Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11 NİSAN 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/5
fe
Üç Kuruşluk Opera'
• Kiiltür Servisi — Devlet Tiyatrolan'nın konuğu olarak
Türkiye'ye gelen Alman tiyatro topluluğu Theatre an der
Ruhr yarın lstanbul Devlet Tiyatrosu Taksim Sahnesi'nde
Brecht'in "Üç Kuruşluk Operasfnı sergileyecek.
Müziklerini Kurt Weill'in gerçekleştirdiği oyun,
topluluğun yönetmeni Roberto Ciulli tarafından sahneye
konuldu. "Üç Kuruşluk Opera" oyununda "eski burjuva
opera geleneğine getirilen eleştiri" ve "olayları
yönlendiren cinsellik ve ekonominin birleşimi" unsurlan
iç içe. An der Ruhr Tiyatrosu gösterinin daha çok
varyetenin eski araçlarından yararlandığını ve iki fılm
arasında eski bir salonda yapıldığını, sahnelemelerde
sıkça kullanılan parodi unsurlarından vazgeçildiğini
belirtiyor. Topluluk oyun için "Üç Kuruşluk Opera'nın
sergilendiği bir -Üç Kuruşluk Tiyatro" tanımını yapıyor.
Arıburnu ödülü Akın'm
• Kültür Servisi — llki
bu yıl düzenlenen
Arıburnu Şiir ödülü'nü
"Makiler" adlı kitabıyla
Sunay Akın kazandı.
Oktay Akbal, Kemal
özer, Hilmi Yavuz,
Sabahattin Batur ve
Hüse>'in Alemdar'dan
oluşan seçici kurui
ödülü oy çokluğuyla
Akın'a verdi. Şiirleri
Milliyet Sanat, Yeni
Düşün, Varlık,
Broy, Yarın, Yeni Yaprak gibi dergilerde yayımlanan
Sunay Akın 1962 Trabzon doğumlu. Daha önce de 1986
Halil Kocagöz Şiir Ödıilu'nu kazanan Sunay Akın için
Cemal Süreya şoyle diyordu: "Çok genç sair var iyi şiir
yazan. Hele bizim günlere göre daha çok. Sunay Akın da
biri. Aslında Garip'le İkinci Yeni'yi birleştiren bir tavır
içinde. Okuduğum her şiirini sevdim". Bu arada
Arıburnu Ödülleri'nin önümuzdeki yıl şiir, fılm öyküsü,
kısa metrajlı film ve fotoğraf olmak üzere dört dalda
birden verilmesi kararlaştırıldı.
'Beyoğlu Bir Şenliktir'
• Kültür Servisi — tstanbul Büyükşehir Belediyesi
Kültür Dairesi Başkanlığı tarafından tstiklal Caddesi'nde
düzenlenen "Beyoğlu Bir Şenliktir" müzik etkinlikleri
surüyor. 1 nisanda başlayan sokak konserlerinde bugüne
dek çeşitli müzik grupları yer aldılar. Bugün ise Buse,
Defne Ilgaz ve Saint Michel müzik grubu lstiklal
Caddesi'nin trafiğe kapaüldığı 16.00-19.30 saatleri
arasında izlenebifecek. Galatasaray Lisesi ve Robert
Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan resim, heykel ve
el sanatları sergisi ile Beşiktaş Anadolu Lisesi
öğrencilerinin lstanbul resimleri sergisi de caddede
gorülebilecek. öte yandan Belediye Kültür Dairesi
tarafından "Beyoğlu Bir Şenliktir" afişi hazırlatıldı.
Grafiker Sadık Altınok'un gerçekleştirdiği afişte
Beyoğlu'nun karakteristik binaları ve insanlan yer alıyor.
Edgü Le Monde'da
• Kültür Servisi — "Le Monde" gazetesinin her cuma
yayımlanan kitap ekinde geçen hafta Paris'te yaşayan
Türk edebiyatçısı Nedim Gürsel, Ferid Edgü'nün
Fransızca çevirisi bir süre önce yayımlanan " O " kitabının
tanıtımını yaptı. "Türk aydınının yalnızlığı" başlığı ile 3
sütun üzerinden yayımlanan yazıda Gürsel, Gertrude
Durusoy'un Türkçeden Fransızcaya çevirdiği 226 sayfalık
kitabın içeriği konusunda aynntılı bilgi veriyor.
Fransa'nın en büyük yayınevlerinden biri olan Gallimard
tarafından yayımlanan ve "Hakkâri'de Bir Mevsim" (Une
Saison â Hakkâri) başlığını taşıyan kitap, Gürsel'e göre
"Anadolu'nun köylüleriyle başbaşa kalan bir
öğretmenin" içsel dünyasını ve çevresini anlatıyor. Arthur
Rimbaud'nun cehennemin dibinden "Evet burada da
hâlâ hayat" diye bağırdığını anımsatan Gürsel, ilkokul
öğretmeninin de aynı şekilde, 13 haneli bir dağ köyünden
haykırdığını yazıyor. Le Monde'daki yazıda, Ferid
Edgü'nün kitabı tanıtılırken "Doğu'da yaşayanlarla"
Türk aydını arasındaki kopukluğun Onemi vurgulanıyor.
Bu konuda Yakup Kadri'nin Türkiye'de 1932'de
yayımlanıp Fransa'da yeni tercüme edilen "Yaban"
romanına gönderme yapıhyor.
MÜZİK FİLİZALİ
Kemancı Suna Kan, Ferenc Liszt Oda Orkestrası eşliğinde çaldı
Müziğin evrensel dilindeMacaristan'dan gelen
Ferenc Liszt Oda
Orkestrası'nın Cemal
Reşit Rey Konser
Salonu'nda verdiği üç
konserden ikisinin
solisti Suna Kan'dı.
Yalnızca tek bir
provayla müziğin
evrensel dilinde
anlaşıveren Kan ve
orkestra,
İstanbullulara gerçek
bir şölen sundular.
8 ve 9 Nisan 1990 günlerinde
Macaristan'dan gelen Ferenc Liszt
(Franz Liszt) Oda Orkestrası, Ce-
mal Reşit Rey Konser Salonu'nda
üç konser verdi. Konserlerin iki-
sinde solist Suna Kan'dı. Orkest-
ra, başkemancılan Janos Rolla-
nın denetiminde (yönetiminde de-
miyorurn, çünkü bu orkestra bir
bakışla, bir nefesle bile anlaşabi-
len bireylerden oluşmakta) Haen-
del'in op. 6, No. 7, si bemol ma-
jör Konçerto Grosso'sunu; Josep
Haydn'ın do majör, No. I Keman
Konçertosu'nu; Rossini'nin do
majör, No. 3 Sonatı'nı; Mendels-
sohn'un do majör, No. 3 Senfoni-
si'ni (amraa da çok do majör var-
mış); Telemann'ın sol majör "La
Bizanre" Süiti'ni; Dvorak'ın mi
majör op. 22 Serenad'ını; Carl
PhUipp Emmanael Bach'ın si be-
mol majör, No. 2 "Hamburg"
Senfonisi'ni; Corelli'nin re majör
op. 6, No. 4 Konçerto Grosso'su-
nu; Mozart'ın sol majör KV 525
"Kiiçük Bir Gece Müzigi"ni ve Be-
la Bartok'un divertünentosunu yo-
rumlayarak gerçek bir şölen ver-
diler İstanbullulara.
Keman virtüozumuz Suna Kan'ı
gerçek anlamda profesyonel, ger-
çek anlamda müzisyen bir orkest-
ra ile birlikte müzik yapark'en din-
leme mutluluğuna erdik bu kon-
serlerde. Orkestranın gerçeği, sah-
tesi mi olurmuş demeyin. Sahtesi
HEM CİDDİ
HEM
COŞKULU
BİR KONSER
— Başkemancı
Janos
Rolla'nın
yerinden
yönettigi
Ferenc Liszt
Oda Orkestrası
eşliğinde Suna
Kan'ın çaldığı
konserler ciddi
oldugu kadar
coşkulu. insanı
müziğin
büyüsüne
süriıkleyen
birer müzik
şöleniydi.
olmaz gerçi, ama baştan savması
olur, hem de nasıl olur...
Ferenc Liszt Oda Orkestrası (bu
arada bir parantez açıp Ferenc'in
Macarca Franz karşıliğı olduğunu
ve ünlü besteci Liszt'in de Macar
olması hasebiyle yurttaşlan tara-
fından bu adla anıldığını hatırlat-
mak isterim, zira bazı çok bilen-
ler o Liszt'in bu Liszt'le kanştınl-
mamasını yayıp duruyorlarmış or-
talıkta..) 1963 yılında Budapeşte'de
kurulmuş bu topluluk. Kuruculan
hep Ferenc Liszt Müzik Akademi-
si kökenli olduklanndan bu adı
uygun görmüsler kendilerine. Ku-
rulduğundan bu yana uyeleri he-
men hemen hiç değişmemiş. Şef-
siz bir orkestra Ferenc Liszt Oda
Orkestrası, yani kendilerine ada-
makıllı güveniyorlar. Uzun yıllar
birlikte çalıştıklan ve kendilerine
özgii bir ses, bir tını (sound) ya-
ratabildikleri, aynı anda soluk alıp
verebildikleri, birbirlerini hep din-
lediklerinden dolayı şefe gereksi-
nimleri yok. Başkemancıları Rol-
la, orkestrayı yerinden yöneterek
eski bir gelenegı sürdürüyor.
Aşağı yukan otuz yıldır bera-
ber müzik yapan bu insanlann
binlerce kez çaldıklan klasik re-
pertuan, provadan sonra çalışma-
ya gereksinim duymadan sahneye
çıkacaklannı sanıyorsanız yanılı-
yorsunuz. Kazın ayağı hiç de öyle
değil. Olimpiyatlarda, rekor yap-
maya hazjrlanan sporcuda gözle-
diğuniz, yüzde yüz konsantrasyon
ve son ana kadar süren çalışma
misali, Ferenc Liszt Oda Orkest-
rası Uyeleri de sahneye adım ata-
na kadar ha habam çalışıp duru-
yorlar kuliste. Biz alışmamışız
böyle çalışkanlığa. Arada çay mo-
lası filan demeden, bir sonra ça-
lınacak eserin zor pasajları tekrar
tekrar elden geçiyor, neme lizım,
bu işte gevşemeye gelmez. Eh, ta-
bii sonuç da ona göre. Hiçbir ton,
hiçbir yay, hiçbir nüans şansa bı-
rakılmadığından yorum da soluk
kesici güzellikte gerçekleşiyor.
Bu konserleri dinlerken ister is-
temez, keşke Fanık Güvenç ölme-
seydi, keşke Duygu Aykal hasta-
lanmasaydı da TRT Ankara Oda
Orkestrası dagılmasaydı düşüncesi
gelip takılıyor insanın aklına. Gü-
rer ve Suna'ıun müzikal anlaşma-
sı, Faruk'un organizasyon yete-
nekleri ile birleşince bizim mem-
leketimızde de ilk kez ömrü uzun
sürecekmiş ümidi veren bir toplu-
luk oluşmuştu. Gel gör ki, bu top-
luluğun ömrünün uzun oimasına
azrail izin vermedi.
Araya giren geriye dönüşten
sonra, devam eden hayata bakma-
yı sürdürelim: Son zamanlarda
dinlediğim ya da daha doğru bir
deyişle dinlemek zorunda kaldı-
ğım çoğu konserde surekli dikka-
timin dağüdığmı, kıpır kıpır kıpır-
dandığımı, kaşınülar icat ettiğimi,
sırtımın ağrıdığını muşahede edi-
yor ve kendime birtakım hastalık-
lar yakıştırıyordum. Ferenc Liszt
Oda Orkestrası ve Suna Kan kon-
serlerini dinledikten sonra bu has-
tahğuı can sıkıntısından başka bir-
şey olmadığını anlayarak kendi
kendime iftira etmekten vazgeç-
tim.
Sadece tek bir prova ile müzi-
ğin evrensel dilinde anlaşıveren or-
kestra ve Suna Kan, Haydn'ın do
majör, 1 numaralı keman konçer-
tosunu sanki yülardır bir arada
çalışmışlaıcasma uyum içinde yo-
rumladılar. Soluğum kesilmışti.
Eserin başından sonuna kadar hiç
kıpırdamadan, çıt çıkarmadan
dinledim. Bu müthiş güzelliğin
büyüsüne kapılmıştım ve bir sa-
niyesini bile kaçırmaya niyetim
yoktu. Konserin sonuna doğru
birden fark ettim ki soluğu kesi-
len tek ben değilim. Normal za-
manlarda öksürük ve tıksırıktan
sanatoryum izlenimi veren salon-
da çıt çıkmıyordu.
tstanbullu müzikseverlerin ço-
ğu böyle ciddi, ciddi olduğu ka-
dar coşkulu, insanı müziğin gir-
dabına takıp sürükleyen muzik şö-
lenlerine hasret kalmışlardı zahir.
lSyaşındaki ÖzgürAydın'dan
Liszt ve Chopin
Ozgür bırakınca
Piyano çalmaya 12 yaşında başlayan Özgür
Aydm'ın yalnızca 6 yıllık bir çahşmayla böyle bir
sonuca ulaştığına inanmak güç.
Azerbaycan 'dan birpiyanist
Azerbaycanlı piyanist Valida Resulova, yann akşam
Cemal Reşit Re> Konser Salonu'nda bir resital ve-
recek. Resulova, resitalinde, Mozart'ın La Majör So-
natı'nı, Prokofiefin tki Numaralı Sonatı'nı, Cho-
pin'in ise Si Minör Sonatı'nı, dört M^zurkası'nı ve
3. Scherzosu'nu seslendirecek. 1948 yılında Bakii-
de dünyaya gelen Valida Resulova, piyano öğreni-
mine Bülbiıl Müzik Okulu'nda başladı. Azerbay-
can Devlet Konservatuvan'ndaki eğitimini Prof.
Brenner'ın öğrencisi olarak tamamlayan sanatçı
1970 vılında Y'arşova'da yapılan Uluslararası Cho-
pin yanşmasında önemli bir derece elde etti, 1975'te
ise Paris'te yapılan Margueriie Long-Jacques Thi-
baud Yanşmasrnda birincilik odülünü kazandı.
Sovyetler Birligi'nde ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerin-
de konserler veren Valida Resulova İ974 yılından
bu yana Üzeyir Hacıbekov adıyla anılan Azerbay-
can Devlet Konservatuvan'nda öğretim üyesi •
TURKİYE YAZARLAR SENDIKASI
İ Ustalarla Birlikte -6
j İLHANBERK(1916)
! AçılışKonuşması:
\ OKTAY AKBAL
i Sunan :
: CANDAN SABUNCU
i Panel:
İ ŞÜKRAN KURDAKUL, KONUR ERTOP
! HULKİ AKTUNÇ
i Söyleşi:
\ İLHAN BERK İLE HAMİ ÇAĞDAŞ
! Şiir-Tiyatro:
! MERAL OĞUZ
\ ALEV SEZER
j SEMA ÇEYREKBAŞI
İ ECE AYHAN
İ DENİZ TÜRKALİ
| DENİZ OLGAY
i Dia Gösterisi:
| İSA ÇELİK
ı *
j 16.NİSAN.1990, 18.30, M.KARACA TİYATROSU
i Davetiyeler: Cumhuriyet Kitap Kulübü,
| Karaca Tiyatrosu, Akademi Kıtabevi, Gençlik Kitabevi,
i Beyoğlu Sineması, Yazarlarevi, TYS Merkezi 145 08 02
Istanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkarlığının Katkılarıyla
I Fransa'dan
| iki topluluk
= Kültür Servisi — Gilbert VU-
= ledieu yönetimindeki Paris Ens-
= tnimantal ve Vokal Topluluğu
= yarın lstanbul Ataturk Kültür
= Merkezi'nde bir konser veriyor.
= fstanbul Fransız Kültür Merke-
= zi, lstanbul Devlet Senfoni Or-
= kestrası ve Filarmoni Derneği-
= nin işbirliğiyle düzenlenen kon-
= ser, Küçük Salon'da saat
= .18.30'da gerçekleşecek.
= 25 korisr ve 26 müzisyerıden
Ş oluşan topluluk, 1950 yılında
= kurulmuş. Birçok uluslararası
= yanşmalara katılan, her biri bü-
j§ yük bir Fransız bestecisine ada-
= nan çok sayıda özgün konserler
veren Paris Enstriimantal ve Vo-
kal Topluluğu konserde Bach,
Charpentier. Telemann, Cbopin,
Schubert, Slravinski ve Gossec-
in yapıtlarını seslendirecek.
Saint-Lonis Çocuk Korosu ise
13, 14 ve 16 nisan tarihlerinde Is-
tanbul'da konserler verecek.
1951 yılında kurulan ve 1976'dan
bu yana Olivier Schneebeli tara-
fından yönetilen topluluk, Fran-
sa'da normal eğitimin yanı sıra
müzik eğitimi veren liselerde
okuyan çocuklardan oluşuyor.
Fransız Kültür Merkezi'nin
davetlisi olarak gelen Saint-
Louis Çocuk Korosu, 13 nisan
cuma günü 18.30'da lstanbul
Fransız Kültür Merkezi Salo-
nu'nda, 14 nisanda 15.00'te Ka-
dıköy Kültür ve Sanat Merkezi
1
nde, 16 nisan pazartesi günü
19.00'da ise St. Antoine Kilise-
si'nde izlenebilecek.
Üstun yetenekli gençlerimizın,
yeteneklerinin keşfedilip işlendiği-
ne tanık olduğumuzda ne kadar
mutlu oluyoruz bir bilseniz. Ge-
çen hafta, 3 nisan salı akşamı
Avusturya Başkonsolosluğu'nun
Teşvikiye'deki ofisinin ufak, ama
sıcak salonunda Ankara'dan gelen
18 yaşındaki piyanist Özgür Ay-
dın'ın resitalini dinledik. Özgür
Aydın'ın piyano çalmaya 12 yaşın-
da başladığına ve sadece 6 yılhk
çalışma ile böyle bir sonuca ulaş-
tığına inanmak güç. Galıba önce
Özgür'ü, sonra öğretmeni Hacet-
tepe Üniversitesi Devlet Konserva-
tuvarı öğretim üyelerinden S*m-
ra Kartal'ı (Pekman), son olarak
da anne ve babasını kutlamak ge-
rek.
Özgür'ün anne ve babasım ne-
den kutlamahyız? Her ikisi de
müzisyen olmayan, ama fen dalın-
da bilim yapan bu iki alçakgönül
lü ınsan çocuklarımn yeteneğiıu
fark ederek onu doğru yönlendir-
meyi bilmişler bir kere. Çocukla-
rımn yeteneği ile başları dönme-
mis, onda kendi hayallerini yaşa-
maya kalkmamışlar, en önemlisi
Özgür'ü özgür bırakmışlar, bu-
naltmamışlar. Çocuklarım ruh
hastası durumuna sokan bazı ai-
leler ile karşılaştıracak olursak
Özgür'ün anne babasmı özelh'kle
kutlamak gerekecek.
özgür Aydın'ın öğretmeni Sem-
ra Kartal'ı da kutlamahyız, çün-
kü böyle değerli, değerli olduğu
kadar da tehlikeli malzemeyi doğ-
ru işlemek, onu yerine göre fren-
leyip yerine göre özgür bırakma-
mn dozunu doğru ayarlamak ko-
lay iş değil. Semra Kartal bu ko-
nuda başanlı olmuşa benzer.
Gelelim Özgür'ün kendisine:
1972 yılında doğmuş özgür, boy-
lu boslu, guçlü kuvvetli, yakışıkh
bir delikanlı. Tann vergisi kolay-
lıklan ve fizik özellikleri var. Pi-
yanist kumaşı olduğu hemen an-
lasılıyor ellerini tuşlara değdirir
değdirmez. Eğer şansı yaver gider,
ilerlemeye devam eder, —artık
devlet bursu mu, özel burs mu, ne
bulabilirse bulur— ve öğrenimini
müzik merkezlerinden birinde
sürdürebilirse büyük atılımlar ya-
pabilir özgür.
özgür'ün resital programı Cho-
pin ve liszt ağırlıklıydı. Hem vir-
tüozite isteyen parçalarda hem de
Chopin'in nocturneleri gibi lirik
eserlerde, ayn kişilikleri yasayabi-
len bu 18 yaşındaki gencin hiç va-
kit yitirmeden devlet eliyle ya da
bir vakıf kanalıyla desteklenmesi
gereğine inanıyoruz.
Françoise Legrand'ın yönettigi İDSO'nun solistiAyşegül Sarıca'ydı
Orkestra ve solist, şefi yönetti
Fransız şef Legrand'ın eksikleririi Sarıca ve
başkemancı Yusuf Güler Aksöz kapattılar.
İDSO'nun Çaykovski yorumu, şefe karşın tam
numaraalabilirdi.
tstanbul Devlet Senîoni Orkest-
rası'nın 6-7 nisan olağan hafta so-
nu konserlerini Fransız şef Fran-
çoise Legrand yönetiyordu. Kon-
serlerin solisti, piyanist Ayşegül
Sanca, Beethoven'ın op. 73, 5. Pi-
yano Konçertosu'nu yorumladı.
Aradan sonra programda Çay-
kovski'nin op. 64 mi minör 5. Sen-
fonisi yer alıyordu. 5. ve 6. (Pate-
tik) senfonileri lstanbul Devlet
Senfoni Orkestrası'nın dağanmn
en çok çalınan eserleri kuşkusuz.
Orkestramn bu senfonileri Sovyet
şeflerle pek çok kez çalıştığını ve
güzel yorumlar çıkardığını hepi-
miz anımsıyoruz. Hele Dudarova
1
yı kim unutabilir? Sahi Dudaro-
va hep İzmir'e gidiyor da neden
artık İstanbul'a hiç gelmiyor?
Yoksa bize küstü mü?
Bayan Legrand'ı Dudarova ile
karşılaştırmak haksızlık olur as-
hnda. Çünkü Françoise Legrand,
yaşamöyküsünde de belirtildiğı gi-
bi aslen koro şefi. Şeflik tekniği-
ne de dikkat edilirse "koro" şef-
SARICA VE LEGRAND — Geçen hafta sonulonserlerinde tstanbul Devlel Senfoni Orkestrası'nı Fran-
sız şef Françoise Legrand yönetti. Konserlerin solistiyse, piyanist Ayşegül Sarıca'ydı.
(Fotoğraf: Uğur Günyüz)
liği özellikleri taşımakta. Çaykovs-
ki yorumunda Dudarova'nın es-
nek, geniş soluklu, dışa dönük,
büyük eğimli, upuzun çizgilerin
çızıldiği, kısaca tam anlamıyla eti
ve kemiğiyle duygu yüklü yakla-
şımını, bayan Legrand'ın hiçbir
özelliği olmayan, kontrastlara hiç
yer vermeyen, vurgusuz, kemiksiz,
cansız, haydi haksızlık etmeyelim
yumuşak ve "Fransız" yaklaşımı
ile karşılaştıramayız değil mi?
Dudarova dinleyeni yüreğinden
kıskıvrak yakalayıp götürür, oysa
Legrand'ın kimseleri bir yerlere
göturmeye niyeti ve yeteneği yok
gibi görünüyor. Bütün bunlara
rağmen tDSO'nun Çaykovski yo-
rumiı teknik ve müzikal doğnıluk
açılarından tam numara alabilir-
di bu konserde. Her zaman yük-
lendiğimiz (haklı olarak) çello
grubu bile gayet dolgun ve kalite-
li ses çıkarıyor, entonasyonlan da
az çok birbirini tutuyordu. Fagot,
klarnet, korno sololar dikkat çe-
kiyor, trompet ve trombon fanfar-
ları pırıl pınl parlıyordu.
Piyanist Ayşegül Sanca'nın, Be-
ethoven'in "tmparator" Konçerto-
su yorumu ise her zamanki gibi
derin, bilge ve olgun bir Beetho-
ven yorumu idi. Şefin eşlik konu-
sundaki eksikliklerini de Sarıca ve
başkemancı Yusuf Güler Aksöz
kapattılar. Sonuç olarak Beetho-
ven konçertoda şef orkestrayı de-
ğil, orkestra, solist ve başkeman-
cı şefi yönetmiş oldular.
Sovyet yazarlar
Türkiye'de
• Kültür Servisi — Sovyet
Yazarlar Birliği Başkanı
Vladimir Vasilyeviç Karpov,
eşi ve Türkolog Vera
Feonova, Türkiye Yazarlar
Sendikası'nın cağnlısı
olarak bugün İstanbul'a
geliyorlar. 18 Nisan 1990
tarihine dek Istanbul'da
kalacak olan yazar Karpov
ve beraberindekiler, 12
Nisan 1990 perşembe günü
saat U.OO'de Cağaloğlu
Divanyolu'ndaki Basın
Müzesi'nde yapüacak basın
toplantısında gazetecilerle,
yazarlara tanıtüacak.
Türkiye'ye gelen ilk Sovyet
Yazarlar Birliği Başkanı
olan Vladimir Vasilyeviç
Karpov, 17 Nisan 1990 salı
günü saat 16.00'da da
Karaca Tiyatrosu'nda
Türkiye Yazarlar Sendikası
üyeleriyle tanışacak ve
söyleşide bulunacak.
Singapur'da
Ttirk filmleri
• ANKARA (AA) —
Singapur ile Türkiye
arasındaki ikıli kültürel
ilişkiler çerçevesinde
Singapur'da düzenlenen
"Türk Film Haftası"
başlıyor. Kültür
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamaya göre hafta
boyunca, yönetmenliğini
Atıf Yılmaz'ın yaptığı
"Selvi Boylum Al
Yazmalım", Erden Kıral'ın
"Av Zamanı", Yusuf
Kurçenli'nin "Merdoğlu
ömer Bey", Yavuz
Turgul'un "Muhsin Bey",
Nisan Akman'ın yönettigi
"Bir Kırık Bebek" adlı
filmler gösterilecek.
Irmikçi'ııiıı
resimleri
• Kültür Servisi — Nilgün
İrmikçi'nin resim sergisi
Parmakkapı tş Sanat
Galerisi'nde sürüyor. Sergi
13 nisana dek
gorülebilecek. Yaşadığı
döneme, koşullara, görünen
ve görünmeyen baskılara
sadece tanıklık değil,
"müdahale" etmeyi
hedefleyen Irmikçi,
sergisinde suluboya
resimlerini sunuyor.
Resimlerinde hüzün, sevgi,
nefret, yalnızlık ve yaşanan
çelişkileri ele aian sanatçı,
yedinci kez kişisel sergi
açıyor.
Toktan'ın ilk •
sergisi
• Kültür Servisi — 15
yıldır fotoğraf sanatıyla
aktif olarak ilgilenen Suha
Toktan, ilk kişisel sergisini
30 nisanda Taksim Opera
Sanat Galerisi'nde açıyor.
tÜ Edebiyat Fakültesi
Psikoloji Bölümü mezunu
olan Toktan, bu sergisini
"Insan olgusu dışında
kalan yapay ya da doğal
nesne dünyasını, sübjektif
olarak yonımlama" fikriyle
oluşturdu.
BUGÜN
• Kolaj ve akrilik Yılmaz
Aysan'ın "Seni Çok
Seven" başhğıyla sunacağı
kolaj ve akrilik
çalışmalanndan oluşan
sergisi Atatürk Kültür
Merkezi'nde açılıyor.
• Şensoy-Ensari
konseri Hakan Şensoy ve
Mehru Ensari'nin klasik
müzik konseri 18.00'de
ÎTÜ Maçka Kampusu G
Amfısi'nde.
• Arkeolojik kazı "1989
Yılı Arkeolojik Kazı ve
Araştırmalan" konulu
sempozyum 10.00-17.00
arası Vezneciler Kuyucu
Murat Paşa Medresesi'nde
izlenebilir.
SHP
İSTANBUL
DEMOKRASt
SÖYLEŞİLERl-6
11 Nisan Çarşamba (bugün)
AVRUPA'DA
IRKÇILIK
Konuşmacı: Peter Lowisch
Yer: SHP ll Merkezi
Saat: 18.30
BİLSAKTA
BUGÜN
11 Nisan Çarşamba:
19.00 80'Lİ YILLARDA
ŞltR: "Şiir ve lktidar."
Orhan ALKAYA-Gûlseli
İNAL, Tuğrul TANYOL,
Tarık GÜNERSEL
Yoga-Meditasyon
Zerrin AKGÜN
18.30
10.00-01.00 arası CAFE-
FOYER-BAR
BlLSAK herkese açıktır.
BİLSAK Sıraselviler,
Soğancı Sok. No: 7
CİHANGİR
143 28 79 - 143 28 99