22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/10 HABERLER 26 KASIM 1990 Modern saç, modern hayat • tstanbul Haber Servisi — Hildon Convention ve Exhibition Center'de dün akşam düzenlenen gösteride 1991 saç modelleri tanıtıldı. Salon şampuanı ile saç kremini bir araya getiren ilk ürün olan Rejoice Wash ve Go'nun Türk kuaförleriyle bir araya gelmek için düzenlediği "Modern saç, modern hayat" özel gösterisinde "yüz mimarı" olarak tanınan dünyaca ünlü kuaför Jean-Louis David ekolünün temsilcileri 15 yabancı manken üzerinde klasik ve modern saç modellerini uyguladılar. Davetiyelerin geliri Türk kuaförlük sanatının gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla Artistik Kuaförler Kulübü'ne bırakıldı. Toplantıda, "dimenthicone" saç kremi bileşiğinden oluşan Rejoice şampuanıyla yıkannuş, yumuşak, parlak ve kolay şekle giren saçlarda 1960'U yıllann gozde saç modellerinin yanı sıra 1991 yıhnın modern saç tipleri mankenler üzerinde sunuldu. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) 34 kiçiye gözaltı • tstanbul Haber Servisi — însan Hakları Derneği ıstanbul şubesinde açlık grevine katılan 34 kişinin dün akşam polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. Dernek tarafından yapılan açıklamada Devlet Bakanı Cemil Çiçek'i önceki gün protesto eden kadınlardan 20 kişinin siyasi şube ekiplerince gözaltına alınmaları da kınandı. Emniyet yetkilileri ise dün akşam gözaltına alınanların durumuyla Ügili olarak bilgi vermekten kaçındılar. Cezaevlerinde devam eden açlık grevlerini desteklemek amacıyla önceki gün başlatılan açlık greviyle ilgili olarak İHD tarafından yapılan açıklamada, tutuklu yakını 50 kişilik grubun açlık grevini sürdürdüğü, Bayrampaşa Cezaevi müdürü ile yarın (ougün) bir görüşme yapılacağı, olumlu bir göruşme sağlanırsa açlık grevine son verecekleri bildirildi. Haftanın davalan • ANKARA (AA) — Yargıda, bu hafta, Medeni Kanun'un kadının çalışma iznine ilişkin maddesinin iptali istemi Anayasa Mahkemesi'nde esastan görüşülürken, Kutlu-Sargın ve yasadışı TKP-ML DHB davalarına devam edilecek. Anayasa Mahkemesi, Izmir 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nin, Medeni Kanun'un kadının çalışma iznine ilişkin 159. maddesinin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu 29 kasım perşembe günü esas yönünden inceleyecek. Söz konusu madde, kadının, kocanın açık veya zımni izni ile bir işte çalışabileceğini, kocanın izni olmadığı hallerde, kadının çauşmasının aile birliği veya bütün ailenin menfaati gereği olduğunu ispat ederek hâkim kararı almasını öngöruyor. TBKP Genel Başkanı Nihat Sargın ve Genel Sekreter Haydar Kutlu'nun (Nabi Yağcı) yargılanmalanna da 27 kasım salı günu devam edilecek. Ankara DGM'de görülen davada, dosyadaki deliller okunacak. Yasadışı TKP-ML Devrimci Halkın Birliği Orgütüne üye oldukları ve çeşitli eylemlere katıldıklan iddiasıyla 5'i tutuklu 7 sanığın yargılanmasına da 29 kasım perşembe günü devam edilecek. 'Kontrgerilla Operasyonlan' • tSTANBUL (ANKA) — ABD Kara Kuvvetleri'nin 1986 yılında FM 90-8 koduyla yayımladığı kitap "Kontrgerilla Operasyonlan" adıyla Türkçe"ye çevrilerek Haziran Yayınevi tarafından yayımlandı. Kitabın ABD ordusundaki subaylann eğitimi amacıyla hazırlandığı ve pek çok ülkede uygulanan operasyonlann bu kitapta anlatıldığı biçimde gerçekleştirildiği dile getiriliyor. Ayaklanma, karşı ayaklanma, tehdit, klasik savaşlarda kontrgerilla faaliyetleri, yeraltı faaliyetleri ve çeşitli silahlarla ilgili bilgilerin yer aldığı kitapta sivillere karşı psikolojik operasyonlar, nüfus faaliyetleri ve kontrolü anlatılıyor. METAŞ dosyası Akbulut'ta • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Başbakan Yıldırım Akbulut, bugüne dek çeşitli alanlarda "yeniden yapılanma"yı gerçekleştirdiklerini belirterek "Bazı partiler, daha yeni 'yenileşme' gereğini hissetti. Şimdi yüzde 45 oy alacağız, diyorlar. İstanbul'da yüzde 8 oy alan bir parti, bunu nasıl söylüyor bilemiyorum, her babayiğidin harcı değildir" dedi. Akbulut, DYP büyük kongresinde divan başkanı olan Hüsamettin Cindoruk'un, "Sayın Özal, Başbakanlık koltuğunu da Çankaya'ya götürdü. Başbakan, Özal'ın mektupçusu" biçimindeki sözleri anımsatıldığında da "Ben Cumhurbaşkanı ile kavga mı edeyim? lşi nereye getirmek istiyorlar? Hayal mahsulü, yapay problemler çıkarıp o problemler üzerine yapay fikirler üretiyorlar" karşılığını verdi. Başbakan Yıldırım Akbulut, METAŞ dosyasının Devlet Bakanı Güneş Taner'den alınıp Devlet Bakanı Işm Çelebi'ye verilmesine ilişkin istekler konusunda da "METAŞ olayıyla ben bizzat ilgileneceğim" dedi. Ekmek zehirledi: 3 ölü • AYDIN (AA) — Aydın'ın Umurlu bucağı Çarşı Mahallesi'nde hamurotundan yaptıkları ekmekten zehirlenen iki ailenin 8 ferdinden 3'ü öldü. Alınan bilgiye göre Yüksel Kar'm (40) meradan topladığı hamurotundan hazırladığı maya ile pişirdiği ekmekten yiyen Sabiha Kar (65), Ümriye Yorgancı (43), Semiha Alk'an (35), Yüksel Kar (40), Ahmet Kar (45), Saliha Kar (10), Zehra Kar (9) ve Mesut Kar (8) zehirlenme belirtileri gösterince komşulan tarafından Aydın SSK ve devlet hastanelerine kaldırıldılar. Hastanede yapılan ilk müdahaleye rağmen Ümriye Yorgancı, Sabiha Kar ve Semiha Alkan kurtarılamayarak öldüler. Açık kalp ameliyatı • KAYSERİ (AA) — Kayseri'de ilk kez açık kalp ameliyatı gerçekleştirilerek bir hastanın daralan kalp kapakçığı genişletildi. Ameliyatı gerçekleştiren ekibin başkanı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü'nde görev yapan Yrd. Doç. Dr. Naci Emiroğulları, hastanelerinde gerçekleştirilen ilk açık kalp ameliyatıyla emekli işçi Fikret Tezen'in (57) kalp kapakçığjnın genişletildiğini söyledi. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semih Başkan da hastanelerinde bundan sonra da açık kalp ameliyatı yapılacağını kaydetti. Fotoğrafta hasta, ameliyattan sonra doktorlarla görülüyor. (Fotoğraf: AA) SHPIstanbul tlDanışma Kurultayı'ndaparti programına uyulması istendi Orgüt-belediye çekişmesiSHP 11 Başkanı Karakaş, "yerel yönetimler" konusunda tasarı hazırlanacağını vurgulayarak yerel yönetimlerin birer sivil toplum örgütlenmeleri olduğunu söyledi. Karakaş, 20 aylık dönemi eleştirirken, "sosyal demokrat belediyeciliğin" yapılmadığım iddia etti. lç Politika Servisi — SHP Is- dengesini çok iyi saglamalıyız" tanbul ll Merkezi'nin düzenledi- ği tl Danışma Kurultayı dün Be- şiktaş GTIM salonlannda yapıl- dı. "Yerel yönetimler" konusun- da gerçekleştirilen kurultayın açış konuşmasını yapan İl Baş- kanı Ercan Karakaş, yerel yöne- timlerin sosyal demokrat parti- lerdeki öneminin altını çizerek belediyelerde başkanından mec- lis üyesine kadar herkesin SHP'nin program ve tüzüğüne uygun davranması gerektiğini belirtti. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin de "Örgutlerie be- lediyeler arasındaki ilişkinin dedi. SHP Istanbul İl Merkezi'nin "yerel yönetimler" konusunda hazırladığı karar tasarılarının tartışılıp oylanarak genel merke- ze iletileceği 11 Danışma Kurul- tayı'nda Istanbul'daki parti ör- gütlerinin belediye yönetimleri- nin 20 aylık dönemine ilişkin gö- rüşleri, eleştirileri dile getirildi. tl Başkanı Ercan Karakaş ku- rultayda yaptığı açış konuşma- sına, yerel yönetimlerin birer devlet dairesi olmayıp halkın kendisiyle ilgili kararlara katıla- cağı birer sivil toplum örgütlen- meleri olduğunu belirterek baş- ladı. Sosyardemokrat belediye- ciliğin temelini saydamlık, acık- lık ve katılımın oluşturduğunu vurgulayan Karakaş, belediye- lerle örgütlerin ilişkilerinde bu- güne kadar gerçekleşen aksak- lıkları, kimi belediyelerdeki SHP programına uygun olma- yan çalışmalan eleştirdi. Bazı belediye başkanlannın tanzim satışlan reddetmesini, bazı be- lediye başkanlannın mahalle muhtarlanyla göreve geldikleri günden bu yana hiç görüşme- diklerini, belediyelerin rutin iş- leri dışında sosyal demokrat an- layış doğrultusunda işler yapma- dıklanm, imar komisyonlainnın çalışmalannda aksamalar, ge- cikmeler olduğunu örnekleyen Karakaş, belediye-iktidar ilişki- lerini de eleştirerek şunlan söy- ledi: 'Bazı belediye başkanlannuz ANAP iktidanna ve Özal'a kar- şı genel başkanımızın, genel tnerkez yönetkilerimizin tavıria- nna aykın davraruslar icindedir- ler. Bir belediyemiz Semra Özal'ı havaalanında yerlere kırmızı ha- lılar sererek karsılıyor, bir diğe- rinin odasında Turgut Özal'ın büyük boy fotografı asılı. Bun- lan şiddeüe kınıyoruz. tstanbul Anakent Belediye Başkanımız da Özal'ın yetkileri ve konulan dışında olan bir sorun nedeniy- le kendisiyle görüşüyor. Bu gö- rüşmenin Sayın Genel Başkanı- mızın ve parti yoneticilerimizin bilgisi dahilinde olduğunu bili- yonım, ama bunn da protesto ediyonım." Karakaş alkışlarla destekle- nen konuşmasında, Beykoz Be- lediye Başkanı'm sözleşmeli iş- çileri "tasarnıf nedeniyie" işten çıkarması, Usküdar Belediye Baskanı'nı da 7 caminin bulun- duğu Esatpaşa Mahallesi'ndeki kaçak mesciti yıktırmaması ne- deniyle eleştirdi. Karakaş sözle- rini şöyle tamamladı: "Biz sosyal demokrat bir par- tiyiz. Kişi, gnıp, zümre partisi degil, program partisiyiz. Her- kes bu programa uymalıdır. An- cak belediyelerimizin 20 aylık uygulamalan da göstermiştir ki SHP'de bir yerel yönetim prog- ramına acil olarak ibtiyac vardır. Yerel yönetimler, gelecekteki SHP iktidannın da göstergesi- dir. Sonınlanmızın çözümünü merkezi iktidara gelecegimiz günlere bırakmayıp bugünden çözmenin, kahhmcı, saydam be- lediyeciliğin gerçekleşmesinin yollannı aramalıyız." SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin de örgütlerle belediyeler BELEDİYELERE ELEŞTtRİ — tstanbul'da yapılan toplantıda, belediyelerin sosyal demokrat anlayışa uymayan uygulamalar içinde olduğu savunuldu. İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYA ~ Özal'ın Kafasmdakiler _ İZMİR — Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kafasındaki.anayasa değişikli- ği sanırız netleşir. Özal'ın "başkanlık sistemine" geçişin ilk adımı olan bu düşüncesini dün bir kez daha kendisin- den dinledik. Birinci aşama anayasa değişikliği, ikinci aşama ise milletvekil- liği genel seçimleriyle birlikte cumhur- başkanının halk tarafından seçilmesi. Cumhurbaşkanı ilk kez bu yöntemı Paris'teaçıklamış, tartışmaya açmıştı. İlk tepki DYP lideri Demirel'den gelmiş- ti: . — Biz böyle bir seçime varız, ancak Özal önce cumhurbaşkanlığından istifa etsin... DYP'nin bu konudaki görüşü açıktı: — Böyle bir sistemin anayasal ço- ğulcu bir nitelik taşımayacağı bellidir. Türkiye'de siyasi partilerde iç disiplin, parti genel başkanının etrafında kenet- lenmeyi kolayiaştırmaktadır. Türk siya- setinin bu geleneği dikkate alındıkça başkanlık rejiminin cumhurbaşkanına diktacı sayılabilecek aşırı bir kudret ve- receği meydandadır. Cumhurbaşkanı Özal, dün gazete yöneticileri ve köşe yazarlarıyla oto- büste sohbet ederken bir ilginç tümce kullandı: — Meclis dışından aday olabilmek için de belli sayıda milletvekilinin rıza- sının alınması koşulu getirilmeli... Sıddık Bilgin olayı Jandarma erleri de binbaşıyı suçladı TURAN YILMAZ ANKARA—Bingöl'ünGenç ilçesi Doğanlı köyünde gözaltına alınan öğretmen Sıddık BÎlgin'- in öldürülmesine ilişkin dava gö- revli jandarma erlerinden sonra sanık Üsteğmen Ümit Eriş'in de Binbaşı Ali Şahin'i suçlaması üzerine karar aşamasına geldi. Aralık ayında yapılacak duruş- mada karar çıkabileceği belirti- lirken Üsteğmen Eriş gibi olayın tanığı jandarma erleri de öğret- men Bilgin'in önce işkence sonu- cu öldürüldüğünü, ardından da kaçarken vuruldu süsü verilmek için cesedine ateş edildiğini söy- lediler. Sıddık Bilgin'in öldürülmesi olayından ötürü TCK'nın 448. maddesi uyarınca' 'kasten adam öidürmek"ten haklarında 24-30 yıl ağır hapis cezası istenen sanık subay ve astsubaylann yargılan- diklan dava halen bir başka suç- tan hükümlü bulunan sanık Üs- teğmen Eriş ve tanık jandarma erlerinin anlatımlan üzerine yeni bir boyut kazandı. Bilgin ailesi- nin avukatlannın 19 aralıktaki duruşmada ortaya koyacakları esas hakkındaki iddialannda tüm bu anlatımlardan, işkencey- le öldürülmesine karşın kaçarken vuruldu süsü vermek için Bilgin'- in cesedinin kurşun yağmuruna tutulduğunun anlaşıldığını belir- terek TCK'nın 450. maddesi uya- rınca sanık subay ve astsubayla- rın idam cezasına çarptırılmala- rını isteyecekleri kaydedildi. Burada SHP ve DYP'nin "dışarıdan aday göstermeleri" engelleniyordu açıkça. ANAP grubu bir bütün içinde "birlik ve beraberlik" türküleriyle na- sıl olsa Özal'ı olası bir seçimde yeni- den aday gösterecekti. SHP ve DYP'nin birleşip "tek aday" gösterme- leri hajinde Özal'ın eline bir koz geçe- cekti. İşler bu noktada çatallaşıyordu elbet. Geriye 90-100 milletvekıli kalma- dığına göre SHP ve DYP zorunlu ola- rak bir aday göstereceklerdi. Bir meslektaşımız sordu bizim de ak- lımıza takılanı Özal'a: — Yani SHP ve DYP birleşip bir aday çıkarırlarsa ne olur? Özal gülerek yanıt verdi: — Vallahi orasını bilmem. Ama bun- dan sonra tarafsız cumhurbaşkanlığı diye bir şey kalmıyor. Artık cumhurbaş- kanlarını siyasi partiler çıkaracak... Özal'ın kafasındaki de buydu zaten. — SHP ve DYP'yi köşeye sıkıştır- mak... Özal bunu açık seçik anlattı dün ga- zete yöneticileriyle köşe yazarlarına. Şöyle dedi: — Normal olarak bundan sonraki se- çimde parti adaylan olacaktır. Bunu da kabul etmek lazım. Yani seçilecek cumhurbaşkanı partili olacak. Partiden gelecektir, ama fiilen partinin icra or- ganlarında yer almayacaktır. Partiler belirleyecek. O zaman larafsrzlık mef- humunun biraz daha farklı tarff edilme- si lazım. Anayasadaki yemini okursa- nız "görevimi tarafsızlıkla yapacağım" diyor, yani ondan ıbarettir. Partisiyle alakası kesilir diye bir ibare var, ben- ce ona lüzum yok. icra organlarında bulunamaz diye konulabilır belki. Başta belirtmiştik. Cumhurbaşkanı Özal'ın kafasında oluşturduğu anaya- sa değışikliğınde kimı maddelerin tü- müyle ortadan kaldırılması gerekiyor. Örneğin sendikalar ve demeklerle ilgili maddeler, TCK'nın 141, 142 ve 163. maddesine ilişkin bölümler. Bunlann tümünün kaldırılmasından yana Özal... Dün birlikte olduğumuz Cumhurbaş- kanı Özal, eskisi gibi, yani "Başbakan Özal" gibi konuşuyor hep. Anlattıkla- rının çoğu masal, Inönü'nün deyimiy- le şöyle: — Kandırmaca... Türkiye çağı yakalamış, ekonomi tı- kır tıkır yürüyor. İşçi, memur, esnaf, üretici, dul, yetim geçim sıkıntısı çek- miyor. İşte Mısır, işte Sovyetler Birliği. Örnekler buralardan veriliyor. Memur maaşlarının hangi düzeyde olduğu an- latılıyor. Soru sorduğunuzda canı ister- se ya da işine gelirse yanıt veriyor. Sovyetler Birliği'nde bir Türk işçisi 850 dolar kazanıyor. işveren işçiye 50 dolar veriyor orada. İşçi 50 doların 20 dolarını rubleye çevinyor. Paşalar, bey- ler gibi yaşıyor. Dahajîitmedi... Memura öyle olanaklar verildi ki hiç- bir sıkıntısı yok. Hele öğretmen, subay, doktor hiç ağlamasin "geçinemiyoruz" diye. 1 milyon 300 bin memurdan 100 bini "belki" geçim sıkıntısı çekiyor. Mı- sır'da 3 milyon 800 bin memur var. Bütçesi Türkiye'nin yarısı kadar. Bu bütçede memurlara yüzde 12 pay ay- rılıyor. Sakın ola kı bizdeki memurlar hiç yakınmasınlar. Hepsinin evinde TV, buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın bu- lunuyor. Bankaların verdikleri tüketıci kredilerinden yararlanıp otomobil alı- yor. Biz bu masalları hep dinleyeceğiz anlaşılan... Her neyse! Saat sabah 09.00'da başlayan ve 16.00'da biten otobüs yolculuğumuz- da Başbakan Yıldırım Akbulut, Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ın yanındaki koltukta oturdu hep. Özal konuştu, Ak- bulut hep dinledi. Uslu bir çocuk gibiy- di Başbakan. Hep sustu, hep diişün- dü. Camdan mandalin bahçelerini, dc- zerleri, denizı seyretti. Sanki yapayalnızdı... SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA Bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde beta-iaktamaz inhibitörlü geniş spektrumlu antibiyotik alfasidsultamisilin Tablet • 375 mg 10Tabletlik blister ambalajlarda Oral süspansiyon - 250 mg/5 ml Sulandınlmaya hazır kuru toz -70 ml PIYASAYA SUNULMUŞTUR. ıS.BİOLOJİK ve SENTETİK İLAÇ HAMMADDELERİ SANAYİ ve TİCARET A.Ş. 4. Levent - İSTANBUL (*) Sultamisilin ulkemizde FAKO İLACLARI A.S. hammadde tesislerinde uretilmektedir. arasındaki ilişki dengesinin sağ- lanmasının önemine değinerek "Her türltt sonınu bu riir knnıl- taylar aracılığıyla kendi içimiz- de konuşmalı ve çözümJerini üretmeliyiz" dedi. Hikmet Çe- tin daha sonra konuşmasında, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu, ANAP iktidannın uy- gulamalannı anlattı. Çetin, son kurultayda göreve gelen SHP ye- ni yönetiminin çahşmalannı da özetleyerek son günlerde tartışı- lan "görevden alma, disiplin ku- ruluna verilme" gibi konularda da genel merkezin tüzüğe uygun davrandığını belirtti ve "Biz se- çimle gelen, seçimk giden ilke- mizden taviz vermedik, ama parti tüzüğüne uymayanlar da tüzükle gider" dedi. Kunıltay, daha sonra yerel yö- netimler karar taslağmın tartışıl- ması ve oylanmasıyla sona erdi. Üniversitede siyaset yasağı kalksın İç PoUtika ServHİ — DSP Ge- nel Başkanı Bülent Ecevit, Üni- versite öğretim üyeleri ve öğren- ciler üzerindeki siyaset yasağının kaldınlmasım istedi. Ecevit, üni- versitelerin özerkliklerine kavuş- turulmasını, YÖK'ün de ya kal- dınlmasım ya da demokrasiye uygun bir şekilde niteliğinin de- ğiştirilmesi gerektiğini söyledi. Üniversite giriş sınavlarına da karşı olduğunu ifade eden Ece- vit, "Çünkü, üniversite öncesi adaletsizlikler, üniversite kapıla- nnda daha buyük adaletsizlige yol açıyor" dedi. "Üniversite Öğretim Üyeleri Derneti"nin düzenlediği "Üni- versite ve Sonınlan" konulu sempozyumda DSP lideri Bü- lent Ecevit, konuyla ilgili görüş- lerini açıkladı. Ecevit, 1980 son- rası üniversite özerkliğine vuru- lan darbenin, kaldırılması ge- rektiğini belirterek "Üniversitele- rin özerkliklerini toplamla dayanışarak" koruyabileceğini söyledi. YÖK'ün kaldınlmasım ya da niteliğinin değiştirilmesi- ni isteyen DSP lideri Ecevit, bu konuda, "Batı Avnıpa ülkelerin- de öğrencilerin üniversite yöne- timine katılması banşçı çözüm- ler getirdi. Bizde ise öğrencile- rin katılınundan umacı görmuş gibi korkulmaktadır" dedi. 12 Mart döneminden beri üni- versite öğretim üyeleri ve öğrefl- cilerinin siyasetle ilişkisinin ke- sildiğini ifade eden DSP lideri Ecevit, bu döneme kadar, üni- versite öğretim üyelerinin en azından parti merkez organla- nnda görev alabildiklerini hatır- lattı. Ecevit, "Hem üniversite öğretim üyeleri hem de ögrenci- ler üzerindeki siyaset ve partile- re üye olma yasağı kaldınlmalı- dır. Üniversite öğretim üyeleri partilere üye olmasalar bile par- tilerin onlardan açıkca yararla- nabilme olanağı sağlanmalıdır" biçiminde konuştu. Farklı eğitim Türkiye'nin geri kalnuş bölge- leri ile gelişmiş bölgelerinde li- seyi bitiren öğrenciler arasında farklılıklar olduğunu vurgula- yan Ecevit, bu nedenle "yüksek ögretimin seçkind" bir özellik kazanmaya başladığım ifade et- ti. Bunun hem demokrasiye ay- kın olduğunu hem de gençlik arasında ciddi huzursuzluklara yol acabileceğini belirten DSP li- deri daha sonra şöyle dedi: "Ben üniversite giriş sınavla- nnın kaldırılmasından yanayım. Çünkü, üniversite öncesi adalet- sizlikler, üniversite kapısında daha büyük adaletsizlige yolacı- yor. Üniversite kapısı berkese açık olmalı. Deme veya yönlen- dirme üniversitenin ilk sınıfın- dan sonra yapümah. Aynca, açık öğretim veya yaygın ögreti- me ağıriık verilmeli." TV eğitimi TV'deki açık öğretim dersle- rinin "ne derece" yararlı oldu- ğunun araştırüdığından emin ol- madığını da ifade eden Ecevit, TV'deki eğitimin doğrudan doğ- ruya halka yönelik olmasını, "duvariar ötesindeki" üniversi- te Öğretimi için de doyurucu ni- telikte kitaplıklar ve "video- tek"ler oluşturulmasının yarar- lı olacağını bildirdi. Ecevit, konuşmasınuı son bo- lümünde de üniversitelerde ya- bancı dille öğretim verilmesim yadırgadığım söyledi. Ecevit, dille düşünce arasında çok sıkı bir bağ olduğunu belirterek şöy- le dedi: "Eğer insanlar bilimi ve öğre- nimi kendi dillerinde yapmazlar- sa, onlann düşünsel yaşammda da bir eksiklik kalnuş olabilir. Bilim diliyle toplumun dili ara- sında ciddi bir kopukluk meyda- na gelir. Bu nedenle öğretimin Türkçe yapılmasından ama, bü- tün üniversite ögrencflerine, çok iyi bir yabancı dil ögretilmesin- den yanayım."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear