Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
FCUMHURİYET/10 HABERLER 22 MART1990
P A R T I L E R D E N
Kapatılan
Hazine'ye intikal eden mal varlıklannın ıadesi için
hazırladığı yasa önerisini dün TBMM Başkanlığı'na sundu.
Genel Başkan Erdal tnönü, Muğla
Mületvekili Musa Gökbel ve Gaziantep
Milletvekili Mustafa Yılmaz tarafından
(hazırlanan önerinin gerekçesınde, 1982
Anayasası'nın 68. maddesinde, daha önceki
anayasalarda da olduğu üzere, "Siyasi
partiler ister iktidarda, ister muhalefette
olsunlar, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez
unsurlandır" hükmüne yer verildiğine dikkat çekildi.
Devletin ve cumhuriyetin devamlıhğı kadar, demokrasinin
ve siyasi partilerin devamlılığının da esas ve tartışılmaz
olduğuna değinildi.
Atalay ş^,S.y,
îtalyan Sosyalist Partisi'nin davetlisi olarak itaJya'ya gitti.
Fuat Atalay, 22-25 mart tarihleri arasında îtalya'nın Remini
Jcentinde yapıJacak olan Sosyaüst Parti Kunıltayı'na
katılacak. (Ankara/UBA)
Kadın komisvomı
S H P Şişü tlçesi Kadm
J Y 4 U 1 1 1 J S A J l l l i a y U l l UK o m
jS
yonu "Parti içi
eğitim ve kadın örgütlenme modelleri"nin tartışılacağı bir
toplantj düzenJedi. Bugün saat 13.OO'te ilçe merkezinde
yapılacak toplantının açış konuşmasını ilçe başkanı Fikri
Yılmaz yapacak. SHP Şişü ilçesi kadın komisyonu başkanı
Mediha Sönmez'in yöneteceği toplantıda kapatılan CHP'nin
senatörlerinden Solmaz Belül, "CHP Kadın Koüarı'nın
çalışmaları"nı, SHP eski PM iiyesi Ayla Akbal da "lsveç
Sosyal Demokrat Partisi'ndeki parti içi eğitim ve kadınJara
yönelik çalışmalan" anlatacak.
D S P
'
s t a ı
>
b u l j l v e ü
&
k o n g r e
ıe
rinin
hazırlığı
sürerken, örgütteki huzursuzluk da katlanarak büyüyor.
Kendilerini "DSP'yi güçlendirmeye kararlı DSPIiler" diye
tanıtan parti içi muhalefet, mahalle delege
I seçimlerinin üyelerin haberi olmadan, listeler
askıya çıkanlmadan, "kapalı kapılar
ardında" yapıldığını öne sürüyorlar. ll
ı Başkanı Mehmet Sevingen "her şeyin tttzüğe
uygun yapıldığıru" belirtirken Beşiktaş
ilçesinin atama yönetimı de
"ilçemizde kayıtlı üyelerin tamamının katılacağı demokratik
kongre için bize izin vermeyen il yönetiminin tüzüğe aykırı
karannı protesto ediyoruz" diyerek toptan istifa etti. Bu
arada DSP fstanbul ii ve ilçe kongrelerinin tarihleri de
belirlendi. Delege seçimlerinin tamamlanmasından sonra ilçe
kongreleri baslayacak. tl Başkanı Sevingen kongrelerin 15
nisana kadar biteceğini, daha sonra da il kongresinin
yapıiacağım söyledi. (lç Politika Servisi)
Dalan'a DYP'den davetgj™™
Genel Başkan yardımcılanndan Selahattin Kılıç, Türkjye'nin
siyasi yelpazesinde boşluk olmadığını söyledi. "özal dışında
herkese DYP'nin kapıları açıktır" diyen Kılıç, Merkez
Demokrat Parti Kurucu Başkanı Bedrettin Dalan, siyaset
yoluyla Türkiye'ye hizmet etmek istiyorsa onu da DYP'ye
bekliyoruz" dedi. Kılıç şöyle devam etti. "Çünkü partisinin
başarı şansı yoktur. Bu, kendisinin kişiliğinden kaynaklanan
bir olay değildir. Sadece sağda yeni bir partiye ihtiyaç
yoktur. ANAP'ı kaldınp yerine geçemeyecektir. Çünkü
ANAP gittiğinde yerine geçecek parti bellidir.
(Ankara/UBA)
P A R L A M E N T O ' D A N
.lVlıJ.r\
Horzum otayun
araştırmak üzere oluşturulan TBMM
Komisyonu'nda dün de Güneş gazetesi temsilcisi Yazar Lfluç
Gürkan dınlendi. Gürkan'm, Horzum olayı ile Kaya Erdem'in
Başbakan YardımcılığVndan istifasma yol açan gelişmelerin
ilişkisi konusunda bilfd verdiği öjrrenildi.
• PişmanJık Yasası suresımn bir yıl daha uzatılmasına ilislun
tasan. TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Genel kurulda
söz alan Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, bugüne kadar yapılan
itiraflann yüzde 50'sinin dogru çıkmadığını belirterek
"Türkiye'nin terörle ilgili büyük meselesi vardır. Bu kanun bir
tek Çetin Emeç ve Muammer Aksoy'un katillerini yakalamak
için bile netice verse müspettir" dedi.
• Damştay Yasas'nda değişiklik yapan yasa tasarısırun
TBMM'de görüşülmesine başlandı. Genel kurulda karar yeter
sayısının olmadığı gerekçesiyle görüşmelere son verildü. Tasan,
sırası geldiğinde genel kurulda tekrar görüşülecek.
• TBMM'de bugün 10/37 numaralı Araştırma Komisyonu,
Anayasa ve Adalet Karma Kpmisyonu, Saflık ve Sosyal tşler
Komisyonu toplantıian gerçekleştirilecek. Ogleden sonraki genel
kurulda ise Kıyı Kanunu'yla ilgili görüşmelere devam edilecek.
TBKP'den Özal'a tepki
• Haber Merkezi — Türkiye Buieşik Komünist Partisi
(TBKP), Cumhurbaşkanı Türgut özal'ın ÇanakkaJe
Zaferi'nin 75. yıldönümü nedeniyle yaptığı konuşmanın,
"Türkiye'nin uluslararası ilişkileri ve demokrasi
kültürünün gelişmesi bakımından talihsizlik olduğunu"
öne sürdu. TBKP yönetimi adına Zülfü Dicleli
tarafından yapılan yazılı açıklamada, özal'ın bu
konuşmasında, Marksizmin öldüğünden söz ederek,
"Bazı ülkelerde ve bizde hâlâ bu fikirlerden
vazgeçmeyenler var. Birkaç soyu kınk çıksa da, bu millet
onlara yüz vermeyecektir" demesi eleştirildi ve
"Milletimiz, Türkiye komünistleri ile ilgili yargısını, •
ancak onlar ülke sorunlan üzerine politikalannı özgürce
açıkiama ve serbest çalışma olanaklannı elde ettiklerinde
verebilir" denildi.
Valiler kararnatnesi çıkacak
• İstanbul Haber Servisi — Başbakan Yıldınm
Akbulut, "Valiler Kararnamesi"nin henüz
hazırlanmadığını, ancak yakında kararnamenin
çıkarılacağını söyledi. Akbulut dün önce Hürriyet
Gazetesi'ni ziyaret ederek Çetin Emeç ve şoförü Sinan
Ercan'ın öldürülmeleri dolayısıyla başsağlığı dileklerini
iletti. Akbulut, daha sonra İstanbul Emniyet
Müdürlüğü'ne gitti. Akbulut, burada, Zeytinburnu'nda
üç silahlı militan ile girdiği catışmada yaşamını yitiren
komiser muavini Mustafa Diizgün için Ardalı'ya
başsağlığı diledi. Başbakan Akbulut, ziyaretten sonra
Valiler Kararnamesiyle ilgili bir sonıya, "Gün vermek
belki mümkün değil ama yakında çıkacak " dedi.
Universitede Said-i Nursi
• İstanbul Haber Servisi — Boğaziçi Üniversitesi'nde
düzenlenen toplantıda Nurculann lideri Said-i Nursi'nin
yaşamı anlatıldı. Sunusi Mısıroğlu adlı öğrencinin
konuşmacı olarak katıldığı toplantının üniversitenin
"Kırmızı Salonu"nda yapılmasına izin verilmesi bazı
öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafmda tepkiyle
karşılandı. Türbanlı kızlarla birlikte yaklaşık 50
öğrencinin katıldığı toplantıda konuşmacı Said-i
Nursi'nin Kurtuluş Savaşı sırasmda önce Mcliste
mücadele etmeyi denediği, ancak daha sonra "ikinci
Said" olarak halkın arasına karışıp öncelikle Islamiyetin
doğru öğrenilmesi için çalıştığını anlattı.
KlSA KISA
• Evrea'e ziyaret- Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezıh Demirltent
İstanbul Harbiye Orduevi'nde eski cumburbaşkaru Kenan Evren'i
ziyaret ederek bir süre görüştü.
• Açlık greri- Bayrampaşa Cezaevi'nde 77 Öğrencinin açlık grevi
19. gttnüne girdi.
• Danıştay'ın yeni üyeferi- Boş bulunan danıştay üyeliklerine Onur
Özelci. Harun Çetintemel ve Hikmet Yaşar getirildiler.
• Bayar'a kümbcl mczar- Türkiye'nin Dçüncü cumhurbaşkanı
Celal Bayar'a Bursa Umurbey'de yaptınlacak olan Anıt Mezar'm
eski Turk kümbetlerinden esinlenerek hazırlandığı bildirildi.
• 9 luşinin yargılanmasuıa başlandı- lslami Cemiyetler ve
Cemaatler Birliği adlj örgute ûye olmak ve yayın yoluyla laikliğe
aykırı propaganda yapmak savlarıyla haklannda dava açıian 9
kişinin yargtlanmasına tstanbul 2 nolu DGM'de başlandı. Yaşları
küçük olan sanıklardan M.A, H.A., ile Celal Yılmaz lahliye edildi.
SHP GenelBaşkanı Güneydoğu olaylarını değerlendirdi
Ayrılıkçılann tahrîki varSHP Genel Başkanı înönü, dün düzenlediği
basın toplantısında halkın devlet ile karşı karşıya
getirilmemesine di-kkat edilmelidir. Ülkenin
bütünlüğü vatandaşların desteği ile sağlamr.
Bölgede ayrüıkçı güçler faaliyette. Onların
istediği ortam. Ayrıhkçı güçlerin tahrikleri var.
ANKARA (Cumhoriyet Büro-
su) — Cizre olaylannın yankısı
dün TBMM'de sürerken siyasi
parti liderleri, milletvekilleri son
günlerde Güneydoğu'da tırmanan
gerginlikle ilgili çeşitli değerlendir-
meler yaptılar. SHP Genel Başka-
nı Erdal lnönii, "Güneydoğn'da
oiayiann arkasında aynlıkçı güç-
lerin tahrikleri var" dedi.
SHP Genel Başkanı Erdal İnö-
nü de dün düzenlediği basın top-
lantısında, Güneydoğu'da güven-
lik güçlerinin çabalarmın sürdu-
ğunü vurgulayarak "Halkın dev-
let ile karşı karşıya getirilmeme-
sine dikkat edilmelidir. Ülkenin
bülünlügü vatandaşlann destegi
ile saglanır" dedi.
lnönü, konuya ilişkin soruları
yanıtlarken "Olaylann halk ile
devlet giiçleri arasında olduğu be-
lirtiliyor. Baskıya karşı olduğu
öne surülüyor. Su bn iddialara
kadlıyor musunuz?" sorusuna şu
karşılığı verdi:
"Hayır. Baskıya karşı diyorsu-
noz. Nedir bu baskılar? Bir defa
baskılar olmamalı. Kendiliğinden
böyle olaylar çıkmaz. Bölgede ay-
ntakçı giiçier faaliyette. Onlana is-
tediği ortam. Aynlıkçı güçlerin
tahrikleri var. Bunda şüpne yok."
SHP lideri, vatandaşlardan
"bu Uhriklere" kapılmamalanm,
masum insanlara da kötü davra-
mlmamasını, tçişleri Bakaru'nın
da bir önce TBMM'ye biigi ver-
mesini istedi.
lnönü, olaylar karşısında de-
mokratik bir yaklaşımın açıkça
ortaya konulması ihtiyacını vur-
guladı ve şöyle konuştu:
"Vatandaşlan yalmz bırakma-
malıyiz. İşte bu da demokrasi ile
olur. Halkımızın sükûnetle. bu
olaylara dikkatle yaklaşmalannı,
guvenlik güçlerine karşı olmama-
lannı istiyonım. Hepimiz bu va-
tanın evlatlanyız. Hepimiz bu ül-
kenin birliğini. bütunlügünü isti-
yoruz. Herkes birinci stnıf vatan-
daşbr. Anadili farklı diye kimse-
ye ikinci sınıf vatandaş muame-
lesi çekilemez."
Cizre olaylanna ilişkin olarak
bazı milletvekilleri ve parti yöne-
ticilerinin değerlendirmesi şöyle:
'Şeriatçı militanlar' ifade verdi:
Talimatla 3 kişiyi öldürdükİstaabol Haber Servisi — tstan-
bul, Ankara ve Malatya'da "şeri-
at duenioe dayah din devteö kar-
mak isteyen" ve "dini esaslara gö-
re raşamayan, laiklifi benimseyea,
din düşmanı kabul edilenler"e
karşı silahlı eylemlere giriştiğı bil-
dirilen bir örgütün 31 mılitanının
yakalandığı dün resmen açıklan-
dı. Bu arada örgütün Türkiye ka-
saba ve köy sorumlusu olduğu be-
lirlenen Selahattin Özer ile üniver-
site sorumlusu ve vurucu timler
komutam olduğu öğrenUen Hamit
Inrgat da yakalandılar.
tstanbul Emniyet Müdurlüğü
yetkililerinin yaptığı açıklamaya
göre, merkez olarak tstanbul'u
kullanan örgüt elemanları, video
kasetler aracılığıyla aldıkları fet-
valarla, aralarında yakın akraba-
lanmn da bulunduğu üç kişiyi öl-
dürdüler, devlete ait araziler ile
soygunlardan elde ettikleri mallan
satarak gelir sağladılar. Yakala-
nanlar, "asıl lider "in kim olduğu
konusunda, "birliğimiz bozulur"
gerekçesiyle açıklama yapmadılar.
Yetkililer, örgütün Almanya ve
tran bağlantılarının araştınldığı-
nı bildirdiler. Örgüt evlerinde ya-
pılan aramalarda Kalaşnikof tü-
fekler, tabancalar, bomba yapı-
mında kullanılan kalıplar, video
kasetler, tran ve Türk kaynakh fev
lami yayınlar ele geçirildi. Silah-
lar arasında bulunan 45'lik bir ta-
bancanın Çetin Emeç cinayetinde
kullanılan silahla bağlanusının da
araştırıldığı öğrenildi.
tstanbul'da işlenen iki ayn ci-
nayetten yola çıkan tstanbul Em-
niyet Müdurlüğü Siyasi Şube ekip-
leri, Fatih'te Gül Kıraathanesi adlı
kahvede gnıplaşmalar olduğunu
öğrendi. Uzun süre gözetim altın-
da tutulan kahvede toplanan ve
"Devrinci tslami gumplara"
mensup oldukları öğrenilen kişi-
lerin bir eylenı hazırlığında olduk-
ları bilgisi üzerine, ev ve işyerleri-
ne baskınlar düzenlendi. tstanbul
Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan
açıklamaya göre baskınlarda 17
lcişi yakalandı. Aralannda örgü-
tün vurucu tim militanlarının da
bulunduğu Mehmet Caner (40),
Kenan Bulut (37), Selahattin Özer
(47), Mustafa Erbay (19), Yusuf
MtLtTANLAR VE 2 ÜST SORUMLU — 'Dine dayalı şeriat devleti kunnak, laikliği benimseyenleri, İslam dini esaslarına göre yaşama-
yanlan ve din düşmanı olarak tanınanlan öldürdükleri' iddi edilen 31 kişi tstanbul Emniyet Müdürlügü'nün yaptığı açıklamaya göre İs-
tanbul, Ankara ve Malatya'da silahlanyla birlikte yakalandı. Örgütün Türkiye kasaba ve kö> sorumlusu olduğu bildirilen Selahattin Özer
(solda)ile üniversiteler ve vurucu limler sorumlusu olduğu açıklanan Hamit Turgut da tstanbul Emniyet Müdüriügü'nde basına taıtıtıldı-
lar. (Fotograflar: Erdoğan Köseoglu)
Kibar (33), Fevzi Çakmak (28),
Ram*z»n Güngör (32), tzzettin
GuHekia (29), tlhami Özkmalı
(45), Mehmet Yücekaya (29), 1b-
rahim tlhan (31), Ercan Güngör
(24), Mesut Efban (28), Necdet
Köklen (26), Ufuk Onursal (36),
Abmet Gül (25), Hamit Turgut
(39) adh kişiler yakalandı. Bunla-
nn sorgulamalan sonucu Ankara
ve Malatya'da da iki ayn grubun
bulunduğu öğrenildi.
Ankara ve Malatya emniyet
müdürlükleri de lstanbul'dan ge-
len istihbarattan yola çıkarak çe-
şitli örgüt evlerine baskınlar dü-
zenlediler. Bunun üzerine Anka-
ra'da Oguz Süleyman Söylemez
(29), Akif Durmaz (23), Battal
Korkmaz (23), BayTam Ayaz (20),
Hasan Dekhani (20), Mehmet Nu-
ri Emel (19), Müjdat Yurdaeiü
(24), Erdoğan Kıhç (27) ve Meh-
met Demirkan (32) adlı militan-
lar yakalandı. Malatya'da yapdaa
operasyonlarda, Kenan Itojr (Ufej
Abdullah Ydmaz (23), Sâksli Bf-
cil (21), BurhanetÖn Tunm (23),
Abdullah Turgut (31), Ali Karabv-
lul (30) ve Hacı Bayram Akytz
(20) ele geçirildiler.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'n-
den yapılan açıklamaya göre ope-
rasyonlar sonucunda örgütün
Türkiye köy ve kasabalar sorum-
lusu olduğu belirlenen ve Hösa-
mettin Hoca kod adım kullanan
Selahattin Özer Malatya'da, üni-
versite sorumlusu ve vurucu tim-
ler komutanı olduğu bildirilen
"Abdülbamit" kod adlı Hamit
Turgut da tstanbul'da yakalandı-
lar. Hüsamettin Hoca, dün Siya-
si Şube Müdürlüğü'nde yaptığı
açıklamada, tran üzerinden Afga-
nistan'a gittiğini, Sovyet askerle-
riyle meydana gelen savaşta ince-
lemelerde bulunduğunu söyledi.
Hoca, tran'ın Kum kenti ile Tah-
ran'da bulunduğunu belirterek
"Fahri vaizim" dedi. Edınilen bil-
giye göre Selahattin özer, Malat-
ya'da büyüyüp yetişti ve o çevre-
de etkinlikleriyle tanındı. Yapılan
açıklamada, örgütün silahlı tim-
ler inin komutanı ve üniversiteler-
deki örgütlenme biriminin sorum-
lusu olduğu öğrenilen Hamit Tbr-
gut'a bağlı 7 kişilik bir tim bulun-
duğu belirlendi. Bu tim de silah-
lanyla birlikte yakalananlar ara-
sında yer aldı.
Ankara ve Malatya'da yakala-
nanlar da soruşturmarun yüzleş-
tirilerek sürdürülebilmesi için Is-
tanbul'a getirildiler. Burada yapı-
Metin Gördere (ANAP Genel Sürekli baskı, şiddet veekonomik
Başkan Yardıması): Bu olaylan yönden zayıflama halkı patlama-,
mahsun göstermeye kimsenin ya itti. Yörede daha vahim olay-
hakkı yoktur. Kamu düzeni tü- lar olabilir. Vatandaş pasif diren-
men dahil her türlü vasıtadan ya- me haklannı kullanıyor, camyla
rarlanılarak sağlanmalıdır. bedeniyle direniyor.
Selahattin Kılıç (DYP Genel Adnan Ekmen (Mardin-
Başkan Yardımcısı): Bunlar hoş Bağımsız): Cizre'de vatandaş dev-
olaylar değil. Guvenlik güçleri let terörüne karşı tepki göstermiş-
halkla karşı karşıya getirilmeme- tir. Bu da öldürülme ile cezalan-
lidir. dınlmıştır. Yapılan, kitle kıyımı-
Cnneyt Canver (Adana- dır. Devlet terörü doruğa çık-
Bağımsız): Halk bilinçli, sistemli mıştır.
ve sinsi bir şekilde isyana zorla- Kamer Genç (SHP-Tunceli):
nıyor. Yapay bir iç savaş yaratıl- Olaylar devletin bölgede uzun sü-
mak istem'yor. Yöre halkı da zan- redir uyguladığı ınsanlık dışı bas-
nediyorum bir vesile ile katledil- kılannın bir sonucudur. Devlet te-
mek isteniyor. rörü yaratılarak bazı muhtemel
Veli Yıldınm (SHP-Tunceli): hareketler bastırılmak isteniyor.
tbrabim Aksoy (Bağımsız-
Malatya): Son Cizre olaylan da
göstermiştir ki, Doğu sorunu bas-
kılarla çözülecek bir sorun değil-
dir.
Kemal Biriik (ANAP-Siirt):
özel tim vatandaşta panik yarat-
mış, vatandaşı zorlamıştır. özel
tim resmen halkı olaylann için*
çekmeye calışıyor.
Ahmet T»rk(Bağımsız-
Mardin): TBMM Genel
Kurulu'nda Güneydoğu'daki
olaylan değerlendirirken, özel tim
görevlilerinin devlet de biziz, hü-
kümet de biziz' mantığı ile hare-
ket ettiklerini ifade ederek tçişle-
ri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun
istifasını istedi.
Ecevit
Bazıbölge
ülkeleri
teröristlere
yataklık ediyor
lç Politika Servisi — DSP Ge-
nel Başkanı Baleal Ecevit, Türk-
iye'nin demokrasi açısından ek-
sikliklerini gidermemesi ve laikliğe
"dört dle" sarılmaması halinde
"Ortadogu'daki çagdışı rejimle-
rin kncagına süniklenebOecetini"
söyledi.
Marmara Universitesi "Dış Ö^-
kiler Kulübü " tarafından düzen-
lenen "Türk Dış Politikası" ko-
nulu konferanslar dizisinde dün
de DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit konuştu. Ecevit konuşma-
sında. dış ilişkilerle siyasal rejimin
birbirinden soyutlanamayacağı
konusu üzerinde durdu.
Türkiye'de demokrasinin ke-
sintiye uğradıği dönemlerde Batı
ile ilişkilerinin zayıfladığına dik-
kat çeken DSP lideri Ecevit, "Ba
fırsattan yararianan kimi bölge
•Ikelerinin, Türkiyeyi bölme
amacı giiden lerörisl graplara
açtktan yataklık yapdgını" söyle-
di. Ecevit, bu konuda daha son-
ra şöyle dedi:
"Türkiye Avrapa'du dışlanıp
Ortadogn'mn etki aJmuna girdik-
çe bölgedeki çağdışı rejimlerin
egemen güçleri, Türkiye'de de-
mokrasiyi busbütün eageOemek
ve laikliği çökertmek için her yo-
la başvurma ciiretini kendileria-
de bulurlar. Nitekim, iimdi öyle
bir siireçten geçiyornz. Bunda 24
Ocak Kararian'nın bazı unsoria-
nnın önemli etkisi olmuştmr."
lan sorjulamalarda sanıklardan
Ahmet Gül, Kenan Bulut ve Meh-
met Caner'in Hüsamettin ve Ab-
dülhamit Hoca'dan aldıklan fet-
valar Üzerine, "laik düzeni benim-
seyip, din düşmanı kabul ettikle-
ri", Zafer Toplu adlı şoförü öldür-
düklerini anlattıklan bildirildi
Yapılan açıklamada gene Sela-
hattin özer ve Hamit Turgut'un
verdikleri taümat üzerine tslami
esaslara göre yaşamadığı, İslam
dini esasiannı uyguiamadığı iddi-
asıyla bu kez Seyit ömer Camii
imamı Kâzım üstün'ün tehdit
edildiği, laik sistemi benimsediği
ve Islami esaslara uymamakta di-
rendiği için yayımlanan fetva üze-
rine Mustafa Erbay ve Ahmet Gül
tarafından tabancayla vurularak
öldürüldüğü belirtildi.
Ordudan 'ne'sen' emekli edilen Teğmen ŞenefBaba, gazetecüerin sorulannıyanıtladı
'Hareketim yozlaşma ve gericiliğe tepkiydi'
PtŞMAN DEGİLİM — Bir defa
yapngımdan en ufak bir pişmanhk
hiçbir aşamada duymadım. Bunu
yapmadan once başıma gelebile-
cekleri tahmin edebiliyordura, ve
ne olursa olsun katlanacagım de-
miştim.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın "Cumhurbaşkanhgı'na"
alışamadığı için ordudan "re'sen
emekn'" edilen Teğmen Murat Şe-
ref Baba, hareketinin, "toplum-
daki yozlaşmaya, gericiliğe ve
nlusal iradenin bice sayılmasına
bir tepki" olduğunu söyledi. Ba-
ba, sivil yaşamında da "kendi ve
toplum vicdanının emrettigi şekil-
de hiçbir güce boyun egmeksizİD"
sürdüruceğini ifade etti.
Kendisini "emekli teğmen"
olarak tanımlayan Murat Şeref
Baba dün bir basın toplantısı dü-
zenleyerek gazetecilerin sorulan-
nı yamtladı. Baba, telgraf olaynı-
dan sonra 1. Ordu Komutam Or-
general Muhillin Fisonoğlu ile
odasında görüştüğunü belirtti.
Görüşmeleri sırasmda, telgrafta
savunduğu düşünceleri yinelediği-
ni belirten Baba, "Konuşmamda-
ki aşın cesaret Orgeneral FUunoğ-
lu'nu siniriendirdi" dedi.
Baba'ya yöneltilen sorular ve
yamtlan şöyle:
" — Harp Okulu'na giren bir-
çok genç pişman oldu ve ordudan
aynlmanın yolannı aradılar.
BABA — Bir kez şunda anla-
şalım. Lütfen bana genel sorular
sormayın. Benim ruh halim ve
düşüncelerim dışında, arkadaşla-
rımın düşünceleri, neyi tasarladığı
ve ordunun genel ruh hali için so-
ru sormayın. Kendi düşüncelerim
dışında hiçbir fıkir beyan etmek
niyetinde değilim. Gecmiş muha-
sebesini burada istemiyorum.
— O zaman siz neler yapaca-
gının özetler misiniz?
BABA — Bundan sonra da
inandığun gibi yaşayacağım, ilke-
lerim, prensiplerim, erdemlerim
doğrultusunda. tkincisi, bundan
sonra da vicdamnun emrettigi gibi
davranmaya devam edeceğim.
Şimdiye kadar hiçbir zaman her-
hangi bir güç karşısında boyun
eğmediğimi, bundan sonra da eğ-
meyeceğimi belirtmek isterim.
Toplumun ve kendi vicdanım dı-
şında hiçbir güç karşısında boyun
eğmeyeceğim.
— tnançlanm doğrultusunda
hareket edeceğim dediniz. Bu
inançlar neler?
BABA — Onurlu bir yaşam sü-
rebilmek, fikirlerimi ve değerleri-
mi yaşatmak.
— Tedavi süresiace bir baskı
gördünüz mü?
BABA — Hayır. Baskı diye ni-
telenecek bir şey yoktu. Yalnız
ben oraya kapatılmam gerektiği-
ne inanmıyorum.
— Olay sonrası bir soruştunna-
ya tabi tutuldunuz mu?
BABA — Soruşturma denebi-
lir mi bilmiyorum, ama benimle
şahsen 1. Ordu Komutam Orge-
neral Muhittin Fisunoğlu, odası-
na çağırarak bir konuşma yaptı.
Zaten bu konuşmayı müteakiben
ben Haydarpaşa Hastanesi'ne
sevk edildim. Fisunoğlu'nun ma-
kamından çıktıktan hemen sonra
Haydarpaşa Hastanesi'ne gittim.
Ben oraya tedaviye gidiyorum
sandım. Çünkü Fisunoğlu beni
hapishaneye atacağını söyleyerek
odasından kovdu, ben de hapse
girmeden önce sağlık muayenesi-
ne gireceğimi sandım.
— Fisunoğlu ile konnşmanızda
da mektubunuzdaki görüşleri sa-
vundunuz mu?
BABA — Oradan çıkar çıkmaz
hastaneye gönderürnemin bir se-
bebi olarak onu görüyorum. Ko-
nuşmamdakı aşırı cesaret kendi-
sini sinirlendirmiş olabilir.
— Telgraf çekmeden önce böy-
le bir sonuç bekliyor muydunuz
ve sonrasında pişman oldunuz
mu?
BABA — Bir defa yaptığımdan
en ufak bir pişmanlık hiçbir aşa-
mada duymadım. Bunu yapma-
dan önce başıma gelebilecekleri
tahmin ediyordum ve ne olursa
katlanacagım demiştim. Çünkü
benim için önemli olan ideal bir
hayat için mücadele vermekti.
— Mektubu yazmadan önce
çok düşündünüz mi?
BABA — Mektubu yazma ko-
nusunda fazla düşünmedim de,
toplumsal gercekler, gelişmeler
konusunda çok uzun süre düşün-
düm. Kendimi bildim bileli olay-
lan izleyip yorum yapıp kendim-
ce çözümler aradığım olmuştur.
Benim davranışım ferdidir. O
mektubu yazarken kendimi her-
hangi bir vatandaş yerine koy-
dum. Yani tophımdaki yozlaşma-
ya, gerici gelişmeye ve millet ira-
desinin hiçe sayılmasına bir tep-
ki oluşturmaya çalıştım ve bu
telgrafı çektim."
CONEYT ARCAYÛREK yanyof
Anımsatıp Geçelim...
ANKARA — Önemsenmeyerek, küçülterek yıl-
lardır üzeri örtülen sorunlar, devletin temel ilkele-
rini sarsmaya, zorlamaya başladı. Bir yandan ge-
riciliğin, giderek pekişmeye başlayan kanılara göre
parmağı tetiğe uzandı
Öte yanda Güneydoğu'da gelişmeler daha de-
ğişik görünümler alarak boyutlanıyor. Düne kadar
devleti yönetenlerın söyleyegeldiğı tek güvence-
miz vardı. Bölgedeki halkın devletle bütünleştiği-
ni savunarak Güneydoğu hareketini bir terör gru-
buna bağlryorduk. Halk, devletin yanındaydı. Böyle
diyorlardı Bugün, devletin halkı yitirmeye başla-
dıgını gösteren oiaytar oluyor.
İster kışkırtma desinler, dileyen Nusaybin'de
başlayıp Cizre'ye bir şerit boyunca uzanan eylem-
leri PKK'nın "organize" ettiğini söylesin. Bu kez
halk, devleti simgeleyen bınalara, guvenlik güç-
lerine karşı eylemlere girışıyor. Filistin direnişine
benzer olaylara tanık olunuyor.
Yakında Newsweek gibi önemli bir dergide, dev-
letin bölgede "halkı yitirdiğini" anlatan bir yazı çı-
karsa şaşmayaJım. Derginin gönderdiğı yazar, ora-
lardaki incelemelerinden sonra bu yargıya ulaş-
tığını başkenttekı siyasal odak noktalarına söylü-
yor.
Bir avuç dolar uğruna saptanan politikaların var-
hğımızdan neleri alıp götürdüğü yakın günlerde
ortaya çıkacaga benzer. Bülent Ecevit !stanbul
:
da dün, "Ortadogu'daki bazı çağdışı rejimlerin
egemen güçleri, Türkiye'de demokrasinin kökleş-
mesini ve laikliğin başarı ile uygulanmasını ken-
dileri için büyük bir tehlike olarak görürler" der-
ken, haklıydı.
gündeminde baş sıraya oturan belli başlı iki ko-
nu, iki sorun. Gözler yöneticilere çevrilmiş, dev-
letin ne zaman acemice uygulamalardan arına-
rak iki soruna çözüm bulacağını araştınyor.
Cizre'de dün "sükûnet" varmış, sabah gelen ha-
berler böyle diyordu. Nasıl bir "sükûnet?" Giriş
çıkış yolları zırhlı araçlarla tutulmuş, kent ancak
bu türden önlemlerle "kontrol altına" alınabilmiş.
Yarınlar neye gebe, acaba devlet bir "teşhis" ko-
Bugûn suskun duran kesimlehn gericiliğin genişlemesine veya Güneydoğu'nun
kopanlması hareketlerine duyarsız kalacakları hiç sanılmamalt. Ülkenin başına
bundan böyle geleceklerin sorumlusu TÖ ve onunla bütünleşen hûkümet olacak.
islami akımlar, Güneydoğu'daki ayrımcılıkla kol
kola. Gericiliğin geçmişteki durumu, bugünkü iş-
birliğine göre zemzemle yıkanmış kadar temiz. Te-
rörle gericiliğin birlikteliği giderek daha büyük bir
tehlikeyi kapımıza getirdi. Devleti yonetenler hâ-
lâ ayakları sağlam bastığı inancıyla kaygıdan öteye
taşan gelişmeleri bir yana atmış, belediye başka-
nıyla gece gündüz uğraşıyor.
İslami akımlar ve Güneydoğu, artık devletin
yuyor mu, koydu mu, koyacak mı? Bilınmiyor.
Çünkü devlet, Çankaya'ya giderek yoğunlaşan
tepkilerin peşine düşmuş. Atmaca gibi hızla avı-
nın üstüne çullanıyor. Tü ile hükümet bütünleş-
mesi meyvelerini veriyor. Akbulut, belediye baş-
kanını "hakaretten" suçluyor, yetinmiyor, basına
da -kendi üslubu içinde- verip veriştirıyor.
Sorunlar büyüdükçe "tepede" bütünleşme, bir-
leşme daha güçleniyor. Hükümet artık TÖ ile ay-
nı doğruttuya giriyor. Yazgısını yukanya teslim edi-
yor. Çaresizlikten kaynaklanan bütünfeşmeden
sonra devlet belli başlı iki soruna doyumcu çö-
zümler bulamıyor.
Teröre, bölücülüğe karşı partiler arası birlikte-
lik? Devlet mekanizması gûçsûz bir iktidarın elirv
de olduktan, uygulamayı yapacak hükümete kar-
şın kimi eylemler giderek arttıktan sonra muha-
lefetle bir araya gelmiş, konuşmuşsun, ne yazar
ki... Her şeyin başı hükümet. O da yok ile var arası.
Demokratik rejim, siyasal kimi olaylarla sallan-
tıya dûşmeyebilir. Fakat gericilik silaha sarılıyor,
devlet içinde güçlenip örgütleniyorsa GüneydoğıP
daki ayrımcılık halkı yanına alarak daha ileri aşa-
malara varırsa, başımızda hangı kabağın patlaya-
cağını kestirmek giderek guçleşecek.
Bugün suskun duran kesimlerin gericiliğin ge-
nişlemesıne veya Güneydoğu'nun koparılması ha-
reketlerine duyarsız kalacakları hiç sanılmamalı.
Ülkenin başına bundan böyle geleceklerin sorum-
lusu TÖ ve onunla bütünleşen hükümet olacak.
Gelişmelerin dünkü noktasında başkentte se-
zilenler bunlardı.
Anımsatıp geçelim.