Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 MART 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Aracı kurum
sermayesi
• ANKARA (ANKA) —
Borsada birinci ve ikinci
pazarlarda çalışan aracı
kurumlann sahip olmalan
gereken sermaye miktan
antınldı. A grubu aracı
kurumlann sermaye tutarı 1
milyar liradan 5 milyara, b
grubu aracı kurumlarınki
ise 250 milyon liradan 1
milyara yukseltildi. Sermaye
Piyasası Kurulu'nun Resmi
Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe giren "borsa
bankerliği belgesi
verilmesine ilişkin
yönetmelik" değişikliğine
göre sermayeye ilişkin bu
sınır yukseltilirken, aracı
kurumlann Merkez
Bankası'na bloke etmeleri
gereken aracılık teminat
oranı ise duşürüldü. Daha
önce ödenmi$ sermayenin
yüzde SO'si olan bu oran,
yüzde 10'a indirildi.
Antalya'da AT
görüşmeleri
• ANKARA (AA) —
Türkiye-Avrupa Topluluğu
Karma Parlamento
Komisyonu (KPK)
Toplantısı, bugün
Antalya'da başiıyor. tki gün
sürecek toplantı, AT
Komisyonu'nun Türkiye'nin
Topluluğa tam üyelik
başvurusuna ilişkin
raporunun yayımlanmasının
ardından taraflar arasındaki
ilk geniş kapsamk
görüşmeleri oluşturması
bakımından önem taşıyor.
Buğday
ithalatı
• ANKARA (ANKA) —
Türkiye'nin buğday ithalatı
büyuk bir hızla artarken
buğday ihracatı geriledi.
Kuraklık yuzünden üretimin
gerüemesi nedeniyle buğday
ithalatı geçen yıl bir önceki
yıla göre 128 kat arttı ve
373.9 milyon dolara ulaştı.
Toros'a son
haciz
• İSTANBUL (AA) —
tflas ederek bir süre önce
havacılık faaliyetine son
verilen Toros
Havayollan'na son haciz
de DHMt'den geldi. Toros
Havayollan'ndan 30
milyon lira kira alacağı
bulunan DHMİ, bu
alacagını tahsil edemeyince
icra yoluna başvurdu.
Bakırköy 2. İcra Tetkik
Mercii Hâkimliği'nce
verilen karara göre, dfln
şirketin Atatürk
Havalimanfndaki bilro
eşyalanna el konuldu.
Edinilen bilgiye göre, daha
önce uçak ve öteki
mallanna el konulan Toros
Havayolları'nın mal varlığı
kalmadı.
Yasaş'ın
sermayesi
• tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) — Yaşar Holding
iştiraklerinden Yasaş,
sermayesini 10 milyar 800
milyon liradan 27 milyar
liraya yükseltti. Holding
Başkan Yardımcısı Selim
Yaşar, rüçhan haklannın 2
bin liradan emisyon primli
olarak kullandınlmasının
Genel Kurul'da oybirliği ile
kabul edildiğini bildirdi.
Kuruluşun, 1989'da 6
milyar 16 milyon lira kâr
eıtiği bildirildi.
TYT'ye genel
mtidtir
• Ekonomi Servisi — TYT
Bank Genel Müdürlüğü'ne,
bankamn fon yönetiminden
sorumlu Genel Müdür
Yardıması Nebil Erulaş
atandı. Bankamn
operasyondan sorumlu
genel müdür yarduncıhğına
da Tuncer AIp getirildi.
Şeker Sigorta
35 yaşında
• Ekonomi Servisi —
Şeker Sigorta, 35. kuruluş
yıldönümünü dün bir
kokteyl ile kutladı.
Yıldönümü nedeniyle
Marmara Üniversitesi
Atatürk Eğitim Fakültesi
öğrencileri arasında bir
yarışma da düzenleyen
şirketin Genel Müdürü
Reha Bavbek, yanşmada
derece alan öğrencilere
ödüllerirû verdi.
GENEL KURULLAK
• Brisa' mn bugün
10.00'da Sheraton
Oteli'nde.
• Bagfaş'ın bugün
13.30'da Bandırma'daki
fabrika binasında.
• Deva Holding7n yarm
saat 13.00'te Sheraton
Oteli'nde
• Akçimento'nun ise yarın
saat I5.00'de Akbank Genel
Müdurlüğü 'nde yapılacak.
Yeni başkan Yaman Törüner tasarılarını anlattv
Borsaya
4
yeni maP gereklî#Şu ana kadar borsada yatırım
/imkânlan belli ölçüde çeşitlenmiş.
4 / A m a belirli zaman aralıklarıyla
yf borsada altın ve gümüş başta
olmak üzere çeşitli mallann alım
satımı da yapılabilir. Yani "futures
market" dediğimiz bir vadeli alım -
satım piyasası oluşturulabilir.
#Para piyasası, altın piyasası,hatta
/döviz piyasasının aracılık görevi,
^ y aslında Merkez Bankası'nın görevi
Tdeğildir. Ancak biz borsa olarak
Merkez Bankası'ndaki bu sistemlerle
rekabetetmeyeceğiz. Merkez
Bankasf nın da yardımıyla zaman
içinde bu sistemler borsada kurulabilir.
V
# Biz borsada olan biteni anında
^haber verecek bir sistemi
eklediğimizde.bunailavetensürekli
almaya ve satmaya hazır olan
"market - maker" denilen piyasa
yapıcılarını borsaya soktuğumuzda ve
bazı detaylar da yerine getirildiğinde
sistem daha sağhklı işleyecek.
BtLAL ÇETtN
ANKARA — Geçen cumartesi
günü Istanbul Menkul Kıymetler
Borsası (tMKB) BaşkanlığTna
atanan Yaman Töruner, borsayı
"bir daha bozulmamak üzere
müesseseleştirmek" için aynntüı
bir program hazırlanacağını be-
lirtti. Törüner, zaman içinde bor-
sada altın ve gümuş başta olmak
üzere çeşitli mallann alım-
satımının da yapılması ve bir
"commodities market"in (mal pi-
yasası) oluşturulması gerektiğini
söyledi. Önümüzdeki pazartesi
günü göreve başlaması beklenen
Törüner, yapısal defişikliklere he-
men girişilmeyeceğini de ekledi.
— Siz Merkez Bankası'nda ça-
kşıyordunuz. Şimdi ise borsa baş-
kanhgına getirildiniz. Bu konuda
bir bilgi birikiminiz var mıydı? Ya
da merkez bankacılığı ile borsa
arasında ne gibi bir yakınlık var
sizce?
TÖRÜNER — Ben 17 yıl Mer-
kez Bankası'nda çalıştım. Bu sü-
re içinde de görev için bulundu-
ğum ABD ve tngiltere'de aynca
Almanya ve tsviçre'de borsalan
tek tek inceleme fırsatı buldunı.
Merkez Bankası'ndaki genel mü-
dür yardımcılığun sırasında da ln-
gütere"deyken teorik bazını hazır-
ladığım, "Bankalararası Para Pi-
yasasf'nı (INTERBANK) arka-
daşlanmızla birlikte kurduk. Ban-
kalararası Para Piyasası dediğimiz
şey Türkiye'de ilk defa uluslararası
standartta kurulmuş bir piyasadır.
Merkez Bankası'nda önce en likit
değer olan paranın alınıp sattldı-
ğı bir piyasa ardından dövizin ve
altımn alınıp satıldığı bir piyasa
oluşturduk. Bunlar da bir anlam-
da borsadır. Bu nedenle menkul
kıymetler borsası denilen tahvil ve
hisse senedinın alınıp satıldığı
borsaya ben hiç yabancı değilim.
— Ynrtdışında yabancı borsa-
lan gördiim, ioceiedim dediniz, bu
borsaiarla bizün bugunku İstan-
bul Menkul Kıymetler Borsası
arasında bir karsılaştınna yapabi-
lir mUiniz?
TÖRÜNER — Borsalar dünya-
da çok değişık biçimlerde sekillen-
dinlmiştir ve ille de kopya edilmesi
gerekmez. Mesela biz bankalara-
rası para piyasası sistemini kurar-
ken dünyada ilk defa suni olarak
bir para piyasası kurduk ve bunu
çalıştırdık. Borsalar esas itibarıy-
la suni olarak kurulmazlar, ken-
diliğinden gelişirler, yaygınlaşır,
kokleşir ve müesseseleşirler. Şim-
di bu noktadan hareketle, tabii biz
gelişen bir ülke olduğumuz için
kendimize has, ozel, fakat dünya
sistemlerinden bağımsız olmayan
bir borsa mekanizması geliştirmek
durumundayız. Şu andaki borsa,
çalışan bir borsadır. Şimdiye ka-
dar orada çalışmış olan arkadaş-
larım ellerinden geleni yapmışlar-
dır ve Türkiye'ye bir borsa kazan-
ce herkes tarafından da genel ola-
rak teslim edilmektedir. Ancak be-
nim burada belirtmek istediğim
enteresan bir hadise vardır. Biz
Merkez Bankası'nda bankalarara-
sı para piyasasım, açık piyasa iş-
lemleri, döviz ve altın piyasaları-
nı kurarken, bunları Türkiye'nin
şartlanna uygun olarak kurduk.
Ancak dünyadaki bütün sistemleri
de inceledik. Butun sistemlerin
10-15 sene sonra nereye gidebile-
ceğini düşündük ve ondan sonra
da geri geldik ve ülkemize, Mer-
dan yola çıkılmalı. Dünyadaki sis-
temler incelenip, 10 yıl sonra 15 yıl
sonra bu sistemlerin nereye gıde-
ceği tahmin edilip, ülkemizin şart-
lanna uygun bir sistem geliştiril-
melidir.
— Yani borsada ilk iş olarak
bazı yapısal degjşiklikleri gıinde-
me getirmeyi mi düşünuyorsunuz?
TÖRÜNER — Hayır, bunları
inceleyeceğiz. Tekliflerimizi hazır-
layacağız ve sayuı bakana s'unaca-
ğız. Kabul edildiği takdirde de
bunları uygulayacağız. Bildiğiniz
PORTRE YAMAN TÖRÜNER
Piyasa kurmak
Ocak 1949'da Ankara'da doğan Yaman
Törüner Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi'ni 1971'de bitirdi. Mufettiş
yardımcısı olarak 1972 yılında Merkez
Bankası'nda cahşmaya başladı. 1976-79
yılları arasında mufettiş, 1979-81'de Kambiyo
Genel Müdürluğü Uluslararası Kuruluşlar
Müdürü, 1981-83'te Banker tşlemleri
Müdürü, 1983-85'te Londra Temsilci
Yardımcısı, 1985-87'de de Emisyon Genel
Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı.
Törüner ekim 1987 ile borsa başkanlığına
atandığı 18 Mart 1990'a kadar da Merkez
Bankası'nda yeni kurulan para piyasalan ve
fon yönetimi biriminde genel müdür olarak
görev yaptı.
Törüner, Merkez Bankası'nda görev yaptığı
sure içinde ABD ve Avrupa'da bankacıİık,
para ve döviz piyasalan, sermaye piyasası ve
portföy yönetimi ve altın konusunda çeşitli
uluslararası seminer ve eğitim programlarına
katıldı.
Törüner, Merkez Bankası bünyesinde
oluşturulan Bankalararası Para Piyasası, açık
piyasa işlemleri, döviz ve altın piyasalannın
kurulması ve yuriitülmesinde de aktif rolaldı.
dırmışlardır. Ancak Türkiye'nin
gerek konumu ve gerekse de surat-
li gelişimi göz önüne alınırsa, bu-
nun arkasından da bilhassa Türki
ye'nin rınansal sisteminin çok sü-
ratli geliştiği ve bir yerde bütün
Ortadoğu'nun merkezi haline gel-
meye başladığı düşünülürse, Tur-
kiye'deki borsanın da uluslararası
borsa sistemlerine benzer biçim-
de, hatta belki de onların nereye
gidebilecegi duşunulerek daha ye-
ni ve eskisinden daha ileri bir sıs-
teme kavuşturulması gerektiği dü-
şüncesindeyim. Zaten bu düşün-
kez Bankamıza uygun sistemi seç-
tik. Dolayısıyla bu sistemler çalış-
maya başladığında, bu sistemlerin
çalışmasından bir kişi bile şikâyet
etmemiştir. Bırakınız onu, şu an-
da Merkez Bankası'ndaki piyasa-
larda, İstanbul Menkul Kıymetler
Borsası'nın bir >ıllık işlem hacmi-
nin toplamı bir-iki gıinde vapıl-
maktadır. Ve şimdiye kadar hiç-
bir aksama, hiçbir yanlış ödeme,
hiçbir yanlış anlama olmarruştır.
Bunu şunun için söyluyorum; iş-
te geliştirilecek olan borsa sistemi
için de aynı bu düşünce yapısın-
gibi Merkez Bankası'ndaki borsa
(ya da piyasalar diyelim buna)
"over the counter" dediğimiz ta-
mamen telefonla neticelendirilen
ve herkesin telefonla birbirine
bağlı olduğu bir piyasa sistemidir.
Biz bu telefonla bağlı olan siste-
me haberleşme faktörünü, yani
bilgisayarı eklediğimiz takdirde,
borsada olan biteni anında birbi-
rine haber verecek bir sistemi ek-
lediğimizde ve bunlara ilaveten de
sürekli almaya ve satmaya hazır
olan "market maker" denilen pi-
yasa yapıcılarını borsaya soktuğu-
muzda ve dığer bazı detaylar da
yerine getirildiğinde sistemin da-
ha sağhklı işleyeceğini zannediyo-
nım.
— Bagün borsada gördügümüz
en önemii eksiklik ya da ilk aşa-
mada şunun yapılması, degiştiril-
mesi ya da duzeltilmesi gerekir de-
diginiz bir şey var nu?
TÖRÜNER — Ben böyle bir
şeyi bu aşamada söylemek istemi-
yorum. Çünkü ben bir bütün ola-
rak hadiseyi görüyorum. Önemii
olan yatırım imkânlan nın çeşit-
lendirilmesi hadısesidir. Şu ana
kadar borsada yatırım imkânlan
belli ölçüde çeşitlenmiş, ama be-
lirli zaman aralıklarıyla borsada
gerçek anlamda altın ve gümüş
başta olmak üzere çeşitli mallann
alım satımı da yapılabilir. Yani,
"fornres market" dediğimiz bir
vadeli alım satım piyasası oluştu-
rulabilir. Vadeli alım satım piya-
sası da bizi mal piyasasına "com-
modities market"e doğru götürür.
Bunların her biri birer aşamadır.
Güncel sorunlardan çok yapısal
olarak hadiseyi bir daha bozulma-
mak üzere düzeltmek ve hadiseyi
müesseseleştirmekten yanayım.
— İstanbul Borsası'nda aldn ve
döviz piyasalannın da oluştnrul-
masını hedeflediginizi so>lediniz.
Bu piyasalar Merkez Bankası'nda
da var. Şimdi siz borsaya başkan
olnnca bir anlamda da eski kunı-
munuzla rekabete mi girmis ola-
caksımz?
TÖRÜNER — Şöyle arz ede-
yim. Merkez Bankası'nda haliha-
zırda mevcut olan düzenleme, al-
tın borsası değildir. Altın ithal et-
me hakkıdır. Tekel olarak bi1
hak
Merkez Bankası'ndadır. Bu işler
bir altın piyasası değildir. Sadece
altırun ithal edilip satılmasıdır. Al-
tın işi bir mal piyasası niteliğinde
olduğundan zaten merkez banka-
lanrun görevi değildir. Ya da şöy-
le anlatayım: Gerek para piyasa-
sı gerekse tahvil piyasası, altın pi-
yasası, hatta döviz piyasasının
aracılık görevi Merkez Bankası'-
nın görevi değildir. Ancak Mer-
kez Bankası'nda gayet iyi çalışan
bu sistemlerle rekabet etmeyece-
ğiz. Merkez Bankası'nın da yar-
dımı ve onayı ile bu sistemler da-
ha gelişmiş olarak ve zaman için-
de borsada kurulabilir.
StRECEK
Borç 41 milyar dolam buldu
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı
Mahfi Eğilmez 'in verdiği bilgiye göre,
Türkiye'nin dış borç topîamı 1989 sonu
itibarıyla41 milyar 21 milyon dolara ulaştı. Bu
borçların 5 milyar 745 milyon doları kısa vadeli.
Dış borç rakamlarına yansımayan askeri borç
tutarı 900 milyon dolar.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
sn) — Hazine ve Dış Ticaret Müs-
teşar Yardımcısı Mahfi Eğilmez,
1989 yılı sonu itibanyla Türkiye'-
nin dış borçlar toplamının 41 mil-
yar 21 milyon dolara ulaştığını
açıkladı. Eğilmez, borçların 35
milyar 276 milyon dolarının orta
ve uzun vadeli, 5 milyar 745 mil-
yon dolannın da kısa vadeli oldu-
ğunu bildirdi. Eğilmez, borç
tablosunu uluslararası standartla-
ra uygun hale getirebilmek için
bazı düzeltmeler yapıldığını ve
bunun da toplam rakamı bir mik-
tar şişirdığıni söyledi. Eğilmez, dış
borçların milli gelire oram yönün-
den sağhklı bir yapıya girdiğinı de
belirterek, son zamanlarda dış pi-
yasalardan daha uygun koşullar-
la borçlanma oianaklarının
doğduğunu kaydetti.
Mahfi Eğilmez'in verdiği bilgi-
ye göre, 1984 yılında eski seriye
göre 21 milyar 258 milyon dolar
olan Türkiye'nin dış borçlan top-
lamı, yeni seride 20 milyar 659
milyon dolara indi. Yeni seriye
göre son beş yıllık dönemde dış
borçlar bir kat artarak 41 milyar
21 milyon dolara çıktı. Dış borç-
lar toplamının bu yıl sonunda da
41.6 milyon dolara ulaşması bek-
leniyor.
Eski seriye göre 1988'de 37 mil-
yar 694 milyon dolar olan dış borç
toplamı 1989'da 1 milyar 66 mil-
yon dolar kur farkları nedeniyle,
403 milyon dolar da FMS tahvil-
leri nedeniyle artış gösterdi ve yeni
hesap yöntemiyle 41 milyar 21
milyon dolara çıktı. Ancak borç-
lardaki gerçek artış ise 1 milyar
858 milyon dolar düzeyinde ger-
çekleşti. Borç serilerinde herhan-
gi bir duzeltme yapılmamış
olsaydı, 1989 sonundaki stok borç
ra'.'amı 39 milyar 552 milyon do-
larda kalacaktı.
Yapılan düzeltmelerle boıç tab-
lolannın uluslararası standartla-
ra getirildiğini belirten Eğilmez,
"Kur farklan yansıtıldı. Aynca
FMS'lerin tahvil ihracı yoluyla
ABD piyasalannda ticarileşen 1
milyar 906 milyon dolariık bölu-
miı de borca yansıtıldı. Dış borç
rakamlanna yansıma>an askeri
borç rutan sadece 900 mihon do-
lar civannda bir rakam kaldı"
dedi.
1987 yılında milli gelirin yüzde
59.3'üne ulaşan Türkiye'nin dış
borçlannın son dönemde daha
sağlıkb bir yapıya sokulduğunu
da belirten Eğilmez, şunları
söyledi:
"Bunda hem ödemeler denge-
sindeki olumlu gelişmenin etkisi
var hem de özellikle kısa vadeli
borclanmalardaki dikkatli gidisin.
Eskiden Tnrkiye dış borçlanma-
Sigarada ikinci tekel1984 yılından bu yana
ithal sigara pazarındaki
hâkimiyetini genişleten
Philipp Morris firması,
1989'da bu piyasadaki
payını yüzde 90'ın
üzerineçıkardı.
ANKARA (ANKA) — Türki-
ye ithal sigara pazarırun yüzde
90'ından fazlasını, Marlboro ve
Parliament sigaralannı üreten
Amerikan Philipp Morris firma-
sı ele geçirdi.
ANKA'mn Tekel Genel Mü-
dürlüğü'nden edindiği bilgiye gö-
re Türkiye'ye sigara ithali izni ve-
rilen 1984 yılından bu yana Phi-
lipp Monis firmasının Türkiye
pazarındaki hâkimiyeti sürüyor.
İlk kez sigara ithal edilen 1984 yı-
lında bir anda pazarın yüzde
40'uıdan fazlasını sadece Marlbo-
ro sigarası ile ele geçirmeyi başa-
ran ABD'li firma süreç içerisin-
de Parliament ve Marlboro Light
sigaralannı da devreye sokarak
payını 1989 yılında yüzde 90'lann
Uzerine çıkardı.
Tekel Genel Müdürlüğü verile-
rine göre geçen yıl toplam 1 mil-
yon 117 bin 408 baks (bir baksta
500 paket sigara bulunuyor) ya-
bancı sigara ithal edildi. Bunun
yüzde 90.8'ini Marlboro ve Par-
liament sigaraları oluşturdu. Ge-
çen yıl Turkiye'ye Tekel tarafın-
dan 776 bin 461 baks Marlboro,
27 bin 135 baks Marlboro Light
ve 210 bin 607 baks Parliament si-
garası ithal edildi. Geri kalan 20
değişik marka sigaranın ithalatı
ise 103 bin 205 baks olarak ger-
çekleşti. Philipp Morns'ten son-
ra ithal sigara piyasasının ikinci
önemii hâkimi ise yine ABD'li J.
Reynolds Tohacco adlı şirket ol-
du. Bu şirket özellikle uzun ve kı-
sa Camel ve Camel Light sigara-
ları ile geçen yıl piyasanın yüzde
6.2'sini kontrol etti. Diğer sigara-
lann ithalattaki payı ise yüzde 3'te
kaldı.
Philipp Morris Türkiye hâkimi-
yetini ithalatın başladığı yıldan
beri ithalata paralel arttırarak sür-
dürdu. İthalatın ilk başladığı 1984
yılında piyasanın yüzde 41'ini
alan ABD'li firma, 1985 yılında
sigara çeşidini üçe, pazar payını
ise yüzde 75.2'ye çıkardı.
Philipp Morris, 1986 yılında
Marlboro ve Parliament sigarala-
rıyla piyasanın yüzde 89.6'sım,
1987 yılında 90.6'sını, 1988 yılın-
da ise yüzde 83.6'smı elinde tut-
tu.
Bu arada Türkiye'nin ithal si-
garaya odediği döviz de her geçen
yıl katlanarak arttı. 1984 yılında
ithal sigara için 28.1 milyon do-
lar ödeyen Türkiye, 1985 yılında
59.3 milyon dolar, 1986 yıhnda
118.2 milyon dolar, 1987 yıhnda
ise 171.4 milyon dolar ödemek zo-
runda kaldı. ithal sigaranın 1988
yılında 172.6 milyon dolar olan
maliyeti daha fazla ithalat yapıl-
masına karşın geçen yıl 168.2 mil-
yon dolara geriledi. Tekel'in da-
ha az ithalat yapmasına rağmen
1987 ve 1988 yılında ithalat için
daha fazla döviz ödemesi, Philipp
Morris firmasına olan borcunu
zamanında ödeyememesi nedeniy-
le vermek zorunda kaldığı gecik-
me faizlerinden kaynaklandı.
Bu arada özellikle ithal sigara-
ya olan talebi azaltmak amacıyla
tütünunün bir kısmı Amerika Bir-
leşik Devletleri'nden ithal edilerek
Türkiye'de Tokat Sigara Fabrika-
sı'nda üretilen "Tekel 2000" si-
garasuun da ithalatın hızla artma-
sının önüne geçemediği belirlen-
di.
sını ikili anlaşmalaıia devlet ve
kurumlar arasında yapıyordu.
Şimdi ise artık Türkiye piyasala-
ra çıkma>a, daha uygun koşullar-
la borçlanmaya başladı. Artık
bem biz pi>asalan tamyonız hem
de piyasalar Türkiye'yi kabul et-
meye başladı. Bu, Türkiye'nin
borçlannı geri ödeme perf onnaa-
sı ve ödemeler dengesinin olum-
lu durumu ile ilgili bir olay."
Dünya Bankası ile ilişkilere de
değinen Eğilmez, mali sektör kre-
disi konusundaki sorunun henüz
çözümlenemediğini bildirdi. Eğil-
mez, Dünya Bankası'mn başta
krediler uzerindeki banka ve si-
gorta muamele vergisinin kaldınl-
masını istediğini de belirterek
bütçeye yılhk 1 trilyon lirahk kat-
kısı nedeniyle bu verginin şimdi-
lik kaldırılmasının güç olduğunu
söyledi.
Eğilmez, iç borçlarla ilgili bil-
gi verirken de bu yıl Hazine'nin
her ay yaklaşık 1.5 trilyon lira iç
borç geri ödemesi yapmak duru-
munda olduğunu, bütçe açığımn
finansmanı için de ortalama 500
milyar lira aylık yeni borçlanma-
ya gidilmesi halinde yıl içinde Ha-
zine'nin piyasadan 24 trilyon lira
civannda yeni iç borç bulması ge-
reğinin ortada olduğunu sözleri-
ne ekledi.
IŞÇENIN EVREMNDEN
^UKRAN KETENCİ
Mersin-Tersin(2)
Geçen hafta içindeki gelişmeler Mersin'e ve tersine giden sen-
dikacılar arasındaki ayrışımı hızlandırdı. Siyasal gelişmeler ağır
bastığı için gazetelerde fazla ön haberler arasında yer almadı.
Ancak işçi kesiminde ivme, grevlerden, eylemlerden yana kay-
dı.
Pazartesi günü 10 bin 600 tarım işçisinin 39 tarım işletme-
sindeki grevleri başladı. 7800 lira günlük yevmiye ile işte ay-
rımcılık ilkesi de çiğnenerek haftada 48-72 saat çalıştırılan ta-
rım işçileri, en ağır koşullarda, asgari ücret düzeyindeki ortala-
ma ücretle çalıştırılmayı kader olmaktan çıkarmak istiyorlar. Ya-
şamlarında ilk kez, "uysal işçi" kimliğinden sıyrılıp grevle hak
arayabilmeyi deniyorlar. Tarım-İş Başkanı Sabri Özdeş, bir yıl-
da 1 trilyon lira üzerinde değer yaratan 10 bin 600 tarım işçisi-
nin, sosyal yardımlar dahil 396 bin lira net ücrete çıkabilmesi
için greve çıktıklannı, 5 ay süren sözleşme görüşmeleri sonun-
da işvereni ILO ılkelerıne aykırı olarak işte aynm yapmaktan vaz-
geçiremediklerini açıklıyor.
18 bin çımento işçisi önümüzdeki pazartesi günü greve çık-
maya hazırlanıyor. Çimento işyerlerınde greve çıkmadan önce,
işvereni anlaşmaya zorlamak üzere çeşitli pasif direniş eylem-
leri sürüyor.
Lastik iş kolunda Good-Year'da 1780 işçi 12 gün önce greve
çıkmıştı. Grev kararı bulunan Pirelli ve Brisa işçileri ise daha
önce anlaşmaya varılmış avanslar da ödenmeyince, iki gündûr
üretımi durdurmuş bulunuyorlar.
Geçen hafta boyunca da uyuşmazlıklar, işçi çıkarmaları ve
diğer iş sorunlan ile bağlantılı birçok işyerınde pasif direniş ey-
lemleri yaşandı. Toplusözleşme uyuşmazlığı ile bağlantılı yasal
grev kararları alındı.
Sadece toplusözleşme uyuşmazlıklarında değil, hak edilmiş
ücret alacaklarının ödenememesi nedeni ile en sorunlu iş kol-
larının başını çeken belediye işçileri, ülke çapında onbinlercesi
bırden patladı patlayacak.
Belediye-iş Sendikası, sorunlarını paylaşmak üzere Türk-İş
yönetimi ve bütün sendika başkanlarının çağrılı olduğu bir top-
lantı düzenledi. Geçen cumartesi günü istanbul'da yapılan top-
lantıya yine ağırlıklı sadece sol kanat sendika başkanları katıl-
dılar ve destek vermeye, dayamşmaya hazır olduklarını açıkla-
dılar. Gerçı toplantıda Turk-lş Başkanı Şevket Yılmaz da vardı.
Ancak çok kısa genel bir konuşmadan sonra bir gazetenin, iş-
çilerle ilişkisi anlaşılmaz bir toplantısını bahane ederek sendi-
ka başkanlarını, önerileri dinlemeden çekip gitti. Türk-İş'ten bek-
lentıler, eleştiriler yine havada kaldı.
Maden işçisinin "insana saygı" mitınginde, Kristal-İş'in işçi
çıkarmalarına karşı istanbul'da yaptığı mitingde yer almayan
Türk-İş ve yönetimi, galiba belediye işçilerinin 25 martta Gazi-
antep'te yapacakları mitingde de yerini almayacak
Türk-İş yönetimi Azarbeycan mitinglerinden sonra işçi mıting-
lerinde yeri olmadığı kararını mı verdi ne? Baksanıza işveren
örgütlen ve sendıkalarının dahi artık duyarlı oldukları, Türkiye
için tehlike gördükleri, laikliğe karşı gelişmeleri Türk-İş yöneti-
mi tehlıkeli görmüyormuş. işverenlerle, TİSK'le toplumsal uz-
laşma niteliğindeki her çağrı ve toplantıda varlar. Ancak TİSK'-
ten gelen laikliğe karşı güçbirliği, etkilı tavır koyma çağrısına
yanıt vermede yoklar.
izmir'de hükümet-TİSK ve Türk-İş'i bir araya getiren seminer-
de yeni uzlaşmaların ilk köprüleri atıldı. Taraflar, hükümet adı-
na Çalışma Bakanlığı'nın çağrısı ile 27 martta bir araya gelme
kararı almışlar. Bu arada çok ilginç, Türk-İş, işçi sınıfı adına bü-
tün sendikalan bağlayacak nitelikteki bir toplantı öncesi, baş-
kanlar kurulunu toplamıyor. Önce hükümet ve işverenlerle gö-
rüşecek, ne kotarabilirse kotaracak. sonra 6 nisanda Türk-İş Bas-
kanlar Kurulu toplantıya çağrılacak.
Biliyorsunuz bugün de Türk-İş yönetimi, Başbakan ile bir araya
geliyor. Hükümete Türk-İş'in yasalara ilişkin hazırladığı değişiklik
istemleri sunulacakmış. Amerika'nın kaç yüzüncü keşfi bu der-
sinizj
1
Bizim bildiğimiz Türk-İş, 1984 yılından bu yana anayasa
ve yasalara ilişkin değişiklik istemlerıni hazırlayıp hazırlayıp hü-
kümete sunuyor. Elbette gerçek sendikal hakları yasaklayan hu-
kuk düzenine karşı mücadele vermek gibı bir görevi var. Ancak
yıllar önce en geniş bıçimde görüşlerini dosyalar halinde hükü-
met ve parlamentoya ayrıntıları ile vermışken, yenıden bu ne
çalışması dersiniz?
Dün bir iş hukukçusu profesörden telefonla uyarı aldık. Türk-
iş'ın gazetelerde çıkan yasa değişiklıği önerisinde, yanlışlıkla
arada değişmiş bir maddenin de değişiklıği ıstenıyormuş. Kim-
bilir belki de daha önce yeni çalışma diye, daha önce hazıriık
yaptıkları metinlerden kopya çekerlerken, arada yapılmış deği-
şiklikler gözden kaçmış olabilir. Tabii günahı gazeteye haberi
yazan gazeteci arkadaşa da kalabilır. Neyse küçük teknik yan-
lış bir yana, ancak biz bir iş yapma. hükümetle işbirliği adına
yeni hazırlanan yasa tasarısı önerilerinde bazı ILO ilkeleri ve
orada Türk-İş'in, savundukları ile çelişkiye düştüklerini de göz-
lemledik. Neyse ki çok önemii değil. Nasılsa gûndemde işçile-
rin sendikal haklarını gasp eden anayasa ve yasa hükümleri-
nin değiştirilmesi yok. Her şey "dostlar alışverişte görsün" ka-
bilinden yapılıyor.
Evet, işçi dünyasında yaşam gerçeği giderek ağır basıyor. İş-
çiler çalışma ve yaşam koşullarını ağırlaştıran, kendilerini da-
ha fazla yoksullaştıracak gelişmelere, toplusözleşmelere "dur"
denilmesıni istiyorlar. Kendileri ile ilgili gelişmeler ve kararlar-
da artık seyirci olmadıklarını her olayda kanıtlıyorlar. Bu gerçe-
ği TİSK başkanı görüp söytüyor da Türk-İş yönetimi ve yandaşı
sendikacılar nasıl göremiyor? Mersin'e ve tersine gıden sendi-
kacılar hızla ayrışıyor. Bir de arada hem o yanda hem bu yan-
da oynamaya kalkan, kendilerini çok usta görenler var. işçi ha-
reketini tersine çekmeye çalışanlar. dünyada her şey boylesi-
ne hızla değışirken. hâlâ başarılı olabılirler mi? Eşyanın tabiatı-
na aykırı bir gelişme olabilir mi dersiniz?
KISA KISA
• PİMAŞ, Pimapen Pencere
Sistemi'nin son yenilikleri
hakkında bayilerine bilgi verdi.
• TAKÎMSAN, Ürün ve
Tanıtım ve Bayiler
Toplantısı'nda geçen yılın
ürünü değerlendirmesi
yapılarak 1990 yılında piyasaya
sunulacak yeni ürünler
hakkında bayiler bilgilendirildi.
• TAM BİLGtSAYAR demirbaş
takibi ve amortisman
hesaplama ile ilgili bir paket
program geliştirdi.
• İSTANBUL HALI
İHRACATÇILAR1 BİRLİGt
Olağan Genel Kurul
Toplantısı'nda başkanhğa
yeniden Erdera Kocapınar
seçildi.
• tMTAŞ SİGORTA 1989
yılında prim istihsalini bir
önceki yıla göre yüzde 89
oramnda arttırarak 30.6 milyar
liraya çıkardı ve sigorta
şirketleri prim istihsal
sıralamasında 10. sıraya
yükseldi.
TJC
İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ
İSKİ
İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İHALE DUYURUSU
Aşagıda ozellıklerı belirıılen kapalı zarf ile leklıf alma yonıemındeki ıhale ile ılgilenenler, ihale dosyasım İSKİ
Genel Mudurluğu Ticareı Işlen Daıre Başkanhğrnda gorebıhr ve dos>a bedehnı İSKİ Genet Mudürluğu merkez vez-
nesıne yaıırarak alabilırler.
Istekiılerin jarınameye uygun hazırlayacakları kapalı leklıf mektuplarını ıhale larıhınde saal 11.00'e kadar a^ağı-
da belımlen adreste Genel Evrak MudürluğU'ne gırış. larıh ve numarasını ıçeren alındı makbuzu karşıhğında ıcslim
etroelerı gerekmekıedır. Teklıf zarfları saaı 14.00'te İhale Komisyon BaşkanlığYnca açılacakur.
İSKİ «o:
T.7459
V.7289
T.7379
T.7250
Işinadı
Pık plaka ve manşon
V ıdanjor hortumu ve
parçaları
4000 mı. 0 1200 mm
boru
100.000 Ad. 3/4 Ana
yedek
.İlk çelık
musluk
Krşif bfdrii
137.500.000 —
60.000.000
2.000.000.000
3.500.000.0O0
Ihak larihi
2"1
03 990
28.3.990
29.3 990
30.3.990
Gecld lenıiııaü
4.125 000
1.800.000
60.000.000
105.000.000
Dosya b*dt«
40 000.
20 000
600.000
1.000.000
Noı:
1- Postadakı gecikmeler dıkkaıe almmaz.
2- İSKİ 2886 sa>ilı Devleı thale Kanunu'na labı olmayıp ıhalcyı yapıp yapmamakıa. diledigitıc kısmen \eya tamamen
yapmakıa. uygun bcdelin tespıt ve takdınnde serbesıur.
ADRESI' İSKİ Genel Mudurlugü Aksaray Meydanı 34410 Aksaray-tSTANBUL '
TEL: 588 38 00 (35 hal)
TELEX: 23 923 ISU TR
FAX: 588 38 83