22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 9 MA YIS 1990 LİTVANYA Vilnius'tan Moskova'ya misillemeLitvanya, Moskova'ya et ve süt sevkiyatını kısıtladı. Letonya Gorbaçov'agönderdiği mektupta "SSCB'nin çıkarlarını kollayacağını" bildirdi. Estonya adından "Sovyet" ve "sosyalist" sözcüklerini çıkardı. MOSKOVA (Ajanslar) — Sovyetler Bir- liği'nin bağımsızlık ilanını geri almadığı için ekonomik ambargo uyguladığı Litvanya, misillemeye geçerek Moskova'ya et ve süt sevkiyatını kısıtladı. Bağımsızlık ilan eden diğer Baltık Cumhuriyeti Letonya ise Baş- kan Gorbaçov't bir mektup göndererek "Sovyet çıkarianna saygılı olacağını ve Mos- kova ile göhişmelerin yakında başlayacagı- nı umut eltigini" bildirdi. Estonya Cumhu- riyeti de adını değiştirmeye karar verdi. Ajanslann bildirdiğine göre Litvanya hü- kümetı, önceki gece aldığı bir kararla Mos- kova'ya süt ve et sevkiyatını *?t> 10 oranın- da azaltmaya karar verdi. Moskova'nın toplam et tüketimi içinde yüzde 20'lik bir payı bulunan Litvanya'nın, bu kararıyla zaten et sıkıntısı çekilen Sov- yet başkentinde sıkıntının daha da artaca- ğı bildiriliyor. Gözlemciler Litvanya hükümetinin bu kararının, 'Demokratik Rusya' blokunun kontrolü altında olan Moskova Sovyeti'nin (yerel yönetim meclisi), kentteki tüketim malları darlığına çözüm getirme çabaları- na büyük bir darbe oluşturacağını belirti- yorlar. Litvanya'nın kararının Vilnius hüküme- tinin öteki kent sovyetleriyle, Moskova'dan bağımsız olarak yapmaya çalıştığı ticari an- laşmaları da olumsuz yönde etkileyebilece- ği kaydediliyor. Bu arada Litvanya Başbakanı Kazimie- ra Prunskiene, ülkesinin bağımsızlık muca- delesinde İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'dan yardım istemek üzere Lond- ra'ya gitti. Geçen hafta Washington'a giderek ABD Başkanı ile görüşen Prunskiene, Londra1 ya varışında yaptığı açıklamada, "Kremlin ile sorunlarımm çözmek için siyasi desteğe ihtiyacımız var. Bayan Thatcher bize yar- dımcı olabilir" dedi. Kendileri için Moskova'nın uyguladığı ambargonun ikinci planda kaldığına işaret eden Prunskiene, siyasi sorunlann çözülme- sinin daha önemlı olduğunu vurguladı. Prunskiene, "Bizim Batılı ülkelerden is- tediğimiz açık bir tavır alınmasıdır. Zira, Litvanyanın SSCB've ilhakı Batılı ülkeler tarafından tanınmamışür. Badlılar kabul et- meden önce Moskova'nın bagımsızlıgımızı tanımasını ümit etmek gerçek dışı olacakbr" diye konuştu. Letonya'nın bağımsızlık konusunda Lit- vanya'dan daha e^nek bir tutumda olduğu gözleniyor. Letonya Yüksek Sovyeti'nin (parlamento), Başkan Gorbaçov'a önceki gece gönderdiği mektupta, Moskova'nın "çı- karlannın kollanacagı" belirtildikten son- ra bağımsızlık kararının gerekçeleri açıklan- dı. Mektupta, Letonya'nın ilan ettiği bağım- sızlığın, SSCB Halk Temsilcileri Kongresi1 nin 24 şubatta aldığı, üç Baltık cumhuriye- tinin SSCB tarafından ilhakıyla sonuçlanan gizli Nazi-Sovyet anlaşmalarını imzalandı- ğı andan itibaren geçersiz sayan karara da- yandığı vurgulandı. Letonya parlamentosunun 4 mayısta ka- bul ettiği bağımsızlık kararının tam metni- nin de eklendiği mektupta, SSCB Anaya- sası'nın, bağımsız Letonya devletinin ana- yasasıyla çelişmeyen tüm maddelerinin, "De Facto" bağımsızlık gerçekleşinceye kadar yürürlükte kalacağıda vurgulandı. Öte yandan, Vilnius'taki ordu garnizo- nunun komutanı Yarbay Valery Shorupov, dün düzenlediği basın toplantısında, "As- kerler, Litvanya'da hayata müdahale etmek istemiyorlar. Ancak olayların tırmanması, orduyu girdabın içine çekebilir" dedi. Yar- bay Shorupov, Litvanyalıların Sovyet as- kerlerinin evlerine saldırdıklannı, sokaklar- da küfür ettiklerini ve hatta askerlere ateş ettiklerini kaydederek birçok askerin mü- dahale istediğini soyledi. Adını değiştirdi Baltık cumhuriyetlerinden Estonya'da, parlamento, cumhuriyetin adındaki *sovyel' ve 'sosyalist' sözcüklerini bu cumhurivetin adından çıkarmayı kararlaştırdı. Estonya'nın baskenti Tallinn'deki gazete- cilerden edinilen bilgilere göre Estonya'nın bayrağından SSCB'nin sembolü olan 'orak- çekiç'in çıkarılmasını da öngören yasa ta- sarısı için yapılan oylamada 14 üye ret, 2 üye de çekimser oy kullanırken tasarı 73 oy- la yasalaştı. Estonya Yüksek Sovyeti'nin kabul ettiği yasayla Estonya Cumhuriyeti'nin ulusal marşının da *arbk Entemasyonal olmaması' kararlaştırıldı. MOSKOVA Ligaçev: Ülke anarşinin eşiğinde MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği Ko- münisl Partisi'nin muhafazakâr kanadının önderi Igor Ligaçev, 'ülkenin anarşinin eşi- gine geldigini' belirterek buna karşı 'karariı bir mücadcle verilmesini' istedi. Ligaçev, önceki gün Sovyet Televizyonu- na verdiği 35 dakikalık demeçte, 1 Mayıs1 ta Kızıl Meydan'a muhalif gruplann girme- sine ilk kez izin verildiğine dikkat çekti. Li- gaçev demecinde, ülkede \okluklann, anti- sosyalist etkinliklerin. milliyetçiligin ve ay- nlıkçılıgın hızla tırmanmakta olduğunu' söyleyerek Sovyet yönetimini suçladı. Igor Ligaçev, televizyona verdiği demeç- te, Sovyetler Birliği'nin ve Komünist Parti- nin karşı karşıya bulunduğu sorunlara iliş- kin olarak bilinen görüslerini yineledi. An- cak gözlemciler, televizyona yansıttığı gö- rüşlerinden çok, Ligaçev'in televizyona çık- mış olmasının dikkate değer olduğunu be- lirtiyorlar. Televizyonda çok seyrek görünen Liga- çev' (n ekranda görünmesinin, Sovyet lide- ri Mihail S. Gorbaçov'un, parti, hükümet ve ordudaki çeşitli baskı gruplan arasında dengeleri koruma politikasının bir parçası olabileceği belirtiliyor. Gorbi orduda reform istedi Gorbaçov, Nazi Almanyası'na karşı el- de edilen zaferin 45'inci yıldönümü tören- lerinin açılışında Bolşoy Tiyatrosu'nda yap- tığı konuşmada, silahlı kuvvetlerin, perest- royka programına paralel şekilde reform- dan geçmesi gerektiğini belirtti. Yüksek rütbeli subaylann önünde konu- şan Gorbaçov, "Ordudaki mevcul durura bizi tatmin etmiyor. Tabii ki, ordu da eleş- tiriye ugrayacakbr. Perestroyka, orduya ye- ni bir bakışla bakmamızı gerekli kılıvor" dedi. Gorbaçov, askeri reformla ügili bir yasanın parlamento komisyonlarında ince- lenmekte olduğunu hatırlattı. BAGlMSIZLlCl PROTESTO — Sovyet askerleri, oagırasızlik kararını prolesto için gösteri duzenlediler. (Fotograf: Reuter) NATO GENEL SEKRETERİ WÖRNERİNDEMECİ: Nükleer silahlı tek AlmanyaManfred Wörner, Başkan Bush'la yaptığı konuşmadan sonra verdiği demeçte, "NATO'da hiçbir ülke nükleer silahlann kaldırılmasını savunmuyor" dedi. WASHINGTON (AA) — NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner, Birleşik Alman- ya'nın, sadece NATO ittifakı uyesi olmak- la kalmayıp, nükleer silahlar da edinmesi gerektiğini söyledi. Washington'da bulunan Wörner, önceki akşam ABD Başkanı George Bush ile gö- rüşmeden önce ve sonra iki kez gazetecile- re açıklamalarda bulundu. Wörner, Bush ile Avrupa'daki hızlı değişiklikler karşısında NATO'nun durumu konusunu ele almadan önce yaptığı basın toplantısında, Alman topraklarında nükleer silahlann konuşlan- dırılmasının gereğini vurguladı. Alman topraklarındaki nükleer silahla- rın NATO'nun denetimi altında bulunaca- ğını kaydeden Manfred Wörner, "Alman- ya'nın ve Avrupa'nın nükleer silahlardan anndınlmaması konusunda NATO üyesi tüm ülkeler göriiş birliği içindedir" diye ko- nuştu. Wörner, Birleşik Almanya topraklarında nükleer silahlann bulunmasına 'tepkilerin' olacağını ve özellikle Moskova'nın buna karşı çıkacağını belirterek "Ancak NATO- da kimse nükleer silahlann kaldınlmasını savunmuyor. Bu bizim ittifakımız tarafın- dan kabul edilemez. Hiçbir üye ülke ya da hüküraet bunu kabul edemez" ifadesini kul- landı. NATO Genel Sekreteri, Birleşik Alman- ya topraklanndaki nükleer silahlann, bu- günkü Demokratik Almanya sınırları için- de konuşlandınlıp konuşlandırılmayacağı konusuna açıklık getirmedi. Bush ile 30 dakika görüşen Wörner, da- ha sonra şöyle konuştu: "Biz, Sovyetler'in NATO'yu, karşı çıkan bir kunım ya da çatışmadan yana bir un- sur olarak görmelerini istemiyoruz. Bizi bir çeşit güvenlik ortagı olarak degeıiendirme- lerini isliyoruz. Moskova, Birleşik Alman- ya'nın NATO üyeliğini de bir istikrar unsu- nı gibi görmelidir." Kohrtin açıklaması Öte yandan Federal Almanya Başbaka- nı Helmnt Kohl. SSCB'nin iki Almanya'- nın en kısa zamanda birleşmesı ve ondan sonra askeri statüsüne ilişkin karmaşık so- runun çözülmesi yönündeki önerisini reddetti. Kohl, birleşmeden önce birleşik AJman- ya'nın NATO üyeliği gibi dış sorunlann açıklık kazanması gerektiğini söyleyerek, "Bu çok önemli" dedi. SSCB Dışişleri Ba- kanı Eduard Şevardnadze, cumartesi günü öncelikle iki Almanya'nın birleşmesini ve birleşik Almanya'nın NATO üyesi olup ol- mayacağı sorununun birkaç yıl ertelenme- si önerisinde bulunmuştu. Kohl ise hükümetinin daha önce belirlediği takvime bağlı kalmaya karariı olduğunu açıkladı. Helmut Kohl'ün bu açıklama*ı, birleşik Almanya'nın NATO üyeliği gibi dış konu- lann ağustos ayına kadar çözumlenmesi ge- rektiği anlamına geliyor. SSCB Ankara'ya 'Ermenistan'la ilişki kurun' önerisiANKARA (Cumhuriyet) — Sovyetler Birliği'nin Ankara Büyükelçiliği Müsteşa- rı Vladimir Georgiev Ankara'run diğer Sov- yet Cumhuriyetleri ile olduğu gibi Ermenis- tan'la da ikili diyalog ve ekonomik ilişki kurmasını önerdi. Georgiev, Suriye'nin si- lah modernizasyonunun ise Türkiye'ye yö- nelik olmadığını söyledi. Georgiev, Başba- kan Nikolay Rijkov'un Türkiye'ye gelece- ğini de bildirdi. Vladimir Georgiev, 2. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 45. yıl dönümu nedeni ile dün Sovyet Elçiliği'nde düzenJediği basın toplantısında bir gazetecinin "Ermenislan Yüksek Sovyeti'nin karan ve bağımsız Er- menistan kurulması yolundaki planlar" ko- nusundaki sorusunu yanıtlarken şöyle dedi: "ABD hukumeti çevrelerinde yapdmakta olan degeıiendirmelerle Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nde yapılan değer- lendirmeler arasında bir paralellik kurmak istemivorum. Bunlar kesinlikle ayn ayn şeylerdir. Yeni kabul ettigimiz federal ka- nun uyannca ülkemiz dış politikasından ül- ke çapında merciler sorumludur. Sovyet- Türk ilişkilerinin kazanraış olduğu yeri tak- dirle karşılıyoruz. Georgiyev, Ermeni sorunu konusunda- ki "kisisel görüslerini" açıklarken de ülke- lerin yalnızca geçmişe değil, geleceğe de bakmaları gerektiğini belirterek her çeşit konuda diyalogdan yana olduklarını vur- guladı. Turkiye, Ermenistan Cumhuriyeti 'ilişkileri konusunda "Kanaatime göre geç- mişin yükünden kendini kurtararak yeni ilişkilerin kurulması doğrultusunda diyalog olmalıdır" diyen Georgiyev, şöyle devam etti: "Turkiye ile Ermenistan birbirine açıl- malıdır. Karşılıklı yararlı ekonomik ilişki- ler gercekleştimıelidir. Birbirlerini daha çok tanımalıdırlar.Sınırticaretiyapmalıdıriar." Olağanüstü Hal Kaııun Hükmünde Kararnameler (Bajtara/ı 2. Sayfada) nının değerli üyelerinebırakarak bu yaamızda, öne- mine ve güncelliğine binaen sadece tanışma konusu 413 Sayılı Kararname'nin bir an önceTurkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'na getirilerek, asıl görevi kanun yapmak olan Meclis Genel Kunılu'ndagünde- min ilk sırasına alınarak öncelikle ve ivedilikle göru şülüp karara bağlanmasının, yürürlükteki anayasa hükümlerine göre zorunlu bulunup bulunmadığı hu- susundaki görüs ve düşüncelerimizi, objektif olarak açıklamaya çalışacağız. Anayasa hükümleriyle... Demokrasi kültürü olan herkesin bildiği gibi de- mokrasilerde, egemenlik hakkı kayıtsız şartsız mille- tindir. Demokratik bir hukuk devleti olan Turkiye Cumhuriyeti'nde de, egemenliğin kayıtsız şartsız mil- lete ait olduğu anayasamızın 6. maddesindeacıkça ifa- de edilmiştir. Egemenlik hakkmın gerçek sahibi olan millet, temsili demokrasilerde egemenlik hakkını ana- yasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanırlar. Egemenliğin gerçek sahibi olan Türk Mil- Ieti, egemenlik hakkının bir parçası olan yasamayet- kisini, seçimle iş basına getirdıği vekillerinden oluşan Turkiye Büyük Millet Meclisi, yürütme yetkisini Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu, yargı yetkisini ise bağımsız mahkemeler marifetiyle kullanır. Kayıtsız şartsız millete ait olan egemenlik hakkını millet adına kullanmaya yetkili kılınan yasama, yü- rütme ve yargı organlan, anayasada gösterilen özgür- lükçü demokrasi ve bunun icaplan ile belirlenmiş hu- kuk düzeni dışınaçıkamazlar. Baska bir ifadeyle, mil- let adına yasama, yürütme ve yargı yetkisini kullan- maya yetkili kılınan kişi ve kuruluşlar, kuvvetler ay- nlığı ilkesine göre anayasa ile belirlenen yetkilerini hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bıra- kamayacağı gibi kaynağını anayasadan almayan hiç- bir yetkiyi de kuUanamazlar. Yasama, yürütme ve yar- gı organlan belirttığimız ilkelerini ıçeren anayasa hü- kümleri ile bağlıdır. Anayasamızın 13. maddesine göre temel hak ve öz- gürlükler, anayasamn sözüne ve ruhuna uygun olarak ancak kanunla sınırlanabilir. Yine anayasamızın 38. maddesinegöreceza vecezayerine geçen güvenlik ted- birleri ancak kanunla konabilir. Bu anayasa kuralla- nna göretemel hak ve özgürlükleri anayasamn sözüne ve ruhuna uygun olarak sınırlandırabilecek, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerini koyabilecek olan organ, Türk Milleti adınayasama yetkisini kul- lanan Turkiye Büyük Millet Meclisi olmalıdır. Yukarıda belirttiğimiz anayasa ilkelerine göre ya- sama yetkisi devredilemez bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi'neaitolmaklabirlikte, başlangıçta 1961 tarihli anayasada yer almayan, ancak 1961 tarinli ana- yasada 1971 yılında yapılan değişiklikle hukuk siste- mimızegirmiş bulunan ve çok zorunlu ve istisnai du- rumlarla sınırlı olarak kullanılması, suiistimal edil- memesi veTürkiyeBüyük Millet Meclisi'nde öncelikle ve ivedilikle görüşülerek karara bağlanması koşulla- nyla yasama yetkisinin yürütmeye devri olarak değer- Tendîrilemeyecek olan "Kanun Hükmünde Kararname" rnüessesesine, halen yürürlükte bulunan 1982 tarihli anayasamızda da yer verilmiş olup ana- yasamızın 91. maddesinegöreTBMM, çıkaracağı bir yetki kanunu ileamacım, kapsamını, ilkelerini ve kul- lanmasüresinibelirtmek vetemel haklar, kişi hakla- n ve ödevleri ile siyasal haklar ve ödevlere ilişkin ol- mamak koşuluyla belirli konuda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini Bakanlar Kurulu'na ve- rebilmektedir. TBMM tarafından çıkanlan yetki ka- nununa dayanılarak Bakanlar Kurulu tarafından Anayasamn 91. maddesine göre çıkanlan Kanun Hükmünde Kararnameler, olağan yönetim usulleri- nin cari olduğu hal ve zamanlarda çıkanlan kanun hükmünde kararnameler olup 1961 tarihli anayasa- da yer almamasına karşın yürurlükteki 1982 tarihli anayasamızda, aynca Sıkıyönetim ve Olağanüstü Hal ilanı gibi olağanüstü yönetim usullerinin geçerliği ol- duğu durumlarda, Cumhurbaskanı'nın başkanhğın- da toplanan Bakanlar Kuruluna, sıkıyönetim ve ola- ğanüstü hal süresince, sıkıyönetim ve Olağanüstü Hal'in gerekli kıldığı konularda, kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini tanıyan hükümlere (Anayasa Madde: 121-122) açıkça yer verilmiştir. 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 4. maddesinde de olağanüstü hal süresince Cumhurbaşkanı'nın baş- kanlığında toplanan Bakanlar Kurulu'nun Olağanüs- tü Hal'in gerekli kıldığı konularda kanun hükmünde kararname çıkarabileceği aynca belirtilmiştir. Kamuoyundaki tartışmaya konu edilen 413 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname de, anayasamızın 91. maddesine göre Meclis'in çıkardığı yetki kanununa is- tinaden çıkanlan olağan kanun hükmünde kararna- melerden olmayıp yukanda belirttiğimiz gibi Anayasa hukukumuza ilk olarak 1982 tarihli anayasa ile girmiş bulunan ve olağanüstü yönetim usullerinden olan Olağanüstü Hal nedeniyle anayasamn 121. maddesi .ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 4. madde- sinin verdiği yetkiyedayanılarak Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılmış kanun hükmünde kararnamelerdendir. Anayasamızın 121. maddesine göre Olağanüstü Hal nedeniyle Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından çıkanlan ve kı- saca Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname- leri diye tanımlayabileceğimiz kararnamelerle anaya- sanın 91. maddesine göre Meclis'in çıkaracağı yetki kanununa dayanılarak çıkanlan ve Olağanüstü Hal Kanun hükmünde kararnamelerinin karşıtı olarak, Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararnameieri olarak tanımlayabileceğimiz kanun hükmünde kararname- ler arasında esas ve usule ilişkin önemli farkhlıklann bulunduğunu belirtmek isteriz. Anayasamn 91. maddesine göre çıkanlan Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararnameleriyle 121. mad- desine göre çıkarılan Olağanüstü Hal Kanun Hük- münde Kararnameieri arasında esas ve usule ilişkin önemli farkhlıklann bulunduğu, ilgili anayasa hü- kümlerinin tetkik ve mukayeselerinden açıkça anla- şılabildiği gibi 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu- nun 4. maddesindeyer alan "Olağanüstü Hal süresin- ce Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında toplanan Ba- kanlar Kurulu, Olağanüstü Hal'in gerekli kıldığı ko- nularda anayasamn 91. maddesindeki kısıtlamalara veusulebağlı olmaksızın, kanun hükmünde kararna- meler çıkarabilir.." hükmünden de, her iki tür karar- name arasındaki esas ve usule ilişkin farklılık açıkça anlaşılabilmektedir. îki tür kararnamenin aynlıklan Anayasamn 91. ve 121. maddelerinde düzenlenen iki farklı türde kanun hükmünde kararnamenin var- lığını bu şekilde ortaya koyduktan sonra her iki kanun hükmünde kararname arasında mevcut bulunan esas ve usule ilişkin farklıhklan şu şekilde özetleyebiliriz: a) Olağan hale ilişkin olarak anayasamn 91. mad- desine göre çıkanlan kanun hükmünde kararname- ler, Başbakanın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından çıkanldıkları halde anayasamn 121. maddesine göre çıkanlan Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameieri ancak Cumhurbaşkanı- nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafın- dan çıkarılabilir. b) Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararnameieri; TBMM'nin çıkaracağı bir yetki kanunu ile verilen yet- ki üzerine ve yetki kanununda açıkça gösterilen amaç, kapsam, ilke ve sürelerle sınırlı olarak çıkarılabildi- gi halde Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararna- meieri; Meclis taratından aynca bir yetki kanunu çı- kanlmaksızın doğrudan doğruya anayasamn 121. maddesine dayanılarak Olağanüstü Hal süresince ve Olağanüstü Hal'in gerekli kıldığı konularda çıkanla- bilir. c) Anayasamn 91. maddesindeyer alan açık hükme nazaran, temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile si- yasi haklar ve ödevlerle ilgili olarak Olağan Hal Ka- nun Hükmünde Kararnameieri çıkanlamaz iken ana- yasamn 121. maddesine göre Olağanüstü Hal Süresi- nce ve Olağanüstü Hal'in gerekli kılması halinde, te- mel haklar, kişi hakları ve ödevleri ve siyasal haklar ve ödevlerle ilgili olarak Olağanüstü Hal Kanun Hük- münde Kararnameieri çıkarılabilir. ç) Anayasamn 91. maddesine göre çıkanlan Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'nin şekil ve esas bakımından anayasaya aykınlıklan iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne gidilebıldiği halde anayasa- mn 148. maddesinde yer alan açık hükme göre anaya- samn 121. maddesine göre çıkanlan Olağanüstü Hal Kanun HükraündeKararnameleri'nin şekil veesas ba- kımından anayasa aykınhğı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesi'nde dava açılamaz. d) Anayasamn 91. maddesinde bu maddeye göre çı- kanlan Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararname- leri'nin Resmi Gazete'de yayımlandıklan gün Türki- ye Büyük Millet Meclisi'ne sunulduktan sonra önce Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlarında ve da- ha sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Ku- rulu'nda öncelikle ve ivedilikle görüşülecekleri ve üzerlerinde değişiklik yapılmasının da mümkün ol- duğu belirtildiği halde Cumhurbaşkanf nm başkan- hğında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından çıkan- lan Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname- ieri'ni düzenleyen anayasamn 121. maddesinde, Ola- ğanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'nin Resmi Gazete'de yayımlandıklan gün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onayına sunulacağımn belirtilme- siyleyetinilmiş olup Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinin Mecliste görüşülmelerine ilişkin olarak Anayasamn 91. maddesinde yer alan, önce Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlannda, da- ha sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Ku- rulu'nda görüşüleceğine ve üzerlerinde değişiklik ya- pılabileceğine dair usul hükümlerine, anayasamn 121. maddesinde yer verilmediği gibi bu konuda 91. maddeye herhangi bir atıf da yapılmamıştır. Kanımızca, Olağan Hal Kanun Hükmünde Karar- namelerinin Meclis'te görüşülmesine ilişkin olarak anayasamn 91. Maddesinde yer alan usul hükümleri- ne, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname- ieri'yle ilgili 121. maddede yer verilmemesi ve bu ko- nuda 91. maddeye bir atıf da yapılmamış oiması bir unutmanın eseri değildir. Anayasa koyucusu bu farklı düzenlemeyi bilinçli olarak yapmıştır. Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'nin çıkanla- bilmelerinin yasal dayanağı olan anayasamn 121. maddesinin son fıkrasının son cümlesinde yer alan "...Bunlann Meclisce onaylanmasına ilişkin süre ve usul içtüzükte belirlenirT hükmünden de Olağan ve Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'- nin Meclis tarafından görüşülmelerinde bilinçli ola- rak farklı bir düzenlemeye gidildiği, yetki kanunlan ve bunlara dayanılarak çıkarılan Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerin Meclis'te görüşülmesi- neilişkin bulunan ve anayasamn 91. maddesinde yer alan görüşme usulünün, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'ne tatbik edilemeyeceği açıkça anlaşılmaktadır. Anayasamn 121. maddesinegöre çıkarılan Olağa- nüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmesiyle il- gili farklı usulün benimsenmesindeesasen zorunlu- luk da mevcuttur. Zira yukarıda izaha çalıştığımız gibi anayasamn 91. maddesinde yer alan sımrlamalara bağlı olmaksıan, temel haklar, kişi hakları ve ödev- leri ile siyasi haklar ve ödevler, anayasal yargı deneti- mine de tabi tutulmaksızın, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleriyle düzenlenebilmektedir. Anayasamıza göre sebebi ne olursa olsun, temel hak- lar veözgürlükler ancak kanunlasınırlanabileceği için buna rağmen temel haklar ve özgürlükler yönünden sırurlamalar getirebilen Olağanüstü Hak Kararname- leri'nin, sınırlı konularda çıkanlabilen ve anayasal yargı denetimine de tabi bulunan Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'ne göre Meclis'te daha seri görüşülerek bir an önce kabul ya da reddinin sağlan- ması hayati önemi haiz bulunmaktadır Ana>-asamızın 121. maddesinin son cümlesinde yer alan "Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararne- meleri'nin Meclis'ce onaylanmasına ilişkin süre ve usul iç tüzükle belirlenir" hükmünerağmen,bildiği- miz kadanyla henüz bu konuda çıkarılmış bir iç tü- zükdebulunmadığından;kammızca, anayasamn 121.. maddesinde tanınan yetkiye dayanılarak çıkarılan. Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri- nin TBMM'degörüşülmesinde, anayasamn 120. mad- desi uyannca ilan edilen Olağanüstü Hal Karannın Meclis tarafından onaylanmasına ilişkin usul esas alınmalıdır. Zira anayasamn 121. maddesinegöreOla- ğanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri'nin çı- karılabilmesinin dayanağı, ülkenin bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde Olağanüstü Hal'in ilanına karar verilmiş bulunulması ve bu kararın da Meclis tarafından onaylanması olgusudur. Anayasa- mn 91. maddesinegöre Meclis'inçıkardığı yetki kanu- nuna dayanılarak çıkanlan Olağan Hal Kanun Hük- münde Kararnamelerinin Meclis'te görüşülmesinde, Olağan Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinin da- yanağı olan yetki kanununun Mecliste görüşülmesi- ne ilişkin usulün uygulanmakta olmaşı keyfiyeti de bi- zim bu konudaki görüş ve düşüncemizi teyit etmek- tedir. Sonuç Belirttiğimiz nedenlerleanayasamn 121. maddesine göreCumhurbaşkaru'nın başkanlığında toplanan Ba- kanlar Kurulunca çıkanlarak Resmi Gazete'de yayım- landıklan gün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ona- yına sunulan tartışma konusu 413 Sayılı Kanun Hük- münde Kararname'nin, Meclis Başkanı tarafından Meclis Komisyonlarına havale edilmeksizin, doğru- dan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Ku- rulu'nahavale edilerek Meclis Genel Kurul Gündemi1 nin ilk sırasına alınması ve Meclis Genel Kurulu'nda öncelikle ve ivedilikle görüşülerek kabul ya da reddi konusunda karar verilmesi ve bu suretle en kısa za- manda kararname iledüzenlenen hususlarda yasama yetkisinin asıl sahibi olan Türkiye Büyük Millet Mec- lisinin iradesinin geçerli ve hâkim kılınması ve karar- namenin Meclis tarafından kabulü halinde önceden kapalı bulunan anayasal yargı yolunun da açılması imkânının yaratılması anayasal bir zorunluluktur. 413 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Mec- lis'te bir an öncegöriişüiebilmesini mümkün kılan bu yazıda açıklamaya çalıştığımız usul ve esaslara uyul- duğu takdirde, anayasamızda yer alan demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri korunmuşolacak, bazı millet- vekillerinin TBMM Genel Kurulu'nda oturma eyle- mi yapmalanna kadar varan protesto ve tartışmalar ortadan kalkacak, iktidar ve muhalefet arasında or- taya çıkan gerginlikler sona erecek, hepsinden önem- 1İSİ413 Sayılı Kararname, kamu vicdanını rahatsızet- meksizin az ya da çok kendisinden beklenen işlev i ye- rine getirebilecektir. (1) GOruşlerimiz 413 sayılı K.H.K.'de degişiklik yapan 421 S.K.H.K. içindegeverlidir. (2) 20.4.1990 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yazar Ahmet Tan'ın "Başkentten" köşesinde yer alan "S.S.Kararnamesi" bajhkbyazısı. TEŞEKKÜR Sevgili babamız, emekli eğitimci MUSTAFA ÖZKAN'ın elim bir trafik kazasında vefatı nedeniyle yanımızda olarak acımızı paylaşan, telefon ve telgrafla bassağlığı dileyen, cenaze törenine katılan tüm dost, akraba ve hemşehrilerimize en içten teşekkürlerimizi sunarız. ÖZKAN AİLESİ TÜRK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.'den SAYIN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURU 1) Şirketimizin II. tertip tahvillerıne ait faiz odemelerine 25.5.1990 tarihinden itibaren başlanacaktır. 2) Kupon bedellerl Davutpaşa Cad. Litros Yolu No: 1 TOPKAPI-İSTANBUL'daki şirket merkezinde, yasal kesintiler yapılarak ödenecektir. 3) Gelir Vergisi kesintisinden muaf olan kurumların, kesinti yapılmamasına ilişkin yazı ve belgelenyle başvurması gerek- lidir. Tasarruf sahıplenne saygıyla duyurulur. TÜRK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş. GULAY BECERENLE DAYANIŞMAYA 1 Mayıs'ta Taksim-Harbiye-Dolapdere,de Bekiaş Özkan ve Ali Yılmaz'la birlikte kurşunlanıp yaralanarak felç olan GÜLAY'a ve tüm 1 Mayıs tutuklulanna sahip çıkalım; GÜLAY'ı yüriitelim. Dayanışmamızı maddi desteğimizle sürdiirelim. YENİ DEMOKRASİ ATIK (Avrupa Türkiye'li tşçiler Konfederasyonu) Hesap No: T.lş Bankası Istanbul Türbe Şubesf Tuncer Dilaveroğlu 1099704 DOGRU seçenek * Türkiye Komünist Hareketine ilişkin Genel Bir peğerlendirme * Birlik için Mücadele Görevleri Bayi ve Kitapçılarda SUN YAYINCILIK Piyerloti Cad. Dosduk Yurdu Sokak 1/11 Çemberlitaş - tSTANBULTel: 516 06 84 Askeri kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. CENK BtRCAN Hüviyetimi kaybettira. Hükümsüzdür. BAHAR KARADEMÎR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear