25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/12 EKONOMİ 24 OCAK 1990 DÖVİZ KURLARI 24 OCAK 1990 Dövizin Cinsi 1 ABO Dolan 1 B.AIman Markı 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Belçika Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Rn Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Ftorini 1 Isveç Kronu 1 Isviçre Frangı 100 Italyan Lireti 1 Japon Yfeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Steriin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Aiış 2347.30 1374.38 1832 30 195.43 65.75 355.22 584.49 404.60 1220.19 377.25 1547.33 184.79 16.07 8030.44 3860.59 625.97 Oövız Satış 2352.00 1377.13 1835.97 195.82 65.88 355.93 585.66 405.41 1222.64 378.01 1550.43 185.16 16.10 8046.53 3868.33 627.22 Efektif Alış 2344 95 1373.01 1801.15 195.23 64.63 351.67 574.55 404.20 1218.97 373.48 1545.78 181.65 15.91 7893.92 3856.73 615.33 Efektif Satış 2359.06 1381.26 1841.48 196.41 66.08 357.00 587.42 406.63 1226.31 379.14 1555.08 185.72 16.15 8070.67 3879.93 629.10 ÇAPRAZ KURLAR $ 1.7078 B.AIman Markı $ 5.8015 Fransız Frangı $ 1.9237 Hollanda Florinı $ 1.5169 Isviçre Frang $ 1270 25 Italyan Lireti $ 146.10 Japon Yenı $ 3.7498 S. Arabistan Riyali E 1.6446 S ALTIN GÜMÜŞ Cumhunyet Reşat 24 ayar altn 22 ayar bılezm 18 ayar altın 900 ayar gûmû$ Vakıfbank Altını Zıraat Altını M Bankası 1 Ons S Alış 205 000 227 000 31 000 27 300 23 250 435 176 000 175 000 408 60 Satış 209 000 237 000 31 100 30 400 23 325 455 177 000 176 500 409 10 TL Inteftnnta Ort Faa (%) 34 50 SERBEST PİYASADA DÖVİZ A60 Dolan Batı Alman Maria Isviçre Frangı Hollanda Flonni Ingılız Steriını Fransa Frangı A.Şılını 100 Italyan Lıret S.A Riyali Al,ş 2352 1376 1545 1215 3860 405 195 183 620 Satış 2357 1380 1550 1220 3900 408 198 186 625 Mviz Int. ($) = 2357 Türkiye on yıldır Hstikrar' arıyor On yıllık uygulama sonucu "24 Ocak dönemi" zam, enflasyon, devalüasyon ve yüksek faiz kavramlarıyla özdeşleşti. 24 Ocak kararlarınm Modelin adı "ihracata dönük sanayileşme stratejisi" diye özetlendi. Uygulamada ise sanayileşmenin ikinci plana itildiği gözlendi. On Türkiye'nin ihracatı 5 kat arttı. Döviz sorunu çözüldü, ancak enflasyona çare bulunamadı. Enflasyon ve düşük ücretler, gelir dağılımını 10. yılında ekonomiyi kurtarmak için yeni önlem yılda imalat sanayii yatırımları reel olarak yüzde daha da bozdu. İç ticaret hadleri tanm aleyhine arayışları sürüyor. 35azaldı. bozuldu. BORSADA Akçımento AtorM HokJing AnadoHıCam Arçe» Bagfaş Bolu Çm (BÜ) Bnsa Oelık halat Cimsa Ç Elektrik Deva Holdıng Doktaş E.Bas Yatınm Ege Bıracılık EgeGûbre Enka Holdıng EreglıOÇ Sood-Year GûbreFab Gûney Bıracılık Hektaş bjmir DÇ. üocam Kartonsan Kav Kepe Elektnk Koç Holdıng Koç Yatınm Kordsa Koruma Tar Köyta? Makına Takım Maret Men Santral Metaş Nasaş Olmuksa Otosar. Pınar Sût Rabak Sarkuysan Srfaş Tefctaş TlşBan (B) T Iş BCQ0*75BOZ3 TlşB(CX*75W.) T Sıemens TŞışeCam TSK.Bankası T Ctemır D Yasaş Yapı K. Bank Orcetase- ans kapan 7800 11000 12000 22000 9500 47500 12750 13250 16000 26500 19250 11000 17000 19500 4200 6600 15000 13750 2400 9000 11500 3900 15000 9800 25000 11250 27500 12250 noco 14000 9500 14000 9000 7000 3100 5600 15500 12500 10600 10500 33000 10250 13000 20000 4800 4000 33500 11250 7200 10500 6400 10600 İLE Bugımkü endûa* 7800 12000 12000 24000 9600 51000 13500 14500 17250 28000 20000 11000 17750 20000 4200 7400 15000 14500 2400 8900 12000 3850 16000 10600 25500 12250 26500 12750 10500 14250 8600 15000 8100 7000 3400 6000 16000 13000 11500 11000 34000 10000 14000 20000 5000 4000 36500 12250 7200 11000 6700 11750 M M BfttMi: S.7S4.24J.5 KflU w*tal:...... DUNYA Doiar Londra 1.7065 Mark 1.5195 ls.Frangı 146.00 Yen 5.8023 F.Frangı MLE Bugünkı. enyusek 8200 12000 13000 24000 10000 52000 13750 14500 17250 28000 20750 11500 18000 20500 4300 7400 16000 14750 2450 9400 12250 4250 16250 10600 26000 12250 29000 13000 11250 15000 8800 15250 8900 7400 3400 6000 16500 13500 11750 11250 35500 10500 14000 21500 5100 4300 36500 12250 7500 11250 6900 11750 R Bugimkü kapan ış 7900 12000 12250 24000 9600 52000 13500 14500 17250 28000 20750 11500 18000 20250 4300 7400 15250 14750 2450 8900 12000 3900 16250 10600 26000 12250 29000 13000 10750 14500 8600 15250 8100 7200 3400 6000 16500 13500 11750 11250 35000 10250 14000 21000 5100 4300 36500 12250 7200 11250 6900 11750 M-...3770.74 (DMt*: 35M.22) BORSALARI 1.9366 Tbkyo 146.42 1.9225 Alta(ons fclem mıktarı 252100 6200 20600 41125 165250 2590 64300 288760 17357 774847 20277 13100 9060 28500 120600 5253 1593195 23292 379000 69300 59200 107244 13636 214250 4450 11680 28749 59125 60375 82550 1000 12800 26460 32999 77880 81450 66900 52100 12375 161884 82090 10200 82308 85950 11320 13780 3517 141350 14100 130000 118500 9300 tae»t... = 311 u „ • Londra: 40850 H F l o m ı Züritı 409.20 Yfen Hong Kong 1 H Florinı * w Ybrk: 407.31 40750 23 OCAK 1990 En çok söz Yapılan fıy 8000 12000 12500 24000 9800 52000 13750 1450O 17250 28000 20750 11500 18000 20250 4250 7400 15250 14750 2450 8900 .12000 3950 16250 10600 25500 12250 29000 13000 11000 14500 8800 15250 8100 7200 3400 6000 16500 13500 11750 11250 35000 10250 14000 21000 5000 4000 36500 12250 7400 11250 6900 11750 AğırriK. ort fıy 8004 12000 12381 24000 9601 51800 13715 14500 17250 28000 20712 11364 17988 20216 4262 7400 15299 14699 2448 9093 12034 4028 16169 10600 25647 12250 28792 12984 10971 14746 8700 15207 " 8426 7217 3400 6000 16397 13469 11741 11244 34773 10327 14000 21021 5033 4124 36500 12250 7378 11172 6884 11750 «2.617.613.050 ._W74 23 OCAK 1990 gr.) YATIRIM FONLARI NE GETİRDİ? KaUma Mgesiadı Iş Yatınm-1 Iş Yatnm-2 Iş Yatnm-3 Iş Yatınm-4 lnterfon-1 lnterfon-2 lnterton-3 ln.tertofi-4 Iktısat Yat-1 Iktısat Yat-2 Iküsat Dolar Fon Iktısat Mark Fon Iktısat Aülım Fon Garanti Yatnm-1 Garanti Yatınm-2 Esbank Fon-1 Esbank Fon-2 YKB Yat. Fonu YKB Sektör Fon YKB Hisse Fon YKB Kamu Fon YKB Liktt Fon YKB Karma Pon YKB Dövız Fon Vakıf Fon-1 Vakıf Fon-2 Vakıf Fon-3 Dışbank Mavı Fon Dışbank Beyaz Fon Tûtûnbank Fon Mıtsuı Fon-1 Mıtsui Fon-2 Rnans Fon-1 Finans Fon-2 Finans Fon-3 Ziraat Fon Halk Fon-1 Haik Fon-2 Pamuk Fon . Emlak Fon-1 Onni MQ€n 110757 14.0359 09.1089 170150 19.0957 141287 27.02.89 0708.89 16.09.87 10.02.88 08.02.89 2802.89 11.1239 22.10.87 1003.89 161157 31.10.89 0211.87 07.0388 07.0388 070358 07.0358 070358 02 01.89 0905.88 24.0459 18.1059 28.0688 10.0459 04.07.88 15.07.88 20.1059 20.0359 20.0789 18.1259 09.1059 01.1159 080150 02 0190 22 01.90 10500 20.000 10.000 10.000 10.661 9560 9559 11.200 9.764 9506 9596 9590 10.000 9976 9.731 10319 10.000 10477 9.785 İ713 9.795 9693 9528 9.294 10.000 48.279 10444 10.057 20558 11.021 40000 1O000 9.946 9.956 10428 1O100 11397 10357 10.724 10000 Dûnki değeri 43,276 30324 11556 10051 33.704 28.709 14515 11661 29.771 25.159 12.289 11.669 10.933 32 782 15.743 31612 11.071 32.070 25.298 54.905 25.044 21.361 25.345 12.390 24.895 66.017 11.780 22 758 29.583 24.132 90729 11192 14923 12579 10583 12.389 13.076 10.531 13.004 1O000 defeti 43593 30396 11584 10068 33.743 28.743 14533 13678 29.820 25.210 12.324 11.639 10977 32.835 15.773 31745 11.113 32.176 25343 58.433 25.068 21,383 25385 12389 24526 66.092 11.795 22.786 29.617 24.162 90889 11.206 14924 12695 10897 12563 13109 10.548 13.019 10013 teğtşim 027 024 024 0.17 011 0.12 012 012 0.16 0.20 028 -026 0.40 016 0.19 039 038 033 0.18 6.42 0.09 0.10 Q16 -0.01 0.12 011 0.13 012 011 012 018 012 0.01 016 013 140 025 0.16 011 013 ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) — 24 Ocak 1980 tarihini taşıyan "Ekonomik İstikrar Tedbirleri" 10. yılını doldururken, "istık- rarsızlık" Türkiye ekonomi- sinin en önemli sorunu olmaya de- vam çdiyor. Döviz krizine çözüm bulmak, dış borçlan erteletebil- mek, durma noktasına gelen eko- nomiye yeniden işlerlik kazandır- mak ve yüzde 8O'e yaklaşan enf- lasyona çare olarak Uluslararası Para Fonu (IMF) denetiminde u\- gulamaya konulan ekonomik ön- lemler, ilk 7.5 ay sivil hukumetçe, daha sonra da 1983 sonuna kadar 12 Eylül hükümetlerince en katı biçimde uygulandı. Sonuçta dövız sorunu belli olçulerde çözüme ka- vuşturuldu. Ancak enflasyon so- runu hâlâ önemini koruyor. Eko- nominin iç ve dış dengelerinin ye- niden sağlanması amacıyla alınan 24 Ocak Kararlan uygulamada, daha ilk gunden itibaren "yüksek oranlı zamlar, devalüasyon, yük- sek faiz" gorunümu lcazandı. 24 Ocak Kararlan'nın alınma- sında onemli etkisi olan ve uygu- lamada da 12 Eylül 198O'e kadar Başbakanlık Müsteşan, daha son- ra da askeri hukumette Başbakan Yardımcısı olarak rol alan Turgut Ozal, 12 Eylül'den sonra konsey uyelerine verilen bir brifing için yakın çalışma arkadaşlarıyla bir- likte hazırladığı bir raporda 24 Ocak öncesi ekonomik durum ve sorunları şöyle özetliyordu: "— Ekonomik politika kararla- nnın ahnması ve uygulanmasmda hatalar, eksiklikler ve gecikmeler. (Fertlerin teşebbüs gücu ile daha müessir bir şekilde yapılabılecek birçok işin devlet ve KİT'lere kay- dırılmış olması meselelerimizi ağırlaştırmıştır.) — Enflasyon, yıllık yüzde 80, aylık yuzde 8 hızda erişmiş. Kont- rol altına alınmazsa yıllık yüzde 150 olabilir. — Petrol, enerji, nakliye darbo- ğazı, sanayide ithal girdileri yok- luğu nedeniyle giderek düşen ka- pasite kullanımı. — Yıllardır genel bir durgunluk içindeki ihracat performansı. — Azalan yurtiçi tasarruflar. — Dış borçlar, özellikle kısa va- deli borç yükünün ağırlığı. — Vergi yükünde adaletsizlik. (Bozulan gelir dağılımı, kaybolan orta sınıf)- Kasım 1980 tarihli raporda, ön- lemlerin ana ilkeleri anlatılırken de birinci önceliklı sorunun enf- lasyon olduğu, bunun için de "monoler" politikaların titizlikle izleneceği vurgulanarak, "Ancak enflasyonun kontrolünden sonra lekrar sıhhalli bir büyiime politi- kasının düşünülebilecegi" kayde- dilmişti. Yüzde 32.7'lik devalüasyon (1 dolar 47.1 liradan 70 liraya çıktı) ve temel mallara yüzde 500'lere varan oranlardaki zamların 25 ocak tarihli'Resmi Gazete'de ya- yımlanmasıyla başlayan 24 Ocak döneminde en çarpıcı ekonomik uygulama KlT zamları ve devalü- asyon oldu. Sadece 1980 yılı için- de yapılan zamlann yukü milli ge- lirin yüzde I2'sine ulaştı. tmBasyaa: Özal'ın askerlere sunduğu raporda da belirttiği gi- bi 1979 yılında yüzde 64 olan yıl- lık enflasyon, l98O"in ilk aylann- da yüzde 80'lere ulaşmıştı. Ancak bu dönemde enflasyon- dan daha da onemlisi döviz yok- luğu nedeniyle ithalatın yapılama- ması, sanayide kapasite kullanım oranlarının duşmesi sonucu ülke- de temel malların kıtlığı ve kara- borsa sorunuydu. Fiyatlann aşırı yükseltilmesi so- nucu 1980 yılı şubat ayında l ay- lık enflasyon oranı yüzde-29.1'e çıku. Mala olan talebin duşmesi- ne paralel biçimde, ithalattaki tı- kanıklıkların aşılması ve 12 Eylül'- den sonra da grevlerin yasaklan- ması ile sanayi üretimi arttığı için 1980 yılı sonlarına doğru yokluk ve karaborsa buyük ölçüde kalk- tı. 25 Ocak 1980 tarihinden son- raki dönemde KIT zamları aralık- sız sürdü. tç talebi kısma yönündeki on- lemler ise kısa surede etkisini gös- termeye başladı. 1982 yılında bir yandan ihracat artarken diğer yandan da 1980'de yuzde 107'e ulaşan enflasyon, 1981'de yüzde 3ö.8'e, 1982'de yuzde 25.2'ye ve 1983 yılında yuzde 30.5'e duştu. 1983 seçimlerinde enflasyonu vüz- de 10'lara duşurme iddiasıyla ik- tidara gelen ANAP hukümetleri döneminde ise enflasyon yeniden tırmamşa geçti. Son olarak 1989 yılında yıllık ortalama enflasyon hızı yüzde 69.6 duzeyinde gerçek- leşti. Cretfaı vp .vaurmUr: 1979 ve 198O'de yüzde 35-40'lara kadar düşen kapasite kullanım oranları ve azalan uretim 24 Ocak'ta alı- nan önlemlerin 12 Eylül'den son- ra askeri yönetimin grev ve lokavt- ları yasaklaması sonucu üretim duzeyinde 198I'den itibaren göz- le görülür artışlar başladı. Ekonomide dışa bağımiılığın arttığı bu dönemde, kaynaklar ağırlıklı olarak doviz kazandırıcı ekonomik faaliyetlere yönlendiril- di. Dunya Bankası, Türkiye'nin yurutmekte olduğu 9 bine yakın kamu yatınm projesine el kaydu. Bankanın hazırladığı ve Türk hu- kümetinin de kabul ettiği bir prog- ram uyarınca bine yakın kamu ya- tınm projesi ilk etapta yatınm programından çıkarıldı. Yatırımlarda agırlık, altyapı ve hizmet sektörlerine kaydınldı. Ge- tirilen yüksek faiz politikasının da etkisiyle imalat sanayii yatırımları sürekli olarak duşurüldu. İmalat sanayiinde kamu sektö- rünün yeni yatırım yapması büyük ölçüde engellenirken, özel sektö- rün de yeni yatırımlar yerine, mev- cut kapasiteleri yükseltmek için darboğaz giderici tevsi ve moder- nizasyon yatırımlarına yönelerek kjsa dönemde uretimi arttırma yo- luna gittikleri gözlendi. Ba^üne: Son 10 yıllık dönem- de Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası 78.4 kat artış gösterdi. Ancak bu artışın 51.8 katı enflas- yon sonucu oluşan fiyat artışlann- dan kaynaklandığı için ekonomi- nin reel büyümesi yüzde 51.5 du- zeyinde kaldı. Kişi basına düşen reel gelirdeki artış ise yüzde 18.7'de kaldı. kcsfau fdkiricsd: 24 Ocak sonrası dönemde subvansi- yonlann daraltılması, fiyat ve ta- rımsal destekleme politikalannda- ki yeni duzenlemeler iç ticaret hadlerini de tarım kesimi aleyhi- ne önemli ölçüde bozarken bu ke- simin daha da fakirleşmesine yol açtı. Tanm kesiminin Gayri Safi Mil- li Hasıla içindeki payı 1979 yılın- da yuzde 21.6 olmuşken. bu oran geçen yıl yüzde 15.3*e geriledi. 10 yıllık dönemde ayrıca sanayi sek- 24 Ocak paneli ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — Türk-İş'e bağlı sosyal demokrat eğilimli 16 sendikanın ortaklaşa düzenle- dikleri "24 Ocak Çıkmazı -10 Yıl Önce. 10 Yıl Sonra" adlı panel bugun yapılacak. Türk Harb-İş Sendikası toplantı salonunda saat 10'da başlayacak panele, ANAP'tan Devlet Bakanı Işın Çelebi. SHP'den Grup Başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı, DYP'den Grup Başkanvekili Köksal Toptan ile Prof. Dr. Burhan Şenatalar ile Doç. Dr. Devrim Ulucan katılacaklar. Paneli, Türk-İş içindeki sosyal demokrat eğilimli Tarım-Iş, Türkiye Maden-lş, Genel Maden-lş, Petrol-lş, Deri-Iş, Ağaç-lş, Selüloz-lş, Basın-lş, BASS, Kristal-İş, Tumtis, Ha\a-İş, Likat-İş, Turk Harb-İş, TGS ve Türki- ye Belediye-lş Sendikaları or- taklaşa düzenlediler. töründeki ortalama fiyat artışla- rı 62 kat olmuşken, tanm kesimi fiyat artışlan ise 44.4 kat oldu. İç ticaret hadleri de 1979'da 100 ka- bul edilirse 1989 yılında tarım ke- simi aleyhine 71.7'ye indi. tkw»l ve öd«eler den- Son 10 yıldır uygulanan ekonomi politikalarının en başa- rılı sonuç verdiği alan ise dış tica- Tet ve ödemeler dengesi oldu. 197O'lı yılların ortalanndan itiba- ren genel bir durgunluk eğilimi içi- ne giren ihracat, 1981 yılından iti- baren yeniden artmaya başladı. 1979 yılında 2 milyar 262 milyon dolar olan yıllık ihracat 10 yılda yaklaşık 5 kat artış gösterdi. 1988 yılında 11 milyar 662 milyon dola- ra ulaşan yıllık ihracatın I989'da da 11.5 milyar dolar civannda ger- çekleşmesi bekleniyor. te ve * ş hrflnr; Bu dönem vergi gelirlerinin yeterli düzeye ulaştınlamaması sonucu kamu ke- simi hızlı bir iç ve dış borçlanma temposu içine girdi. 1979 yılı so- nunda 417.8 milyar lıra olan ka- mu kesimi iç borçlan toplamı 10 yılda 106.8 kat anarak bu yılın so- nunda 45 trilyon 50 milyar liraya yukseldi. Bu borçlann 3 trilyon 537 milyar lirası Hazine bonolo- rından, 10 trilyon 876 milyar lirası devlet tahvülerinden, 2.6 trilyon li- rası Merkez Bankası'nca Hazine1 ye verilen kısa vadeli avanstan, 4 trilyon 43 milyon lirası konsolide borçlardan, 23 trilyon 994 milyar lirası da Hazine'nin Merkez Ban- kası'na olan kur farkı borçlann- dan oluşuyor. Bu arada 1979 yılı sonunda 13 milyar 589 milyon dolar olan Türkiye'nin dış borçlan toplamı da 10 yılda yuzde 188.5 oranında artarak 39.2 milyar dolara çıktı. Para-kredi ve faiz potki- kalan: 24 Ocak sonrası ekono- mi politikalarının en fazla çıkma- za saplanan bolumünu faiz düzen- lemeleri oluşturdu. Temmuz 1980'de faiz oranlannın serbest bı- rakılmasına ilişkin karar ertesin- de başlayan faiz yarışı kısa süre sonunda faiz anarşisine dönüştü. Faiz yarışı 1981 yılı sonundan itibaren önce koşe başı bankerle- rinin batmaya başlaması veya pa- rayı toplayıp kaçması, ardından da tsıanbul Bankası, Hisarbank ve Odibank'ın batışı ile sonuçlan- dı. Yüzbinlerce küçük tasarruf sa- hibınin biriküni iflas eden veya kaçan bankerlerle birlikte yok olurken, ülkede büyük bir "bankerzedelcr" kitlesi oluştu. 1980 sonrası dönemde yetkili- lerce ısrarla "sıkı para politikası" uygulandığı soylenmesine karşın cumhuriyet döneminin en fazla emisyon ve para arzı artışı da bu dönemde gerçekleşti. «eür dagÜM ve •«•nKleı. 24 Ocak Kararlan ve ardından 12 Eylül yonetirnınin grev ve toplu- sözleşme haklarının kısıtlanması sonucu reel ucretler geriledi. Bu dönemde reel ücretler yüzde 4O-50\e varan oranlarda aşındı. Asğari acrel: 1979 yılında 2.778 lira olan asgari ücretin neti 1989 sonunda 50.1 kat artarak 141.975 liraya yukseldi. Aynı dö- nemde tüketici fiyatlan endeksin- deki artış 58 katı bulduğu için asgari ücretlinin satmalma gücu yuzde 11.9 oranında azaldı. Ortalam üeretier: Türk-tş'in yaptığı araştırmaya göre ortalama ücretler 1979-188 yılları arasındaki 9 yıUık dönemde 13.4 kat artar- ken, geçinme endeksi 31.9 kat art- tığı için 9 yılda ortalama reel üc- ret düzeyi yuzde 56.3 oranında kü- çüldü. Devlet Planlarna Teşkilatı 1 nın resmi verilerine göre ise 1989 yılında nominal ucretlerde ortala- ma yüzde 115'e varan oranlarda artış oldu. Yüzde 70'lik enflasyon dikkate alındığında bunun reel ar- tışı da yüzde 26.5'i buluyor. Bu durumda, ortalama ücretlerdeki 10 yıllık aşınma yüzde 44.8'e ula- şıyor. De\'let İstatistik Enstitüsu'nun yaptığı araştırmalara göre gelir gruplarının milli gelirden aldığı pay şoyle: 19S7payı (»ûzde) Bırincı yûzde 20 İkinci yüzde 20 Ücüncü yüzde 20 Dördüncû yüzde 20 Besinci yûzde 20 40 f 7.0 13.0 21.0 55.0 0n yıl sonra 24 Ocak -2- DPTeski müsteşan Bilsay Kuruç 1A Ocak'la 12 Eylül ayrılamaz Knrnç 80'lerin başında konjonktürel bir para ve maliye politikası izlenmesi gerektiğini kimsetartışmıyor. Ama süreklilik yorumlanmah. Geçmiş 10 yılda izlenen ekonomi politikalarının bir tek 'leitmotiv'i var; emeğin bastırılması. GENCAY ŞAYLAN ANKARA — Siyasal Bilgiler fakultesi ögretim uyelerinden ve 1978-79 yıllannda Devlet Plan- lama Teşkilatı müsteşarlığı gö- revinde bulunan Profesör Bil- say Kuruç 10 yıl sonra 24 Ocak istikrar Politikaları'nı değerlen- dırdi. Profesör Kuruç, bu ko- nuyla ilgili olarak Cumhuriyet1 in sorutannı cevaplandırdı. — 10 yıl sonra geriye dönüp baktığınızda 24 Ocak'ı nasıl de- ğerlendiriyorsunuz: bu tipik bir istikrar önlenıleri paketi miydi, yoksa onemli bir donemeç rai oluşturuyor? KLRUÇ — 1980'li yıllarda Türkiye'de sermaye kesiminin politikasını yapmak çok kolay- laşmıştır. Üç şey birleşmiştir. Türkiye 70'lerin sonunda sana- yileşmenin kritik eşiğine gelmiş, fakat bu eşiği atlayamamıştır, Türkiye'nin politikacıları orta- dan kaybolmuştur ve üçüncu olarak toplum depolitize edil- miştir. Işte bir araya gelen bu üç olgu 80'lerin ekonomi politika- larını belirlemiştir. Nedir bu ekonomik politikaların koşul- ları? Emeği bir butun olarak cendereye alma, siyasal eleştiri- sizlik sayesinde döviz kuru ile dilediğince oynama şansı, mut- lak fiyat serbestisi, dış çevrele- rin büyük hoşgörusü ve deste- ği, 80'lerin ikinci yarısındi pet- rol fiyatlarının düşmesi, top- lumda hak aramayı olanaksız hale getirme gjbi koşullar altın- da politika yapmanm çok ko- lay bir iş olduğunu kabul etmek gerekir. Olaya bu açıdan bakın- ca ve tüm 80'lere damgasını vurmuş bir süreçten söz edince 24 Ocak'm sıradan bir istikrar girişimi olmadığı açıkhğa ka- vuşmaktadır sanıyorum. — Yalnız sizin burada çizdi- ğiniz tablo 24 Ocak'tan çok 12 Eylül. O zaman bu iki tarihsel olay bütünleşiyor denebilir mi? KURUÇ — Bana gore 24 Ocak ile 12 Eylül birbirlerinden ayrılamaz. Askerlikteki ünlü te- rim ile ifade etmek gerekirse 24 Ocak "D-Day"dir ve ondan sonra kaçınılmaz olarak 12*Ey- lül gelmiştir. 24 Ocak artı 12 Eylül, 80'lerin Türkiye'sini be- lırleyen surecin başlangıcıdır. — Gerçekten tüm 80'li yıllar- da istikrarlı bir ekonomi poli- tikası izlendiğini düşunüyor musunuz? KURUÇ — Önce istikrar uğ- runa emeği cendereye olan bir ekonomi politikası izlendi, bu politikalar sonunda emek gelir- leri küçüldu, yüksek faiz ve yüksek döviz kuru maliyetleri arttırdı. Bu olay 82 mali krizi ile sonuçlandı, mali aracı sek- tör politikamn kendisine yük- lediği yukü taşıyamadı. 83 yı- lından itibaren ekonomi geniş- lesin istendi ve 1985'ten sonra Türkiye'nin eski modeline dö- nüldu. Yani altyapı yatınmları ile kamu kesimi pompalandı, özel sektöre destekler sağlandı, emek enflasyon aracdığı ile bas- kı altında tuıuldu, ama 87 so- nunda ekonomi gene kriz nok- tasına geldi. Genişleme dönemi 60'larda altı yıl, 70'lerde beş yû surmüştü. 8O'lerde ise iki buçuk yıl sonra kriz noktasına gelin- di. Gelinen krizin özelliği hem durgunluk hem de enflasyon olarak belirlendi. Yani tüm 80'lere özgü, değişmeyen, karar- lı ekonomi politikalanndan bahsetmek mumkün değil. — Peki 24 Ocak Kararlan1 nın hic mi başanlı ya da olum- lu yönu yok? KURUÇ — Var. İhracat per- formansı çok iyi. Ekonominin iki kez, 1983 ve 1986 yıllannda, enfaktüs geçirmesine karşın ih- racat tartışmasımn sağlanması çok önemli. Yani ihracat perfor- mansı başanlı, imalatçı ve ih- racatçı sınavdan iyi not almış. Ama ihracat stratejileri için ba- şanlı denir mi bflmiyorum? Al- manya dışında belli başlı tica- ret partnerlerimizin hepsine açık veriyoruz. Sanayi malları ihracatçısı olduk diyoruz, ama tekstil ve dokuma hariç diğer sektörlerde ticaret açığı veriyo- ruz. Yani bir sanayi sektorun- de aldığımız makine, teknolo- ji, ara mali, bu sektörde dışarı- ya sattığımızdan fazla tutuyor. Bu nedenle ıhracat performaıı- sımn değil, ama stratejisinin sorgulanmasından yanayız. — Sizin de beiirttiğiniz gibi 24 Ocak ile başlayan ve 10 rıla damgasını vuran bir sıireç var. Bu süreç toplum katmanlannı nasıl etkiledi? KURUÇ — Biz geçen 10 yıl içinde özel sektöre toplumca bir misyon verdik, "Türkiye'yi geliştir" dedik. SO'lı yıllan böyle özetlemek gerekiyor. Özel sek- tör, üçuncü teknoloji devrimi- nin boyutlannı ve fırsatlarını al- gılayamadı. Değişimden ürktu, bunalım psikolojisini benünse- di. Bunun sonucu olarak mev- cud fiziki sermayeyi daha yo- ğun kullanmaya ve birinci sana- yi devriminin mallarını pazar- lamaya yöneldi. Bu ortamda emek verimlıliği genel olarak düştü. Tabii toplumsal etkiler bununla kalmadı, toplumda yön duygusu yitirildi. Paranın çurümesi, toplumsal değerlerin kaybolması buna yol açtı. — Genellikle eleştirdik. ama gerçekten 24 Ocak 1980 günü başka alternatif var mıydı? KURUÇ — 80'lenn başında konjonktürel bir para ve mali- ye politikası izlenmesi gerekli- liğini kimse tartışmıyor. Ama süreklilik yorumlanmah. Geç- miş 10 yılda izlenen ekonomi politikalannın bir tek leitmotıvi var, emeğin bastınlması. tşte bu yeni bir alternatifti ve bunalım- daki Türkiye'de sağ bunu üret- ti, sonuçta, rejim kayboldu. Sağ siyasal meşruiyetinin zeminini ekonomik başarı olarak seçti, sol bu aşamada bir tur demo- delik içine düştu. Çünkü dayan- dığı siyasal temel kaybolmuştu; bu halen bulunmuş değil. Do- layısıyia alternatif hâlâ sorun. Aslında ekonomik başarı kay- boldu ve 89 rejimi de bir meş- ruiyet sorunu ile karşılaştı. Bir taraftan da Türkiye'nin 70'lerden gelen sorunlan sürdü. İşsizlik, gençlerin sorunlan gi- bi. Dolayısıyla sağ, Turkiye'ye soluk aldıracak bir alternatif sunacak durumda değil ve bu durum solun görevini daha da büyütüyor. 80'lerde ortaya çı- kan bir gerçek de piyasa ekono- misinin mudak olarak demok- rasi getirmeyeceği oldu. Aksine 80'ler ekonomide merkeziyetçi- liğin, tek adam yonetiminin art- tığı, TBMM denetiminin zayıf- ladığı dönem oldu. Gerçekten TBMM denetimi hiç bu kadar zayıflamamıştı. Sonuç olarak denetimsizhk ve artan merkezi- yetçilik keyfilik getirdi; mal ve. faktör fiyatları ile istendiği gi- bi oynandı. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel24 Ocak Kararları'nı savundu 'Enflasyonıuı sebebi 24 Ocak değil'ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — Partismin TBMM grubunda 24 Ocak ka- rarlarım savunan DYP Genel Başkanı Sü- leyman Demirel. "24 Ocak kararlannı on sene sonra, yüzde 70 enflasyonun. bugün- kü yoksullugun, işsizliğin sebebi gibi gös- termenin anlanu yoktur" dedi. Dönemin müsteşan ve 24 Ocak kararlarının hazır- layıcısı Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 1980'de, "Ekonomi iyiye gidiyor, anarşi onun için azıyor" diye açıklama yapma- sına karşın, daha sonraları anarşinin ne- deni olarak döviz yokluğunu gosterdiği- ni anlatan Demirel, "Hiç kimse, 24 Ocak kararlannı almava zorlayan sebepler üze- rinde durmuyor. Polemik olmasın diye ağzımı açmıyorum, yutkunuyorum. Ama derler ya, şurama geldi" diye konuştu. DYP'nin TBMM grubu dun saat 10.30'da Demirel'in başkanlığında toplan- dı. Toplantıda, 24 Ocak kararlarına yo- neltilen eleştirıleri yanıtlayan Demirel, "24 Ocak kararlan ile laikliğin köküne dinamit konuldu" biçimindeki eleştirilere şu karşılığı \erdi: "Nasıl konmuş? Ağzımı açtırmasınlar, tahrik elmesinler, kötü konuşurum. Bun- lan, Türkiye'yi yönetmeye yeniden talip olanlara söylüyorura. Arabistan'dan kre- di gelmiş. Onun için laiklik bozulmuş. Hem anayasanın 141, 142. 163. madde- leri kalksın diyorsunuz hem de 141, 142. maddeler kalksın, 163. madde kalsın di- yorsunuz. Böyle bir Türkiye olmaz. Ken- dinize guveneceksiniz. İnsan haklanna sahip bir toplum olarak guveneceksiniz. Toplumun demokratik reflekslerini oldü- rüyorsunuz." 24 Ocak kararlarının on yıl sonra tar- tışılmasından memıjuniyet duyduğunu belirten Demirel, Istanbul'da yapılan bir panelde, "Bu ekonomik kararlar uğruna, sanayi ve halk, 10 yıl boşuna bedel 6de- miş oldu" biçimindeki eleştirileri şöyle yanıtladı: "24 Ocak kararlannı anlamak için 1979 yılının eylül ve ekimindeki Turki- ye'ye bakmak lazım. Bunlan unutup böy- İe konuşmak mümkündür. Bu konuşma- ları yapanlann dünyadan haberi yok. 1990'daki sıkıntıların sebebi olarak 24 Ocak kararlarının gosterilmesini kabul- lenemeyiz. Biz, bir yangını sondürmek için işin içindeydik. 24 Ocak kararlan bu yangının bir tarafını söndürdiı." O dönemde musteşar olan Özat'ın, 24 Ocak kararlarının mimarı olmadığını sa- vunan Demirel, "Müsteşarın siyasi so- mmluluğu yoktu. Musteşar kararlan yaz- mış da kendiliğinden mi junimüş onlar? Meclisten onu geçirenler robot mu? Türkiye'nin bugün de hukümeti, müste- şan var. Hatta hükümet birden fazla; biri Türkiye'de, biri Amerika'da" diye konuş- tu. 24 Ocak kararlarının aslında 3 ocak- ta alınacağını, araya bir de uyarı mektu- bu girdiğini anlatan Demirel şunları soyledi: "Halk bir taraftan yokluktan kıvranı- >or. Neticede biz gelmişiz, bu kararlan almışız. Bir de uyarı mektubu almışız. Yangın varken uyarı mektubu yok. Da- ha önce gönderseydiniz, yangını sondür- seydiniz. Yangını sondürmeye çalışan adamm elini kolunu bağlamaj-a çalışmak niye? 24 Ocak kararlannı. 10 sene son- ra, yüzde 70 enflasyonun, yoksullugun, işsizliğin sebebi gibi göstermenin anlamı yoktur. Hem Türkiye'yi içinden çıkılmaz hale getirenlere bir şe> deme\eceksiniz, hem uikeyi sıkıntılardan kurtaranlara 'iyi yaptın' demeveceksiniz; on sene sonra her şeyi unutup, 'Bugunkü sıkıntıların sebe- bi 24 Ocak kararlan' diyeceksiniz. İsya- nım bunadır. Haksız mı>ım? 'Bugun Türkiye, bu sıkıntıların içinden yine 24 Ocak kararlan ile mı çıkacak?' diye so- ruyorlar. Bugünkü hastahk baska. Bu- günkü hastahk ANAP hastalıgıdır. Lite- ratüre bile geçecek yeni bir hastahk. 'Çağ atladık, köşeyi dönduk' denilen adama 'Haberin var mı?' diye soracaksımz, 'Adam, ben koyümden kasabaya gidemiyorum' diyecek." Kırşehir'de yapılacak olan belediye başkanlığı seçiminden once Bakanlar Ku- rulu sözcüsünün şehre şeker fabrikası ya- pılması için butçeye odenek konulacağı- nı açıklamasına, Başbakan Yıldırım Ak- bulut'un ise "Bunun bir seçim yatınmı olmadığını" soylediğine dikkat Demirel sözlerini şöyle surdürdu: "Butçe çıkab daha kaç gon oldu? Büt- çe, 23 gündür yürürlukte. Biz oraya fab- rika yapılmasın demiyoruz. Ama vatan- daşın vicdanıyla, şeker fabrikasını alıs ve- riş haline getiriyorlar. 'Hizmet yapacağız, oy vereceksiniz' diyorlar. Ondan sonra 'Bakın, yuzde 21.75 diye bağırıyorlar, ama seçımi kazandık' diyecekler."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear