Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 MART 1990 EKONOMt CUMHURİYET/13
Polly Peck'in
kân arttı
• Ekoaomi Servisi — Asil
Nadir'in sahibi bulunduğu
Polly Peck International'ın
1989 satışlan yüzde 53
artarak 1 milyar 162 milyon
sterline (yaklaşık 4 trilyon
750 milyar lira) ulaştı.
Kuruluşun vergi öncesi kân
yüzde 44 artarak 161
milyon sterlin (yaklaşık 655
milyar lira), her bir hisse
geliri 0.43 sterlin,
temettüleri 0.13 sterline, net
. varlığı da 827 milyon sterlin
(3.3 trilyon lira) olarak
-gerçekleşti. Asil Nadir
yaptığı açıklamada, "Son
10 yıl içinde kesintisiz bir
sekilde devam eden büyüme
en son Del Monte ve
Sansui firmalarmın satın
alınmasıyla zirveye ulaştı"
dedi. Nadir, bu büyümenin
stratejik hedeflerini,
kaynaklan çeşitli alanlara
bölmek olarak özetledi.
Petrol yasası
• ANKARA (ANKA) —
özel sermaye şirketlerine de
petrol arama ve işletme
ruhsatnamesi verilmesini
öngören tasarı TBMM
Sanayi, Teknoloji ve Ticaret
JComisyonu'nda kabul
edildi. Sanayi Teknoloji ve
.Ticaret Komisyonu'nun
başına kapalı olarak
gerçekleştirilen
toplantısında kabul edilen
.ve Petrol Yasası'nda
değişiklik yapan tasarıya
göre, sermaye şirketlerine
ya da yabana devletler
-mevzuatına göre, sermaye
•şirketi niteliğinde bulunan
özel hukuk tüzel kişilerine
Bakanlar Kurulu kararıyla
izin, arama ve işletme
ruhsatnamesi verilebilecek.
Tasanyla ayrıca, sermaye
transferi dışında kalan
transferler de yabancı
petrol şirketlerinin liramn
değer kaybından dolayı
uğrayacaklan zararın telafi
edilmesi amaçlanıyor. Bu
şirketler kârlannı döviz
tevdiat hesabı ve dövize
dönüşturebilecekler.
Halk Bankası
raporu
• ANKARA (AA) —
Halk Bankası'nın üst
yönetimine, Yüksek
Planlama Kurulu
kararlanna uygun olmayan
biçimde prim ödendiği
belirtildi. Başbakanlık
Yüksek Denetleme
Kurulu'nun Halk
Bankası'nın "1988 yılı
hesap ve çalışmalarf'na
ilişkin raporuna göre,
bankanın yönetim kurulu
başkanı ve üyeleri ile genel
müdür yardımcılarından
oluşan üst yönetime, YPK
kararlanna uygun olmayan
biçimde prim ödemelerin
geri ahnması ve halen
yapılan ödemelerin
durdurulması istendi. Öte
yandan raporda, banka
genel müdürünün banka
misafirhanesi olarak
kiralanan binayı, sürekli
ikametgâh olarak kullandığj
belirtildi.
Aksigorta'nın
kân
• Ekonomi Servisi —
Aksigorta, 1989 yıhnı 23
milyar 195 milyar lira kârla
kapadı. Önceki yıla göre
kânnı yüzde 49 arttıran
şirketin, genel kurulu
nedeniyle bir açıklama
yapan Genel Müdür Ercan
Mutlu, Aksigorta'nın 89
milyar liralık nominal, 750
milyar liralık borsa
değerindeki hisse senedi ve
tahvil yatınmları ile sigorta
şirketleri arasında en büyük
yatırıma sahip şirket
olduğunu belirtti. Şirket
geçen yıl özkaynaklanm 70
milyar lirava vükseltti.
ABD'den hibe
• ANKARA (AA) —
ABD'nin 1990 yılı içinde
OECD konsorsiyumu
çerçevesinde Türkiye'ye
vermeyi taahhüt ettiği
toplam 14 milyon 264 bin
dolarlık hibe yardımma
ilişkin anlaşma, bugün
Ankara'da imzalandı. Hibe
yardımı, ödemeler
dengesinin
desteklenmesinde
kullanılacak. Öte yandan
ABD, 1990 mali yılı içinde
Türkiye'ye 497 milyon 850
bin dolarlık askeri yardım
yapacak.
Kordsa genel
kurulu
• İSTANBUL (AA) —
Kordsa'nın mayıs ayı içinde
sermayesinin yüzde elli
arttırılması kararlaştırıldı.
Şirketin 1989 yılı net kân
da 34 milyar 822 milyon
lira olarak açıklandı.
Kordsa'nın genel kurulunda
konuşan Sakıp Sabancı,
yaşanan yüksek
enflasyondan devletin özel
sektöru sorumlu tuttuğunu
belirterek, "KİT'lerin
yarattığı fıyat artışı yüzde
70'e ulaştı" dedi.
Sonunda İSO Başkanı Hacıoğlu dapatladv
Bu hükümetingeleceği yok
4• hü
Mesut Yılmaz ve Ekrem Pakdemirli son 10 yılın
iktidarlannın yetiştirdiği en iyi bakanlardır. Bu
istifalar hükümetin zayıf olduğunu gösteriyor. Biz bu
hükümete uzun vadeli bakmıyoruz. Tdij
Hacıoğlu ekonomiyi uyumlu ve kaliteli müzik yapan
bir filarmoni orkestrasına benzeterek ekonomiden
sorumlu bakanlar için"Biri Türk musikisi icra ederken
iğeritürkü,öbürü de hafif batı müziği söylüyor"dedi.
Ekonomi Servisi — Istanbul
Sanayi Odası (İSO) Başkanı
Memduh Haaoğlu, "Bu hüküme-
tin geleceği yok" dedi. Mesut Yıl-
maz ve Ekrem Pakdemirli'nin son
10 yılın iktidarlaıının yetiştirdiği
en iyi bakanlardan olduğunu be-
lirten Hacıoğlu, "Bu istifalar hü-
kümctin zayıfladığını gösteriyor.
Biz hükümete uzun vadeli baka-
mıyoruz. Pakdemirii'nin de istifası
hükümetin geleceğinin olmndıgı-
nı gösteriyor" şeklinde konuştu.
Memduh Hacıoğlu ANKA'ya
yaptığı açıkiamada "Bu hüküme-
tin geleceğini goremiyorum. Eko-
nomiyle ilgiii bakanlar birbirinden
alakasız demeçler verip, birbirh-
le alakasu şeyler yapıyoriar. Eko-
nominin yönetimi koordine olma-
yan bir yonetimle yunıtulüyor. Bu
sıhhatli bir olay değildir"
Ekrem Pakdemirli'nin kefidi
göruşleri doğrultusunda bir karar
aldığını vurgulayan Hacıoğlu, er-
ken seçim konusunda da "Erken
secim yapdacak demek için zaman
henüz erken ama hukumelin gidi-
şi, kabineden ikinci bakanın isti-
fası, aklı başında insanlann iste-
diği gibi bir erken sectme doğnı
busu gösterir" diye konuştu.
İSO Başkanı Memduh Hacıoğ-
lu, Cumhurbaşkanı Türgut özal'ın
SHP ve DYP genel başkanlarını
Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne ça-
ğırmasının, Özal'ın da belirttiği
gibi "siyasi bir karar" olduğunu
söyleyerek bu konuda yorum yap-
mayacağını bildirdi.
Hacıoğlu, Cumhuriyet'in sonı-
lannı yanıtlarken de en iyi bakan-
lardan birinin daha istifasının hü-
kümetin geleceğinin olmadığını
gösterdiğini söyledi. Bu istifanın
hükumeti zayıflattığını ve iş dün-
yasının hükümete uzun vadeli
bakmasını engellediğini belirten
Memduh Hacıoğlu, "Önce Mesut
Yılmaz, ardından Ekrem Pakda-
mirii'nin istifası bize bu hüküme-
tin geleceğinin olmadığını göste-
riyor. Bunlar son 10 yıllık ikıida-
nn yetiştirdiği en iyi bakanlardı"
dedi.
İSO Başkanı Hacıoğlu, meclis
toplantısında yaptığı konuşmada
da, ekonomiden sorumlu bakan-
lann gerçekleri görmezlikten ge-
lip tavırlarına devam etmeleri ha-
linde "ekonomik krizin kapı eşi-
ğinde yakın bir zamanda
göröleceğini" söyledi. Memduh
Hacıoğlu, 199O'lı yıllarda dünya-
daki değişen siyasi ve ekonomik
koşullara ayak uydurulması gere-
ken bir dönemde Türkiye'nin ye-
ni bir ekonomik darboğaza gide-
İSO Yönetim Kurulu Başkaııı
Memduh Hacıoğlu, ekonomi yo-
netimine ağır eleştiriler yönelttiği
konuşmasında 1990'ın ilk çeyre-
ğinde hâlâ hükümetin ekonomi-
den sorumlu bakanlıkları arasın-
da fikir birliği bulunmadığım, bir
bakanın yüzde 30 olacağını söy-
ledıği enflasyonu, öteki bakanın
dirier.
Oysa ki ekonomi, tecrubeli ve
ehil bir şefin yonetimindeki çok-
sesli ve fakat harmonisi olan, an-
laşıbr, kaliteli bir müzik yapan bir
filarmoni orkestrasdır. Şefi olma-
yan orkestranın iyi bir müzik yap-
raası imkânsızdır. Mutlak surette
ekonomiyi yönetecek ehil bir şe-
ISO'DA 'YAYGINGREV ENDİŞESÎ
HACIOĞLU NARİN BAYDUR ÇAVUŞOĞLU
tşçi ücretinde Bu ortamda
artışlardan işverenlere
aslan payını mutlaka
kamu kesimi fedakârhk
Devletin
ücretli ile
sanayiciden
başka askeri
alıyor. düşecektir. yok mu?
Ülkekritikbir
dönemden
geçiyor.
Hükümete
yardımedelim.
cek uygulamalardan ve belirsiz or-
tamdan kurtanlnıasının yeni bir
şevkle ve inanışla bu dönemi ya-
kalamasının zorunlu olduğunu
vurguladı. Hacıoğlu, "Mutlak su-
rette ekonomiyi yönetecek ehil bir
şefin bir an evvel göreve getirilme-
si şarttır" dedi.
Istanbul Sanayi Odası'nın (İSO)
olağan aylık meclis toplantısında
ekonomi yonetimi, işci-işveren iliş-
kileri, yaygmlaşma eğilimine giren
grevler ve vergi politikası tartışıl-
dı. Toplantıya katılan TtSK Baş-
kanı Refik Baydur, önumıizdeki
dönemde toplu iş sözleşmelerinde
izlenecek temel ilkeleri açıkladı.
yüzde 42, bir başkasının da yüz-
de 54 olarak açıkladığını hatırlat-
tı. Hacıoğlu şoyle devam etti:
"Bu dunımda işletmelerimizde
üretim, ihracat, yatınm ve ücret
hesaplanmızı hangi kritere göre
yapmalıyız? Bakanlann enflasyo-
nu değişik rakamlarla ifade etme-
lerinin ekonomik marifeti nedir,
anlamakta guçluk çekiyoruz...
Ekonomiden sorumlu bakan-
lar, aynı zamanda aynı konser sa-
lonunda biri Turk musikisi icra
ederken diğeri turkü yakmakta ve
bir diğeri hafif Batı müziği söyle-
mekte. Neticede çoksesli, fakat
diizensiz ve anlaşılmaz bir halde-
fin bir an evvel göreve getirilmesi
şartur."
1990 yılının buyuk çapta toplu-
sözleşme müzakereleriyle geçece-
ğine işaret eden Memduh Hacıoğ-
lu, calışanların son yıllarda milli
gelirden aldıklan payın düştüğü-
nü, her kesimin kabul ettiğini ve
bu durumun telafi edilmesinin
ekonomik büyümenin sağlanma-
sı için "elzem" olduğunu anlattı.
Atılacak ilk adımın konut fonu
ve zorunlu tasarruf kesintilerinin
kaldınlması olduğunu belirten
Hacıoğlu, bugün işverenin verdi-
ği 100 liradan sadece 43.6 lirası-
nın net gelir olarak işçinin cebi-
ne, 56.4 lirasırun ise kesintiler top-
lamı olarak kamuya gittiğine dik-
kat çekti. Hacıoğlu, "Yapılan ke-
sintiler işçinin net ücrttinin yüz-
de 75'leri seviyesinde olmaktadır.
Neticede işçi iicretlerindeki artış-
tan aslan payını yine kamu
almaktadır" dedi.
Turkiye Işveren Sendikaları
Konfederasyonu (TİSK) Başkanı
Refik Baydur da konuşmasında
ücreüılerin üzerindeki vergi
yükünün ağırlığına işaret etti ve
"Ücrelierde bu kadar ağır bir ver-
gi dünyada çok az görülmüştür.
Senin devlet olarak ücretliyle sa-
nayiden başka askerin yok mu-
dur?" diye sordu.
TİSK eski Başkanı Halit Narin
ise bazı bankalann odedikleri ver-
ginin yüzde 10 gibi çok düşük dü-
zeylerde kaldığına, banlannın ise
milyarlar kazanmal'anna karşılık
hiç vergi ödemeyeceklerine işaret
ederek "Kazanmışsak vergimizi
vereceğiz. Adam para kazanmış,
bunu deklare de ediyor, fakat dev-
let yok senden vergi almıyonım di-
yerek arkasını dönüyor. Bu büyük
yanlışı düzeltmemiz gerekiyor"
dedi.
Halit Narin, işçi-işveren ilişki-
leri konusundaki göröşlerini de
"Türkiye'nin bu ortamında siyasi
kavganın ekonomik ve sosyal kav-
gaya dönuşmemesi için işverenle-
re muüaka fedakâriık düşeceği
açıktır" diye özetledi.
İSO meclis uyelerinden Şaban
Çavuşoğlu ise Memduh Hacıoğ-
lu'nun ekonomideki çok başhlığa
ilişkin değerlendirmesini "çok
sert" ve hatta "haşin" buldu. Hü-
kümetin çok zor durumda oldu-
ğunu, "Zaten basının her gün
manşetlerde hükümete veryansın
ettiğini" öne suren Çavuşoğlu, ul-
kenin çok kritik bir dönem geçir-
diğini, bunun için hükumet.' yar-
dımcı olunması gertktiğini savun-
du.Öte yandanTürk Sanayicileri ve
tşadamları Derneği ekonomide
meydana gelen olumsuz gelişme-
ler doğrultusunda bozulmaya yüz
tutmuş sosyal banşın toplumun
tüm kesimlerini ciddi olarak tedir-
gin ettiğine dikkat çekerek "top-
lumsal uzlaşma" çağrısım tek-
rarladı.
EKONOMİ NOTLARI
OSMAN ULAGAy
ANAP'taki Çalkantı ve
'Arabeskonomistler
9
..
Tüm kamuoyu yoklamalarına göre seçmen desteği yüzde
10'lara düşen ANAP'ın içindeki çalkantı her geçen gün yeni bo-
yutlarıyla ortaya çıkıyor. Ekrem Pakdemirli'nin çıkışı ve istifası
bu çalkantının yeni bir göstergesi. Hasan Celal Güzel ve Mesut
Yılmaz'dan sonra, partinin liderliği için sözü edilen adaylardan
Pakdemirli'nin de ANAP'ın gidişatı karşısında isyan bayrağını aç-
tığı anlaşılıyor.
Pekiyi, neden oluyor bütün bunlar? ANAP içindeki bu büyük
çalkantı ve huzursuzluğun ardında hangi nedenler yatıvor? ANAP
neden bu durumlara düştü? Sayın Pakdemirli neden, "Partiye
yeni bir güç ve yeni bir ruh vermeliyiz. Ahlım yapmalıyız. Bunun
için çalışmalıyız, halkın bekientilerine cevap vermeliyiz" diye ko-
nuşuyor? Neden ekonominin yönetiminden şikâyetçi Sayın Pak-
demirli?
Bence bütün bunların temelinde, içlerinde Sayın Pakdemir-
li'nin de yer aldığı ANAP'ın 'arabeskonomistleri'nin geçmiş yıl-
lardaki "parlak" politikaları yatıyor. Hiçbıri meslekten ekonomist
olmayan bu zevatın "Türkiye'yi nurlu ufuklara götürüyoruz" dt-
ye uyguladıkları politikaların kaçınılmaz bedetim ödüyoruz şım-
di. Bu bedelı Türkiye ekonomisi ve Türk ınsanı öderken ANAP
da ödüyor tabii..
Geçen gûn ANAP grubunda yaptığı eleştirel konuşmada ne
demiş Sayın Pakdemirli? "Koylere kadar elektrık, buzdolabı, te-
lefon verdik Vatandaş bundan sonrasım merak ediyor. Bundan
sonra ne vereceksimz? Bundan sonraki beklentileri karşılamak
zorundasınız" demış. Bunu sağlamak için Meclis'in çalışması-
nı, kanunlar çıkartarak icraata yön vermesini istemiş.
Sayın Pakdemirli'ye sormak lazım: Siz önceki yıllarda halka
hizmet gotürürken nasıl yaptınız bunu? Hangi kaynaklarla finanse
ettinız? Şimdiki ANAP hükumeti neden halka hizmet götürme-
ye devam edemiyor? Meclis neden çalışıp yeni kanunlar çıkart-
mıyor, dinamik icraat yapamıyor? Acaba başımızda 'fıkraiar
şampiyonu' bir başbakan olduğu için mi? Ekonomiyi Sayın Pak-
demirli ya da Sayın Yusuf Bozkurt Özal 'tek elden' yönlendir-
mediği için mi?
Yoksa çok başka ve temel bir nedenı mı var acaba ANAP'ın
çöküşünün? Halka hizmet götürülemezken halkın yüksek enf-
lasyon altında ezilmeye devam etmesınin çok başka bir nedeni
mi var? Taşıma suyla döndürülen değirmenin suyu bittiği için
mi bu noktalara gelindi, ANAP bu durumlara düştü? Çoğu mü-
hendis kökenli olan "arabeskonomistler'in yön verdiği politika-
ların bedelıni mi ödüyor şımdı ANAP ve Türkiye?
Şöyle bir belleğinizi yoklayın. "kalkınmayı hızlandırmak, va-
tandaşa hizmet götürmek" için neler yaptı ANAP? Hangi kay-
nakları kullanarak yaptı?
Bir taraftan sayısız vergi muafiyetleriyle sermaye kesimi için
adeta bir vergi cennetı yaratan ANAP, buna karşın özel kesim
yatırımlarında beklenen atılımm gerçekieşmediğını görünce kal-
kınmayı hızlandırmak için kamu kesiminı devreye soktu Fonlarla
denetımsiz ve çabuk para harcama olanağını da sağlayarak ka-
mu harcamalarını ve kamu yatırımlarını pompaladı. Hesapsız ki-
tapsız büyük altyapı yatınmlanna girişıldı. Halka hizmet işte böyie
götürüldü Ekonomi böyle canlandırıldı, büyüme hızı boyle yük-
seltildi
Pekiyi, ama bu değirmenin suyu nereden geldi? Devlet bu bü-
yük altyapı yatırımlarını finanse etmek için gelirlerini arttıracak
bir vergi reformu mu yaptı? Yoksa devletin gelırleriyle giderleri
arasındaki uçurumun büyümesi pahasına mı yapıldı bütün
bunlar?
ANAP'ın 'arabeskonomistleri'nin parlak buluşu yüksek faizle
iç borçlanmaydı. Sermaye kesiminden vergi almaktan vazgeçen
(Arkaa 17. Sayfada)
Amerikan iş çevreleri tartışıyor
Özal kontrolde mi?Hırgut Özal'a yakınlığıyla bilinen Amerikan iş
çevreleri, Türkiye ekonomisini değerlendirirken
Özal kıstasını kullamyorlar. Genel kanıya göre
"Saracoğlu da Taner de bağımsızlık iddialarına
rağmen Özal'a karşı çıkamayacak kadar
çekingen!'
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — Türkiye'deki
gelişmeleri yakından izleyen ve
Turgut Özal'ı iyi tanıyan Ameri-
kalı işadamlan, olayları, özal'ın
denetimi ne ölçüde elinde tuttu-
ğu kıstasından değerlendiriyorlar.
Uzunca bir suredir "İyi tezgâhur,
yabancı iş çevreleri için en gu\e-
oilir lider" nitelikleriyle tamdık-
ları Turgut özal'ın iç siyasi geliş-
meler karşısında denetimi elinde
tutup tutamayacağım tahmin et-
meye çalışıyorlar.
Amerikan iş çevrelerinin Özal
ile ilgiii değerlenlendirmeleri sıra-
sıyla şoyle: "Halen iş çevrelerinin
yakından tanıdığı tek lider duru-
munda. Cumhurbaşkanı olsa da
lideriiği de\-am ettikçe hiçbir ko-
nuda kontrolü elinden bırakmaya-
cak bir kişiliğe sahip. Özetlikle
ekonomide her hıriü karara Özal-
ın müdahale etmesi bekleniyor.
Bu nedenle Amerikalı ş çevreleri-
nin gerek Merkez Bankası Başka-
nı Rüşdü Saracoğlu gerekse eko-
nomiden sorumlu bakan Güneş
Taner konusundaki kanısı, "Ba-
ğımsız gönınmeye calışmalanna
rağmen Ozai'a ters düşecek bir
davramşta kesinlikle bulunamaya-
cak derecede çekingen" oldukla-
n şeklinde.
Bir işadamı "Ekonominin
Özal'ın kontrohinde olduğu bilin-
dikçe yabancı iş çevrelerinin içi ra-
hat eder. Enflasyonla mücadele
açısından Merkez Bankası'nın ba-
ğımsızlaşma çabalannı destekliyo-
nız, ancak Saracoğlu'nun Özal'
ın yakın dostu olduğunu da bili-
yonız. Zaten başka türlü olması-
nı beklemiyorduk" diyor.
lsimlerinin kullamlmasını iste-
meyen Amerikalı işadamlanndan
birinin göruşleri de şöyle: "Özal
başından beriiek başına davran-
dı. Önemli karariarda inisiyatif
kullandığını biliyoruz. İktidarda
olduğu sürece yanında kimseyi ye-
tiştinnedi. Bu, sonradan bir sorun
olarak ortaya çıktı, ama başlan-
gıçta ilişkiler öyle gerektirdi. Bu
konuda Özal'ın değiseceği kanı-
sında da değilim. Bazı insanlar
böyledir, yapacakları şeylerle öy-
le doludurlar ki başka bir şeye va-
kitleri kalmaz. Özal da böyle biri."
Türk basınını izlemedikleri hal-
de Turgut özal'ın kişisel dostu ol-
duklannı söyleyen ABD'li işadam-
lan, basının Özal'a karşı "haksız
bir eleştiri kampanyası içinde
olduğundan" şikâyet ettiler. Bazı-
ları "Özal'ın basınla ilişkilerinin
niçin bir türlü duzelmediğini"
hayretle sorarak "Halbuki çok
sempatik olabüecek bir adam, ra-
bat, konuşmaya açık, protokole
pek aldınş etmeyen bir izlenim
yaratıyor" dediler.
İş çevrelerine "sempatik" gelen
Özal'ın bilinmeyen yönü ise "ai-
lesinin aşın dindar üyeleri." Bir
işadamı bu konudaki kuşkusunu,
"Başından beri bu din konusu
önemli bir sorun oldu. Partj için-
deki dindar grup ve dindar kar-
deşlerinin sorun olacağı belliydi"
şeklinde dile getirdi.
Swissair
SABA^CI-TOYOTA ORTAKL1Ğ1
Ifeni şirketîn adı
'Toyotasa'
Toyota ile ortak otomobil yatırımı
konusunda Sabancı da açıklama yaptı.
Kurulacak şirkete "Toyotasa" adı verilecek.
İlk otomobüin 1993'te üretilmesi amaçlanıyor.
Ekonomi Servisi — Sabancı -
Toyota otomobil ortakhğı konu-
sunda Japon tarafmdan sonra
Türk tarafı da bir açıklama yapa-
rak, yatınma sonbaharda başlana-
cağını bildirdi. Sabancı Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp
Sabancı, kurulacak olan şirketin
adının "Toyotasa - Toyota - Sa-
bancı Motor Corporation" olaca-
ğını söyleyerek, bu konudaki ça-
lışmalann 1990 mayısında sonuç-
landınlacağını söyledi.
Japonya'nın en büyük otomo-
bil ureticisi olan Toyota, salı gü-
nü bu konuda "erken" bir açık-
lama yaparak, ortaklık hakkında
bilgi vermiş, Sabana yetkilileri ise
konuşmak istememişlerdi. Dün
Sakıp ve Özdemir Sabancı'nın
açıklamalanyla Türk tarafı da or-
tak yatırımı teyit etmiş oldu.
Sakıp Sabancı'nın açıklaması-
na göre, "Toyotasa" admdaki ye-
ni şirketin sermayesi 150 milyon
dolar karşüığı Tüık Lirası olacak.
Sabana'nın yüzde 50 oranında or-
tak olacağı şirkete, Toyota yüzde
40, Mitsui ise >uzde 10 payla ka-
tılacaklar. Sabancı Holding Oto-
motiv Grubu Başkanı Özdemir
Sabancı, 1 milyon metrekarelık bir
arazi üzerinde kurulacak fabrika-
nın yıllık üretim kapasitesinin 100
bin taşıt olduğunu söyledi. Üreti-
lecek otomobil modeli, Japonya-
da üretilen aynı modelle eşit tek-
nolojiye sahip olacak.
Agence France Press'in haberi-
ne göre, uç ortak DPT'ye sunduk-
ları projede şu görüşlere yer
verdiler:
"Bu karara, iki yıl süren yoğun
fizibilite çalışmalanndan sonra
vardık. Proje nem istihdam açısın-
dan, hem de yedek parca üretimi
açısından yerel ekonomi üzerinde
olumlu etki yapacaktır."
Toyota'nın ABD ve Ingiltere'de
büyük yatırımı olduğunu hatırla-
tan AFP, Sabancı ile ortaklığın da
Toyota'nın Japonya dışındaki ure-
timini arttırmaya yöneiik uzun va-
deli stratejisinin bir parçası oldu-
ğunu ileri sürdu. Toyotasa'nın
1993 başında uretime geçmesi
Dİanlanıvor.
Erdenıir'deıı
yüzde 50
temettü
ANKAR,^ (ANKA) - Er
denıir 1989 yılı kârı üzerinden
>1izde 50 oranmda temettü
dağıtacak. Erdemir'in dün
yapılan genel kurul toplantı-
sında, eski sermaye olan 38.4
milyar lira üzerindefTyüzde
300 oranmda temettü dağıtıl-
ması kararlaşUrtldı. Eski ser-
mayeye göre yüzde 300 olan
temettü oranı, yeni sermaye
yapısında temettü alabilecek
hisseler dikkate aluıdığmda
yilzde 50'ye iniyor.
EîdemİT'in geçen yıl 38.4
milyar lira düzeyinde bulunan
sermayesi; 4 bedelli, 5 bedel-
siz hisse senedi verilerek 384
milyar liraya çıkanlmışö. Alı-
nan karar uyannca, bedelli
artışla verilen yeni hisse senet-
lerine temettü ödenmemiş,
bedelsiz artışla veriîen senet-
lerin ise temettüden yararlan-
ması öngörülmüştü. Buna gö-
re yüzde 300' iük temetıüden
mevcut hisse senetlerinin yüz-
de 6O'ı yararlanacak. Bir baş-
ka ifadeyle 384 milyar liralık
sermayeyi temsil eden hisseie-
rin 230.4 milyar liralık kısmı
temettü alacak. 33.4 milyar li-
ralık eski sermaye üzerinde
yüzde 300 oranmda toplam
115.2 milyar lira temettü da-
ğıtılacak. Temettü alabilecek
230.4 milyar liralık hisseye
göre de temettü oranı yüzde
S0 oiacak.
Istanbul. Ankara ve İzmirclen Batı'va uçabilmeniz için Svvissair size haftada
12 uçuş sağhyor... Zürih üzerinden kolay bir bağlantı ile Atlanta, Boston,
Nevv York, Montreal. Toronto veya Chicago"ya uçabilirsiniz. Daha Batı'va
gitmek istiyorsanız, artık, onun da kolayı var: Haftanın 5 günü özgün
Svvissair servisinden yararlanarak Los Ançeles'e uçabilirsiniz.