Catalog

8 MART 1990 HABERLER CUMHURİYET/U P A B T İ L E R P E N Akyürek gs yöneticileri, eski tstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Bedrettin Dalan'ın bu ay sonunda kuracağı Demokraıik Merkez Partisi'ne şans tanımazken, Parti TBMM içinde ilk desteği resmen buldu. ANAP'tan istifa eden Istanbul Milletvekili B. Doğancan Akyürek DMP'ye katılacağını açıkladı. Aykürek dün diizenlediği basın toplantısında, parlemento içindeki ve dışındaki siyasilere de bu partiye katılmalan ^ p U çağnsında bulundu. Dalan'ın partiyi bir ekip çalışmasıyla kurduğunu ve kendisinin "bir orkestra şefı" gibi hareket edeceğini söyleyen Akyürek, partinin kuruluş çalışmalannın 60-65 ilde tamamlandığını kaydetti. Yİ1TT1 îl 7 A Vl Î3T11 J t î* Dl 5'S leri Bakanlığı'ndanIliniclZ S\DdIll Id. j s t i f a e d e n M e s u t Y l l m a z eşi Berna Ydraaz ile birlikte Abant Turban Oteli'nde tatil yapıyor. Yılmaz, Ankara'da gazeteciler nedeniyle rahat çalışamadığını belirterek, "Çalışma takvimimi hazırlayacağım" dedi. Sorular üzerine Dalan'ın kuracağı partinin yüzde 10 barajını aşamayacağını belirten Yılmaz, yann Çetin Emeç'in cenazesine katılmak uzere htanbul'a gideceğini söyledi. ABANT (Cumhuriyet) 'Yeni oluşumcular' ÖSSf çahşmalannı hızlandırarak Anadolu'ya dağılma kararı aldı. Önumüzdeki hafta başlayacak Anadolu gezilerinde il örgütlerinin çekirdeklerinin de oluşturulacağı bildirildi. Geçen hafta Ankara'da çalışma kurultayını toplayan "Demokratik Yeni OIuşunT'cular, toplantıdan sonra parti kurma çalışmalannın daha da hızlandınlması kararı aldılar. "Demokratik Yeni Oluşumcular"ın yürütme komisyonu uyesi Cüneyt Canver açıklamasında, 9 mart cuma günü danışma organlarının seçiminden sonra yürütme konseyi uyelerinin ve milletvekillerinin Anadolu'ya dağılacaklannı belirterek "Arkadaşlarımızla illeri dolaşıp görüşmeler yapacağız. Tabanın göruşlerini alacak ve çalışmalarımızı bu gorüşlerin ışığında sürdüreceğiz" dedi. (Ankara / UBA) Artviniiier i S H P Genel Ba ^kam Er M d a I j n o n u v e G e n e i Sekreter Deniz Baykal dün Artvinliler gecesine katıldılar. Belediye başkanlan ve milletvekillerinin de bulunduğu gecede "lnönü genel başkanhktan çekilmeli" diyen SHP'li Sincan Belediye Başkanı Aziz Gürsoy'un salona girişte lnönü ve Baykal'ı selamlamaması dikkat çekti. Sanatçıların şarkı, türkülerle katıldığı ve bir dansözün gösteri sunduğu gecenin gazeteci-yazar Çetin Emeç'in öldürüldüğu gune rastlaması SHP'lilerce "kötü bir tesadüf" olarak nitelendi. Bir milletvekili tnönü ve Baykal'ın "yoğun ısrarlar uzerine" geceye katılmak zorunda kaldıklarını bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM'de grubu bulunan siyasi p a r t i ı e r i n grup başkanvekillerinin imzasını taşıyan Insan Hakları Inceleme Komisyonu yasa önerisini TBMM Başkanlığı'na sunuldu. TBMM'de ortak basın toplantısı düzenleyen öneriyi hazırlayan Bülent Akarcalı, ANAP Grup Başkanvekili Ülkü Gökalp Güney, SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Guneş ve DYP Grup Başkanvekili Vefa Tanır, tnsan Hakları Inceleme Komisyonu oluşturulmasının demokrasinin yerleşmesi yönünde önemli bir adım olduğunu söylediler. (Ankara / Cumhuriyet Bürosu) Y ü k i i e k S e c i m Kurulu, mahalli idareler ara seçimlerinin 3 haziranda yapılmasını kararlaştırdı. Konuya ilişkin karar dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Karara göre aynlan ya da birleştirilen belde, köy veya mahallelerde kurulan belediyeler ile mahalli idare organlarında herhangi bir sebeple boşalan uyelikler için 3 haziran pazar günü yapılacak seçimlere 8 parti katılacak. (Ankara / AA) ANAP lstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı tarafından hazırlanan ve sigaraya reklam yasağı getiren yasa önergesi, TBMM Genel Kurulu'nda "yeniden incelenmek üzere" Adalet Komisyonu' na geri gönderildi. • DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in, 12 Eylül döneminde kapatılan siyasi partilerin isim, amblem ve benzeri işaretlerinin-başka partilerce kullanılmasını yasaklayan yasanın yürürlükten kaldırılmasına ilişkin yasa önerisi TBMM Genel Kurulu'nda reddedildi. • Vakıf üniversitelerine mali ayrıcalıklar tanınmasını öngören yasa tasarısının Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirli ile YÖK Başkanı Prof. Dr. thsan Doğramacı tartıştı. Pakdemirli'nin, tasarının anayasa yönünden incelenmek üzere geri çekilmesini istemesine Doğramacı, "Bitti bu iş, böyle olmaz" diye karşı çıktı. Tasarının incelenmesi için süre verildi. YENİBİRCROSS: 0,5mmKURŞUNKALEM... Cross seçkin kalemler diziânden yeni bir üıün: 0.5mra Kuışunkaiem... Gdiştirilmişçift kuüanımlı raekanizma, uç koru^TJCu manşon ve yine farklı Cross kalitesL CR05SSINCE Omür Boyu Garamıli Cross kaiemlennın Türkıye dısmbutoru Scnkss A.Ş.'dır ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — SHP Genel Başkanı Erdal tnonu, Çetin Emeç ve şoförünün, Turkiye'de demokrasiye yeniden ara vermek ve laikliği ortadan kal- dırmak isteyenlerce öldüruldüğü- nü belirterek "Hükümet, Turki- ye'de dini diktatörlük kunnak is- teyenlere karşı en kısa sürede cid- di öoiemler almalıdır" dedi. DYP Gend Başkanı Süleyman Demirel, Türkiye'nin daha once gördüğu bu filmi yeniden seyretmeye ne vakti ne de tahammülü olduğunu söy- ledi. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de "Teröriin iç ve dış kay- naklan iizerinde daha etkili yak- laşımlarla yurünmeli" diye konuştu. Prof. Muammer Aksoy'un kat- linden 1.5 ay sonra dün gazeteci Çetin Emeç'in öldurülmesi büyük tepki uyandırdı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal yayımladığı mesajda şöyle dedi: "Saldırganlar ve onlann arka- smdaki hainler şunu iyi bilmelidir- ler ki terörle ülkemizin huzur ve istikrannı bozmaya kimsenin gü- ci yetmeyeceklir. Devletimiz, bii- tiin imkânlan ile düriıstlugü. bil- gisi, nezaketi >e engin meslek tec- rûbesiy le hepimizin takdir ve sev- gisini kazanan Çetin Emeç'in ka- tillerinin bulunması ve kanun önüne çıkanlması için elinden ge- leni yapacaktır. Bu hususta biiliin Ugililere gereken her tiırlü talimat tarafımdan verilmiştir." SHP Genel Başkanı Erdal tnö- nu dün Maden Mühendisleri Oda- sı yöneticilerini kabulü öncesindc, Emeç'in ve şoförünün öldürülme- sinden duyduğu Uzüntüyü dile ge- tirdi, Prof, Aksoy'un da benzeri bir cinayete kurban gittiğine dik- kat çekti. tnönü, "Görülüyor ki, planlannuş bir lerör olayı karşısın- dayız. Kaynagının nereden geldi- gi hakkında henuz fikrimiz yok. Bu terör planının arkasında Tiir- kiye'de laik dıizeni yıkmak isteyen bir guç veya guçlerin bulunduğu- nu da tahmin etmek zor degil" de- di. tnönü, "Böyle leror olaylan ile demokrasimizin kesintiye uğraya- cagı hayalinin tam bir ham hayal olduğunu" söyledi. SHP MKY da terör ve Emeç'e yöneltilen saldırı üzerine bir de- ğerlendirme yaptı. Genel Sekreter Deniz Baykal, saldınnın düşündü- rücü olduğunu belirterek, "Ülke- de halkın desteğinden yoksun bir hıikümet var" dedi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, tzmir'de Ege Bölgesi Sa- nayi Odası'ndaki konuşmasından önce gazetecilere yaptığı açıkla- mada. "Bu filmi Türkiye daha on- ce gördii. Bu filmi yeniden seyret- meye Türkiye'nin ne vakti ne ta- hammülü vardır. Guvenlik kuv- vetleri en kısa zamanda suçlula- nn yakasına yapışmak zorunda- dır. Olay, beyanatlarla geçiştirile- mez. Saldınyı yapanlann. yaptı- ranlann maskesi vakit geçmeden indirflmelidir" dedi. DSP Genel Başkanı Büient Ece- vit, haberi öğrendiğinde "şok" ol- duğunu söyledi. Daha sonra yap- tığı açıklamada, "Terörün iç ve dış kaynaklan üzerine daha etkili yaklaşımlarla yurünmesi gerekti- gini" belirterek paniğe kapılınıp demokrasi yolundan dönülmeme- si gerektiğini vurguladı. Emeç'in dün Hürriyet gazete- sindeki köşesinde yayımlanan "Manzara" başlıkb son vaasının, uğradığı acı sonun habercisi gibi olduğunu bildiren Ecevit, Emeç- in yazısından pasajlara yer verdi- ği demecinde şöyle dedi: "Yeniden tırmaıuşa geçen ve ön- celikle ölumu yankı uyandıracak kişilere yönelen teroriin ardında, Türkiye'yi dünyadaki hızlı deği- simden so\utlayarak yalmzhğa sü- nıklemek ve ^uçsuzleştirmek iste- iye kursurf 7 KURŞUN — Hürriyet Gazetesi yazan Çetin Emeç, dün sabah 09.20'de arabasına bindiği anda silahlı saldınya uğradı. Emeç'in vücudundan 7 kurşun çıktı. yen iç ve dış guçlerin işbirligi ve dayanışması yatmaktadır." RP Genel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk, "iktidann terör olayla- nna çözüm bulmak zorunda oldu- ğunu" belirtti. SP lstanbul İl Baş- kanlığı'nın yaptığı açıklamada, Türkiye'nin siyasal alanda yaşadı- ğı tıkanıklığı"l)ir genel grevle aş- manın mümkün oldugu" göruşü savunuldu. Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren, gazeteci Çetin Emeç'in öl- dürülmesini kınayarak "Basını susturacaklarını sanıyorlarsa, aldanıyorlar" dedi. Evren, Marmaris-Armutalaıı1 daki evinde konu ile ilgili olarak gazetecilere yaptığı açıklamada, "Emeç'i öldüren katiller, Muam- mer Âksoy'u öldürenlerle aynı olabilir" şeklinde konuştu. lçişleri Bakanı Abdnlkadir Ak- su da olaydan yaklaşık 5.5 saat sonra yaptığı yazılı açıklamada, olaydan duyduğu uzüntüyü belir- terek şu görüşlere yer verdi: "Bu ve benzeri saldırılarla ba- sının haber alma özgürlüğünün, kamuoyunun serbestçe ohısturul- masının engellenemeyecegine ve basının susturulamayacağına yü- rekten inanıyorum. Bu saldınlar- la ülkeyi bir kargaşa \e utnutsuz- luk ortamına çekmek isteyenler bu kötü emellerine asla ulaşamaya- caklardır. Bakanlıgımız olarak merhum Çetin Emec ve şoförü- nün katillerinin yakalanması ve adalet önüne çıkanlması için ge- reken her şey yapılacaktır." SHP Genel Başkanı Erdal tnö- nü Meclis'te gündem dışı yaptığı konuşmada, Prof.Muammer Ak- soy cinayeti gibi bir cinayetin de profesyonelce işlendiğine dikkat çektikten sonra, ilk akla gelen "demokrasiye ara verme planlan- mn bu kez işlemeyecegini, Turki- ye'de demokrasinin yaşayacagııu" söyledi. tnönü, konuyu iç politi- ka tartışmalanna çekmek isteme- diğini, ancak, hükümetin olayın uzerine ciddiyetle gitmesi gerekti- ğini söyleyerek, Aksoy ve Emeç- in laikliği savunan düşünceleriy- le tanındıklannı anımsattı. İnonu, bu durumun laikliğe karşı hare- ketleri gündeme getirdiğini ifade etti. SHP Genel Başkanı, geçmiş- teki olaylarda teokratik hareket- lerin akla gelmediğini, ancak şim- di bu tür hareketlerin dünyada da örgütlendiğine işaret ederek, "Bel- ki böyledir belki degildir ama, çok tchlikelidir. Aksoy ve Emeç fikir adamlanydı. Laik düzeni savu- nanlar korkutulmak isteniyor" de- di. Laikliği savunmanın Türkiye1 - de tehlikeli bir olay haline getiril- mek istendiğini söyleyen İnonu, "Buna karşı mücadele, geçmişle cephede, ülkenin bağımsızlığını korumaktan farksız bir harekettir" diyerek, hükümeti uyardı ve teokratik diktatöriük he- veslerine dikkat çekti. SHP lide- rinin katillerin bir örgüte bağlı bu- lunduğunun açık olduğunu belirt- mesi üzerine, ANAP Konya mil- letvekili Adil Kuçiik, "Ne biliyor- sun, belki komunistler vurdu" di- ye laf attı. tnönü, sıralardan tartışmanın anlamsız olduğunu, laik düzeni bu hükumet koruyamazsa, TBMM'nin koruyacağını anlata- rak, bir Meclis araştırması açılma- sını istedi. tnönü, son terör olay- lannın dış bağlantüan üzerinde de durulması gerektiğini ifade ettik- ten sonra, "lçişleri Bakanr kusu- ra bakmasın. Bassaglıgı ve üzün- tü sözleri bir şey ifade etmez. Bi- ze bulacaklan yolunda teminat vermelidirler" dedi. tnönü, "Bir savaş içinde olduğumuzu göriiyo- rum. Laik düzeni korumak için bir savaş. Bunu yapacak olan da TBMM'nin denetimindeki hükümettir" deyip kürsüden iner- ken, bazı ANAP'lı milletvekiUeri tarafından da alkışlandı. lçişleri Bakanı Aksu, Meclis'te- ki konuşmasında da "faillerin bu- lunacağından umutlu olduğunu" söyledi. Aksu, de\1ete, demokra- siye karşı işlenmiş bu suçun fail- Ierinin bulunacağından kimsenin endişe duymamasını istedi. Başbakan Yıldınm Akbulut, saldından sonra yaptığı açıklama- da, Emeç'in katillerinin yakalanıp gerekli cezayı göreceklerini söyledi ve "Türkiye^de bu hareketlerie de- raokrasiye yönelik bir Uvır konul- ması arzu ediliyorsa, katiyen o da tahakkuk etmeyecektir" dedi. Ak- bulut, dün öğleden sonra Meclis'te Erdal tnönü'nün, Emeç'in öldü- rulmesı olayını laiklikle bağlantı- landırılmasının isabetli olmayabi- leceğini belirtti. Akbulut, "Laik- lik zedeleniyor, laiklik prensibine aykın davranışlar içinde bulunu- luyor iddiası hükumet açısından kabuJ ettigimiz bir iddia degildir" dedi. tnönü'nün "Laik düzeni bu hükümel konıyamazsa biz >«nz" şeklindeki sözlerine de değınen Akbulut, "Biz vanz derken, ken- dilerini söylemek istemişse, kendi- lerine sıra gelmez. Çünkü biz vanz" diye konuştu. Bakanlar Kurulu'nun dün ak- şam yaptığı üç saatlik toplantıda, Çetin Emeç'in oldürülmesi olayıy- la ilgili gelişmelerle birlikte terör olaylan ele alındı. Devlet Bakanı Mehmet Yazar toplantıdan sonra "Terörden medet umanların umutlan kursaklannda kalacak- tır. Ve suçlular adaletin önünde hesap vereceklerdir" dedi. Başba- kan Akbulut, toplantıdan ayrılır- ken gazetecilerin soruları üzerine, Emeç'in katli ile ilgili kendilerine ulaşan yeni bılginin bulunmadığı- m söyledi. Akbulut, olayda hır başka ülkenin "parmağının bulu- nup bulunmadığı" yolundaki so- raya, "Şu anda bu konularda ke- sin konuşmak yerine delillere gö- re konuşmak daha yararlı olur. Bu kesin" dedi. TÜSİAD Başkanı Cem Boyner, saldınyı nefretle kınadı ve "ülke- yi fdaket ortamına süruklemek is- teyen karanlık güçleri" lanetledi. TOBB Yönetim Kurulu Başka- 81 YILDA 17 GAZETECİ ÖLDÜRÜLDÜ Hasan Fehmi Bey'den Çetin Emeç'e lstanbul Haber Servisi — Ülkemizde yuz- yılın başından bugüne Çetin Emeç'le birlikte tam 17 gazeteci oldüruldü. Yalnızca 1980 sonrasında basın mensuplarına yönelik 200'ü aşkın saldırı gerçekleşti. Çeşitli biçimlerde gerçekleşen bu saldırılarda, yine çok sayıda basın mensubu yaralandı, tartaklandı ya da hakarete uğradı. Ülkemizde 1900'lü yıllarda öldürülen ga- zetecilerin adları şöyle: Hasan Fehmi Bey: Serbesti gazetesi yaza- rı olan Hasan Fehmi Bey, 5 Nisan 1909 yı- lında Galata Köprusü üzerinde kurşunlana- rak öldurüldu. Katiller yakalanamadı. Ahmet Samim Bey: Sadayı Millet gazete- si yazan ve yöneticisi olan Ahmet Samim Bey, 9 Haziran 1910 günü akşamı, gazete dö- nüşu Bahçekapı'da silahlı saldınya uğradı. tkinci Meşrutiyet'in ikinci kurbanı olan Ah- met Samim Bey'in de katilleri yakalanama- dı. Zeki Bey: Şehran, Mizan ve Serbesti ga- zetelerinde yazılar yazan Zeki Bey, 10 Tem- muz 1911 günü akşamı evine dönerken kur- şunlanarak ölduruldü. Hasan Tahsin Bey: Hukuk-u Beşer gaze- tesinin başyazarıydı. tzmir'in işgali sırasın- da ilk kurşunu attığı için Yunan askerlerin- ce 15 Mayıs 1919'da öldurüldu. Hasan Tahsin: Silahçı Tahsin diye de anı- lan ve Silah, Bomba ve Süngü adlı gazeteler çıkaran Hasan Tahsin, Çerkez Eşref adlı bir kiralık katil tarafından iple boğularak oldü- ruldu. Adem Yavnz: ANKA Ajansı'nda çalışır- ken, Kıbrıs sa\'aşı sırasında Rum askerlerince vurularak öldurüldu. (25 Ağustos 1974) Ali thsan Özgür Politika Gazetesi Yazj tş- leri Müdüru'ydü. 22 Kasım 1978 günü Kı- zıltoprak'ta arabasının içinde vurularak öl- dürülmüş olarak bulundu. Abdi tpekçi: Milliyet Gazetesi Başyazan olan Abdi tpekçi, 1 Şubat 1979 günü Meh- met Ali Ağca tarafından tstanbul'da araba- sında vurularak oldüruldü. tllıan Darendelieğlu: Ortadoğu gazetesi yazarlanndan Darendelioğiu, 19 Kasım 1979'da Bayazıt'ta MHP'lilerin silahlı saldı- rısı sonucu oldüruldü. lsmail Gercek: Ortadoğu gazetesinin baş- yazarıydı. 4 Nisan 1980 gunu silahlı saldırı sonucu oldüruldü. Ümit Kaftancıoglu: TRT Prodüktorü ve yazar Ümit Kaftancıoglu, 1 Nisan 1980'de Mecidiyeköy'de vurularak oldüruldü. Muzaffer Feyzioglu: Trabzon'da yerel ga- zetecilik yaparken silahlı saldırı sonucu öl- dü. Recai Ünal: Demokrat gazetesi muhabir- liğini yaparken 22 Temmuz 1980 günü tstan- bul'da boğularak oldüruldü. Mevlüt Işık: Türkiye gazetesi Ankara Büro Temsılcıliği yaptığı sırada, Ankara'da, MHP'li Avukat Kürşat Özkan'ın silahlı sal- dırısı sonucu Niyazi Adıgüzel'le birlikte öl- düruldu. Sami Başaran: Gazete gazetesi muhabiri olarak röportaj için gittiği ünlü aşiret reisi Cemal Sincar tarafından vurularak oldürul- dü. Kâmil Başaran: Gazete Gazetesi yazarla- nndan Kâmil Başaran, lokantacı Hakkı Morgül tarafından gazetedeki bürosunda vu- rularak öldurüldu. nı AU Coşkun', "Bu dnaveder, hu- zur içinde bulunan yuce mUletimi- zin huzurunu bozmaktan başka bir amaç taşımamaktadır" dedi. TtSK Yönetim Kurulu Başkanı Rcfik Baydur, İTO Başkanı Yahm Erez, Emeç'in silahlı saldınya uğ- ramasını kınayan bildiriler yayım- ladılar. Mülkiyeliler Birliği Başka- nı Prof. Alpaslan Işıklı, "Bu acı olaylar demokrasinin bu kadan- nı bile bize çok görenlerin haince emellerinin belirüleridir" dedi. Mülkiyeliler tstanbul Şubesi Baş- kanı Hüseyin Ergun, "siyasi par- tileri demokrasi için birlik hükü- meti kurmaya ve ülkeyi seçime götürmeye" çağırdı. Türk-lş Yö- netim Kurulu'nca yapılan açıkla- mada, Ulkede son aylarda yeniden tırmanma eğilimi gösteren terörist hareketlerin toplumda saygınlık kazanan ünlu kişilere yöneldiğine dikkat çekildi. tstanbul Dişhekim- lerı Odası, Belediye-lş, Ankara Eczacı Odası, Anadolu Genç lşa- damlan Derneği, saldırıyı kınadı- lar; Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nde, Çetin Emeç için say- gı duruşunda bulunuldu. Türkiye Barolar Birliği Başka- nı Önder Sav, Emeç cinayeti arka- sındaki karanlık güçler ortaya çı- kanlmadığı takdirde, bu durumun teröriı tırmandırmaya çalışanlan cesaretlendireceğini ve demokra- sinin tamir edilmez yaralar alaca- ğını bildirdi. Sav, siyasi partileri ve tüm demokratik güçleri, düşünce duşmanlarına karşı tutarlı, kararlı ve ödünsüz bir uğraş vermeye ça- ğırdı. Ankara Barosu Başkanı Er- zan Erzunımluoğlu, "Prof. Ak- soy'Ia başlatılıp Çetin Emeçie yükseltilen teroriin maşalannı ve planlayıcılannı bulup ortaya çıka- ramayan, sade vatandas gibi ah vah eden, lanet yağdıran hükumet derhal Utifa etraelidir" dedi. ts- tanbul Barosu Başkanı Turgul Ka- zan da parlamentonun artık cina- yetiere el koyması ve oynanan oyunu bozacak önlemleri alması gerektiğini, bastığımız zeminin gi- derek hukuk zemini olmaktan çık- tığım söyledi. tnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Nevzat Helvacı, "Devlet bu olaylann eylemcilerini en kısa sürede bulmak ve teror eykmlerini önlemek yükümlulügündedir. ln- san haklan savunuculan olarak bunu bekliyoruı" dedi. TMMOB Başkanı Teoman Öz- türk, Emeç'in öldurülmesinin ar- dında yatan ve yığınların terörle yıldınlmalanna yönelik siyasal özungözden kaçınlmamasını iste- di. TMMOB tstanbul tl Koordi- nasyon Kurulu da "halkı çıkmak istediği depolinrasyon cenderesin- de tulmak için provokasyonlar düzenlendiğini" belirtti. 'SP'NİNİÇİNDEN DSP Genel Sekreteri, eskiyöneticilerin eleştirileriniyanıtladı Sönmez: Kimi kime şîkâyet ediyorlar?ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — DSP Genel Sekreteri Sel- çuk Sönmez, eski yoneticiler ta- rafından partisine yöneltilen eleş- tırileri yanıtladı. Eski Genel Baş- kan Necdet Karababa'mn iddia ve eleştirilerinin yanhşhklar ve çeliş- kilerle dolu bulunduğunu kayde- den Sönmez, Hasan Bıyıklı'nın seçim oncesinde Samsun'da çalış- ma yerine Havza yakınındaki kaplıcada dinlendiğini, MKYK es- ki üyesi Orhan Yamanoğlu'nun da verilen gorevleri yapmadığını savundu. Selçuk Sönmez, eleşti- rileri şu noktalarda yanıtladı: " — Necdet Karababa sahte de- legelerle kongreler yapılabilece- ğinden kaygı duydugunu söylü- yor. Başka bazı partilerde, özel- likle ANAP ve SHP'de çok yay- gın göriilen ve bazı somut örnek- leriyle ortaya çıkan sahte veya naylon delegelik sorunu, DSP'de örgütlenme konusuna gösterilen özenle kesin olarak onlenmiştir. Karababtf, somut örnekler verme- liydi. Delegeler kendisini genel başkan seçerken sahte degillerdi de kendisinin partiye zarar verici eylemlerine tepki gösterecekleri hissedilince rai 'sahte' oldular. — Karababa, genel başkanlık donemi için lıem 'Benden haber- siz atamalar yapıldı' diyor. Hem de 'Benden 7 ilin görevden alın- ması istendi' diyor, bu iki iddia arasındaki çeüşki açık, — Rahşan Eceviı'in kendisin- den 7 ilin görevden alınmasını is- tedigini öne suruyor. Buna olanak yok. 1988 martında Ecevitler ba- zı Avrupa ülkeleri ve ABD'yi kap- sayan uzun bir yurtdışı gezisine çıkmışlardır. — Rahşan Ecevit'ten yardımı genel merkez olarak biz istedik. Deneyim birikimi vardı, yararlan- mak istedik, o da yardımcı oldu. — DSP, Türkiye'de hiçbir par- tinin denemeye bile cesaret ede- mediği çok zor bir yapılanma ve örgütlenme anlayışını benimse- miştir. Deneyimsizlikleri \eya özel çalışma koşullannın ağırlığı yu- zünden yelerince çaba gostereme- yen arkadaşlarımız ve kendilikle- rinden görevden alınanların bir- çogu Karababa gibi partiyi yıpra- tıcı uğraşlar içine girmek yerine. partinin güçlenmesi için kalkıla- rını sürdüniyorlar. — Necdet Karababa'nın döne- minde 7 il ve 103 ilçe örgütü gö- revden alınmıştır. Kararların al- tında imzası vardır, kimi kime şi- kâyet ediyor? — 12 Eylül'ün ardından Bülent Ecevit hakkında sayısız dava açıl- dı. Hasan Bıyıklı da bu davalar- dan birçoğuna katılarak Ecevit'- in kendisi için degil, demokrasi ve hukuk devleli için verdigi muca- delede bir ceza hukukçusu olarak uzerlerine düşen gorevi yapü. Ay- nı zamanda kendisini siyaset ala- nında da tanıttı. — Bıyıklı'ya Samsun'u örgut- leme gorevi verilmiştir. 1986 ara seçim çalışmalanna katkısı isten- miştir. Fakat işten çok laf ürelen Bıyıklı, görevlerinden hiçbirini ciddiye almamıştır. Örgutlenme- yi Bıyıklı degil, başka arkadaşla- nnuz yapmışnr. — Bıyıklı, tüm bunlardan son- ra MKYK üyesi beş arkadaşıyla birlikte, örgütlenme çalışmalan- nı agır biçimde eleştiren bir 'muhtıra' hazııiamıştır. — Bıyıklı, bir sure sonra genel başkanlığa adaylığını koyar. Her- halde şöhretine güveniyor olma- lıdır. Nitekim Eceviı'in avukatlı- gından sonra Bilge Erol'un avu- katlığını üstlenerek ününe ün kat- mıştır. — Durcan Emirbayer. parti- mizdeki kısa konuklugu sırasında her itibarın gösterildiği kimsedir. SHP'den ayrılarak partimize ka- tılmtş, sonra gene yuvasına dön- muş, eski İzmir milietvekilidir. Şimdi akıl almaz iddialarda bulu- nuyor. — İ987 secimleri 1 kasımda ya- pılacaktı. Anayasa Mahkemesi'- nin iptal kararı üzerine seçimler 29 kasıma kalmıştı. Seçim Yasa- sı'nda o sırada degişiklikler yapıl- mıştı. — 20 Şubat 1990 günü MKYKdan istifa eden Orhan Ya- manoğlu parti çaltşmalanyla hiç ilgilenmemiştir. — Bizim kusurumuz, görevini boylesine ihmal eden bir kimsenin görevine son vermemiş olmaktan ibarettir." Avrupa Istanbul'un neresinde?