23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 HABERLER 24 ARALIK 1990 Meşrutiyet devleti • ANKARA (ANKA) — DYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Cindoruk, Cumhurbaşkanı lurgut özal'ın fiilen anayasayı yürürlükien kaldırdığuu ve devlete el koyduğunu bdirterek, "Türkiye Cumhuriyeti, raesrutiyet devletine dönüşmüştür" dedi. Cindoruk, DYP'nin Gelibolu'da düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye'yi kimin yönettiğinin belli olmadığını, hükümetin karar organı olmaktan çıktığını savundu ve bakanlann içeriğinden habersiz önemJi kararlar aldıklarını hatırlattı. Danıştay Bagkanlıgı • ANKARA (ANKA) — Danıştay'da başkan seçiminin ikinci etabı 25 aralık salı günü yapılacak. 21 aralık cuma günü yapılan ve 5 adayın katıldığı Danıştay Birinci Başkanlığı seçimlerinde 73 üyeli genel kurulun salt çoğunluğu olan 37 oyu alan çıkmadığı için seçim ertelenmişti. Salı günkü seçim turlanna Birinci Daire Başkanı Hasan Basri GUltekin, 4. Daire Başkanı Ekrem Ispir, 7'nci Daire Başkanı Atıf Kösebalan, 8'inci Daire Başkanı Metin Güven ve 9'uncu Daire Başkanı Kemal Tarsuslugil başkan adayı olarak katılacak. Kubilay anıldı • ANKARA/MENEMEN (AA) — Devrim şehidi yedeksubay öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay ölürnünün 60. yıldönürnünde lzmir'in Menemen ilçesi Yıldıztepe mevlurndeki anıiı önünde törenle anıldı. SHP tzmir milJetvekiileri Turan Beyazıt ve Veli Aksoy ile Kubilay'ın oğlu Vedat Kubilay'ın da katıldığı törende Menemen Kaymakamı Ümit Oltulu, Belediye Başkanı Kadir Yıldınm ve 212. Piyade Alayı Komutanı Şevki Gökgöz birer konuşma yaptılar. Dün bir mesaj yayımlayan Başbakan Yıldırım Akbulut, "Kubilaylann Atatürkçüiüğün simgesi olduğuna yürekten inanıyorum" dedi. Senıra Ozal Sunday Tımes'da • Dış Haberier Servisi — tngiltere'de pazar günleri yayımlanan "Sunday Times" gazetesinde, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın eşi Semra Özal'ın gelecek yıl yapılacağı tahmin edilen erken seçim için milletvekilliğine adaylığmı koyabileceği, hatta parti kongresinde parti liderliği için destek bulabileceği öne sürüldü. "Erkeklerin egemen olduğu Müslüman bir toplumda kadın hakları için açıkça çalışan bir kişi" olarak nitelenen Semra özal'ın radikal dincilere karşı "çetin ceviz bir muhalif" olacağı görüsü de getirildi. Değerlendirmede, "Şimdiye kadar görülmedik bir hızla cami yapıluken, kandınlar türban takmaya teşvik ediürken, Semra özal, Türk kadınlannın mutfaktan çıkmalan için kampanya yürütüyor" dendi. Eski SHP GenelSekreteri, siyasetin büyüsünüyitirdiğini, bir monotonlaşmanın söz konusu olduğunu söyledi Baykal: Sol tıkanma sürecindelç Politika Servisi — Eski SHP Genel Sekreteri Deniz Bay- kal, bugüne kadar izlenen yön- temlerle çağı kavramak ve yaka- lamanın mümkun olmayacağını beürterek "Siyaset eski büyusu- nü yitirmeye başladı. Siyasette bir monotonbşma söz konusu. Siyaseti bir iktidar oyunu, ikti- dar satrana olmaktan çıkartms- byız" dedi. Yeni Oleyis Sendika- sı'nın İstanbul'da düzenlediği toplantıda "Emegin Sorunlan, Sosyal Demokrasi ve Türkiye" konulannda görüşlerini açıkla- yan Baykal, "Gdişen ve Degşen Dünyada Sosyal Demokrasinin Yeni Hedefleri" başlıgı aitında "yeni programlan"ndan kesitler verdi. SHP genel başkanlık yanşım kaybettikten sonra milletvekili ve partili arkadaşlanyla birlik- te bir büro tutarak çalışmalan- na "yeni bir mekânda", "yeni projeler"le hız veren Deniz Bay- kal, dün Çınar Otel'de düzenle- nen bir toplantıda işçilere seslen- di. Yeni Oleyis Sendikası'nın "egitim çalışmalan" kapsamın- da düzenlenen toplantıya millet- veküleri ile çok sayıda isçinin ya- m sıra panililer ve bazı ilçe be- lediye başkanlan katıldı. Top- lantının açılış konuşmasını ya- pan Sendika Başkanı Oguz Ak- kor, sendikaalıkta ne gibi güç- lüklerle karşılaşarak bugünlere geldiklerini anlattı. SHP millet- vekillerinden Fuat Atalay, AIi Haydar Erdoğan ve Ismail BAYKAL KÜRSÜDE— Eski SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, otel ve lokanta işçileriııe dünyadaki ve Türkiye'dekj son gdis roeler ışjgında sosyal demokrasinio durumu ve gefecegJai anlattı. (Fotoğraf: Yalçın Çakır) sında 12 Eylöriin tahribatına karşı koyamayış var, hareketin, kendini, kendi öziiyle tutarlı bi- çimde yenilemekleki sorunlan var. Gerçekten, son on yılda, zi- hinJerdeki ve yöntemlerdeki tu- tuculuk yenileştirici sol uzerin- de etkili oldu. Bu sol kendi için- de anlayışsızlık kompartmanian kunıp kendi içinde duvarlar ör- mekteydi. Yaradcubğından, yeni- liginden kaybetmekteydi. Degi- şen bir toplumun yeni sorunla- nna çözüm getirmekte zorlanı- yordu. Yeni tezler getiştiremiyor- nilestirmenin öncüsüvdii, maha- f azakâriık ise solun payına düs- mıiştü. Tümüyle Türkiye, Türk- iye'nin tüm siyaseti, bir nokta- da tıkanıp kaldı. Yani bugüne gelindi" dedi. Günümüzde tari- hin yeniden yazıldığjnj belirten Baykal, "Bugüne kadar izlenen yöntemlerte çağı kavramak, ya- kalamak mümknn degildir. Si- yastt eski büyüsünü yitirmeye başladı. Siyasette bir monoton- laşma söz konusu. Siyaseti bir iktidar oyunu, iktidar satrancı olmaktan çıkartmalıyız" şeklin- mokrasinin amaç ve ilkelerini sı- ralayan Baykal, ilk olarak "eko- nomik refah" konusunu anlat- tı. Ekonomik refahın ancak sa- nayileşme ile gerçekleşebilecegi- ni savunan Baykal, sosyal de- mokrat hareketin "kent)eşme"yi önleyen bir hareket olamayaca- ğmı beürtti. Dengeli, adaletli paylasımın oluşturulması ve sos- yal adalet kavramının yerleştiril- mesini sosyal demokrat hareke- tin başhca görevleri arasında sa- yan Baykal, "Temel hak ve öz- gürlüklerie insan bak ve özgür- " kı (ek yenkn konuşayun taraflı soyleve Tıkanmanın nedenleri arasında 12 Eylül'ün tahribatına koyamayış var" diyen Deniz Baykal, yenileştirici raflı soyleve , . . . . , . , diyerek yakiaşık sohın, değışen bır toplumun yeni sorunlarına çözüm Î^^SSSSSZ getirmekte zorlandığmı, yeni tezler geliştiremediğini, dünyadakigeiişmeieri özetieye.n toplumda umut yaratamadığını söyledi. Baykal, "Bir temel gerçek, in- ^ J o J l li d sanlıgın ve toplumun sürekli de- gişimidir. Toplumu statik ve şe- matik kalıplar içinde algılama- yalım. Sol düşüncenin öziinde, temelinde degişik ve banşık bir yakınlaşma vardır" dedi. 12 Eylül tahribatı Cumhuriyetin gelişimi süre- cinde yaşanan siyasal hareketleri dünyadaki gelişmelerle birlikte anlatan Baykal, sol siyasi hare- ketin bir tıkanma süreci içinde olduğuna dikkat cekerek şunlan söyledi: "Tıkanmanın nedenleri ara- du. Topluma yeni hedefler gös- teremiyordu. Ister istemez, bii- yük ölçüde 'istemezük'ten iba- ret bir siyusal söylemin sozcüsu konumuna düştü. Parti üyeleri- ne yeterince heyecan veremiyor- du, toplumda umut yaratamı- yordu." Solun bu durumda karşısın- da sağın bir 'yenileşme' hareke- tini sürekli canlı tuttuğunu kay- deden, solun kendi ideolojisin- den kacan bir görüntü içinde ol- masına karşm, sağın ideolojisi- ne sahip bir yapı sergilediğini de konuştu. Solun içine girdiği tıkanıklığın aslmda "başansı" olduğunu ve solun "genel bir si- yasal kabule" dönüşmeye başla- dığını söyleyen Baykal, "Şimdi yeni hedeflere, yeni yaklaşımla- ra ihtiyaç var" dedi. Söz konusu ettiği "ükanma"- nın nedenlerini "teknolojik ge- lişme", "iletişim paüamaa" gi- bi ana başlıklarla anlatan Bay- kal, sol siyasi hareketin değişen teknolojik evrimin gerisinde kal- dığını, emeğin tanımmın değiş- tiğini kaydetti. Daha sonra ken- anlatan Baykal, "Sanki sağ, ye- di düşüncelerindeki sosyal de- lükleri biçimsel demeç, yasa ve anayasalaria sağlanamaz. Bnn- lar yaşama taşınmalıdır" dedi. Çalışma hakkının temel bir hak olduğunu, paylasımın adil ve eşit şekilde gerçekİeştirilme- si gerektiğini ısrarla vurgulayan Baykal, "ev kadınlannı paylaş- ma sürecinin dışında bırakma gerekçelerinin artık giderek ge- çerliliğini yiürdigini" söyledi. Daha sonra "etnik problemler" konusundaki görüşlerini akta- ran Baykal, "tnsanlar etnik kö- kenleri, ablaki ve moral kesitle- riyle, dinsel inançlan nedeniyle devjetin gözünde aynı eşitlige sa- hip oimaiıdıriar. Hâlâ yasalan- mızda Kürtçe konuşmak yasak. Bunlan çözmeliyiz. Sağ diişün- ce ve sağ siyasi bareketten fark- h yanımız budur. Yapay bir ulu- sal bütüniük anlayışı içinde in- sanlann özgürlüklerini, kimlik- lerini pranga, kilit altına aJma- yan bir diısünceyi savunmalıyız'' dedi. "Veni hedefler" çerçevesinde görüşlerini anlatmaya devam eden Baykal, "jnşamın bütün- lügü", "eşitlik", "özgüriük", "banş-davanışma", "insana say- gı", "dogaya saygı" konulanna da nasıl baktıklarını açıkladı. Sosyal demokrasinin yflntemi- nin levriiB" olduğuna dikkat ce- ken Baykal, "Toplumsal, etnik, sınıfsal, ideolojik uzlaşmaya ih- ti>aç var. Statükocu degil, degis- me ve dinamizme ulaşmayı amaçlayan bir uzlaşma arayacagız" diye konuştu. Bay- kaJ, daha sonra "demokrasinin bir temel kavram olduğunu" be- ürterek "Demokrasi S >ılda bir sandığa gitmek degildir" dedi. Yerel yönetimlerde yeni bir ya- pılaşma ile sorunların yerinde çözümü yoluna gidilmesi, sivil- leşmenin üniformasızlaşma öte- sinde bir anlam kazanması, dev- letin küçültülerek yerel yönetün- ler karşısında geriletilmesi ge- rektiği görüşlerini savunan Bay- kal, "özeilestirmenin de mülki- yeti degiştirmeden sağlanabilc- cegini" söyledi. PARTİ GENEL MERKEZİ , 800 BİN TL KİRA ÖDENEN BİR APARTMAN DAİRESİ Aııkara-Istaııbııl partisiAP'nin ilk genel başkan yardımcjlanndan Gökhan Evliyaoğlu'nun kurduğu parti CDGP. Sadece Ankara ve Istanbui örgütü var. 800 bin lira kira ödenen bir genel merkez ve kayıtlı 800 üyeli bir parti. Henüz kongresini yapamamış. tDRİS AKYÜZ ~~ 1962 yılından kalma bir fo- toğraf... AP'nin kuruluşundan sonra toplanan ilk Genel ldare Kurulu hatırası. Genel Başkan Ragıp Giimüspala ortada, sa- ğında eski senato başkanlann- dan Tekin Anburun, solunda bugünkü Cumhuriyetçi Demok- ratik Gençlik Partisi (CDGP) Genel Başkanı Gökban Evliya- oğlu. Süleyman Demirel de ar- ka sırada ayakta duruyor... Bu fotoğraftakilerden bugün hayatta olanlann bir kısmı kö- şelerine çekilmiş, bazılan AP- den sonra Süleyman Demirel'le birlikte DYP saflarında siyasi yaşamlanna devam ediyor... Aralanndan birkaç isim de "De- mirel'le göriiş ayniığımız var" deyip başka partilere girmiş ya da kendi partisini kurmuş... Bunlardan biri de Ragıp Gii- müşpala'ya Genel Başkan Yar- dımcıhğa yapan Gökhan Evliya- oğlu. Zamanında bir dönem AP milletvekilliği yapmış, 12 Eylül sonrası DYP'de politikaya de- vam etmiş, hatta 1986 ara seçim- lerinde bu partiden lstanbul milletvekili adayı olmuş, ancak seçilememiş. Ardından "göriiş aynlığına düstügü" gerekçesiy- GENEL MERKEZ — Genel Başkan Evljvaoglıı, GİK iiyesi Hüsniye Aksoy, Ankara tl Başkanı Canan Alevok, Genel Sekreter Yardımcısı Aysen Evliyaoglu. (Fotoğraf: İdris Akyüz) le aynlmış ve 1 9 8 ^ 8 Cumhu- riyetçi Demokratik Gençlik Par- tisi'ni (CDGP) kurmuş... Kızılay'da SHP il merkezinin de yer aldığı bir işhanı... Dış cephede "Cumhuriyetçi De- mokrat Gençlik Partisi" yazılı bir tabela, ancak "genel merkez" ibaresi yok. Daha çok dört odalı bir apartman dairesi görünümünde. Gökhan Evliya- oğlu'nun Genel Başkanı olduğu partinin "tek" örgütlü olduğu yer Ankara. 4. lcattaki dairenin kapısmı çaldığımızda, genç bir kız açryor kapıyı, genel başkanuı yeğeni Aysnn Evliyaoflu. Aynı zaman- da partinin Genel Sekreter Yar- dıması. Başka kimse yok içeri- de. Daha sonra iki harum geli- yor. Biri GÎK üyesi HüsBİye Ak- soy, diğeri Ankara İl Başkanı Canan Alevok. Gökhan Evliyaoglu, partiyi neden ve nasıl kurduğunu geniş bir "ufuk turu" atarak anlatı- yordu. Genel merkez binasına ayda 800 bin lira kira ödedikle- rini dile getirirken yakiaşık bir yılda 20 miJyon harcadıidannı belirtiyordu. örgütlenmede, ma- li desteğin çok önemli olduğu- nu, ancak sadece parayla böyle bir örgütlenmeye gitmenin sa- kıncalannı ifade ediyordu. Evliyaoglu, DYP'den aynlışı- nın Genel Başkan Süleyman De- mirel'le "temelde olmayan", an- cak ayrıntılardan doğan görüş aynlıklanndan kaynakiandığını anlatıyordu. En çok üzerinde durduğu konular, gençlik ve "laiklik" ükesiydi. "Gençlik imajını vermemizin en önemli nedeni, politika dışına itilmiş bu insanlanmızın dinamizminden vararlanmak" diye konuşan Ev- liyaoglu bu konuda şöyle diyor- du: "Türk toplumunda gençliğe ait sonınlan bizzat genç zekâla- nn çözmesine kanallar açmak, imkftnlar vermek, onun için bir forum niteliği kazanmak. Bütün bu nnsuıiar partimize temel po- litika oluştunnor." Demokrat ve cumhuriyetçi yapıda bir parti olduklanm vur- gulayan Evliyaoglu, partisi ile U- gili diğer sorularımızı ise şöyle yanıthyordu: — Yanılmıyorsak 1 yıl oldu kurulaJı. Nerelerde örgütlendi- niz, kaç üyeniz var? — Bizim siyasi parti ve örgfit- lenme anlayışımız uzun vadeli bir program. Şu anda, Ankara ve istanbul'da örgütümüz var. Üye sayımız da yanılnuyorsam, 800 civarında. örgütlenmede acele etmiyoruz. öncelikle top- lumsal bUinçlenmeyi, ardından siyasal örgütlenmeyi hedefliyo- ruz. Tabii bir de ekonomik so- run var. — Peki, ekonomik açıdan parti ha>-aüyetini nasıl sürdürii- yor? — Aynı görüşleri paylaştığı- mız arkadaşlanmınn aidatlany- la yasamaya çalışıyoruz. Biz partiyi kurarken paraya çağrı yapmadık. "Bizi destekleyin, bcnun nimeflerinden size yarar saglayalun" demedik bazılan gi- bi. Çünkü bu yanlış bir yola çık- mak olurdu. Onlann akıbetine uğrardık. Bu nedenle sabrımız var, bu mücadeleyi sürdürüyo- ruz. Kaldı ki eğer siz bazı kim- selere çok alışılmış politika oyunlanyla birtakım vaatlerde bulunursanız, valiz dolusu para- yı koyar önüniUe. Ama fatura- sı yüksek olur. Bunlan yaşadık. BOĞAZtÇİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversitemiz faküiteierinde açık bu'unan kadrolara 2547 sayılı kanunun 23 ve 25. maddeleri ile "Öğre- tiın Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği" uyannca doçent ve yardımcı doçenüer almacaktjr. Doçent kadrosuna başvuracak adaylann dilekçe ve özgeçmjşlcrine ekleyecekleri bilimsel çalışma ve ya- yınlannı kapsayan (4 nüsha) dosya ile rektörlüğumüze, yardırocı doçent kadrosuna başvuracak adaylann ise üanın yayın tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili Fakülte Oekanlığı'na başvurmalan duyurulur. UNVAN VE ADETLER BtKİMt ANABtLtM DALI DOÇENT YJX)ÇENT ARANAN NİTE- LİKLER Müh.Fak. Inşaat Müh. Bölümu MOh.Fak. Elektrik Elektronik Müh.Böl. » ,, " " Müh.Fak.Bü.Müh.Böl " •• Müh.Fak. Endüstri Müh.Böl. Ulaştırma Elektronik Eiektrik Makinaları Devreler ve Sistem. 1. Bilgisayar Bilim. Bilgisayar Donammı Yöneylem Arajtırma Muh.Fak.Kim.Müh.Böl.Proses ve Reaktör Tas. E|itim Fak. ftb. Dil Eğit. Bölümu Ingiliz Dili Eğit. 1 1 1 J 1 Adaylann bilimsel çalış- malannı yayınlan ile ka- nıtlamıs olmalan ve çok iyi derecede Ingilizce bil- meleri gerekmektedir. EG RESORTHOIEBÜTÜN10$AgK. 25ARAIJK1AEAHAAÇfK.YIL&^fNİM£N ^fK. A RESORT "Ece Bölgesi" BODRUM, GÖUOY TEL: (6147) 7387 - 88 - 89 FAX: (6147) 7386 İSTANBUl OFİS TEL: 147 99 63, FAX: 146 66 95 NOTLAR Baykal düğmeyebastı CELAL BAŞLANGIÇ Önce bir saptama: — İdeolojisinden kaçınan bir sol karşısında sağ kendi ide- olojisine sanlmaktaydı ve ideolojik yaklaşmanuı tüm dinamiz- minden yararlanmaktaydı. Kuşkusuz yariıltıcı olan, ama geçi- ci bir etkinlik kazanan bir görüntü böylece ortaya çıktı. San- ki sağ, yenileşmenin öncüsüydü, muhafazakârhk ise solun pa- yına düşmüştü. Bu dunım bir süre devam etti. Sonra Özal'ın yenileşmeyi "insanda" değil, "toplumda" değil, ama sadece tekniklerin, teknolojinin yenileşmesinde gören modeli de if- las etti. Tümüyle Türkiye, Türkiye'nin tüm siyaseti, bir nok- tada tıkanıp kaldı. Yani bugüne gelindi... Bu saptama Deniz Baykal'ın dün bir işçi sendikasında yap- tığı konuşmanın notlarından. Baykal'ın konu başlığı "Eme- ğin Sorunlan, Sosyal Demokrasi ve Türkiye"ydi. Ya da başka bir deyişle kurultay takvimi belirlenen SHP'de Baykal'ın "ye- ni proje paketleri"ni açmak için bastığı ilk düğmeydi. Baykal, kurultay sürecinin başlamasıyla ikinci kez liderlik yanşına giriyordu İnönü'yle. Aslında "yeni platformlar aça- rak yeni projeieri gündeme getirmek", SHP'nin olağanüstü ku- rultayından önce planlanmıştı. Ancak İnönü karşısında zaman- lamasını kendisinin yapmadığı bir liderlik yanşına giren Bay- kal, alelacele projelerini açrruş, kurultay zemininde kendini ye- teri kadar anlatamamışü. Daha doğrusu o zeminde pek inan- dırıcı olmamıştı. Şimdi yeniden yoğun bir programla ortaya çıkıyordu Bay- kal yanlıları. Dün "emegin yeni tanınu" olarak açılan proje paketi ocak ayı içinde "Ekonomiye temel bakış", "Türkiye 1 nin idari sistemi nasıl yapılanmalı?". "Nasıl bir parlamento olmalı?", "Doğu ve Giineydoğu sorunu nasıl çözülür?" gibi konularla sürecek. Gündeme gelen başka bir sorun daha var. Baykal yanlıları "yeni proje paketleri"ni açtıkça, şu anda SHP'nin var olan görüşleriyle çelişen yaklaşımlar ortaya çıkacak. Hatta biri çıktı Jbile. İnönü, cumhurbaşkanını parlamentonun seçmesini vurgularken, Atalay "Halk seçsin" diyor. Bu noktada birkaç soruya yanıt aramak gerekiyor. Birinci- si Baykal, "Yeni proje paketlerini neden bir işçi sendikasında açma>a başladı?" Baykal cephesinde bu sorunun yanm verilirken "Sadece TÜ- SİAD toplantılanna kaülıyor gibi yanlış imajlardan kurtul- mak", "oluşan, daha dogrusu oluştunılan olumsuz göıüntü- yü silmek" gibi anlatımlar kullanılıyor. İkinci soru, bu sürecin sonunda Baykal, Inönü'nün karşısı- na bir kez daha genel başkan adayı olarak çıkacak mı? Böyle bir sonuç Baykal yanlıları için uzak bir olasılık. "Ama" diyorlar, "sendikalardan meslek gruplanna, işveren kunıluş- lanna kadar degişik platformiarda yeni projeler anlablacak. Sonra da bu projeler örgüte götürülecek. Baykal'ın genel baş- kan adaylıgı da bu süreçteki parti içi gelişmeiere, partide go- recegi Ugiye baglı." Bu aşamada gündeme üçüncü bir soru geliyor. Parti için- de, örgülerde yeni projeieri tartışmadan önce SHP dışındaki platformiarda "SHP'nin üretmesi gereken yeni projeieri ve politikalan" konuşmak ne denli doğru? Baykal yanlılannın bu soruya ilk yanıtı "Parti Meclisi, Yö- riıtme Kurulu gibi platformiarda güçln biçimde yokuz" olu- yor. Yanıtın ikinci yani da "Baykal'ın kaybettiği kurultayda da gördük ki SHP delegesi parti kamuoyundan, genel kamu- oyundan ciddi şekilde etkileniyor. Bu nedenle biz önce kamu- oyuna sunuyoruz" biçiminde. Bu gelişmeler süreç içinde yeni sorunlar çıkartacak SHP'nin karşısına. örneğin bir genel merkez yöneticisi "Zaten Baykal ekibi bir süredir ikinci ya da ayn bir parti gibi çalışmaya baş- ladı. Bunlan tartışmanın yeri parti organlandır, parti platform- landır. Neden buralarda tartışümıyor? Kendi yönetimlerinde yakındıkları konunun başında bu tiir sorunlar geliyordu" de- ğerlendirmesini yaptı. Gündeme gelen başka bir sorun daha var. Baykal yanlıla- n"yeni proje paketleri"ni açtıkça, şu anda SHP'nin var olan görüşleriyle çelişen yaklaşımlar da ortaya çıkacak. Hatta biri çıktı bile. inönü cumhurbaşkanını ısraria parlamentonun seç- mesi gerektiğini vurgularken eski Genel Sayman Fttat Atalay, "Cumhurbaşkanını halk da seçebilir" görüşünü dile getirdi. Bundan rahatsız olan înönü, Atalay'ın yaklaşımını eleştirir- ken "Partide iki seslilik var" anlatımını kullandı. Oysa büyük olasılıkla, Atalay'ın görüşü, Baykal'ın bir süre sonra açacağı "yeni proje paketleri"nden birinin içinde yer alıyordu. Baykal'ın hareket noktası "Türkiye'nin tüm siyasetinin bir noktada tıkanıp kalması." İçine girdiği kurultay süreci baka- hm SHP'ye ne getirecek; yeni açüımlar mı, başka tıkanma nok- talan mı? DALAN^DAN ÇAĞRI Torumtayhn açıklama yupma zamanı geldi DMP Genel Başkanı Bedrettin Dalan, Genelkurmay eski Başkanı Torumtay'ın istifa nedenini açıklamasını istedi. ANKARA (AA) — DMP Genel Başkanı Bedrettin Dalan, Genelkurmay eski Başkanı Ne- cip Torumtay'ı, istifasının ar- dında yatan gerçekleri açıkla- maya çağırdı. Dalan, "Sayın Torumtay'ın artık sivil bir kişi olarak konuşma zamanı gchniştir" dedi. Dalan, yaptığı açıklamada, Necip Torumtay'ın Türkiye ta- rihinde istifası ile "Demokrasi açısından örnek bir davranış" sergileyen ilk Genelkurmay Baş- kanı olduğunu ifade ederek şun- lan söyledi: "Türkiye tarihinde ilk defa bir genelkurmay başkanı de- mokratik bir davranış göstere- rek istifa ediyor. Istifasında da çok önemli bir gerekçe gösteri- yor. 'Devlet anlayışım ve pren- siplerime uymadıgım için...' di- yor. Nedir bu devlet anlayışı ve prensipler? Bozulan prensipler ve devlet anlayışı nedir? Bunla- nn demokratik bir ülkede ka- muoyu tarafından bilinmesi mecburiyeti vardır. Sayın Ge- oelkurmay eski Başkanı Tonım- tay, istifası ile demokratik bir olay sergilemiştir. Ancak, per- denin arka yüzünü, o günün şartlannda asker kişiliğinden dolayı açıklamamıştır. Bugün artık sivil bir şahsiyettir. De- mokrasiye katkı ve kamaoyn- nun bilinçlendirilmesi için Sayın Torumtay'ın artık koouşma za- manı gelmiştir." "ANAP engelliyor" ANAP'm kendi içinde bile bu konuriun görüşülmesi için orta- ya konulan çabalan sürekli en- gellediğini iddia eden Dalan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendi grup içi müzakerele- rine bile müsaade edilmemekte- dir. Adeta bir demokratik dik- tatörlük sergilenmektedir. Ko- nulann tartısılmaması ve de- vamlı suskonluk içinde bir Türkiye istenmektedir. Kamuo- yunun gözleri önünde iktidar partisinin 15 milletvekilinin gö- ruşme için attigı imzalar, baskı yoluyla geri aimmaktadır. Sayın Torumtay, bu oyunun bozul- ması için konuşmak durumun- dadır."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear