Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 8 MART 1990
AFGANISTAN
KabiFde çatışmalar sürüyorDarbe lideri Şahnavaz Tanay'm Pakistan'a kaçtığı ve
mücahitlere katıldığı öne sürülüyor. Necibullah darbe
girişiminin bastırıldığını söylerken darbecilerin eline geçen
hava üssü Bagram için çatışmaların sürdüğü bildiriliyor.
Dış Haberkr Servisi — Afganistan'da
Devlec Başkanı Necibıülab'a karşı darbe gi-
rişimi bastırıldı, açıklamasına rağmen ça-
tışmalann sürdüğü bildiriliyor. Pakistan
yetkilileri darbe girişiminin lideri Şahnavaz
Tanay'ın mücahitlere katıldıguu bildirdiler.
Ülkenin en büyük hava üssü Bagram da
darbe yanlısı askerlerin eline geçti.
AP'nin haberine göre Pakistan Dısişleri
Bakanı Tamveer Ahmet darbeci eski savun-
ma bakanınııı dün kansı, iki kızı ve oğluy-
la birlikte bir askeri helikopterle Pakistan'ın
Peşaver kentine uçtuğunu, burada gerilla
liderleriyle bir dizi görüşmeler yapan Ta-
nay'ın daha sonra bir grup mücahitle bir-
likte yönetime karşı savaşmak üzere
yeniden Afganistan'a döndüğünü bildirdi.
Afganistan yetkilileri ise, Tanay'm değer-
li devlet dokümanlanyla birlikte Pakistan'a
kaçtığını öne sürduler ve yargılanmak üzere
iade edilmesini istediler.
Çatışmaların durumuna ilişkin ise çeliş-
kili bilgiler almıyor. Devlet Başkanı Neci-
bullah resmi devlet radyosu Kabil'de yaptığı
konuşmada "darbe girişimi hiçbir tereddüte
imkân vermeyecek bir sekilde, kesinlikle
bastınlmıştır" dedi.
Pakistan'daki mücahit gruplar ise çatış-
maların başkent Kabil dışında Kandahar ve
Haret kentlerine sıçradığım söylediler. Böl-
gedeki diplomatik kaynaklar da çatışmalara
ilişkin bilgiler aldıklarını belirttiler.
Bu arada darbecilerin eline geçen ülke-
nin en büyük hava ussü Bagram için çatış-
KİMLİK KARTI /
AFGANİSTAN
Resmi Adı: Afganistan Demokratik
Cumhuriyeti
Yönetim Biçimi: Geçicı Meclisli Halk
Cumhuriyeti.
Devlet Başkanı: Devrim Konseyi
Başkanı
Başkenti: Kabil
Nıifusu: 16 milyon
Yüzolçumu: 652.225 kilometrekare
Etnik Bileşim: Peşiu (%50), Tacik
(<Vo25), Ozbek («7o9), Diğer (<Vol6)
GSMH: 2.8 milyar dolar (1984)
Kişi Basına: 195 dolar.
malar da süruyor.
Diplomatik kaynaklar, Devlet Başkanı
Necibullah'a bağlı uçaklann Bagram üssü-
nü bombaladıklarını bildirdiler. Ancak ha-
va kuvvetlerinin ne kadannın hâlâ Necibul-
lah'ın denetiminde olduğu bilinmediğinden,
bu bombardımanın etkisi konusunda bilgi
almamadığı kaydedildi.
Diplomatik kaynaklar ve mücahitler, ay-
nca Tanay'a bağlı pilotların, başkent Ka-
bil'i dün bombaladıklarını, bombardıma-
na Devlet Başkanı Necibullah'a bağh bir-"
liklerin karşılık verdiklerini söylediler.
Bu arada Necibullah, darbe girişimi sı-
rasında büyük bölümünü sivillerin oluştur-
duğu "çok saytda kişinin öidügünü veya >a-
ralandıgım" bildirdi.
Necibullah, Kabil Radyosu'nda dün ara-
lıklarla yaptığı konuşmalarda, darbe giri-
şiminin bastınldığını ve kuvvetlerinin dene-
timi ellerinde bulundurduklanm söyledi.
Devlet Başkanı "bütün iilkede durum nor-
•mal" dedi.
Necibullah, darbe girişiminin Savunma
Bakanı Şahvanaz Tanay, mücahit lideri
Gülbeddin Hikmetyar ve Pakistan gizli ser-
vislerinin yardımıyla düzenlendiğinı ve asa-
yişin sağlanmakta olduğunu savundu.
öte yandan mücahit gruplanndan Hizb-i
lslami'nin lideri Gülbeddin Hikmetyar,
Sovyetler Birliği'nin Afganistan hava kuv-
vetlerine yardun ettiğini ileri sürdü.
Hikmetyar, Peşaver'de düzenlediği basın
toplantısında, Tacikistan'dan altı Sovyet sa-
vaş uçağının ülkeye sevk edildiği ve Bag-
ram'ı bombaladığını iddia etti.
Birleşmiş Milletler
Bu arada Birleşmiş Milletler lnsan Hak-
ları Komisyonu, hâlâ çatışmaların sürdü-
ğü Afganistan'la ilgilı olarak bir durum de-
ğerlendirmesi yaptı. Değerlendirmede, si-
villere karşı katı davramldığı ve tutuklula-
ra da kötü muamele ve işkence yapüdığı be-
lirtildi.
17 Batılı ülkenin sunduğu ve çoğunluk ta-
rafından kabul edilen karar tasansında, Af-
ganistan'da ele geçirilen asker ve sivillere
acımasız davramldığı belirtildi ve Kabil yet-
kililerinin, sivilleri ve savaş esirlerini koru-
mak, kayıp kişileri aramak ve tutukluluk
sürelerinin kısaltılması gibi yükümlülükle-
ri bulunduğu hatırlatıldı.
LITVANYA
Gorbaçov:
Ayrılmak
isteyen
parayı verir
SSCB Devlet Başkanı Mihail
Gorbaçov'un, Litvanya'nın
bağımsızhk ilan etmesi
durumunda 21 milyar ruble
(33.5 milyar ABD Doları)
tazminat istediği haber
verildi.
Dış Haberier Servisi — Sovyetler Birliği
Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un, Lit-
vanya'nm bağımsızhk ilan etmesi halinde
Moskova'ya 21 milyar ruble (33.5 milyar
ABD Doları) tazminat ödemek zorunda ka-
lacağını söylediği haber verildi.
AA'nm Moskova kaynaklı haberine gö-
re, Gorbaçov, söz konusu tazminat isteği-
ni, geçen pazartesi günü Litvanya Devlet
Başkanı Algirdas Brazauskas'la yaptığı go-
rüşme sırasında ortaya koydu. Ajans, Gor-
baçov ile Brazauskas arasındaki görüşme-
de özellikle Litvanya'nın SSCB'den aynlma
konusunun göruşüldüğunü duyurdu.
Moskova Radyosu interfaks servisi, Bra-
zauskas'ın görüşmesiyle ilgili olarak .Litvan-
ya Komünist Partisi yönetimine bilgi ver-
diğini duyurdu. AA, bu göruşme sırasında
SSCB lideri Gorbaçov'un, Brazauskas'a,
Litvanya'nın bağımsızhk ilan etmesi halin-
de Moskova'ya 21 milyar ruble tazminat
ödemek zorunda kalacağını söylediğini ha-
ber verdi.
Bu rakamın 17 milyar rublesinin,
SSCB'nin Litvanya'ya yapmış olduğu yatı-
rımlann karşılığı olarak istendiğini kayde-
den ajans, kalan 4 milyar rublenin de Lit-
vanya'nın gerisinde kaldığı plan hedefleri-
nin tazminatı olarak hesaplandığını
kaydetti.
Bu arada Sovyetler Birliği'nde ocak ayın-
da başgösteren çatışmalar üzerine olağanüs-
tü durum ilanına yol açan Kafkasya'daki
gerginliğin giderilmesi için, Azerbaycan ile
Ermenistan hükümetleri arasındaki diyalo-
ğun başladığı açıklandı.
Resmi haber ajansı TASS, Azerbaycan
tçişleri Bakanı Aydın Memedov ile Erme-
nistan tçişleri Bakanı Usıka Anılunyan'ın,
dün Azerbaycan'ın Gence kentinde, Sov-
yetler Birliği lçişleri Bakanlığı Kuvvetleri
Başkomutanı Korgeneral Ynri Satalin'in
gözetüninde bir araya geldiklerini duyurdu.
BİRLEŞİKALMANYA
Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, 6 martta Demokratik Almanya'da Dogu Alman Hırislivan Demokret Partisi'nin düzeniedigi seçim mitinginde görüliiyor.
îki Almanya'nm arası bozukD. Almanya Başbakanı Modrow, Şansölye Kohl'ü sert biçimde
eleştirdi. Polonya, Kohl'ün önceki gün sınır konusundaki
açıklamasını olumlu karşıladı. Ancak Varşova, iki Almanya'nın
birleşmesi görüşmelerine doğrudan katılmada ısrar ediyor.
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
BONN — Polonya hükümeti, F. Alman-
ya Başbakanı Helmut Kohl'ün geri adım
atarak Polonya'nın sınırlannı tanıyacağı yo-
lundaki açıklamasına "ihtiyatlı biçimde"
olumlu tepki gösterdi. Varşova, Kohl'ün
açıklamasından memnun olduğunu, ancak
"yetersiz" bulduğunu belirtti. Polonya, iki
Almanya'nın birleşmesine ilişkin görüşme-
lere de doğrudan katılmak istiyor. Varşova
hükümeti bu koşuluna, Başbakan Kohl'ün
önceki günkü açıklamasında karşılık veril-
mediğine dikkati çekti.
Bu arada Doğu Berlin ve Bonn arasındaki
soğukluk devam ediyor. Demokratik Al-
manya Başbakanı Hans Modrow, Polonya
smırı konusunda Bonn'un tavrına karşı ol-
duğunu açıkladı. Moskova'ya yaptığı iki
günlük ziyaretten dönen Modrow, dün Do-
ğu Berlin'nde Meclise bilgi verdi. Modrow-
un açıklamasına göre Sovyetler Birliği Dev-
let Başkaru Mihail Gorbaçov da "D. Alman-
ya'nın haklarıru Batı'ya karşı daha etkin sa-
vunması gerektiğini" duşunuyor. Gorbaçov,
"NATO içinde tek Almanya" formulüne
karşı olduğunu da yineledi.
Modrow, Polonya sınırı konusunda da
Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl'le
uyuşmadığını bildirdi. Polonya hukümetiyle
sınırın guvence altına alınması için göruş-
melere hemen başlanmasını isteyen Mod-
row, bu önerisiyle Bonn'da önceki gün aJı-
nan karara karşı çıkmış oldu. Bonn hükü-
meti önceki gün, D. Almanya'da 18 martta
yapılacak genel secimJerden sonra Polonya
sınırına ilişkin bir karar tasarısı imzalama-
ya hazır olduğunu bildirmiş; asıl anlaşma-
yı ise Almanya'nın bırleşmesinden sonraya
ertelemişti.
Bonn'a cattı
Başbakan Modrow, dun Doğu Berlin'de
seçimlerden önce son Meclis konuşmasını
yapmış oldu. Bu konuşmada Federal Alman
hükümetine sert bir dılle çatan Modrow,
"Balılı politikacılann birleşmeden önce Do-
ğu Alman halkının cesaretini kırmaya çalış-
tıgınt" iddia etti. Bonn'daki politikacılan
"sonımsuz davranışlardan kacınmaya" da-
vet eden Modrow, Federal Almanya'da ge-
çen hafta başında yer alan bazı haberlere
atıfta bulundu.
F. Aimanya'da yayımlanan haftalık ha-
ber dergisi "Der Spiegel", geçen hafta "pa-
ra birliği" konusunda gizli bazı bilgileri ka-
muoyuna aktarmıştı. Federal Alman Mer-
kez Bankası çevrelerinin kaynak gösterildıği
haberde, birleşme sırasında Demokratik Al-
manya'ya dayatılacak önJemler açıklanıyor-
du. D. Alman Markı'nın hangi aşamalarla
ve nasıl Batı Markı'na çevrileceğinin açık-
landığı yayın üzerine D. Almanya'da panik
başgöstermişti. Merkez Bankası ve hükumet
sözcüsü bu haberleri yalanlamıştı, ama ay-
nı çevrelerin haberi basına kasten sızdırdı-
ğı yolundaki kuşkular da giderilememişti.
Başbakan Modrovv, D. Alman halkının
bu tür yayınlarla ve söylentilerle maksatlı
olarak kışkırtıldığı inancında. Modrow'un
açıklamasına göre SSCB Devlet Başkaru
Mihail Gorbaçov da son gelişmeleri tasvip
etmiyor. Buna göre Gorbaçov, D. Alman-
ya'daki mal ve para varlığı ile halkın sosyal
kazanımlarınm birleşmeden önce güvence-
ye alınmasını istiyor.
Bonn, Başbakan Modrow ve D. Alman
hükümetini "meşru" kabul etmiyor ve cid-
diye almıyor. Daha önce defalarca "ancak
18 marttan sonrâ kunılacak meşru hükii-
metle masaya oturabilecegini" açıklayan
Kohl, meslektaşının bu son demeci üzerine
de yorum yapmadı.
tTALYANKOMÜNİSTPAKTİSfNİN TARİHİ KONGRESİBAŞLADI
'Evet'çilerle'hayır'cıların çekişmesiItalyan Komünist Partisi'nin dört gün sürecek olan
Kongresi'nde Genel Sekreter Occhetto'nun "ideolojiden
sıyrılmış" yeni bir parti oluşturma tezine "evet" diyenlerle bu
görüşe "hayır' diyenler arasında sert tartışmalar bekleniyor.
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — Bologna'nın Spor Sergi Sarayı
Italyan Komünist Partisi'nin son kongresi
için baştan aşağı komünistlerin "simgesel"
renkleri kırmızıya büründü. ttalyan komü-
nizmınin kalesi sayılan Bologna'da dün
başlayan ve dört gün sürecek olan kongre-
ye tüm siyasi partilerin liderleri, 1092 de-
lege, 1000 davetli ve 1350 gazeteci katılı-
yor. Gazetecilerin emrine tahsis edilen 1500
metrekarelik basın salonunda "L'Unila",
"Manifesto" gibi komünist gazetelerle,
Sosyalist Parti'nin yayın organı "Avanti"
gazetesinin tüm siyasi ekibi tam kadro ha-
zır bulunuyor.
Bütün bu görkemli organizasyon, "Cor-
riere della Sera"nın sözleriyle "daha baş-
tarken tarihe geçen bu kongrenio" onemi-
ni vurguluyor. Gorbaçov'un perestroyka-
sını 20 yıl önce yapmış olan batının en bü-
yük komünist partisinin bu kongreden ar-
tık komünist değil sosyalist olarak bile çık-
ması beklenmiyor. Togliatti, Gramsci ve
Berlinguer'in partisini bundan iki yıl önce
devralan genel sekreter Achille Occhetto,
IKP'nin kullerinden tüm sol fraksiyonları
toplayan yeni bir oluşumun doğmasını is-
tiyor. Occhetto, ilerici katoüklerden yeşil-
lere ve radikallere dek uzanan bir sol hare-
ketin ismini arayan bu yeni partinin çatısı
altında birleşebileceğini düşünüyor.
Yerel kongrelere katılan komünistlerin
yüzde 65'inin Occhetto'nun projesini des-
teklediği görülüyor. Bunlar kongrenin
"Evet"çi kesimini oluşturuyorlar. Direniş
BATIAVRUPA'DA ÖNDE GELENKOMÜNİSTPAKTİLERİNDURUMU
Komünistlerin ayakta kalma savaşıROMA (Curahuriyet) — Fransa, tspan-
ya, Portekiz ve Yunanistan gibi komünist
partilerin siyasi yelpazede geleneksel olarak
önemli yer tuttuğu ülKelerde genel durum
şöyle:
İspanya:
1984'te tspanyol Komünist Partisi'nin
içinde doğan polemik, yaşlı lider Santiago
CarriHo'nun partiden aynlarak Marksizm'-
den ilham alan yeni bir parti kurmasından
kaynaklanıyordu. Parti önderleri bu duru-
ma karşı tepkilerini Ispanyol Komünist Par-
tisi'ni "Birleşik Sol" adını verdikleri bir ko-
alisyon içine sokarak verdiler. Bu, koalis-
yon ekim ayında yapılan genel seçimlerde
oyların yuzde 9'unu aldı. Bu 1986 genel se-
çim sonuçlarına göre 4 puanlık bir ilerle-
me anlamına geliyordu.
"Birleşik Sol" koalisyonunu yaratanla-
rın başında eski Kordoba Belediye Başka-
nı Jesns Anguita bulunuyor. Aynı zaman-
da tspanyol Komünist Partisi'nin genel sek-
reteri olan Jesus Anguita, ekim seçimlerin-
de alınan olumlu sonuçların hemen ardın-
dan "Sosyalist Enternasyonal"e girmeyi
"olanaksız ve gereksiz" bulduğunu açıkla-
mıştı. Anguita, Occhetto'nun son aylarda
bu konuda gösterdiği istekli tutumu yer-
mekten de kaçınmadı.
Seçim Sonuçlan:
1977: %9.2 1979: % 11 1982: %3.9
1986: ^04.6 1989: <Po9.O
Fransa:
FKP Genel Sekreteri Ge-
orges Marchais yerinden
oynatılamıyor. Paris'te
Place du Colonel Fabien'-
deki parti merkezinde ba-
rikat kuran Marchais, Do-
ğu Avrupa'daki olaylardan
sonra siyasi çizgide herhan-
gi bir düzeltme yapmaya gerek görmüyor.
Oysa parti yöneticilerinin büyük bir bölü-
mü Marchais'nin bu katı tutumunu paylaş-
mıyorlar. Örneğin partiyi yeniden kurma
yanlılannın sözcüsü Charles Fireman, es-
ki ulaşım bakanlarından Anicet Le Pors ve
Avrupa Parlamentosu'ndaki komünist gru-
bun başkanı Rene Piquet hep yenilenme
yanlılarını temsil ediyorlar.
Komünistlerin seçimlerde oy oranı:
I958:%I9.20 1962*: ^»21.29
1968: %20.08 1973: %2I.O8
1978: % 19.50 1981: ""o 17.91
1980: Vo 9.70 1988: "<s 6.70
Portekiz:
Lizbon'da geçen aralıkta yapılan belediye
seçimlerine sosyalistlerle birlikte ortak bir
koalisyon listesiyle giren komünistler, oy-
ların yüzde 49.1 'ini aldılar. Söz konusu sol
koalisyon sağda Hıristiyan demokrat, sos-
yal demokrat ve monarşist partiden oluşan
sağ koalisyonu yendi ve bir cephe oluştu-
ran bu sağ partilerin oyları yuzde 42.1'de
kaldı. Neticede Lizbon Belediye Başkanlı-
ğı sosyalist partinin genel sekreteri olan Je-
orge Sampaio'ya gitti.
Portekiz koraünistleri diğer büyük kent-
lerde, 1987'de denedikleri bir formülü de-
nediler ve yeşillerle ortak liste oluşturdular.
1987'de de olumsuz bir neticeyle sonuçla-
nan bu formül bu kez de gene dramatik bir
duşüşü simgeledi ve komünistlerin yeşillerle
oyları yuzde 3.6'ya düştü.
Komünistlerin bu tip koalisyon deneyle-
ri aslında üç yıldan beri suren parti içinde-
ki hiziplerin karşıtlaşmasından kaynakla-
nıyor. Yaşamının 40 yılını komünist parti-
nin tartışmasız lideri olarak sürdürmüş olan
(Sovyet yanlısı) Alvaro CunhaPin görevden
ayrılma anının geldiği sanılıyor. Fakat şim-
diki halde genel sekreter parti çizgisinin sos-
yal demokrat bir viraj almasına karşı çıkı-
yor.
Seçim Sonuçlan:
1975: "s\2 1976:
1980: "?616 1983:
1987: «M2
1979:
1985: %15
Yunanistan:
Yunanistan'da son iki
| genel seçime, komünist
partisi, Helen Solu ve Av-
rupa komünistleri birlikte
girdiler. Ve bu koalisyona
"Sol ve aşama koalisyo-
nu" adını verdiler. 6 ay
içinde birbiri ardına kuru-
lan iki hükumette, komünistler Hariodos
Florakis liderliğinde yer aldılar. Ülke yö-
netimini sosyalistlerin ve PASOK lideri
Andreas Papandreu'nun elinden almayı baş
amaçları haline getiren komünistler geçen
haziran ayında yüzde 13'lük oylarını sağın
yüzde 31 )i bulan oylanna katarak bir çeşit
"larihi uzlaşma" formülünü oluşturdular.
Önumüzdeki 8 nisanda yeniden genel se-
çimlerin yapılması bekleniyor.
Seçim sonuçlan:
1981: «?o 10.94 1985: %9.89
1989: %13.12 1989 (Kasım): %10.97
Kaynak: Republica.
hareketinden gelen komünizm geleneğine
sıkı sıkıya bağlı olan 75 yaşındaki Pietro
Ingrao ise "Hayır" hizbinin liderliğini ya-
pıyor. Ingrao ve taraftarlan partinin bir kez
ismini değiştirdikten sonra Bettino Craxi'-
nin reformcu ve pragmatik sosyalizminden
hiçbir önemli ayırıcı özelliğinin kalmaya-
cağını vurguluyorlar. Bu hizip partinin yuz-
de 31'ini temsil ediyor. Yüzde 3.4'lük çok
küçük bir grup ise Francesco Cosutta'nın
artık ne anlama geldiği belli olmayan filo-
Sovyet kanadma destek veriyor.
Her durumda şimdiye dek kanatları ara-
sındaki farkJıhkları dışa vurmayan bir bü-
tün olarak gorülen ve katı merkeziyetçiliği
ile tanınan IKP'nin açıkça bölündüğu gö-
rulüyor. Achille Occhetto'nun bu kongre-
de karşılaştığı en ivedi sorunlardan bıri
"Hayır"cıların bir bölümünü "Evet"ç''e-
re katmak oluşturuyor.
Kesin olan bir şey varsa artık bundan
böyle İlalyan komünistleri için hiçbir şeyin
eskisi gibi olmayacağı. Belirlenemeyen ye-
ni kimliğinden ötüru kamuoyunda "SEY"
olarak anıian IKP'nin artık iki vücutlu ola-
cağından kimse şüphe etmiyor. Ümit edi-
len, Occhetto'cular ve Ingrao'culardan olu-
san iki vticudun, paylaşılan "ortak gecmiş"
adına tek gıysiye girebilmeleri. Bu dayanış-
mayı göstermemeleri halinde halen İtalyan
seçmenlerinin dörtte birinin desteğine sa-
hip olan eski-IKP, yeni-"SEY"in, oyları-
ru sağda sosyalistlere ve yeşillere; solda da
IKP'nin kullerinden doğacak olan yeni bir
asırı sol partiye kaptırmalan mutlak görü-
nüyor.
Bu arada sosyalist lider Bettino Craxi boş
durmuyor. ftaiya'nın en etkin politikacısı
olarak tan<nan Craxi, dün kongreye gön-
derdiği "banş" telgrafıyla tüm dikkatleri
üzerine çekti. Basit bir kutlama telgrafı
göndermek yerine, mesajında komünist ve
sosyalistlerin birleşmesini öneren Craxi,
boylece İKP Genel Sekreteri Occhetto'dan
atik davranmış oldu. Gözlemciler bu şekil-
de Craxi'nin IKP ve ISP birliğini kongre-
nin ana teması haline dönüştürmek amacı
güttüğüne işaret ediyorlar.
BULGARİSTAN
Halka
gayri menkul
edinme
hakkı verildiSOFYA (AA) — Bulgaristan Parlamen-
tosu'nun önceki akşam yaptığı oylamada,
grevler yasal hale getirilirken, halka sınır-
sız gayri menkul edinme hakkı tanındı.
Parlamentonun yaptığı oylama sonucun-
da, Bulgar yurttaşlanmn sımrsız gayri men-
kul sahibi olabilmeleri kabul edildi. Kabul
edilen yasaya göre yurttaşlar, sahip olduk-
ları gayri menkuller uzerindeki tüm tasar-
ruf haklarıru da elde edecekler. Bulgar yurt-
taşlan, gayri menkullerini alıp satma konu-
sunda da hiçbir kısıtlamayla karşıiaşmaya-
caklar. Bulgaristan'da, eski yasaya göre
gayri menkul sahibi olmak, gayri menkul-
leri alıp satmak ve alım satım sırasındaki
rıyatlar, belli koşullara bağlanıyor ve çeşit-
li kısıtlamalara tabi tutuluyordu.
Bulgar Parlamentosu'nun kabul ettiği bir
diğer yasa, çeşitli işkollarında grev yapılma-
sını olanaklı hale getiriyor. Kabul edilen ya-
sada, silahlı kuvvetler, emniyet örgütü, pos-
la, enerji ve sağlık hizmetleri dışmdaki sek-
törlerde grevler yasal hale getirildi. Yasada,
grevler ve hakemliğin koşulları şöyle belir-
lenai: Yasaya göre bir işçi-işveren anlaşmaz-
lığında, oncelikle iki taraf arasında doğru-
dan görüşmeler yapılacak. Görüşmeler so-
nucunda anlaşmazlığın çözülememesi du-
rumunda, bir hakeme başvurulacak. Tayin
edilen hakem de sorunu 14 gün içinde çö-
zemezse, işçiler, 7 gün önceden haber ver-
mek koşuluyla greve gidebilecekler.
Bulgaristan Parlamentosu, Radyo-
Televizyon Yasası'nda da değişiklikier yap-
tı. Yeni yasaya göre demokratik muhalefet,
seçim kampanyalan için televizyondan ya-
rarlanabilecek. Yasa, yayın kunıluşlarının,
bundan böyle hükümete değil, parlamento-
ya karşı sorumlu olmalarını öngörüyor. Ya-
sada, "Radyo vetelevizyonuntarafsız olma-
sı ve tek bir parti y* da grubun çıkarlanna
hizmet etmemesi gerektiği" vurgulandı. Te-
levizyondan kimin ne kadar yararlanacağı
ve programların süreleri ise yakında çıka-
rılacak olan yeni seçim yasasıyla belirlene-
cek.
Ad özgürlügüne tepki
Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Der-
nekleri Federasyonu Genel Başkanı Mümin
GençogJn, Bulgaristan'da, Türklerin silah
zoruyla değiştirilen isimlerinin mahkeme
yoluyla geri verilmesini inandına bulmadık-
lannı belirterek, "Bunun, soydaşfann arzn-
lan doğrultusunda olması için Birleşmiş
Milletler ve Avrupa tnsan Haklan Komis-
yoou'na basvuracağız" dedi.
Gençoğlu, AA muhabirine yaptığı açık-
lamada, Bulgaristan Parlamentosu'nun ka-
bul ettiği, Turklerin adlarının geri verilme-
si yolundaki yasayı "tatmin edici" bulma-
dıklarını da kaydetti.
ÇEKOSLOVAKYA
Yeni bir
istihbarat
servisiPRAG (AA) — Çekoslovakya'da "De-
mokrasi ve Anayasayı Konıma Bürosu" adı
altında yeni bir gizli servis birimi oluşturul-
duğu bildirildi.
Zemedelske Noviny gazetesine dün bir de-
meç veren tçişleri Bakan Yardımcısı Yarbay
Jaroslav Prochazka, servisin 16 şubatta ku-
rulduğunu belirttj.
Yarbay Prochazka, istihbarat servisinin
özellikle karşı casusluk ve uluslararası te-
rorizmin önlenmesi alanlannda faaliyet gös-
tereceğini, bunun yanı sıra Çekoslovakya-
daki demokrasi rejiminin devrilmesine yö-
nelik saldırılar konusunda devleti korumak
ve cumhuriyetin bütunlüğüne karşı düzen-
lenecek her türlü eylemi engellemekle gö-
revli olduğunu söyledi.
Yeni istihbarat servisinin Batılı ve özel-
likle Amerikan servisleri ile işbirliği yapa-
cağıru kaydeden Prochazka, aynı zamanda
Sovyet gizli servisi KGB ile de işbirliği ya-
pılacağını ifade etti.
Prochazka, istihbarat servisinin, geçen
ocak ayında feshedilen gizli polis teşkilatı-
nın üyelerini de izleyeceğini bildirdi.
Bu arada Çekoslovakya'nın Bratislava
kentinde, on binlerce Çek ve Slovak, bir 'bir-
lik gösterisi' yaptı.
Göstericiler, komünist partinin ülkeyi
oluşturan iki halk arasında ayrılık yaratma-
ya çalıştığını belirttiler
Göstericılere hitap eden tçişleri Bakanı
Vladimir Meciar, "bazı kişiler, Slovaklann
Çeklere karşı savasarak yeni bir çatısma
kaynagı yaratılmasını istiyorlar" dedi.