Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 OCAK 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
'Ekmeğe fiyat
serbestisi'
• ANKARA (AA) —
Değirmenciler Derneği
Genel Sekreteri Hker Tanık,
fiyatının serbest
bırakılmasıyla bir süre
sonra ekmek fıyatlannın
gerçek düzeyine ineceğıni
öne sürerek Türkiye'nin her
yerinde ekmek fîyatının
serbest bırakılmasını istedi.
Tanık, fınncıların, bayilere
verilen kâr paylarını
yükselterek yaptıkları
rekabetin, fiyat serbestisi ile
tüketiciye sunulan ekmeğin
fiyatı ve kalitesindeki
rekabete dönüşeceğini
belirtti. îzmir'de Fırıncılar
Derneği, 400 gram ekmeğin
fiyatını 350 liradan 400
liraya çıkardı.
Bakır fiyatı
inclirilcli
• ANKARA (AA) —
Devlet Bakanı Ibrahim
Özdemir, bakır ve
alüminyum satış fiyatlarının
yüzde 3.4 ile yüzde 6.8
oranlarında indirildiğini
açıkladı. Devlet Bakanı
özdemir'in yaptığı yazılı
açıklamaya göre yeni
düzenlemeyle Etibank ve
Karadeniz bakır
işletmelerince üretilip iç
piyasada pazarlanan Blister
türü bakırın fiyatı, 19
ocaktan geçerli olmak üzere
ton başına 200 bin lira
düşürüldü. Etibank'ca
Seydişehir'de üretilen
alüminyumun 22 ocaktan
geçerli olmak üzere külçe
baz fiyatları ton basına 150
bin lira ile 280 bin lira
arasında düşürüldü.
Akbank'ta
uyuşmazlık
• tş-Sendika Servisi —
Akbank işvereni ile
bağımsız Banka ve Sigorta
tşçileri Sendikası
(BANKSİS) arasında 8 bin
işçi için sUrdürülen toplu-
sözleşme görüşmelerinde
uyuşmazlık giderilemedi.
BANKSİS Genel Başkanı
Semih Özen, işverenin
işkolundaki grev yasağından
yararlanarak toplu-
sözleşmeyi Yüksek Hakem
Kurulu'na (YHK) götürme
gayreti içinde olduğunu
söyledi. "İşverenin
dayatmacı tutumuna tepki
büyük" diyen Özen, "Yasal
çerçevede her türlü direnış
ve eylemlere başvurarak
kamuoyuna Akbank
işvereninin çağdışı bakışını
göstereceklerini" söyledi.
SSCB'de tank
skandalı
• MOSKOVA (AA)—
Sovyetler Birliği'nde bir
kooperatifin (özel sektör
işletmesi), bir yük treni
dol'isu tankı 'hurda demir'
ola>ak ihraç etme girişimi
son anda engellendi. Sovyet
Televizyonu'nun haberine
göre tanklann nakil işinin
ihalesini üstienen 'Ant' adlı
şirket, bir trene yüklediği
açıklanmayan sayıdaki
tankı Novasibirsk kentinde
'hurda demir' olarak
kaydettirdi. Buradan yola
çıkarılan tanklann 1972 ve
1989 yapımı olduğunu
belirten Sovyet TV'si, tank
yolsuzluğunu yapan şirketin
devletin üst
kademelerindeki kişiler
tarafından komnduğunun
sanıldığını bildirdi, ancak
başka ayrıntı vermedi.
ASİAD
toplantıları
• ANKARA (ANKA) —
Ankara Sanayici ve
Işadamları Derneği
(ASİAD) tarafından her ay
düzenlenen "Başkent
Toplantılan"nın
beşincisinde TÜSİAD
Başkanı Cem Boyner
konuşacak. Yarın Hilton
Oteli'nde yapılacak
toplantıda Cem Boyner,
1989 yılının sosyal ve
ekonomik açıdan
değerlendirilmesi ve 1990
yılı beklentilerini anlatacak.
Boyner konuşmasından
sonra soruları da
yanıtlayacak.
Resmi Gazete
fiyat arttırdı
• ANKARA (AA) —
Resmi Gazete ve TBMM
Tutanak Dergisi'nin yıllık
abone bedeli yüzde 80
oranında arttırılarak 225
bin liraya yükseltildi.
Başbakanlık Basımevi ve
Döner Sermaye
Işletmesi'nin söz konusu iki
yayınının yıllık abone
bedeli daha önce 125 bin
liraydı. Başbakanhğın
dünkü Resmi Gazete'de
yayımlanan duyurusuna
göre gazetenin perakende
satış fiyatları da sayfa
adedine göre yeniden
belirlendi. Resmi Gazete'nin
perakende satış fiyatı da
yüzde 66.6 ile yüzde 70
oranları arasında arttırıldı.
Borsaya girebilmek için yol arayan küçük yatınmcıya uyarv
lîatırım kulüplerîne dikkat
Borsa Başkanı Muharrem Karslı'ya
göre gazete ilanı ile müşteri arayan
yatırım kulüpleri, ikinci bir banker
faciası yaratabilir. Karslı, yatırım
kulüplerinin birbirini tanıyan aynı
muhitin insanlarınca kurulacağmı,
bunların da yasal olarak
düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
Ekonomi Servisi — Borsa Başkanı Mu-
harrem Karslı, yatırım kulübü kurarak ga-
zete ilanıyla müşteri aramayı geçmişteki
bankerlik olaylarına benzetti. Karslı, bu
kulüplerin yasal olarak düzenlenmesini de
istedi.
Mülkiyeliler Birliği'nde "Tîirkiye'de Ser-
maye Piyasası ve Borsanın Gelişimi" ko-
nulu bir konferans veren Karslı, son gün-
lerin gazete ilanlarıyla müşteri arayan ya-
tırım kulüplerine dikkati çekti ve tasarruf
sahiplerini, tanımadıkları kişilerlc boyle
kulüplere girmemeieri konusunda uyardı.
Karslı, bu konuda şunları söyledi:
"Birisi çıkmış gazeteye ilan vermiş. Ben
yatınm kulübü kunıyonım, gelin para ya-
tınn, paranızı işleteyim, yüzde 40-50 gelir
veririm diye. Bu, bankerlikten farklı olma-
yan bir olay. Yatınm kulüplerinin felsefe-
sine aykın bir şey. Yatınm kulüpleri bir-
birini tanıyan, aynı muhitin insanlan ara-
sında kunılur. Yani aynı işyerinde çalışan-
lar 10-15 kişi bir-araya gelirler. paralarını
birieştiririer, biriikte yaünnı yaparlar. Baş-
ka bir komplike tarafı yok yatınm kulıi-
bünün. Yoksa gazete ilanıyla ortak isten-
mez yatınm kulüplerine. tstenirse bunun
altında başka bir bit yeniği vardır. O kişi-
lerin sermayelerini çaiışbnp onlann sırtın-
dan para kazanmak gibi düşünceler ara-
nır bunun arkasında ve sanıyonım Sermaye
Piyasası Kurulu da böyle bir şeye müsaa-
de etmez."
Yatınm kulüplerinin Türkiye'de henüz
düzenlenmediğini belirten Borsa Başkanı
Muharrem Karslı, böyle bir olgunun var-
lığından da çok kişinin haberdar olmadı-
ğını, bunun için de kanunlara girmediğini
söyledi. Karslı, sermaye piyasasının geliş-
mesi ve tasarruf sahiplennin korunması
açısından yatınm kulüplerinin yasal ola-
rak düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Karslı
bir süre önce verdiği demeçte, küçük yatı-
nmcıların doğrudan borsaya gelmeleri ye-
rine yatırım fonları, yatınm ortaklıkları ve
yatırım kulüpleri yoluyla dolaylı yoldan
gelmelerini önermişti. Karsh, bu açıklama-
suıda vatandaşların tanımadığı kişilerle ya-
tırım kulübü oluşturmalarını kastetmedi-
ğini de sözlerine ekledi.
Borsada 1987'de olduğu gibi bir kriz
beklemediğini, durumun tamamen farklı
olduğunu belirten Karslı, şu anda elinde
hisse senedi bulunanların satışa geçmeleri
halinde bile paralanru yatırabilecekleri baş-
ka alternatif alanlar bulunmadığını söyle-
di.
Karslı, borsanın özelleşti'me için çok
uygun bir ortam yarattığı görüşünü rtc tek-
rarlayarak Toplu Konut ve Kamu Ortaklı-
ğı tdaresi'nin piyasada bulunmasını, "kri-
zin beklenmemesine işaret ve hatta temi-
nat olarak gördüklerini" vurguladı. Kars-
lı, "1990da kriz diye nitelendirilebUecek bir
hadise görmüyonım" şeklinde konuştu.
Muharrem Karslı, dar gelen mevcut bi-
nadan taşınma ve yeni binada elektronik
sısteme geçmek için yapılan çalışmalann
son aşamaya geldiğini, bulduklan üç alter-
natif binanın borsa ile ilgili Bakan Güneş
Taner'in onayına sunulduğunu açıkladı.
Borsa salonunun yeni binada en az 10 kat
büyuyeceğini belirten Karslı, küçük yatı-
nmcılardan, borsaya girmek için biraz da-
ha sabretmelerini istedi. Karslı, küçük ya-
tınmları kolektif yatınmlarla borsaya gir-
mek konusunda yeniden uyararak bazı
bankaların içinde hisse senedi ağırhklı ya-
tırım fonlarım piyasaya çıkarmaya hazır-
landıklarım kaydetti.
Gıda sanayîinin TV işgaliEkonomi Servisi — Toplam
reklam harcamalan içinde televiz-
yona en yüksek payı gıda sektö-
rü ayırdı. Cenajans'ın araştırma-
sına göre 1989 yılında TV'de en
çok ciro yapan reklam ajansları,
sırasıy'a Cenajans, Pars Mc Cann
ve Güzel Sanatlar oldu.
Cenajans Araştırma Bölümü
tarafından haarlanan "1989 Rek-
lam Harcamalan RaponT'na gö-
re 1989'da televizyonda en çok
reklamı gıda sektörü yaptı. Gıda
sektorunün reklam harcamalan-
nın yüzde 84.1 'i televizyona yöne-
lik oldu. Basın yayın sektörü ise
harcamalannın yüzde 67.6'sını te-
levizyona ayırarak ikinci sırayı al-
dı. Reklam verenler açısından, ba-
sının büyük atağına rağmen TV,
bir numaralı medya olma özelli-
ğini korudu. Son beş yılda TV
harcamalan zamlar dahil yüzde
98.6, basın harcamalan yüzde
113.1, radyo yuzde 29.1 artış gös-
terdi.
En çok ciroyu
Cenajans yaptı
Cenajans'ın araştırmasına gö-
re 1989'da T V * en çok ciro ya-
pan on ajans şöyle sıralandı (mil-
yon TL): Cenajans (27 284.1),
Pars Mc Cann (26 238.6), Güzel
Sanatlar (24 823.3), Ajans Ada
(23 405.7), Grafika/Lintas (22
028.9), Manajans (16 154.7), Mo-
ran/Ogilvy (13 875.8), Birleşik
Reklamcılar (8 297.8),Ajans Tek
(7 952.7), Yaratım/FCB
O 357.8).
1989 yılı reklam harcamalannın sektörlere ve medyalara dağılımı
Sekttrter Topta» TV Radyo
Toptam 100 00 618.545.5 298 137 5 315.498.5 5 118 5
fmansman 13 0 80.958.1 42 038 4 37 826.0 1093 7
Basın Yaym 9 9 81.606.6 41 664 5 19.664.9 277 2
£v eşyaör 56.080.0 31 034 6 26.712.9 332.5
S«fa 8 7 54.004.6 45 434.3 7.656.3 914.0
• 3 44.907.9 35 121 5 9.637.8 148.6
£v temizlik ûrün 6 6 40.930.0 38 993 i î.617.3 319 3
TekstS-defl 65 16 775 0 22.587.0 554.3
Eğlertce 6 1 37.929.8 4 294 4 33 470.6 164 8
4 5 28133.2 3 765 4 24.056.1 3117
Otomotiv 3 8 23.628.4 8 504 2 14 786.2 238 0
Sos kûçük ilan
inşaat
3.7 23.02O.4 23.020.4
3 2 19,777.9 4 969 4 14.780.1 28 4
içeeekter 3 0 18.577.5 15 295 5 3.157 6 124 4
Tufizm 2 6 16095.5 636 3 15.443.4 15.8
1 7 10.774.2 133.9 10 632.7 76
1 4 8 585,9 85859
Pet't.: 1 1 6 692.3 5 366 4 ~ 1157 168.2
S.Part.dern vs 1 0 6.329.0 78.6 U 6.248.1 2.3
Kurs-derhsane 0 9 6.056.2 63.2 5-930.8 64.2
İîac-tıbbi c * 4.561.8
7
65 2 795 5 0.7
Resmi 0 4 271.1 4.271.1
Büro-kırtasfye 0 5 3.264.8 230 3.0286 5.5
Foto füm opts 0 4 2.436.8 929 6 1.495.7 11.5
Saat. aksesuar 0.4 2.433.1 405 5 2.027.6
San-makirte 0.3 1.683.0 58 6 1.623 4 10
Tanmsal girdi-ar 0 2 986.0 215 8 757 5 12.7
Taşımacıîık 01 592.7 32 1 556.8 3.8
Çocuk gerç-oy. o • 33.2 10 6 n.i 105
2 3 12.486,2 220 0 11.9584 307 8
BlR MESLEK- ÜRÜNSORUMLUSU
'Ürünler çocuğumuz gibf
ESER ATİLLÂ
"Lriın sorumlusu, bir kunılu-
şun genel pazarlama amaclan ve
stratejisi doğrultusunda, sorum-
lu olduğu urun ya da ürün gnıp-
lannın. bu bütiın içindeki yerini
belîrleyip ürün fiyat-tanıtım-
dagıtım stratejisini saptayarak
önerikr getiren kişidir."
Eczacıbaşı Holding'in bunye-
sindeki lpekkâğıt'ta ürun sorum-
lusu olarak çalışan Burçin Tüze-
can, mesleğini böyle tammlıyor.
Bir üründen sorumlu olmayı an-
nelik duygusuna benzeten Tüze-
can, "O üriin benim çocuğum gi-
bi. Pınl pınl parlasın. begenilsin,
çok satsın istiyorum. Tüm çaba-
lar onun için" diye belirtiyor.
Burçin Tüzecan, Boğazdçi Üni-
versitesı Ekonomi Bölumü'nden
mezun. Çalışma yaşamına 3 yıl
önce reklamcılık sektörunde adıın
atan Tüzecan, 2 yıldır tpekkâğıt'-
ta urün sorumlusu olarak çalışı-
yor. Selpak, Solo \e Silen, Bur-
çin Tüzecan'ın çocukları.
"Ürün sorumlusu, üriinün da-
ha kaliteli olması. daba fazla ta-
nınması. daha fazla satması... gi-
bi ürunle ilgili tüm detajları ger-
çekleştiren, öneriler getiren kişi-
dir. Bunlan yapabilmek için her-
şeyden önce ürünü çok iyi tanı-
mak gerekir. Bunun yanı sıra he-
def kitleyi, pazan, pazann koşul-
BüRÇİN TÜZECAN
Ürün sorumlusu
yaratıcı, ikna edici, iyi
biridareciolmalı.
Topladığı verileri iyi
koordine etmeli ve
sonuca varabilmeli.
Zamanını iyi
kullanmalı. Analitik
olmalı ve düşüncesini
iyi ifade edebilmeli.
larını, pazann gelişmesini,
yurtdışındaki pazan, ülkenin ge-
nel yapısını, kültüriinü, sosyal,
ekonomik durunıunu goz onün-
de tutmalı. Çünkü sonucun kesin,
bilimsel, sağlıklı >e hera üretici
hem de tüketici için düriıst olma-
sı gerekir."
Bir ürün sorumlusu komple bir
ürün önerisi ya da mevcut ürunu
geliştirme onerisi getirebilir. Bu
öneriler şirketin amacı ve strate-
jisine bağlı otarak lotaryalar,
kampanyalar, fiyat kırma da ola-
bilir. Tüketicinin isteklerinden yo-
la çıkarak getirilen öneriler çok ti-
tiz bir ön çalışma gerektiriyor. Ön
çalışma, hedeflenen tüketiciye so-
rular sorarak şikâyetleri, beğeni-
leri değerlendirilerek yapılıyor.
"Bu ürünü beğenmedim" ya
da "Beğendim de keşke şu kıs-
ŞlRKETLERDEN HABERLER
mı şöyle olsaydı" ya da "Çok be-
ğeniyonım, ama bulamıyorum."
Tüketicinin tum bu ve benzeri
şik.âyet ve istekleri ürün sorumlu-
sunun çıkış noktasını oluşturuyor.
Burçin Tüzecan, bundan sonra
ürün sorumlusuna duşen görevleri
şoyle özetliyor: "Hedef tükelici-
nin isteklerini belirledikten sonra
üretim birimine gidip 'benim tu-
keticım şunu istiyor, sen ne
yapabilirsin' diye soruyoruz. Üre-
tim birimi bize istediğimiz kalite-
de üriin sağlıyor. Daha sonra rek-
lam tanıtım faaliyetleri gerçekleş-
üriliyor. İstekleri karsılayabilmek
ve daha çok satabilmek için şu ka-
dar para vereceğim, ancak kânm
şu olacağın dokumü yapüıyor. En
önemli arnaç satışın gerçekleştiril-
mesi ve dağılımın ideal noktada
olusması. Ancak eğer herhangi
bir birim ile ilgili bir sorun varsa
o zaman direkt ilgili birime gidip
soruna çozüm getiriyoruz."
"Bir ürün sonımlusunun sahip
olması gereken özellikler neler-
dir?"
"Yaratıcı, ikna edici ve iyi bir
idareci olmalı. Bunların nedeni,
ilgili birimlerden (tüketici de da-
hil) aldığınız verileri iyi koordine
edebilmek ve bir sonuca varabil-
rhek. Ürun sorumlusu zamanını
çok iyi kullanmalı, çünkü bir gün
içinde 10 işi aynı tempoda götu-
rebilmeniz lazım. Analitik olma-
lı, düşüncesini iyi ifade edebilme-
li. Elindeki olaylan ve sırurlan iyi
görebilmek ve amacı iyi saptayıp
bu amaç doğrultusunda başarılı
olmak gerekir."
Eşitimine gelince:
"Urün sonımlularının arasın-
da ekonomist, işletmeci ve mii-
hendisler çoğunlukta. Ancak ben
buraya girerken 1 aylık özel bir
eğitimden geçtim. Önce fabrika-
ya gittim, bir kâgıt nasıl yapılır
onu oğrendim. Sonra ajans eğiti-
mi aldım ve satış örgütünde çalış-
tım, iıriina sattım, pazaıiadım,
üriin hakkında müşterilerle ko-
nuştum, lüketiciyle iç içe oldum,
o ürünü alan müşteriyi tanıdım.
Ve bir aylık bir eğitimden sonra
kâğıdın selülozdan kâğıl olarak
tüketicisine nlaşana dek gecirdi-
ği evreyi tamamıyla yaşadım'.'
TOBB'den
maden
tasarısına
eleştiri
ANKARA (AA) — Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB), Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanlığı'nca hazırlanan
yeni maden yasa tasarısı taslağı
ile burokratik işlemlerin çoğal-
tıldığı, beyan usulü yerine çok
sıkı devlet kontrolüne ağırlık ve-
rildiği ve cezai hükumlerin art-
tırıldığı görüşünü savundu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığı, yeraltı madenlerinin
kullanım ve devir işlemlerini dü-
zenleyen 3213 sayılı Maden Ya-
sası'mn bazı maddelerinin değiş-
tirilmesi ve geçici sekiz madde
eklenmesi amacıyla yasa tasla-
ğı hazırlamıştı.
TOBB, yasa tasarısı taslağma
ilişkin görüşlerini Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanlığı'na ilet-
ti. TOBB, tasarıyla maden ruh-
sat sahibinin bazı yasal hakları-
nın tumü ile devletin memuru-
nun takdirine ve hâkimiyetine
bırakıldığım öne sürerek şu gö-
rüşlere yer verdi:
"Bunun mahsurlan ise tecrii-
belerie sabittir ve haksız işlem-
lerle suüstimallere >ol açacağı
kaçınılmazdır. Ruhsat iptali sı-
radan bir olay haline getirilmiş
ve ruhsat sahibi her aşamada
ufak bir gecikme ve>a ihmal du-
rumunda yasal ruhsat hakkını
kaybetmek keyfiyeti ile yüz yü-
ze bırakılmıştır.
Bu ise ruhsat alanlanna yapı-
lacak yatmmları olumsuz yön-
de etkileyebilecek ve ruhsat sa-
hipleri, her an ka> bedebilecek-
leri ruhsat alanlanna yatınm
yapmakta zorianacaklardır. Bu
nedenlerden dolayı tasanda dev-
lel ile madenci arasındaki den-
genin daha dikkatli bir şekilde
düzenlenmesinde yarar gormek-
te>iz."
TMMOB Jeofizik Mühendis-
leri Odası'ndan Cumhuriyet'e
yapılan açıklamada da tasannın
"meslek çıkarlannı, ülke çıkar-
lannın üzerinde tutan bir anla-
yışla ele alındığı" goruşü sa\u-
nularak "Bir süredir kamuo-
yunda ve çeşitli platformlarda
'kadüklüğu' tescil edilen bir ta-
sannın bu şekliyte yüriırlüğe gir-
mesi. ülke madenciliğine ve eko
nomisine onanlmaz zarariar ge-
tirecektir" denildi.
EKONOMİ NOTLARIİ
OSMAN ULAGAY •-
"Vergi Arkadan Gelsin"
Anlayışı Sürerse... ;
İktisat Fakültesi Mezunlar Cemryeti tarafından düzenlenen "24
Ocak Kararlan'nın Sonuçları" konutu toplantıda bir konuşma ya-
pan Devlet Bakanı Işın Çelebi, Türkiye'de "kurum optimumu1
'
amaçlanarak yapılacak uygulamalarla hedefe varılamayacağı-
nı, mutlaka "ülke optimumu "nu hedef alan bütünsel uygulama-
lara gerek olduğunu söyledi.
Sayın Çelebi'nin benzer bir görüşü Merkez Bankası'nın hat
zırladığı "parasal program"m Sayın Cumhurbaşkanı'na anlatıt-
dığı bnfingde de ıleri sürdüğünü duymuştum. Toplantıdan son-
ra kendisine sordum tam olarak ne demek istediğini. Anladığırn
kadar, Sayın Çelebi'yi kaygılandıran nokta, açıklanan "parasar
program"la ilgili çalışmalar yapılırken bu programla bütünlük sağ>
layacak diğer çalışmalann yapılmamış olması.
Örneğin "parasal program"da yüzde 3O'larda bir enflasyon vaA
sayımı yapılmış Sayın Çelebı'ye göre, oysa ekonominin bütün
makro hedeflenni kapsayan DPT'nin 1990 yılı programı yüzde"
54'lük bir enflasyon öngörüsüyle hazırlanmış. KİT zamlarının yüz>
de 30'lardaki yeni enflasyon hedefîne uydurulmaya çalışılması
halinde kamu kesimi borçlanma gereğinin htzla büyuyeceğini
ve sonuçta enflasyonu olumsuz yönde etkıleyeceğini belirtiyor
Işın Çelebi. Böyle bir programın başarıya ulaşması için tüm eko*
nomik hedeflerin yeniden belirlenmesinin ve buna göre bütünr
sel bir uygulamaya geçilmesinin zorunlu olduğunu vurguluyof
Sayın Çelebi. r
Sanıyorum Merkez Bankası Başkanı Sayın Saracoğlu ile Devlef
Bakanı Sayın Çelebi'nin özlemleh aslında çok farklı değil Sa\
yın Saracoğlu, "Ben kendi kurumumu gereklı yapıya kavuştur-
mak için hedeflerımi belirledim, buna göre herkes de kendi he*
deflerini belirlesin" demek istiyor benim anladığım kadar. Sa:
yın Çelebi ise "Merkez Bankası'nın parasal programını açıkla-1
ması kendi başına fazla bir şey ifade etmez, ekonominin yön}
lendirilmesinde ağırlık taşıyan bütün bırimlerın tutarlı bir bütürv
sel program oluşturmaları gerekir" diyor. \
Sayın Çelebi, önceki gün yaptığı konuşmada, öncelikle han-
gi konular üzerinde durmak gerektiğini de ortaya koydu. Enflas'
yon cephesmde olumlu sonuç almak için kamu kesimi borçlan-,
ma gereğinin mutlaka aşağı çekılmesinın ve parasal programın'
yanı sıra maliye polıtıkalarma da "şeffaflık" kazandırılmasının
önemini vurguladı, "Vergi idaresinde ve vergilemede kapsamlı
bir reform yapılmadan enflasyona karşı kalıcı bir başarı
sağlanamaz" dedi.
Sanıyorum işin can alıcı noktası burada. Enflasyonu önlemek
için tutarlı ve bütünsel bir programı düşünürken vergi ayağını
ihmal ederseniz sonuca varmanız olanaksız. Problemin gelip dü-
ğümlendiği nokta vergi gehrinın yetersizliği. Bu düğümü çözme-
den diğer düğümlerı çözmeye kalkıştığınızda sorun çözülür gi-
bi görünse de aslında çözülmemiş oluyor. Vergi cephesinde is-
tenen sonucu alamadığınız sürece borç çıkmazından, KİT zam-
ları çıkmazından ve sonuçta kamu açıkları çıkmazından kurtul-
manız mümkün değil. ı
Türkiye'nin bugün bulunduğu noktaya böyle bir çerçeveden
bakıldığında lyimser olmak da doğrusu güçleşiyor. Neden der-
seniz nedeni açık. Vergi önlemleri alanında, vergi cephesinde
yapılması düşünülenler hıç de gündemm üst sıralarında görün-
müyor. Tersine gündeme gelen bazı yeni uygulamaların, örne-
ğin ithalatta vergileri ve fonları düşürme kararlannın önemli vergi
kayıplarına neden olması söz konusu. Üstelik politik ortam, kar>
samlı bir vergi paketinin parlamentodan geçirilmesine hiç elver
rişli değil.
Rüşdü Saracoğlu, "parasal program"ı açıklarken çok önemli
bir noktayı vurguladı. "Parasal önlemleri almak çok kolaydır, ama
bu önlemlerin ıstenen sonuçları vermesi zordur ve ancak zaman
içinde mümkün olabılir. Maliye politikaları, fiskal politikalar içia
ise tam tersı söylenebilir. Fiskal önlemleri, vergi kararlarını alr
mak ve yasalaştırmak çok zordur, ama bir kere bu kararı çıkar-
tabilırseniz kısa sürede sonuç almanız mümkündür" dedi. <
Şimdi mevcut tabloya, Sayın Saracoğlu'nun bu sözlerini ve.
Sayın Çelebi'nin kaygılarını da hesaba katarak baktığımızda du-
rup düşünmemiz gerekiyor: Acaba bir kez daha "istim arkadanr
gelsin" deyip vergi önlemlerini ihmal ederek akıntıya kürek mi
çekiyoruz?
Son on yılın en büyük başarısızlığının, parçalı önlemlerle \ş
görme ve "istimi arkadan gelsin" anlayışıyla vergi önlemlerinj
sona bırakma eğıliminden kaynaklandığı anımsandığında iyim-
ser olmak daha da güçleşiyor. <^
DÛYİZ KURLARI
Dovian
Cinsı
1 ABO Dolan
1 B Alman Markı
1 Avustralya Dolan
1 Avusturya Şiltnı
1 Belçika Frangı
1 Oanımarka Kronu
1 Fw Markkası
1 Fransız Frangı
1 Mollanda Ftorını
1 Isveç Kronu
1 Isvıçre Frangı
100 Italyan Lıretı
1 Japon Yenı
1 Küveyt Oınarı
1 Sterlin
1 S.Afâbıstan Rıyalı
Dövız
Alış
2343.30
1371.15
1859.17
193.87
65.46
354.67
581.33
403.22
1217.55
377.37
1546.22
184.22
16 08
8046 50
3847 47
614.93
DÖVtf
Satıs
2348.00
1373.90
1862.90
194.26
65.59
355 38
582 49
404.03
1219.99
378.13
1549.32
184.59
16.12
8062.63
3855.18
626.18
Z2 0CMMM0
Efektif
Alış
2340 96
1369 78
1827 56
193 68
64 34
351.12
57145
402 82
1216 33
373.60
1544.67
181.09
15 92
7909 71
3843 62
614.31
Efektif
Satış
2355 04
1378 02
1868 49
194 84
65.78
356 45
584 24
405.24
1223.65
379.26
1553.97
185 14
16 16
8086 82
3866 75
628.06
CanonFotokopi Makinesi
yi*
1 | a V
ı n -
hesmafcI BURO MAKINELERI T1CARET A S
I Tel (1)151 59 20(9 hattFaks (1)143 7816
• TELETEKNİK,
Türkiye'nin ilk renkli lazer
yazıcısını piyasaya süriiyor.
QMS Colorscript 100 model 10
renkli yazıcınm kuilandığı dört
ayn renkle, Pantone renk
simülasyonu yeteneğine sahip
olduğu ve matbaacılık, grafık
ve reklam dünyasında renkli
baskı ihtiyacına cevap
verebileceği belirtiliyor.
• HEVVLETT-PACKARD,
HP 3000 ve HP 9000 bilgisayar
ailelerinin yeni ürünlerini,
yardımcı ürünlerini ve yazılım
birimlerini piyasaya süruyor.
•Çalışanlannın sayısı 95 bine
ulaşan şirketin 1989 yılı cirosu
12.1 milyar dolar olarak
gerçekleşti.
• ESBANK yeni yılın ilk
mudürler toplantısını
gerçekleştirdi. Toplantıda 1989
yılı değerlendirmesinin yanı sıra
1990 hedefleri tartışıldı.
• MERKEZ StGORTA Genel
Müdürü Dr. Alaattin
Büyükkaya, "Türkiye'de çevre
ve çalışanların guvenliği
açısından işyerleri için mecburi
sigortalar yürürlüğe
konulmahdır" dedi.
• PİZZA HUT Türkiye'deki
dördüncü, İstanbul'daki ikinci
restoranını Etiler'de açtı. Pizza
Hut, dunyanın 40 ülkesinde
6599 pizza restoranı ile hizmet
veriyor.
• TÜTÜNBANK Kredi Kartları
Grup Müdürlüğü'ne Atilla
Aybalık atandı. Aybalık, daha
önce Akbank Kredi Kartları
GONPHŞ JST. 1343456 •161220» «1328761 ANK 1363965 • 1372565 IZM.225215
Bölümü'nu yonetiyordu.
• TX1 ZiRAAT BANKASI
mudi ve müşterilerine daha iyi
hizmet sunabilmek için
şubelerinde "Habersiz
Denetim" programı başlatıyor.
Program uyarınca
görevlendirilecek uzmanlar
haberleri olmaksızın şubeleri
denetleyecekler.
• YAPI KREDİ Telecard
sahipleri bundan sonra alışveriş
yaptıklarında ödemeyi
kartlarıyla yapabilecekler.
• FUAR PAZARLAMA Şirketi
7-13 haziran tarihleri arasında
B. Almanya'nın Düsseldorf
şehrinde yapılacak olan
INTERPACK Ambalaj Fuarı
için bir tanıtım toplantısı
düzenledi. Toplantı 8 şubat
perşembe günü Altın Kubbe
Salonu'nda yapılacak.
• PRATT-WHITNEY, urettiği
PW 4000 jet motorları için
Ansett Dünya Havacılık
Servisleri Firması'ndan 225
milyon dolarlık sipariş aldı.
SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA
TRAVMALARDA AGRI VE HEMATOMA KARŞI
ANTİENFLAMATUAR. ANTİFLOGİSTİK ETKİLİ
Reparil-Gel 40 g
Amorf Aescin
Aescin Sodyum Sülfat
Dietilamin Salicilat .
ECZA DEPOLARINA VE ECZANELERE VERİLM.İŞTİR.
DR.F.FRİK İLAÇ SAN. ve TİC.LTD.ŞTİ.
İstanbul 4.Levent Akçam Sok. 2 5 / 3 Tel: 170 04 13-4^5
•i