Catalog

Cumhuriyet Sahıbr Cumhurıvçt Maibaacılık ve Gazetecıhk Turk \nonım Şırketı adma Nuür .Nldi 0 Genel Yavın Muduru Hasan Cemal. Mucssesc Muduru Emiac Ljıklıgil. Yazı lşlerı Muduru Ok«v Göneasiıı. • Habcr Merkezı Muduru YllçiB Bayer, Sa>fa Duzenı Yönetmenı AJİ Actr, 0 Temsitcıier ANKARA \hmci Taa, İZM1R Hıkmn ÇXmkıv*. 4.DANA Ç«in I,- Polıtıka. CttaJ B^taagıç. D15 HabtrİCT Ergan Bria. Ekonomı O»fu Turtua. [ş Sendıka Şriuu fatena, Kultur Otal Usler, Efp-ım Gencı> Şajl», Habcr Ara$unna Uanel Bcıtu. Yun Haberlen N«cd« Oofcma. Spor Daruşmanı AMuDtadır Vmknıa. [>.zı Yazılar KfRfn Ç ' ^ ' i . \rasurrra >hın Alpay. Duzdune Abdablı Vına 9 kocndınalör \hmtl Korehan. # Malı lşler tro) Eıfcut • Muhascbr BakıM Vtner • Bu«c-Planlama Sf*p Osm»nhe5M 0« # Rcklaır VS» Tonın. • L. Ya>-.nlar Hnfeı \kyol • Idanr Hoscyin Ganr. • IsJetme Ondrr ÇtHk, 0 Bügl-lsİOT Naü laai. • Personr S« Basın w hmm Cumhunyn Malbaaohk T Guctcalık TA$ TUrk Ocjjı Cad. 39/41 CapJoikı HJ34 'a PK 246-lsanbul Td 512 05 0Î (20 lut), Tcto. 22346 F«L (1) 526 60 72 % flu/uto- Aakm Zıya GSkaip Blv Inkılap i Vı 19.4 Td 1Î3 II <I-T, Tdo. 42344 Fu. (4) 133 05 65 • bnar H Zrva Bh 1352 Si'3. W. 13 12 30. HOL 52359 Fız. (51) 19 53 «0 # Mm*x. Incnu Cad. 119 S. No 1 Kaı 1 Td 19 37 52 (4 tın), Tdec 62155, Fu. (71) 19 37 S2 TAKVİM: 13 ŞUBAT 1990 İmsak: 5.29 Guneş: 6.54 Öğle: 12.23 İkindi: 15.14 Akşam: 17.42 Yatsı: 19.01 Cumhurbaşkanı Fransa'da Paris'te Ozal alarııuSABETAY VAROL PARİS— Curahurbaşkanı Tur- gut Özal, göreve gelişinden bu ya- na ikinci dış gezisini bugün Fran- sa'ya yaparak Paris'teki Muhte- şem Suleyman Sergisi'ni Fransa Cumhurbaşkanı François Mitter- rand ile bırlikte açacak. Ozal'ın bu sabah başlayıp akşam sona erecek ziyareti tamamen "özd" nitelik ta- şıyor. Ancak, Cumhurbaşkanı'nın bugün Mitterrand ile bir gorüşme yapacak olması ziyaretin önemi- ni arttınyor. Bu arada özal'a pro- testo gosterileri duzenlenmesi ola- sılığına karşı Fransız poüsince ola- ğanüstü güvenlik önlemleri alın- dığı bildiriliyor. özal, bugün Paris'teki Türkiye Büyükelçiliği İkametgahı'nda Fransa Başbakam Micbel Rocard ve iki eski bakan Raymond Barre ile Jacques Chirac'ı kabul edecek. Mitterrand da açüış torenindcn önce Cumhurbaşkanı özal'la Ely- sees Sarayı'nda görüşecek. Bir sa- aten az sürmesi beklenen ıki gö- ruşme daha çok "ekooomik" ko- nularda yoğunlaşacak. Göruşmeden sonra ıki devlet başkanı Cumhurbaşkanlığı Sara- yına çok kısa mesafede olan sergi yeri Grand Palais'ye birlikte gide- rek açılış törenine katılacaklar. Bugün tstanbul'daki Sadberk Hanım Müzesi'nden gelen ve iki yüz yülık bir dönemi kapsayan ka- dın giysilerinden oluşan ikinci bir sergi de Paris'in "Printemps" ma- ğazasında açılıyor. Semra Özal- ın öğleden sonra ünlu mağazaya giderek bu sergıyi gezeceği öğ- reruldi. Muhteşem Suleyrnan Sergisi ha- zırhklan uzun zamandır devam et- mekle birlikte Cumhurbaşkanı Özal'ın Paris'e gelerek François Mitterrand'la birlikte sergiyi aç- ması geçen hafta içinde kesinlik kazandı. tki ülkenin dışişleri ba- kanlıklarının yaptıkları ortak açıklamada Cumhurbaşkanı Özal'ın Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın davetine uygun ola- rak sergıyi açmak üzere Paris'e gi- deceği ifade edildi. Ancak Elyse- es Sarayı basın sozcusu gezinin "özel riyaret" niteliğinde olduğu yönunde bir açıklama yaparak "buna siyasal anlam atfedilmeme- si gerektigini" bir sorumuz üzeri- ne belirtti. Haftalık "le Point" dergisinin dün çıkan sayısında sergi ve yenı çıkan kıtaplara tam dört sayfa ay- rıldı. Amerikalı tarihçi Bernard Lewis'in "lstanbul ve Osmanlı Lygariıgı", Prof. Robert Manl- ran'ın "Muhteşem Suleyman Ça- gında İstanbul'un Giinlıik Yaşamı" ile gene Prof. Mantran yönetiminde bir ekibin ortaklaşa kaleme aldığı "Osmanlı tmpara- toriugu Tarihi" adlı kitaplan ile il- gili tanıtım yazısı "Le Point" der- gisinin kapak sonrası ilk sayfala- nnda yer alıyor. 11 milyon qğrenci dersbaşı yapü İlk ve orta derecelı okullarda yaklaşık 11 milyon öğrenci ve 400 bın dolayında öğret- men, 16 gunlük yarıyıl tatilinden sonra dun yeniden dersbaşı yaptı. Özellikle çeşitli okulların gıriş sınavlarına hazırlanan öğrenciler için birinci yarıyıla göre daha zor ge- çecek olan ikinci yarıyıl, köy ilkokullarında 11 mayıs, şehir ve kasabalardaki Uk ve orta dereceli okullarda ise 8 haziranda sona erecek. Devlet parasız yatılı öğretim sı- navlajı, ortaöğretim ara sınıflar için 21 nisan cumartesi günü, son sınıf öğrencileri için de 22 nisan pazar gunu yapılacak. tlkokul öğrencilerinin gireceği devlet parasız yatılı sınavı ise 10 haziranda gerçekleştirilecek. Anadolu liselerine giriş sınavı 27 ma- yıs, Fen liselerine giriş sınavı 2 haziran, meslek liselerine giriş sınavı ise 9 haziranda yapılacak. (Fotograf: Uğur Gunyüz) Hazır dalara uyarısı Hazır çorbalıklar, et suyu tabletleri, pudingler, bisküviler ve aromalı sütlerin bileşiminde Çocuk Besinleri Yönetmeliği'nde yer almayan gıda katkı maddeleri bulunuyorsa ambalaj üzerine "bebek gıdası (0-3 ay) değildir" yazılacak. ANKARA (Cumhuri)et Biirosu) — Bebeklere, içinde katkı maddesi bulunan hazır gıda verilmesıni önlemek amacıyla yönetmelik çıkarıl- dı. Yönetmeliğe göre katkı maddesi içeren gıdaların am- balajlannda "Bebek pdası değildir" uyansı yer alacak. Beslenme uzmanı Prof. Ayşe Baysal, uygulamanın bilıncslz anneleri uyarmaya yönelık ol- duğunu belirterek, katkı mad- deleri içeren gıdaların bebek- lere zararlı olduğunu sövledi. Gıda Katkı Maddelen Yö- netmeliği'nin bir maddesinın değiştirilmesine ilişkın y&net- melik dün Resmi Gazcte'de yayımlandı. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan w>net- meliğe göre katkı maddesi bulunan gıdaların uzerinde "Bebek mamalanna kabknası ve bebek maması olarak ttıke- tilmesi önerilemez" yaasının yer almasını öngören >&net- melik maddesi iptal edilerrek, yerine "Bebek gıdası (0-3 ay) "degildir" ibaresine yer veril- mesi hukmü getirildi. Suna göre hazır çorbalıklar, asuyu tabletleri, pudingler, biskrüvi- ler ve aromalı sütlerin bileşi- minde Çocuk Besinleri Yönet- meliği'nde yer almavan gıda katkı maddderinin bulunması halinde, ambalajlarının uze- rinde görünür bir şekilde bu ibare yer alacak. Yeni mgula- ma 6 ay sonra yürürluğe gire- cek. Yöm.^ ~£. eklenen bir maddeile daha önceki yönet- melık hukmüne göre anib»alaj- larını düzenleyen fırnıalara, bu etiket ve ambalajlan, yö- netmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl sûre>le kullanma hakkı tanındı. Bu sürenin sonunda arnbalajlann yeni yönetmeliğe göre hazır- lanması hükmü getirildi. Hacettepe Üniversitea Bes- lenme Bölumii öğretinı tj>e- si Prof. Baysal, yeni yönetme- liği değerlendirirken, anaan bilinçsiz anneleri uy^nEâ_k ol- duğunu söyledi. Avrup2 Top- luluğu uyesi bazı ülkeleıde bu tür uyarılara gerek görilrce- diğini, çunku annelerin biüuç- li olduğunu vurgulayar Bay- sal, "Bebeklerin 6 tya kadar anne sutü almalan gertüyor. Ancak bizde kendi yediti çcr- basından b«beğe veren tnıe- ler nur. Aynı şekilde ça> veraı- ler var. Halbuki anne sstiı >e- rilemedigi durumlardj bile katkı maddeleri icenneien ke- sinlerin verilmesi gerekir"' ie- di. Prof. Baysal, "Yeniııypı- lamayla anneierin JiHfatıni çekmek istiyoruz. Egtr ke- beklcre anne sütu verileai- yorsa, katkı maddesi içeroe- yen gıdalar verilmdidir" ji- ye konuştu. 40. Berlin Film Şenliği'nden notlar Berlîırde Amerikan sinemasına Şenlik Seçici Kurulu'nda görev alan Alman yönetmen Helma Sanders-Brahms, yarışmadaki 24 filmin 8'inin Amerikan filmi olması ve şenliğin "Çelikten Manolyalar" gibi Avrupa'nın sorunlarıyla ilgisi olmayan bir ABD filmiyle açılmasına tepki göstererek görevinden ayrıldı. İstifa olayı ve ABD filmleri uzun süre tartışılacağa benziyor. ATİLLÂ DORSAY BERLİN — "Güller Savaşı - War of the Roses", sınemada bir çiftin, bir kan-kocanın ilişkileri üzerine şimdiye dek yapılmış en değişik ve ilginç fılmlerden biri. Tam 18 yıldır evli, şahane bir evde 2 çocuklarıyla birlikte otu- ran, gönınuşte her şeyleriyle mut- lu bir çiftin öykilsü bu. Ama bir gün kadın, kocasını aslında sevmediğini, bundan böy- le yalmz, özgür, bağımsız biçim- de yaşamak istediğini fark ediyor ve boşanmayı öneriyor. Ama koca, hayatında böylesi- ne radikal bir değişiklik yapma- ya hiç de istekli değildir ve kan- koca arasında, bir zamanlar mut- luluk yuvası olan o görkemli evi, neredeyse bir korku filminin me- kânına donuşturen amansız bir savaş başlıyor. Strinberg'in "Öliım DansT'run sanki modern bir uyarlaması, "Amerikan riiyası" ardındaki gerçeklere değişik bir bakış atan, bir karabasana dönuşen duygusal öyküsünü ustaca anlatan bu film, yönetmenliğe soyunan güldürü oyuncusu Danny de Vito için de başrollerdeki Micbael Douglas ve Katbleen Turner için de tam bir başan. Ama işte bu Amerikan işi su- rükleyicilik ve çekicilik, Berlin'- de herkesi memnun etmekten uzak. Bu "Güller Savaşı" ve di- ğer Amerikan filmlerinin Berlin'- de böylesine soğuk bir savaşa yol açacağı düşunulebilir miydi? Ger- çi 10 kusur yıl önce "Avcı"nın, tum sosyalist ulke filmlerinin sen- likten çekilmelerine yol açan siya- sal surtüşmelere neden olduğu hâ- lâ anımsanıyor. Berüh'de Amerikan filmlerinin varlığı veya çokluğu ise hemen her yıl belli kesim ve kurumlardan eleştirileı alır. Ama bu yıl, Ber- lin'in özel bir önem taşıdığı, Do- ğu ile Batı araandaki yakınlaşma- ya, Birleşik Almanya'nın günde- me gelişine taruklık ettiği 1990 yi- lında, Amerikan sinemasının yo- ğun varlığı, daha da çok tepki alı- yor. Şenlik seçici kunılunda gö- rev alan tanınmış Alman yönet- meni Helma Sanders - Brahms, yarışmadaki 24 filmin 8'im'n, ya- ni üçte birinin Amerikan filmleri olmasına ve özellikle şenliğin "Çelikten Manolyalar" gibi gü- nümüz Avrupasrnın sorunlan ve kaygılanyla hiçbir ilişkisi olma- yan, tipik Amerikan bir filmle açılmasına karşı çıkarak, görevin- den ayrıldı. Kadın yönetmen Sanders-Brahms'm, yalmz Avru- pa değil, Üçüncü Dünya ulkeleri- ne (bu arada Turk sinemasına) olan yakınhğı bilindiğindr, bu olay hiç de şaşırtıa değil. Ancak Berlin şenliği yöneticisi Moritz de Hadeln'in tepkisi de az sert olmadı. De Hadeln, kadın yö- netmenin, kamuya açıklanmama- sı gereken seçici kurul kararları- nı açıklamak ve eleştırmek sure- tiyle, yönetmeliklere ve festival geleneklerine aykırı davrandığını söyleyerek onu mahkemeye vere- ceğini açıkladı. Böylece olay, da- ha uzun süre canlılığını koruya- cak gibi gözüküyor. Aslında bu olay, kuşkusuz da- ha temel bir sorunun, Amerikan sinemasının Avrupa'da ve dünya- da gitgide artan varlığının bir iz- düşümu. Moritz de Hadeln, Ame- rikan sinemasının dunya film pa- zannın ortalama yüzde 65'ini elin- de tuttuğunu belirtiyor ve şenlik- teki oranın, bunun çok aşağısın- da olduğunu vurgulayarak, eleş- tepkitirileri kabul etmiyor. öte yandan, şenliği izlemeye gelen halk, bu tartısmalardan ha- bersiz, yine seçimini Amerikan filmleri lehinde yapıyor, gerek şenlikte, gerekse Berlin'in sayısız sinema salonunun önündeki kuy- ruklar, genelde Amerikan patentli filmlerin önünde uzamyor. Ame- rikan kültüru, özellikle sinema ve de pop-müzik yoluyla, her yerde hazır ve nazır, her yerde güncel, her yeıde egemen... Sonınu çö- zümlemek de yalnızca Berlin'in veya herhangi bir şenliğin (gide- reİc herhangi bir ülkenin) Ameri- kan filmlerinin sayısını azaltma- sıyla, yasaklar ve engellemelerle olacak gibi değil. Daha temel ve köklü önlemler, daha uzun vade- li kultür politikaları gerekiyor. Berlin 40, çağımızın bu önemli kültür ve kitle iletişim sorununu bir kez daha bizlere anımsattı. Silifke Göksu Deltası'ndaki Paradeniz Kuş Cenneîispekülatörlerin tehdidi altında Arsa avcıları Kuş CennetTni satıyorSilifke Göksu Deltası'nda arsa ahm satım işleri yeniden hızlandı. Daha önce bölgede bir İcooperatif inşaatı ve karides çiftliği Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin girişimiyle durdurulmuştu. Havaaüam inşaatı söylentileri bölgedeki arsa spekülatörlerini yeniden harekete geçirdi. KAPLUMBAĞALARl KtM ÖLDÜRÜYOR? — Paradeniz daly anının girişi. Caretta caretla ve chelo- nia mydas türü kaplumbagalann burada dalyan görevüteri tarafından katledildikleri one siinılüyor. ÇETtN YİĞENOGLU StLtFKE — Göksu deltası Paradeniz-Akgöl Kuş Cenneti'nde son zamanlarda arsa ahm satım- larında artış olduğu bildirildi. Halk arasındaki söylentilere göre arsa alım satımlarındaki artışa kuş cennetindeki kommarun kal- dırılacağı ya da turizm amaçlı ya- pılaşmaya izin verileceği yolunda- ki söylentilerin yol açtığı öne sü- rulüyor. Silifke Belediye Başkanı Feyyaz Bilgen ise Silifke'ye yapılması dü- şünülen havaalanı için Göksu del- tasında bir yerin uygun bulunma- sının arsa satışlannı hızlandırdı- ğım söyledi. Göksu deltasındaki yapılaşma konusundaki tartışmalar sürer- ken, bu kez arsa alım satımların- daki artışlar dikkati çekmeye baş- ladı. Anunsanacağı gibi deltanın tam ortasındaki turizm amaçlı Guneş Kursu Yapı Kooperatifı in- şaatı Silifke Belediyesi'nce durdu- ruhnuştu. Olay bunun üzerine Adana Idare Mahkemesi'ne gotü- rülmüştü. Verilecek karar kuş cen- netinin geleceğinde behrleyici ola- cak. Bu arada kaplumbağa ureme alanı olarak büinen Incekum bur- nunda karides çiftliği yapımı pro- jesinin de durdurulduğu öğrenil- Bush'ım6 eroin savaşları' ABD'de uyuşturucuya karşı müçadele Başkan Bush döneminde iyice hızlandı. Özellikle üretim aşamasında kimyasal maddeler sıkı bir biçimde denetleniyor. Yöntem başarılı olursa yapay uyuşturucular büyük ölçüde engellenebilecek. Kokain ve eroin gibi uyuşturucularda denetim daha da zor. Dış Haberler Servisi — Ameri- ka Birleşik Devletlerı'nde Başkan Bush döneminde iyice hızlanan uyuşturucu savaşında yeni bir asa- maya gelindi. Bu ilaçların imala- tı için gerekli olan tum kimyasal maddeler sıkıca denetleniyor. The Independent gazetesinin verdiği habere göre kokain, eroin ve amfetamin gibi sokak uyuştu- rucularının yapımı için bazı kim- yasal maddeler gerekiyor. tngilte- re"de Içışleri Bakanlığı, Amerika- da Narkotik Daire Başkanlığı (DEA) tarafından hazırlanan de- netim programının başarıya ulaş- ması ile uyuşturucu trafığinin bü- yük ölçüde engellenebileceği dü- şünüluyor. Yetkililer, uyuşturucu yapımın- da kullanılan kimyasal maddele- ri iki kategoride topluyorlar. Bun- lardan ilki itici maddeler ve bun- lar uyıışturucu maddenin molekü- lü içine ginyorlaı-. İkinci katego- riyi ise ana maddeler oluşturuyor. Bu kimyasal maddeler sayesinde bitki halindeki afyondan eroin, koka yapraklarından kokain çı- kartılıyor. Bu kimyasal maddeler arasında asetik anhidrit, potas- yum permanganat gibi bir tepki- ye yol açan maddeler ve metil etil keton ve dietil eter gibi çözücüler bulunuyor. Başkan Bush'un yakından des- teklediği bu program gereğince kimyasal maddeleri üreten ve belli bir miktarın uzerinde satın alan- lann denetlenmesine çalışılıyor. Bu denetleme yönteminin başa- nh olması durumunda Speed ve PCP gibi insan yapısı uyuşturu- cuların piyasadan silinebüeceği, fakat kokain ve eroin ticaretinin çok az etkileneceği duşünüluyor. tngütere'de resmi lisansla eroin imal eden bir fabrikanın damşma- nı olan narkotik uzmanı bu tip dolaylı yöntemlerle eroinin kont- rol altına alınmasının olanaksız olduğunu belirtiyor. Ingiltere'de eroin, olümcül kanserlilerin acıla- nm dindirmekte kullanıhyor. Ero- inin asıl maddesi olan afyon yüz- de 10 oranında morfin bartndın- yor. Asetik anhidrit ile işlenen af- yondan eroin elde edilıyor. Dun- ya uzerinde birçok yerde yılda mil- yonlarca ton asetik anhidrit üre- tüiyor. Asetik anhidritın kullamm alam çok geniş. Bu madde deter- jandan matbaa mürekkebine ka- dar birçok değişik maddenin ya- pımında kullanıldığı için deneti- mi son derece güç. Amerika'da, bu maddenin 1000 litrenin üzerinde- ki satışlarının resmi yetkilılere bil- dirilmesi şartı bulunuyor. Kokainin durumu ise daha de- ğişik. Bu maddenin koka yaprak- larından çıkartılması için birçok değişik kimyasal madde gerekiyor. Kar beyazlığındaki tozun elde edilme sürecinde dietil eter ve me- til etil keton gibi organik çözücü- ler ve potasyum permanganat bu- lunuyor. DEA, bu maddelerin akışını kontrol altında tutarak Ko- lombiya'dan başlayan uyuşturucu trafiğini engelleyebileceğini plan- lıyor. Kolombiya her yıl ABD'den Güney Afrika'ya yollanan metil etil ketonun üçte birinden fazla- sıru ithal ediyor. Bu miktarın ço- ğu kokain yapunında kullanıhyor. Geçen gunlerde uyuşturucu imal eden yerlere yapılan baskınlarda bu maddeden 250 galon bulunma- sı bu görüşu destekliyor. Kısaca Angel Dust (melektozu) olarak bilinen PCP, kimyasal madde kontrolü sayesinde piyasa- dan silinmek üzere bulunuyor. PCP kadar kolay imal edilen ve 1950'lerde depresyon ve şişnıanhk tedavisinde kullanılan amfetamin- ler ve bunların en ünlüsü olan Speed, pek yakında yok olacak uyuşturucular arasında sayılıyor. di. Doğal Hayatı Koruma Derne- ği'nin yayın organı "Kelavnaktan Haberler"de çiftliğin yapımımn durdurulduğu bildiriliyorsa da Tarsus Kaymakamhğı'na bu konu- da resmi bir yazı gelmediği öğre- nildi. Silifke Belediye Başkanı Feyyaz Bilgen, Göksu deltasında arsa sa- tışlanmn artışıyla ilgili açıklama- sında sorunun iki yeni belediyeriin mucavir alanlannın oluşturulma- sından kaynaklandığını belirtti. Kurulması düşünülen havaalanı- nın Göksu deltasına yapılmak is- tenmesinin de bu olayda etkili ol- duğunu savlayan Bilgen şunları söyledi: "tki yeni belediyeye sahil şeri- dinde ve Göksu deltasının kuş cennetiyle ilgili olan kısımlannda ileride spekulasyona yol acabile- cek şekilde arsa tahsisi yapıkh. Bu da turizm faaliyetleri adı altında kurulan kooperatiflerin arsalara olan talebini arttırdı. Aynca bol- geye yapılması düşunulen havaa- lamna aynlan yer, tam Göksu dd- tasında. Oysa bavaalanı için da- ha uygun, deltanın dışında düz- lükler de var. Şu anda tespit edi- len yer uygunsuzluğunun yanı a- ra arsa spekülasyonuna da uygun bir yerdir. Ve şimdiden arsa el de- ğiştirmeleri başlamış durumdadır. Burada yapüaşmamn ve arsa spe- kiilasyonunun onüne geçmenin tek yolu kuş cenneünin bir an ön- ce milli park statıisiine kavuştu- rulmasıdır." Silifke Kaymakamı Metin Çı- nar, bölgenin geçid koruma altı- na alındığını, olası bir milli park girişiminde en büyük sorunun özel mülkiyete ait arsalar olacağı- nı belirterek "Bizim çözemedifi- miz bir şey varsa o da özel müllri- yet. Yapılaşmayı engeilediğiıniz zaman adamlar idare mahkeme- sine gidiyorlar. Ancak ne olursa olsun burasının yozlaşmasına ve bozulmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü Mersinle Kızkalesi arası bitmiş durumda. Silifke benüz bâ- kir. Buranın bozulmasını istemi- yonım" dedi. Doğal Hayatı Koruma Derne- ği uzmanı Gündogar Sangül de caretta caretta ve chelonia mydas türü kaplumbağalarla, saz horo- zunun üreme bölgesi, birçok kuş için önemli bir kışlak ve delta ol- ması özellikleri açısından dünya çapında bilinen bölgenin önemi- ni arttırdığım belirtti. En kirli bölge Marmara • ÇANAKKALE (AA) — Türkiye'de en yoğun çevre kirliliğinin Marmara bölgesinde yaşandığı öne sürüldü. Çanakkale Belediyesi tarafından "Çevre Kirliliği ve Kentleşme" konulu panel düzenlendi. Panelde konuşan Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri öğretim üyesi Prof. Barış Matel, Marmara bölgesinde görulen kirliliğin en çok Bursa'da yaşandığına dikkat cekerek bölgede kurulu sanayi tesislerinin atıklannın antılmadan denize bırakılmasının kirliliğe yol açtığını söyledi. THK'nın 65. kuruluş yıh • ANKARA (AA) — Türk Hava Kurumu'nun 65. kuruluş yıldönümü, 16 şubat cuma günü düzenlenecek törenlerle kutlanacak. Kuruluş yıldönümü nedeniyle, 15 şubat perşembe günü Genel Başkanvekili Prof. Atilla Taçoy, bir basın toplantısı düzenleyerek kurumun faaliyetlerini anlatacak. Yabancı sermaye • tSÎANBUL (AA) — Moda Lions Kulübü'nün ayhk toplantısında konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent, TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerinin kaldınlmasının bir şeyi değiştiremeyeceğini belirterek, "Çünkü anayasada özgürlukleri kısıtlayıcı birçok madde bulunmaktadır. öncelikle bunlar kaldırümahdır" dedi. Türkiye'nin gündeminde irtica konusunun bulunduğunu kaydeden Demirkent, özellikle 1950'lerden sonra verilen tavizler nedeniyle bu tür hareketlerin başanlı olduğunu belirtti. Demirkent, basında yabancı sermayeyi ilk kez kendisinin Türkiye'ye getirdiğini, yabancı sermayenin gelmesinin önemli olduğunu, ancak uygulamada dikkatli olunması gerektigini de ifade etti. F-16'ya uygun pilot yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) — Türk F-16 pilotlarına uygulanan fizyolojik kapasite testi sonucunda, pilotların standardı tutturamadıklan saptandı. 42 F-16 pilotuna uygulanan fizyolojik kapasite testinde, pilotların kas dayanıklılıklarının ve akciğer fonksiyonlarınuı yeterli düzeyde ohnadığı belirlendi. Genelkurmay Başkanlığı da F-16 uçaklannda uçacak personeli saptamak amacıyla çeşitli kontrol ve testlerin yapıldığını doğruiadı. Kııxa'dan \azar*a sitem • tZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) — Yeni Asır Gazetesi'nin gerçekleştirdiği 1. Sarmaşık Televizyon ödülleri dağıtım törenine katdan Devlet Bakanı Mehmet Yazar, TV izleyicisinin yüzde 70 kadarının beğenisinin kazanıldığını belirterek, "hedef bunu yükseltmek ama hiçbir zaman bu oran ytizde 100 olamaz" dedi. Yıhn erkek güldürü sanatcısı ödülünü alan Levent Kırca da konuşmasında "Olacak O Kadar" adlı programının en çok sevilen programlardan biri olmasına karşın ilgililerce "dinlendirmeye" alınmasını eleştirerek Yazar'a hitaben, "Dinlenecek yaşta değilim, sayın Bakan. Ben kuruluşundan beri TV'de program yapıyorum. Benim ülkemin güldürü sanatçıları Nasrettin Hoca'dan esinleniyor" dedi. Dikili Festivaü • tZMtR (Cumhuriyet) — Diküi'de dört yıldan bu yana düzenlenen Kültür ve Sanat Festivaü bu yıl Yunanistan'la ortaklaşa gerçekleştirilecek. Midillili parlamenterleT, bu tür etkinliğin banşı sağlamada büyük katkısı olacağını söylerken, Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, "Ortaklaşa festival düzenleme önerimizin olûmlu karşılanması sevindirici. Barış ve demokrasi yolunda iyi bir adım" dedi.