja tabı öğ- rencıler ve uluslararası teknık stajyer öğrencı değışımı esasları ge- reğınce Turkıve'ye gelen yabancı uyruklu öğrencıler, bu stajları suresınce bır ucret aunış olsalar dahı, ışyerlenndekı çahşmalan, ılgılı eğitim kurumlannın statulerınden doğan bır zorunluluğa da- yandığı vçm ış sozleşmesı söz konusu olamayacağmdan, sıgortalı savılmamalau gerekmektedır \ncak, sozu edılen eğitim statulerınde behrtılen staj surelenn- den fazla olan çalışmalar sıgortahlığı gerektırmektedır Dığer yonden, eğuım olanağı sağlayan kurum, uygulamalı sta- jın dışında oğrencıyı. kendı ışyerınde stajyer sıfatıyla da olsa ça- lıştırırsa, bunlar sıgortalı sayılacaktır Bu nedenle, kamu kurumunda stajda geçen çalışma surenız ıçın de sıgonahhk soz konu değıldır T.C. MERSİN 2. ASLIYE HUKUK MAHKEMESI Esas No 989/503 Davacı T E K Toroslar Elektnk Dağıtım Md ıle davalı llhan Mu cukoğlu arasındakı tazmınat davasının yapılan >argılamasmda da- valı llhan Mucukoğlu'nun yapılan zabıta tahkıkau sonucu adresı tespıt edılemedığınden adı ge;ene dava dılekçesımn ve duruşma gununun ılanen teblığıne karar venlmıştır Karar gereğınce, Davacı vekılı 14 6 1989 havale tanhlı dılekçesi de davalımn I 10 988 tanhınde Tarsus yolu Bekırde kavşağındakı MI Vıbre tıpı elekırık dıreğının ve şebekerun hasar görmesıne neden olduğunu, 876 148 — TL hasar meydana geldığını, davalı llhan Mucukoğlu'nun 34 N 2725 plaka sayılı aracınm Istanbul Trafik Şube Mudurluğu'ndekı kay dı uzenne kamu malı rutelığındekı elektnk dıreğı ve sebekede hasar mevdana gelmesıne neden olduğundan temınat alınmadan ıhtıyatı ted bır komılmasına, 876 140 — TL 'nın 1 10 1988 tanhınden ıtıbaren yasal faızı, yargılama gtderlen ve vekalet ücretı ıle bırlıkte davalıdan tahsılıne karar venlmesanı ıstemış olduğundan davalı llhan Mucukoğ- lu'nun H U M K 'nın 213 maddesi gereğınce bu dava ıle ılgılı ıbraz etmek ıstedığı belgelen duruşma gunu olan 13 6 1990 gunune kadar gondermesı veya duruşmaya getırmesı, dunışmaya gelmedığı veya bır vekıl larafından temsil ettırmedığı takdırde yargılamaya yokluğun- da devam edıleceğı hususu ılanen teblığ olunur Basın 23406
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear