Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/14 DIŞHABERLER 22 MART 1990
ROMANYA
TransilvanyayarasıkanıyorRomanya'run Tirgu Mureş kasabasında Rumenlerle Macar
azınlık arasında çıkan çatışmalarda ölü sayısırun 6'ya
çıktığı bildirildi. 300 kişi de yaralandı. Olaylardan faşişt
"Demir Muhafızlar" örgütünün sorumlu olduğu belirtildi.
Macaristan BM'ye başvurdu.
SSCB
BÜKREŞ (Ajanslar) — Romanya'nın
Transilvanya bölgesindeki Tirgu Mureş ka-
sabastnda Rumenler ve Macar azınlık dün
yine gösteri yaptılar. Romanya Radyosu,
önceki günkü gösteride Rumenlerle Macar
azınlık arasında çıkan çatışmalarda ölen-
lerin sayısımn 6'ya çıktığıru, olaylarda 300
kişinin de yaralandığını bildirdi. Rumenle-
rin Macar azınlığa karşı düzenlediği saldı-
nlar Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de
büyük bir gösteri ile kınanırken Macar hü-
kümeti BM ve Romanya'ya başvurarak
Transilvanya bölgesinde Macar azınlığa yö-
nelik saldınlara son verilmesini istedi.
Demir Muhafızlar
AA'nın haberine göre dün 2000 Macar
kasaba meydanında, Rumenler ise kasaba-
tıın lcenar mahallelerinde gösteri yaptılar.
Ulusal Birlik Konseyi Başkan Yardımcısı
Cazimir looesco, dün yaptığı açıklamada,
Rumen-Macar gerginligindcn faşist "Demir
Muhafızlar" örgütünün sorumlu olduğu-
nu ve Tirgu Mureş'ıe bu örgütün imzasını
(aşıyan bildirilerin dağıtıldığını kaydetti.
Demir Muhafızlar, 1930'lar ve
1940'larda Romanya'da çok etkin olan bir
faşist örgüttü. örgüt, "Saf Rumea ırla"
yaratılması için, Yahudiler başta olmak
üzere bütün etnik gruplann sınırdışı edil-
mesini savunuyordu.
Bildirilerde "vakit gddi" yazılı olduğu-
nu kaydeden Ionescu, AP'ye verdiği demec-
te, "Bunlar. panik >aratmak istiyor. Ru-
menleri, Macarlann TransUvanya'yı Ute-
dikleri şeklinddd fikirlerlc korkuttuiar" de-
di.
Görgü tanıklan, kasabada bulunan asker
ve polisin önceki gün yaklaşık 4000 kişi ara-
sında çıkan çatışmayı engelleyemedigini söy-
lediler. Tanıklar, Macarlann yangın bom-
bası attığını da kaydettiler. Rumen milliyet-
çiler ile Macar azınlık arasında Tirgu Mu-
reş kasabasmdaki çatışmalar cumartesi gü-
nü başlamıştı. Macar haber ajansı, çatışma-
ların kasabada Macarca yazılı tabela asan
bir eczaneye saldın düzenlenmesinden sonra
çıktığını bildirmişti.
Rumen Köylu Partisi, Transilvanya'ya ge-
lerek olaylara kanşan bütün Macaristan
KİMLİK KARTI
ROMANYA
Nöfns: 23.250.000 (1989)
Yöıoiçınno: 237.500 kilometrekare.
Dil: Rutnence (resmi), Macarca, Almansa.
DÎB: Orîodoki yuzde 80, Katolik yüzde 6.
Başkfnt: Bukreş.
Başlıca Kcntler: Brasov, Temeşvar,
Kdsıence.
Hiikumet Şekli: Cumhuriyet.
Devlet Baskam: İon lliescu.
Ekonomi: Çelık, metal, makiae aksamı,
petrol üretimi, turizm, teksül.
Etnik BileşJm: Rumen yüzde 88, Macar
yuzde 8, öbürleri yüzde 4.
yurttaşlannm sınır dışı edilmesini istedi.
Parti adına yapılan açıklamada, Rumen
ve Macarlardan sağduyulu hareket etmele-
ri ve olaylara karışmamaları istendi ve Ru-
men hükümetinin "aşın unsurlann kışkırt-
malan sonucu, ciddi bir durumla karşı kar-
şıya oldugu" ifade edildi.
Romanya Savunma Bakanlığı ise ordu-
nun ulke bütünlüğünü korumakta kararlı
olduğunu bildirdi.
Romanya Savunma Bakanı General Vk-
tor Stanculescu dun yaptığı açıklamada,
"Devrime ve duşüncelerimize ters ve düs-
man ban unsuriar, Macar azınlık ile Rumen
halkı arasına uyuşmazlık tohumlan ekme-
ye çalışıyor. Ancak ordu daha guçludıir ve
birleşmiştir" diye konuştu.
Halka, karışıklık çağrılanna uymama ve
kişisel iruıkam hareketlerinden vazgeçme-
leri yolunda çagnda bulunan Savunma Ba-
kanı, ordunun demokratikleştirilmesi süre-
cinin birliklerin mücadele kapasitesini güç-
lendirdiğini belirtti.
Budapeşte'de gösteri
Tirgu Mureş, olayları Macaristan'ın baş-
kenti Budapeşte'de dün düzenlenen ve bin-
lerce kişinin katıldığı büyük bir gösteri ile
kınandı. Iktidardaki Sosyalist Parti ve mu-
halefet partilerinin çağrılan üzerine baş-
kentteki Kahramanlar meydanında topla-
nan binlerce kişi gösteri düzenledi. Göste-
riciler yaklaşık 2 milyon Macar ile yedi mil-
yon Rumenin yaşadığı Transilvanya bölge-
sindeki kasabada, Macar azınlığın evlerine
ve binalarına karşı girişilen saldırıları kına-
dılar.
Yabancı hukümetlerden ve BM'den Ro-
manya'da yaşayan Macar azınlığın hakla-
rına saygı duyulmasını isteyen göstericiler,
Rumen halkına da bir çağrıda bulunarak
ulusal ve faşist güçlere karşı demokrasinin
zafer kazanması konusunda güvence iste-
diler.
Macaristan hükümeti ise BM'ye, Roman-
ya'daki Macar azınlığın haklarının çiğnen-
diğini ve Macarlara karşı "ciddi kıyımlar"
yapılmakta olduğunu bildirdi.
Macaristan Dışişleri Bakanı Gyula Horn,
BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'a gön-
derdiği mektupta, "Macar azınlığın insan
haklannın açıkça çiğnenmesinden kaygı
duydugunu" belirtti.
Horn, Genel Sekreter'den "Avrupa'daki
en büyük azınlık olan Macar azınlığın btt-
riin haklannın korunması için etkili onlem-
ler almasını" istedi ve Tirgu Mureş kasaba-
sında son gunlerde Macar azınlığa karşı
"zulüm" yapıldığım belirtti.
Bakan Horn, mektubunda Romanya'nın
iç işlerine karışmak istemediklerini belirte-
rek "Ancak Rumen hükumetinden Macar
azınlığa kacşı girişilen saldınlan açıkça kı-
namasını istiyoruz" dedi.
DIŞBASIN
Kohl'e
düşen
görev
THE INDEPENDENT
Demokratik Almanya'daki seçimler, hal-
kın çabuk birleşme özlemini iyi değerlen-
diren Başbakan Helmut KohJ için tartısma-
sız bir başandır. Sonuçlar, demokrasi için
de bir zaferdir. Seçmenlerin 1» 93'unün ka-
tıldığı seçimlerde oy verme işlemi banşçı bir
şekilde gerçekleşti. Seçimleri muhafazakâr-
ların kazanmış olması NATO'nun çıkarı-
nadır. Eğer sosyal demokratlar kazanmış
olsaydı, Helmut Kohl, bazı güçlüklerle kar-
şüaşabilirdi. Bu da NATO için bazı sorun-
lar yaratabilirdi. Seçimlerden tek zararlı çı-
kanlar, Batı ve Doğu sosyal demokratları
oldu. Bir ölçüde de Sovyetler Birliği, sos-
yal demokratlann daha uzun sürede birleş-
me tezi, Moskova'nın görüşüne uygundu.
Helmut Kohl Polonya sınınru uzun süre ta-
nımaktan kaçınarak, Batılı ülkelerin sert
tepkilerine yol açtı... Ama birleşik Alman-
ya'nın NATO içinde kalmasını savunarak
Batı ittifakında olumlu etki yarattı. Birleş-
me görüşmelerinde, bu sorun ise Demok-
ratik Almanya'daki 360 bin Sovyet askeri-
nin geleceği, herhalde en ateşli tarüşma ko-
nulannı oluşturacaktı. Şimdi Bonn hükü-
metine duşen, birleşme işlemini son derece
dikkatli ve diplomatik biçimde yürütmek-
tir. Ancak Helmut Kohl'un bu özelliklere
sahip olduğu da söylenemez. Kohl, gayet
kurnaz biçimde, Demokratik Alman halkı-
nın birleşme özlemini sezmiştir. Şimdi bu
işlemi ustalıkla ve F. Almanya'nın komşu-
larını kuşkulandırmadan gerçekleştirmek
zorundadır. Demokratik Almanya'daki se-
çim sonuçları Kohl'e geniş bir manevra ye-
tenegi sağlamıştır. Bu avantajı, kendi ken-
disi ve komşuları ile barış içinde olan bir
ülke yaratmak için kullanmalıdır. (20 Man)
LİTVANYA
Gorbaçov'dan
yeni ültimatomSSCB Başkanı Gorbaçov, yeni görevi çerçevesinde elde
ettiği kanun gücünde kararname yayımlaması yetkisini ilk
kez kullandı. Gorbaçov, Litvanya halkının elindeki
silahlarını bir hafta içinde İçişleri Bakanhğı'na teslim
etmelerini istedi.
HALKI SELAMLIYOR — Sovyetler in Baltık cumhariyetlerinden Lelonya'da Halk Cephesi geçen haftaki seçimlerde pariak başan
kazandı. Cephenin lideri Dainas Ivens, bu zaferi kutlamak için başkent Riga'da düzenlenen törende halkı çiçekle selamladı.
Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birli-
ği'nin Baltık eumhuriyetlerinden Litvanya'-
nın 13 martta bağımsızlıgını ilan etmesinin
ardından başlayan gerginlik sürerken, Gor-
baçov, bütün Litvanyalılann ellerindeki si-
lahlan bir hafta içinde teslim etmelerini ön-
gören bir kararname yayınladı. Litvanya
Devlet Başkanı Landsbergis, kararnameyi
"içişlerine müdanale" olarak nitelendirdi.
TASS tarafından duyurulan kararname-
de, Litvanyahlara tüm silahlarını Içişleri
Bakanlığı tarafından gecici olarak depolan-
mak üzere 7 günlük bir süre içinde teslim
etmeleri öngörüluyor. Av silahlannın satı-
şını da yasaklayan kararnameye göre, lçiş-
leri Bakanlığının teslim edilmeyen silahla-
ra el koymaya yetkili olduğu kaydediliyor.
Kararnameye göre, Litvanya'nın sırurlan
SSCB yasalan uyannca KGB'ye bağlı kuv-
vetlerce denetlenmeye ve korunmaya devam
edilecek. Aynca, Litvanya topraklanna gi-
riş ve çıkışlar ancak SSCB Içleri ve Dışiş-
leri Bakanİıklan tarafından verilen vızelerle
yapılabilecek. Litvanya topraklanna bu
makamlardan gerekli izni almadan girdik-
leri saptanan kişıler sınırdışı edilecek.
Ajanslar, SSCB Devlet Başkanı Gorba-
çov'un Halk Temsilciler Kongresi tarafın-
dan kendisine geçen hafta tanınan geniş yet-
kiyi ilk kez kullanarak, bağımsızlık kara-
rında ısrar eden Litvanya'ya "gözdaği
vcrmeyi" amaçladığını kaydediyorlar.
ABD'nin, Gorbaçov'un, Litvanya'daki
Sovyet vatandaşlarının hak ve çıkarlarımn
DEMOKRATİK ALMANYADA SKANDAL
Halk Meclisi'ne ^köstebekler' seçildiHalk Meclisi'ne seçilen 400 milletvekilinden en az 40'ının
eskiden gizli polis STASİ için çalıştığı belirlendi. Bunların
büyük bir bölümünün şimdi Federal Alman Haberalma
Örgütü BND'ye çalıştığı saptandı.
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
D. BERLİN — Demokratik Almanya'nm
başkenti D. Berlin, boyutları kestirilemeyen
bir skandala sahne oluyor. "Halk Meclisi'-
ne seçilen 400 milletvekilinden en az 40'ının
eskiden gızli polis "STASI" için çahştığı be-
lirlendi. Bu ajanlardan büyuk bir bölümO-
nun şimdi F. Alman Haber Alma Örgütü
BND'ye çalıştığı saptanmış bulunuyor.
Yeni seçilen parlamentoda, eski rejime ya
da Batı'nın haber alma örgütlerine çalışan
ajanların bulunması D. Berlin'de büyük
skandal yarattı. Şimdi herkes milletvekilli-
ğine seçilen ajanların kimliklerini ve sayı-
sını oğrenmeye çalışıyor. Eski hukümet iş-
başına geldikten sonra Devlet Güvenlik Ba-
kanlığı, kısa adı ile STASİ adlı örgütü da-
ğıtmak için özel bir görevli ataraıştı. Fisc-
her adındaki bu hukumet gorevlisi dün ba-
sına yaptığı açıklamada, "yeni seçilen par-
lamentoda eski gizli polis ajanlarının bu-
lunduğunu ve bunları belirlemek için dos-
yalara bakılması gerektiğini" söyledi. Mil-
letvekillerinin dosyalanna bakmak için ba-
kanlar kurulu karan gerekiyor. Bunun için
de önce bir hukümet kurulması lazım.
D. Berlinîdeki asıl skandal, ajan millet-
vekillerinden bir kısmının hâlâ F. Alman
Haber Alma Örgütü BND'nin emrinde ça-
lışmaya devam ettiği, "Demokratik Atıüm"
Partisi Başkanı Michael Schnur, ayru neden-
le geçen hafta görevinden ayrılmak zorun-
da kalmıştı. Schnur'un STASÎ üyesi oldu-
ğu, daha sonra ise BND'ye çalıştığı ortaya
çıkmıştı. D. Alman Protestan Kilisesi'nden
üst duzey bir yetkili, önümuzdeki gunlerde
Bonn'a giderek F. Alman Cumhurbaşkanı
Weizsaecker ile casusluk sonınunu görüşe-
cek.
D. Almanya'da seçimleri kazanan muha-
fazakârlar, devlet aygıtından eski sosyalist-
leri de temizlemek istiyorlar.
Bu arada sağ partilerın liberallerle koa-
lisyon oluşturma ıhtimali güçlendi. D. Ber-
lin'de bir hafta içinde toplanması beklenen
ABD4.864S
6SMH
SSCB
1 9 M
2.535$
JAPONYA
1758$
AUMMYA
I.077S
Batı 870$
Do|a207$
FRANSA
752$
INGILTERE
755$
ITALYA
754$
Ordu
F. ALMANYA D. ALMANYA
494.300 Asfceri Mrtifc 173.100*
507 Savaş uçaklan 335
5.005 Tank 3.140
14 Savaş gemisi 19
24 Denjzaltı
KaynaK IISS. Asken Belgeler
' D Almar kaynakları. bu saymm son aylania aza)diğını
e' sürûyonar
Yukandaki (ablo, Time dergisinden alıaınıştır.
parlamento, eyalet sistemine donüş karan
alacak. Demokratik Almanya'da eyaletler
kurulduktan sonra bunların Batı'ya ilhak
olma karan alması beklerüyor. İlhak kara-
rı çıktıktan sonra iki Almanya, sosyal, hu-
kuksal ve ekonomik açılardan bütünleşmeye
başlayacak. 1950lerde Fransız işgalinden
arınan Saarland eyaleti de F. Almanya'ya
aynı şekilde ilhak karan almıştı. Referan-
dum sonucu ahnan karardan sonra eyale-
tin F. Almanya'ya resmen katdması iki yıl
sürmüştü. Uzmanlar Demokratik Alman-
ya'daki eyaletlerin de ancak bir yıl sonra Ba-
tı ile bütünleşebileceğini tahmin ediyor.
Demokratik Almanya'da yapılan seçim-
leri sağın kazanmasından sonra giderek hız
kazanan "tek Almanya" tartışmalanna işa-
damları da yoğun biçimde katılıyorlar. Fe-
deral Alman işadamları. Demokratik Al-
manya'nın haberleşme sistemini Batı stan-
dartlarına çıkarmak için yaklaşık 300 mıl-
yar dolara ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar.
Batı'daki iş çevreleri, iki Almanya'nın ye-
niden bir araya gelmesinin "uzun vadede"
astronomik bir maliyet gerektireceğine dik-
kat çekiyorlar. Birleşme ile birlikte Demok-
ratik Almanya'daki haberleşme sisteminin
olduğu gibi yeniden kurulması gerektiğine
işaret eden işadamlan, telefon santrallan-
nın Federal Almanya seviyesine çıkanlma-
sı için 500 milyar marka ihtiyaç olduğunu
vurguluyorlar.
öte yandan, Federal Almanya Başbakanı
Helmol Kohl, dün ülkenin güneyindeki
Constance kentinde gazetecilere yaptığı
açıklamada, "31 Aralık 1992'de bü>ük Av-
rupa Pazar Biriiği'nin başlaraası>la birlik-
te Almanya'nın birleştiğini de görecegiz"
dedi. Kohl, birleşme goruşmelerinin
bir an önce yeniden başlamasını umduğu-
nu da belirtti.
korunması amacıyla kanun hükmünde ka-
rarname yayınlanmasını endişe ile karşıla-
dığı belirtildi. Beyaz Saray sözcüsü Marlin
Fitr»ater, Gorbaçov'un Litvanyalılardan
silahlarını bırakmasını istediği şeklindeki
haberlerin endişe yarattığmı kaydetti. Sözcü
Fitzwater, SSCB Dışişleri Bakanı Eduard
Şevardnadze'nin, Nabibya'mn bağımsızlık
törenleri nedeniyle bulunduğu Windhoek'-
de, Baltık cumhuriyetlerindeki bağımsızhk
hareketini bastırmak için kaba kuvvet kul-
lanılmayacağmı bildirdiğini hatırlattı.
Bu arada, Litvanya sınırlanndaki Sov-
yet askeri tatbikatı endişe uyandırdı. ABD
yönetimi, "gerginliğin azaltılması" çağrı-
sında bulundu.
AP'nin haberine göre Beyaz Saray söz-
cüsü Marlin Fitzwater tarafından önceki ge-
ce yapılan açıklamada son iki gündür Lit-
vanya içinde ve sınır bölgelerindeki askeri
manevralara dikkat çekildi. Çok sayıda Kı-
zıi Ordu birlığinin bölgede tatbikat yaptığı
ve stratejik önemdeki tesisler çevresinde
mevzilendiklen de belirtilirken, "Litvanya'-
nın bağımsızlık kararına karşı askeri bir ta-
vır"dan endişe duyulduğu kaydedildi.
Bu arada, Litvanya'nın yeni yönetimi de
son gürüerdeki askeri faaliyetlerden duydu-
ğu endişeyi Moskova'ya bir mesajla iletti.
Litvanya hukümet başkanı Kazimiera
Prunskiene. Devlet Başkanı Mihail Gorba-
çov'a gönderdiği bir telgrafta, "Litvanya
halkı, Sovyet silahlı kuvvetlerinin hareke-
tinden rahatsızlık duyuyor.
FRANSA
Sosyalist
Parti'de 'geçici'
anlaşma
SABETAY VAROL
PARİS — tktidardaki Fransız Sosyalist
Partisi'nde büyük kongre öncesi ortaya çı-
kan şiddetli aynhklar, "şimdilik" önlendi.
Dun sabahın erken saatlerine kadar yeni
pani yönetimi konusunu müzakere eden de-
ğişik eğilimler, nihayet bir anlaşmaya var-
dı. Birinci Sekreter Pierre Mouray'ın göre-
vini sürdurmesine karar verildi. 16-19 mart
tarihlerinde Rennes kentinde toplanan parti
büyük kongresinde yeni yönetimin seçilme-
sine yetecek bir çoğunluğun oluşması müm-
kün olmamıştı. Dün sabaha karşı vanlan
uzlaşmanın sağlanmasında Cumhurbaşkanı
François Mitterrand'ın birinci derecede rol
oynaması ve tarafları karşıüklı taviz vermeye
zorlaması dikkat cekti. Dışişleri Bakanı Ro-
land Dıımas, Mitterrand adına, parti içi ka-
nat liderleri arasında bir tür arabuluculuk
yaptı.
Gözlemciler, .vanlan anlaşmanın "kısa
süreli" olduğunu, ilk fırsatta özellikle Mec-
lis Başkanı Laurent Fabius ile Milli Eğitim
Bakanı Lionel Jospin arasında iki yıl önce
başlayan "kardes kavgası"run yeniden su-
yüzune çıkabileceğini iddia edivor.
HABERLERİN DEVAMI
Memura soluk Genelkurmay'ın PKK raporu
ANKARA (Cumhnriyet Büro-
su) — Devlet memurlan ile diğer
kamu görevlilerine 100-500 bin li-
ra arasında "kira yardınu" öden-
mesine ilişkin kanun hükmünde
kararname, Bakanlar Kurulu'na
verildi. Yetkililer, kira yardımının
15 nisandan itibaren başlamasına
çalışıldığını bildirdiler. Bakanlar
Kurulu'nda hemen görüşülmesi
beklenen tasanya göre ilk, orta ve
lise mezunlan 15 yühk hizmet so-
nunda, dört yülık yuksekokul me-
zunu olanlar ise 3 ile 9 yıl arasın-
da değişen hizmet süreleri sonun-
da kira yardımından yararlanabi-
lecekler. Kalkınmada 1. derecede
öncelikli yörelerde görev yapanla-
ra kira yardımı yüzde 25 zamlı
ödenecek.
Kim ne alacak?
Hizmet süreleri 15 yıldan fazla
olan personelden aylıklanrun he-
saplanmasında esas alman ek gös-
tergeleri itıbarıyla ödenecek aylık
lojman tazminatı şöyle:
a- 3500 ve daha fazla olanlara
500.000 lira.
b- 2400-3500 arasında olanlara
400.000 lira.
c* 1500-2400 arasında olanlara
300.000 lira.
d- 200-1500 arasında olanlara
200.000 lira.
e- Diğerleri (ek göstergesi bu-
lunmayanlar dahil) 100.000 lira.
Kalkınmada 1. derecede önce-
likli yörelerde lojman tazminatı
kurumlann personel ve atama
planlanrun gereği olarak yer de-
ğiştirme suretiyle sürekli görevle
atanmış tazminat almaya hak ka-
zanmış personeli ile tazminata hak
kazanan üniversite öğretim ele-
manlanna bu yörelerde görev yap-
tıkları sürece yüzde 25 zamlı
ödenecek.
(Baftara/ı 1. Sayfada)
distan toplumanun alasal bagım-
sız ve demokratik bir toplnm ha-
line getiriimesi içm" güttüğü siyasi
ilke ve hedefleri ise şöyle:
"a- Halkın siyasal birligini ger-
çekleştirme araçlan olarak köylü,
gençlik, kadın, isçi, esnaf vb. ulu-
sal kurtuluş birliklerinin oluştu-
rulması ve bunlann merkezi ve
bölgesel düzeydeki ulusal kurtu-
luş komitelerinde birleştirilmesi,
halkın topyekıin orgütlenmesinin
sağlanması için bu orgutlerin her
alaoda yaygınlaştınlması,
b- Halkın kendini konıma ve
milis teşkilatının oluşrunılması,
gerilla orgütlenmesinin geliştiril-
mesi ve balk ordusunun yara-
blması.
c- Eylem alanında, halkın temel
gereksinimlerinden yola çıkarak
ve kendiliğinden gelişme duru-
ntundaki kin, oflce vc protesto ha-
reketlerİBden miting, yöniyaş gi-
bi daha ileri siyasal cylemleriB ge-
Uşiirttnıcsi, sflahh propafamte, ge-
nel ve kısmi ayaklamnalar halk sa-
vaşımn, basit gerilla biçimlerinden
ea gelişmiş biçimleriBe kadar uy-
golaaması gerekmektedir."
Genelkurmay'ın belirlemelerine
göre PKK'nın yürüttüğü "halk
savaşı" üç aşamadan geçiyor.
Bunlar, stratejik savunma, strate-
jik denge ve stratejik saldın. Stra-
tejik savunma aşamasında
PKK'mn hedefi ise Genelkur-
may'ın raponında şöyle yer ahyor:
"Siyasi güçleria gelismesine
ağırhk verilen, aym zamanda as-
keri güçleri oluşturup güvenlik
kuvvetlerini yıpratmava yönelik
eylemler de geliştirilecekür. Aynı
zamanda siyasal temelin güçlülü-
ğü askeri güçlülüğe de dönüştüriı-
lerek, devlet güçleri ile denge ko-
numnna ulaşılacaktır."
Stratejik savunma aşamasında,
stratejik denge aşaması ile iç içe
geçtiği bu dönemde, PKK'nın, as-
keri eylemlerin yanı sıra siyasi zo-
ra, yani kitle eylemlerine başvura-
cağı belirtilen raporda, PKK'nın
bu dönemdeki hedefi şöyle
özetlendi:
"Açık ki bu darumda devlet
güçleri, tüm mücadeleci güçlere
değişik biçimlerde saldıracaktır.
Bu saldınlara karşılık kitle gücüy-
le cevap vermek gerekir. Silahlı
guçler, kitlelerin siyasal gücu ta-
rafından desteklenmezse gelişip
güçlenemez ve kendisini imha ol-
maktan kurtaramaz. O yüzden ge-
rek sij'asal zora da>alı kitle eytem-
leri gerekse askeri eylemler döne-
me uygun, altından kalkılabilecek
tarzda gerçekleştirilmelidir."
Raporda, stratejik denge aşa-
masında, "stratejik savunma aşa-
masındaki yaygın gerilla f aaliyet-
leri ile kitlelerin siyasal mücade-
leye çekildiği' belirtilerek bu dö-
nemde örgütun "askeri mücadeie-
nin yanı sıra genel grev. boykot, iş-
gal ve çeşitü düzeylerdeki ayakbua-
ma gibi" mücadele biçimlerini
gündeme getireceği kaydedildi.
Genelkurmay'ın raporunun son
bölümünde ise PKK'mn "knyveüi
ve zayıf* tarafları irdelendi. Bu-
na göre PKK'mn bazı kuvvetli
yönleri şöyle:
"— Bölgekrini ve araziyi çok iyi
tanımaktadırlar.
— Bölge halkı ile dil ve kultü-
rel açıdan rahathkla diyalog ku-
rabümektedirler.
— Bolgenin sosyal hizmetlerin-
deki bazı eksiklikleri istismar et-
me imkânına sahiptirler.
— Az da olsa bölgedeki bazı
vatandaşlardan çeşilli nedenlerle
yardtm ve destek görmcktediıier."
Cumhurbaşkanı Özal
6
Geriye dönülürse
kurtuluş yoktur'
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Cumhurbaşkanı lurgut
Özal, Türkiye'nin 150 yıldır Batı
ülkelerine yetişme özlemi içinde
kaldığını belirterek, "Nereden ne-
reye geldiğimizi çok iyi hesap ede-
lim, kimse yanlışlık yapmasın.
Çünkü bir daha geriye döndüğü-
müz zaman kurtulnş yoktur"
dedi.
Cumhurbaşkanı Özal, Türkiye
ll Genel Meclisi Üyeleri Birliği
Genel Merkez yöneticilerini dün
Çankaya Köşku'nde kabul etti.
Özal, milli eğitim ve sağlık hız-
metlerinin artık mahalli idarelere
devredilmesi gerektiğini kaydede-
rek. "Demokrasi daha çok kaühm
demektir, merkeziyetçilik değil.
Türkiye 60 milyona yaklaşan bir
ülke olarak bir noktadan idarc
edilemez" diye konuştu. Özal,
"Biz demokrasiye çok altşnk. San-
dıga gitme>i de çok seviyoruz. Ba
bizim için artık vazgeçilmez bir
şeydir. Ileride eğitim boardını da.
seçelim. Birçok ülkderde yapdıyor
bu. Yanlış iş yapıyorsak, beğen-
mezseniz bir daha seçmezsiniz"
dedi.
Cumhurbaşkanı Özal, muhale-
fetin iktidar olmak istiyorsa "göl-
ge kabine" kurması gerektiğini dei
kaydetti.