23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 ARALIK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/11 \ Major, Bush ile görüştü • WASHINGTON (AA) — ABD Başkanı George Bush, Thatcher'ın yerine başkanlığa getirildikten sonra VVashington'u ilk kez dyaret eden İngiltere Başbakanı John Major'ı dün kabul etti. Görüşmede, (rak'ın Kuveyt'ten çekilmesi konusunda iki ülkenin kararhhğının vurgulandığı belirtildi. Bush ve Major, Camp David'de sürdürecekleri görüşmelerden sonra bugün bir basın toplantısı düzenleyecekler. Gürcistan'da iç güvenlik • MOSKOVA (AA) — SSCB'de Gürcistan Cumhuriyeti Parlamentosu dün aldığı bir kararla kendi iç güvenlik gücünü kuracağını ilan etti. Resmi haber ajansı TASS'ın bildirdiğine göre, Gürcistan Parlamentosu'nun aldığı karar uyarınca kurulacak olan Gürcistan iç güvenlik kuvvetlerinde 18 yaşına gelmiş olan GUrcü erkekler görev yapacak, ancak bu gücün komutanları "profesyonel" olacak ve "sözleşmeli olarak" çahşacak. BMKıbra Banş Gticti • NEW YORK (Cumhuriyet) — BM Güvenlik Konseyi dün Kıbrıs'taki Banş Gücü'nün fînansmanı sorununu altı ay sonra yeniden görüşme karan aldı. Oy birliği ile kabul edilen karar, Banş Gücü'nün fınansmanının "daha sağlam ve anlamlı" bir yapıya kavuşturulması için "yeni yöntemler" araştınlmasım istiyor. Kıbrıs'taki Banş Gücü'nün finansmanı diğer BM birimlerine benzemeksizin "gönüllü katkılarla" sağlanıyor. Kanada, Kıbns Banş Gücü'ne asker gönderen ülkelerden biri olarak bu dururnun değişmesi yönünde uzun süredir girişimlerde bulunuyor. Dün oylanan karar tasarısından önce, geçen hafta Kanada, Banş Gücü'nün de diğer BM finansmanlan gibi bütün üyelerin katkılanyla fınanse edilmesini istedi. SSCB DışişleriBakanı Eduard Şevardnadze'nin gönevinden ayrılması Washington'da kaygıyarattı ABD'de istifa şokuŞevardnadze'nin beklenmeyen istifası, ABD başkentinde SSCB'nin geleceğine ilişkin kaygılan güçlendiren bir etki yaptı. Dışişleri Bakanı James Baker, Şevardnadze'nin istifasını, "SSCB yönetimine uyarı" şeklinde değerlendirdi. tesi Washington Fbst da dün bir "Şevardnadze özd eki" yayınla- dı. Şevardnadze'nin istjfasının ABD'yi bu kadar etkilemesinin nedenlerine baluldığında şoyle bir manzara ortaya çıkıyor: Şevardnadze, her şeyden ön- ce, 2O.yüzyılın en önemli geliş- melerinden birisi olan soğuk sa- vaşın sona erdirilmesi sürecine, perde arkasında "kişisel" dam- UFUKGÜLDEMtR WASHINGTON — SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevard- nadze'nin ani istifası ABD baş- kentinde şok etkisi yaptı. Bu is- tifanın Sovyet - ABD Uişkileri- ni nasıl etkileyeceği gündemin birinci sırasına otururken ABD Dışişleri Bakanı James Baker is- tifa üzerine ani bir basm toplan- tısı yaptı. Başkentin ciddi gaze- gasını vuran bir Dışişleri Baka- nı oldu. 1985 ortalanndan 1987 başına kadar dönemin ABD Dı- şişleri Bakanı George Shultz ile yaptığı 30'dan fazla görüşmede, bizzat Şeyardnadze'nin deyimi ile iki dışişleri bakanı arasında "Abamdan uzak, eşsiz" bir ilişki gelişti. Shultz ve Şevardnadze1 nin henüz ABD ve SSCB'nin "hasun" olduğu dönemde geliş- tirdiği bu yumuşak ilişki, James Baker, ABD Dışişleri Bakanlı- ğı'na atandıktan sonra "olgunlnk" dönemine girdi. Ge- çen yıl başmdan bu yana Baker ve Şevardnadze 25 kez buluştu ve silahlann sınırlandınlması müzakerelerinden Körfez krizi- ne kadar ülkelerinin dış politi- kasını görülmemiş bir noktada birleştirdi. Bu süreçte iki ülke arasında- ki ilişkilere Şevardnadze'nin ki- şiliğinin katkısını kavramak için dün eski ve yeni ABD dışişleri bakanlannm, Sovyet meslektaş- larının istifasından sonra söyle- diklerine bakmak yeterli. Shultz, "Şevardnadze gercek bir insandı. Düşünen, duygulan olan bir insan. Çetin bir miiza- kercciydi, ama verdigi her sözii de yapö" dedi. Baker ise Şevard- nadze"yi sözünün eri, cesur ve prensip sahibi bir insan olarak tanıdım diye konuştu. Ancak bu övgülerin temelin- AZ ZAMANDA ÇOK OLAY — Döoeminde tarihi döaüşumler yaşandı ve muhafazakârlann boy hedefı oldu. PORTRE EDUARD ŞEVARDNADZE Perestroykanın dünyayı dolaşan lokomotifiSSCB Dışişleri Bakanlığı görevinden "ülkenin diktatörliiğe yönelmesini" ve "mubafazakârlardan gelen saldınlan" gerekçe göstererek istifa eden Eduard Şevardnadze, dünya poitika tarihine, soğuk savaşı sona erdiren kişi olarak geçti. Şevardnadze'nin dışişleri bakanlığı görevindeki 5 yılhk icraatı, dünyanın tarihi dönüşümlerini yansıtması açısmdan bir ayna özelliği taşıyor. Eduard Şevardnadze'nin görevde kaldığı süre içinde SSCB dış politikasında gerçekleştirilen önemli dönüşümleri şöyle özetlemek mümkün: Dogu-Balı ilişkiieri — Şevardnadze'nin göreve başladığı tarihte Batı ile Doğu arasında esen "soğuk savaş" rüzgârlan, ABD ve SSCB'nin olağanustü gayretleriyle geçen ay gerçekleşen AGİK zirvesiyle tamamen tarihe kanştı. Şevardnadze, bu durumun gerçekleşmesinde, Avrupa ve ABD'de yaptığı temaslarla büyük bir rol oynadı. İngiltere, Fransa ve Almanya ile işbirliği anlaşmaları imzalanmasında etkili oldu. Silahsızlanma — Şevardnadze'nin görev yaptığı sırada, SSCB, tarihinin en büyük silahsızlanma anlaşmasına imza attı. Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvet îndirimi Antlaşması (AKKA), Paris'te, geçen ay NATO ve Varşova Paktı üyesi ülkelerce imzalandı. Antlaşmanın gerçekleşmesinde, Şevardnadze'nin, ABD'li meslektaşı James Baker ile yaptığı ikili görüşmelerin payı büyüktü. ABD ve SSCB arasında orta menzilli nükleer silahlann kaldınlmasına ilişkin antlaşma da Şevardnadze döneminde gerçekleştirildi. Ayrıca, uzun menzilli nükleer silahlann kaldınlmasına ilişkin ABD ile SSCB arasındaki anlaşmazlıkların büyük bölümü, Şevardnadze'nin, Baker'la Washington ve Moskova'daki görüşmelerinde ortadan kalktı. Almanya'nın birieşmesi — Yirminci yüzyılın ikinci yarısına damgasını vuran olaylann en önemlilerinden biri olan Almanya'nın yeniden birieşmesi de SSCB'nin yaptığı jestle gerçekleşti. Almanya'nın birleşmesine giden yolu açan "2 artı 4" toplantılannda Dışişleri Bakanı Şevardnadze tarafından temsil edilen SSCB, önce karşı çıktığı Almanya'nın NATO üyesi olması fıkrine, sıcak yaklaşınca, Almanya sorunu da halledilmiş oldu. Doğu Avrupa — Şevardnadze döneminde, Doğu Avrupa'da tarihi dönüşümler yaşandı. Komünist yönetimler, Doğu Avrupa'da görevden bir bir uzaklaştılar. Varşova Paktı önemini yitirdi. SSCB ise tüm bu gelişmelere pek ses çıkarmadı. lşte, Şevardnadze'nin, muhafazakârlar tarafından boy hedefi haline gelmesinin en önemli nedenlerinden birini de Doğu Avrupa'ya ilişkin sürdürülen bu politika oldu. Bölgesel sorunlaf — SSCB, bir yanda soğuk savaşın sona erdirilmesi için çabalannı yoğunlaştırırken bir yanda da bölgesel sorunların çözümüne ilişkin ABD ile uzlaşma politikasına girdi. Küba, yalnız bırakıldı. Kampuçya'ya ilişkin uzlaşma zemini sağlandı, hatta hatta Şevardnadze ile Baker'ın ABD'deki son görüşmelerinde Angola konusunda da anlaşma sağlandı. de yatan olgu, Şevardnadze'nin Batı ve özellikle ABD ile sıcak ilişkiler özledığı ve bu doğrultu- da da Gorbaçov'u etkilediği ger- çeği idi. Durum bu olunca da Şevardnadze'nin istifası ABD1 de, gerçek Sovyet - Amerikan ikili ilişkilerinde yanm kalmış iş- ler, gerek Körfez krizi kapsa- mında işbirliği, gerekse de bu is- tifanın Sovyetler'in derin bir is- tikrarsızlık, hatta çöküntü için- de olduğunu göstermesi nede- niyle karamsar duygulara yol aç- tı. öraegin ABD Dışişleri Baka- m Baker, önceki gün Sovyet meslektaşının istifasıyle ilgili olarak yaptığı basın toplantısın- da, "Şevardnadze'ııin, Sovyet- ler'in bir dikutörtnie doirn yol aldığı uyansı dddiye alınmalı- dır" dedi. Şevardnadze'nin bu uyansı, Sovyet - Amerikan iliskilerini şöyle etkikyebilir: ABD bilindiği gibi Körfez krizi kapsammda Sovyetler'in gösterdiği işbirliği- ni, daha birkaç hafta önce Şe- vardnadze'nin kişisel cabalan sayesinde ödüllendirme yoluna gitmiş, Kongre'nin itirazlanna karşın Sovyetler'e kredi musluk- larını açmıştı. Oysa Şevardnad- ze'nin istifa gerekçesi, Kremlin duvarlannm arkasmdaki gizemli Sovyet siyasi yaşamınm nasıl ge- lişeceği konusunda ABD'ye bir uyan görevi yaptı. Bush şimdi, gjasnost ve perestroykarun başa- nya ulasacağından eskisi kadar emin olmayabilir. Sovyetler'e "•cil destek" verilmesine zaten karşı çıkmış olan Kongre de Şe- vardnadze'nin istifasını özür olarak kullanarak muhalefetin şiddetini arttırabilir. Bu da ABD'nin Sovyetler'e kredi ve ti- caret desteğinde tereddüte yol acabilir. Bu tereddüt ise Körfez knan- de ABD Sovyet işbirliği üzerin- de bazı yansunalar yapabilir. Şe- vardnadze'nin istifasından son- ra CIA tarafından üst düzeyde- ki ABD makamlanna gönderi- len olası Sovyet Dışişleri Bakan- lan listesinde Gorbaçov'un Or- tadoğu danışmanı Yevgenl Primakov'un da adı vardı. Pri- makov, bilindiği gibi geçen gün- lerde birkaç kez Gorbaçov tara- fından Irak'a gönderilmiş ve Irak'a bazı tavizler verilmesi karşılığında Saddam Hüseyin- in Kuveyt'ten çekileceği düşünce- sinin vaftiz babalığını yapmıştı. Oysa Şevardnadze, bu konuda ABD çizgisiyle aynı paraleldey- di. ABD'nin dış politika konse- yinden Micheal Mandeibaun^ un dün söylediği gibi "Bu konn- da ondan daha fazla Amerikan yanlısı kimse bulunmuyordu." Eğer Sovyet Dışişleri Bakanlığı- na şimdi Primakov getirilirse bu Saddam Hüseyin'e, Sovyetler'in kendisine bakışında bir değişik- lik olduğu sinyalini verecek ve Irak'ın pozisyonunda kemikleş- me yaratabilecek. Primakov bu göreve getirilmese dahi Batı çiz- gisindeki Şevardnadze'nin istifa etmiş olması başlı başına Irak li- deri Saddam Hüseyin'i cesaret- lendirebilecek bir olgu. İstediğiniz marka İstediğiniz model istediğiniz renk '**» "Şirketinize Özel" Otomobil İsteyin yeter! Halkbank yepyeni bir kredi uygulamasını kurumlann hizmerine sunuyor. Halk kredisi koşullarıyla... Şirketinizin, kuruluşunuzun ihtiyacı olan, 2000 cc'ye kadar tüm otomobiller için, otomobilin toplam bedelinin %70'ine kadar krediyi Halkbank'tan alabilirsiniz. Uygun faizle, uygun ödeme koşullarıyla... Üstelik, borcunuz azaldıkça, ödediğiniz faiz de azalıyor. Vade; 24 aya kadar... Önce, şirketinizin ihtiyacı olan otomobile karar verin, sonra Halkbank'a uğrayın. Kitlesel Bankacılık "Büyük düşünün, büyüyün" HALKBANK TÜRKİYE HALK BANKASI Ç a l ı ş a n a . ü r e t e n e k a v n a k . TT5 POLİTIKADA SORUNLAR ERGUNBALa Şevardnadze'nin İstifası Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin istifası, Batı dünyasmda derin kaygı yarattı. Bu kaygının SSCB'de reformcu çevreler VB bir dizi cumhuriyet tarafından da paylaşıldığı gözleniyor. Şevardnadze'nin istifasında ağırlıklı olarak iç politika rol oy- namakla birlikte dış politikanın da önemli yer tuttuğu söyle- nebilir. Şevardnadze, önceki gün tüm dünyada sürpriz yaratan is- tifasını açıklarken Başkan Mihail Gorbaçov'a istediği çok ge- niş yetkilerin verilmesine karşı çıkarak ülkenin "diktatörtüğe gittiğini, gericilerin (muhafazakârlar) ağırlıklarını giderek art- tırdığını, demokratlarla reformcuların ise sindiğini" söyiedi. Sovyetler'de yaşanmakta olan etnik huzursuzluk ve eko- nomik bunalım nedeni ile son zamanlarda gerek Kızılordu gerekse KGB'de tedirginliğin arttığı, otoriter eğilimlerin güc- lendiği bir gerçek. Bunun ilk işareti aralık ayının başında or- taya çıkmış, 2 aralıkta Gorbaçov, ılımlı ve reformcu olarak ta- nınan İçişleri Bakanı Vadım Bakatin'i görevinden alarak ye- rine Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkezi Köntrol Komis- yonu Başkanı Boris Pugo'yu getirmişti. İçişleri Bakan Yar- dımcılığı'na da Afganistan'daki Sovyet biriiklerine komuta eden General Boris Gromov'u atamıştı. Cumhuriyetlerdeki aynlıkçı eğilimlerden, Kızılordu'nun yanı sıra KGB'nin de büyük huzursuzluk duyduğunun bir çarpıcı örrteği ise 11 aralıkta gözler önüne sergilendi. Bu tarihte KGB Başkanı Vladimir Kruçkov, hiç alışılmamış biçimde televiz- yona çıkarak yaptığı uyarıda, "Örgütün, ülkeyi parçalamak isteyen iç ve dış güçlere karşı ulusal bütünlüğü korumak için gereken her yola başvuracağını" söyledi. Kruçkov, anlamlı bir açıklamada daha bulunarak hükümetin KGB'ye hareke- te geçme izni verdiğıni belirtti. Böylece, Gorbaçov'un hızla yayılan kaosa karşı mücadele etmek için giderek orduya ve KGB'ye yanaştığı anlaşılıyordu. Sovyet Başkanı bu hafta ba- şında çalışmalarına başlayan Halk Temsilcileri Kongresi'nde yaptığı konuşmada da "Gerilim bölgelerinde gerekirse ola- ğanüstü durum ilan edebileceğini" söyledi. İlginç bir nokta, Gorbaçov'un bu açıklamayı yapmasından kısa süre önce, Kı- zılordu komutanlannın Sovyet Başkam'na gönderdikleri açık mektupta, "gerilim bölgelerinin olağanustü durum çerçeve- sinde kararnameterle yönetilmesini" istemiş olmalan idi. Sert- lik yanlılarının olağanustü durum ilan edilmesini istedikleri cumhuriyetlerin başında Moldavya, Azerbaycan ve Şevard- nadze'nin vatanı olan Gürcistan bulunuyor. Gorbaçov'un içeride sertlik yanlılarına giderek yanaşıp tek adam yönetimine yönelmesinm, Şevardnadze'yi kaygılandır- dığı anlaşılıyor. Nitekım Dışişleri Bakanı, önceki günkü kc- nuşmasında, Gorbaçov'a istediği geniş yetkilerin verilmesi- ne karşı çıkarak bu kaygısını açıkça dile getirmiş ve ülkenin bir diktatörlüğe gittiğini ileri sürmüştür. Şevardnadze'nin istifasında dış politika konusunun da önemli rol oynadığı söylenebilir Şevardnadze döneminde, ABD ile silahsızlanma anlaşması imzalanmış, Sovyet birlik- leri Afganistan'dan çekilmiş, Doğu Avrupa Sovyet denetimin- den çıkmış, iki Almanya birleşmiş ve Körfez krizinde Sovyet- ler Birliği, ABD ile tam bir dayanışma göstermiştır. Sovyet muhafazakârları muhtemelen silahsızlanma antlas- masının dışında, bu atılımların hiçbirinden hoşnut değildiler. Onların açısmdan Afganistan'dan çekilme SSCB için büyük bir prestij kaybı oluşturmuş, Doğu Avrupa'nın elden gitmesi ile Sovyetler Birliği'nin stratejik konumu zayıflamıştı. Silah- sızlanma konusunda bile Kızılordu'da bir dizi komutanın, Sov- yetler'in gereğinden fazla silah indirimi yaptığından yakın- dıkları söyleniyordu. Ancak Şevardnadze ile muhafazakârlar sırasındaki asıl sür- tüşmenin Körfez krizi konusunda patlak verdiği görülüyor- du. Sovyetler'in Körfez krizinde ABD'nin izinde gitmesi, ba- ğımsız bir politika geliştirmeyip ikinci planda kalması ve Irak gibi eski bir müttefike karşı cephe alması, muhafazakârları tedirgin ediyordu. En büyük kaygılan ise Sovyetler'in ABD- nin peşinde bir savaşa sürüklenmesi idi. Şevardnadze, bu kaygılan yatıştırmak için Irak'a karşı Güvenlik Konseyi karar- larını desteklemekle birlikte, bu ülkeye yapılacak bir askeri müdahaleye katılmayacaklannı birkaç kez yinelemişti. Ancak iki hafta kadar önce yaptığı bir açıklamada, "Sovyet vatan- daşlarının hayatı tehlikeye girdiği takdirde, askeri müdaha- leye katılabileceklerini" söyledi. Bu açıklamanın muhalifle- rini kuşkulandırdığı anlaşılıyor. Şevardnadze'nin istifası Batı'da derin kaygı yarattı, ama so- runa Sovyetler'in Ankara Büyükelçisi Albert Çernişev'in açı- smdan bakmak da olası. Sayın Çernişev, Şeyardnadze'nin istifasının "demokratik mekanizmanın işlediğini gösterdiğini" söyledi. Andrei Gromiko'nun 20. yüzyılda en uzun süre Dışişleri Ba- kanlığı yapan yetkili olduğu anımsandığında, Çernişev'in de- ğerlendirmesinde gerçek payı bulunabilir. KARADENİZ İŞBİRLİĞİ Anlaşma için zemin hazırlandıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Karadeniz'de kıyısı bu- lunan dort ülke dışişleri bakan- lığı yetkilüerinin Ankara'da yaptıkları bir buçuk günlük toplantı, Karadeniz Ekonomik tşbirliği Bölgesi (KEİB) proje- sinin ana hatlarını belirledi. Bölgenin kuruluşuna ilişkin "indefler deklarasyonu"nun nisan ayında imzalanması bek- leniyor. Toplantıya katılan Türk he- yetine başkanlık eden Dışişleri Bakanlığı Ekonomik Işlerden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Tanşug Bleda, Anka- ra'da ekonomik işbirliği şema- sının genel çerçevesinin belir- lendiğini ifade ederek "Amaç, Ik adunı en sağlam bicimde at- maktı, ba başanlmıştır" dedi. Karadeniz ekonomik işbirli- ğinin çeşitli açılardan ele alın- dığını belirten Bleda, şu unsur- lar üzerinde durdu: 1- Bu proje AGİK çerçevesin- de öngörülen bölgesel işbirliği uygulamalannın bir örneğidir. 2- Dört ülke arasında hükü- metlerarası işbirliği geüşecektir. 3- Ülkelerin özel sektörleri doğrudan ilişkiye geçerek ortak çalışmalannı geliştireceklerdir. 4- tşbirliği şemasımn muhte- mel yapısı belirlenmiştir. Bir sekretarya şimdilik söz konusu değildir, ancak çalışma gruplan ve çeşitli alanlarda bakanlara- rası toplantılar öngörülmekte- dir. Büyükelçi Bleda, toplantıda ayrıca bir Karadeniz ödemeler Bankası ve dört ülkenin istatis- tik enstitüleri arasında bilgisa- yar ağı oluşturularak bir veri bankası kurulmasının kararlaş- tırıldığını da duyurdu. SSCB'den Karadeniz'e yakın altı cumiıuı ıjciuı yetkililerini de bir araya getiren bir buçuk günlük toplantıda KEİB çerve- sinde bundan sonra yapılacak çalışmalann takvimi şöyle be- lirlendi: 1- Türkiye"nin sunduğu çer- çeve antlaşması, oluşturulacak bir yazım grubu tarafından ye- niden kaleme alınacak. 2- Hazırlanan belge büyük olasılıkla şubat ayında Mosko- va'da ya da SSCB'nin Karade- niz kıyısındaki bir kentinde dört ülke yetkiüleri tarafından parafe edilecek; bu toplantıya da Ankara toplantısmda oldu- ğu gibi dışişleri bakan yardım- cıları katılacak. 3- Çerçeve anlaşmasının bir özeti niteliğini taşıyacak "he- defler deklarasyonu" nisan ayında imzalanacak. Türkiye, bu imza töreninin Istanbul'da ve mümkün olursa dört ülke li- derlerinin katılacağı bir zirve toplantısmda gerçekleşmesini istiyor. Bu yöndeki karann Cumhurbaşkanı özal'ın mart başında Moskova'ya yapacağı ziyaret sırasında kesinleştirile- bileceği belirtiliyor. Ankara'daki toplantıya katı- lan Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yegiazaryan ise top- lantının en çok ilgi gören ko- nuklanndan biri oldu. Dışişle- ri Bakanlığı yetkiüleri, Erme- nistan'ın heyetteki temsilinin Moskova tarafından kararlaştı- nldığını belirtiyorlar. Bu geliş- menin Türkiye ile Ermenistan Sosyalist Cumhuriyeti arasında ikili bir işbirliği anlaşmasının yolunu açacağı şeklindeki yo- rumlara ise diplomatik çevreler "şimdilik temkinli" yaklaşıyor. Böyle bir anlaşmanın ancak önümüzdeki yılın ikinci yansın- da gündeme gelebileceği ifade ediliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear