Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahtbı Cumhunyet Matbaa^ lık ve Cıazeıecıhk Turk Anonım Şırken adına
Nadır \adı 0 Genel >awn Muddru Hısan Cemıl. \1uesse« Muduru
Emine Lşaklıgıl. Ya7i Işlen Mtıduru Oka> Gonensin. Q Haser Merke/ı
Muduru >»lçm Ba>rr. Sa\ta Duzen. Ironeımenı Alı V v . • Temsılcıler
\NKARA Ahmel T»n. İZMIR Hiknıel Cıonlura. AD-^A <,«in >ıjj«ıogiu
I. Pohlıka Ittol Ba$bn«K. [>> Haberler krRltn Bakı. Ekono<nı t«gİ2 Tuıiun. Is Scndıka Şokran Kflrorı. Kui'ur CeUI l Jer.
Eğrım (*ncat Şo)lan. Haber Ara^tırma Ismd Brrttm. >un Naberlerr Nenlrf Dn£an. Spor Da'iı>mam Abdtılkadır \uccknjin.
Dızı Ya/ laı Kefem (.afcşfcan. -Vra^cıma Şalun Alpav. Du/chmc \bduilali \«m- 0 koordınj'nr
\lunef konıisan. 0 Maiı l>k"
trol hriıııc. # Ms!ıi<-v Buhnl Vner # BUM PUnüma V^g Osmınbe)<o«lu 9 K?k*a.Tt V>c Tonın. 0 Fk taymla- Hulv»
\k>ol • Idj/e HUVMJ (.urrr 0 Isfetme Onder (,dik. • Bılp-Isky Sail lıml. • Pervond s^E
, Bosunoofclu.
Btntın •.- )j.ur_ (. umhunm Maıhaaulık « (Anmiık T VS Turk Orajı Cad 3V 4] Cıfrinflıı
MJM İJ Pk »*l-«anbııl Td MI 0« 05 (20 hau "fck» 2ZH6 Fax. II) 526 60 T2 Q
«<;-^.- Ankan: /rra Cıkalp Bh Inkıup s So 19 4. Td 133 II 4M~. Tele» 42344 ft». (4| 113
M M • Izmr H /»a BK U53 S_2, J Td U i: 30. fcta 52359 Faı. (51) 19 53 60
™ ( jd I»1
. V. i kjı I W h ' " ! (4 !m). Tda 62155, Fax (II) 19 31 52
TAKVlM: 8 NİSAN 1990 lmsak: 5.00 Guneş: 6.29 Öğle: 13.11 Ikindi: 16.49 Akşam: 19.42 Yatsı: 21.05
Podyumlar soluk kesiSoluk kesecek kadar güzel. Ama soluklan güzelliği
ile değil, davranışları ile kesecek gibi görünüyor aslında.
NECLÂ SEYHLN
Pantolpn üzerine giyilen yalancı kürkten bir kürk-trençkot. Model: hreaerıı Ca-»ıet.
PARİS — Atladı atlayacak, parçaladı parçalayacak!.. Fonda aslan, kaplan
kukremelerinin karıştığı vahşi bir müzik. Podyumda yerlere kadar uzun kurk manto
giymiş bir manken...
Soluk kesecek kadar güzel. Ama soluklan güzelliği ile değil, davranışları ile kesecek
gibi gorunuyor aslında. Avının üstüne atlayacakmış gıbi bir ha\ası var. Sinsi sinsi
yüruyuşu, başını şoyle hafıften yana eğerek dikleştirmesi. meydan okuyuşu... Defile
değil, Afrika'dan bir belgesel sanki. Bir manken değil, bir aslan, kaplan podyumdaki.
Mankenın soyunda sopunda bir karışıklık olduğu kesin. Yoksa nereden bilecek bu
kadar aslan, kaplan olmayı?..
Unlü kurkçü Frederic Castet ıyi seçmiş mankenini.
Bu mankenlik sahiden zor iş. Şu an podyumda aslan olacaksın, bir başka modacıda
bir leydi, az sonra bir uzaylı, onun ardından mağara insanı... Bir kıyafetten otekıne
tümüyle değişecek, elbiselerde kişilikleri yaşayacaksın. Eğer modacı isterse.
Kimi modacılar defilelerinde yalın bir anlatım stilini seçiyorlar. Bir muzik eşliğinde,
kıvrak adımlarla, zarafetle yurumek, kıyafetleri sergilemek için yeterli.
Ama bazıları modellerinin "o>nanmasını" istiyorlar. Bir seferinde Scherrer kara
Afrika'nın gizemli dansları ile çıkarmıştı mankenlerini podyuma. O dans için
Afrika'nın göbeğinden gelen gerçek zenci manken - dansçılar bulmuştu modacı.
Kendilerini yerden yere atıyorlar, salonu ayağa kaldırıyorlardı mankenler. Sırtlannda
\ualden panter emprimeli yırtmaçlı, parça parça kesilmiş elbiseler, boyunlannda
kabuktardan yapılmış gerçek Afrıka kolyelerı... Ayakları çıplak. Tam tam sesleri
arasında ne coşkulu bir gosteriydi ama...
Bu elbette her mankenin harcı değil. Bu sahne için gerçek Afrikalı olmak gerek. Ama
bunun dışında da mankenlere çok iş duşüyor günümüzde.
60'lı >ıllann başındakı nazdan niyazdan eser yok artık. tşe başlamak için sabahın
9'unda şampanyayı şart koşmak, onların harcıydı. O günkü mankenlerin "Acıktım.
joruldum..." diye nazlanmaları da onlarda.
Kim dinler gunumuzde yorgunluğu, açlığı?.. Bitmez tükenmez bir koşuşturma, zamana
karşı bir yanş mankenlik. Hele yılda dört kez, tempo olağanüstü.
Milano'da başlıyor mevsimin ilk defileleri. Defilelerin birinden ötekine bir hafta boyu
soluk almaksızın. Sonra ıki uç gun arayla aynı öyku, çok daha yoğun, çok daha hızlı,
Paris'te.
Bir gunde 7-8-10 defile olduğu oluyor. Tutulan, sevilen bir manken, bunların çoğunda
yer alır. Her biri sunulacak 200-250'şer model demek.
Bir defile soluk soluğa bittiğinde, Louvre'un avlusundaki bir dev çadırda; öteki defileye
yetişmek için arada birkaç dakika ya var, ya yok. Çünkü bir sonraki defilenin
konuklan çoktan oteki çadır - salonda yerlerini almış. sabırsız alkışlarla defilenin
başlaması için tezahurat yapıyorlar.
Bir defileden otekıne koşuşan mankenler yuzunden, defilelerin yarım ya da bir saat geç
başlaması handıyse değışmez bir kural zaten.
İşin çetin yanı çoğu kez bir defileden otekine geçerken, makyajı ve saçı da tümuyle
değiştirmek gerek. Birinin istedıği dağınık, yele gibi saçlan oteki modacı istemiyor orneğin. O
saçların sımsıkı çekilip toplanması, topuz yapılmasını istiyor. Gözler daha golgeli, makyaj
daha pastel olacak.
Bu her şeyin değişmesi demek. Kuliste bir cehennem koşuşudur başlıyor. Kuaförler mankenin
birinden otekine saçlan değiştirıyorlar, makyajcılar eskisıni silip yenisini yapıyorlar. O arada
giydiricıler çılgın gibi çorapları, pabuçları, elbiseleri giydiriyorlar.
Dışarda sabırsızlıktan salon kırılıyor. Ve sonra ışıklar sönüyor ve sonra... Niha>et defile
başlıyor. Içerıdekı cehennem koşuşundan hiç renk vermeksizin, yurekte bir sonraki defileye
yetişmenin heyecanı podyumda salıruyor mankenler.
Defile sonunda aynı koşu... Şam
panya ne kelıme, çoğu kez bir sandviç yenecek vakit bile yok.
Paris sona erince, Londra, New York, sonra bağlı olunan ajanstaki işler. Her an dunyanın bir
ucunda olmaya hazır olmak gerek. Bir sabah Hong Kong'da, ertesi gün Moskova'da,
Lizbon'da, Meksika'da... Bir ulkeden otekine, bir kıtadan, bir başkasına... Modayı
uçuruyorlar!.
Eskiden 25-26 yaşlar bir manken için idealdi. Bugun genellikle çok daha genç 15-16 yaşında
başlanıyor bu meleğe, 23-24 yaşında da noktalıyorlar meslek yaşammı. Onlar noktalamak
istemese de zaman, şartlar noktalatıyor zaten. Her gun manken piyasasına daha genci, daha
güzeli, daha değişıği geliyor. Manken akıyor dunyanındört bir yanından.
Mankenler çok kazanıp, çok harcıyorlar. Kimi sinemaya geçiyor, kimi bir butik açıyor; kimi
iyi bir izdivaçla hayatım garantiliyor (!) mankenlik sonunda. Akıllı davrananlar yağmur
yağarken dolduruyor küpunu. Çekilıyorlar moda sahnesinden. Moda duny'asına yenı
astromatlar geliyor, yenı mağara adamları, yeni gangs
terler. Ve yeni aslanlar, yeni kaplanlar'...
Kanser
tedavisi
için yeni
arayışlar
Sagbk Senisi — Gunumuz-
de insan yaşamını tehdit eden
hastalıklann başında gelen
kanser her sene bin kişiden
4'unün ölumüne yol açıyor.
Bilim adamlan kanser teda-
visi için yeni yöntemler bul-
maya çalışırlarken, günümuz-
de kanser tedavisinde cerrahi
tedavi (ameliyat), ışın tedavi-
si (radyoterapi), radyo-
izotoplarla tedavi, ilaç tedavisi
(kemoterapi) ve imnünotera-
pi (bağışıklık sağlamak) gibi
yöntemler kullanılıyor.
Orrahi tedavi: Kanserde
cerrahi tedavi en geçerli teda-
vi tarzı olarak yerini konıma-
ya devam ediyor. Modern cer-
rahinın başlaması ile birlikte
kanser cerrahisinde teknikle-
rin gelişmesine ve daha başa-
rılı olunmasına yol açmıştır.
Işın tedavisi: Bu metot çok
eskiden beri kanser tedavisin-
de uygulanmaktadır. Bu teda-
vi ile bir taraftan kanser hüc-
releri yok edilirken, bir taraf-
tan da kanser hücrelerinin ya-
yılması ve çoğalması önlen-
mektedir.
Radyo izotoplaria tedavi:
Bugün radyoızotoplar tıpta
tanı ve tedavi metodu olarak
başan ile uygulanıyor. Kanser
tedavisinde radyoizotopların
kullanılması gittikçe gelışen ve
her geçen gun önemi artan bir
modern tedavi aracı haJinde-
dir. Bazı cins organ kanserle-
rinde, orneğin tiroid kanser-
lerinde radyoaktif izotoplann
kuLlanılması çok başanh so-
nuçlar vermiştir. Bugün tıp
alanında kanser tedavisi yö-
nünden radyoaktif kobalt,
radyoaktif iyot, fosfor ve al-
tın başan ile uygulanıyor.
İlaç tedavisi: Son zamanlar-
da kanser tedavisinde revaçta
olan bu metot, yardımcı bir
tedavi metodu olarak uygu-
lanmaktadır. İlaç tedavisi ile
kanser hücrelerinin çoğalma-
sı, yayılması ve yok edilmesi
sağlanmaktadır.
tmmünoterapi: Kanser te-
davisinde immunoterapi çok
yeni olmakla birlikte büyük
umutlar veren bu konu bugün
dünya sağlık merkezlerini,
araştıncılarını yoğun bir sekil-
de ilgilendirmektedir. tmmü-
noterapi halen organizmanın
bağışıklığından yararlanılarak
yapılan bir tedavi metodudur.
SCHERRER'den haki
rengi bir jarse gece
elbisesi. Drapeli.
Yakaya payyetlerlc
panter deseni işlenmiş.
Sincaırda çanak anteni zabıta koruyor
Sincan Belediyesi ile Telsiz Genel Müdürlüğü
arasında "soğuk savaş" çıktı. Genel
müdürlüğün söktürdüğü yansıtıcımn yerine
yenisini taktıran belediye, başına iki zabıta
koydu.
İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyeleri SETA
şirketi ile ortak anlaşma yaparak bayramda
uydu yayınına başlıyor.
TRT, PTT, Telsiz Genel Müdürlüğü ve ilgili
bakanlar uydu yayınları konusunda
önümüzdeki günlerde toplanacak.
Tepelî pelikanlara
kııluçkada rahat yok
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su) — Belediyeler, PTT, Radyo
Televizyon Yüksek Kurulu ve Tel-
siz Işleri Genel Müdürlüğü arasın-
da başlayan "çanak anten" anlaş-
mazlığı "soguk savaş"a dönustü.
Son olarak Telsiz Genel Müdür-
luğü Sincan Belediyesi'nin kurdu-
ğu çanak antendeki yansıtıcıyı
sökmesi uzerine, belediye başka-
nı Aziz Giirsoy antene yeni bir
yanatıa taktırarak başına "zabıta
dikti".
Telsiz Genel Müdürlüğü ile An-
kara Sincan Belediyesi arasında-
ki "soğuk savaş" söyle gelişti:
Genel Müdürlük, Izmit Belediye-
si'nden sonra çanak antenle uy-
du yayıru yapan Sincan Belediye-
si'ne de bir "uyan" yazısı gonder-
di. Önceki gün Sincan Belediye
Başkanlığı'na gelerek uyan yazı-
sını getiren görevlileri belediye
başkanı Aziz Gursoy kabul etme-
yince, görevliler EGO çalışanlan-
na ait 13 katlı binarun çatısına çı-
karak çanak antenin yansıtıcısmı
söktüler. Belediye bunun uzerine
çanak antene yeni bir yansıtıcı ta-
karak uydu yaymlannın devam
etmesini sağladı. Sincan Belediye
Başkanı Aziz Gürsoy, olayın tek-
rarlanmaması için çanak antenin
bulunduğu binanın çatıya açılan
kapısına demir kapak yaptırarak
kiüt vurdurdu. "Önlemlerini" an-
latan Gürsoy, demir kapının kı-
rılma olasılığına karşılık iki bele-
diye zatıbatısını da 24 saat "ka-
pı>ı koruma ile görevlendirdikle-
rini" açıkladı.
Konuyla ilgili göruşlerini aldı-
ğımız Sincan Belediye Başkanı
Aziz Giirsoy, "Dünyaya açılan bu
evrensel pencereyi kapamak iste-
HAKAN KARA
İZMİR — Tepeli pelikana rahat
yok. Dünyada nesli tukenen kuş
türleri arasında olan tepeli peli-
kanlann Türkiye'de kuluçkaya
yattıklan tüm kuş cenneüerinde
sorunlar yaşanıyor.
Dünyada Yunanistan, Türkiye,
Bulgaristan, Romanya ve Aral
Gölü çevresinde bulunan tepeli pe-
L'kanlann sayısı hızla azahyor. Uz-
pamuk ekim alanlarının genişle-
tilmesi, tarımsal ilaçlamanın ya-
rattığı kirlilik, avcılık, pelikanlar
açısından önemli bir sorun. Kon-
ya'da Ereğli sazlığında NATO Al-
çak Uçuş ve Atış Eğitimi Projesi
gerçekleştirilraesi planlanıyor.
Manyas Gölü'nde kirlilik, Kızılır-
mak Deltası'nda ise yoğun bir bi-
çimde sürdürülen avcıhk tepeli pe-
likanlan tehdit ediyor. İzmir'de
bulunan Tüzla Kuş Cenneti'nde
10 yıl önce Türkiye'de
yaşayan tepeli pelikan
sayısının 1500 olduğu,
bu saymın günümüzde
400'e dek gerilediği
belirtiliyor. Kirlilik ve
avcılık tepeli
pelikanları tehdit
ediyor. Menderes
Deltası'nda
gerçekleştirilen drenaj
çalışmaları
bölgedekiyaklaşıkBO
tepeli pelikanı olumsuz
etkiliyor.
manlar dünyadaki toplam sayıla-
nnın 2 bine kadar gerilediğine
dikkat çekiyorlar. Türkiye'de bu-
lunan tepeli pelikan sayısının ise
400 dolayında olduğu belirtiliyor.
Ancak pelikanlar, özellikle kuluç-
kaya yattıkları bölgelerde yaşanan
kirlilik, avalık, bölgenin kurutul-
ması ve tanma açılması gibi so-
runlar tarafından tehdit ediliyor.
Yaklaşık 130 tepeli pelikarun ya-
şadığı Menderes Deltası'nda ger-
çekleştirilen drenaj çalışmaları ve
her yıl çıkan yangınlar, kaçak av-
cılığa karşı cıddi koruma onlem-
lerinin alınmayışı sorun oluş-
turuyor.
On yıl öncesine kadar Türkiye
1
de yaşayan tepeli pelikan sayısının
1500'e ulaşırken, yıllardan beri
sürdürülen katliamla bu sayının
400'e kadar gerilediğini belirten
Uluslararası Kuşlan Koruma Kon-
seyi Türkiye Temsilcisi ve E.Ü. Fen
Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr.
Mehmet Sıkı, pelikanların balık
yedikleri gerekçesiyle balıkçılar ta-
raından öldüruldüğunü söyledi.
Dr. Sıkı, "Bu kuş tünınün yok ol-
masım ancak balıkcılann yardım-
lan ile önleyebüiriz. Bunun için de
bilgilendirrne ve koruma calışma-
lan >wgınlaştmlmalıdır" dedi.
Kuş uzmanı Asaf Ertan ise çev-
re kirliliği ve sulak alanların ku-
rutulması gibi sorurüann yam sı-
ra pelikanlan Türkiye'de en çok
tehdit eden olayın avcılık olduğu-
nu vurguladı. Eti yenmemesine
karşın pelikanların zevk için ya da
içı doldurulmak amacıyla vurul-
duğunu belirten Ertan, bu soru-
nun mutlaka çözumlenmesi ve
ciddi denetimlerin uygulanması
gerektiğini söyledi.
Devekuşlarından sonra dünya-
daki en uzun kuş türü olan tepeli
pelikanların boyları 180 cm'ye ula-
şıyor. Uzmanlar dünyada sayıları
hızla azalan tepeli pelikanlar hak-
kında şu bilgileri veriyorlar:
"Tepeli pelikanlann en önemli
özelügi ortak vaşamalan. Çoğalır-
ken, yiyecek peşindeyken hep bir-
likte hareket edi>orlar. En önem-
li besin kaynağı balık. Avlanırken
önce balık sunisüniin etrafında
bir yay oluşturuyoriar. Sonra yay
giderek daralarak bir daireye dö-
nüşiiyor. Daire hareketini tamam-
ladıktan sonra pelikanlar hızla
ayaklannı çırpıyoriar. Dairede ka-
lan ve sağa-sola kaçan balıklan
keseli gagalanyla avtıyorlar. Dün-
yada en çok Yunanistan ve Tür-
kiye'de bulunuyorlar. Uluslarara-
sı Kuşlan Koruma Konseyi
(ICBP) ile Uluslararası Kuşlan
Araştırma Burosu (IWRB) tepeli
pelikanlann sayılannda son yıllar-
da oluşan hızlı duşuşlerin neden-
leri konusunda araştırma yapıyor-
lar."
? HeminS-
> L n
| U
^ z a r E r n e s I
Hemingvvay'in lorunu. Lipstick (Ruj) tilminin hâlâ anılarda ka-
lan bu guzel yuzlu yıldızı, Playboy'un ma>ıs kapağına yerleşli.
Uzun süreli alkol tedavisinden sonra Playboj için poz \eren Mar-
gaux, dergide 10 sayfa fotoğraf ve kendini anlatan bir >azı>la,
hayranlannın karşısında olacak. (Fotoğraf: AP).
yenlerin varlığından büyük üzün-
tü duyuyorum" dedi. Gürsoy, ça-
nak antenler aracıbğıyla uydu ya-
yını dağıtımı konusunda hiçbir
yasal düzenleme olmadığı göriişü-
nü savunarak "Biz bu >ayınlann
karmaşaya yol açacağını kabul
ediyoruz. Ancak şu an için belli
bir yasal düzenleme yok. Bu ko-
nuda yasal bir düzenleme yapıla-
rak sonına çözüm getirilmesi için
öncülük yapıyonız" dedi. Aziz
Gursoy Telsiz Genel Müdürlüğü
ekiplerinin çanak anten yansıtıcı-
sıru sökmelerini ise şöyle değerlen-
dirdi: "Bu, tekelci zihniyettir. Ev-
lerin üzerine kurulan çanak an-
tenle bizim kurdugumuz çanak
anten arasında bir fark yok. Yet-
kilikr bizimle ugraşıyoriar. Oysa
biz halka hizmet \eriyoruz. Ma-
gic Bov'a da karşı çıkıyortar. O
zaman o yayınlan da engellesin-
ler. Ne pahasına olursa olsun hal-
kımıza bu yajmlan izleteceğiz."
Telsiz Işleri Genel Müdurü tb-
rahim Göksel ise belediyelerin ça-
nak anten ve yansıtıcı takarak üç
yasayı birden ihlal ettiklerini sa-
vundu. Amaçlarının belediyeleri
cezalandırmak olmadığıru belirten
Göksel, "Daha önce de Nevşehir
Belediyesi'nde olduğu gibi bu an-
tenlerin 3517 sayılı yasaya göre
PTT'ye devredebileceklerini
bildirdik" dedi. Göksel, uyarıla-
nna uymayan İzmit ve Sincan be-
lediyeleri hakkında suç duyuru-
sunda bulunacaklarını da sözleri-
ne ekledi.
Öte yandan belediyelerin uydu
anten girişimlerini görüşmek üze-
re önümüzdeki günlerde Devlet
Bakanı Mehmet Yazar, Ulaştırma
Bakanı Cengiz Tuncer, TRT Ge-
nel Müdürü Kerim Aydm Erdem,
PTT Genel Müdünj Emin Başer,
Telsiz Işleri Genel Müdürü Ibra-
him Göksel ile Radyo Televizyon
Yüksek Kurulu Başkanı Yılmaz
Büyükerşen'in bir toplantı yapa-
caklan öğrenildi.
Bu arada, lzmir il ve ilçe bele-
diyelerinin ortak karar alarak tz-
mir ve çevresine uydu yayınlan
dağıtmak üzere SETA ile anlaş-
tıkları bildirildi. Edinilen bilgiye
göre önce Buca, Konak, Borno-
va ve Karşıyaka Uçe belediyeleri-
ni kapsayan anlaşmaya daha son-
da lzmir Büyükşehir Belediye
Başkanlığı da katıldı. Buna gö-
re salı günü belediye encümenin-
den geçecek karar sonrasında
çanak anten ve yansıtıcıların
montaj çalışmalanna başlanacak.
SETA, anlaşmaya göre bayram-
da bir kanal ve bayramı izleyen
bir buçuk ay içinde de iki kanal
olmak üzere toplam 3 kanalın Iz-
mir'den izlenebilmesini sağ-
layacak.
Hayvan
barmağı
• Haber Merkezi —
Kadıköy Belediyesi
önderliğinde
Küçükbakkalköy'de 40
dönümlük bir arazi
üzerinde hayvan barınağı
inşa ediliyor. Dün çeşitli
kuruluşlann katıldığı
topiantıda haziran ayında
açılması kararlaştınlan
hayvan barınağının
gerçekleştirilmesi için bir
vakıf kurulması planlandı.
Dünyada sanatçı kişiliğinin
yanı sıra hayvanseverliğiyle
de tanınan Brigitte
Bardot'un açılışa davet
edileceği hayvan
bannağında barınak
tesisleri, hayvan hastanesi,
hayvan pansiyonlan, çocuk
parkları, kafeterya ve
mağazalardan oluşan bir
kompleks yer alacak.
Köprüçay'da
l turizmi
• ANTALYA (AA) —
Turizm Bakanlığı,
Antalya'nın Manavgat
ilçesindeki Köprüçay'ın
doğusunda golf turizmi
yapılması için bir şirketler
topluluğuna ön izin verdi.
Turizm Bakanlığı Planlama
ve Yatınmlar Dairesi
Başkanhgı'ndan aldığı
bilgiye göre Köprüçay'ın
doğusunda kalan alanda
600 dekar genişliğinde ve 18
delikli bir golf merkezi
kurulacak.
^Ultramark 9^
• İSTANBUL(AA) —
Kalp hareketlerini ve kalbin
damar yapısını inceleyen
"Ultramark 9" adlı cihaz,
Marmara Üniversitesi
Hastanesi'nde hastalann
hizmetine sunuldu. 2 ekranlı
olan Ultramark 9'un, bir
ekranında kalbin çalışması
izlenirken, öteki ekranda da
kılcal damarların ve kalpten
çıkan ana damarların yapısı
incelenebiliyor.
Hollanda'dan ithal edilen
cihazın 400 milyon liraya
mal olduğu kaydedildi.
Bir 'ayıplı'
ceza daha
• ANKARA (ANKA) —
SHP İzmir Milletvekili
Ahmet Ersin, Türk Ceza
Yasası'ndaki "ayıplı"
maddeleri temizlemek için
bir çalışma başlattı. Ersin,
TCK'de incelemeleri
sırasında fahişeye tecavüzde
ceza indirimini ongören
438. maddeden sonra
"gayri meşru çocuğunu
öldürene de ceza indirimi"
uygulandığını belirledi.
Kanunda bir anne veya
babanın çocuğunu
öldürmesinin cezası "idam"
olarak öngörulürken, evlilik
dışı çocuğunu öldürenlere
"namusunu kurtardığı için"
5 ile 10 yıl hapis cezası
verilmesini hükme bağlıyor.
SHP'de organ
bağışı
• İSTANBUL (AA) —
SHP Beşiktaş tlçesi Kadm
Komisyonu tarafından
"organ bağışı
kampanyasf'na şu ana
kadar 200 başvuru olduğu
bildirildi. ŞHP tstanbl
Milletvekili Mustafa
Sangül organ bağışında
bulundu. SHP Beşiktaş
tlçesi Kadın
Komisyonu'nun
öncülüğünde, 1 martta
başladığı bildirilen organ
bağışı kampanyası dün,
Dünya Sağhk Günü
nedeniyle ilçede
düzenlenen bir toplantı ile
başına tanıtıldı. SHP
Beşiktaş tlçesi Kadın
Komisyonu'nun
öncülüğünde
gerçekleştirilen kampanya
mayıs ayı sonuna kadar
devam edecek.
Aphrodisias
için defile
• Haber Merkezi — Geyre
Vakfı Aphrodisias kazılan
yaranna îngiltere
Başkonsolosluğu'nda 1990
İlkbahar Yaz Defilesi
düzenledi. Ingiliz Büyükelçi
Sir Timothy ve Lady Daunt,
Atilla Uras ve eşinin
katkılarıyla düzenlenen
gecede bir davetiye 175 bin
liraya satıldı.
Dansla
protesto
• İZMİB (AA) — Yeşiller
Partisi lzmir İl Örgutü,
lzmir Büyükşehir Belediyesi
tarafından Kültürpark fuar
alanı için yeni yapılaşmayı
ongören proje yarışmasını
dans ederek protesto etti.
Yeşiller partisi üyeleri dün
fuann Lozan kapısı önünde
dans ederek fuardaki yeşil
alanlann yok edilmesini
kınadılar.