Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/12 EKONOMİ 24 OCAK 1990
DÖVİZ KURLARI 24 OCAK 1990
Dövizin
Cinsi
1 ABO Dolan
1 B.AIman Markı
1 Avustralya Dolan
1 Avusturya Şilini
1 Belçika Frangı
1 Danımarka Kronu
1 Rn Markkası
1 Fransız Frangı
1 Hollanda Ftorini
1 Isveç Kronu
1 Isviçre Frangı
100 Italyan Lireti
1 Japon Yfeni
1 Kuveyt Dinarı
1 Steriin
1 S.Arabistan Riyali
Döviz
Aiış
2347.30
1374.38
1832 30
195.43
65.75
355.22
584.49
404.60
1220.19
377.25
1547.33
184.79
16.07
8030.44
3860.59
625.97
Oövız
Satış
2352.00
1377.13
1835.97
195.82
65.88
355.93
585.66
405.41
1222.64
378.01
1550.43
185.16
16.10
8046.53
3868.33
627.22
Efektif
Alış
2344 95
1373.01
1801.15
195.23
64.63
351.67
574.55
404.20
1218.97
373.48
1545.78
181.65
15.91
7893.92
3856.73
615.33
Efektif
Satış
2359.06
1381.26
1841.48
196.41
66.08
357.00
587.42
406.63
1226.31
379.14
1555.08
185.72
16.15
8070.67
3879.93
629.10
ÇAPRAZ KURLAR
$ 1.7078 B.AIman Markı
$ 5.8015 Fransız Frangı
$ 1.9237 Hollanda Florinı
$ 1.5169 Isviçre Frang
$ 1270 25 Italyan Lireti
$ 146.10 Japon Yenı
$ 3.7498 S. Arabistan Riyali
E 1.6446 S
ALTIN GÜMÜŞ
Cumhunyet
Reşat
24 ayar altn
22 ayar bılezm
18 ayar altın
900 ayar gûmû$
Vakıfbank Altını
Zıraat Altını
M Bankası 1 Ons S
Alış
205 000
227 000
31 000
27 300
23 250
435
176 000
175 000
408 60
Satış
209 000
237 000
31 100
30 400
23 325
455
177 000
176 500
409 10
TL Inteftnnta Ort Faa (%) 34 50
SERBEST PİYASADA DÖVİZ
A60 Dolan
Batı Alman Maria
Isviçre Frangı
Hollanda Flonni
Ingılız Steriını
Fransa Frangı
A.Şılını
100 Italyan Lıret
S.A Riyali
Al,ş
2352
1376
1545
1215
3860
405
195
183
620
Satış
2357
1380
1550
1220
3900
408
198
186
625
Mviz Int. ($) = 2357
Türkiye on yıldır Hstikrar' arıyor
On yıllık uygulama sonucu "24 Ocak dönemi"
zam, enflasyon, devalüasyon ve yüksek faiz
kavramlarıyla özdeşleşti. 24 Ocak kararlarınm
Modelin adı "ihracata dönük sanayileşme
stratejisi" diye özetlendi. Uygulamada ise
sanayileşmenin ikinci plana itildiği gözlendi. On
Türkiye'nin ihracatı 5 kat arttı. Döviz sorunu
çözüldü, ancak enflasyona çare bulunamadı.
Enflasyon ve düşük ücretler, gelir dağılımını
10. yılında ekonomiyi kurtarmak için yeni önlem yılda imalat sanayii yatırımları reel olarak yüzde daha da bozdu. İç ticaret hadleri tanm aleyhine
arayışları sürüyor. 35azaldı. bozuldu.
BORSADA
Akçımento
AtorM HokJing
AnadoHıCam
Arçe»
Bagfaş
Bolu Çm (BÜ)
Bnsa
Oelık halat
Cimsa
Ç Elektrik
Deva Holdıng
Doktaş
E.Bas Yatınm
Ege Bıracılık
EgeGûbre
Enka Holdıng
EreglıOÇ
Sood-Year
GûbreFab
Gûney Bıracılık
Hektaş
bjmir DÇ.
üocam
Kartonsan
Kav
Kepe Elektnk
Koç Holdıng
Koç Yatınm
Kordsa
Koruma Tar
Köyta?
Makına Takım
Maret
Men Santral
Metaş
Nasaş
Olmuksa
Otosar.
Pınar Sût
Rabak
Sarkuysan
Srfaş
Tefctaş
TlşBan (B)
T Iş BCQ0*75BOZ3
TlşB(CX*75W.)
T Sıemens
TŞışeCam
TSK.Bankası
T Ctemır D
Yasaş
Yapı K. Bank
Orcetase-
ans kapan
7800
11000
12000
22000
9500
47500
12750
13250
16000
26500
19250
11000
17000
19500
4200
6600
15000
13750
2400
9000
11500
3900
15000
9800
25000
11250
27500
12250
noco
14000
9500
14000
9000
7000
3100
5600
15500
12500
10600
10500
33000
10250
13000
20000
4800
4000
33500
11250
7200
10500
6400
10600
İLE
Bugımkü
endûa*
7800
12000
12000
24000
9600
51000
13500
14500
17250
28000
20000
11000
17750
20000
4200
7400
15000
14500
2400
8900
12000
3850
16000
10600
25500
12250
26500
12750
10500
14250
8600
15000
8100
7000
3400
6000
16000
13000
11500
11000
34000
10000
14000
20000
5000
4000
36500
12250
7200
11000
6700
11750
M M BfttMi: S.7S4.24J.5
KflU w*tal:......
DUNYA
Doiar
Londra
1.7065 Mark
1.5195 ls.Frangı
146.00 Yen
5.8023 F.Frangı
MLE
Bugünkı.
enyusek
8200
12000
13000
24000
10000
52000
13750
14500
17250
28000
20750
11500
18000
20500
4300
7400
16000
14750
2450
9400
12250
4250
16250
10600
26000
12250
29000
13000
11250
15000
8800
15250
8900
7400
3400
6000
16500
13500
11750
11250
35500
10500
14000
21500
5100
4300
36500
12250
7500
11250
6900
11750
R
Bugimkü
kapan ış
7900
12000
12250
24000
9600
52000
13500
14500
17250
28000
20750
11500
18000
20250
4300
7400
15250
14750
2450
8900
12000
3900
16250
10600
26000
12250
29000
13000
10750
14500
8600
15250
8100
7200
3400
6000
16500
13500
11750
11250
35000
10250
14000
21000
5100
4300
36500
12250
7200
11250
6900
11750
M-...3770.74 (DMt*: 35M.22)
BORSALARI
1.9366
Tbkyo
146.42
1.9225
Alta(ons
fclem
mıktarı
252100
6200
20600
41125
165250
2590
64300
288760
17357
774847
20277
13100
9060
28500
120600
5253
1593195
23292
379000
69300
59200
107244
13636
214250
4450
11680
28749
59125
60375
82550
1000
12800
26460
32999
77880
81450
66900
52100
12375
161884
82090
10200
82308
85950
11320
13780
3517
141350
14100
130000
118500
9300
tae»t...
= 311
u „ • Londra: 40850
H F l o m ı
Züritı 409.20
Yfen
Hong Kong
1
H Florinı
* w Ybrk:
407.31
40750
23 OCAK
1990
En çok söz
Yapılan fıy
8000
12000
12500
24000
9800
52000
13750
1450O
17250
28000
20750
11500
18000
20250
4250
7400
15250
14750
2450
8900
.12000
3950
16250
10600
25500
12250
29000
13000
11000
14500
8800
15250
8100
7200
3400
6000
16500
13500
11750
11250
35000
10250
14000
21000
5000
4000
36500
12250
7400
11250
6900
11750
AğırriK.
ort fıy
8004
12000
12381
24000
9601
51800
13715
14500
17250
28000
20712
11364
17988
20216
4262
7400
15299
14699
2448
9093
12034
4028
16169
10600
25647
12250
28792
12984
10971
14746
8700
15207
" 8426
7217
3400
6000
16397
13469
11741
11244
34773
10327
14000
21021
5033
4124
36500
12250
7378
11172
6884
11750
«2.617.613.050
._W74
23 OCAK 1990
gr.)
YATIRIM FONLARI NE GETİRDİ?
KaUma
Mgesiadı
Iş Yatınm-1
Iş Yatnm-2
Iş Yatnm-3
Iş Yatınm-4
lnterfon-1
lnterfon-2
lnterton-3
ln.tertofi-4
Iktısat Yat-1
Iktısat Yat-2
Iküsat Dolar Fon
Iktısat Mark Fon
Iktısat Aülım Fon
Garanti Yatnm-1
Garanti Yatınm-2
Esbank Fon-1
Esbank Fon-2
YKB Yat. Fonu
YKB Sektör Fon
YKB Hisse Fon
YKB Kamu Fon
YKB Liktt Fon
YKB Karma Pon
YKB Dövız Fon
Vakıf Fon-1
Vakıf Fon-2
Vakıf Fon-3
Dışbank Mavı Fon
Dışbank Beyaz Fon
Tûtûnbank Fon
Mıtsuı Fon-1
Mıtsui Fon-2
Rnans Fon-1
Finans Fon-2
Finans Fon-3
Ziraat Fon
Halk Fon-1
Haik Fon-2
Pamuk Fon .
Emlak Fon-1
Onni MQ€n
110757
14.0359
09.1089
170150
19.0957
141287
27.02.89
0708.89
16.09.87
10.02.88
08.02.89
2802.89
11.1239
22.10.87
1003.89
161157
31.10.89
0211.87
07.0388
07.0388
070358
07.0358
070358
02 01.89
0905.88
24.0459
18.1059
28.0688
10.0459
04.07.88
15.07.88
20.1059
20.0359
20.0789
18.1259
09.1059
01.1159
080150
02 0190
22 01.90
10500
20.000
10.000
10.000
10.661
9560
9559
11.200
9.764
9506
9596
9590
10.000
9976
9.731
10319
10.000
10477
9.785
İ713
9.795
9693
9528
9.294
10.000
48.279
10444
10.057
20558
11.021
40000
1O000
9.946
9.956
10428
1O100
11397
10357
10.724
10000
Dûnki
değeri
43,276
30324
11556
10051
33.704
28.709
14515
11661
29.771
25.159
12.289
11.669
10.933
32 782
15.743
31612
11.071
32.070
25.298
54.905
25.044
21.361
25.345
12.390
24.895
66.017
11.780
22 758
29.583
24.132
90729
11192
14923
12579
10583
12.389
13.076
10.531
13.004
1O000
defeti
43593
30396
11584
10068
33.743
28.743
14533
13678
29.820
25.210
12.324
11.639
10977
32.835
15.773
31745
11.113
32.176
25343
58.433
25.068
21,383
25385
12389
24526
66.092
11.795
22.786
29.617
24.162
90889
11.206
14924
12695
10897
12563
13109
10.548
13.019
10013
teğtşim
027
024
024
0.17
011
0.12
012
012
0.16
0.20
028
-026
0.40
016
0.19
039
038
033
0.18
6.42
0.09
0.10
Q16
-0.01
0.12
011
0.13
012
011
012
018
012
0.01
016
013
140
025
0.16
011
013
ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu)
— 24 Ocak 1980 tarihini taşıyan
"Ekonomik İstikrar Tedbirleri"
10. yılını doldururken, "istık-
rarsızlık" Türkiye ekonomi-
sinin en önemli sorunu olmaya de-
vam çdiyor. Döviz krizine çözüm
bulmak, dış borçlan erteletebil-
mek, durma noktasına gelen eko-
nomiye yeniden işlerlik kazandır-
mak ve yüzde 8O'e yaklaşan enf-
lasyona çare olarak Uluslararası
Para Fonu (IMF) denetiminde u\-
gulamaya konulan ekonomik ön-
lemler, ilk 7.5 ay sivil hukumetçe,
daha sonra da 1983 sonuna kadar
12 Eylül hükümetlerince en katı
biçimde uygulandı. Sonuçta dövız
sorunu belli olçulerde çözüme ka-
vuşturuldu. Ancak enflasyon so-
runu hâlâ önemini koruyor. Eko-
nominin iç ve dış dengelerinin ye-
niden sağlanması amacıyla alınan
24 Ocak Kararlan uygulamada,
daha ilk gunden itibaren "yüksek
oranlı zamlar, devalüasyon, yük-
sek faiz" gorunümu lcazandı.
24 Ocak Kararlan'nın alınma-
sında onemli etkisi olan ve uygu-
lamada da 12 Eylül 198O'e kadar
Başbakanlık Müsteşan, daha son-
ra da askeri hukumette Başbakan
Yardımcısı olarak rol alan Turgut
Ozal, 12 Eylül'den sonra konsey
uyelerine verilen bir brifing için
yakın çalışma arkadaşlarıyla bir-
likte hazırladığı bir raporda 24
Ocak öncesi ekonomik durum ve
sorunları şöyle özetliyordu:
"— Ekonomik politika kararla-
nnın ahnması ve uygulanmasmda
hatalar, eksiklikler ve gecikmeler.
(Fertlerin teşebbüs gücu ile daha
müessir bir şekilde yapılabılecek
birçok işin devlet ve KİT'lere kay-
dırılmış olması meselelerimizi
ağırlaştırmıştır.)
— Enflasyon, yıllık yüzde 80,
aylık yuzde 8 hızda erişmiş. Kont-
rol altına alınmazsa yıllık yüzde
150 olabilir.
— Petrol, enerji, nakliye darbo-
ğazı, sanayide ithal girdileri yok-
luğu nedeniyle giderek düşen ka-
pasite kullanımı.
— Yıllardır genel bir durgunluk
içindeki ihracat performansı.
— Azalan yurtiçi tasarruflar.
— Dış borçlar, özellikle kısa va-
deli borç yükünün ağırlığı.
— Vergi yükünde adaletsizlik.
(Bozulan gelir dağılımı, kaybolan
orta sınıf)-
Kasım 1980 tarihli raporda, ön-
lemlerin ana ilkeleri anlatılırken
de birinci önceliklı sorunun enf-
lasyon olduğu, bunun için de
"monoler" politikaların titizlikle
izleneceği vurgulanarak, "Ancak
enflasyonun kontrolünden sonra
lekrar sıhhalli bir büyiime politi-
kasının düşünülebilecegi" kayde-
dilmişti.
Yüzde 32.7'lik devalüasyon (1
dolar 47.1 liradan 70 liraya çıktı)
ve temel mallara yüzde 500'lere
varan oranlardaki zamların 25
ocak tarihli'Resmi Gazete'de ya-
yımlanmasıyla başlayan 24 Ocak
döneminde en çarpıcı ekonomik
uygulama KlT zamları ve devalü-
asyon oldu. Sadece 1980 yılı için-
de yapılan zamlann yukü milli ge-
lirin yüzde I2'sine ulaştı.
tmBasyaa: Özal'ın askerlere
sunduğu raporda da belirttiği gi-
bi 1979 yılında yüzde 64 olan yıl-
lık enflasyon, l98O"in ilk aylann-
da yüzde 80'lere ulaşmıştı.
Ancak bu dönemde enflasyon-
dan daha da onemlisi döviz yok-
luğu nedeniyle ithalatın yapılama-
ması, sanayide kapasite kullanım
oranlarının duşmesi sonucu ülke-
de temel malların kıtlığı ve kara-
borsa sorunuydu.
Fiyatlann aşırı yükseltilmesi so-
nucu 1980 yılı şubat ayında l ay-
lık enflasyon oranı yüzde-29.1'e
çıku. Mala olan talebin duşmesi-
ne paralel biçimde, ithalattaki tı-
kanıklıkların aşılması ve 12 Eylül'-
den sonra da grevlerin yasaklan-
ması ile sanayi üretimi arttığı için
1980 yılı sonlarına doğru yokluk
ve karaborsa buyük ölçüde kalk-
tı. 25 Ocak 1980 tarihinden son-
raki dönemde KIT zamları aralık-
sız sürdü.
tç talebi kısma yönündeki on-
lemler ise kısa surede etkisini gös-
termeye başladı. 1982 yılında bir
yandan ihracat artarken diğer
yandan da 1980'de yuzde 107'e
ulaşan enflasyon, 1981'de yüzde
3ö.8'e, 1982'de yuzde 25.2'ye ve
1983 yılında yuzde 30.5'e duştu.
1983 seçimlerinde enflasyonu vüz-
de 10'lara duşurme iddiasıyla ik-
tidara gelen ANAP hukümetleri
döneminde ise enflasyon yeniden
tırmamşa geçti. Son olarak 1989
yılında yıllık ortalama enflasyon
hızı yüzde 69.6 duzeyinde gerçek-
leşti.
Cretfaı vp .vaurmUr: 1979
ve 198O'de yüzde 35-40'lara kadar
düşen kapasite kullanım oranları
ve azalan uretim 24 Ocak'ta alı-
nan önlemlerin 12 Eylül'den son-
ra askeri yönetimin grev ve lokavt-
ları yasaklaması sonucu üretim
duzeyinde 198I'den itibaren göz-
le görülür artışlar başladı.
Ekonomide dışa bağımiılığın
arttığı bu dönemde, kaynaklar
ağırlıklı olarak doviz kazandırıcı
ekonomik faaliyetlere yönlendiril-
di. Dunya Bankası, Türkiye'nin
yurutmekte olduğu 9 bine yakın
kamu yatınm projesine el kaydu.
Bankanın hazırladığı ve Türk hu-
kümetinin de kabul ettiği bir prog-
ram uyarınca bine yakın kamu ya-
tınm projesi ilk etapta yatınm
programından çıkarıldı.
Yatırımlarda agırlık, altyapı ve
hizmet sektörlerine kaydınldı. Ge-
tirilen yüksek faiz politikasının da
etkisiyle imalat sanayii yatırımları
sürekli olarak duşurüldu.
İmalat sanayiinde kamu sektö-
rünün yeni yatırım yapması büyük
ölçüde engellenirken, özel sektö-
rün de yeni yatırımlar yerine, mev-
cut kapasiteleri yükseltmek için
darboğaz giderici tevsi ve moder-
nizasyon yatırımlarına yönelerek
kjsa dönemde uretimi arttırma yo-
luna gittikleri gözlendi.
Ba^üne: Son 10 yıllık dönem-
de Türkiye'nin Gayri Safi Milli
Hasılası 78.4 kat artış gösterdi.
Ancak bu artışın 51.8 katı enflas-
yon sonucu oluşan fiyat artışlann-
dan kaynaklandığı için ekonomi-
nin reel büyümesi yüzde 51.5 du-
zeyinde kaldı. Kişi basına düşen
reel gelirdeki artış ise yüzde
18.7'de kaldı.
kcsfau fdkiricsd: 24
Ocak sonrası dönemde subvansi-
yonlann daraltılması, fiyat ve ta-
rımsal destekleme politikalannda-
ki yeni duzenlemeler iç ticaret
hadlerini de tarım kesimi aleyhi-
ne önemli ölçüde bozarken bu ke-
simin daha da fakirleşmesine yol
açtı.
Tanm kesiminin Gayri Safi Mil-
li Hasıla içindeki payı 1979 yılın-
da yuzde 21.6 olmuşken. bu oran
geçen yıl yüzde 15.3*e geriledi. 10
yıllık dönemde ayrıca sanayi sek-
24 Ocak paneli
ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) — Türk-İş'e bağlı
sosyal demokrat eğilimli 16
sendikanın ortaklaşa düzenle-
dikleri "24 Ocak Çıkmazı -10
Yıl Önce. 10 Yıl Sonra" adlı
panel bugun yapılacak.
Türk Harb-İş Sendikası
toplantı salonunda saat 10'da
başlayacak panele, ANAP'tan
Devlet Bakanı Işın Çelebi.
SHP'den Grup Başkanvekili
Onur Kumbaracıbaşı,
DYP'den Grup Başkanvekili
Köksal Toptan ile Prof. Dr.
Burhan Şenatalar ile Doç. Dr.
Devrim Ulucan katılacaklar.
Paneli, Türk-İş içindeki
sosyal demokrat eğilimli
Tarım-Iş, Türkiye Maden-lş,
Genel Maden-lş, Petrol-lş,
Deri-Iş, Ağaç-lş, Selüloz-lş,
Basın-lş, BASS, Kristal-İş,
Tumtis, Ha\a-İş, Likat-İş,
Turk Harb-İş, TGS ve Türki-
ye Belediye-lş Sendikaları or-
taklaşa düzenlediler.
töründeki ortalama fiyat artışla-
rı 62 kat olmuşken, tanm kesimi
fiyat artışlan ise 44.4 kat oldu. İç
ticaret hadleri de 1979'da 100 ka-
bul edilirse 1989 yılında tarım ke-
simi aleyhine 71.7'ye indi.
tkw»l ve öd«eler den-
Son 10 yıldır uygulanan
ekonomi politikalarının en başa-
rılı sonuç verdiği alan ise dış tica-
Tet ve ödemeler dengesi oldu.
197O'lı yılların ortalanndan itiba-
ren genel bir durgunluk eğilimi içi-
ne giren ihracat, 1981 yılından iti-
baren yeniden artmaya başladı.
1979 yılında 2 milyar 262 milyon
dolar olan yıllık ihracat 10 yılda
yaklaşık 5 kat artış gösterdi. 1988
yılında 11 milyar 662 milyon dola-
ra ulaşan yıllık ihracatın I989'da
da 11.5 milyar dolar civannda ger-
çekleşmesi bekleniyor.
te ve * ş hrflnr; Bu dönem
vergi gelirlerinin yeterli düzeye
ulaştınlamaması sonucu kamu ke-
simi hızlı bir iç ve dış borçlanma
temposu içine girdi. 1979 yılı so-
nunda 417.8 milyar lıra olan ka-
mu kesimi iç borçlan toplamı 10
yılda 106.8 kat anarak bu yılın so-
nunda 45 trilyon 50 milyar liraya
yukseldi. Bu borçlann 3 trilyon
537 milyar lirası Hazine bonolo-
rından, 10 trilyon 876 milyar lirası
devlet tahvülerinden, 2.6 trilyon li-
rası Merkez Bankası'nca Hazine1
ye verilen kısa vadeli avanstan, 4
trilyon 43 milyon lirası konsolide
borçlardan, 23 trilyon 994 milyar
lirası da Hazine'nin Merkez Ban-
kası'na olan kur farkı borçlann-
dan oluşuyor.
Bu arada 1979 yılı sonunda 13
milyar 589 milyon dolar olan
Türkiye'nin dış borçlan toplamı
da 10 yılda yuzde 188.5 oranında
artarak 39.2 milyar dolara çıktı.
Para-kredi ve faiz potki-
kalan: 24 Ocak sonrası ekono-
mi politikalarının en fazla çıkma-
za saplanan bolumünu faiz düzen-
lemeleri oluşturdu. Temmuz
1980'de faiz oranlannın serbest bı-
rakılmasına ilişkin karar ertesin-
de başlayan faiz yarışı kısa süre
sonunda faiz anarşisine dönüştü.
Faiz yarışı 1981 yılı sonundan
itibaren önce koşe başı bankerle-
rinin batmaya başlaması veya pa-
rayı toplayıp kaçması, ardından
da tsıanbul Bankası, Hisarbank
ve Odibank'ın batışı ile sonuçlan-
dı. Yüzbinlerce küçük tasarruf sa-
hibınin biriküni iflas eden veya
kaçan bankerlerle birlikte yok
olurken, ülkede büyük bir
"bankerzedelcr" kitlesi oluştu.
1980 sonrası dönemde yetkili-
lerce ısrarla "sıkı para politikası"
uygulandığı soylenmesine karşın
cumhuriyet döneminin en fazla
emisyon ve para arzı artışı da bu
dönemde gerçekleşti.
«eür dagÜM ve •«•nKleı.
24 Ocak Kararlan ve ardından 12
Eylül yonetirnınin grev ve toplu-
sözleşme haklarının kısıtlanması
sonucu reel ucretler geriledi. Bu
dönemde reel ücretler yüzde
4O-50\e varan oranlarda aşındı.
Asğari acrel: 1979 yılında
2.778 lira olan asgari ücretin neti
1989 sonunda 50.1 kat artarak
141.975 liraya yukseldi. Aynı dö-
nemde tüketici fiyatlan endeksin-
deki artış 58 katı bulduğu için
asgari ücretlinin satmalma gücu
yuzde 11.9 oranında azaldı.
Ortalam üeretier: Türk-tş'in
yaptığı araştırmaya göre ortalama
ücretler 1979-188 yılları arasındaki
9 yıUık dönemde 13.4 kat artar-
ken, geçinme endeksi 31.9 kat art-
tığı için 9 yılda ortalama reel üc-
ret düzeyi yuzde 56.3 oranında kü-
çüldü. Devlet Planlarna Teşkilatı
1
nın resmi verilerine göre ise 1989
yılında nominal ucretlerde ortala-
ma yüzde 115'e varan oranlarda
artış oldu. Yüzde 70'lik enflasyon
dikkate alındığında bunun reel ar-
tışı da yüzde 26.5'i buluyor. Bu
durumda, ortalama ücretlerdeki
10 yıllık aşınma yüzde 44.8'e ula-
şıyor.
De\'let İstatistik Enstitüsu'nun
yaptığı araştırmalara göre gelir
gruplarının milli gelirden aldığı
pay şoyle:
19S7payı
(»ûzde)
Bırincı yûzde 20
İkinci yüzde 20
Ücüncü yüzde 20
Dördüncû yüzde 20
Besinci yûzde 20
40
f
7.0
13.0
21.0
55.0
0n yıl sonra 24 Ocak -2-
DPTeski müsteşan Bilsay Kuruç
1A Ocak'la 12 Eylül
ayrılamaz
Knrnç 80'lerin başında konjonktürel bir
para ve maliye politikası izlenmesi gerektiğini
kimsetartışmıyor. Ama süreklilik
yorumlanmah. Geçmiş 10 yılda izlenen
ekonomi politikalarının bir tek 'leitmotiv'i
var; emeğin bastırılması.
GENCAY ŞAYLAN
ANKARA — Siyasal Bilgiler
fakultesi ögretim uyelerinden ve
1978-79 yıllannda Devlet Plan-
lama Teşkilatı müsteşarlığı gö-
revinde bulunan Profesör Bil-
say Kuruç 10 yıl sonra 24 Ocak
istikrar Politikaları'nı değerlen-
dırdi. Profesör Kuruç, bu ko-
nuyla ilgili olarak Cumhuriyet1
in sorutannı cevaplandırdı.
— 10 yıl sonra geriye dönüp
baktığınızda 24 Ocak'ı nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz: bu tipik bir
istikrar önlenıleri paketi miydi,
yoksa onemli bir donemeç rai
oluşturuyor?
KLRUÇ — 1980'li yıllarda
Türkiye'de sermaye kesiminin
politikasını yapmak çok kolay-
laşmıştır. Üç şey birleşmiştir.
Türkiye 70'lerin sonunda sana-
yileşmenin kritik eşiğine gelmiş,
fakat bu eşiği atlayamamıştır,
Türkiye'nin politikacıları orta-
dan kaybolmuştur ve üçüncu
olarak toplum depolitize edil-
miştir. Işte bir araya gelen bu üç
olgu 80'lerin ekonomi politika-
larını belirlemiştir. Nedir bu
ekonomik politikaların koşul-
ları? Emeği bir butun olarak
cendereye alma, siyasal eleştiri-
sizlik sayesinde döviz kuru ile
dilediğince oynama şansı, mut-
lak fiyat serbestisi, dış çevrele-
rin büyük hoşgörusü ve deste-
ği, 80'lerin ikinci yarısındi pet-
rol fiyatlarının düşmesi, top-
lumda hak aramayı olanaksız
hale getirme gjbi koşullar altın-
da politika yapmanm çok ko-
lay bir iş olduğunu kabul etmek
gerekir. Olaya bu açıdan bakın-
ca ve tüm 80'lere damgasını
vurmuş bir süreçten söz edince
24 Ocak'm sıradan bir istikrar
girişimi olmadığı açıkhğa ka-
vuşmaktadır sanıyorum.
— Yalnız sizin burada çizdi-
ğiniz tablo 24 Ocak'tan çok 12
Eylül. O zaman bu iki tarihsel
olay bütünleşiyor denebilir mi?
KURUÇ — Bana gore 24
Ocak ile 12 Eylül birbirlerinden
ayrılamaz. Askerlikteki ünlü te-
rim ile ifade etmek gerekirse 24
Ocak "D-Day"dir ve ondan
sonra kaçınılmaz olarak 12*Ey-
lül gelmiştir. 24 Ocak artı 12
Eylül, 80'lerin Türkiye'sini be-
lırleyen surecin başlangıcıdır.
— Gerçekten tüm 80'li yıllar-
da istikrarlı bir ekonomi poli-
tikası izlendiğini düşunüyor
musunuz?
KURUÇ — Önce istikrar uğ-
runa emeği cendereye olan bir
ekonomi politikası izlendi, bu
politikalar sonunda emek gelir-
leri küçüldu, yüksek faiz ve
yüksek döviz kuru maliyetleri
arttırdı. Bu olay 82 mali krizi
ile sonuçlandı, mali aracı sek-
tör politikamn kendisine yük-
lediği yukü taşıyamadı. 83 yı-
lından itibaren ekonomi geniş-
lesin istendi ve 1985'ten sonra
Türkiye'nin eski modeline dö-
nüldu. Yani altyapı yatınmları
ile kamu kesimi pompalandı,
özel sektöre destekler sağlandı,
emek enflasyon aracdığı ile bas-
kı altında tuıuldu, ama 87 so-
nunda ekonomi gene kriz nok-
tasına geldi. Genişleme dönemi
60'larda altı yıl, 70'lerde beş yû
surmüştü. 8O'lerde ise iki buçuk
yıl sonra kriz noktasına gelin-
di. Gelinen krizin özelliği hem
durgunluk hem de enflasyon
olarak belirlendi. Yani tüm
80'lere özgü, değişmeyen, karar-
lı ekonomi politikalanndan
bahsetmek mumkün değil.
— Peki 24 Ocak Kararlan1
nın hic mi başanlı ya da olum-
lu yönu yok?
KURUÇ — Var. İhracat per-
formansı çok iyi. Ekonominin
iki kez, 1983 ve 1986 yıllannda,
enfaktüs geçirmesine karşın ih-
racat tartışmasımn sağlanması
çok önemli. Yani ihracat perfor-
mansı başanlı, imalatçı ve ih-
racatçı sınavdan iyi not almış.
Ama ihracat stratejileri için ba-
şanlı denir mi bflmiyorum? Al-
manya dışında belli başlı tica-
ret partnerlerimizin hepsine
açık veriyoruz. Sanayi malları
ihracatçısı olduk diyoruz, ama
tekstil ve dokuma hariç diğer
sektörlerde ticaret açığı veriyo-
ruz. Yani bir sanayi sektorun-
de aldığımız makine, teknolo-
ji, ara mali, bu sektörde dışarı-
ya sattığımızdan fazla tutuyor.
Bu nedenle ıhracat performaıı-
sımn değil, ama stratejisinin
sorgulanmasından yanayız.
— Sizin de beiirttiğiniz gibi
24 Ocak ile başlayan ve 10 rıla
damgasını vuran bir sıireç var.
Bu süreç toplum katmanlannı
nasıl etkiledi?
KURUÇ — Biz geçen 10 yıl
içinde özel sektöre toplumca bir
misyon verdik, "Türkiye'yi
geliştir" dedik. SO'lı yıllan böyle
özetlemek gerekiyor. Özel sek-
tör, üçuncü teknoloji devrimi-
nin boyutlannı ve fırsatlarını al-
gılayamadı. Değişimden ürktu,
bunalım psikolojisini benünse-
di. Bunun sonucu olarak mev-
cud fiziki sermayeyi daha yo-
ğun kullanmaya ve birinci sana-
yi devriminin mallarını pazar-
lamaya yöneldi. Bu ortamda
emek verimlıliği genel olarak
düştü. Tabii toplumsal etkiler
bununla kalmadı, toplumda
yön duygusu yitirildi. Paranın
çurümesi, toplumsal değerlerin
kaybolması buna yol açtı.
— Genellikle eleştirdik. ama
gerçekten 24 Ocak 1980 günü
başka alternatif var mıydı?
KURUÇ — 80'lenn başında
konjonktürel bir para ve mali-
ye politikası izlenmesi gerekli-
liğini kimse tartışmıyor. Ama
süreklilik yorumlanmah. Geç-
miş 10 yılda izlenen ekonomi
politikalannın bir tek leitmotıvi
var, emeğin bastınlması. tşte bu
yeni bir alternatifti ve bunalım-
daki Türkiye'de sağ bunu üret-
ti, sonuçta, rejim kayboldu. Sağ
siyasal meşruiyetinin zeminini
ekonomik başarı olarak seçti,
sol bu aşamada bir tur demo-
delik içine düştu. Çünkü dayan-
dığı siyasal temel kaybolmuştu;
bu halen bulunmuş değil. Do-
layısıyia alternatif hâlâ sorun.
Aslında ekonomik başarı kay-
boldu ve 89 rejimi de bir meş-
ruiyet sorunu ile karşılaştı. Bir
taraftan da Türkiye'nin
70'lerden gelen sorunlan sürdü.
İşsizlik, gençlerin sorunlan gi-
bi. Dolayısıyla sağ, Turkiye'ye
soluk aldıracak bir alternatif
sunacak durumda değil ve bu
durum solun görevini daha da
büyütüyor. 80'lerde ortaya çı-
kan bir gerçek de piyasa ekono-
misinin mudak olarak demok-
rasi getirmeyeceği oldu. Aksine
80'ler ekonomide merkeziyetçi-
liğin, tek adam yonetiminin art-
tığı, TBMM denetiminin zayıf-
ladığı dönem oldu. Gerçekten
TBMM denetimi hiç bu kadar
zayıflamamıştı. Sonuç olarak
denetimsizhk ve artan merkezi-
yetçilik keyfilik getirdi; mal ve.
faktör fiyatları ile istendiği gi-
bi oynandı.
DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel24 Ocak Kararları'nı savundu
'Enflasyonıuı sebebi 24 Ocak değil'ANKARA (Cumhuriyet Burosu) —
Partismin TBMM grubunda 24 Ocak ka-
rarlarım savunan DYP Genel Başkanı Sü-
leyman Demirel. "24 Ocak kararlannı on
sene sonra, yüzde 70 enflasyonun. bugün-
kü yoksullugun, işsizliğin sebebi gibi gös-
termenin anlanu yoktur" dedi. Dönemin
müsteşan ve 24 Ocak kararlarının hazır-
layıcısı Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın
1980'de, "Ekonomi iyiye gidiyor, anarşi
onun için azıyor" diye açıklama yapma-
sına karşın, daha sonraları anarşinin ne-
deni olarak döviz yokluğunu gosterdiği-
ni anlatan Demirel, "Hiç kimse, 24 Ocak
kararlannı almava zorlayan sebepler üze-
rinde durmuyor. Polemik olmasın diye
ağzımı açmıyorum, yutkunuyorum. Ama
derler ya, şurama geldi" diye konuştu.
DYP'nin TBMM grubu dun saat
10.30'da Demirel'in başkanlığında toplan-
dı. Toplantıda, 24 Ocak kararlarına yo-
neltilen eleştirıleri yanıtlayan Demirel,
"24 Ocak kararlan ile laikliğin köküne
dinamit konuldu" biçimindeki eleştirilere
şu karşılığı \erdi:
"Nasıl konmuş? Ağzımı açtırmasınlar,
tahrik elmesinler, kötü konuşurum. Bun-
lan, Türkiye'yi yönetmeye yeniden talip
olanlara söylüyorura. Arabistan'dan kre-
di gelmiş. Onun için laiklik bozulmuş.
Hem anayasanın 141, 142. 163. madde-
leri kalksın diyorsunuz hem de 141, 142.
maddeler kalksın, 163. madde kalsın di-
yorsunuz. Böyle bir Türkiye olmaz. Ken-
dinize guveneceksiniz. İnsan haklanna
sahip bir toplum olarak guveneceksiniz.
Toplumun demokratik reflekslerini oldü-
rüyorsunuz."
24 Ocak kararlarının on yıl sonra tar-
tışılmasından memıjuniyet duyduğunu
belirten Demirel, Istanbul'da yapılan bir
panelde, "Bu ekonomik kararlar uğruna,
sanayi ve halk, 10 yıl boşuna bedel 6de-
miş oldu" biçimindeki eleştirileri şöyle
yanıtladı:
"24 Ocak kararlannı anlamak için
1979 yılının eylül ve ekimindeki Turki-
ye'ye bakmak lazım. Bunlan unutup böy-
İe konuşmak mümkündür. Bu konuşma-
ları yapanlann dünyadan haberi yok.
1990'daki sıkıntıların sebebi olarak 24
Ocak kararlarının gosterilmesini kabul-
lenemeyiz. Biz, bir yangını sondürmek
için işin içindeydik. 24 Ocak kararlan bu
yangının bir tarafını söndürdiı."
O dönemde musteşar olan Özat'ın, 24
Ocak kararlarının mimarı olmadığını sa-
vunan Demirel, "Müsteşarın siyasi so-
mmluluğu yoktu. Musteşar kararlan yaz-
mış da kendiliğinden mi junimüş onlar?
Meclisten onu geçirenler robot mu?
Türkiye'nin bugün de hukümeti, müste-
şan var. Hatta hükümet birden fazla; biri
Türkiye'de, biri Amerika'da" diye konuş-
tu. 24 Ocak kararlarının aslında 3 ocak-
ta alınacağını, araya bir de uyarı mektu-
bu girdiğini anlatan Demirel şunları
soyledi:
"Halk bir taraftan yokluktan kıvranı-
>or. Neticede biz gelmişiz, bu kararlan
almışız. Bir de uyarı mektubu almışız.
Yangın varken uyarı mektubu yok. Da-
ha önce gönderseydiniz, yangını sondür-
seydiniz. Yangını sondürmeye çalışan
adamm elini kolunu bağlamaj-a çalışmak
niye? 24 Ocak kararlannı. 10 sene son-
ra, yüzde 70 enflasyonun, yoksullugun,
işsizliğin sebebi gibi göstermenin anlamı
yoktur. Hem Türkiye'yi içinden çıkılmaz
hale getirenlere bir şe> deme\eceksiniz,
hem uikeyi sıkıntılardan kurtaranlara 'iyi
yaptın' demeveceksiniz; on sene sonra her
şeyi unutup, 'Bugunkü sıkıntıların sebe-
bi 24 Ocak kararlan' diyeceksiniz. İsya-
nım bunadır. Haksız mı>ım? 'Bugun
Türkiye, bu sıkıntıların içinden yine 24
Ocak kararlan ile mı çıkacak?' diye so-
ruyorlar. Bugünkü hastahk baska. Bu-
günkü hastahk ANAP hastalıgıdır. Lite-
ratüre bile geçecek yeni bir hastahk. 'Çağ
atladık, köşeyi dönduk' denilen adama
'Haberin var mı?' diye soracaksımz,
'Adam, ben koyümden kasabaya
gidemiyorum' diyecek."
Kırşehir'de yapılacak olan belediye
başkanlığı seçiminden once Bakanlar Ku-
rulu sözcüsünün şehre şeker fabrikası ya-
pılması için butçeye odenek konulacağı-
nı açıklamasına, Başbakan Yıldırım Ak-
bulut'un ise "Bunun bir seçim yatınmı
olmadığını" soylediğine dikkat Demirel
sözlerini şöyle surdürdu:
"Butçe çıkab daha kaç gon oldu? Büt-
çe, 23 gündür yürürlukte. Biz oraya fab-
rika yapılmasın demiyoruz. Ama vatan-
daşın vicdanıyla, şeker fabrikasını alıs ve-
riş haline getiriyorlar. 'Hizmet yapacağız,
oy vereceksiniz' diyorlar. Ondan sonra
'Bakın, yuzde 21.75 diye bağırıyorlar,
ama seçımi kazandık' diyecekler."