25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 MART 1990 CUMHURİYET/7 GÖRÜŞ EVSANLAR FÜSUN ÖZBİLGEN EskiKulak Yfen/ muzık eski kulakla dinlenemez. Ben bunu yıllarca müztk eleştırmenlerine anlatmaya çalıştım, pek anlatamadtm. Joe Zavvtnul SU SIKINTISI TANKERLERI IHYA EDIYOR Kontrolsüz su kapış kapışSABAH uyandınız. Yüzü- nüztt yıkayacaksınız. Musluk tıss sesi veriyor. Diş fırçalama, tıss.. Kahve yapmak ıçin su? Pet şişelerle bakkaldan aJmıyor. Çamaşır, bulaşık, banyo? Su- lan akan evlere tasınılıyor.. Istanbul'un önemli bir bölü- mü şu sıralarda bu sıkıntıyı ya- şıyor. Çözüm? Herkes depo yaptıraıa der- dinde. Hidrofor, su deposu ve plastik bidon satışları rekor düzeyde. Dcpo yaptıranlar da "tmnker" kuyruğunda. Tanker kuyruklan uzarken, tanker ile su taşıyan firmalar sulannın "pis" olduğunu net bir biçirn- de söylüyorlar, ama susuzluk öylesine cana yetmiş durumda ki alduan kım? Balat'ta bir ku- yudan su çekip tankerle dağı- tan Cevahir Sulan'nın yönetı- cisi Hiıseyin karabacak, "su- kann niteliği" konusundaki so- rularınuzı şöyle yanıtlıyor: — Sizden su almak isteyen kişi ya da kunınüar ne gibi iş- lem yapıyor? — Bizden su almak isteyen- ler bizi arıyorlar, sipanşlerım veriyorlar. Bunun üzerine ya onlar gelip sulannı alırlar ve- ya biz tankerlerimizle onlara göturüp depolanna boşaltınz. — Nerdere tankerie su ve- rryorsunuz? — Çoğunluğu sanayi kuru- luşlan. Kumaş boyayan fabri- kalar filan. Çünkü lstanbul- un şehir şebeke suları aksa da akmasa da su tüketimi fazla 3KKAT DLME2 BEL8E N0- 88 Tanker sulan kullanmak için elverissiz ama binalar su alabilmek için kuyrnğa gidiyor. olan sanayi tabnkalanaa yet- mediğı içın talep en fazla bun- lardan oîuyor ve tankerterle bu ihtiyacı karşılıyoruz. — tstanbul'da kuyu sulan dagıtan ne kadar sirket bulu- nuyor? — Bizim de bulunduğumuz Balat ve Ayvansaray'da 3 şir- ket var bu işle uğraşan. Ama özellikle Zeytinburnu'nda sa- nayi fabrikalanmn ve işyerle- rinin çokluğu yüzünden bura- da irili ufaklı bırçok şirket fa- aliyet gösteriyor. — Ku>udan çıkararak dol- durdugunuz bir tanker suynn bedeli ne kadar? — Bınm ton başına 4 bin veya 5 bin lira alıyoruz. Bu pa- ranın 2.600 lirasını sistem ge- reği tSKt'ye ödüyonız. Bır tan- kerden tSKİ'nın aldığı "aük su bedeU" adıyla 50 bin liradır. — Bn kuyu sulannın nere- lerde kullanıidıgını ve evlerde kontrolsüz kuUanımının yara- tacagı sakuıcalan biliyor mn- sunuz? — Dediğim gibi sadece ve sadece sanayi fabrikalartnda uretimde kullarulması gerekir bu kuyu sulannın. Zaten müş- teriye verdiğimiz suyun yanın- da bir de atık su faturası veri- yoruz. Bu faturadada ISKl'nin talimatıyla "Bu su kesinlikie içilmez" sekunde bır ibare var. Amaç dışı kullanıldığında ve bir sonın çıküğında bızjm hiç- bir sonımluluğumuz olamaz. Zaten bız sanayi fabrikala- ÇA6D*S GAZETECİLERIN 6ECESI Napolyon dan Aktuna'ya Ç A G D A Ş Gazeteciler Derne- ğTnin Cemal Reşıt Rey Salonu'n- da düzenledığı gece, esprili, bol alkışlı ve kahkahaJı geçtı. Gece- yi sunan arkadaşımız Mert Ali Başanr sahneve önce kafası gözü sanlı şekilde koltuk değnekleri ile geldi. Çevik kuvvetın hışmı- na uğrarruş bir gazetecıyi canlan- drran Mert Ali'yı Bilgesu Erenus şarkılan ile tesellı ettı. Gazeteci Osman Ataman'ın Inönü, Mu- sa Agaeık'ın ise Demırel taklıt- lennden sonra sahneye çıkan Ferhan Şensoy gıinlük gazetele- hn manşetlenni okuyarak üze- rine kendıne özgu yorumlarını getirdi ve herkesi gülmekten kırdı geçirdı. Istanbul Beledıye Başkanı Nurettin Sozen "yagmur duasT için davet edildikten sonra Ba- kırköy Beleiye Başkanı YIMH n n Aktuna sahneye geldiğinde karşısında bır "Napolyon" bul- du. Daha önce Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahklan Hastanesi Başhekımi oian Aktuna bu tür Napolyon'lara alışkındı. Napolyon kıhğjndaki arkada- şımız Mert Ali Başanr, Aktuna- ya sordu: "Zaman zaman arkamda as- ketieri hissediyoram. Acaba ne- den?" Aktuna, memleket ve hastalık gerçeklerini bilen bir eda ile ya- rutladr. "Napolyoniar için bu donım normaldir." Napolyon sonra başka bir ko- nuya geçti: Aktuna. akıl hastanesindeki gunlerini anımsadı. (Fotoğraf: Muhaırem Aydın) "Onun da adı Yıldınm. sizin de adınız Yıldınm. Bu kansıklığı nasü onleyecefciz?" "Kanşbracak bir durum yok. Yıldınm Beyazıt'taa basladık bu noktaya kadar geldik..." Ayşegul Aldinç şarkılan ile Rristem Batum espnleri ile gece- ye renk katarken gnıp Bulutsuz- luk Özlemı "Akbulutsuzluk Özlemi" şeklinde anons edilerek sahneye çıktı. Müjdat Gezen ve Cenk Koray'ın esprilerinden sonra Yavuz Tbp ve Arif Sag turkttleri ve sazlan ile dinleyici- len coşturdulaı. Yeni Oluşuın grubunun aktıf bir üyesi olan Ankara Mılletvekıli Arif Saf'ın tepesinden aşağı gul yapraklan döken Mert Ali sordu: "Yeni oluşum daha oluşmadan dağılı- yor mu?" Sağ da bu soruya, "Zaten gazeteciler daha iyi siya- set yapıyor, su niye bir parti knr- muyorsunuz, bizimkinden ça- buk kurulur" yanıtını \erdi. ÖĞRENCİLERİH TEMİZLİK KAMPAHYASI Taşkısla'ya oğrenciler saJıip çıkıyor. (Fotoğraf: Muharrera Aydın) Taşkışla'ya sahip çıkanlarTAŞK1ŞLA binasında oku- yan İTÜ öğrencileri okula sa- hip çıkmak için bir kampanya başlattılar. Öğrencüer, Taşkış- la'yı kurtarmak içın kendi bi- reysel çabalanyla bu kampan- yaya başladıklarını soyluyor. Bazı öğretim üyelen ve rektor- luk de öğrencileri destekliyor. Tarihı Taşkışla çok bakımsu. özellikle koridorların hemen hepsi çöpluk yığını halinde. Tuvaletlerde su akmıyor, la- vabolar kırık dökuk. Amfmin tabaıılarında çatlaklar var. Okulun du\<ırları çurumuş • Öğrenciler kızlı erkekli gruplar halinde ellerine eldi- venler geçirerek küreklerle çöpleri torbalara dolduruyor- lar. El arabasına yukledikieri bu çöpleri daha sonra binanın arka bölumune yığarak bele- diyeyi arayacaklannı ve bun- lan kaldırmalarıru isteyecekle- rıni söylüyorlar. Oğrenciler idareden kendi- lerıne temızük çalışmalarında yardım edecek hademe istedik- İerinde, universıte idaresinin yeterli ödenek olmadığı için te- mizlik elemanı gorevlendire- mediğini belirtiyor ve şöyle di- yorlar. "Biz bu okula harç \eriyo- nız. Harçlanmızdan toplanan paranın bu gibi işlerde kulla- nıiması gerekmez mi? Hem harç verivoruz hem de binanın temizfigini bizkr yapıyoruz. Dunyanın hiçbir yerinde boy- le bir okul goremezsiniz." Gençler ayrıca sonuna kadar Taşkışla binasına sahip çıka- caklarını ve bu tur etkinliklerle kamuoyunu bu konuda duyar- küğa davet edeceklerini söylü- yorlar. rının dışında başka yerlere su veremiyoruz. Bunun için izni- niz yok. Tankerlerimizin şehir içine girmelerı bile yasak. Bir ömek vereyun. Bankalar Cad- desi'ndeki Merkez Bankası'na özel olarak alınan bir izinle su verdik. Tankerlerimizle oraya gittiğimizde Terkos sulannın konulduğu depoya baktım. Pislik içinde. Dedim ki "Bakın Terkos'un suyunu insanlar kullandığı için daha temiz ol- ması lâzım ama göruyorsunuz halini". Bir defasında da Eti- ler'deki Maya Sıtesi'nın yöne- ticisi bizi arayarak kendilerine tankerle su vermenizı ıstedi. 10 blok. Düşünebiliyor musu- nuz? Ama özel izin olmadığı ve bu sulann insan yaşamında kullanumaması gerektiğini bil- diğimiz için "hayır" yanıtını verdik. — tstanbul'daki susuzluk gi- zi nasıl etkiliyor? — Susuzluk bızı de olumsuz yönde etkıliyor. Terkos'ta su olmayınca kuyularda da su ol- muyor. Yağmur yağmayınca kuyularda su seviyesı duşük oluyor ve 15 dakikada dolma- sı gereken tanker 1 saatte doluyor. — Sizden alınan kuyu sula- nnıa kontrolu nasü yapılıyor? — Bizden su alanlar bunla- n inşaatlarda makinelerde ve boyalarda kullanıyorlar. Bu fabrikalann iki ayn deposu vardır. Biri Terkos suyu içindir, dığeri ise bizim kuyu sulan içindir. Biz verdiğimiz sulardan gidip kendımiz bir bidon ör- nek alıyoruz ve bunu incelet- tiriyoruz. — Bir de su çıkardıgınız ku- yulann durumu var. Haliç'in pis sulannın kuyulara kanş- ması soz konusu otabilir mi? — Olamaz, çunkıi bizim ku- yular kıyıdan uzakta. Hemen arkamızdaki tarihi Bizans sur- lannın altında. O zamandan beri Kırkağaç sulan olarak anılan bu sular eskiden içme suyu olarak kullanılıyorrauş ama gün geçtikçe bundan vaz- geçılmiş ve şimdi sadece fab- rikalara veriyoruz. Bunun ya- nında ozelliği Zeytınburnu ci- vanndaki kuyulann durumu oldukça elverişsiz. Susuzluktan kıvranan ve tanker peşine düşen binalar ve evler, işte sadece sanayi için kullanılması gereken bu kont- rolsüz ve pis sulan depolara dolduruyorlar. Yağışlar gelmiyor, kuraklık ve susuzluk, yaz aylannda ls- tanbul'da salgın hastalıklara yol açabilecek. Hastalan teda- vi edecek hastaneler de susuz ve tankerlerden su akyor.. KADIKOYDE BRECHT Halkın Ekmeği ZAFER Diper, Kadıköy'de seks filmleri oynatan eski ve pis bir salonu kiralayıp butün salonu adeta sırtında taş taşı- yarak yeniden inşa eden bir ti- yatro adamı. Adi bir sinema- dan, Kadıköy Kultur ve Sanat Merkezi'ni yaratan Zafer Dı- per, Yargı'dan sonra bu kez Bertolt Brecht'ten bir duzen- leme getiriyor. Brecht oyunla- rından birıyle değil de yapıtla- nndan yola çıkılarak oîuşturu- lan "Halkın Ekmegi" oyunu bir anma gunu için hazırhk ya- pan tiyatro ekibini kurgulu- yor. Turkiye'de "adalet" kavra- mının yozlaşnğı günumüzde Brecht'ten bir mesaj getiriyor: "Madem adaletin ekmeği bu kadar onemli onu kim pişinneli, dostlar söyleyin? Öteki ekmegi kim pişiren? Adaletin ekmegini de kendisi pişirmeli halkın, giindelik ekmek gibi. Bol, pişkin, verimli" Prof.Ozdemır Nutku, Hal- kın Ekmeği oyunu için hazır- lanan broşur için özgün bir Brecht yazısı hazırlamış. Şöy- le anlatıyor Brecht'i: "Bozuk duzende duygusal- lık insanı çogu kez yıkıma go- türdüğü halde, temelde insa- nın iyi yanını yansüar. Öte yanda bozuk duzende akılcı tutum, toplum içinde insanm ayakta kalabilmesinin bir ko- şuludur. Brecht, insana vakı- şan, duğru durust bir duzenin gelmesiyle bu akıl-^uygu çeliş- kisinin yok olacağını ve her ikisinin dengeli bir biçimde birbirini destekjeyeceğini ileri surer." Akıl-duygu çelişkisini yaşa- yan gunumuz ınsamna 50 yıl once aynı duyguları yaşamış bır tiyatro ustasının ilettıği me- sajın anlamlı bir yorumu... HAYVANLAR İSM4İL GLLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Çok acayıf t>> oyon dı " * ? otdvrdoğun 2aman 2-4 p^ff krsn <£ \ poonhk. i>ı erpt/vnon Sen.. Ben <*s!ınc/<K adam mekhn d Strf fflZLI GAZETECİ SECDET ŞEL\ 8ASIN tn SANSASYON Dü$KWLÛ&j S'ıZlti İ AZTMASltiA NEPEN OLDU- BEHCE BU TAVRfMIZI S'üOOVtiJUR Ç SOSYAUST i'n D ARTMA CAM6 KOMiKSİH ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI V AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKH4M GÜRSES CAİ KALA&AHK ûLPHG** CLBeT BHNPA Pi lA£iM PA> GARFIELD JM DAVIS TARİHTE BUGU1N MVMTAZ ARIKAN 22 Mort ZÛMRÛT BUDA'MN SERÜVENİ!. 1782'DE BUSUN, ZJJMRÜT BUDA, TAYLAUÖtN 8AŞ- KENrı 8ANSKOK 'TMKI l/VAr PHRA KEO TAPlMAĞl- NA YEB.L-EŞTTRILMIÇTI. YU2-YILLAROIII, BuOtST 7AYLANO HALKI 7AHAFINDAN ÛDCELERtNIN KUT- SAL UĞUS.U SAYllAN UNUJ HEYfCEL, 66 SA.NT(M BOYUNDADIR VE YEHPARB ZÜM&ÜTTENPİ&.ME- £ı RBOE VE KİM TKGAFINOAM &ULUNDU6U 8İUN- K4EYESİ BU DEV MUCJE-VHEt£.tlU TA&HI /4-34-'i-E- fZE UZANMAKTKDIR ULKENIN KUZEYlMOEtCI CHIENSMAl YOHEnctSİNlfiJ 1468'DE EL£ GEÇ/S- DıSı ZUMgJjr BuD/i, PAHA SOhJRA 8t£ L/İOS ZİS y(L LAOS YA KALAN ZUMgur SUPA, \ l [ r r"fâ K&U-1 £• &4MA 'HfN B/g ASKE&F SEFEfclYLE - ' 1 1 TARICARAK ŞıMD/Kt YES/A/E KONMUfrU-
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear