Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 EKÎM 1990 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
ARDENDAKI
Memurun umudu Meclis'te
GERÇEK
(Baştarafi 1. Sayfada)
A ncak daha sonra sözlü açık-
'amalannda, eski Savunma Ba-
kanı konuya bir aydınhk getir-
mistir: Giray'ın istifa gerekçesi
birparti içi sonından kaynakla-
nıyor.
ANAP kongresine doğru ya-
pılan il ve ilçe kongrelerinde
parti içi iktidar çekişmesi süriı-
yor. Giray'ın bölgesi olan Kadı-
köy'de ANAP'ın durumu nedir?
"Müstafi" Savunma Bakanı, ge-
lişmeleri yakmdan izliyor; ancak
beklenmedik bir şey oluyor. Sa-
fa Giray olan bitenleri gazeteci-
lere şöyle açıkhyor. "Kadıköy-
deki delege seçimleri dürüst ya-
pılmıştır. Ben bu is için görev-
lendirilmistim, Oraya gittim ve
rey de verdim. Bu sonuç aiındık-
tan sonra, güdümlü bir rapor
düzenlenerek Kadıköy ilçesinde-
ki delege seçimlerini genel mer-
keıde iptal ettiler. Ve iptal kara-
nnı bize rağmen yürürtiiğe koy-
dular. Yersiz ve doğru olmayan
itirazlar vardır. Bu itirazlar gü-
dümlü itirazlardır. Bu yarayı
başka türlü kapatamazdım. Ben
artık bu sonuçtan sonra Kadı-
köy'deki seçmenlerin karşısına
çıkamam. Bu bir kişilik mesele-
sidir. O yüzden istifa ettim."
Görüldüğü gibi Sayın Giray
parti içi iktidar çekişmesi nede-
niyle Savunma Bakanlığı'ndan
çekiliyor. Oysa devlet düzeni ve
anayasal rejimin korunması açı-
sından çekilmesi için yeterli ne-
denler yok muydu?
Sayın Giray, Milli Savunma
Bakanıyken, hükümeti hiçe sa-
yan Cumhurbaşkanı özal'ın tu-
•umu nedeniyle kişiliğini yara-
lanmış saymıyor muydu?
ANAP'ın içi kanşıktır. Ancak
bu kanştkiığı doğal saymak ge-
rekir. Çünkü partinin tabanı eri-
miştir. Bugün yönetimin üst ba-
samaklarında bulunanlar, mil-
letvekilleri, Bakanlar Kurulu
üyeleri, tabanı kalmamış bir
partide ancak Cumhurbaşkanı
özal'a sarılarak çıkış yolu arı-
yorlar. Partiyi yeniden canlan-
dıracak hareketler de yukardan
engelleniyor. Çünkü partiyi par-
ti yapmak için yola çıkan her
arayış, Çankaya'da oturan "do-
ğal lider"in işine gelmiyor; Özal,
ANAP'ın elinin altında bulun-
masını istiyor.
Bu "anormal" durumun ne-
reye kadar süreceği bir soru işa-
retidir. Ancak ANAP'ta liderlik
yarışına çıkanların da göz dol-
durumadıklan ve güven vereme-
dikleri bir gerçektir. Geriye ne
kalıyor? Parti, özal'ın talimatı-
na harfi harfme uyan Başbakan
Akbulut'un "yapay genel baş-
kanlıp" çevresinde günden gü-
ne eriyerek ve cansızlaşarak sü-
recektir. Eğer beklenmedik bir
şeyler olmazsa, ANAP genel
kongreye böyle hazırlanıyor.
• • •
Okul kimliğimi, niifus
cüzdanımı kaybettim,
hükümsüzdür.
RAHÎM KERVANCI
(Baştarafi 1. Sayfada)
başlanacak. 27 kasıma değin sü-
recek olan komisyondaki görüş-
melerin son bölümünde Maliye
ve Gümrük Bakanlığı gelir büt-
çesinin göruşülmesi sırasında
memur maaşlanyla ilgili arttır-
ma yoluna gidilebilecek. Komis-
yonun ANAP ve öbür partilere
mensup üyelerinin 26 kasım gü-
nü yapılacak bu görüşmeye de-
ğin memur maaşlannda ne ka-
dar artış yapılmasına ilişkin
önergeler haarlamalan bekleni-
yor. Ancak bu artış oranının ne
kadar olacağmın bütçenin tü-
münün göruşülmesi sırasında
yapılacak öbür değişikliklere ve
hükümetin tavrına bağlı olduğu
kaydediliyor.
Bakan Kahveci'nin Yüksek
Planlama Kurulu ve Bakanlar
Kurulu görüşmeleri sırasında
personel giderleri için aynlan
toplam 39 trilyon liranın, 3 tril-
yon liralık bölümünü transfer
3deneklerine aktarması da mil-
letvekillerini artış konusunda
umutlandırdı. Transfer ödenek-
lerine aktarılarak "bütçe içeri-
sinde gizlenen" bu miktann, ko-
misyonda yapılacak maaş artı-
şına olanak sağlamak üzere ha-
zırlandığı belirtiliyor. Hüküme-
tin, komisyonda milletvekilleri-
nin baskısıyla yapılacak artış
marjı bırakmak için memur ma-
aşlanndaki artışı yüzde
11.7-17.3'de tuttuğu, asıl hedefın
ise yüzde 20 olduğu değerlendir-
mesi yapıhyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nun ANAP'lı Başkanı Yu-
suf Bozkurt Özal, bütçe konu-
sunda bir değerlendirme yap-
maktan kaçınırken ANAP An-
kara Milletvekili ve Komisyon
Başkanvekili Hazım Kntay,
"Memur maaşlarını geçen sene
komisyonda arttırdık. Bu yıl yi-
ne yapanz" dedi.
Komisyon üyesi ve ANAP Sı-
vas Milletvekili Şakir Şeker ise
Cumhuriyet muhabirinin me-
mur maaşlarına ilişkin sorusu-
nu şöyle yanıtladı:
"Hükümetin verdigi rakamlar
kesin değil. Herhalde komisyo-
na da bir pay aynlmış. Zaten ko-
misyon üç senedir memur ma-
aşlannı göriişmder sırasında
arttınyor. Komisyon btttün büt-
çe imkânlarını zoriuyor. Benim
kanaatim yine öyle olacaktır.
Maliye biitçesinin göruşülmesi
sırasında artış yapılır. Ama ar-
tış oranı konusunda şimdiden
belli olmaz. Komisyonda muha-
lefet ve iktidar azamisini yapa-
bilmek için gayret sarfedecektir.
Ben de bu yönde çalışacağım.
Ama şimdiden bir rakam telaf-
fuz etmek miımkün değil."
ANAP Kırşehir Milletvekili
Şevki Gögüsger, "Yüzde 15lik
artışın isabetli olmadıgını" savu-
narak, "Birinci yanyıl için me-
mur maaşlarındaki artış yüzde
10. Daha fazla olmalıydı" dedi.
Göğusger, memur maaşlarının
komisyonda arttınlması için ça-
lışacağını belirterek Cumhuri-
yet'e, "Komisyonda yüzde
10'luk bir artış yapmaya çalışa-
cağım. Ama şimdiden bir rakam
söylenmesi mümkün degil. Çün-
kü diğer yatınmlarda da bir art-
tırma olabilir, memur maaşlan
da ona göre belirlenir" diye ko-
nuştu. Göğusger, komisyonda-
ki görüşmeler sırasında her yıl
artış yapıldığına dikkati çekti.
Şevki Göğusger, halen komis-
yonda olan "milletvekillerine kı-
yak emeklilik" yasasını da eleş-
tirdi. Bu konuda komisyonda
tüm partilerden milletvekilleri-
nin yaptığı toplantılara katılma-
dığını söyleyen Göğusger, "Ben
katıhrsam doğruları söylerim"
diyerek "kıyak emeklilik" yasa-
sını eleştirdi.
ANAP Denizli Milletvekili ts-
mail Şengün, hükümetin memur
maaş politikasının yıllardır"me-
muru enflasyona ezdirmemek"
biçiminde uygulandığını anım-
sattı. Şengün, memur maaşları-
nın da yıl içerisindeki enflasyon
tahminine göre yapıldığını, ikin-
ci yarıyıldaki uygulama ile geç-
mişteki zarann telaffi edilme yo-
luna gidildiğini söyledi. En dü-
şük memura yapılan artışın yüz-
de 15 düzeyinde olduğunu, ama
ortalamanın alınması halinde
daha yüksek bir artış rakamı bu-
lunacağını savunan Şengün, bu
konuda tam bir değerlendirme
yapmak için bütçenin 25 ekim-
de komisyona sunulmasından
sonrasını beklemek gerektiğini
dile getirdi. Şengün, "Arüş yap-
mak komisyon üyelerinin en ta-
bii haklarıdır. Ama bu hassas
bir konu. Bütun ekonomi ve üc-
ret politikası değerlendirilerek
bir girişimde bulunulabilir. Me-
murların enflasyon karşısında
ezilecegi kanısına vanrsam, ben
de artış onerisini desteklerim.
Ama bunu soylemek için vakit
erken" biçiminde konuştu.
ANAP Aydın Milletvekili
Okan Çağlar da bütçedeki ra-
kamları "hükümetin komisyona
teklifi" olarak niteledi. Çağlar,
"şu anda artar mı artmaz mı ke-
sin bür şey söylenemez. Geçen yıl
artünnıştık'' dedi ve memur ma-
aşlannda artış konusunun ko-
misyondaki bütçe görüşmeleri
sırasında ortaya çıkacağını
anlattı.
Milletveldlleri ne diyor?
Yusuf Bozkurt Özal (Plan ve
Bütçe Komisyonu Başkanı): Ko-
misyon Başkanı olarak bu ko-
nuda bir yorum yapmak iste-
miyorum.
Adnan Kahveci (Maliye Baka-
nı): Avrupa ülkeleri arasında
bütçeden memuruna en yüksek
payı veren ülkelerden biriyiz.
Bütçeden verebileceğimiz payı
veriyoruz. Anışın yuzde 15-20
olması çok önemli değil. Artış
artıştır. 55 milyon vatandaşm 5
milyonu memur, ama bütçenin
yüzde 40'ını veriyoruz.
Nurettin Dilek (Diyarbakır
Milletvekili): Yeterli olduğunu
zannetmiyorum. Memurun du-
rumu iyi değiL Verilebilenin aza-
misinin verilmesinden yanayım.
Mehmet Akdemir (Gaziantep
Milletvekili): Bana göre az bir
artış. Yüzde 15 arüş çok yetersiz.
Mustafa Parlak (Rize Millet-
vekili): Bütçe imkanı bu denili-
yor. Ama böyle olacağını kim-
se söyleyemez.
Cumhur Ersümer (ANAP
Genel Başkan Yardımcısı): Me-
mura enflasyonun altında zam
verilmeyecek deniliyordu. Yılso-
nu enflasyon rakamına göre bir
ayarlama yapılabilir.
Raşit Daldal (ANAP Grup
Başkanvekili): Bu ilk belirleme
daha genel kurula inmedi. Ge-
nel kurulda artışın yüzde
20-25'lere çıkacağına ina-
myorum.
Metin Emiroğlu (Malatya
Milletvekili): İmkânlar ölçüsün-
de bir sev vapılıvor sanıvnnım
Muhalefet: alay ediliyor
Komisyonun DYP'li üyesi Niğ-
de milletvekili Mahmut Öztürk
memur veemekliayhklanna 1991
yıhnın ilk yarısında uygulanacak
katsayının komisyonda göruşül-
mesi sırasında "yüzde 35" ora-
nında zam yapılmasını isteyecek-
lerini söyledi. Öztürk, hükümetin
önerdiği yüzde 15 oranındaki
zammı "memurla alay etmek"
olarak niteledi. Öztürk, "zam-
mın en azından yılın ilk yansı için
yüzde 35, ikinci yansı için yüzde
40 olması lazım. Bu, muhalefet
olmanınrahatlığıiçinde bol kese-
den atmak değil, memuru enflas-
yona ezdirmemek için verilmesi
gereken gerçekçi rakamlardır"
dedi.
SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin de açıklanan katsayı artışı-
nın memuru açlığa mahkûm etti-
ğini belirterek, "artışlann bir yıl
önceki rakamların altında
kaldıgını" söyledi. Hikmet Çetin
konuyla ilgili olarak gazetemize
yaptığı açıklamada "enflasyonla
birlikte katsayı sistemi artık çö-
züm olmaktan çıkmış ve sistem
çökmüştür" dedi.
RP Genel Sekreteri Oguzhan
Asiltürk ise memurlara verilen
zammı eleştirirken, "yüzde 15
zam öngörülmesi zaten büyük bir
geçim sıkıntısı içinde bulunan
memurlanmızı iktidann gözden
çıkardığı anlamına gelir" dedi.
Sosyalist Parti Genel Sekrete-
ri Yalçın Büyükdağlı yapılması
öngörülen memur maaş zammı-
nın "komik" olduğunu, enflas-
yondan doğan kaybın önüne geç-
mek için sistemin değiştirilmesi
gerektiğini belirtti. Büyüdağlı
yaptığı yazılı açıklamada "enflas-
yonun, önümüzdeki aylarda Kör-
fez krizinin de etkisiy le son 10 yı-
lın oranlarını bile aşacağı anlaşı-
lıyor. Enflasyondan doğan kay-
bın önüne geçmek için eşel-mobU
sistemi uygulanmalıdır. Maaşlar
normal zamlann dışında her ay
enflasyon oranı kadar
arttınlmalıdır" dedi.
Eylem hazırhğı
Memurlar hükümetin öngör-
düğü 'şok verecek derecede' dü-
şük maaş zammı oranlannı tep-
kiyle karşıladılar. Çeşitli memur
örgütlülükleri, hükümeti öngör-
düğü maaş zammı ve katsıyı ar-
tışlarından geri döndürmek
amacıyla eylem hazırhklarına
başladılar. Dün Istanbul'da tS-
Kl, Anakent, Fatih ve Eminö-
nü belediyelerinde çahşan me-
murlar yemekhanelerde topla-
narak öngörülen zam oranları-
nı protesto ettiler. Bem-Der adı-
na yapılan basın açıklamaların-
da, "Her yıl iki defa olmak üze-
re bizlerin hiçbir söz ve karan-
nı dikkate alrnadan belirlenen
maaş zamları, sosyal devlet an-
layışına taban tabana zıttır.
Devlet memurlannm maaşlan
günün koşullanna göre belirle-
nir ilkesinden vazgecilerek tra-
jedi, komediye dönüştürelerek
karşımıza yüzde 11 ila 17 ora-
nında zam oranlan çıkartıyor-
lar. Bu parayla bırakımz çocuk-
lanmızı okutmayı ekmek bile
alamayız, bu durum insanlan
gayri meşru yollara iter, biz
onurlu insanlanz diyorsak artık
buna dur demenin zamanı gel-
dide geçiyor bile" denildi. İSKİ
memurlan, geçen temmuz ayın-
da yapılan yüzde 25'lik maaş
zammımn ardından hükümetin
öngördüğü ocak ayından itiba-
ren geçerli olacak artış oranla-
rının çok düşük olduğunu söy-
lediler. On yıldır tSKI'de çahş-
tığını belirten bir memur, tem-
muz zammıyla maaşının 350 bin
liradan 450 bin liraya çıktığını,
ocak ayında yapılması öngörü-
len maaş artışı sonucu eline 600
bin lira bile geçmeyeceğini söy-
leyerek "Hükümet bizimle alay
mı ediyor" diye konuştu. Üni-
versite mezunu olduğunu ve al-
tı yıldır devlet memuru olarak
çahşoğını belirten bir başka me-
mur da 414 bin lira maaş aldı-
ğını belirterek "Hükümet, bu-
lutlann üzerinde dolaşıyor gali-
ba" dedi.
Sendikalardan tepki
Belediye-lş, Petrol-lş, Deri-
Iş, Tümtis, Hava-İş ve Kristal-
İş sendikalan, dün yaptıkları
ortak basın açıklamasıyla me-
mur maaşlanna yapılması düşü-
nülen zam miktannı 'siyasi ik-
tidann çalışanlara karşı izledi-
ği düşmanca politikanın son
örneği' olarak değerlendirdiler.
Açıklamada, yüzde 25'lik tem-
muz zammına memurların gös-
terdiği büyük tepkiye karşın si-
yasi iktidann bu oranı daha da
gerilere çekmesinin an kovanı-
na çomak sokmak anlamı taşı-
dığı belirtildi.
Katsayı gizlendi
Çevre kirliliği
Pasaportsuz
ve vizesiz
dünyayı
dolaşıyor
Çevre sorunları
sempozyumunda çevre
kirliliğinin, kurakhğın ve
asit yağmurlannın sınır
tanımadığı vurgulandı.
İsfanbul Haber Servisi —
"İstanbul Bölgesi Çevre Sorun-
ları Uiusal Sempozyumu"nda
çevre kirliliğinin, kuraklığm ve
asit yağmurlannın sınır tanıma-
yarak tüm dünyayı "pasaport-
suz ve vizesiz" dolaştığı vurgu-
landı. Çevre sorunlannın dun-
ya insamnın sorunu haline gel-
diği belirtilen sempozyumda, "5
günlük silah harcaması karşılı-
ğında tropikal ormanlann yok
olması durdurulabilir. Bu da
politikacılann görevidir" denil-
di.istanbul Marmara Rotary
Kulübü'nce düzenlenen ve ilk
oturumunu Katı Atık Turkiye
Komitesi Başkanı Boğaziçi Üni-
versitesi öğretim üyesi Kriton
Curi'nin yönettiği sempozyum
dün Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda başladı. Iİci gün sü-
recek olan sempozyumun ilk
gününde bilün adamlannca bir-
çok bildiri sunuldu. Tekirdağ
SHP Milletvekili ve Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi Çevre Komis-
yonu üyesi Güneş Gürseler'in
hazırlayıp sunduğu "Ergene
Havzası Çevre Sorunları" ko-
nulu bildiride Ergene Nehri'nin
Trakya tarımındaki yerine dik-
kat çekilerek "Yörede çevre kir-
liliği, hem doğnıdan Ergene
Nehri'nin suyunda hem de ta-
nmsal topraklarda en yoğun
şekliyle göriilmektedir" dendi.
(Baştarafi 1. Sayfada)
ğini 36 trilyon liraya indirdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyo-
nu'nun, katsayıları arttırarak
maaşlardaki ortalama artış ora-
nını yüzde 16-17'lerden yuzde
23-25'ler düzeyine yükseltmesi
bekleniyor.
ANAP, memurlan
fakirleştirdi
Bu arada, ANAP hükümetle-
ri döneminde 1984 yılından bu
yana memur maaşlannm sade-
ce uç yıl enflasyonun üzerin-
de arttığı, diğer yıllar memurla-
nn reel gelirinin azaldığı saptan-
dı. Son 7 yılhk ANAP dönemin-
de devlet memurlannm gerçek
ücretlerinin yuzde 5.25 oranın-
da azaldığı ve fakirleştikleri he-
saplandı. Yapılan hesaplamala-
Yıl
1983
1984
1985 "
1986
1987
1988
1989
1990
Net nominal
ortalama maaş
100,00
143.97
193.99
258,42
375,23
523,45
1.044.86
1 813,07
ra göre 1983'ten bu yana me-
murların reel gelirlerinde sade-
ce 1987 yıhnda yüzde 4.57, 1989
yılında yuzde 16.55 ve 1990 yı-
lında da yüzde 9.5 oranlannda
artış oldu. Diğer yıllarda ise re-
el gelirler sürekli olarak aşındı.
1983 yılında memurların or-
talama reel gelirleri 100 kabul
edildiğinde, bu rakam 1988 yı-
lında 74.24'e düştu. 1989'un
ikinci yarısında yapılan yüksek
oranlı maaş zammı memurların
durumunu bir ölçüde iyileştirdi.
Maaş iyileşmesi bir ölçüde bu
yıla da yansıdı.
Maaşlarla ilgili olarak Petrol-
İş Sendikası'nın araştırması,
DPT, DİE ve Maliye Bakanlığı-
nın verilerine dayanılarak yapı-
lan hesaplamalara göre memur-
lann net reel gelirlerindeki geliş-
me şöyle:
Tüketici fiyatları Neet reel
artalama endeksi maaş
100,00
148,40
215,10
289.56
402 06
705,07
1195,98
1 913.57
100,00
97,01
90.18
89 25
93,33
74 24
86,53
94,75
G Ö Z L E M UĞUR MUMCU
(Baştarafi 1. Sayfada)
artışlar işte bu yüzden şaşırtıcı değildir.
Ucret ve aylıklarm ulusal gelirdeki payları, 1979 yılında
yüzde 33 dotaylarındayken bu pay, uvgulanan ekonomik
model nedeniyle 1990'larda yüzde 14'lere düşmüştür; kâr,
faiz ve rant gelırlerinin ulusal gelirdeki payları 1979 yılında
yüzde 43'ken bu oran 1990 a gelindiğinde katlanarak art-
mış ve yüzde 73'lere ulaşmıştır.
Âdaletsizlik bu kadar açık ve seçik ortadadır.
Bu süreç içinde "kaçakçılık sektörü" akıl almaz ayrıca-
lıklara sahip olmuş: af niteliğindeki yasalarla bu suçlar için
var olan hapis cezaları kaldınlmış; "kara para" devlet eliyle
aklanarak yeraltına yeşil ışıklar yakılmıştır.
Sermaye piyasasında "çek ve sanat mafyası" oluşmuş;
yeraltı dünyası, gizli yargı ve infazlarla iş ve sermaye çev-
relerinde kendi adaletini dağıtmaya başlamıştır.
Böyle bir piyasanın nesi ve neresi serbesttir?
"Serbest pryasa ekonomisi" adına devletçiliğin en kötü ve
yoz bıçimı uygulanmış; ekonomıdekı "emır-kumanda" arttı-
rılmıştır.
Peki neye yaramıştır bu model?
Üretimı mi arttırmıştır? Hayır... Kişi başına düşen ulusal
geliri mi arttırmıştır? Hayır... Adaletli bir vergi düzeni mi ge-
tirmiştir? Yine hayır.
Kişi başına düşen "Gayri Safi Milli Hasıla"da da son yıl-
larda düşüşler görülmüştür.
Türkiye, kişi başına düşen ulusal geliri en düşük ülkeler
arasındadır; OECD ülkelerini bir yana bırakın; örneğin Mı-
sır, örneğin El Salvador bu yarışta Türkiye'yi çoktan geride
bırakmışlardır. Gelir dağılımında en adaletsiz ülkeler ara-
sındayız. Bu alanda Bangladeş'ten bile geriyiz.
Bu mudur "çağ atlama?" Ve bu mudur ekonomide ba-
şarı?
Sermaye kesimine tanınan "muafiyet ve istisnalar" ile ver-
gi yükü sermaye kesıminden alınıp emek kesimine kaydı-
nlmıştır.
Enflasyon mu?
Özal'ın en çok "iddia sahibi" olduğu enflasyonda tam bir
başarısızlık yaşanmaktadır. Enflasyon, ANAP iktidarı döne-
minde artmış; 1984 yılında yüzde 48 dolaylarındaki enflas-
yon ANAP hükümetleri döneminde yüzde 60'lara tırman-
naıştır.
işsizlik derseniz? O da artmıştır.
iç ve dış borçlar jet hızıyla yükselerek devleti tam bir ipo-
tek altına sokmuştur. İç borçlar, 1979 yıhna göre tam 58 kat
artmışttr; 1979 yılında 14 milyar dolayındaki dış borç
1990'iarda 36 milyar dolara ulaşmıştır.
Son yıllarda "sabit sermaye yatınmları"nöa da gerileme
olmuş; bu yatırımlardaki kamu payı düşerken özel yatınm-
larda da —konut sektörü dışında— gerilemeler kaydedil-
miştir.
fşte açık seçik ortada: Bu model emek gelirlerini gerile-
tiyor; sermaye gelirlerini arttırıyor.
Bu modelde sermaye alabildiğine serbest; üstelik dev-
letten de cömertçe destek alıyor. Buna karşılık emekçi ke-
sim önüne binbır türlü yasak ve engeller konuyor.
Devlet, işçilerin, memurların ve köylülerin emeklerini
emek piyasalarında özgürce pazarlamalarını ya yasaklıyor
ya kısıtlıyor. Bunları yaparken de sermaye sınıfına, tekelle-
re, holdinglere ayrıcalıklar sağlıyor.
Ülkemızde 12 Eylül ile gelen ve silah zoruyla uygulanan
bu modele biz "ekonomilerin militarizasyonu" diyoruz.
ANAP, bu modelin sivil kadrosunun adıdır.
ANAP siyaseti, izlenen model gereği "emefrp/yasas/"na
kapalıdır. Sermaye, devlet desteği ile dilediği gibi at oyna-
tır; emek piyasası da devletçe kısıtlanıp yasaklanır. Model
budur.
12 Eylül askeri rejiminin getirdiği grev yasakları kapsa-
mı, ANAP hükümetleri döneminde daha da genişletilmiş,
banka sektörü yanında petro-kimya sektörü de grev yasak-
ları kapsamına alınmıştır. Bu da model gereğidir.
Memura sendika kurmak ve grev yapmak yasaktır. Sen-
dikası olmayan, grev de yapamayan memur, emeğini pa-
zarlama gücünden yoksundur.
Ne yapsın memur? Sağına baksa suç, soluna baksa suç;
ağzını açsa suç, hak arasa suç!
Bütün dünyada memurtar sendika kurarlar, bizde memur
sendikalan kurmak yasaktır. Anayasada böyle bir engel yok,
ama yine yasaktır!
Ücretle çalışan 13 milyon işçiden ancak 1 milyon 921 bi-
ni sendikalıdır. Sendikalar da binbir türlü yasakla kuşatıl-
mıştır. Bu yüzden "sermayepiyasası" açık, "emekpiyasası"
kapalıdır.
Ne yapsın işçi? Ne yapsın memur?
Vur ağzına al lokmayı... Emek gelirlerini azaltıp kâr-faiz
ve rant gelirlerini arttıran düzen ve model budur.
"İŞ YERİ"NİN, "EV YERİ" İLE KARIŞTIĞI YER...ÜLTRA"
Kullanılacağı yerin gerekliliklerine göre
üretilmiş iki tür Ultra var.
Ultra/Venüs, vıpranmaya karşı
çok dayanıklı bir halı.
Ö:ellikle işverleri için uygun...
Daha kolay temizleniyor.
İlk günkü gü:el görünümünü uzun yıllar koruyor.
Ultra/Comfort ise, adı üstünde, daha konforlu.
Daha yumuşak... Çünkü tüyleri daha uzun.
Prestıjin önemli olduğu yerler ve evlerimiz için..
Şimdi evinıze de, işyerınıze de Lltra döşeyin.
Göreceksini:, 'olağanüstü' bir halıdır yerdeki.
Kullandıkça, bunu daha iyi anlayacaksınız.
ÇAĞDAŞ YER
YÜN
HALI
Ultra ve diger Yünsa Halı çeşitlerını,
ba:ı ıthal halı örneklerını ve halı
aksesuarlarını Nıspetıve Caddesi 28, Etıler'dekı
Yünsa Halı Show-Rcxım'da ıncelevebılirsını:
GENEl SA'IS VE PAZARLAMA HIZMETLERI
PLAS©©
HA,LI GRUBU GENEL MERKEZ
NISPETIVE CAD NO 28 ETILEB-ISTANBUt
TEL 165 76 73-74 FAX 165 76 30
KURUtUSLARDII
m
Ultra
Anlron elyafıyla uretılıyo." Antror elyatıyla
ufeîıien hatıla
r
çok dayanıklı oUşlan kırlermeye dırençlert
statık elektrık tutmamalan ezılen tu>lerın tekrar dık durjma gelebılme
gücu yanısıra alev almayışlan ne de başka elya'la-dan uretılen halılardan çok jstun
Artnm. Du Pmt un Uscıllı «arkatıılır