25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 MART 1990 CUMHURÎYET/15 HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGÜN Meteoroto|i Genel Mudürtûğû'n- den altnan bıigıye göre, yurtta ya- ğış beklenmıyor. Bütûn bötgelen- mız açık ve az bulutlu geçecek. HAVA SICAKLIĞI: Değışmeyecek. RÜZGÂR: Değişık yönlerden ha- fif, yer yer kuzey ve doğu yönler- den orta kuvvette esecek. Deniz- lerimızde Akdenız'de gûndoğusu ve teşişlemeden, diğer denizleri- ymda bulunacak. Van Gölü'nde hava: Açık ve az bulutlu mızde yıldız ve poyrazdan 3-5 ^geçecek. Rüzgâr, değişık yönlerden hafif olarak esecek kuvvetinde saatte 10-21 deniz mılı 'GÖI hafif çarpıntılı, görüş uzaklığı 10 km. dolayında bu- hızla esecek DENİZ. Mutedtl dal- tunacak. galı, görûş uzaklığı 10 km. dola- Maru Adapazan Acıyaman Afyon A$f, Ankan toüakya AnBya M A 26° 8° Oiya-IMkjı A Ed AA 16° 7°Edıme A 22° 4°Erancan A 20° i°Erajnjm k 8° *" Estaşehır A 22° 2°Gaaaraep 25° 12" Sresun A 25? 8° Gumûşhane A A Biledk Sfc" Bolu Bursa Canakte-c Corum Denct 12° 3° Hakttn A 26P11° ısparta A 21° Plstanbül A 20° Tüm A 17° -2° Kaıs A 14» -2» Kastamomı A A 22° 0°Kaysen A 21° 8°KuWar«* A 19° 8°Konya A 20° OPKûah»» A 24° 10° Maatya 21° D°Mansa 24° 5°KMaraş W 0°Metsn " 6° -12°Muata 21° SFMuş 20° 2°Nığde 11° 4°0t!lü 16° 0°(to 8° -2° Samsun 22° 3°S»n 18° 8°Smop 24° 10° Sıvas 7°-10°lelardağ 21° (P'tateon 20° -1° Imceli 21° 6°'Jşak 19° 1°Van 20° f'tesat 19° 0°Zongu«ak A 25° 9° A 22° 7° A 2*M2° A 23» 10" A 14° -3° A 19° 0° A 11" 4» A 12° 5° A 12° 4» A 20° 5° A 12° 8° A 18° 1° A &> 5° A 12° 5= A 18°-1° A 2ΰ *= A 10°-3° A 18° 0° A 11° 5° buUıtkı „ * sslı A-ac* B Ou»ıtlg G-gunesk K-UfV S-se» y-y»0munu a ,. L Kopennag jj Kahıre • DUNYA'DA BUGÜN Amsterdam Amman Mna Bafldat Barcelona Basel Belgrsd Berln Borm Btukset Cenevre Cezayır CMtde Oub» frankfurt Gıme Heisrto Kahn KoDentıag K6ln Leftosa Y 14° A 24° A 24° A 22° A 24° A 18° A 24° Y 16° y is° B 15° A 19° A 17° A 23° A 27° Y 26° f 14° Y 23° A 10° Y 24* Y 11° A 14° A 23° Lemigrad Londra Madrıd Mtlano Montreal Mostoıra Münıh Me« Votk Oskı Pans Prag flryad Roma Solya Sam Tel Am T»nus Vened* Vıyana B e° Y 16° A 25° A 24° B 6° 8 15° B 18° B 6° Y 11° B -.8° B 18° A 26° A 23°. A 22° A 22° A 9° B 13° y 18° A 23° A 8° VÂstnngtonA 8° Zûrtı A 20° BULMACA SOLDAM SAGA: 1/ Ev işlerinde çalış- tınlmak üzere küçük yaşta eve alınan kız çocuğu. 2/ Budun ön kısmından elde edilen dana eti... Eskirniş gi- yecek. 3/ Eski Roma- da sayım yapmak ya da törelere karşı işle- nen suçlavı cezalan- dırmakla görevli yar- gıç. 4/ Sıcağa ve so- ğuğa karşı dayanıklı- lığı kükürtle arttınl- mış kauçuk... Çin ve Japonya'da oynanan bir tür satranç. 5/ Güney Afrika Cum- huriyeti'nin para birimi... Abide. 6/ Vi- layet... Meslek... Vücut parçası. 7/ Do- ğu Anadolu'ya özgü bir halk oyunu. 8/ Kuzu sesi... Melez. 9/ Güney Ame- rika'da yaşayan bir timsah... Yapısına girdiği sözcüğe "iki, çift" anlamı ka- tan yabancı bir önek. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ lncebağırsak iltihabı. 2/ Derviş se- lamı... Ortaoyununda Rum tipine ve- rilen ad. 3/ "Yol, yöntem" anlamında argo sözcük... Doğu Ana- dolu'da kullanılan bir tür küçük zurna. 4/ Jüpiter gezegenine veri- len bir ad. 5/ Nikelin simgesi... Balmumuna ya da parafine batınl- mış fitil. 6/ Bir geminin alabildiği yük miktarı... Evcil bir geyik. 7/ Uluslararası Çalıjma Örgütü'nun simgesi... Hz. Muhammed'i övmek ve ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside. 8/ SSCB'de yaşayan Türk soyundan bir halk... IlkeJ benlik. 9/ Ekonomik alanda kendi kendine yeterli olmaya yönelen bir ülkenin rejimi. 6ÖYEL ÖNCE,CumhuriYet Darülfununda ıslahat 22 MART 1930 Maarif Vekaleti Darülfununda esaslı bir ıslahata lüzum görrnektedir. Bu noktai nazara tevfıkan yeni bütçe ile birlikte esaslı bir proje hazırlanmışur. Buna göre Edebiyat Fakültesi'nden maada Tıp ve Hukuk fakülteleri kadrolarmda da tadilat ve tenkihat yapılacaktır. Bu takdirde mualtimlerden bir çogu açıkta kalacak ve kürsüsünü muhafaza edecek müderrislerin daimi surette Darülfununda çalışmaları temin edilecektir. Ancak eldeki kanunlar bu salahiyeti Vekalete vermemekte ve bunu Darülfunun divanına bırakmakta olduğundan bu projenin ya Heyeti Vekile kararı ve yahut bütçe ile bİTÜkte bir kanun layihası şeklinde TBMM'ne sevki lazım gelmektedir. Bu sekillerden ikisinden birinin tercihi Heyeti Vekilece kararlaştınlacaktır. Yavuz'un durumu Yavuz'un Yesilköyie Bandırma arasında yaptığı tecrübeler neticesinde matlup suratin temin edildiği anlaşılmıştır. Tecrübelerin ikmalinden sonra Yavuz Gölcük'te demirleyecek ve Avrupadan getirilen bazı siparişlerin yerlerine konması, tefrişatı ve boyanması için tekrar havuza alınacaktır. Bu işlerin ikmalinden sonra Yavuz'un iki aya kadar Malta'ya hareketi muhtemeldir. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Ticaret Odası ve CHP 22 MART 1960 tstanbullu tacirlerin dert ve dileklerini tesbit etmek için dört C.H.P. li milletvekilinm Ticaret Odasına yaptıklan müracaat reddedilmiştir. Ticaret Odası Başkanı Sait tbrahim Esi, C.H.P. li milletvekillerine şu cevabı vermiştir: "— Odamız mensuplanrun bütün dilek ve ihtıyaçları hükümetimize arzedümiş ve bir çogu karara iküran etmek suretiyle neticelendirilmiştir. Buna Uaveten sayın Başvekilimize, Odamıa zjyaret etmeleri ve şahsen tüccanmızın dilekleri ile meşgul olmalan hususunda aylarca evvel vâki ricalanmız kabul edilerek mesai arkadaslan ile Odamızı teşrif etmişler ve tüccarın dilek ve ihtiyaçlan ile yakınen alâkadar olarak bir çoklannı hemen karara bağlamışlar ve ilân etmişlerdir. Bunun haricinde ileride vâki olacak dilek ve ihtiyaçlarımız hükümet nezdinde şimdiye kadar olduğu gibi takip ve intaç edilecektir. Netice olarak bir âmme müessesesi olan Odamız çatısı altında herhangi bir siyasi polemiği tahrik edebilecek bir toplantının yapılmasını mahzurlu görmekteyiz. C.H.P. ekibi Fethi Çelikbaş. Hıfzı Oğuz Bekata, Hasan Tez ve Faal Yalçın'dan müteşekkildi. Hollywood'da grev Filim yıldızlarının ve stüdyolarda çalışan teknisyenlerin iki haftadan beri devam etmekte olan grevine bu hafta içinde son verilecefi umit edilmektedir. Bu hafta içinde toplanacak olan işçi ve işveren temsilcıleri arasında bir uzlaşmaya vanldığı bildirilmektedir. Toplantının tarihi henüz tespit edilmemiştir. Filim sanatkârları, sinemalarda gösterihiıek üzere çe\xilmiş olan filimlerin televizyonda gösterilraeleri halinde kendilerine kazançtan hisse verilmesini istemektedirler. Filim şirketleri sahipleri bu talebi reddetmişlerdir. ĞEÇENYÎL BUGÜN CumhuriY et Hıfn Oguz Bekata 'Şantaj' savcıda 22 MART 1989 Televizyonda yaptığı propaganda konuşması nedeniyle Başbakan Turgut Özal hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. SHP Genel Sekreter Yardımçısı Adnan Keskin tarafından yapılan suç duyurusunda, Özal'ın "yerel yönetıcilerin hukümetle uyum içinde olmalannın daha iyi hizmet sağlayacağı" yolundaki sözlerinin seçimlerin temel hükümleri hakkındaki yasanın 152. maddesine aykırı olduğu belirtildi. Adnan Keskin'in avukatı Tezcan Çakır tarafından dün savcılığa verilen suç duyurusuna dayanarak yapılan yasa maddesi uyannca özal hakkında bir yıldan 6 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Başbakan Özal pazar akşaım yaptığı ilk tekvızyon propaganda konuşmasında, "Seçtiğiniz insanlar hangi partiye mensup olursa olsunlar, bu uyumu sağlayabilecekierse çok daha iyi hizmet verirler. Ama hukümetle uyum içinde çalışmayacaklarsa o yörenin insanlan maalesef zarar görür. Mahalli yöneticilerin hukümetle uyum içinde olmalan sizlere daha iyi hizmete vesile olacaktır" demiştL TARTISMA Mütevelli Heyetlerive ODTCJ Deneyiım de çalışan meslektaşlarından daha az ücret ai- mışlardır. Universiteye rektör atamaları ise hep bu- nalım yaratmıştır. Üniversitenin rektör konu- sundaki duyarlıhğı bilinir ve TC yurttaşı ol- manın dışında hiçbir yasal kısıtlama bulun- maz iken mutevelli heyetleri öğretim üyesi, üniversite çahşanlan ve öğrencüerle uyum sağ- layabilecek rektörler atayamamış, rektör ata- nıslanndaki kriz 1976 yılmda Dgaz Alyanak'ın görevden ahnış ve Hasan Tan'ın rektörluğe atanışı ile büyük bir bunalıma dönüşmüştur. Universitedeki tüm mali, idari ve akademik işlerden sorumlu olan heyetlerin, kendilerini atayan iktidara ters düşmemek dışında hiçbir sorumluluğu da yoktu. Basından izlenebildiği kadan ile 2547 sayılı YÖK Kanunu'nda yapılacak değişikliklerle şu anda VÖK bunyesinde toplanan universitele- rin planlama, eşgudüm, denetim ve yönetim yetkilerinin bir kısmının kurulacak mütevel- li heyetlerine devri söz konusudur. Türkîye iinKersiteieri azunsanmayacak ölçude gelenek ve deneyim sahibidirler. Bu nedenle 80'li yıl- ların başında olduğu gibi ihale usulü ile yasa çıkartmak yerine bu deneyimleri ve gelenek- leri göz önune alacak girişimler kalıcı olacak- lardır. Kuzey Amerika üniversitelerinde kul- lanılan bir sistem olan mutevelli heyet siste- mi ile ülkemizde sadece ODTÜ yönetilmiştir. Bu yazının amacı ODTÜ'de bu yönetim ile el- de edilen deneyimlerın bir kısmının duyurul- masıdır. ODTÜ mutevelli heyetleri iktidarca 3 yıllı- ğına atanan 9 kişiden oluşmaktaydı. Univer- sitedeki tüm mali, idari ve akademik işlerden sorumlu olan heyetlerin, kendilerini atayan ik- tidara ters düşmemek dışında hiçbir sorum- luluğu da yoktu. Oluşumlan ise firma tem- silcileri, devrik iktidar milletvekilleri, diğer üniversite öğretim üyeleri, motel işjetmeleri vb. gibi genelükle universiteye yabancı kişi- lerdendi. Mutevelli heyetlerinin öğretim ele- manlannın ücretleri konusunda da olumsuz etkileri olmuş, özellikle 70'li yıllarda diğer uni- versitelerde 12 katsayı üzerinden ücret öde- nirken, bu katsayı ODTÜ'de 9 olmuş, sonuçta ODTÜ öğretim elemanlan diğer universiteler- Bu atamaya 800 öğretim üyesinden 670'i karşı çıkmış, tüm idareciler görevlerinden is- tifa etmiş olmasına karşın mutevelli, kararın- da ısrar etmiş ve universıteyi kapatrruştır. Hiç- bir öğretim üyesi, yeni yönetim altında idari görev kabul etmez iken mutevelli heyeti, iş- çilerin haksız nedenler ile işten çıkarılmaları- nı, yerine belli bir partinin yandaşlannın alın- masmı ve bu insanlann universitede yarattık- ları şiddet olaylarını görmezlikten gelmîştir. Aynı heyet idaresinde ulkemizin en iyi teknik kutüphanesi olan ODTÜ Kütüphanesi'nin ka- patıldığı, bilgisayar merkezi idaresinin ilko- kul mezunu bir idareciye verildiği unutulma- malıdır. Bunalım iki kişinin olümu, üniversi- tenin 9 ay kapah kalmasından doğan yakla- şık 180 milyon TL (o günkü değeri ile) ka- yıpla, ancak değişen iktidarın yeni mutevelli heyet ataması ile aşılabümişür. Üniversitelerimizde mutevelli heyet sistemi- nin uygulandığı tek kurum olan ODTÜ'de 1978 yılmda 580 öğretim üyesi arasında ya- pılan bir ankete yanıt veren 470 kişiden % 75.1'inin mütevelliden vazgeçilerek yeni bir üst yönetim organı oluşmasını istedikleri bi- linmektedir. Kuşkusuz bivçok mutevelli heyetinin gerek heyet, gerek kişisel olarak ODTÜ'ye ustun hizmet verdiği yadsmamaz. Öte yandan bu- nalımların aşılmasında üniversitenin iç dina- miğini kullanamayan bir sistem olan mutevelli heyeti yönetimini gündeme almadan yukarı- daki kötü örnekleri anımsamakta yarar ola- caktır. ŞAFAK ALPAY Orta Doğu Teknik Üniversitesi Matematik Bölümii OKURLARDAN Meslek dersleri öğretmenleri dert küpü Ticaret lisesi meslek dersleri ögTetmenleri dert küpü: sorunlanmızı bir kaç cümled toparlayıp özetlemek ve dile getirmek zor olduğu gibi ilgisizlik, unutulmuşluk, bir kenara itilmişlik hepsinden daha zor. Ama yine de bin bir sorundan en önemli ve güncel bir kaçını sıralayalım. a) 3568 sayılı Serbest Muhasebecılik, Serbest Muhasebecilik Mali Müşavirlik Yasası ile kendi öz ürünümüz, eserimiz olan yetiştirdiğimiz öğrencilerimize serbest muhasebecilik; hatta daha sonra lisans eğitimini tamamlayanlara Serbest Muhasebecilik Mali Müşavirlik t^in Belgesi verilmektedir. Ancak bu mesleğın konulan olan muhasebe, maliye, hukuk, ekonomi, bankacılık vb. konularda üstelik 3308 sayılı kanun gereğince mesleki uygulamadan sorumlu koordinatör olarak eğitim- öğretim görevini yapmakta olan bizlerin Serbest Muhasebecilik Mali Müşavirlik "İzin Belgesi" talebimiz dejerlendirme kurullarınca reddedifinektedir. Bunu hangi akla, hangi mantığa sığdırabiliriz? Anlamak mümkün değildir. Bu bir hukuk skandalı olduğu gibi faciasıdır da. Talebimizin reddedilmesine hiçbir haklı gerekçe görmuyoruz. Zaten lutarlı bir gerekçe de gösterilmemektedir. Bu belgenin bize verilmemesi alt- yapıyı reddetmektir. Ticaret liseleri bu mesleğin altyapısım oluşturmaktadır. Biz istiyoruz ki; çalıştığımız süre staj süresinden sayılsın. b) 3308 sayılı yasa kapsamında bulunan ticaret liseleri, endüstri meslek liseleri ve kız meslek liselerınin yanında âdeta yok kabul. edilmektedir. Diğer meslek teknik ortaöğretîfft kurUronna 'özel Hizmet Tazminatı' adı altında ek bir ödeme planlanırken ya da uygulamasına geçilirken hangi mantığın ürünü olarak ticaret liseleri bu kapsamın dışında tutulmaktadır. Mesleki-teknik ortaöğretim kurumları olarak görev, yetki sorumluluk açısından aynı yasaya bağlıyız. 3308 sayılı yasa gereğince bu okullardaki meslektaşlanmızla aynı işleri yapmaktayız. Mesleki uygulama yönünden diğerleri gibi mesleki eğitimin uygulama, organizasyon, rehberlik ve koordinasyonundan sorumluyuz. Durum boyleyken biz ticaret lisesi meslek dersleri koordinatör öğretmenleri "Özel Hizmet Tazminaıı'nın" dışında bırakıldık. Bu çok önemli iki konu ile ilgili olarak; sayın ilgili ve yetkililerin sorunlanmıza çözüm getirmesini ve tatmin edici bir açıklama yapmalannı bekliyoruz. Bir grup öğretmen • 100 sayfa 120 renkli resim Super ofset baskı • Kültür ve Sanat şimdi 3 ayda bir çıkıyor. Türk kültür ve sanatma ışık tutan kalıcı dergi Bu sayıda; Türk Hat Sanaü Üzerine Prof. Dr. Annemarie Schimmel* Türk Minyatürlerinde Kuslar Prof. Dr. Metin And> tsveç'te Türklerie İlgili E&erler: îsveç Kraliyet Kitaplığı Prof. Dr. Gûnsel Renda> Anadolu Kadınının Giyim Sanatı Dr. Nezihe Araz> Şiir/Pamukkale Kerim Aydın Erdem • Trabzon'un Ev ve Konaklan Erdem Yücel* Yurt Dışında Türk Mimari Eserleri: Kerkük Kalesı'nde Gök Kümbet Suphi Saatçi*- Gökyüzünde Yazi: Mahya Yard. Doç. Dr. Hasan Özönder* Bursa'nın İncisi Yeşil Türbe'de Bir Gezinti Çiğdem Başkan* Seyit Battal Gazi Külliyesi: Tarih İçindeki Ycri ve Önemi Çeyiz Zeynep Makal. Aynca röportajlar. haberler, İngilızce özetler. Kiillur ve Sanat Dergisi, Tiirkhe İş Bankası lüssedarlarına, öğreimen ve öğrenciler ile abone olanlara %25 indiriınti olarak satılmaktadır. İş Bankası Kültür Yayinlan : İstanbul'da Erenköy, Kadıköy. Cağaloğlu. Beşiktaş; Ankara'da Meşrutiyet, İzmir'de Konak Satış Mağazalarımızda ve tüm İş Bankası şubelerinde. Başbayiler: Ankara'da Aydın Kitabevi. İstanbul'da Özgur Yayın-Dağıtım. tzmir'de Yavuz Kitabevi Samsun'da Muhammed Ali Şahin. ANKARANOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt Danîmarkalılaştıramadıklanmızdan mısınız? Prof. Sadun Aren, Kopenhag'dan ayrılacağımızm akşamı, Da- nimarka'da Türkiyelı işçilere bir konuşma yaptı. İstanbul Bağımsız Milletvekili Hüsnü Okçuoğlu, o akşam dostlarının çağrısı üzeri- ne İsveç'e geçmiştı. Işçilerın verdikleri kokteylde Sadun Beyle ikımiz vardık. Sadun Beyin konuşması, gezip gördüğümüz Tür- kiyeli göçmenlerin bıraktıkları bir ızlenimdi, Şöyle dedı özetle Sa- dun Aren: "... Öyle anlaşılıyor ki arkadaşlar, göçmen arkadaşlar, gerek Danimarka'da, gerek başka yerlerde, Almanya'da, ingiltere'de, Fransa'da filan göçmen arkadaşlarımızın pek büyük bir çoğun- luğu Türkiye'ye dönmeyecektir. Tatil olarak fiian döner, o başka; fakat yerleşmek üzere dönmeyecektir. Oysa 1960ların başların- dan bu tarafa göç akını başladığı zaman, herkes sanıyordu ki gidenler beş yıl sonra geri gelecekler, öyle olmadı. Onun için Danimarka'daki göçmen arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğu -bir kısmı tabıi dönebilir, ben kalacak olanlar için söylüyorum özellikle- gerçeği bir kez kabul etmelıdirler: "Biz dönmeyeceğiz" gerçeğini kabul etmelı. Ondan sonra, eee dönmeyecekse nasıl yaşayacak? Demin başkan arkadaşımız iki vatandan söz ettı: 'Türkıye, bir de bu vatan' dedı. Bu doğru bir belırteme. Burası da vatandır, kalacaklar için. Hatta gıderek birincı vatan olacak- tır. Pekı nasıl yaşanacak burada? Madem ki buradayaşanacak, öyleyse nasıl yaşanacağını tespit etmek lazım. Burada Türkıye^ deki gibi yaşanmaz. Bunu kafamıza koymamız lazım. Türkiye^ de doğaniar, Türkiye'deki gibi yasarlar. 'Buraya gelindi, burada Türkıye gibi yaşanır!' Bu oltnaz! Böyle yaşarsak, ikinci sınıf, be- şincı sınıf vatandaş oluruz. Çünkü Türkiye'nin usulleri başka, bu- rası başka Elbette ki Türk olmak, Kürt olmak -Türkiyelı olmak diyelim- bizim kimlığimizle ilgilıdir. O kimliği koruyalım, o ayrı bir konu. Onun için zaman zaman toplanılır... İşte burada oyun da oynandı, türkü de söytendi. Bu yapılacaktır Bu, insanın kimli- ğiyle ilgili. Örneğin ben Müslümanım. Müslümanlığımdan da dönmem yani. Ölürüm de dönmem! Ama namaz kılmam, oruç tutmam filan. Kişiliğimle ilgili olduğu için. Yanı Hıristiyan ol de- seler olmam! Gebertır, gebertır! O başka bir şey. Demek ki in- san 'Ben Türküm' o başka. Güzel! Ama artık Türkiye'de yaşamıyorsun. Benim namaz kılmamam, oruç tutmamam, Müs- lümanlığın birçok şeylerini yerine getirmemem, ama buna kar- şın kendimi Müslüman saymam gibi, Türk sayarım kendimı. Türkiye'de yaşamıyorum, Türkiye'deki usule uymuyorum, ama Türküm, bu benim kimliğimdır. kışıliğımdir. Nasıl ki Amerika'da bilmem kaç yüzyıldır oturan adam işte 'Ben irlandalıyım' diyor. Ne İrlandalılığı kalmış ne bir şeysı kâlmış, ama 'İrlandalıyım' di- yor. Onun gibi burada da yüz yıl, iki yüz yıl sonra, çocuklarınız, torunlarınız, torunlarınızın torunlan hâlâ 'ben Türküm!' diyebil- meli bence. Ama Danımarkalı olmalı. Burada gibi yasamalı. Ken- dimize, yani burada yaşayan arkadaşlar adına söylüyorum, burada yaşayan Türkler, bir yaşam felsefesıni saptayıp ona sa- rılmalı. 'Ben burada oturacağım, kendimi adam yerine koydura- cağım! Buradaki ınsanlara denk olacağım! Danimarkalılara vs. ve ona göre kendimi yetiştıreceğim, çocuklarımı yetiştireceğim. Eşimle de bu işi böyle yürüteceğiz!' diye karar vermesi gerek. Bu, yaşam stratejısıni, felsefesıni, çızgısini açık seçik kabul et- mek gerek. Ve ona göre yaşamak gerek. Bir kere kesinlikle dili- ni öğrenmesı gerekir ülkenin. Örneğin buraya geldik. 'Türkiye'de SHP ne yapıyor? Bilmem; yeni kurulacak parti ne olacak? Türk solunun sonucu ne olacak? Kadın meselesi ne olacak falan fi- lan Türkiye'de? 1 Ve onunla ilgili, burada hangi parti iktidarda, ben kımi tutayım? Hangısınden yana olayım filan dıye düşün- mek gerek. Aynı sıcaklıkla, hatta çok daha fazla sıcaklıkla, Da- nimarka'nın meselelerı nedir, sıkmtıları nedir, bunları bilmeniz ve yaşamanızgerekı.. Buradaki takımları tutmanız gerekir filan, orada da Galatasaray'ı tutun, Fener'i tutun, Beşiktaş'ı özellikle tutun! (gülüşmeler) Ama burada da tutun eğer (utboldan hoşla- njyorsanız, Türkiye'deyken nasıl tutuyorsanız. Yani bu memle- keti de yaşayın, gazetesini okuyun, televizyonunu ızleyin, sorunlannı dıkkate alın. Şimdi benim bu söylediklerimi siz çok daha derin olarak anlı- yorsunuz. Çünkü birçok sorunun içindesiniz. Ama Batılı gibi ol- mazsanız, ikinci sınıf işlemı görürsünüz! Hiçbir zaman kurtulamazsınız İşte ne diyorlar, ırk ayrımcılığı', 'ırkçılık' filan. Tabii o kötü bir şey. Bunu yapan adamların da kabahatleri var, fakat kendimizde de biraz kabahat var mı arayalım. Diyelim ki biz horlanacak bir toplum olarak kalırsak giyinışımizde, anlayı- şımızda, davranışımızda, Dammarkalılarm Bunlar ne biçim in- sanlar?' diyecekleri bir toplum olarak yaşarsak, elbette ırkçılık dayaparlar. 'Bu herifleri defedelim' de derler, kötü işlem de ya- parlar. mahallesini ayırır, bilmem ne yapar, her şeyi yapar. O ya- nına da dikkat etmek gerek. Eşit olmanın eşit işlem görmenin tek yolu vardır arkadaşlar, o da eşit olmaktır. Eşit olursan, eşit işlem görürsün. Eşit olmazsan, olmaz. Sen okur yazar değilsin, hurafeler içinde düşünürsün, ondan sonra 'Beni de eşit saysın.' Ne der? 'Hadi canım sen de!' der. Lafı uzatmak istemiyorum. Siz bu konulan benden iyi biliyorsunuz, çünkü yaşıyorsunuz. Acı- sını da seziyorsunuz. Fakat ben belki size düşüncelerinize açıkltk getirmek ıçm sadece söylüyorum bunları; yane tereddütü olan bilmem ne filan vardır, belki 'ayıp' diye düşünen vardır, onun için söylüyorum. Kendi kendinize baskılar yapmayın, nasıl olsa git- meyeceksıniz Türkiye'ye! Hem Türkiye'ye gitme hem burada sı- kıntı çek. o anlamsız bir şey! Bari burada sıkıntı çekmeyin! O zaman Türkiye'ye gereğınde daha yararlı olursunuz, daha yar- dımcı olursunuz belki de. Son olarak şunu söylemek istiyorum: Tabii bu şeylere uymak, buranın usullerine uymak zor geliyor. Ama dışınizı sıkacaksınız, zorunu kabul edeceksiniz. Şimdi bu yaşlı kuşak için şunu söylemek istiyorum: Uyabildiğiniz kadar, siz de buraya uyun. Şayet uyamıyorsanız, zor geliyorsa size, ço- cuklannızın, komşularınızın, çevrenizın uymasına engel olma- yın. Ve teşvik edin, 'Bak, ben bunu yapamam, ama sen yap!' de kızına, oğluna. 'Ben yapamam, geçmiş Ben alışmışım, ama sen yap! Sen uy. Bu toplumun insanı olmaya çalış' demesi ge- rek insanın. Yaşlılardan özellikle bunu istiyorum. Kimi yaşlı var- dır, gençlerden daha lâdır, bazı gençler vardır. yaşlıdan beterdir; tutucudur filan. Şimdi arkadaşlar, bu işlerin düğüm noktası ka- dın sorunudur." T.C BİLECtK SULH CEZA MAHKEMESİ KARAR Esas No C.Sav No Karar No Hâkim İCâtip Davacı Sanık Suç Suç Tarihi 1989/367 341-126 1989/425 HÜSEYİN ÖZLÜK 24609 NEŞE GÜR 152 K.H. NİYAZİ ŞEKER. Ahmet ve Kudret oğ. 1951 d.lu Bilecik Istıklal Mah. Nüf. Kay. halen Ertuğrul Gazi Mah. Abaslık Yolu üzerinde çiftlikte kalır. E\li 3 çocuklu, okuryazar, sabıkasız, tslam. TAKLtT VE TAĞŞtŞ EDİLMİŞ G1DA MADDESt ÎMAL ETMEK 22.11.1989 KARAR ÖZETİ Yukanda açık kimliği yazılı sanığın sabit olan eVlemıne uygun dü- şen TCK'nun 398, 3506, 647/4, 72. maddesi gereğince 470.000;- TL. Ağır para cezası. TCK'nın 402. maddesi gereğince sanığa venlen 3 ay hapis cezası müddetine musavi olarak failin cürme vasıta kıldiğı meslek ve sana- tın ve ticaretinin tatiline ve 7 gün işyerinin kapatılmasına, kesinleşen karann (karar özetinin) buyük harflerle yazılmak suretiyle işyerinin göze çarpan bir yerine YAPIŞTIRILMASINA, Karar özeti C. Başsavcılığma gönderilen masrafları bilahare sanık- tan alınmak uzerc tirajı 100 binin üzerinde bulunan Ankara, İstan- bul ve İzmir'de yayımlanan bir gazetede ve aynca Bilecikte yayunlanan mahalli gazetede ilan edilmesine. Aynca Bilecik Sulh Ceza Mahkemesi'nden verilen 11.10.1988 tarih 1988'258 esas, 988/630 Varar sayılı mahkûmiyet kararı tecil edildiği sanık süresi içerisinde tekrar suç ışlediği anlaşıldığından TCK'nun 95/2. maddesi gereğince sanığın bu cezasımn da çektirilmesme ka- rar verildi. 28.12.1989 Basın: 18013 @ Kitap dostları için en sağlam güvence. UÇÜNCÜ ŞAHISLARA DUYURU Firmalarımızda çahşmakta iken ilişkilerı kesilen ÇETİN GECEYATMÂZ, EROL BULDU ve HASAN BALCI'mn üçüncü şahıslarla yapacakları işlemlerden mesul olmadığımızı duyururuz. TÜRSA A.Ş. ve MER-BOY A.Ş.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear