25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 EKÎM 1990 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 ARDENDAKI Memurun umudu Meclis'te GERÇEK (Baştarafi 1. Sayfada) A ncak daha sonra sözlü açık- 'amalannda, eski Savunma Ba- kanı konuya bir aydınhk getir- mistir: Giray'ın istifa gerekçesi birparti içi sonından kaynakla- nıyor. ANAP kongresine doğru ya- pılan il ve ilçe kongrelerinde parti içi iktidar çekişmesi süriı- yor. Giray'ın bölgesi olan Kadı- köy'de ANAP'ın durumu nedir? "Müstafi" Savunma Bakanı, ge- lişmeleri yakmdan izliyor; ancak beklenmedik bir şey oluyor. Sa- fa Giray olan bitenleri gazeteci- lere şöyle açıkhyor. "Kadıköy- deki delege seçimleri dürüst ya- pılmıştır. Ben bu is için görev- lendirilmistim, Oraya gittim ve rey de verdim. Bu sonuç aiındık- tan sonra, güdümlü bir rapor düzenlenerek Kadıköy ilçesinde- ki delege seçimlerini genel mer- keıde iptal ettiler. Ve iptal kara- nnı bize rağmen yürürtiiğe koy- dular. Yersiz ve doğru olmayan itirazlar vardır. Bu itirazlar gü- dümlü itirazlardır. Bu yarayı başka türlü kapatamazdım. Ben artık bu sonuçtan sonra Kadı- köy'deki seçmenlerin karşısına çıkamam. Bu bir kişilik mesele- sidir. O yüzden istifa ettim." Görüldüğü gibi Sayın Giray parti içi iktidar çekişmesi nede- niyle Savunma Bakanlığı'ndan çekiliyor. Oysa devlet düzeni ve anayasal rejimin korunması açı- sından çekilmesi için yeterli ne- denler yok muydu? Sayın Giray, Milli Savunma Bakanıyken, hükümeti hiçe sa- yan Cumhurbaşkanı özal'ın tu- •umu nedeniyle kişiliğini yara- lanmış saymıyor muydu? ANAP'ın içi kanşıktır. Ancak bu kanştkiığı doğal saymak ge- rekir. Çünkü partinin tabanı eri- miştir. Bugün yönetimin üst ba- samaklarında bulunanlar, mil- letvekilleri, Bakanlar Kurulu üyeleri, tabanı kalmamış bir partide ancak Cumhurbaşkanı özal'a sarılarak çıkış yolu arı- yorlar. Partiyi yeniden canlan- dıracak hareketler de yukardan engelleniyor. Çünkü partiyi par- ti yapmak için yola çıkan her arayış, Çankaya'da oturan "do- ğal lider"in işine gelmiyor; Özal, ANAP'ın elinin altında bulun- masını istiyor. Bu "anormal" durumun ne- reye kadar süreceği bir soru işa- retidir. Ancak ANAP'ta liderlik yarışına çıkanların da göz dol- durumadıklan ve güven vereme- dikleri bir gerçektir. Geriye ne kalıyor? Parti, özal'ın talimatı- na harfi harfme uyan Başbakan Akbulut'un "yapay genel baş- kanlıp" çevresinde günden gü- ne eriyerek ve cansızlaşarak sü- recektir. Eğer beklenmedik bir şeyler olmazsa, ANAP genel kongreye böyle hazırlanıyor. • • • Okul kimliğimi, niifus cüzdanımı kaybettim, hükümsüzdür. RAHÎM KERVANCI (Baştarafi 1. Sayfada) başlanacak. 27 kasıma değin sü- recek olan komisyondaki görüş- melerin son bölümünde Maliye ve Gümrük Bakanlığı gelir büt- çesinin göruşülmesi sırasında memur maaşlanyla ilgili arttır- ma yoluna gidilebilecek. Komis- yonun ANAP ve öbür partilere mensup üyelerinin 26 kasım gü- nü yapılacak bu görüşmeye de- ğin memur maaşlannda ne ka- dar artış yapılmasına ilişkin önergeler haarlamalan bekleni- yor. Ancak bu artış oranının ne kadar olacağmın bütçenin tü- münün göruşülmesi sırasında yapılacak öbür değişikliklere ve hükümetin tavrına bağlı olduğu kaydediliyor. Bakan Kahveci'nin Yüksek Planlama Kurulu ve Bakanlar Kurulu görüşmeleri sırasında personel giderleri için aynlan toplam 39 trilyon liranın, 3 tril- yon liralık bölümünü transfer 3deneklerine aktarması da mil- letvekillerini artış konusunda umutlandırdı. Transfer ödenek- lerine aktarılarak "bütçe içeri- sinde gizlenen" bu miktann, ko- misyonda yapılacak maaş artı- şına olanak sağlamak üzere ha- zırlandığı belirtiliyor. Hüküme- tin, komisyonda milletvekilleri- nin baskısıyla yapılacak artış marjı bırakmak için memur ma- aşlanndaki artışı yüzde 11.7-17.3'de tuttuğu, asıl hedefın ise yüzde 20 olduğu değerlendir- mesi yapıhyor. TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu'nun ANAP'lı Başkanı Yu- suf Bozkurt Özal, bütçe konu- sunda bir değerlendirme yap- maktan kaçınırken ANAP An- kara Milletvekili ve Komisyon Başkanvekili Hazım Kntay, "Memur maaşlarını geçen sene komisyonda arttırdık. Bu yıl yi- ne yapanz" dedi. Komisyon üyesi ve ANAP Sı- vas Milletvekili Şakir Şeker ise Cumhuriyet muhabirinin me- mur maaşlarına ilişkin sorusu- nu şöyle yanıtladı: "Hükümetin verdigi rakamlar kesin değil. Herhalde komisyo- na da bir pay aynlmış. Zaten ko- misyon üç senedir memur ma- aşlannı göriişmder sırasında arttınyor. Komisyon btttün büt- çe imkânlarını zoriuyor. Benim kanaatim yine öyle olacaktır. Maliye biitçesinin göruşülmesi sırasında artış yapılır. Ama ar- tış oranı konusunda şimdiden belli olmaz. Komisyonda muha- lefet ve iktidar azamisini yapa- bilmek için gayret sarfedecektir. Ben de bu yönde çalışacağım. Ama şimdiden bir rakam telaf- fuz etmek miımkün değil." ANAP Kırşehir Milletvekili Şevki Gögüsger, "Yüzde 15lik artışın isabetli olmadıgını" savu- narak, "Birinci yanyıl için me- mur maaşlarındaki artış yüzde 10. Daha fazla olmalıydı" dedi. Göğusger, memur maaşlarının komisyonda arttınlması için ça- lışacağını belirterek Cumhuri- yet'e, "Komisyonda yüzde 10'luk bir artış yapmaya çalışa- cağım. Ama şimdiden bir rakam söylenmesi mümkün degil. Çün- kü diğer yatınmlarda da bir art- tırma olabilir, memur maaşlan da ona göre belirlenir" diye ko- nuştu. Göğusger, komisyonda- ki görüşmeler sırasında her yıl artış yapıldığına dikkati çekti. Şevki Göğusger, halen komis- yonda olan "milletvekillerine kı- yak emeklilik" yasasını da eleş- tirdi. Bu konuda komisyonda tüm partilerden milletvekilleri- nin yaptığı toplantılara katılma- dığını söyleyen Göğusger, "Ben katıhrsam doğruları söylerim" diyerek "kıyak emeklilik" yasa- sını eleştirdi. ANAP Denizli Milletvekili ts- mail Şengün, hükümetin memur maaş politikasının yıllardır"me- muru enflasyona ezdirmemek" biçiminde uygulandığını anım- sattı. Şengün, memur maaşları- nın da yıl içerisindeki enflasyon tahminine göre yapıldığını, ikin- ci yarıyıldaki uygulama ile geç- mişteki zarann telaffi edilme yo- luna gidildiğini söyledi. En dü- şük memura yapılan artışın yüz- de 15 düzeyinde olduğunu, ama ortalamanın alınması halinde daha yüksek bir artış rakamı bu- lunacağını savunan Şengün, bu konuda tam bir değerlendirme yapmak için bütçenin 25 ekim- de komisyona sunulmasından sonrasını beklemek gerektiğini dile getirdi. Şengün, "Arüş yap- mak komisyon üyelerinin en ta- bii haklarıdır. Ama bu hassas bir konu. Bütun ekonomi ve üc- ret politikası değerlendirilerek bir girişimde bulunulabilir. Me- murların enflasyon karşısında ezilecegi kanısına vanrsam, ben de artış onerisini desteklerim. Ama bunu soylemek için vakit erken" biçiminde konuştu. ANAP Aydın Milletvekili Okan Çağlar da bütçedeki ra- kamları "hükümetin komisyona teklifi" olarak niteledi. Çağlar, "şu anda artar mı artmaz mı ke- sin bür şey söylenemez. Geçen yıl artünnıştık'' dedi ve memur ma- aşlannda artış konusunun ko- misyondaki bütçe görüşmeleri sırasında ortaya çıkacağını anlattı. Milletveldlleri ne diyor? Yusuf Bozkurt Özal (Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı): Ko- misyon Başkanı olarak bu ko- nuda bir yorum yapmak iste- miyorum. Adnan Kahveci (Maliye Baka- nı): Avrupa ülkeleri arasında bütçeden memuruna en yüksek payı veren ülkelerden biriyiz. Bütçeden verebileceğimiz payı veriyoruz. Anışın yuzde 15-20 olması çok önemli değil. Artış artıştır. 55 milyon vatandaşm 5 milyonu memur, ama bütçenin yüzde 40'ını veriyoruz. Nurettin Dilek (Diyarbakır Milletvekili): Yeterli olduğunu zannetmiyorum. Memurun du- rumu iyi değiL Verilebilenin aza- misinin verilmesinden yanayım. Mehmet Akdemir (Gaziantep Milletvekili): Bana göre az bir artış. Yüzde 15 arüş çok yetersiz. Mustafa Parlak (Rize Millet- vekili): Bütçe imkanı bu denili- yor. Ama böyle olacağını kim- se söyleyemez. Cumhur Ersümer (ANAP Genel Başkan Yardımcısı): Me- mura enflasyonun altında zam verilmeyecek deniliyordu. Yılso- nu enflasyon rakamına göre bir ayarlama yapılabilir. Raşit Daldal (ANAP Grup Başkanvekili): Bu ilk belirleme daha genel kurula inmedi. Ge- nel kurulda artışın yüzde 20-25'lere çıkacağına ina- myorum. Metin Emiroğlu (Malatya Milletvekili): İmkânlar ölçüsün- de bir sev vapılıvor sanıvnnım Muhalefet: alay ediliyor Komisyonun DYP'li üyesi Niğ- de milletvekili Mahmut Öztürk memur veemekliayhklanna 1991 yıhnın ilk yarısında uygulanacak katsayının komisyonda göruşül- mesi sırasında "yüzde 35" ora- nında zam yapılmasını isteyecek- lerini söyledi. Öztürk, hükümetin önerdiği yüzde 15 oranındaki zammı "memurla alay etmek" olarak niteledi. Öztürk, "zam- mın en azından yılın ilk yansı için yüzde 35, ikinci yansı için yüzde 40 olması lazım. Bu, muhalefet olmanınrahatlığıiçinde bol kese- den atmak değil, memuru enflas- yona ezdirmemek için verilmesi gereken gerçekçi rakamlardır" dedi. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin de açıklanan katsayı artışı- nın memuru açlığa mahkûm etti- ğini belirterek, "artışlann bir yıl önceki rakamların altında kaldıgını" söyledi. Hikmet Çetin konuyla ilgili olarak gazetemize yaptığı açıklamada "enflasyonla birlikte katsayı sistemi artık çö- züm olmaktan çıkmış ve sistem çökmüştür" dedi. RP Genel Sekreteri Oguzhan Asiltürk ise memurlara verilen zammı eleştirirken, "yüzde 15 zam öngörülmesi zaten büyük bir geçim sıkıntısı içinde bulunan memurlanmızı iktidann gözden çıkardığı anlamına gelir" dedi. Sosyalist Parti Genel Sekrete- ri Yalçın Büyükdağlı yapılması öngörülen memur maaş zammı- nın "komik" olduğunu, enflas- yondan doğan kaybın önüne geç- mek için sistemin değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Büyüdağlı yaptığı yazılı açıklamada "enflas- yonun, önümüzdeki aylarda Kör- fez krizinin de etkisiy le son 10 yı- lın oranlarını bile aşacağı anlaşı- lıyor. Enflasyondan doğan kay- bın önüne geçmek için eşel-mobU sistemi uygulanmalıdır. Maaşlar normal zamlann dışında her ay enflasyon oranı kadar arttınlmalıdır" dedi. Eylem hazırhğı Memurlar hükümetin öngör- düğü 'şok verecek derecede' dü- şük maaş zammı oranlannı tep- kiyle karşıladılar. Çeşitli memur örgütlülükleri, hükümeti öngör- düğü maaş zammı ve katsıyı ar- tışlarından geri döndürmek amacıyla eylem hazırhklarına başladılar. Dün Istanbul'da tS- Kl, Anakent, Fatih ve Eminö- nü belediyelerinde çahşan me- murlar yemekhanelerde topla- narak öngörülen zam oranları- nı protesto ettiler. Bem-Der adı- na yapılan basın açıklamaların- da, "Her yıl iki defa olmak üze- re bizlerin hiçbir söz ve karan- nı dikkate alrnadan belirlenen maaş zamları, sosyal devlet an- layışına taban tabana zıttır. Devlet memurlannm maaşlan günün koşullanna göre belirle- nir ilkesinden vazgecilerek tra- jedi, komediye dönüştürelerek karşımıza yüzde 11 ila 17 ora- nında zam oranlan çıkartıyor- lar. Bu parayla bırakımz çocuk- lanmızı okutmayı ekmek bile alamayız, bu durum insanlan gayri meşru yollara iter, biz onurlu insanlanz diyorsak artık buna dur demenin zamanı gel- dide geçiyor bile" denildi. İSKİ memurlan, geçen temmuz ayın- da yapılan yüzde 25'lik maaş zammımn ardından hükümetin öngördüğü ocak ayından itiba- ren geçerli olacak artış oranla- rının çok düşük olduğunu söy- lediler. On yıldır tSKI'de çahş- tığını belirten bir memur, tem- muz zammıyla maaşının 350 bin liradan 450 bin liraya çıktığını, ocak ayında yapılması öngörü- len maaş artışı sonucu eline 600 bin lira bile geçmeyeceğini söy- leyerek "Hükümet bizimle alay mı ediyor" diye konuştu. Üni- versite mezunu olduğunu ve al- tı yıldır devlet memuru olarak çahşoğını belirten bir başka me- mur da 414 bin lira maaş aldı- ğını belirterek "Hükümet, bu- lutlann üzerinde dolaşıyor gali- ba" dedi. Sendikalardan tepki Belediye-lş, Petrol-lş, Deri- Iş, Tümtis, Hava-İş ve Kristal- İş sendikalan, dün yaptıkları ortak basın açıklamasıyla me- mur maaşlanna yapılması düşü- nülen zam miktannı 'siyasi ik- tidann çalışanlara karşı izledi- ği düşmanca politikanın son örneği' olarak değerlendirdiler. Açıklamada, yüzde 25'lik tem- muz zammına memurların gös- terdiği büyük tepkiye karşın si- yasi iktidann bu oranı daha da gerilere çekmesinin an kovanı- na çomak sokmak anlamı taşı- dığı belirtildi. Katsayı gizlendi Çevre kirliliği Pasaportsuz ve vizesiz dünyayı dolaşıyor Çevre sorunları sempozyumunda çevre kirliliğinin, kurakhğın ve asit yağmurlannın sınır tanımadığı vurgulandı. İsfanbul Haber Servisi — "İstanbul Bölgesi Çevre Sorun- ları Uiusal Sempozyumu"nda çevre kirliliğinin, kuraklığm ve asit yağmurlannın sınır tanıma- yarak tüm dünyayı "pasaport- suz ve vizesiz" dolaştığı vurgu- landı. Çevre sorunlannın dun- ya insamnın sorunu haline gel- diği belirtilen sempozyumda, "5 günlük silah harcaması karşılı- ğında tropikal ormanlann yok olması durdurulabilir. Bu da politikacılann görevidir" denil- di.istanbul Marmara Rotary Kulübü'nce düzenlenen ve ilk oturumunu Katı Atık Turkiye Komitesi Başkanı Boğaziçi Üni- versitesi öğretim üyesi Kriton Curi'nin yönettiği sempozyum dün Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda başladı. Iİci gün sü- recek olan sempozyumun ilk gününde bilün adamlannca bir- çok bildiri sunuldu. Tekirdağ SHP Milletvekili ve Türkiye Bü- yük Millet Meclisi Çevre Komis- yonu üyesi Güneş Gürseler'in hazırlayıp sunduğu "Ergene Havzası Çevre Sorunları" ko- nulu bildiride Ergene Nehri'nin Trakya tarımındaki yerine dik- kat çekilerek "Yörede çevre kir- liliği, hem doğnıdan Ergene Nehri'nin suyunda hem de ta- nmsal topraklarda en yoğun şekliyle göriilmektedir" dendi. (Baştarafi 1. Sayfada) ğini 36 trilyon liraya indirdi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nun, katsayıları arttırarak maaşlardaki ortalama artış ora- nını yüzde 16-17'lerden yuzde 23-25'ler düzeyine yükseltmesi bekleniyor. ANAP, memurlan fakirleştirdi Bu arada, ANAP hükümetle- ri döneminde 1984 yılından bu yana memur maaşlannm sade- ce uç yıl enflasyonun üzerin- de arttığı, diğer yıllar memurla- nn reel gelirinin azaldığı saptan- dı. Son 7 yılhk ANAP dönemin- de devlet memurlannm gerçek ücretlerinin yuzde 5.25 oranın- da azaldığı ve fakirleştikleri he- saplandı. Yapılan hesaplamala- Yıl 1983 1984 1985 " 1986 1987 1988 1989 1990 Net nominal ortalama maaş 100,00 143.97 193.99 258,42 375,23 523,45 1.044.86 1 813,07 ra göre 1983'ten bu yana me- murların reel gelirlerinde sade- ce 1987 yıhnda yüzde 4.57, 1989 yılında yuzde 16.55 ve 1990 yı- lında da yüzde 9.5 oranlannda artış oldu. Diğer yıllarda ise re- el gelirler sürekli olarak aşındı. 1983 yılında memurların or- talama reel gelirleri 100 kabul edildiğinde, bu rakam 1988 yı- lında 74.24'e düştu. 1989'un ikinci yarısında yapılan yüksek oranlı maaş zammı memurların durumunu bir ölçüde iyileştirdi. Maaş iyileşmesi bir ölçüde bu yıla da yansıdı. Maaşlarla ilgili olarak Petrol- İş Sendikası'nın araştırması, DPT, DİE ve Maliye Bakanlığı- nın verilerine dayanılarak yapı- lan hesaplamalara göre memur- lann net reel gelirlerindeki geliş- me şöyle: Tüketici fiyatları Neet reel artalama endeksi maaş 100,00 148,40 215,10 289.56 402 06 705,07 1195,98 1 913.57 100,00 97,01 90.18 89 25 93,33 74 24 86,53 94,75 G Ö Z L E M UĞUR MUMCU (Baştarafi 1. Sayfada) artışlar işte bu yüzden şaşırtıcı değildir. Ucret ve aylıklarm ulusal gelirdeki payları, 1979 yılında yüzde 33 dotaylarındayken bu pay, uvgulanan ekonomik model nedeniyle 1990'larda yüzde 14'lere düşmüştür; kâr, faiz ve rant gelırlerinin ulusal gelirdeki payları 1979 yılında yüzde 43'ken bu oran 1990 a gelindiğinde katlanarak art- mış ve yüzde 73'lere ulaşmıştır. Âdaletsizlik bu kadar açık ve seçik ortadadır. Bu süreç içinde "kaçakçılık sektörü" akıl almaz ayrıca- lıklara sahip olmuş: af niteliğindeki yasalarla bu suçlar için var olan hapis cezaları kaldınlmış; "kara para" devlet eliyle aklanarak yeraltına yeşil ışıklar yakılmıştır. Sermaye piyasasında "çek ve sanat mafyası" oluşmuş; yeraltı dünyası, gizli yargı ve infazlarla iş ve sermaye çev- relerinde kendi adaletini dağıtmaya başlamıştır. Böyle bir piyasanın nesi ve neresi serbesttir? "Serbest pryasa ekonomisi" adına devletçiliğin en kötü ve yoz bıçimı uygulanmış; ekonomıdekı "emır-kumanda" arttı- rılmıştır. Peki neye yaramıştır bu model? Üretimı mi arttırmıştır? Hayır... Kişi başına düşen ulusal geliri mi arttırmıştır? Hayır... Adaletli bir vergi düzeni mi ge- tirmiştir? Yine hayır. Kişi başına düşen "Gayri Safi Milli Hasıla"da da son yıl- larda düşüşler görülmüştür. Türkiye, kişi başına düşen ulusal geliri en düşük ülkeler arasındadır; OECD ülkelerini bir yana bırakın; örneğin Mı- sır, örneğin El Salvador bu yarışta Türkiye'yi çoktan geride bırakmışlardır. Gelir dağılımında en adaletsiz ülkeler ara- sındayız. Bu alanda Bangladeş'ten bile geriyiz. Bu mudur "çağ atlama?" Ve bu mudur ekonomide ba- şarı? Sermaye kesimine tanınan "muafiyet ve istisnalar" ile ver- gi yükü sermaye kesıminden alınıp emek kesimine kaydı- nlmıştır. Enflasyon mu? Özal'ın en çok "iddia sahibi" olduğu enflasyonda tam bir başarısızlık yaşanmaktadır. Enflasyon, ANAP iktidarı döne- minde artmış; 1984 yılında yüzde 48 dolaylarındaki enflas- yon ANAP hükümetleri döneminde yüzde 60'lara tırman- naıştır. işsizlik derseniz? O da artmıştır. iç ve dış borçlar jet hızıyla yükselerek devleti tam bir ipo- tek altına sokmuştur. İç borçlar, 1979 yıhna göre tam 58 kat artmışttr; 1979 yılında 14 milyar dolayındaki dış borç 1990'iarda 36 milyar dolara ulaşmıştır. Son yıllarda "sabit sermaye yatınmları"nöa da gerileme olmuş; bu yatırımlardaki kamu payı düşerken özel yatınm- larda da —konut sektörü dışında— gerilemeler kaydedil- miştir. fşte açık seçik ortada: Bu model emek gelirlerini gerile- tiyor; sermaye gelirlerini arttırıyor. Bu modelde sermaye alabildiğine serbest; üstelik dev- letten de cömertçe destek alıyor. Buna karşılık emekçi ke- sim önüne binbır türlü yasak ve engeller konuyor. Devlet, işçilerin, memurların ve köylülerin emeklerini emek piyasalarında özgürce pazarlamalarını ya yasaklıyor ya kısıtlıyor. Bunları yaparken de sermaye sınıfına, tekelle- re, holdinglere ayrıcalıklar sağlıyor. Ülkemızde 12 Eylül ile gelen ve silah zoruyla uygulanan bu modele biz "ekonomilerin militarizasyonu" diyoruz. ANAP, bu modelin sivil kadrosunun adıdır. ANAP siyaseti, izlenen model gereği "emefrp/yasas/"na kapalıdır. Sermaye, devlet desteği ile dilediği gibi at oyna- tır; emek piyasası da devletçe kısıtlanıp yasaklanır. Model budur. 12 Eylül askeri rejiminin getirdiği grev yasakları kapsa- mı, ANAP hükümetleri döneminde daha da genişletilmiş, banka sektörü yanında petro-kimya sektörü de grev yasak- ları kapsamına alınmıştır. Bu da model gereğidir. Memura sendika kurmak ve grev yapmak yasaktır. Sen- dikası olmayan, grev de yapamayan memur, emeğini pa- zarlama gücünden yoksundur. Ne yapsın memur? Sağına baksa suç, soluna baksa suç; ağzını açsa suç, hak arasa suç! Bütün dünyada memurtar sendika kurarlar, bizde memur sendikalan kurmak yasaktır. Anayasada böyle bir engel yok, ama yine yasaktır! Ücretle çalışan 13 milyon işçiden ancak 1 milyon 921 bi- ni sendikalıdır. Sendikalar da binbir türlü yasakla kuşatıl- mıştır. Bu yüzden "sermayepiyasası" açık, "emekpiyasası" kapalıdır. Ne yapsın işçi? Ne yapsın memur? Vur ağzına al lokmayı... Emek gelirlerini azaltıp kâr-faiz ve rant gelirlerini arttıran düzen ve model budur. "İŞ YERİ"NİN, "EV YERİ" İLE KARIŞTIĞI YER...ÜLTRA" Kullanılacağı yerin gerekliliklerine göre üretilmiş iki tür Ultra var. Ultra/Venüs, vıpranmaya karşı çok dayanıklı bir halı. Ö:ellikle işverleri için uygun... Daha kolay temizleniyor. İlk günkü gü:el görünümünü uzun yıllar koruyor. Ultra/Comfort ise, adı üstünde, daha konforlu. Daha yumuşak... Çünkü tüyleri daha uzun. Prestıjin önemli olduğu yerler ve evlerimiz için.. Şimdi evinıze de, işyerınıze de Lltra döşeyin. Göreceksini:, 'olağanüstü' bir halıdır yerdeki. Kullandıkça, bunu daha iyi anlayacaksınız. ÇAĞDAŞ YER YÜN HALI Ultra ve diger Yünsa Halı çeşitlerını, ba:ı ıthal halı örneklerını ve halı aksesuarlarını Nıspetıve Caddesi 28, Etıler'dekı Yünsa Halı Show-Rcxım'da ıncelevebılirsını: GENEl SA'IS VE PAZARLAMA HIZMETLERI PLAS©© HA,LI GRUBU GENEL MERKEZ NISPETIVE CAD NO 28 ETILEB-ISTANBUt TEL 165 76 73-74 FAX 165 76 30 KURUtUSLARDII m Ultra Anlron elyafıyla uretılıyo." Antror elyatıyla ufeîıien hatıla r çok dayanıklı oUşlan kırlermeye dırençlert statık elektrık tutmamalan ezılen tu>lerın tekrar dık durjma gelebılme gücu yanısıra alev almayışlan ne de başka elya'la-dan uretılen halılardan çok jstun Artnm. Du Pmt un Uscıllı «arkatıılır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear