Catalog

Cumhuriyet Sahıbı Cumhunjçt Viatbaacılık %e Gazetecıhk Turk Anonım Şırketı adına Nldir Nldl # Genel Vayın Muduru H ı ı u Ctmal. Mucssese Muduru Enınc Ufaldıgil, Yazı Iştert Muduru Oki} Gontnsin. • Haber Merkezı Muduru Vdpiı B*ytr, Sayfa Duzenı Vtmelmenı Ab Aott, # Temsılakr ANKARA AhiKl Tu, IZMİR Hilunct Çcankay*. \D\\\ Çcan Ygnıoglu Iv Polınka CttaltostaofSK-Di5 Haberler Kıj«l Büa. Ekonomı Ccagb Turtaa, I, Sendıka Şıriun Kıtmd. KUlIur & H Lsacr. EJmm Gtno; Şaytu. Haber Aıajıırma tann Beriun ".un Haberim Veıfcl Dotan. Spor Ouuimam \b**»db Vıııtaııı lXc Yaalar Kcmn Ç»Jqkaa. Vaşurma. ŞaMıı Alp>>. Duzdtmr A b M l t V u a 0 Koorthnatöt Munct HHIIIIMI % Maiı Işlcr Eral lıtal. • Muhasetxr Butenı tener • Bulçe Plaıuama <scnp n » M t i | i ı ı l l ı • Reklam An» Tom, • Ek Ykvuılar Hri» \kwıl • Idart Husom Gonr. 9 Iiklmr Onder Çdk. • Bılgı-lslan \ıil lul. % Pmond S n p 8m» w to«m CıunİH»nCT Matbuabk * Guruokt TJLS. TBrk Oafc Cad 39/41 ( Hİ34 !a Pk 246-lsunbul Tti ÎI2 05 05 (20 hat). Tüeı. Z22« Fn. (I) S26 60 72 0 Burotar Aafcaz Zıva Gokalp Bh Inkjlap S. No 19 i. TU. 133 11 41-47 THDL 42344 F u (4) 133 0Ş_ 6< 0 tnB- H Zıa Blv 1352 SJL3. fel 13 12 30. TUOL 52359 Fn. (31) 19 53 <0 : tnonu Cad I» S No I Ka I. TH 19 f 52 (4 hat), TfctaL 62155. Fn. (71) I» 31 52 / l JM ELEMAN GÖZDE Meslek okulu mezıuılarc kapış kapış Meslek yüksekokullarına artan ilgi karşısında Prof. Ustaşöylediyor: "Öğrenci yetiştiremiyoruz. Turizm olsun, sekreterlik olsun, çok talep var. İşadamı dabilinçlendi. Bu işin mürekkebini yalamış eleman arıyor. Bu ilgi çoksevindirici." şandığma dikkat çeken Prof. Dr. öcal Usta, "tşletmeci, çalısacak adanu eskiden köyden alıp geti- riyordn. Sigortasız, boğaz tokln- g u a cahşonyordu. Geçid bir su- rc kâr ediyor gibi goziikiyorlar- TAKVİM: 11 NtSAN 1990 Imsak: 4.54 Guneş: 6.25 Oğle: 13 10 tkindi: 16.50 Akşam: 19.45 Yatsı: 21.09 MERİH AK İZMİR — YÖK uygulaması ile birlikte birden bire patlayan rnii- hendis, doktor, işletmeci sayısı- na karşın ara eleman eksiküğinin duyulması meslek yüksekokulla- nna olan ilgiyi arttırdı.tki yıllık egitiın veren meslek yüksekokul- lannı tercih eden öğrenciler, ka- liteli ara eleman sıkıntısı çeken iş- letmder tarafından hemen işe alı- nıyorlar. lzmir Meslek Yüksek Okulu Müdürt) Prof. Dr. Öcal Usta, i; hayatında nitelikli ara eleman ihtiyaanda büyük bir bi- linçlenme olduğunu belirterek, "ötrencflerimiz kapçılıyor" de- di. Her yıl binlerce mühendis, doktor, işletmeci, hukuk adamı yetiştiği Türkiye'nin hiç kuşkusuz en büyük sorunu kaliteli ara ele- man noksanlığı. Üniversiteye gir- mek isteyen öğrencilerinin birço- ğunun bu dallara ilgi gösterme- si, çalışraa hayatına atılan me- zunlann da ara eleman olarak ça- kşmak istememesi nedeniyle son yıllarda bu alanda büyük ihtiya- ca neden oldu. tki yıl gibi kjsa sü- rede yetişen ve iş hayatına atılan ögrencflerin.kolaylıkla iş bulması meslek yüksekokullanna olan il- giyi son yıllarda arttırdı. Meslek yüksekokullarında ye- tişen teknikerlerin, iş piyasasın- da büyük bir rağbet gördüğünü belirten Prof. Dr. öcal Usta, "öğrenci yetiştiremiyonıı. Tu- rizm <Hson, sekreterlik olsun. Çok talep var. tşadamlan da bi- Unçiendi. Ucuz ve nitdiksiz ele- manlar artık piyasadan çekilroe- ye basladı. Bu işin mürekkebini yalanuş insanlar aranıyor. Mes- lek yölâekoknllarıııa da o ynzden Ugi büyük. Sevindiricr' dedi. özellikle turizm sektöründe bu ihtiyacın daha yoğun olarak ya- dı. Ama hizmetin gerektigi gibi göriUmenıesi, mıısieriııin iyi agır- lanmnmı neticesiiMİe muşterisi- nl kaybcdiyordn. Bn Ubü kötiı bir imaj yaratryor. Banlar zaman içimie ortaya çıkınca işletmeciler de nyanmaya başladı. Arük işlet- meciler bizden adam talep eüne- ye başladıUr" diye konuştu. Türkiye'de halen 125'e yakın meslek yüksekokulu var. Bu okullann Türkiye genelinde eğı- tim göstermesi, bölgelerdeki ka- liteli ara eleman ihtiyacına olan gereksinimi karşılama yolunda. Oğrencilerin ise okulu seçmele- rindeki en büyük neden, kısa yol- dan mezun olarak iş hayatına atılmak. Universitelerde oldukça düşük puanla öğrenci alan bu okullann nitelikli ara eleman ye- tiştirmedeki başansı bu okullara olan ilgiyi de arttırdı. Türkiye'nin en büyük meslek yüksekokulunun tzmir'de oldu- ğunu belirten Prof. Dr. öcal Us- ta, 25OO'e yakın öğrenci okuttuk- lannı söyledi. Prof. Dr. Usta, ko- nuşmasım şöyle sürdürdü: "Ş« anki talepter fakoHeleıtlen daha f ada. Biz Ud yılda tekaiker yetiştiriyoruz. Möbendislik fa- kuhesİBden çıkan Uşi ise mühen- dis olayor. Ama piyasada mo- bendiskTe pek o kadar boynk ih- tiyaç yok. İşletmeci, bir nuhen- dis alıyor, ama 6-7 taae teknike- re htiyac daynyor. Çönkii isi ya- pan teknikerier. Biz bunu yetiş- tiriyonız. Piyasadaki boşlnk yiu- lerce, binlerce mubendisten ziya- de, tekniker dedigimlf ara insan- da. Okullanmıza ilgi çok büyitk. İyi para kazani)orlar." YOK ieadı kurum: Hayali fakülte Gelişmemiş bölgelerde açılan bazı fakülteler, fiziki yetersizlik ve öğretim üyesi açığı nedeniyle başka fakültelerin çatısı altında eğitimgörüyorlar. tZMİR (Cnmhuriyet Ege Bn- D) — Bünyelerindeki okulla- ra kapasitelerinin üzerinde öğ- renci alan üniversiteler, kurduk- ları hayali fakültelere de öğren- ci almaya başladı. Bu fakültele- re alınan öğrenciler bir başka okulun çatısı altında egitimini sürdürüyor. YÖK Başkanı Prof. Dr. Dogramaa'nın talimatlanyla ka- pasitelerinin üzerinde öğrenci al- maya başlayan üniversitelerin fi- ziki yetersizliği ortaya çıktı. "Dı- şanda kalan, unrversiteyi kaza- namayan da bizim çocugnmnz. Kontenjaalan artürarak bu so- runları bir nebze olsan azaltmahyız" duşüncesi ıle hare- kete geçen YÖK ve üniversitele- rin 1983 yılında başladıklan bu uygulamalann olumsuz sonuçlan yavaş yavaş belirginleşti. Universitelerdeki Fıziki yeter- sizlikler, oğrencilerin iyi eğitirn görmemesıne neden oluyor. Özellikle gelişmemiş bölgelerde açüin fakülteler fıziki yetersizlik, öğretim elemanırun olmaması nedeni ile başka fakültelerin ya- nında eğitim görmelerine yol açı- yor. Adları olmalanna karşın kendileri olmayan ve başka fa- kültelerin bunyesinde eğitim gö- ren kurumlar şöyle: Aliağa Santralı'na karşı insan ziııeiri tZMtR (Cumhuriyet Ege Btiro- sa) — Aliağa Gencelli'de yapılma- sı tasarlanan termik santrala kar- şı "insan zinciri" eylemi için ha- nrlıklar suruyor. 6 mayısta ger- çekleştirılecek eylemle Gencelli1 de termik santral yapımına karşı çıkanlar yaklaşık 60 kilometreiik bir zincir oluşturacaklar. SHP, Sosyalist Parti ve Yeşiller- in yaru sıra tzmir'deki TMMOB'ye bağlı odalar, Eczacı Odası, Ege Belediyeler Birliği, Bakırçay Bele- diyeleT Birliği ve çevreci gruplann oluşturdukları Termik Santralı önleme Komitesi, insan zinciri ey- lemi için hazırkklan yoğunlaştır- dı. Eylem için tzmir Anakent Be- lediye Başkanı Yiiksel Çakraor'- un da katıldığı yedi kışilik duzen- leme komitesi oluştunildu. Komi- tenin önümüzdeki gunlerde eylem izni için başvurada bulunacağını açıklayan Komite Basın Sözcüsu Nedim Demirtaş, insan zincirinin 6 mayısta saat 11.00'de Karşıyaka ve Gencelli'de aynı anda oluştu- rulmaya baslanacağını açıkladı. Meslek Yüksek Okulu - (lzmir Meslek Yüksek Okulu'nda), Ho- pa, Ordu, Gümüşhane, Rize, Artvin Meslek Yüksek OkuUan - (Trabzon Meslek Yüksek Oku- lu'nda), Hakkâri Meslek Yüksek Okulu - (Van Meslek Yüksek Okulu'nda), Atatürk Üniversitesi Erzdncan Hukuk Fakültesi- (An- kara Üniversitesi Hukuk Fakul- tesi'nde), Kars Veteriner Fakül- tesi - (Erzunım Veteriner Fakül- tesi'nde), Dicle Üniversitesi Mi- marlık Fakültesi ttışaat Mühen- disliği Bölümü - (Urfa Inşaat Mühendisliği Bölümü'nde), Niğ- de tktisadi Idari Bilimler Fakül- tesi - (Konya llBF'de), Zongul- dak ÎİBF - (Ankara Üniversitesi ItBF'de), Ege Üniversitesi Tütün Eksperleri Yüksek Okulu - (ls- tanbul Üniversitesi Orman Fa- kültesi'nde), Denizli Tıp Fakül- tesi - (Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde). Hayali fakültelerin öğrencile- ri, üniversıteyi kazanmanın mut- luluğunu yaşarken eğitim ve öğ- retimde büyük sorunlarla karşı- laşıyoriar. Hayali okullan bün- yelerinde barındıran fakulte de- kanları ise bu durumdan olduk- ça şikâyetçi. Dekanlar, fiziki ka- pasitelerinin yetersiz kaldığını, kendi öğrencilerine de yeterli eği- timi veremediklerini belirtti. Telsiz Genel Müdürlüğü'nün mühür tehdidine karşı KocaelVndeprotesto gösterisi hazırlığı Izmitli çanağı vermiyor TAYFUN GÖNÜLLÜ AYŞE SAY1N ANKARA — Belediyelerle Ulaştırma ve Içişlerı Bakanlığı arasmda patlak veren "çanak an- ten kavgası" çatılardan sokağa taşma işaretleri veriyor. Ulaştır- ma Bakanlığı Telsiz tşleri Genel Mudurluğu'nun tzmit Belediyesi'- ne ait uydu anten sistemini mu- hurleme karanna karşı Izmitlile- rin E-5 karayolu ile demiryolun- da protesto gösterisine hazırlan- dığı bildiriliyor. tzmit Belediye Başkanı Sefa Sirmen. muhurleme karannın kaldırılması ve tzmit'- te herhangi bir olayın gelişmemesı için Ulaştırma Bakanı Cengiz Tnncer ile görüşmek üzere dun Ankara'ya geldi. öte yandan ça- nak anten üreticileri TGM'nin uyarısının "kendilerini degil, alı- cılan bagladıgını" söylediler. lçişlen Bakanlığı ile Ulaştırma Bakaiüıği'nın belediyeler ve çanak anten üreticılerine ayrı ayn gön- derdikleri genelgeler özellikle tz- mitlilerin yoğun tepkisine yol aç- tı. Izmitli vatandaslar kendilerine karşıhksız sunulan bu hizmetin geri alınmasını önlemek için ey- İzmit Belediye Başkanı Sefa Sirmen, çanak antene ilişkin mühürleme karannın kaldırılması talebini Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer ile görüşmek için Ankara'da. Belediye Başkanı Sirmen, "tzmit halkmın başka bir eğlencesi ypk. Mahkeme kararı olmadan herhangi bir mühürleme girişimi yapılamaz. Izmit'te halk büyük tepki içinde" dedi. Uydu anten sistemi üreticilerinin de "ticari kaygılarla" belediyelerin çanak antenlerine karşı çıktıkları belirtiliyor. lem hazırlığı içine girdiler. tzmit Belediye Başkanı Sefa Sirmen, "İzmitliler bize surekJi Ne paha- sına olursa olsun bu işe engel olacagız' diyoriar. Çiınkü fakir Kocaeli hallumn kendi imkânlan Ue bu bizmete kavuşması mura- kiin degil" dedi. Telsiz tşleri Genel Müdürlüğü'- nün tzmit Belediyesi'ne uydu ya- yınını durdurması için tarudıgı su- re S gün sonra bitiyor. Başkan Sirmen, mahkeme kararı olma- dan mühürleme olamayacağını, aksi takdırde Izmit'te doğacak olayların sonımluluğunu ilgilile- rin üstienmesi gerektiğıni söyledi. Sirmen, "isi bu noktaya getiren- ler sonımlu olacaktır. Çiokii lz- mit halkının başka bir eğlencesi yok. Belediyelerin 1580 sayılı ya- sanın 19. maddesinde yeni tekno- lojinin getirdlgi her ruriu yenilik- leri belediyeler halkına sunabilir deniyor. Dolayısıvla biz böyle bir hizmeti geürdik. Bunu engeflemek halkın buyıik tepkisine yol aca- cak. tzmit halkı yayınının durdu- rulması dunımunda E-5 karayo- lu ile demiryolonu trafige kapa- tacak. Biz bunı engel olmaya çalışıyornz" dedi. Başkan Sirmen, dun Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer ile görüş- mek üzere Ankara'ya geldi. Bu görüşmede Bakan Tuncer'e Tür- kiye'nin diğer illerinde ve kamu kuruluşlannda bulunan çanak an- tenlerin kaldırılması dunımunda tzmit'teki çanak antenin kaldırıl- masınm daha mantıkh olacağını ileteceklerını söyledi. öte yandan uydu anten sistemi üreticileri, belediyelerin uydu ya- yınlarına "ticari kaygıyla" karşı çıkıyorlar. Üreticiler, belediyele- ri 3-5 antenle, büyük bir alana ulaştırdığını, böylece çanak anten satışlannın duşeceği endişesini ya- şıyorlar. Anten üreticileri, Ulaş- tırma Bakanlığı'nın gönderdigi uyarı yazısıyla ılgilı olarak da "yasal sonımlulugun kendilerine degil, alıcıya ait olduğunu " ıfa- de ediyorlar. Konuyla ilgili görüştüğümüz Ulusal Video teknik rnüdürü Mehmet Öndemir, "Belediyeler, muhlarlar ya da halk, TRT yayın- lannı iyi alamadıklan için bizden anten btiyorlar, biz de sistemi ktı- rnyoraz. Burada yasal sorumlu- luk bize degil, alanlara aittir" gö- rüşünu bildirdı. öndemir, kuru- luş olarak TRT vericüerinin yeter- li olmadığı birçok beldeye, yan- sıtıcı amaçlı anten yerleştirdikle- rini de ifade etti. Budak Elektro- nik'in sahibi Budak özkaynak ise firma olarak sadece "kapalı dev- re sistem" çalıştıklannı beUrterek belediyelerin girişıminı "boş bir uğraş" olarak değerlendirdi. Ras- ter Elektronik'in sahibi Yako Ka- rayan ise belediyelerin "yasal prosednricrc" uyması gerektiğıni ifade etti. Karayan, belediyeler ya da başka kişilerce kendilerinden anten istendiğinde, sistemi kur. duklanm belirterek "Bize istek gelmişse takanz, yasal sornmlu- su da biz degiüz" şeklinde konuş- tu. Büyük üretici firmalar araa ki- şilerin kendilerinden anten alarak bunları belediyelere sattıklarını öne suruyorlar. Osmanlı Musevileri New lfork'taŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — "Ver perro kon tnrbin" deyiverdi kayınpe- der, alınması planlanan evin çok ıssız bir yerde olduğunu anlatmak için; beğenmemişti ve"orada kö- pekleri bile durbünle seyreder insan" demek istıyordu. Ladino, tspanya'dan göç eden Musevilerin 15. yüzyıl tspanyol- cası Ue gittikleri yerlerin dilini ka- nştırarak 500 yıl kusaklar boyu hiç unutmadan kullandıkları di- hn adı. Daha güzeli de var... "Ijo d"«n mamzel" (matmazelin ço- cuğu) çok kızdırırsa biri kafanı- zı, nazik bir şekîlde kızgınlığınızı böyle belli edebilirsıniz Ladinoca. Yıllarca yeşil giymelerine izın vermeyen Müslumanlan "Vedre" (Yesiller) olarak tanımlayan ve hiç alakaları kalmayan bir toprakta yuzyıllar önce kullanılan dili kul- lanmaya devam eden Ispanyol Musevüeri ve Osmanlı yönetimin- deki hayatları ile ilgili sergi 1 ni- sanda New York Musevi Müzesi'nde başladı. "Sultan'ın Sarayı'nda: Osman- lı tmparatoriuğu'nda Sefardık Musevi toplumlarının gelenekle- rine egemen oldu. Dolayısıvla 19 ve 20. yüzyıl Osmanlı Musevile- rinin gelenekleri buyük ölçüde Ispanyol kökenli hale geldi. Os- manlı lmparatorluğu'nda 19. yuz- yıluı ikinci yansından itibaren gö- rülen Batı etkisi ve bu yöndeki re- formlara paralel olarak Musevi toplulukları da hızlı bir modemi- zasyon içine girdiler. Batüı ve Do- ğulu Museviler arasındaki ileti- şimde Osmanlı Musevüerinin ya- yınlarının önemli bir rolü oldu. Gösteride özellikle ilgi çeken unsurlardan biri Musevilerin giy- silerine Osmanh yönetimınin ge- tirdiği kısıtlamaların sergilenme- sı oldu. Osmanlı yönetimi gayri Müslimlerin, Müslümanlarca kut- sal sayılan yeşil renginin gıyılme- sini yasaklamıştı. Beyaz rengıyse yine sadece Müslümanlar kullana- biliyor^du. Hahamlar, gıyimlerin- de, gerek topluluk içı gerek top- luluk dışından gelebilecek kıs- kançlık ve rekabeti azaltıcı bir özen göstermeye çalışırlardı. Mu- sevilerin giyimleri yöresel özellik- lerleuyum içindeydi. Ancak renk- leri daha koyuydu. Aynca Musevi New York'ta açılan ve 28 hazirana kadar sürecek olan sergide 19. yüzyılın ortalanndan 20. yüzyılın başlanna dek Osmanlı Imparatorluğu altında yaşayan ve buranın kültüründen etkilenen Musevilerin yaşamından örnekler sergileniyor. MUSEVt KADIN — Kudu,leki Jslam Sanatı Enstitüsü koleksiyonundan alınan bir resim. Paris'te 1847'de Camille Rogier tarafından yapılmış. "Osmanlı Evinde Musevi Kadınlar ve Çocuklan." Mnsevüeri" adh sergi New York'- taki "The Jewish Museum"de 28 hazirana dek göstenlecek. Sergi 19. yüzyılın ortalanndan 1920'lere değin lzmir, lstanbul, Selanik, Rodos'taki Musevi top- luluklannın yaşamlannı simgele- yen çeşıtli objelerden oluşuyor. Bunlar arasında gûrnüş tören eş- yalan, çeşitli resmi, gayri resmi giysiler, mücevherler, süslü evli- lik kontratlan. çeşitli baskılar ve fotoğraflar bulunuyor. Yaklaşık 250 parça obje Osmanlı yönetimi altındaki Musevi yaşantısındaki, lspanyol-Musevı kültüru etkileri- nin Osmanlı kultürunden etkile- nişini yansıuyor. 1492 yılında tspanya'da engı- zisyondan kaçan çok sayıda Musevi-Osmanlı tmparatorluğu yönetimindeki Yunanistan, Türki- ye, Filistin, Yugoslavya, Suriye Mısır, Irak ve lran'a geldi. Bi- zans'ta yaşayan Musevilere göre yeni göçmenlerin ticaret ve tekno- lojı bılgisi daha yüksekti. örne- ğin Osmanlı'ya ilk baskı teknık- lerini getirenler sefardık Musevi- ler idi. Ispanyol Musevilerinin gele- nekleri o yörelerde yaşayan eski kadınlan başlannı tümüyle kapar- lardı. Sergide Musevilerin özellikle çeşitli bayramlarda suslemelerde kullanılması amacıyla renkli kâ- ğıtların kesilmesiyle geliştirdikle- ri kâğıt süslemeler, Purım bayra- mında çocuklann giydikleri giy- silerden örnekler, Pesah'ta kulla- nılan yastık kıhfları ve hamursuz torbaları örnekleri yer alıyor. Osmanlı Musevileri doğum ve evlilik hayatının önemli olayları- na ilişkin geleneklerini de bozma- dan sürdürdüler. Evlenebilecek kızları olan aileler kızlannın ev- liliğini garantilemek için drahoma (bir ceşit başlık parası) hazırla- mak zorundaydılar. Kız çocuğu için çeyiz çok küçük yaşlardan iti- baren hazırlanmaya başlamrdı. Çeyiz, düğün öncesinde herkesin görmesi için sergilenirdi. Sergiyi, Kudus'teki lsrail Mu- zesi'nin Musevi Etnografı Bölümü'nde görevlı bulunan Mi- riam Katz Russo duzenledi. New York gösterisi Musevi müzesinin koordinasyonu ile gerçekleştirildi. Serginin bir bölumü 500. yıl vak- fı tarafından finanse ediliyor. Japon turiste Ibpkapı projesi' 15 nisanda başlayacak projeyle bu yıl içinde Türkiye'ye 3500 Japon turistin getirilmesi planlamyor. HANDAN ŞENKÖKEN İZMİR — Japonya ıle Turkıye1 nin kulturel ilişkilerinin canlan- ması amacıyla, NEC Corporation ve Kınkı Nippon Tourıst tarafın- dan ortaklaşa duzenlenen "Top- kapı Projesi"yle 1990 yılı içinde Türkiye'ye 3500 turist getirilmesi planlamyor. Projeyle, Turkıye'ye gelen Japon turist sayısımn istik- rarlı bir biçimde arttırılmasını ve organize kültur turlan aracıhğıy- la Turkiye ve Japonya arasındaki ekonomik ilişkilerin daha dengelı bir biçimde gerçekleştirilmesıne katkıda bulunmak amaçlanıyor. 15 nisanda başlayacak projeyle ul- kemize toplam 8 milyon dolara yakın döviz transferi sağlanacak. Bilgisayar ve telekomurukasyon alanında önde gelen şırketlerden bırı olan NEC Corporation (NEC) ve Japonya'nın ikinci bu- yük seyahat acentesi Kinki Nip- pon Tourist (KNT) tarafından oluşturulan projeyle, çeşitli basın- yayın araçlanyla Türkiye'nin Ja- ponya'da tanıtımı öngörülüyor. Bu tanıtun gideri için 1 milyon do- larhk butçe aynldığinı belirten yet- kililer, kampanya sonucu önü- müzdeki yılda Japon turist sayı- sımn önemli bir oranda artması- m hedefledıkleriru söylediler. Ula- şım, 1989 yüı ağustos ayında İstanbul-Tokyo seferlerine başla- yan Türk Hava Yolları ıle sağla- nacak. KNT seyahat acentesınin Tur- kiye yetkilisi Nihat Özcubukçu, bu projenin benzerınin 1986 yılından bu yana Mısır'da "Kleopatra Projesi'' olarak uygulanmakta ol- duğunu belirterek, "Topkapı Pro- jesi" konusunda şu bilgileri ver- dı: "SUrekli dış ticaret fadaa veren Japonya'nın pazarlannı dışa aç- ması, dış ticarette dengeli ilişkiler yurutmesi konusunda Baülı ulke- lerin baslusıyla karşuaşmakta. Çe- şitli Japoa şirketleri arzulanan dengeli ilişkilerin knndması, ülke- leraresı kulturel ilişkilerin artma- sı ve degişik scktordeki Japon fır- malannın tanıtmunın yapılması amacıyla düzenledikleri projderi dunyanın çeşitli iilkelerinde uygu- lamaya basiaddar. NEC Corpora- tioa'nn sagladığı finansman ile Tnrkiyc turizm pazanmn Japon- ya'da promosyonu ve Türkiye'ye Japon turist aluşiBin sagtanmasını bedefleyen bu projede, Türkiyei nin Japonya ile ticaret açıgının azaltılmasına katkıda bulunacak şekilde, Türk şirket ve kuruluşla- nnın ulaştırma, konaklama ve benzeri hizmetlerinden yararlan- mayı amaçlıyonız. Gecmiş yıllar- da Tıirkiye'ye gelen Japon turist sayısımn çok dıişnk olması, yete- rince tanıbmın yapılamamasuıdan ve ulaşım zoriuğnndan kaynak- lanmaktadır. Bu projede taşıma- cılıgın THY tarafından yapılma- sıyla, bir Japon turistle bin dolar- lık döviz saglanmaktadır." Japon turistlerin, turizm çevresi ıçın "en sornnsuz ve ideal" turist olduklarını vurgulayan Nihat öz- çubukçu, üç çeşit paket tur uygu- ladıklannı, 400 bin yenlik paket turlarda "damping" yaparak 250 bin yene indirdiklenni ifade ede- rek şunlan söyledi: "Japon tnristlerin Türkiye'de kalış sareleri uzun ve eglence- deniz turizmine degil, kulturel tur- hura agırnk veriyoriar. Ertuğnd ge- misinin 1890'da batmasının 104. yıldöaamu olması da Turk-Japon ilişkilerinin başlamasında guzel bir nutlantı olarak degeriendiri- liyor. Döviz girdisi geçen seneye oranla içe katlanmış durnmda. Türkiye'ye çok sempati besliyor- lar, daha çok 20, 25 kişilik grup- lar halinde geliyoriar. GenelUkle ölü sezonda geliyoriar. Surekli ay- u yerde kalmayıp organize tvriar- la çeşitli ören yerlerini ve dogal giizellikleri gönıyoriar. Japon tu- ristlerin tamamına yakını, tatil köyleri, campinglerde ve pansi- yonlarda degil, otellerde kalmayı yegliyorlar. Ortalama olarak ber Japon turist bir îç hat uçuşu ya- pıyor. Dolayısıyla diger turistler- den çok daha yüksek döviz geliri saglanıyor." DTCFde yeni sınav hakkı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — AÜ Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nde (DTCF) geçen yıl çıkarüan "af yasasından" yararlanamayan, girdiği sınavlarda başanlı olamayan ya da mazeretleri nedeniyle sınavlara giremeyen öğrencilere yeni bir hak tanındı. DTCF Dekanlığı'ndan yapılan açıklamada sınavlann 14-18 Mayıs 1990 tarihleri arasında yapüacağı belirtüerek başvunıların 7 mayıs gününe kadar kabul edilecegi kaydedildi. Karann diğer fakülte ve universitelerde de benimsenmesinin beklendiği öğrenildi. Fevzi Çakmak anıldı • İSTANBUL (AA) — Fevzi Çakmak, ölümünün 40. yıldönumünde, lstanbul'daki kabri başında duzenlenen törenle anıldı. Istiklal Savaşı komutanlanndan, ulu önder Autürk'ün silah arkadaşı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci Mareşali Fevzi Çakmak için, dün mezarı başında anma töreni düzenlendi. Tören kıtasının saygı aüşından sonra Binbaşı Osman Çınarü, Çakmak'ın yaşamını ve askeri yönünü anlattı. Saygı duruşu ile devam eden anma töreni, tören geçişiyle sona erdi. Başaran adına sokak • İSTANBUL (AA) — Şehit gazeteci Kârnil Başaran'ın adı, evinin bulunduğu sokağa verildi. Başaran'ın, Maltepe Süreyyapaşa Feyzullah Mahallesi'nde evinin bulunduğu sokakta bugün sade bir tören yapıldı. Daha sonra, şehit gazetecinin eşi Mine Başaran, üzerinde "Şehit Gazeteci Kâmil Başaran Sokağı" yazıh plaketi, gözyaşları içinde sokağın başındaki evlerinin duvarına çaktı. öte yandan, Kâmil Başaran'ın anısına Maltepe sahil yoluna dikilen palmiye ağacına, üzerinde "Kâmil Başaran" yazılı gümüş künye, bugun duzenlenen ayn bir törenle eşi Mine Başaran tarafından takıldı. Öğrenci danışma bürostt • ANKARA (AA) — Ankara Büyükşehir Belediyesi, 15 nisan pazar günü yapılacak Universitelerarası öğrenci Seçme Sınavı nedeniyle çeşitli önlemler aldı. Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre otogar ve tren garında öğrenci danışma bürolan açılacak. Yann açılacak danışma bürolannda, öğrencilere ulaşım konusunda yardımcı olunacak. Bu bürolardan, Ulus-Kızılay-Bakanlıklar'a ring seferler düzenlenecek. Kent dışından gelen öğrenciler, 13-14-15 nisan tarihlerinde, universite sınavı na giriş kartlannı göstererek, paso bileti kullanabilecekler. 6 kişide AIDS çıkü • tZMtR (Camhnriyet Efç Börosa) — Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi AIDS Merkezi'ne bugüne kadar bin kişinin 'Eliza' testi için başvurduğu ve bunlardan 6'sının AIDS olduğu açıklandı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi bunyesinde 1985 yılında kurulan AIDS merkezi tarafından yapılan açıklamada, bu süre içinde merkeze bin kişinin test için başvurduğu beurtildi. M Kokain yasallaşsın" • BOGOTA (AA) — Kolombiya'da devlet başkanlığı adaylarından muhafazakâr Alvaro Gomez Hurtado, uyuşturucu kaçakçılığı ve üretiminden kaynaklanan şiddet olaylarına son verilmesi için bu maddelerin yasallaştırılmasını önerdi. Başkan adayı Alvaro Gomez Hurtado, uyuşturucu madde kullanımının yasallaştınlmasının yanı sıra bağımlı kişileri uyuşturucu almaktan vazgeçirmek için kampanya başlatılması gerektiğini de belirtti.