Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 MART 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/5
Ttirk Dili Dergisi
• Kültür Servisi — İki ayda bir yayımlanan Türk Dili
Dergisi'nin mart-nisan 1990 sayısı çıktı. Derginin "Berke
Vardar Bölümü"nü Prof. Dr. Tahsin Yücel, İsmet Zeki
Eyuboğlu, Doç. Dr. Afşar Timuçin, Oktay Akbal,
Mehrizat Poyraz, Beki Bardavid ve Erdim Öztokat'ın
geçen yıl sonu ölen dilbilimci Prof. Berke Vardar
hakkındaki yazılan oluşturuyor. Dergide, Fakir Baykurt,
Halim Uğurlu, Tahsin Şimşek, Nevzat Odyakmaz,
Mehmet Salihoğlu ve Subutay Hikmet'in şiirleri, AIi
Balkız ve Gönül özgül'ün öykülerinin sıra Cemal
Gürlek'in "Şiir Üzerine Değinimler" ve Ahmet
Miskioğlu'nun "Yahya Kemal'in Şiiri Üzerine" yazıları
yer ahyor. Ali Dündar'ın "50. Yıh Nedeniyle Köy
Enstitüleri ve Özgür Düşünce" konulu yazısı, Mahir
Ünlü'nıin "Yıldönümlerinde Türkçe Emekçileri" konulu,
ömer Seyfettin'i anlatan yazısı, Doç. Dr. Mustafa
Durak'ın Henri Frei'dan çevirdiği "Işlevsel Dilbilime
Giriş" yazısı, Mehcure Karaören'in "O Güzel Batum"
başlıklı gezi yazısı, M.Agâh öner'in "Anadil Anadili",
îsmet Kemal Karadayı'nın "Mustehcen mi?" başlıklı
yazılan, Behzat Ay'ın "Emekli Günlüğu", Muzaffer
Uyguner ve Behzat Ay'ın kitap tanıtma yazıları da
derginin sayfalan arasında.
lfeni bir dergi
• Kültür Servisi — Aylık eğitım-kültür dergisi "Erde"
bu ay yayımlanan ilk sayısıyla yayın hayatına katıhyor.
Ağırhklı olarak ders kitapları tartışması, eğitim ve
öğretmen sorunlarının işleneceği derginin birinci
sayısında, Serdar Işıksoluğu'nun "Yeni Üniversiteler
Kurma Düşüncesi ve Olumsuzluklan", Alparslan Turan'ın
"Pragmatizmin Eğitimle Temellendirilmesi" başlıklı
inceleme yazısı, M.T. Can'ın "Öğretmenin Guncesi",
Serhat Edip'in "Eğitimde Bilimsel Şarlatanhk", Metin
Turan'ın "Şiirin Anlattığı" konulu yazılanna yer
veriliyor. Ömer Civano, Ziya Şeker ve Fikret Anıl'ın
şiirleriyle Hüseyin Acuntaş'ın desenlerinin yayımlandığı
"Erde" dergisinin gelecek sayılannda bülten niteliğinde
ekler verilecek.
İş Sanat'ta 2 sanatçı
• IZMtR (AA) — Oluşum dergisi sahibi ressam Nisa
Kadıbeşegil ile ressam Cihat Meriçadalı, son resim
çalışmalarını içeren sergilerini bugün İş Bankası Sanat
Gdlerisi'nde açtılar. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi lngiliz
Fılolojisi'ni bitiren ve aynı fakültenin tiyatro bölümünden
de mezun olan Nisa Kadıbeşegil, 1972'de hayata
geçirilen, "Uluslararası Birleşmiş Kadınlar Sanat ve
Kültür Derneği"nin kurucuları arasında yer aldı. 400'e
yakın yapıtı özel koleksiyonlarda bulunan Kadıbeşegil,
"Daha çok Anadolu'ya açılmayı tercih ediyorum.
Anadolu insanına sergi izleme ahşkanlığını sağlamada
tuzum olsun istiyorum" diyor. Sıvas, Silifke, Kastamonu,
Konya Ereğlisi, Adana ve Bursa'da da sergiler açan
Kadıbeşegil'in, lzmir'deki bu sergisinde suluboya 42
tablosu yer alıyor. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi
mezunu olan Cihat Meriçadalı da Feyhaman Duran .
atölyesinden yetişmiş bir sanatçı. Meriçadalı'nın
yağlıboya, natürmort ve peyzajlardan oluşan 30 tablosu
sergileniyor. Kadıbeşegil ve Meriçadalı'run resim sergi.leri,
23 marta kadar izlenebilir.
Arredamento-Dekorasyon
• Kültür Servisi —
Yayımcılık yaşamında
bir yılı geride bırakan
Arredamento -
Dekorasyon dergisinin
Mart 1990 sayısı çıktı.
Derginin bu sayısında,
Ispanyol mimar Antoni
Gaudi, grafiker Neville
Brody, "Arkitekt"
dergisini kesintisiz 50 yıl
yayımlayan Zeki Sayar,
Amerikalı Shaker
grubu, Alice Reklam
Ajansı ve Japonya
Konsolosluğu'nun iç
mekânlan tanıtılıyor.
Söyleşi koşesinde Zeki
Sayar Cumhuriyet döneminin. Vedat Tek, Sedat Hakkı
Eldern ve Seyfi Arkan'lı mimari donemin seruvenini,
Mimar ve Muhendisler Odası'nın kurulma öykusünü
anlatıyor. Çağdaş Barok anlayışının kurucusu,
Barcelona'mn simgesi "La Sagrada Familia" kilisesinin
tasarımcısı olan İspanyol mimar Gaudi'nin çalışmalarının
geniş bir biçimde işlendiği dergide, '80'li yılların en çok
tartışılan ve taklit edilen grafik tasarımcısı Neville Brody,
grafiker Bülent Erkmen'in değerlendirme yazısıyla
okuyuculara aktanlıyor.
Bale için yeni bina
• ANKARA (AA) — Devlet Opera \e Balesi Bale
Müdürü Altan Tekin, bale gosterileri ve çalışmalarına ara
verilmesinin söz konusu olmadığını bildirdi. Tekin,
gazetecilere, inşasına devam edilen stüdyo ve bale
etkinlikleri konusunda bilgi verdi. Bazı yayın
organlarında bale gösterilerine ara verildiği şeklinde
haberler çıktığını belirten Altan Tekin, "Bu durum
gişemizi etkiledi" dedi. "Budala" balesinin büyük bir ilgi
gördüğünü, çıkan haberlerden sonra seyirci azalması
görüldüğünü bildiren Altan Tekin, "Bunu temsillerin
kalktığı şeklindeki haberlere bağhyoruz, boyle bir şey
yok. Repertuvanmızı bir değişiklik olmaksızın
uyguluyoruz" diye konuştu. Sanatçılann çalıştığı
prefabrik binanın yıkıldığını, bu binanın yerine yapılacak
ve geçici olarak kullanılacak stüdyonun inşasının
sürdüğunü anlatan Tekin, "Buraya bir hafta-10 gün sonra
geçebileceğiz. İnşaatın bitirilebilmesi için çalışmalar gece
gündüz sürdürülüyor" dedi.
Ttirk belgeseli Paris'te
• PARİS (Cumhuriyet) — Paris'te Beaubourg Kültür
Merkezi'nde 10-18 mart tarihleri arasında on ikinci kez
düzenlenecek olan "Gerçeğin Sineması" (Cinema du
Reel) Şenliği'nde yarışacak yapıtlar arasında bir Türk
belgeseli de gösterilecek. Paris'te yaşayan Nora Şeni'nin
video tekniğiyle çektiği "İstanbul Seni Unutursam" adlı
26 dakikalık belgesel çalışması, 23 değişik ülkeden gelen
35 filmden oluşan yarışmah bölümde sunulacak.
Yapımcısı İstanbul Film Ajansı olan bu belgeselde.
Istanbul'da yaşayan Yahudi azınlığın Türk toplumuna
nasıl uyum sağladıkları işlenirken. Paris'e göç etmiş
Yahudiler de eski kentleri İstanbul'u anımsıyor ve
düşlüyorlar. "Gerçeğin Sineması" şenliğinde aynca
belgesel türun ustalarından Joris Ivens'in anısıria ayrılrruş
bir bölüm ile Hint sinemasını tanıtan bir toplu gösteri de
yer alıyor.
Takvim Ödülü
• Kültür Servisi — Merkezi İsviçre'de bulunan ve
Türkiye temsilciliğini Darfilm A.Ş!nin yaptığı "Sınar",
J991 yılı takvimi için uluslararası bir yarışma duzenliyor.
5 yıldır takvim yayımlayan Sınar, aynı yıl içinde
dunyanın ilk bilgisayar destekli büyük format kamerası
olan "SINAR e'yi üretecek. Toplam 6 fotoğraftan
oluşacak takvîmde yeni kameranıri olanakları
kullanılacak. Tüm büyük format kamera kullananlara
dçık olan yarışmaya katılanlar konu seçiminde ozgür
olacaklar. On başvuru suresinin 17 Nisan 1990 tarihinde
sona ereceği yarışmanın büyük ödulu 3 bin İsviçre Frank\
ve ederi yaklaşık 3 bin İsviçre Frankı olan bir "SINAR
e" kamera. Yarışmaya katılma koşullarıyla ilgili ayrıntılı
bilgi Darfilm A.Ş. (Yenıçarşı Cad. 40 Galatasaray)
adresinden sağlanabileceği gibi, doğrudan SINAR AG
SCHAFFHAUSEN SINAR Calendar Award 1991
CH-8245 Feurthalen-İSVİÇRE adresinden de
edinilebilecek.
Tuğrul Selçuk'un Erbaa'dayaptığı heykeller Sanfa Sanat Galerisi'nde
sozsıız ve sııssuzTuğrul Selçuk ilk kişisel
sergisinde Erbaa yöresinde
topladığı taşlardan yaptığı
heykellere yer veriyor.
Selçuk, "yaşamın içinde
yakaladığı ışığı taşlarla
anlatmaya" çahştı. Sanatçı
yapıtlarını, "en yalın
biçimiyle insan" diye
tanımlıyor.
Kültür Servisi — 1954'te Erba-
a'da doğdu. 1970'lerde bir süre ar-
keoloji okudu. Sonra ayrılıp Dev-
let Güzel Sanatlar Akademısi'ne
girdi. 1982'de DGSA Osman
Hamdi Ödülleri Yarışması'nda se-
ramik dalında ikinciliğe, Günu-
müz Sanatçıları 3. istanbul Açık-
hava Sergisi'nde başarı odulüne
değer görüldü. Setamık Bolümu-
nü bitirdiği 1983'te Abdi Ipekçi
Barış ve Dostluk ödülleri Yarış-
ması'nda mansiyon, Gunümüz
Sanatcıları 4. İstanbul Sergisi'nde
ve TMMOB "Sorunlanmız" Ya-
rışması'nda başarı ödülleri aldı.
1987'ye kadar birçok karma ser-
giye katıldıktan sonra 1988'de,tfo-
ğum yeri olan Tokat'ın Erbaa il-
çesine döndu.
Tugnıl Selçuk, Erbaa'da kurdu-
ğu atölyesinde gerçekleştirdiği
heykelleri şimdi Sanfa Sanat Ga-
lerisi'nde sergiliyor. Selcuk'un bu
ilk kişisel sergisi 13 marta kadar
açık kalacak.
— tstanbul'dan "kaçmak" dü-
şüncesi sizde nasıl oluştu?
— lstanbul'dan ve onu çekilmez
hale getirenlerden kaçmak düşün-
cesi, her geçen gün artan büyük
kent yaşamındaki olumsuzlukla-
nn, yaratmak ve üretmek özgür-
lüğümu, giderek yaşamakla ilgili
düşüncelerimi ne denli yok ettiğini
fark etmekle başladı. Her defasın-
da bir öncekinden daha ağır fatu-
ralar ödeyerek Istanbul'da 15 yıl
"sanat" yapmaya çalıştım. istan-
bul dışında olmaz, yapılamazmış
gibi. Sonra bundan bir yıl önce
NEDEN İLLE DE ÖYKÜ? — Tuğrul Selçuk. yapıtlanmn ille de bir ö>kü anlatması gerekmedigini
soylüyor. Selçuk, "30 bin yıh geçmiş sanat tarihini, 21. yüzyıla 10 kala izleyiciye ben mi anlalmak zo-
rundayım?" diyor. (Fotoğraf: L'ğur Günyüz)
çok süratlı bir şekilde tum ikiyiız-
lüluklerinden; saciece kendi yap-
tıklannı sanat sayan sanatçılar-
dan; öğrencisinin başansını kiska-
nan Akademi hocalanndan; cağ-
daşlığın tanımıru anlaşılmaz söz-
cükleri bir araya getirmek sanan
tedavül kaçkını eleştirmenlerden;
galeririliği oto galericiliğinden ayı-
ramayan galeri sahip ve yönetici-
lerinden; trafığinden, kirasından,
entellerinden, barlarından ve da-
ha birçok şeyden kaçtım. Bunlar-
dan bana ne, diyemezdim. Bura-
da birlikte yaşayacaksam, ürete-
ceksem ve mutlaka "sanatçı
olmayi" "yaşama nedeni" olarak
bellemişsem, kafamdaki bütunlü-
ğü bunca aptal detayla doldurup
yok etmeyi nasıl kabul edebilir-
dim! Bırakın sevgiyi, sevgisizliği
bile bilmeyen bir duygusuzluk or-
tamında üretmek! Bunu nasıl be-
cerebilirdim? Kaçtım!
— Erbaa'ya gider gitmez ilk isi-
niz ne oldu?
— Dürüst ve salt bana ait bir
yalnızlığın kucağma yerleştim. İlk
işim onca yıl Istanbul'da kafama
dolmuş tüm gereksiz aynntılardan
arınmak oldu. Bir anlamda kafa-
mı, nerdeyse ilkel insan beyni gi-
bi, en azla, olması gereken kadar
yaşamak hünerini göstermeye zor-
ladım. Üretmekten başka bir şey
yapmayarak büyuk oranda başar-
dım da. Günde 18 saate varan bir
çalışma temposuyla elime geçen
her taşı, demiri, ağacı imkânsız-
lıkların urctim bandında şekillen-
dirmeye başladım. Parmak başı
büytikluğündeki çakıl taşlarından
yüzlerce "heykel" yaptım. Ve on-
lara "cep heykefleri" adını verdim.
Herkes heykelini cebinde taşıya-
bilsin diye. Sonra hanım çantala-
rı için küçuk ağaç parçalarından
"kokulu heykeller" yaptım. Yal-
nızca hanımlara özel. Kış bitimin-
de kasabanın dereleriyle tanıştım.
Ve onlann inanılmaz güzellikteki
taşlarıyla.
— Bu sergideki heykeller de bu
taşınntanın ilk üriinleri herhalde...
— Bu sergimdeki heykeller o
yöredeki herhangi bir taştırlar. Sa-
dece taş. Yontmaya başladım.
Çevremi oluşturan insanlar gelme-
ye başladı atölyeme.
— Kimlerdi gelenler? Tepkileri
ne oldu?
— Çekiç sesini duyan herkes
geldi nerdeyse. Ne yaptığımı sor-
dular ısrarla. Ancak benden yanıt
alamadılar uzunca bir süre. Son-
ra yaptığım iş için "Beş yıl Aka-
demi'de okumuş. O ısıklı yaşamını
lerk edip gelmiş lstanbul'dan.
Herhalde doğrudur yaptıklan"
deyip, ava gıdenınden, tarlasından
döneninden, köy öğretmeninden
Coke Hasan'ına kadar herkes ba-
na "taş tasımaya" başladı. İnanıl-
maz çoklukta taş birikti atölyem-
de. O an anladım ki ışıklı yaşam-
lara özenmek değil, yaşamın için-
deki ışığı yakâlamış olmak bu ye-
ni başlangıcın ilk guzelliğiydi.
Elimden geldiğince o güzelliği taş-
lara anlatmaya çalıştım. Çünkü
anlattıklarım iyi kavrarlarsa, be-
nim çok şeyler söylememe gerek
kalmayacaktı izleyiciye. Çalışma-
larımda öyle uzun uzun öyküler
yok. Konusuz, anlamsız, mantık-
sız. Sessiz, sozsüz, süssüz.
— btanbul'dan kalma "tüm ge-
reksiz aynntılar"dan annmanın
getirdigi bir yalınlık mı yoksa?
— En yalın biçimiyle insan. II-
kel insanların tarzuıda çoğu simet-
rik, durağan ve çıplak. Detaylanıı-
dan arındırılmış. Onun salt "bir
insan" olarak algılanması için.
Onun cinselliği, ruhsal yapısı, sos-
yal ilişkileri beni hiç mi hiç ilgi-
lendirmedi. Onun yalnızca bir
"heykel" olmasını istedim ve on-
lar benim heykellerim.
— Yalnızca bir "heykel" de ol-
sa, bazılarının aklına "Ne anlatı-
yor?" sonısu lakılıyor yine de...
— Neden ille de öykü? Ille de
"Ne anlatmak istiyor?" sorusu. 30
bin yılı geçmiş sanat tarihini, 21.
yüzyıla 10 kala izleyiciye ben mi
anlatmak zorundayım? "Bu, insa-
nın bendeki şekiUendirilişidir" de-
sem yetmez mi? Hem uzun uzun
anlatılan "şeyler" beni tekrar bü-
yük kent ikiyüzlulüğüne geri dön-
dürmez mi? Yapıtlanm, hacimli
biçimler. Onların öykülerinin bi-
linerek sevilmesinden çok, onlara
dukunularak sevilmesini tercih
ederim. O soğuk taşlardan sıcak-
lığı alanların neler anlayacağı de-
ğil, neler anlatacağı çok daha
önemli.
TlYATROLARDA BİR G£Z//V77QRHANALKAVA
Sevginin cinsiyeti olmaz
Çllgllllar KulÜbÜ / Yazan: Jean Poiret /
Yöneten: Ali Poyrazoğlu / Dekor: Nuri Ergürler -
Mertkal Kanıbelli / Danslar: Yavuz özden / Oynayanlar:
Ali Poyrazoğlu, Bülent Kayabaş, Derya Alabora, Levent
Kazak, Kutay Koktürk, Duygu Ankara, Melih Ekener /
Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu.
Oynandığı her şehirde gişe re-
korlan kırmış, üç kez filme alııı-
mış bir oyun Çılgınlar Kulübti.
Oyun, I979'da gene (o zamanki
adıyla) Ali Poyrazoğlu-Korhan
Abay Tiyatrosu'nda sahnelenmiş-
ti. Oyunun bu başarısı iki temel
nedene dayanıyor: Birincisi, dra-
matik açıdan sağlam bir metin
Çılgınlar Kuliibü. tkincisi ise ge-
tirdigi ahlaki mesaj, tarihin her
döneminde geçerli olabilecek bir
dürüstlük ve tutarlıhk içeriyor.
Orta yaşın eşiğındeki iki eşcinse-
lin, Çılgınlar Kulübü'nün sahibi
Georges ve kulubun ">ildız"ı Al-
Bir müzikal
Batı Yakasının Hikâvesi /
Leonard Bernstein / Metin: Arthur Laurent / Çeviren:
Alev Yamaç / Yoneten: Nancy Rhodes / Koregrafi:
Schellie ArchboJd / Orkestra şefi: Babür Tongur /
Dekor: Refik Eren / Kostüm: Hale Eren / Oynayanlar:
Taner Birsel, Müjgan Özsan, Ülkü Duru, Zafer Âlgöz,
Kürşat Alnıaçık, Erdal Uğurlu, Meltem Özmen / İstanbul
Devlet Tiyatrosu.
Türkiye'de müzikal neden ol-
maz ya da olursa ne kadar oluı?
İstanbul Devlet Tiyatrosu Opera
ve Balesi, imkânlannı bir araya
getirip hayli buyuk bir prodüksi-
yonla Batı Yakasının Hikâyesi'-
ni sahneledi ve biz de bir kez da-
ha bu sorunun cevabını görerek
öğrenme fırsatına kavuştuk: Bu
kadar olur! Bernstein'in hacimli
müziğiyle, biraz da 1950'lerin
sonlarında Beat Generation'ın
yaydığı barış ve ozgürlük dalga-
İarmın etkisiyle büyük populari-
te kazanan bu müzikal, "Romeo
ve Juliet" uyarlamalarının en ün-
lusü sayılabilir. Merkezde, köken-
leri farklı olduğu için karşıt grup-
larda yer alan bir kızla bir deli-
kanlının aşkı işlenirken, metni
besieyen yan temalarda, ırk ayrı-
mının Amerikan toplumundaki
vahşi yuzüne, yüzeysel de olsa bir
bakış getiriliyor. Artık VVoody Al-
len'la birlikte anılan Manhattan'-
ın bu eski çehresi kuşkusuz ilginç.
Koregrafi çauşmasında, büyük öl-
çude Jerome Robins'in yazdığı
adımlar kullanılmış. Ama göste-
ri sanatlarının başkenti New
York'ta doğmuş, gelişkin ve ek-
siksiz oyunculuk gerektiren bir
müzikali, oyuncu ve seyirci eğiti-
minin çok farklı bir süreç izledi-
ğl lstanbul'a taşımanın kaçınıl-
maı düşkınkhklanyla dolu bir ya-
pım çıkmış ortaya. Oyunu, ne Er-
dal Uğurlu'nun, Knrşal Alnıaçık'-
ın performansı, ne tiyatrocu, ba-
leci, operacı genç kadronun çaba-
sı kurtarmıyor. Babür Tongur'un
parlak muzik yorumu ve bir "me-
rak giderme" kaygısı, izleme ne-
deni oluşturabilir.
bin'in on beş yıllık, emek verilmiş
beraberlikleri ile onları kuşatan
bir dizi tutucu ve teşhirci ahlaki
kurum arasında geçen çatışma,
insani değerlerin sorgulandığı bir
arenaya dönuşuyor oyunda.
Brecht'in Kafkas Tebeşir Dairesi
oyununu düşündüren bir "anaiık
hakkı" tartışmasFyla boyutlanan
raetin, tutucu milletvekili adayı
Dupont ve kansı da dahil olmak
uzere tum oyun kişilerınin olum-
lu/olumsuz yanlanyla ortaya ko-
nulduğu bir "hoşgörii"yle yazıl-
mış.
Yazann bu hoşgorülu tarzı
Çılgınlar Kulübü'nün belki de en
önemli yanına sinmiş, oyun bir
hoşgörü çağrısına dönüşmüş. Bu
ahlaki derinliğin, hayatın mizahı-
nı hiç kaybetmeden işlenmiş ol-
ması da yer yer hazin ve hayli çıl-
gın bir güldürü çıkarmış ortaya
Ali Poyrazoglu'nun incelikli yo-
rumu ve usta oyunculuğu, Bülent
Kayabaş'ın üstun performansı go-
rülmeye değer. Sevginin cinsiyeti
olmadığını bir kez daha kanıtla-
yan Çılgınlar Kulübü, her tür se-
yirci için ideal bir oyun.
ÇILGINLAR KULL'BL — Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nda sahnele-
nen "Çılgınlar Kulubü" adlı oyunda Kutay Koktürk, Bülent Kaya-
baş, Derya Alabora, Ali Poyrazoglu >c Duygu Ankara rol alıyor.
Brecht'ten bir demetH a l k i n Ekmegİ / Bertolt Brecht'in
yapıtlarından kurgulayan ve yöneten: Zafer Diper /
Oynayanlar: Zafer Diper, Mürsel Yaylalı, Nazan Diper,
Ali Doğantimur, Nilay Çelikkol / Bizim Tiyatro.
Yıllardır büyuk bir özveriyle ti- tılar, paralel kurguda ise Türki-
yatrosunu ayakta tutan Zafer Di-
per, Brechl'in şiir, şarkı ve metin-
lerinden yaptığı bir kurguyla,
"Brecht'i anma günü" düzenle-
yen bir grubun çerçevesinde geli-
şen bir metin oluşturmuş. Boyle-
ce iki dü7»emde akan paralel bir
yapı kurnayı denemiş. Bir yanda,
Brecht'ten yapılan sistematik alın-
ye'de Brecht'in alımlanma biçimi-
ne eleştirel bir yaklaşım... Bu il-
ginç kurgu, özellikle final bölu-
münde boyutlanıyor ve sanatın
kendini üretme biçimi vurgulanı-
yor.
Kitle orgutlerinin "kültürel"
çalışmalarına mizahi bir yaklaşım
getirilirken bir otoritenin kaba gü-
cü, ustaca yapıtmış Brecht alıntı-
larıyla öne çıkartılıyor. Bizim Ti-
yatro ve benzer başka topluluklar
için sorun oluşturan maddi im-
kânsızlıklar ve oyunculuk çalış-
masının yetersizliği, yer yer oyu-
na hoşgöruyle yaklaşmayı gerek-
li kılıyor. Dıa perdesiyle sağlanan
mask, göige oyunu benzeri görsel
katkılar, mizansenin başarıh yan-
lan. Belki zamanla bütunlenecek,
değişik bir deneme, yeni. bir lez-
zet içeriyor Halkin Ekmegi. Hep
aynı tür oyunlara koşullanmamış
izleyiciler için.
Mehter marşı
ve Mozart
• tZMİR (UBA) — Devlet
sanatçısı, Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası Şefi
Prof. Dr. Hikmet Şimşek,
dunyaca ünlü besteci
Mozart'ın 'Mehter
Marşı'yla büvüdüğünu ve
bu marştan esinlenerek çok
sayıda eser verdiğini
söyledi. Prof. Dr. Hikmet
Şimşek, 'Mehter Marşı' ile
Yunus Emre
Oratoryosu'nun Türkiye'yi
bu yıl ve 1991'de dünyada
en çok konuşulan ülke
yapacağını, böylece Avrupa
kapılannın bir kez daha
müzik ve sanatla açılacağını
bildirdi. Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası Şefi
Şimşek, İzmir Devlet
Senfoni Orkestrası'nın 15.
kuruluş yıldönumü
nedeniyle Cumhurbaşkanı
Turgut ÖzaPa verilecek
konseri yönetmek üzere
Izmir'de bulunuvor.
Kitabevi'nde
fonım
• Kültür Servisi —
Kadıkoy Gençlik Kitabevi
Sanat Galerisi'nde 8 Mart
Dunya Kadınlar Günü
nedeniyle "Dünya Kadın
Haklan Gününde Sanat ve
Hukukun Yeri" konulu bir
forum düzenleniyor.
Gazeteci-yazar Yüksel
Yazıcı'nın yöneteceği
foruma konuşmacı olarak
emekli savcı-yazar İsmet
Kemal Karadayı, Avukat
Fethiye Pekşen ve müzisyen
Efkan Şeşen katıhyor.
^Boyacı Küpü
?
• Kültür Servisi — Boyacı
Küpu adlı derginin uçüncü
sayısı çıktı. Derginin bu
sayısında balık
koleksiyonculuğu, Standox
eğitim merkezleri, Ataköy
marinası, dağalık sporu,
"Batman" adlı film üzerine
çeşitli yazılar yer alıyor.
BüGÜN
• 'Kadınlanmız' Türk
Kadınlar BirliğTnin
düzenlediği "Kadınlanmız
Nasıl Olmalı" adlı panel saat
15.00'te MSÜ
Oditoryumu'nda
gerçekleştirilecek. Panele
gazetemiz yazarlanndan
Ilhan Selçuk, öğrenci Hakan
Akbay, Prof. özdemir Altan,
politikacı Alev Coşkun,
işadamı Cefı Kamhi, Prof.
Dr. Özer Ozankaya ve
sendikaa Orhan özhan
katılacaklar.
• Söyleşi IsaÇelik, ABD'li
fotoğraf sanatçısı Marry
EUan Mark'ın bir albümü
üzerine saat 19.00'da
İFSAK'tasöyleşecek.
• Ylavuz'un şiir söyleşisi
Şair Hilmi Yavuz'un şiir
üzerine söyleşisi saat 16.3O*da
Atatürk Kitaplığı'nda yer
alıyor.
• Fransız mimarisi Prof.
Dr. Filiz Özer'in "Çağdaş
Fransız Mimarisinde Eski-
Yeni İlişkileri" konulu dialı
konferansı saat 13.00'te İTÜ
Taşkışla binasında.
BİLSAK'TA
BUGÜN
8 Mart Perşembe
19.00 KONFERANS: tnsanın
Cinsd Potansiyeli ve Çok
Orgazmlıbk
Ilhan GUNGOREN
19.00 SANAT ESERlNlN
OBJEKTİF ANLATIMI:
"Büyücü Filmi" Erol
COŞKUNER
Görsel Sanat Atölyeleri
Mehmet GÜLERYÜZ'le
Resim Çalışmaları
10.00-01.00 arası CAFE-
FOYER-BAR
BİLSAK herkese açıktır.
BİLSAK Sıraselviler, Soğancı
Sok. No: 7 CİHANGİR
143 28 79-143 28 99
7T5, etkinlikleriniyoğunlaştırdı
Ustalar ve kitaplarKültür Servisi — Türkiye Yazar-
lar Sendikası tarafından düzenle-
nen "Ustalanmızla Birlikte" gece-
lerinin Uçuncüsü Rıfat Ilgaz'a,
dördüncüsü ise Vedat Günyola
ayrıldı. İlki Ce>det Kudrel'e, ikin-
cisi Burhan Arpad'a aynlmış olan
gecelerin üçüncüsü 12 mart pazar-
tesi Karaca Tiyatrosu'nda yapıla-
cak.
Rıfat Hgaz gecesi, Cengiz Bek-
taş'ın yöneteceği, İlhan Selçuk.
Ferruh Doğan ve Ahmet Oktay-
ın katılacakları bir panelle açıla-
cak. Ilgaz'ın "Karartma Geceleri"
adlı romanını sinemaya aktaran
Yusuf Kurcenli ve filmde oynayan
Tank Akan, yapıtla ilgili görüşle-
rini dile getirecekler ve filmden
bazı sahneler gösterilecek. Ilgaz'ın
"Hababam Sınıfı"nı ilk kez sah-
neleyen Zeki Alasya ve Metin
Akpınar, anılarını anlatacaklar.
Sunuculuğunu Candan Şabuncu-
nun ustleneceğı gecede Ömer Öz-
geç. Ilgaz'ın şiirlerinden yaptığı
besteleri seslendirecek. Isa Çelik,
Rıfat llgaz'ı dıalanyla anlatacak,
Aydıo Hgaz da Rıfat Ilgaz'la ılgı-
li 15 dakikalık bir video filmi su-
nacak.
26 martta yine Karaca Tiyatro-
su'nda düzenlenecek olan "Lsta-
lanraızla Birlikte" gecesi ise Vedat
Günyol'a aynldı.
14 mart günü Türkiye Yazarlar
Sendikası'yla İstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin düzenlediği "Kitap
Tamtımı ve Kitap Tanıtımcılığı"
konulu bir söyleşi. saat 12.00-16.00
arasında Atatürk Kitaplığı'nda
gerçekleşecek. Faruk Şüyün'un
yazarlanndan ve TYS Gene Baş-
kanı Oktay Akbal. Atilla Birkiye-
nin Akbal'!a söyleşeceği günde
Akbal'ın öykülerinden örnekleri
Pendik Halkevi Oyuncuları sergi-
leyecek. Akbal, aynca kitaplanıu
imzalayacak.
TYS'nin İstanbul Büyükşehir
Belediyesi'yle birlikte düzenlediği
"hitap Nereye?" başlıklı panel de
21 mart çarşamba gunu saat
'Ustalanmızla Birlikte' toplantıları Rıfat Hgaz
ve Vedat Günyol'la sürecek. Atatürk
Kitaplığı'nda kitapla ilgili söyleşi ve paneller
yapılacak. Pendik'teki okuma günlerinin ilk
konuğu ise Oktay Akbal olacak. Akbal,
kitaplarını da imzalayacak.
mmovnuuıt Tel:
1511865-66
yöneteceği soyleşıye. TVS Genel
Sekreteri Atilla Birkiye katılacak.
I urkıyc Vazarlar Sondıkası.
Pendik Belediyesi ve Cumhuriyet
Kitap Kulubu'nun ortaklaşa du-
zenledikleri Okuma ve Söyleşi
GünlerPmn ılki ise 17 mart cumar-
tesi gunu Pendik'te Atatürk Kul-
lürevi'nde yapılacak. Okuma
Gunleri'nin ilk konuğu, gazetemiz
15.00'te Aıaturk Kitaplığı'nda ya-
pılacak. Gunumuzde "kilap"ın
konumunun tartışılaeağı ve Atil-
la Birkiye'nin yöneteceği panele
konuşmacı olarak yayıncı ve ya-
zar Erdal Öz, yazar Bekir Yıldız,
TYS ikinci Başkanı Demirlaş
Ceyhun ve Cumhuriyet Kitap Ku-
lübü Muduru Mehmet İlkorur ka-
tılacaklar.