Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 ARALIK 1990
SERBESTPfYASADADÖVtZ
ABDDohn
BrtttranMBio
briçraFnngı
HotataFkrtıi
h
FımzFnnp
1OOİWyanLirc»
SAKyali
Avusturya $ih)i
Dftviz int. (J) =
AJış
2927
1935
2250
1715
5560
564
257
770
270
Satış
2935
1940
2280
1722
5600
570
262
780
275
2920
AİT1N 6ÖMÖŞ
CumhuriyM
y
22aytrMhak
900 ayır Qûmûş
VaMbrt Atora
lUMoniOnsS
Afaş
239.000
270.000
36.200
32.300
423
201.000
197.000
197.000
383 00
Sate
243.000
280.000
36.300
35.300
450
206 000
202.000
201.000
384.00
TL Intartonta Ort Faa (*) 64.92
\fergi affıııa
fazla mesai
• ANKARA (AA) —
Maliye ve Gümrük
Bakanhğı tarafından
yapılan açiklamaya göre,
mükelleflerin vergi affı ile
ilgili hükmünden en geniş
şekilde yararlanmalarını
sağlamak için 31 Aralık
1990 tarihine kadar
uygulanmak üzere, vergi
dairelerinin çalışma günleri
tüm haftaya yayıldı ve
çalışma saatleri arttınldı.
Vergi daireleri, Adana,
Ankara, Bursa, Gaziantep,
lstanbul, Izmir, Konya ve
Kayseri illerinde cumartesi
ve pazar günleri dahil
olmak üzere her gün
23.00'e kadar çalışacak.
PTPden dev
ihale
• ANKARA (ANKA) —
PTT tarafından
gerçekleştirilecek olan Türk
Silahlı Kuvvetleri Tümleşik
Muharebe Sistemi
(TAFICS) projesinin ilk faa
için açılacak ihaleyle ilgili
fîrmalara duyuru yapıldı.
Projenin tümünün 20 yılda
tamamlanmasının
öngörüldüğü ve 4 fazda
gerçekleştirileceği bildirildi.
Duyuruda, projenin birinci
fazı için 1991'de açılacak
ihalenin toplam bedelinin
350 milyon dolar olacağı
kaydedildi.
Bağ-Kıır üyeleri
• ANKARA (UBA) —
Bakanlar Kurulu, Bağ-Kur
üyelerinin 1990 yılı prim
borçlarmı 31 aralık günü
akşamına kadar ödemeleri
halinde, bu prim
borçlannın gider
sayılmasını kararlaştırdı.
Konuya ilişkin olarak
yayımlanan hükümet
bildirisinde, "Prim borcu
bulunan Bağ-Kur
sigortalılan, bu borçlarının
tamamını 31 aralık
pazartesi günü mesai saati
bitimine kadar öderlerse
bunu gider olarak
gösterebilecekler" denildi.
SSCB'de Enka
hastaneleri
• ANKARA (AA) —
Enka Holding, Moskova'da
3 ayn hastanenin yapımı
için gerekli anlaşmaları bu
hafta imzaladı. Enka
Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Şarık Tara, 100
milyon dolar tutanndaki üç
hastanenin yapımı dahil
Sovyetler Birliği'nden
bugüne kadar 210 milyon
dolarlık iş aldıklarını
söyledi.
Ozden'in
politik hazırlığı
• ANKARA (UBA) —
Eski Tekel Genel Müdürü
Süreyya Yücel Özden'in
politikaya atılmaya
hazırlandığı bildirildi.
Süreyya Yücel özden,
önümüzdeki dönemde
politikaya atılmayı
duşündüğünü bildirdi.
Vergi iadesi
• ANKARA (AA) — Bu
yılın 11 ayında ücretlilere
2.5 trilyon lira vergi iadesi
ödendi. Bu arada bütçede
en büyük gider kalemini 23
trilyon lira ile personel
harcamaları oluştururken
vergi gelirleri geçen yıla
göre yüzde 77 artarak 22
trilyon liradan 40 trilyon
liraya yükseldi.
TYD iki yaşında
• Ekonomi Servisi —
Turizm Yatırımcılan
Derneği (TYD), 2. kuruluş
yıldönümünü kutluyor.
Bugün Klassis Oteli'nde
yıldönümü için toplanan
TYD üyeleri, Yüksek
Istişare Konseyi'ne de
katılacaklar. Turizm Bakanı
llhan Aküzüm ve Danışma
Kurulu üyesi bazı bakanlık
müsteşarları ile genel
müdurlerinin de katılacağı
toplantıda, "Türkiye'nin
tanıtılması ve Doğu ile Batı
bloklan arasındaki
yakınlaşmanın Türk
turizmine etkileri"
tartışılacak.
1991 'E GİRERKENSERMAYEPİYASASI
EKONOMİ CUMHURİYET/13
OECD'nin 7 büyükler için 1991 tahmini
Borsa: Şen girip yaslı çıktıkBu yıl, borsanm yılı oldu. Hisse senedi # Yılın ikinci yansında piyasa, Körfez kriziyle
Anadolu'ya yayılırken 'halka açılma' deyişi ^ /birlikte düşüş dönemine girdi. Önümüzdeki
de kamuoyunun gündemine girdi. Ocak-kasım ^^Y
1 1
sermaye piyasasmın kaderini Körfez krizi
döneminde halka açılan şirket sayısı 34'e Ybütçe açığmınfmansmanbiçimi,özelle$tirmenin,
yükseldi. Bu yolla ekonomiye 4 trilyon liraakıtıldı. faizlerin ve dövizin geleceği belirleyecek.
f*m*ar)
ABD
AJmanya
Fransa
taiya
Ingtflere
Kanada
Japonya
(*) Yüzde darak
1.
06
35
2.0
1.7
08
1.1
17
2.
1.8
2.7
25
2.2
1.7
15
3.7
1.
5.4
4.6
U
75
7.1
55
2.2
2.
AZ
43
35
07
&2
3.8
2.0
1.
63
5.0
9.0
11.2
ai
93
2.2
Z.
65
5«
9.1
11.4
63
95
23
ABDURRAHMAN
YILDIMM
1990, hisse senetlerinin yılı ol-
du. Çankaya'dan Hakkâri'ye
kadar hemen herkesi borsa me-
rakının sardığı bu yılda, hisse
senedi olayınm Anadolu'ya ya-
yılması ve fiyatlann cazip dü-
zeylere çıkmasıyla kamuoyunun
gündemine yeni bir deyim yer-
leşti: Halka açılma. Yılın 11
ayında halka açılan şirket sayı-
sı 34'e çıkarken bu yolla ekono-
miye 4 trilyon liraya yakın bir
kaynak aktanldı ve borsa iyi bir
fınansal alternatif haline geldi.
Yılın ilk yansı
muhteşemdi...
Sermaye piyasası "şen" gir-
diği 199O'ı "yash" kapatıyor ol-
masına karşıük, özellikle ilk al-
tı ayda gösterdiği performansı
sayesinde alün bir yıl yaşadı.
SPK'nın 11 aylık verilerine gö-
re ikinci el piyasada toplam 87.3
trilyon lirahk menkul kıymet iş-
lem gördü. Geçen yılın aynı dö-
nemine göre yüzde 139.3 ora-
nında bir artış kaydeden bu iş-
lem hacmi içinde hisse senetleri
geçen yılki yüzde 4.7'lik payını
yüzde 15.3'e çıkardı.
İkinci el piyasalardaki bu bü-
yüme, birinci el piyasadaki ih-
raç işlemlerinde olağanüstü ge-
lişmelere yol açtı. 1990 başuıdan
itibaren başlayan halka açılma-
lar önemli bir büyüklüğe ulaş-
tı. Ocak-kasım döneminde top-
lam 34 halka açılma olayından
uç trilyon 378.4 milyar liralık
bir kaynak sağlandı. Bunun bir
trilyon 222.7 milyar lirası kamu
kesimine, iki trilyon 155.7 mil-
yar lirası da özel sektöre aktı.
Kamu sektörü altı şirketi halka
açarak ve' altı şirketteki halka
açıklık oranını yükselterek bu
geliri elde ederken, özel sektö-
riin 28 şirketinin de halka «çıl-
masıyla yılbaşmda 77 olan bor-
sa şirketlerinin sayısı kasım so-
nunda 110'a yükseldi ve yakla-
şık yanya yakın bir artıs kaydet-
ti. Halka açılan şirketlerden bi-
ri halen borsada işlem görmü-
yor. Hisse senedi yanında öteki
menkul kıymet ihraçlannda da
önemli gelişmeler oldu ve top-
lam menkul kıymet ihracı 2.3
trilyon liradan 5.9 trilyon lira-
ya yükseldi.
Borsada, Körfez krizinin baş-
langıcı olan 2 ağustosa kadar
süren 7 aylık yükseliş dönemin-
de hisse senetlerinin ortalama
değer artışı yüzde 160 olurken,
lstanbul Borsası gösterdiği bu
performansı ile gelişmekte olan
dünya borsalan arasmda dör-
düncü oldu. Ama 2 ağustosta
endeksi rekor düzeyi olan 5750
puanda yakalayan Körfez kri-
ziyle başlayan dönemde alterna-
tif yatınm seçenekleri ve para
piyasalanndaki gelişmelerin de
etkisiyle borsa düşüş trendine
girdi. Kasım sonunda 3257 pu-
ana kadar inen borsa endeksi,
en yüksek noktasına göre yüz-
de 43.3 düşüş gösterdi. Yılbaşı-
na göre kaydettiği değer artışı
da yüzde 47'ye indi.
Bu düşüş nedenlerinin başın-
da, Körfez krizinin psikolojik ve
ekonomik etkileri geliyor. Bu-
nun yanı sıra düşüşte şu faktör-
lerin etkisinden de söz ediliyor:
— Dövizlerdeki artış egilimi-
nin başfaunası ve bazı döviz dns-
lerinin enflasyona yakın ırtnu-
ya başlaması.
— Faizterin tınnanma egili-
mine girmesi.
— Borsa şirketlerinin dörtte
birinin grev veya lokavt tehdidi
altında bulunması.
1991'de ne
bekleniyor?
Sermaye piyasasmın gelecek
yıl kaderini, Körfez krizindeki
gelişmeler yanında, bütçe açığı-
nın finansman şekli, özelleştir-
raenin hızı, döviz ve faizdeki ge-
lişmeler ile işçi-işveren ilişkileri-
nin etkilemesi bekleniyor.
1990'ın ilk yarısında yükselişi-
ne olumlu katkı yapan bu fak-
törlerdeki gelişmelerin 1991'de
piyasaya olumsuz yönde baskı
yaratmasından korkuluyor. Pi-
yasaya etki yapması beklenen
bu faktörler şöyle sıralanıyor:
— Körfez krizi: Şu anda pi-
yasayı birinci derecede etkiliyor.
Bir yandan psikolojik etkisi, öte
yandan ekonomik etkisiyle hem
yerli yatınmalan hem de ya-
bancı yatırımcılan menkul kıy-
İkinci el piyasada menkul kıymet işlemteri (Milyon TL.)
YıHar
1966
1987
1988
1969
1990
Hisse
senedi
8.703
105.376
149.002
1.735.907
13.399.352
Ûzelsektör
tahvıli
104.424.0
394.9040
1032.185 9
1463 3280
2.183.340.3
Devlet
tattviii
546.313.7
1.520.143.3
2.630.923.0
10.828.046.5
45.357.623.0
Haane
bonosu
1 411 953.3
3.219.866.6
7 320 770 5
18 762 845 7
23 405.141.2
Banta
bonosu
36.395.3
95.527.8
170.351.8
188.291.9
176.936.3
GeSr ortaldıOt
senedi
289.173.8
359.555.2
394.606.5
1.098.101.5
912 037 8
Finansman
bonosu
51.670.6
175.690.3
856.928.4
552.747.4
Oovia
endeksitahvi
86.330.8
13.719 2
1.558.439.1
1.353.307.1
TOPLAM
2.396.963.1
5 833.374.7
11 887.249.2
36 491 888 3
87.340.485 1
Fark
143.3
103.7
206.9
139.3
metlerden uzaklaştırıyor. Kriz
tamamen çözülse dahi ekonomi
üzerindeki olumsuz etkilerinin
şirketlere ve sermaye piyasasına
yansıması bekleniyor.
— Bütçe açıgı: 20.6 trilyon li-
ra olması öngörülen bütçe açı-
ğının kapatılmasında devletin
gelirlerinin arttırılması, yani
vergi artışı yerine borçlanmaya
gitmesi halinde bundan borsa
olumsuz etkilenecek. Iç borç-
lanmanın artması faizleri yük-
seltecek ve piyasadaki parayı
çekecek.
— ÖzeUeştirme: Bütçe ve KİT
açıklarını kapatmada fazla
umutlar bağlanan özelleştirme-
de "doz kaçırılır" ve "mas"
edebileceğinden fazla arz yapı-
hrsa, piyasa bekleneni vere-
meyecek.
— Döviz: Alternatif bir yatı-
nm aracı olarak borsayı yakın-
dan etkiliyor. Merkez Bankası'-
nın döviz kurlarını denetimin-
den kaçırması veya dövizde ya-
şanacak bir krizin menkul kıy-
met piyasasına ağır bir fatura çı-
karacağından korkuluyor.
— Faiz: Tırmanmakta olan
faizlerin enflasyonun üzerine
çıkması ve menkul kıymet piya-
sasından para çekmesi halinde
bu piyasada talep azalacak. Fa-
izlerin artması, aynca fırmala-
nn finansman maliyetlerinin
yükselmesine yol açarak kârla-
rını da düşürecek.
Mftfl
1991, büyükler
için de zor yılEkonomi Servisi — Eko-
nomik Işbirliği ve Kalkınma
Örgütü'nün (OECD) önceki
gün yayımladığı yeni yıl rapo-
runda 24 üye ülkenin çoğiın-
da gelecek yıl büyüme hızuun
yavaşlayacağı, ekonomik
durgunluktan hızh büyümeye
geçiş sürecinin uzayacağı vur-
gulandı. Raporda, dünya ti-
caret hacmindeki büyümenin
yavaşlayacağı, ancak 1992'
den sonra yeniden hızlanaca-
ğı belirtildi.
OECD'nin gelışmiş 7 ülke
ekonomisi hakkmdaki tah-
minleri şöyle:
ABD — GSHM'deki bü-
yüme hızı 1991'in ikinci yan-
sına kadar duşük olacak. An-
cak ihracattaki artışlar tam
anlamıyla resesyona girilme-
sini önleyecek. Ham petrol fi-
yatlanndaki artışlar nedeniyle
1991'de 115 milyar dolara
yükselecek olan dış ticaret
açığı 1992'de 89 milyar dola-
ra gerileyecek.
JAPONYA — Ulkenin dış
ticaret fazlası bu yıl gerileye-
rek 58 milyar dolara düşecek.
Ancak 1991 ve 1992'de yeni-
den artış trendine girecek. Bu
yıl yüzde 6.1 olarak gerçekleş-
mesi beklenen büyüme hızı
gelecek yıl yüzde 3.7'ye geri-
leyecek.
ALMANYA — Mevduat
faiz oranlannın gelecek yıl
yükselme eğilimine girmesi,
Almanya'nın büyüme hızını
yüzde 4.3'ten yüzde 3'e düşü-
recek. Büyüme hızındaki ya-
vaşlama işsizliği tırmandıra-
cak.
FRANSA — Gelişmiş ül-
kelerde esen resesyon rüzgâ-
n, iyi durumda ohnasına rağ-
men Fransa'nın da 1991'de
biraz sendelemesine yol aça-
cak. Petrol faturasımn kabar-
ması enflasyonu yükseltecek.
tNGİLTERE — Enflas-
yonla mücadele etmek için
uygulanan sıkı para politika-
sı 1991'in ortalanna kadar
ekonomik canlılığın durulma-
sına neden olacak.
KANADA — Şu sıralarda
ülke ekonomisi resesyonun
etkilerini hissetse bile gelecek
yılın ortalarından itibaren
canlanma başlayacak. 1991'
de büyüme hızı binde dokuz
olarak gerçekleşecek.
İTALYA — 1991 büyüme-
nin yavaşlayacağı ve faizlerin
yükseleceği bir yıl olacak.
Bütçe açıklannda hedeflenen
rakamlara ulaşılmayacak.
DEIK, yeni
pazar peşinde
Ekonomi Servisi — Türk şir-
ketlerini, ikili iş konseyleri ara-
cıhğıyla, yabancı muhtemel or-
taklarıyla "karşılaştırıp
tantştırma" görevini üstlenen
Dış Ekonomik llişkiler Kurulu
(DEİK), yeni bir çalışma döne-
mine giriyor. Dışa dönük eko-
nomik politikalann uygulanma-
ya baslandığı seksenli yılların
tam ortasında kurulan DEİK,
şu anda ABD, Japonya, Fran-
sa, Sovyetler Birliği, Ingütere,
Güney Kore, halya, Belçika,
Ispanya, Yunanistan ve Tunus
ile kurulan 12 iş konseyinden
oluşuyor.
DEIK Genel
Sekreteri Prof.
Dr. Çelik Kur-
doglu, Kurul'-
un bütçesinin
konseylere üye
olan şirketlerin
aidatlarıyla
karşılandığını
belirterek bu
nedenle bir iş
konseyi kuru-
labilmesi için
öncelikle üye
sayısının belli
bir düzeye eriş-
mesi gerektiği-
ni söylüyor.
İş Konseyi'-
nin sağlıkh bir
faaliyet sürdürebilmesi için bir
başka önemli koşul da "karşı
tarafta" bir muhatap bulabil-
mek. Kurdoğlu, bazı ülkelerde,
birden fazla etkili özel sektör
kuruluşunun bulunduğunu, hat-
ta bunlann arasmda çekişmeler
olabileceğini, bu nedenle de ki-
mi zaman biriyle ilişkiye girildi-
ğinde, öbürünün dışlanabilece-
ğini belirtiyor.
Kurdoğlu, iş konseylerinin
yurtdışındaki çahşmalannı şöyle
anlatıyor: "Eskiden, başbakan
yurtdışına gittiğinde, işadamla-
rını da birlikte göturürdü. Bu
gelenek böyle başladı. Şimdi
Konsey üyeleri yurtdışına gider-
ken yine devletin manevi deste-
ği ve ekonomik politikalar ko-
nusundaki angajmanını karşı
tarafa duyurmak için bir hiiku-
met üyesi ya da Ust düzeyde
ekonomiden sorumlu bir biirok-
rat da onlara eşük ediyor." DE-
İK, gidilen ülkede, karşı tarafa
Türkiye konusunda tanıtıcı,
"iştahlandına" bilgiler vererek
ikili ilişkide düğmeye basıyor.
DElK'in işlevi burada bitiyor.
Daha sonraki aşamada, fırma-
lararası ilişkiler ve yapılan an-
laşmalar kurulun ilgi alaruna
girmiyor.
"Komşuyla tanışmak için
onun evine önce bir tanıdığıyla
gitmek gerektiğini" söyleyen
DEİK Genel Sekreteri Prof. Dr.
Çelik Kurdoğlu, iş konseyleri
kurulurken önce bu ülkelerle
ilişkisi
J-^ış Ekonomik
llişkiler Kurulu,
bir yandan yeni
pazarlarla
bağlantıları
güçlendirmek için
çalışırken, bir
yandan da
örgütlenmesini
bölgesel
konseylerle
sağlamlaştırmayı
planlıyor.
olan şirketlerle
yola çıkıldığmı
belirtiyor. An-
cak Kurdoğlu,
kurulun bu şir-
ketlerle sınırlı
kalmayıp taba-
nını genişleı-
meye calıştığuu
sözlerine ekli-
yor. DEİK,
Türkiye için
çekici olabile-
cek yeni pazar-
lara girmek
üzere çahşma-
lannı yoğun-
laştınyor. Bu-
nun son iki ör-
neği Sovyetler Birliği ile
Güney Kore. Bu iki Ulke, aynı
zamanda iki yeni pazann, Do-
ğu Avrupa ve Güneydoğu As-
ya'nın ilk adımlannı da oluştu-
ruyor. Kurdoğlu, SSCB dışın-
da, Doğu Avrupa pazannın
Türk özel sektörü için önemli
bir potansiyel olabileceğine ina-
nıyor. "Baülı gejişmiş ülketerin,
yüksek teknoloji sayesinde rant
kazanabilme sansı var. Bizim ise
henüz böyle bir şansımız yok.
Biz, daba köçük kârlar peşinde
koşabiliriz" diyen Kurdoğlu,
özellikle Türk özel sektörünün
taahhüt alanında şansı yüksek
ülkelerin başında geldiğini beür-
tiyor.
DEİK, kendi iç organizasyo-
nu ve finansmanı açısından,
"bölgesel iş konseylerini" de
gündeme getirmeyi düşünüyor.
Mississippi'nin Tunica kentinde nüfusun yansından fazlası, yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 18 yaşındaki Felicia Grayer,
kızı ve erkek kardeşleriyle birlikte bu nüfusun bir parçası. (Fotoğraf: Fortune)
Sınırınaltındaki ABD'lilerEkonomi Servisi — Fortune dergisi,
ABD'de özellikle Appalachia, Rio
Grande, Pennsylvania, Maine ve
Mississippi bölgelerinde, ülkedeki
koşulların çok altındaki düzeyde
yaşayan birçok insanın bulunduğu
vurgulandı. Buralarda yaşayan 9
milyona yakın insanın geleceğinin daha
da karanlık gözüktüğü belirtildi.
Haberde, çiftlik sahibi ailelerin tarımla
uğraşan 23 milyon kişinin yüzde 10'unu
oluşturduğu belirtilerek bu kesimin 45
bin dolara yaklaşan yıllık gelirle
1989'da en parlak yıllarını yaşadıklan,
tarımdaki fakir kesimin ise hiçbir
zaman bir kanştoprağın bile sahibi
olmayan göçmen işçiler olduğu dile
getirildi.
Fortune dergisinde yer alan örneklerin
en ilgi çekicilerinden biri de ABD
Başkanı George Bush'un 'memleketi'
Maine yakınlanndaki Belfast'tan
verildi. 6 bin 200 kişinin yaşadığı bu
kasabada şu anda en önemli sanayi
tesisi tütsülenmiş ringa balığı konservesi
üreten bir fabrika. Fabrikanın parlak
tabanh giriş ünitesi ilk elde buranın
modern bir tesis olduğu imajını
yaratıyor. Ancak üretim bölümlerine
girildiğinde, ayağınızın altında ezilen
ringa balığı kafalan ilk şoka neden
oluyor. Içerideki düzinelerce kadın işçi,
ellerindeki makasa benzer bir aletle
balıkların kafalannı kopartıp derisini
temizledikten sonra geriye kalan
parçayı konserve kutusunun içine
atıyorlar. Bu emeğin karşıhğı saat
başına 4 dolar.
1 saat içinde 350
kutudan fazla üretim yapan işçinin
ücreti 5 dolara çıkıyor. Bu tempoyla
yılda 50 hafta boyunca haftada 40 saat
çalışabilen bir işçi 12 bin dolar
kazanabiliyor. Bu ucret düzeyi fakirlik
sınırının 6000 dolar altında.
Türkiye'nin tanıtınunda kiııılik sorunu
Turizm ve tanıtım panelinde 'iyi tanıtımın yolu iyi tanımaktan geçer' görüşü ağır bastı
Ekonomi Servisi — Türkiye'nin
"kimlik" sorunu, yurtdışındaki ima-
jını etkiliyor. Dün, Türkiye Seyahat
Acenteleri Birliği'nin (TÜRSAB) dü-
zenlediği "Turizm ve Tanıtım" konu-
lu panele katılan konuşmacılar, bu ol-
gunun üzerinde birleştiler. Hilton Oteli
Convantion Center'da yapılan panele
konuşmacı olarak TÜRSAB Başkanı
Babattin YUcel, Reklamcılar Derneği
Başkanı Ersin Salman, PİAR'ın yöne-
ticisi Bülent Tanla ile sanatçı Zülfü Li-
vaneli katıldı. Paneli Kenan Mort an
yönetti.
"Turizm ve Tanıtım" panelinin açış
konuşmasını yapan Turizm Bakanlığı
Müsteşarı Savaş Kiice, Körfez krizi ne-
deniyle 1991 yılı için tanıtımın daha da
önem kazandığına dikkat çekerek bu
sorunu devletin ve sektörün el ele ve-
rerek birlikte çözebileceğini söyledi.
Turizm Bakanlığı bütçesinden tanıtıma
25 milyon dolar aynldığını söyleyen
Küce, sektörün de aynı tutardaki ka-
tılımıyla birlikte toplam 50 milyon do-
larhk bir bütçeyle 1991 yılında tanıtım
kampanyasına girişileceğini söyledi. Bu
kampanyanın ABD ve Kuzey Avrupa
ülkelerinde yoğunlaştınlacağını belir-
ten Küce, bu hedef için uluslararası
reklam ve piyasa araştırma şirketleriyle
işbirliği yapacaklarını ekledi.
Kenan Mortan yönetimindeki penele
katılan konuşmacılar, tanıtımın bir bü-
tün olduğunu vurgulayarak sektör ba-
zında ayn ayn çalışmaların yapılma-
sının hatalı olacağına dikkat çektiler.
Panelde PİAR Yönetim Kurulu Baş-
kanı Bülent Tanla, Türkiye'nin yurt-
dışındaki imajıyla ilgili yapılan araştır-
malann sonuçlannı açıkladı. Türkiye'-
yi tanıyan insanlardan alınan sonuçlar-
la, hiçbir ilişkisi ohnayan insanlardan
alınan sonuçlann birbirlerinden olduk-
ça farklı olduğunu belirten Tanla, hiç
tanımayan insanların gözünde Türki-
ye'nin konumunu şöyle özetledi:
"Türkiye'yle hiçbir ilişkiye girmemiş
insanların yansı yani yuzde ellisi bizi
bir Ortadogu ulkesi olarak görüyor.
Öteki yansı ise kendi arasmda ikiye bö-
lünüyor. YUzde 25'i Asya ülkesi, öte-
ki yüzde 25'i ise bir Avrupa ülkesi ola-
rak tanıyor."
Araştırmalar sonucu elde edilen ve-
rilerle, yurtdışındaki Türkiye imajını
"Biraz katı, kontrast renklerden olu-
şan bir desen görünumunde" tümce-
siyle tanımlayan Tanla, konuşmasın-
da Türkiye'nin kimlik sorununa dik-
kat çekerek "Kendimizi iyi tanıtmanın
yolu, kendimizi iyi tanımamızdan
geçer" dedi.
TÜRSAB Başkanı Bahattin YUcel
ise turizm sektörünün, ülke ekonomi-
sine yılda 3.3 milyar dolarlık bir kat-
kının yanı sıra Türkiye'nin tanıtılma-
sı nda da önemli işlevler üstlendiğini ha-
tırlatarak TÜRSAB olarak yurtdıştn-
da Türkiye'nin tamtımı ile ilgili iki pi-
yasa araştırmasını başlattıklarını
söyledi.
Konuşmasında "Ulusal bir senteze
kavuşmamız gerekiyor" diyen Zülfü
Livaneli ise Türkiye'nin tanıtımında
"genel bir konsensüs"ün oluşmadığı-
na dikkat çekti. "Türkiye'deki her
grup, her siyasi parti, Türkiye'ye ait
kendi kafasındaki vizyonu dünyaya
kabul eîtirmck amacıyla yola çıkıyor"
diyen Lı\aneli, bunun sonucu bazı
özetliklerimizin tanıtılması, bazılannm
ise tanıtılmaması gibi bir durumla kar-
şılaşıldığını söyledi. Livaneli, "Tüm
Türkiye gerçegi"nin yurtdışında görü-
lebilmesi için Türkiye'nin dünyaya da-
ha fazla ürünle çıkmasının zorunlulu-
ğundan söz etti.
Reklamalar Derneği Başkanı Ersin
Salman ise medyanın, iletişim ortamı-
mn gücü yüzünden dünyada hiçbir şe-
yin gizli kalamadığım hatırlatarak
Türkiye'nin bazı özelliklerini tanıtırken
bazılannı da gizlemesinin mümkün ol-
madığını söyledi. Türkiye'nin tanıtımı-
nın bir bütun olarak algılanması gerek-
tiğini söyleyen Salman, "Türkiye'nin
tamtımı için tek bir strateji çizilmeli-
dir" dedi. Salman, Türkiye'nin tam-
tımı için toplumun çeşitli kesimlerin-
den gelen uzmanlardan bir komisyon
oluşturulmasını önererek tanıtımın
uzun vadeli düşünülmesini ve belirle-
neek çizginin iktidara gelen partilerin
göruşleriyle değişmemesinin şart oldu-
ğunu ekledi.
KKTC'de
AsilNadir
olayı
Ekonomi Servisi— Asil Nadir
olayı, KKTC'de Devlet Planla-
ma örgütü'nün Müsteşan Ah-
met Baysal'ın gorevinden ceki-
lerek emekli ohnasına yol açtı.
Baysal, Asil Nadiı tutukluyken
Reuter Ajansı'na yaptığı bir
açıklamada, Polly Peck olayınm
kendileri için artık bittiğini, her-
şeye Rum komplosu olarak bak-
mamak gerektiğini söylemiş, er-
tesi gün KKTC Başbakanı Der-
viş Eroğlu, bu demecin KKTC
hükümetini bağlamayacağını
söylemiş ti.
Bu arada FinanciaJ Times ga-
zetesi, dünkü sayısında Asil Na-
dir'in kefalet ücretinin bir bölü-
münün Istanbul'daki bir büyük
banka tarafından karşılandığım
ileri sürdü.
Vestd Grubu Başkanı Tahsin
Karan ise dün Anadolu Ajansı'-
na bir demeç vererek Asil Na-
dir'in Vestel'de kişisel hissesi ol-
madığını, şirketin işlerinin yo-
lunda olduğunu söyledi.
Lefkoşa'dan tzzet Rıza Yalın-
ın bildirdiğine göre Reuter Ajan-
sı'nın Türkiye muhabiri Elif Ka-
ban'ın birkaç gün önce KKTC
Devlet Planlama Örgütü Müste-
şarı Ahmet Baysal'la yaptığı te-
lefon görüşmesi, Baysal'ın gore-
vinden ayrılmasıyla sonuçlandı.
Reuter'in haberine göre Baysal
bu demeçte "Gerçekçi olmaliyız.
Polly Peck olayı bizim için bit-
miştir. Her şeyi Rum komplosu
diyerek açıklarsak bize kim ina-
nır?" demişti. Ertesi gün bir
açıklama yapan KKTC Başba-
kanı Derviş Erogln, bu demecin
hükümetini bağlamadığını,
KKTC'nin Asil Nadir'i destek-
lediğini belirtmişti.
Önceki gün Ahmet Baysal gö-
revinden ayrılarak emekliliğini
istedi. Bu arada muhabirimizin
sorulannı yamtlayan Baysal, Re-
uter'e verdiği demeçte, "Asil Na-
dir olayında Rum komplosu
yok" demediğini, Reuter Ajan-
sı muhabirinin sözlerini yanlış
yorumladığmı söyledi. Baysal,
1983 yıhndan beri Devlet Plan-
lama örgütü Müsteşan olarak
görev yapmaktaydı.
öte yandan dün yayımlanan
Financial Times gazetesinde yer
alan David Barchard imzalı bir
haberde, Ankara'daki bankacı-
lık çevrelerinde Istanbul'daki
büyük bir bankanın Asil Nadir1
in kefalet ücretini toplamasına
yardımcı olduğu yolunda söy-
lentiler dolaştığı belirtildi.
Barchard'm haberinde, adının
açıklanmasını istemeyen, önde
gelen bir Türk bankacımn Asil
Nadir'e bankalar tarafından ke-
falet için fon sağlanmasını
"kınadıgı" belirtiliyor. Bu ban-
kacımn "Beni de kefalet parası
için aradılar, ama reddettim"
dediği öne sürülüyor.
Bu arada, dün Vestel Şirket-
ler Grubu Başkanı Tahsin Ka-
ran, Anadolu Ajansı'na bir
açıklama yaparak Vestel'irt du-
rumunun çok iyi olduğunu, şir-
kette Asil Nadir'in kişisel hisse-
si bulunmadığını belirtti. Karan,
"Vestel'de Polly Peck'in hissrferi
var. Polly Peck de hiçbir hisse-
sini satmıyor" dedi. Tahsin Ka-
ran, aynca 9 aylık bilançosunu
borsaya tesüm edeceklerini, 1991
yıhnda da yaklaşık yüzde 50 do-
layında temettü dağıtacaklannı
söyledi.