Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 OCAK 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Le Monde:
Türkiye başardı
• BRÜKSEL (AA) —
Fransa'nın etkili
gazetelerinden Le Monde,
1989'un Türkiye açısından
mali başanlar yılı olduğunu
belirterek, "döviz
rezervlerini arttıran Türkiye,
Sovyetler Birliği, Irak,
Macaristan ve Polonya gibi
ülkelere kredi verebilecek
durutna geldi" dedi. Yıizde
69 dolayındaki enflasyona
rağmen, cari işlemler
dengesinin geçen yıl 800
milyon dolar fazlahk
verdiği kaydedilen "1989
Dünya Ekonomik ve Sosyal
Bilançosu" adh incelemede,
bu basarının kökeninde 5
milyonu aşan yabancı turist
sayısı ile yurtdışında çalışan
işçilerin gönderdikleri
dövizlerin yattığı belirtiliyor.
Köprüler para
bastı
• ANKARA (AA) —
Istanbul Boğaziçi ile Fatih
Sultan Mehmet
köprülerinden geçen yıl
elde edilen gelir 110 milyar
liraya yaklastı. Boğazıçı
Köprüsü'nden geçen yıl
geçiş yapan araçlardan 88.8
milyar Iira gelir elde edildi.
Boğaziçi Köprüsü'nden
yıhn en son ayında
sağlanan gelir ise 7.6 milyar
Iira oldu. Istanbul'un ikinci
köprüsü Fatih Sultan
Mehmet Köprüsü'nden ise,
geçen yıl 18.9 milyar Iira
gelir elde edildi.
Bir borsa aracı üyesi daha tutuklandı
Borsada yoladevam
Sahte Çukurova Çelik hisselerinin yarattığı
skandalın boyutlan gittikçe genişlerken borsa
endeksi nispet yaparcasına tırmanıyor.
Ekonomi Servisi — Sahte Çu-
kurova Çelik hisselerinin yarattı-
ğı skandalın boyutlan gittikçe ge-
nişlerken yatınmcılann ve borsa-
nın bu olaydan alacağı yaranın
büyumeraesi için çözum arayışla-
nna girildi. Sahte Çukurova Çe-
lik hisselerinin satışına aracıbk et-
tiğinden dolayı Nacı Bakır'dan
sonra borsa komisyoncusu Ali
Aipav'ın da mali polis tarafından
gözaltına alındığı öğrenildi.
Sahte senet skandalının açtığı
yarayı ortmek için de dün SPK ve
borsada toplantılar yapıldı. Ser-
maye Piyasası Kurulu'nun topla-
narak olayı görüştüğünü belirten
Başkan Şukrü Tekbas, "Bir de-
ğerlendirme yapıyoruz. Çözum
öaerileri üzerinde duruyonız. Bu-
nun sonncunda kısa ve uznn va-
deli olarak bazı önlemkr ortaya
çıkacak" dedi. Tekbaş, uzeriflde
durduklan çözümun daha çok ile-
riye dönuk olduğunu kaydetti.
Borsada önce yönetim kurulu
konuyu göruştü, sonra borsa ara-
cı uyeleri ile borsa yonetimi bir
araya gelerek çözum üzerinde
durdular. Borsa Yönetim Kuru-
lu'nun onceki gun sahte hisse se-
netleriyle ilgili olarak çozumü ara-
cı uyelerin sırtına yıkan açıklama-
sından sonra dün de aracı üyeler.
TÜSÎAD Başkanı 'ekonomik devlet'üzerine konuştıc
Müdahale sistenıi aksatırANKARA (Cumhuriyet Buro-
su) — TÜSİAD Başkanı Cem
Boyner, "Hukuraetin piyasa me-
kanizmasının mantıgına ve özel-
liklerine ters duşen mudahaleler-
de bulunmasi danımunda siste-
min aksayacagını" belirterek "pi-
yasalann devlrt tarafından değjl.
firraalar ve bankalar kanahyla
yönlendirilmesi gerektigini" söy-
ledi. Boyner, devletin "gözetim
hakkını saklı tutarak tiim hizmet
sabalanndan çekilmesini" istedi.
Cem Boyner, Ankara Sanayici
ve lşadamlan Derneği (ASİAD)
tarafından duzenlenen "başkent
toplanUlan"nın beşincisinde "Pi-
yasa ekonomjlerinde devletin
rolü" konulu konuşmasında,
"hükümetin, piyasa mekanizma-
lannın guvenli bir biçimde işleyi-
şini sağlavacak kunımsal çerçeve-
)i bir an once oluşturması gerek-
tigjni" kaydederek "devletin eko-
nomik faaiıvetlerinin asgariye
indirilmesini" istedi. Dıyalog ıçuı-
de yurütulen şeffaf piyasa ekono-
misinin bir hayal olmadığım vur-
gulayan Boyner, "Bu kapsamda
Merkez Bankası'mn 1990 parasal
programını açıklamasını olumlu
bir uygulama olarak destekliyo-
ruz" dedi.
Devletin ihraç ettiği menkul
kıymetlenn sermaye piyasasjnda-
ki işlem hacminin yuzde 90'ından
fazlasını oluşturduğunu anlatan
Boyner, bu durumu piyasa eko-
nomisi ile çelişen bir uygulama
olarak nitelendirdi. Boyner şöyle
konuştu:" Turkive'de piyasa eko-
nomisi içinde fiyat ve kâr karsılı-
ğı sağlanabilecek tüm hizroet sa-
halanndan devletin gozetim hak-
kını saklı lutarak çekilmesi şart-
tır. Telefon, TV, teleks hizmetle-
ri, tetniziik, işsizlere iş bulma hiz-
metleri özel seklöre devredilebile-
cek hizmetlerdir."
Vergi politikalarımn Avrupa
Topluluğu normlarına uyum gö-
zetilerek değiştirilmesı gerektiği-
ni savunan Boyner, "Doiaylı ver-
giler ve iç borç, gelir dağılımmı ta-
mamen çalışan kesim aleyhine
sıirdüren yantış bir uygulamadır"
dedi.
43 imzalı "Menkul Kıyraetler
TaDzim Fonu'ndan yardım edıl-
mesini içeren bir dilekçeyi borsa
yönetimine verdiler. Toplantıda
uyeler pratik yoldan sorunun na-
sıl çozumleneceğmi tartıştılar ve
"toplu hareket etme" konusunda
göruş bırliği sağladılar.
Aracı üyeler, sahte hisseleri
borsanın takas merkezinden al-
dıklannı hatırlatarak "Borsa bu-
rada biitiin yiikii bize yıkıyor.
Borsanın bu olayda ihmali yok
mu" dıye sordular. Komisyoncu-
lardan Mustafa Yılmaz, bu konu-
da şunlan söyledi:
"Burada sahte hisseleri devle-
tin resmi makamı verdi. Burada
zarar devlet eliyle meydana gel-
mişse bunun tanzimi de yine dev-
lele dıiser. Vatandaş, devletin me-
munına gıivenmiş, hisse senedi al-
raıştır. Borsadan hisse senedi
alanla, sokaktan hisse senedi ala-
nın arasında bir fark olmahdır."
Bu arada borsa, sahte hisse se-
nedi skandalına "nispet
yaparcasına" tırmamşına devam
ediyor. Borsa endeksi, dün de
yuzde 4.75 prim yaparak 3770 pu-
ana yukseldi. Endeksteki bu re-
kor, işlem hacmine de yansıdı ve
borsa tarihinde ilk kez 82 milyar
liralık işlem gerçekleşti. Fiyat ar-
tışlarını durdurmak için Toplu
Konut ve Kamu Ortaküğı tdare-
si'nin özelleştirilecek hisselerden
sattığı göruldü. Çukurova Elek-
trik dün de 2 bin Iira daha arU-
rak 28.500 liraya yukseldi.
Yandaki modd, Apple Macintosh™ n ci btigîsayandır. (Ap,,
Macintosh. Appk Computos Inc adına tesrillidir.)
Apple fikirlerinize nasıl hayat verir?
Köprö raü inşa edfyorsunuz? Yoksa sadece bir cümle mi
kunıyorsunu2? Fark etmez... İşiniz ne olursa olsun, fikirlerinize hayat
vermenin en iyi yolu Apple Macintosh™ bilgisayandır.
MacintoshzihnMzinönündekiengelleri kaldırır,zihinsel atılımkın
yolunu açar. Fikirleri ifade etmenizin yollan artık yalnızca hayal gücunüzle
sınırlıdır.Yaratıcı potansiyeliniz el değmemiş bir kaynak olmaktan çıkar, bir
anda somut bir gerçek haline gelir.
Çünkü Apple Macintosh bilgisayarı bunu tam olarak sağlayacak
biçimde dizayn edilmiştir. Sizi makine gibi çalıştırmak yerine, o sizin
üslubunuzla çalışır
Kalem kâğıt kullanmak kadar doğaldır Macintosh'u kuUanmak.
Yaratıcı düşünceyi ysvaşlatacakhiçbir unsur taşımaz. Dosva gibi, çöp sepeti
gibi. hepimizin tanıdığı sembolleri kullanır.
Ve, Tûrkçe konuşur!
İster masaüstü, ister portatif, bütûn Apple bilgisayarları aynı şekilde
çalışır. Üstelik, Macintosh bilgisayan için üretilmiş binlerce uygulama
yazılımı vardır ve bunlann tek bir tanesini kullanmayı ögrendiginizde,
hepsini kullanabilirsiniz.
Hem, yalnızca işinizin kalitesi yükselmekle kalmaz. Haftalar
alacağını sandığınız projeleri birkaç saatte tamamlayabilirsiniz. Siz de,
şirketiniz de hemen çok daha üretken, çok daha verimli olursunuz.
Apple, fetefesi geregi.insaniarakullanımıöyiesine kolay veheyecan
verici bilgi işlem araçlan sunarki,
ulaştıgınrz sonuçlann çogu
zaman beklentilerinizi aştıgını
görûrsönûz.
Apple Macintosh'la
fikirler genellikle uzun süre fikir
olarakkalmaz. Gerçegedönüşür,
hayat bulur!
Gücünüzü zirveye ulaştınr.™
Türkrv-cYetkiliDağıüası
B İ I N O M ' Bilgisayar ve Özel Eğitım Hizmeden A.Ş. Abdi İpekçi Cad Altın Sok. Ahmel Kara İşhanı No: 2 Kat. 4-6,8020O Nişantaşı Istanbul Teiefon: 13215 06 (6 Hat)
Bilkom'AppleBayileri: Istanbul: Dataset, Td. 132 6414; Datasoft, Tel. 17418 91; Eda, Tel. 513 95 65-66-67; Elma,TeL 15190 44-45; Kök,TeL 1661646-174 05 77;
Matris Bilgisayar, Tel. 385 7186; Pay. Tel. 347 % 31 - 347 83 34; YTM, Tel. 172 97 28 • 166n
l 02; Adana: Lotus, TeL 22430 -19468; Ankara: Meko, TeL 117 59 53 -
125 54 34; YE-SA, TeL 133 87 22 -131 7122; Düzce: Ozar, Tel. 12759; Eskişehir. Doruk, Tel. 410 10 • 203 24; İzmir: Altın Elma, Tel. 14 68 71 - 25 46 74;
Kayseri: Erbim. Tel. 24680; Mega, Tel. VI01 • 177 04; Konya.- Misket, Tel. 126 751
T U K E T I C İ G O Z U Y L E
MERAL TAMER
Ş
No 5.2 ISSa»iil
U! X 37 - 14» 38 9»
140S0T8- 14645 T*
Mp 154623- KC006
Oknrumuz Eren Abacı, Gelişim-ANSA ile imzaladığı sozlesmeye göre ilk taksidi 1990 şubatında
ödeyeceğini sanıvor. Ancak kasım taksidini rtdemediği yolunda nyarı alıoca, sözleşmenin vade ta-
rihlerinin degişlirildiğini ve 3 ay önceye alındıgını oğreniyor.
Kraldan fazla kralcılarSatış noktasındaki elemanlann çoğunluğu, tü-
keticiyle ilişkilerinde işi yokuşa sürmeye sanki
"bayılıyorlar". Hatta büyük patron ya da üst
duzey yöneticı, tuketici taleplerini karşılamanın
ticari açıdan daha kârlı olduğunu kavramış olsa
bile, muşteriye muhatap olan müdür, personel
ya da tezgâhtar, "kraldan fazla kralcı" kesili-
yor. Ve tüketiciyi çoğu kez bir daha o mağaza-
dan adım atmaya tövbe ettirecek ölçüde bezdi-
rebiliyor.
Oysa işi yokuşa süren personele "raadalya"
ya da "prim" verilmiyor. Belki o an için firma
kârlı görunüyor, ama "aza tamah çok zarar
getirir" misali aslında firma hem o muştenyi hem
de muhtemelen o müşterinin yakın çevresini kay-
betmiş oluyor. Tüketiciyi memnun ettiği takdirde
milyarlar döküp televizyonlarda yapacağı rek-
lamlardan belki daha etkili ve kalıcı -ustelik de
bedava- reklam yapmış olacak, ama...
Örnekler çoğaldıkça ve siz okurlarımız hak-
larına sahip çıkmak için kolları sıvadıkça tüke-
ticiler de, uretiriler de, patronlar da, satıcılar da,
tezgâhtarlar da hep birlıkte "dofnT'ya adım
adım yaklaşacağız. Biz lafı daha fazla uzatma-
dan örneklere geçelim:
Sümerbank bunu yaparsa~
Adanalı ev hanımı okurumuz Veda Aytürk,
aile butçesine katkı olsun diye bir örgü makine-
si alıp kursa gitmek ve sonunda da hırka-kazak
örüp satmak istiyor. 1989 şubatında Sumer-
bank'tan taksitle 1 milyon 380 bin liraya bir ör-
gu makinesi alıyor. Ancak kursa gittiğinde öğ-
relmen, bu makinenin al: yatagının eksik oldu-
ğunu, bu durumda sadece düz örgü yapabiiece-
ğini, kol ağızları, yaka ve beldeki lastik kısımla-
rın örulemeyeceğini söylüyor. Lafın kısası Ve-
da Hanımın bu makineyle örgü örüp de satması
mümkün değil.
Veda Aytürk'ün mücadelesi işte bu noktada
başlıyor. Önce Adana'da makineyi satın aldığı
Sümerbank'a gidiyor ve "Ya eksik parçayı ge-
tirtin ya da makineyi geri alın", diyor. Ancak
kendisine Japonya'dan ithal edilen 250 makine-
den sadece 50'sinde alt yatağın bulunduğunu, ge-
ri kalan 200'ünün yalnız düz örgu yapabildiği-
ni, parçaları getirtmenin de mümkun olmadığı-
nı söylüyorlar. Dilerseniz gerisini Veda Aytürk'-
ten dinleyelim:
"Önce Sümerbank Adana Bolge Mudıir Yar-
dımcısı Mustafa Bölukbaşı'ya gittim. Makineyi
kesinlikle geri alamavacağını, taksitleri odeme-
meye kalkarsatn da icra yoluyla da olsa bu pa-
rayı bizden tahsil edeceğini söyledi. Ardından da-
ha yelkili olur diye Ankara Sıimerbank'tan İl-
hami Toprak'ı aradım. Önce 'Tamam ben
ilgileneceğim' dedi. Sonradan telefonlanma çık-
madı. Sonra tstanbul'dan Turgut Giil'e başvur-
dum. 'Makinenin yatağıru getirtmemiz mümkün
değil' dedi. Ben o zaman bu makineyi çöpe mi
atayım, bit pazannda mı satayım diye sordura.
'Bana ne kardeşim, ne yaparsanız yapın' dedi.
Özetle benim hiçbir suçum olmadığı bu durum-
da, Sıimerbank'tan kimse sonımluluk kabul et-
miyor. Yardıma olmak istemiyor. Bana yardımcı
olun."
Biz önceki sabah bu konuyu Sümerbank Ge-
nel Müdürii Ahraet Özerdim'e aktarmak istedik.
Ancak o sabah yurtdışına çıktığı için kendisini
bulamayınca Istanbul'dan Pazariama İşletmesi
Müdurû Ertan Gorgun'u aradık. Görgün, bu tür
sorumlu makineleri hep geri aldıklannı, bu ko-
nunun bugüne kadar kendisine intikai etmedi-
ğini samimiyetle dile getirdi ve sorunu derhal çö-
zeceğini bifdirdi. Bizden okurun adı ve adresini
istedi. Ancak okurumuz adresini yazmadığı için
biz sadece adını verebildik. Buna rağmen sorun
yarım günde hallolmuş, Veda Aytürk pazanesi
öğleden sonra makineyi vererek 1 milyon 380 bin
lirasını geri almıştı. (Bu arada adres yazmayı
unutan diğer okurlanmızın Veda Aytürk kadar
şanslı olamayabıleceklerini de bir hatırlatalım.)
1 arihleri değiştirilen sözleşme
tkinci örnek, Merkez Bankası'nda çalışan oku-
rumuz Eren Abacı'nın işyerine gelen Gelişim-
ANSA elemanından 7 ciltlik "Doktonımuz" an-
siklopedisini aJmasıyla başlıyor. Eren Abacı, an-
siklopedi>i satmak isteyen elemana o an için büt-
çenin taksit ödemeye uygun olmadığmı, peşina-
tı verebileceğini, ancak taksitler subat ayında baş-
latıldığı takdirde ansiklopediyi satın alabileceğini
söylüyor. Gelişim-ANSA elemanı bunu kabul
ediyor ve buna göre sözleşme imzalanıyor.
Ancak Gelişim-ANSA'dan aralık ayında ge-
len bir uyarı mektubu Eren Abacı'yı şaşırtıyor.
Çünkü mektupta Abacı'nın kasım ayı taksidini
ödemediği ve gecikme faiziyle birükte bir an önce
ödemesi gerektiği bildiriliyor. Gelişim-
ANSA 'daki sözleşmeye bakılıyor ve yukarıda da
görüleceği gibi vade tarıhlerinin sonradan değiş-
tinldiği, 1990 şubat ve mart aylan başında oden-
mesi gereken taksitlerin kasım ve aralık 1989 ta-
rihlerine alındığı görüluyor.
Bunun uzerine Eren Abacı Gelişira-ANSA'nın
Müdüru Taner Karacar'ı arıyor. Karacar kendi-
sine olayla ilgileneceğini söylüyor. Ama buna
rağmen bir uyarı daha geliyor. Taner Karacar'-
la biz de görüştük. Kendisi yeniden konuyla il-
gileneceğini söyledi. Gerçekten ilgilendi de...
Eren Abacı'ya daha sonra arayarak sorunun çö-
züldüğünü bildirdi.
Jîaparo verirken iyi düşünün
Beşiktaş'tan bizi arayan Hülya Demırcan, kız
kardeşinin yıne Beşiktaş'taki BILOMOD mağa-
zasında bir pantolon beğendiğini ve tezgâhtarın
ısrarı üzerine 20 bin Iira kaparo vererek panto
lonu ayırttığını, ertesi gun Hülya Hammla bir-
likte pantolonu almaya gittiklerinde bu kez pek
beğenmediklerini, ancak kaparonun kendılerine
iade edilmedığini bildirdi. Hülya Demircan'a gö-
re tıiketicinin cayma hakkı olmalı, bu kaparo geri
verilmehydi. Çunkü ayırtılan mal mağazada se-
risi kalmamıs bir mal falan degildi, onlarcası as-
kılarda duruyordu. Aynca kısaltma-daraltma gi-
bi özel bir işlem de görmemışti. Dolayısıyla ka-
paro neden iade edilmesindi?
Hulya Demircan tstanbul Ticaret Odası Tü-
keüci Masası'na konuyu danıştı. Kendisine söy-
lenen, mağazanın kaparoyu iade etmeme hakkı
buJunduğu, dolayısıyla, tüketicinin kaparo ver-
meden önce iyice duşunmesi ve prensip olarak
çok mecbur kalmadıkça kaparo vermemesiydi.
Hülya Hanım daha'sonra Atalar Mağazası'nı
aradı. Atalar, kaparo iadesi yapıyordu. Limon
mağazalannda ise müşterinin istediği mal bir
"iyiniyet" olarak aynlıyor, ancak müşteriden ke-
sinlikle kaparo aJınmıyordu.
Hülya Demircan, bu araştırması sonucunda,
kız kardeşinin gençlik heyecanıyla verdiği 20 bin
liranın gerek kardeşi gerekse kendisi için iyi bir
ders olduğunu söylüyor ve diğer Cumhuriyet
okurlannı, kaparo vermeden önce iyice düşün-
meye, mali almaya çok kesin karar vermeden ka-
paro vermemeye, mtimkünse kaparo vermeden
mali ayırtma yoluna gitmeye çağırıyor.
Horzımı'a ihtiyati tedbir
Türkiye Emlak Bankası'nı dolandırdığı
iddiasıyla yargılanan işadamı Kemal Horzum'un
mal varhğı için168 milyarhk ihtiyati tedbir kondu.
Horzum'un avukatı Uğur Alacakaptan,
bankanın alacağını 57 milyar lirada
dondurduğuna dair bir tutanak kopyasını
mahkemeye sundu.
TURAN YILMAZ
ANKARA — Türkiye Emlak
Bankası'nı 200 milyar Iira dolan-
dırmaktan sanık işadamı Kemal
Horzum'un mal varhğı için 168
milyar liralık ihtiyati tedbir karan
konuldu. Horzum'un Avukatı
Prof. Dr. Uğur Alacakaptan'ın,
Emlak Bankası'mn zarar mikta-
rının 1985 yılında banka yoneti-
mince 57 milyar Iira olarak don-
durulduğu şeklindeki açıklaması,
Ankara 3. Ağır Ceza Mahkeme-
si'nde görulen ve bugun sonuçlan-
ması beklenen davadaki borç
miktannı "Arap saçı"na çevirir-
ken, mahkeme heyeti ise bu ko-
nuya açıklık getirmek amacıylâ
Merkez Bankası'na başvurdu.
Dolar ve Isviçre Frangı'nın bu
yıl başı kurlarına Emlak Banka-
sı'nı uğrattığı zarar 182 milyar
170 milyon 881 bin 383 Iira ola-
rak belirtılen Horzum için yapı-
lan ihtiyati tedbir başvurusu so-
nuçlandı. Davanın gıyabi tutuk-
lu sanıklarından Horzum'un mu-
hasebecisi tsmail Özkan ve Em-
lak Bankası eski çahşanları Fik-
ret Öngen ve Nilgün Damgacı'yı
da kapsayan bu basvuruda, An-
kara Asliye 1. Ticaret Mahkeme-
si, Emlak Bankası'mn istemini ye-
rinde gordü. Mahkemenin 15
Mart 1989 tarihli kararında, ban-
kanın uğradığı 182.1 milyar lira-
lık zarann Horzum taraftndan
yainız 13 milyar 650 milyon lira-
lık bolümunun ipotekle karşılan-
dığı belirtilerek, henuz guvence al-
tına ahnmamış olan 168 milyar
520 milyon 881 bin 383 lirası için
ihtiyati tedbir konulduğu kayde-
dildi. Kararda, bu ihtiyati tedbi-
rin, sanıkların, taşınır taşınmaz
malları ile üçüncü kişilerdeki hak
ve alacaklarını da kapsadığı belir-
tildi. Bu karar, infaz edilmesi için
Ankara İcra Dairesi Müdürlüğü'-
ne de gönderildi.
Borç tartışması
Ankara 3. Ağır Ceza Mahke-
mesi'nce, iki kez tutuklanan ve
halen Ankara Merkez Kapalı Ce-
zaevi'nde bulunan Horzum'un,
Emlak Bankası'nı uğrattığı zarar
miktarı, avukatı Prof. Dr. Uğur
Alacakaptan'ın "borcun dondu-
ruldugu" şeklindeki açıklaması
uzerine "Arap saçı"na döndü.
1982-85 yılları arasındaki usulsuz
FAX ÇOK HIZLI
mninetB!Mes
GONPAA.Ş İST 1343456 «161 22M«132»761 ANK 136 39S5 • 137 2SM İZM.22S215
işlemlerle bankanın uğradığı za-
rar miktarı 72 milyon Amerikan
Doları ve 34 milyon lsviçre Frângı
olarak belirtildi. Dava nedeniyle
oluşturulan 6. bilirkişı heyetinin
bir süre önce mahkemeye sunulan
raporunda, kurlardaki artışlar ne-
deniyle bu zarann Türk Lirası
olarak 195 milyan bulduğu belir-
tilirken, banka avukatları ise ara-
dan geçen sure içinde bu mikta-
rın 200 milyan aştıgını söylediler.
Avukat Alacakaptan ise ekim
ayı içinde yapılan duruşmada,
banka yönetiminin 1985 yılında
aldığı bir karar ile borç miktarı-
nın 57 milyar Iira olarak dondu-
rulduğunu öne sürdu. Alacakap-
tan, bu borç dondurma kararının,
bankanın eski Genel Mudurü'Bü-
lent Şemilerin de katıldığı 11
Ağustos 1988 tarihli bir oturum-
da tutanağa geçirildiğini söyledi.
Alacakaptan, bu savına dayanak
oluşturan tutanağı da mahkeme-
ye sunarken, banka avukatlan ise
zarar miktannın dondurulması-
nın söz konusu olmadığını söy-
lediler.
Avukat Alacakaptan, Cumhu-
riyet'in sorusu üzerine kendileri-
nin 57 milyar liralık miktarı be-
nimseyebileceklerini söyledi. Hor-
zum'un avukatı Prof. Dr. Çetin
Özek de mahkemeden, borç mik-
tarının 57 milyar olarak kabul
edilmesini istedi.
Ankara 3. Ağır Ceza Mahke-
mesi heyeti de borç miktannın 57
milyar Iira olarak dondurulup
dondurulmadığının Emlak Ban-
kası yonetiminden sorulmasına
karar verdi. Buna ilişkin yazı ban-
kaya gonderilirken, mahkeme he-
yeti ayrıca dolar ve frangın 1985
yılı dahil olmak uzere günumüze
kadar Turk Lirası olarak karşılık-
larının ne olduğunu, yıllık artış-
lar da göz onünde bulundurula-
rak bildirilmesı ıstemiyle Merkez
Bankası'na yazı yazdı.