25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 EKİM 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGÜN Mefeon** Işfci Genel Müdüriüğü'rt den alman Mpye gûre yurdun kujey ve tsa- lı kesımlen çofc bukl&ı. Marmara'nıtı guney doAuaı Eg* Batı Attgriz. Iç Anaddu. Ka- ndenft. Dofrı Anadolu'nun kuzsyi pjmur- tı. jeryeraSanakyafrşlı Batı Karaden;- inıç keanten ıto Iç Aıtadolu'nun kuaybaiı sında yütaefcfenfe örte tarş* pfrnur şed- Imde obcak H M SIÖUOJÖ Yurdun ku- aybffl tamfcrlnd» üissKHr derecede o< mak ûzere tûm yutb aolacat RUZGÂR YMuntaagytaAsralatuay. «eta yerteme gûney « M ytnMen orto toveK yur- dun kuay M B m b tamcU * Isa sâret ftrtna şeMnto eaak. Denetamu*: Ak- dattfc IgMe wtodos.MeM *raztenfe y*. dG ve poyıazdan 4fe& tnD « Om Kara- dnz. Mamara <m Egrte 7« taMOnh. »• a n 16 ila 27; btt w ona Karadnz. Mar- man ve Egrte 33-« deriz m* hrrta ese- Adapazan Mıyanen Atyon AJn Anfcara Antakya Antatya Artvm B 27° 18° D>yart»wr A cek. dalga ytlstttfr 1 ito 1,5, bab ve Orö Kvadnaz. Mamufa ve Ege'de 2 ıla 3 möra doüyında oiacıt VSn Gölûnde haa. Parça* bukıBu gtcec*. ftagir. gûney ve bjt yönlerden fufrf. ara ara ortı kuneM esecek. gM hrtf çaionM ohtak Bııeak ftngöl Brtks Boki Bursa ÇmHale Çonım Denrt Y 13" 7°Edı;ne A 26° 13° Erancan Y 14° 4°EramMn Y 20° 2°EsXışehır Y 17" 8°G«2iantep A 28° 20° ûresun Y 26° 17° Gümüşlane Y Y 19° 14° Haxkiı B Y 20° 11° Isparia Y Y 16° 6°lsBM>ul Y Y 15° 7°tnrar Y B 25'10°tüfS 6 24° 8°Kastamonu Y Y 11° 3°Kaysen Y Y 16° 6°Kirfclve!> B Y 16° 7°Ko.Tya Y Y 14° e°Kûtatıva Y Y 20° 10" Malalya B 29° 10° Marasa 4° i°KMaraş 22° 8°Mersn 17° 3°Mu0la )6° 6 Mu? 25° 15 Nıgde 20°18°0rtu 16°10°Rıa 22° 6°Sansun 16° 6°S«r1 14° 6°Snop 20°12°Sıvas 20° 11° 15° 7°Tuncslı 6° T'Ujak 16° 6"VSn 14° 4°Yozgat 21° 10° ZonguMak Y 18° 11° A 25° 18° A 27° 19° Y 18° 12° B 24° 10° Y 15° VF Y 19° 16° Y 20° 18° Y 17° 14° A 27° 13° Y 16° 10° Y 18° 8° B t2° 5° Y 20° 18" B 22° 11° Y 15° 5° B 19° 6» Y 15° 8° Y 12° 8° aç* tKjkrtu yatmurtu stsl ^f ttrt A-açık B-tHjluOu G^üne$tı K-kartı DÜNYA'DA BUGÜN AmstortamA 12° Amman A 29° Atm Y 24» A 33° V 20° Y 9° A 19° A 12° A 15° A 15° Lemngrad Londta Uadnd Saeelon» Basel Belgrad Berfn 8o«ı Brüteeı VıBudapeşte A 1«° Cenevre Y KP Tebrs Sam Cezayır Odöt Dutaı Frankfurt Gime Helsınkı Kahıne p KMn Leflosa Y 25° 35° 34° 15° 4° 30» 8° 15° A 30° 3 4» A 15° Y W B 21° V 12° B 5° A 11° A 21° A 7° B 16° A 9° A 34° B 22° B 14° A 30° A 30° A 26° A 9° B 19° A 18° Vfestnngton A 22° Zûnh Y 10° Montreaf Moskuva Mûnıh Meat York Oslo Pans Prag Rıyad Rooıa Sofya Şanı Vfm In» Varşcva venedık Vıyaıu BULMACA 8 SOLDAN SAĞA: 1 1/ Teklcelerde ayini yöneten kimse. 2/ Eskrimde bir karşı- laşma türü... Atıl- mış, eğrilmeye haar- lanmış, top biçimin- de yün ya da pamuk. 3/ Gönül eri... Bir yön. 4/ Bir zekâ oyunu... Iran'ın pla- ka işareti. 5/ Ger- çekleştirilmesi zama- na bağh istek... Eski Mısır'da güneş tann- sı. 6/ Aynı adh bit- kinin kökünden elde edilerek tutkal gibi kullanılan madde... Özel gezinti gemisi. 7/ Yal- nızlık korkusu. 8/ Parazit. 9/ Saz ta- kımında usul vurmaya yarayan tef... Yapma, etme. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Denizcilikte yedek olarak kulla- nılan ince halat. 2/ Ulusiararası Ba- sm Enstitüsü'nun simgesi... Kimir Türk toplulukJarında ve tran'da kul-l lanılan bir soyluluk sanı. 3/ Kapla-I macılıkta kullanılan ince tahta. 4/ Kimi gemilerde, baş bodos- lamasının dış yüzeyinden omurgaya kadar uzanan ek yapı öğe- si. 5/ Satrançta bir taş... Genellikle taş kınklan üzerine kum döşenip silindir geçirilerek yapılan yol. 6/ Eti lezzetli bir balık türü... Bir nota. 7/ Bir gözrengi...Dövülmüş sarmısak, >Timurta sansı ve zeytinyağından oluşan soğuk sos. 8/ Yumuşaİc başlı... Aritmetik hesap yapmakta kullanılan, birçok devingen parça dizisiyle donatılmış düzenek. 9/ Kıyı sağlık idaresince gemilere verilen giriş çıkış izni. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Borsa'da 23 EKİM 1930 lngiliz lirası 1030 kuruşu üzerinde istikrannı muhafaza etmektedir. Bazan on para bir tereffü farkı göstermektedir. Memleket ithalâtı dolayısile kambiyo borsamızdan mubayaası icap eden döviz ihtiyacı yevmiye vasatî 50 bin sterlin olarak tesbit olunmuştur. Hergün 50 bin sterlinin alâkadarlar tarafından mubayaası esas ittihaz olunmuş ve bu suretle hiç bir arıza^tevlit etmeksizin bir senenin ithalâtına tekabül eden kambiyo temin edilmiş olacaktır. Ihracat mevsiminin hululündenberi hergün aşağı yukarı 80-90 bin sterlin satılmaktadır. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet 'Besleme gazeted' 23 EKİM 1960 Yüksek Soruşturma Genel Kurulu bugün memleketimizde bir "besleme gazeteci" sınıfı yaratan düşük iktidarın Başbakanı Adnan Menderdes ile Bakanlan Abdullah Aker, Halûk Şaman, Emin KalafatJ Fatin Rüştü Zorlu, Medenî Berk ve | Mükerrem Sarol hakkında lüzumu muhakeme karan aJmıştır. Adnan Menderes Kurul, düşük iktidarın bu mensuplanrun bakanhk görevlerini suiistimal ettiklerini "kabul etmiştir. 1950 yılında iktidara geldikten daha bir iki ay bile geçmeden gazeteler arasında tefrik yapmağa başladıkları tesbit olunan düşükler bu yıldan itibaren iktidarın tutumunu övenleri rnaddi imkânlarla doyurmuşlar, övmiyen kuvvetli gazeteleri normale yakın bir statü içinde muhafaza etmişler, mücadelesini devam ettirenleri ise herşeyden mahrum etmek suretiyle ve diğer çeşitli baskılarla susturmaya çalışmışlardır. 1950-60 yılları arasında besleme basının üç safha geçirdiği tesbit olunmuştur. Bunlardan biri 1953'e kadar, diğeri 1958 e kadar ve üçüncüsü de 1960 a kadar olan safhalardır. Düşükler birinci safhada tenkidçi olan gazeteyi, ikinci safhada besleme yapmağa muvaffak olmuşlardır. Ancak bunun aksi de vuku bulmuştur. Meselâ İzmir'de çıkan Demokrat İzmir gazetesi 1952 yılına kadar her imkândan faydalanırken iktidarın tutumunu beğenmediği anlaşılınca o yıldan sonra bütün imkânların dışında bırakılan yegâne gazete olmuştur. Gazetelerin aldıklan resmi ilânlar ve kâğıtlar besleme derecelerine göre tâyin edilmiş ve bu dereceler bizzat düşük Başbakan ile yardımcı bakanlan tarafından bir grafık halinde işlenmiştir. Methettikçe para verilmiş, tenkid ettikçe imkânlan kısılmıştır. Bu grafiğe dahil olmıyan gazeteler Zafer, Havadis, Son Posta, Hürriyet, Hür Ses, Yeni Asır, Demokrat Ege gibi gazetelerdir. Cumhuriyet, UIus, kısmen Dünya, düşük iktidarın devri boyunca şüpheli görülen gazeteler meyanında kalmışlar ve imkânlan normalin üstüne çıkarümamıştır. Besleme gazetelerin sahipleri de örtülü ödenekten gazeteleri adına bir hayli faydalanmışlardır. Bu faydalanmalar gazetecilerin şahıslan adına sağladıkları faydalardan ayn bir safha teşkil etmektedir. Devlet imkânlarını özel menfaatler uğruna sarfetmek suretiyle vazifelerini suiistimal eden sâkıtlardan Adnan Menderes, Abdullah Aker, Halûk Şaman, Emin Kalafat, Fatin Rüştü Zorlu, Medenî Berk ve Mükerrem Sarol için Türk Ceza Kanunu'nun 240 ve | 80 inci maddelerinin tatbiki talep edilmiştir. Fatin Rüştü Zortu Emin Kalafat GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet ^Elvedayoldaş' 23 EKİM 1989 Macaristan tarihinde bugün "yeni bir sayfa" açıiıyor ve Budapeşte'de "halk sıfatı taşımayan yeni cumhuriyet" ilan ediliyor. Üstelik söz konusu cumhuriyet ilanı, Komünist Partisi'ne karşı gerçekleşen 23 Ekim 1956 ayaklanmasının tam 33. yıldönümüne denk getiriliyor. TARTTSMA Ögrenim Kredisinin Amaeı Bu öğrenim kredisiyle amaç, öğrencilerin yararına bir şeyler yapmak ve bir miktar yardımda bulunmak ise temmuz kredilerinin gecikmeli de olsa ödenmesiyle, bu amaç tam olarak yerine getirilebilir. Ben ODTÜ Metalurji Mübendisliği 3. sı- nıf oğrencisiyim. Geçen yıllarda olduğu gi- bi, bu yıl da temmuz ve ekim ayları öğre- nim kredilerini almak için bankaya gittim. Ancak bu kez, süresi dolduğu için temmuz kredimin ödenemeyeceğini söylediler. Kredi ve Ynrtlar Kurumu'nda başvurduğum yet- kililer, 3 aylık sureye rağmen yapılan öde- menin ve geçen yıllardaki bu uygulamanın istisnai bir durum olduğunu, her yıl yöne- tim kurulu kararıyla alındığını, ancak bu yıl sürenin uzatılmadığıru söylediler. Benim gibi pekçok oğrenci 3 aylık dönem sonun- da ahnmayan kredilerin ödenmeyeceğine ilişkin bir hüküm olduğunu bilmiyordu. Geçen yıllarda uygulanan ve bu yıl aniden değiştirilen uygulama, bu hükmü öğrenme- mize engeldi. Temmuz ayında alamadığım kredi, eko- nomik durumumu büyük ölçüde etkiledi. Ankara'ya gelirken, aJacağım krediye gö- re ayarladığım bütçem altüst oldu. Yaptığım baa araştırmalar sonucu, Kre- di ve Yurtlar Kurumu'nun Kredi Yönetme- ligi'nin 28. maddesinin şöyle olduğunu öğ- rendım: "Süresinde tabsil oiunmayan ode- me belgeleri iptal olunur. Vonetim Kurulu iptal olunan kredilerin tekrar odenmesine karar verebilir." Aynı yönetmeliğin 24. maddesi de şu hükmü taşımaktadır: "Ta- til aylanna ait kredilerin öderae şekli yö- netimi ve zamanı Yönetim Kurulu'nca sap- TV'de Oördüklerim Inanılması güç, ama ortaokul mezunu iki yıl hizmeti olan idari bir şef üniversite mezunu, on beş yıl hizmeti olan bir programcıdan daha fazla ücret almaktadır. Bu da Sayın Erdem'in adaleti olsa gerek. TV'nin ilk kurulduğu, Adnan Öztrak'- ın Genel Müdürlüğü döneminde, TRT'nin kamuoyunda önemli bir saygınhğı vardı. Yine TRT çalışanları bütun kuruluşlar ara- sında en yüksek ücreti almakta olup bir avuç yapımcıyla önemli programlar azim ve kararlılıkla sürdürulüyordu. Yıllar geç- tikçe o azmin ve kararlılığın yerini, adam sendecilik, nasıl olsa yürüyor görüşü alma- ya başladı. Tabii ki bu görüş öncelikle, per- sonelin özlük haklannın verilmemesi ve üc- retlerin düşük kaimasından kaynakla- nıyordu. Kurumda yıllannı vererek ancak bir ye- re gelebilen değerli yapımcılann yerine, her gelen genel müdürle birlikte dışarıdan ge- tirilen ne olduğu belirsiz, yeteneksiz kişile- re program yaptırma girişimleri, TRT'de- ki kaliteyi düşürdüğü gibi asıl yükü sırtın- da taşıyan yıllann yapımcılannı ise küskün- lüğe, yılgınlığa itiyordu. * Saym Erdem'in TRT çahşanlanna yap- tığı ise şöyle: Kurum taraimdan programcılara veril- mekte olan kıyafetleri Sayın Erdem durdurdu. Sözleşme ücretleri yönetici kadronun çır karianna uygun ayarlandığından, geçim sı- kıntısı içindeki programcılar banka kredi- lerine muhtac hale getirildiler. Inanılması güç, ama ortaokul mezunu, iki yıl hizmeti olan idari bir şef, Üniversite mezunu, on- beş yıl hizmeti olan bir programcıdan da- ha fazla ücret almaktadır. Bu da Sayın Er- dem'in adaleti olsa gerek. Bunlar yetmiyormuş gibi kanal ve yayın saatlerini arttırmakla övünenTrdem, bu sa- atleri doldurmak için sabahlara kadar ça- hşan yayın ve yapım ekibine sembolik ma- hiyette vehlmekte olan mesaileride dur- durttu. Yayının bütün yükünü sırtında tajıyan programcılann bu zor durumlanna karşı- bk Saym Erdem, TRT'den emekliye aynl- mış kim varsa hepsini tekrar Önemli görev- tanır." Yönetim Kurulu tarafından alındık- tan sonra bizlere duyurulmayan kararlar- dan biz öğrencilerin haberdar olması nasıl beklenebilir? Memleketimden kredimin yarısı kadar bir miktar para harcayarak Ankara'ya gel- mem ve kredimi çekmem olanaksızdı. Bu yüzden ilgililerden ricam, tatil dönemine denk gelen temmuz kredisinin 3 aylık öde- me sınınnı aşıp 4 ayda da ödenmesinı sağ- layan karap tekrar almaları ve bunun her yıl geçerli olmasını sağlamaları. Bu öğrenim kredisiyle amaç, öğrencile- rin yaranna bir şeyler yapmak ve bir mik- tar yardımda bulunmak ise temmuz kredi- lerinin gecikmeli de olsa ödenmesiyle, bu amaç tam olarak yerine getirilebilir. Tum öğrenciler için yararlı olacağına inandığım bu konuyla bütün yetkililerin il- gileneceğine inanıyorum. ÖZLEM ÇETİNKAYA Ankara lere getirdi. Programcılar, otobüslerle zorla yetiştiği kurumda, çekime çıkacak araç bulamazken bu kişilerin hepsinin altında özel otolar tah- sis edildi. Dahası, kiralarda oturan prog- ramalann mal sahipleri veya mahkemelerle her gün başı dertteyken "emredersiniz" di- yenlerin hepsi evlerini kiraya vererek TRT iojmanlarına taşındı. Sayın Erdem, makamınıza çıkıp istek bil- dirmek mümkün olmadığından, TRT çah- şanlannın ortak dileklerini aşağıda olduğu gibi size duyurmayı uygun gördük. 1 - Hava Kuvvetleri'nde lojman önce- liği pilotlara tanınır. Çünkü hav^ üssü de- mek pilot demektir. Bir programcı da pi- lot gibidir. Yayın önceliği ve riski açısın- dan TRT demek programcı demektir. Onun için programcılara lojman konusun- da pilotlar gibi öncelik tanınmalıdır. Ashn- da dünyanın bütün yayın kuruluşlarında programcılara her konuda öncelik tanınır. 2 - Kurumda yirmi yıhnı dolduran prog- ramcılara ev verilme uygulamasına gidil- melidir. 3 - Sözleşme ücretleri tahsil, hizmet ve yayın riskine göre ayarlanmalıdır. Yapılan hatalar, programı bilen aklı başında kişi- lerce acilen düzeltilmelidir. 4 - Toskay zamanında yapılan hatalar düzeltilmelidir. Bazı idarecilerin söylediği gibi: "Yanlışlan onlar yaptı bize ne" de- mek, devlet adamlığına sığmasa gerek. Bir TRT çalışanı Experience Speaks İNGİLİZCE GÖKDİLDE ÖĞRENİLİR Dıl oğretimınde en son uygulanan Amenka ve Avrupa EFL Best Selling Books Lıstelennın zırvesınde bulunan EAST-WEST serısı ile, Amerıkadan, Ingıltereden getırilen video programları, slayt, bant vb. ders araçlarıyla. Audıo-Vısual yöntemin uygulamasına olanak sağlayan tümü laboratuar duzenıne getınlmiş derslıklerie, Türk ve yabancılardan oluşan uzman oğretmen kadrosuyla hızmetınizdeyız. Elemantary, ıntermediate, advanced seviyelerde GENEL İNGİLİZCE KURSLARI Geliştırmek ısteyenlere PRATIK KONUŞMA SINIFLARI Bankacılara Turızmcılere, Otelcılere ÖZEL AMAÇLI KURSLAR Öğrencilere Cumartesi-Pazar Çalışanlara Akşam-Gece Gunduz zamanı olanlara Yoğun ve yan yoğun kurslar KAYITLAR BAŞLAMIŞTİR En yakın Şubemıze gelerek, sıze uygun gün ve saatlerı belırleyip kaydınızı yaptınn. Almanca Kurslarımız için şubelerımızden ayrıntıh bılgı alınız * "Deneyım konuşur.. " TAKSİM ŞUBESİ: Taksım CaO No 71 Tel 150 47 47-150 34 49 LALEÜ ŞUBESİ: Kurultay Sok No 10 BEVAZIT Tel 520 11 41- 520 11 42-527 62 14 • BAKIRKOY ŞUBESİ: Istanbul Cad Danlelacı Sok No 7 Tel 571 27 83-583 68 40 KAOIKÖY ŞUBESİ: Kuşdılı Cad Dılek Han No.67 Tel 338 03 47-345 1896 511 48 83 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Ev Erkeği... İnsan Hakları Derneği Genel Yazmanı Akın Birdal'ın söz- cüsü olduğu, "Savaşa hayır" düşüncesıni kamuoyuna yay- mak isteyen kuruluşlar, açıklamaiarının sonuna doğru şöyle diyorlardı: "Bu savaşta, geleneksel barışçt tutum hiçe sayılarak ül- kemize Ortadoğu'da jandarmalık görevi yüklenilmek isten- mektedir... Savaş oiasılığı bile şımdiden sınıriı olan temel hak ve özgürlükleri tehlikeye sokmuş, grevlerin yasaklanması- na, basın ve haber alma özgürlüğünün saldınya uğraması- na ve peş peşe zam paketlerinin geimesine rteden olmuştur. Bu savaşa karşı çıkmak, her şeyden önce ınsanlık görevi- dir. Çünku bu savaş, emperyalist çıkarlar uğruna Ortadoğu halklarını birbirıne kırdırmak demektir. Bu savaş, ABD'nin çıkarları uğruna kan ve gözyaşı demektir. Böyle bir savaşa "Hayır" diyoruz ve tüm insanları savaşa karşı çıkmaya ça- ğırıyoruz..." "Savaşa hayır" diyen kuruluşlar arasında, İHD, TMMOB, Halkevlerı, TTB Merkez Konseyi, NÜSHED, Eğit-Der, Tür- kiye Ziraat Odaları Birliği. Türkiye Hemşireler Derneği, Çağ- daş Hukukçular Demeği, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Ekonomı Muhabırlerj Derneği de var. Bu kuruluşların yetki- lileri, düzenledıkleri basjn toplantısı sonunda, Yıldınm Ak- bulut'a bir telgraf çekerek ölüm cezalarına, savaşa karşı çıktıklarını açıkladılar, "Öldüren bir devletin yurttaşı olmak istemiyoruz, bu utancı paylaşmak istemiyoruz" dedilef. Hafta sonunda, ODTU'lü ögretim üyelerinin başını çekti- ği, öbür üniversite öğretim üyelerinin de katıldıkları bir açık- lama, "Türk Üniversiteleri Öğretim Üyelerinden Kamuoyuna, Yasama ve Yürütme Organları Yetkililerine" başlığını taşı- yordu. "Savaşa hayır" bildirisi olarak özetlenebilecek, bu açıklamada, öğretim üyeleri şöyle diyorlardı: "Körfez bunalımı nedeniyle TBMM'ce çıkarılan "yetki devri" kararını ve bu karar süreci içinde ülkede yaşanan po- litik gelişmelen büyük bir hayret, kaygı ve umutsuzlukla izli- yoruz. 1. Türkiye'nın doğrudan taraf olmadığı ve politikası ile ko- şulları Batılı guçlerin çıkarlanna göre belirlenen tehlikeli bir çekişmede ülkeyi aktif bir taraf konumuna itecek bu karan, maceraya açık, kışkırtıcı, ulusal güvenliği dış guçlerin insa- fına terk eden, isabetsiz bir karar olarak görüyoruz. Coğrafi ve politik konumu gereği "tarafsız" kalması kaçınılmaz olan, bölgeye ilişkin "belirienmiş" ulusal çıkarları söz konusu ol- mayan, temelleri "Yurtta ve dünyada banş" ilkesi üzerine kurulmuş bir ülkenin, hakkı olmadığı gibi meşru da olmayan bir kısım menfaat ve beklentiler peşinde, tehlikeli yöneliş- lerle bölgedekı huzursuzluğun ve sıcak savaşın içine çekil- mesini sağduyu açısından da ulusal çıkarlar açısından da yanlış ve tehlikeli buluyoruz. 2. Ulusal güvenliği tehlikeye atmasından da öte ve bu ka- rar hiç uygulamaya konmasa bile yetki kararının çıkarılması süreci içensinde, ulusal uzlaşma aranmaksızın, Meclis ira- desinin ipotek altına alınması anlamına gelen bu karar ile ulusal irade ve yasama organınm etkisizleştirilmesi, bunun bir zorlama ile gerçekleştirilmesinin iç politikada büyük bu- nalımlara yol açıcı bir adım olduğu açıkça görülmektedir. Bu adımı, iç politikada esasen büyük bunalımlara gebe "tek adam"lığa yönelimi tırmandıran ve pekiştiren, anayasal bu- nalıma neden olan, en az ulusal güvenlığin zedelenmesi ka- dar tehlikeli bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Bu nedenlerle Körfez bunalımı nedeniyle ülkede gözlenen gelişmeleri, ütkenin ulusal güvenliği, anayasal düzen ve iç huzur açılarından tehlikeli, tutarsız ve ulusal çıkarları zede- leyici buluyor; yönetimın, ülke dışında ve içinde gerilim ya- ratıcı, anayasal düzeni yıpratıcı eylem ve girişimlerinin Ayanında olunması gerektiğine inanıyoruz." ODTÜ ile birlikte; çeşitli üniversitelerden 36 profesör, 44 doçent, 15 yardımcı doçenl ile 66 öğretim ve araştırma gö- revlisi toplam 161 bilim adammın imzaladıklan bu "duyuru", ayrıca Meclis Başkanı Kaya Erdem'le SHP, DYP genel bas- kanlarına da gönderildı. Bir yandan da imzalar sürüyordu... İstanbul'da Pendik Lisesi son sınıf öğrencisi Neımin Al- kan, 20 güne yakın süredir içeride; bunun dokuz günü göz- altı, gerisi tutukluluk. Nermin'in suçu, "savaşa hayır" afişi asmak. Nermin, Sağmalcılar'da kendisini görmeye giden an- nesi Şükriye Alkan'a, Gayrettepe'de birinci şubede kendi- sine "kaba dayak atıldığım" söyledi. Nermin'e, Gayrettepe'de "zorla" ifade imzalatmışlardı. Bir kıza kaba dayak atmak ne demek? Ya, öğrencisini, eve yollayacak yer- de, polise teslim eden Pendik Lisesi yöneticisi Süleyman Yol- cu'ya ne demeli? Nermin, dokuz gün gözaltından sonra DGM savcısının kar- şısına çıkarıldı. Savcı, Nermin'i getıren polise: — "Ben şimdi cuma namazına gidiyorum, sonra getirin!" dedi mi? Nermin, sorgu yargıçlığında, hakkındaki savları reddetti mi? Biz ne biçim bir toplum olduk? 16 yaşındaki kız çocukları- na cezaevlerini, tutukevlerini uygun görüyoruz; Gülay Be- ceren'i yatalak yataklara çiviliyoruz. Koyunlar gibi evlere kapanıp sayılıyoruz da; "Bu son, bir daha böyle sayılmaya- cağız!" diye teselli buluyoruz. Sayım günü Kızılay'a çıkıp "Bi- zı hapsedemezsıniz, protesto ediyoruz; ev hapsini kabul etmiyoruz!" diyemiyoruz. Bunları neden yapamadığımızın nedenleri açık. Bunları hazırlayanlar, Köy Enstitüleri'ni ka- pattılar, Türkçe ezanı Arapçaya çevirdiler. "Kitapta yeri var" diye domuz etini yasakladılar. f ürbanı yasallaştırmaya ça- lıştılar. Böyle olacağı belliydi... Sayım gunü. sayım memuru oturanları yazmak için bir eve geldi. Kadın, memuru evin dışında karşıladı: —"Sor memur bey, ne sorarsan yanıtlayayım!" dedi. Memur, —"Adınız, soyadınız?" dedikten sonra ne iş yaptığım sor- du. Kadın: —"Ev kadını..." diye karşıhk verdi. Memur, evde başka kimse olup olmadığını öğrenmek istedi. —"Kocam var" dedi kadın. "İçeride yatıyor..." —"Onun işi nedir? Ne iş yapar?" —"O da ev erkeği!" REFERANSIMIZ ÖĞRENCİLERİMİZDİR. HERSEVİYEDE INGİLİZCE KURSLARI Günduz. ak^am ve haftasonu sınıfları. Haftada 6 ders saati. YOĞUN PROGRAM Haftaıçi hergün sabah. Haftada 12 ders saati. Kurslann Başlama Tarıhleri Yoğun Propram- 29 Kkim TOEFL: 29 Ekim CAMBRIDGE FIRST CERTIFICATE ve TOEFL KURSLARI Aksam ve haftasonu. Haftada 6 ders saati. BÜTÜN OGRETMENLER İNGILI2 PROFESYONEL VE DENEYIMLİ Akşam: 29 Ekim Haftasonu: 3 Kasım Istanbul. Rumeli Cad 92 4. Osmanbey Tel. 147 0983-152 8271 Ankara. Selanik Cad -8. Kat 5. Kızılav Tel. 135 3094-135 2397
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear