26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURlYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER layamamış ve verimlilik kavramlanyla tanışamajnıştır. Bireyciliğin körüklendiği sektörde, "herkes basının çaresine baksın" terk edilmisliği, çiftçinin de dramı olmuştur... AT ülkelerine göre ekilebilir birim alanda traktör sayımız daha çok; iki yüz elli bin traktör fazlasıyla gereksiz bir mekanizasyon... Bu savurganlığın döviz karşılığı 3 milyar dolar... 1 hektar arazisi olan traktör ediniyor. Çünkü, çiftçinin kooperatifi yok... Sektörde, teknoloji ve ustün verimli tojıumluk/damızlıklann tamamına yakını ithal... Pragmatizmin akh daraltan kolaycıhğı, sığ düşünce geleneği ve "Şark kumazlığı"yla yol alınmıyor. Tüm değişkenler bir arada algılanıp uygulanabilır birleşimlere gidilemiyor... na, üstün verim avantajını kullanarak büyük dampinglerle girmektedir. Bu olgu, AT ülkelerine en az kâr sağlarken, bizim gibi verimliliği düşük ülkelere büyük darbeler indiriyor. Ikinci fazda, o ülkelerden sanayi ürünleri alarak boğazımıza kadar borçlanıyoruz... Dünya Bankası ne yapmak istiyor: Gelişmiş iilkelerin, önemli stratejik finans kuruluşu Dünya Bankası, "istikrar programları" ve "yeniden yapılanma sürecinde", tanmda bir dizi değişiklikler yaptırmıştır: Üretici bazında, sübvansı/on ve fiyat desteklemeleri kaldınlmış, tanmsal ürünler pazarlaması birkaç özel firmaya bırakılmış ve ithalat serbest bırakılmıştır. Veya verilen optimum ürün fıyatlannın arkasından sanayi Ürün fıyatlan tırmandınlmıştır... Oysa, kendi ülkelerinde sübvansiyon ve fıyat desteklemeleriyle yapısal gelişme amaçlandığı kadar, pazarlamada, demokratik kooperatifler üstünlüğü gözetilmektedir. Ayrıca bizde, GAP ve GAP dışı gelişmemiş bölgeler tanmı için ciddi bir fon ayrılmamışken; 12 AT ülkesi, lspanya ve ttalya'da gelişmemiş tanmsal bölgeler için iyileştirme programları uygulamaktadır. Dünya Bankası'nın, hiçbir dönemde, tarımın (Arkaa 15 Sayfada) Tannısal Gelişme Sorunlam... RIFAT DAĞ Yük. Ziraat Mühendisi, Ziraat Mühendisleri Odası Diyarbakır Bölge Şb. Başkanı Ekonomideki önemine karşın, tarımın üretim ve İbn oluşturma yeteneği geliştirilmedikçe, sanayileşme sıkıntılarının aşılacağı ve kaynakların bulunsa bile yeniden üretime bağlanabileceği inancında değiliz. Çünkü tanm, kaynak geliştırrae özelliğinin yanında, sanayi iç talebine ve teknolojik gelişmeye de temeldir. Bugüne değin, uygulanan ekonomik politikalarla tanm sektörü iki aykırı süreç yaşamıştır: Son kırk yılda, 80'li yıllara kadar, sanayiden tarıma kaynak aktarıldığı ve küçük çiftçi ile orta iştetmelerin, yapısal iyileşmeyi önermeyecek biçimde desteklendiği dönemle, 12 Eylül rejimiyle birlikte ve holdingleşme operasyonlan adına, kaynak aktanmının tersine çevrildiği, 80 başlangıç yılına göre çiftçinin yüzde 60 gelir eksîlmesiyle kan yitirdiği, sektör sabit sermaye yatınmları içinde tanm payının yüzde 15'lerden yüzde 8'lere düştüğü, stibvansiyonun küçük ve orta işletmelerden kaldınlarak birkaç ayncalıklı özel fırmaya kaydırıldığı ve tanmsal fonlarla büyüyen ihracatçıların yeniden tanma dönmediği dönem olarak tanımlayabiliriz. İki süreçte de tanm, yapısal sıkıntılannı aşamamışür. özellikle Güneydoğu'da ürkütücu boyutlara varan toprağın bozuk mülkiyet düzeni korunarak, topraksız işsızJer arttınlmış ve kırsal atıl nufus için sanayi geliştirilememiştir. Çiftçi, işletmenin cılız yapısı, girdilerin optiraum kullanımındaki sınırlamalar, kamu desteklerinin dengesizlıği ve piyasa düzeneklerinin yeniden üretime fon bırakmayışı nedenkriyle, kendini topar Batının stratejileri mi var? Etkin makineleşme ve bügisayardan sonra, biyoteknolojik 3. sanayi devrimini yaşayan Batı, tanmda verimlilik göstergelerini zorlamakta, aramızdaki gelişmişlik farkını giderek açmaktadır... AT ülkelerinde, buğdayda verim 600 Kg/Da, bizde ise 200 Kg'dır. Tanrada verimlilik, Batı'ya stratejik üstünlükler kazandırmaktadır: 12 AT ülkesi, dünya tanmsal ürünler piyasası OKEff AKBAL EVET/HAYIR OKURLARDAN T 'h U 11 lepeClK nUUialleSl Sakİillerİ yohiniyor J " Ankara'nn en eski yerleşim yerlerinden olan Tepecik mahallesinin henüz çözülemeyen birçok sorunu var. Otobüs bu semtte tek vasıta dunımunda. Daha önce yanm saatte bir gelen otobüs son iki yudır bir saatte, bazen iki saatte bir gelmektedir. Geçen yü PTT'nin altyapı çalısması nedeniyle Tepecik 'e 5 ay otobüs verümemiş, belediye de tepkisiz kabnıştır. Bir yıldır tüm semtlere expres otobüs konulduğu halde, Tepecik hattına verilmemektedir. Altmısevler ve Çiğiltepe'ye Gençlik Parkı kalktsh Kızılay otobüsleri verildiği halde neden ayrn yolda TepecikKızılay otobüsü seferleri konmasm? Yer yoksa yeni açılan Celal Bayar Bulvan'ndan otobüs verüebilir. Kayaş Pazan girişindeki köprünün altmdan verilen kanalın iptal edilip yukandan girişte sol tarafta demiryolunun çok altında kanalizasyon tüneli açüarak yüksek otobüslerin köprüden gecmesi sağlanmahdtr. Aynca ilk ve ortaokulda okuyan öğrencilere suııflar yetersiz gebnekte. Daha önce su deposu civannda okul yapımı kararlaştınlmtştı, ama karar yerine getirilmedi. Aynca okul, kütüphane, sağltk ocağt ve park yapımı iie ilgili sıkıntüanmtz var. Bütün sorunlanmıza gereken önemin veribnesini diliyoruz. Mahalle sakinteri Ne dense ne yazılsa azdır. Eskişehir'den Aydın'a nakledilen tutuklu ve mahkumlar elbet bir gün korkunç yaşantılarını yazacaklar. Arkadaşlarının hangi koşullarda öldüğünü, daha doğrusu öldürüldüğünü de... Çünkü Hüseyin Eroğlu ile Mehmet Yalçınkaya eski deyimle 'taammüden' yani bile bile, gözgöre göre ölüme gönderilmişlerdir. Bu ölümlerin gerçek yanı daha sonra (Arkaa 15. Sayfada) üarihten Ders Almak!.. Babamın kuşağı üç savaş görmüş; Balkan Savaşı, Birinci Dunya Savaşı, Ulusal Kurtuluş Savaşı. Dile kolay, on yıllık savaş süreciyle çok uluslu imparatorluk çökmüş, ulusal cumhuriyet kurulmuş. insanlar birbirini boğazlamış, halklar çatışmış, Htristiyanlaıia Müslümanlar kanlı bıçaklı olmuşlar. 1922 de İzmir'in kurtuluşundan sonra bile tedirginlik sürmüş; Lozan, cumhuriyet, derken İngilizin körüklediği Şeyh Sait isyanı... Cumhuriyet devletinin ilk yoneticileri ateşle sınav vermiş kişilerdi. Yine de çoğunlukla yumuşak, sevecen, hosgörülü idiler; ama, yıllarca belde silah tavşan uykusuyla gecelerini geçirmiş insanlann kanlı bir kıyametten sonra ulaşbklan sonucu korumada gösterdikleri sert duyartık anlaşılabilir. Şaka değil, padişahlıktan cunv huriyete ve dinsel devletten laikliğe geçiyorduk. Merkezi otorite kurulmadan bu tür devrimlerin yürurtüge girmesi olanaksızlaşıyor. Tek parti devrintn babacan; ama, sert yonettcilerini eleştirirken işin bu yönünü unutmak haksızlık olur. 0 yıllarda bürokrasinin her köşesinde savaş gazileri vardı ve başlarından geçenler Holivut filmlerine senaryo oluşturacak kadar dehsetli olaylarta bezeniyordu. • Bedenlerinde savaşlann şarapnel parçalannı taşıyan o yürekli insanlar öldüler... Yeni kuşaklar yetişti. Biz savaş görmedik. • Mutluyuz. Yeryüzünde iletişim yoğunlaştı; dış ilişkiler karmaşıklaştı; kerrtsel yaşam yaygınlastı; turizm gelişti; kırk yıldan beri özgüriük ve hoşgorü edebiyatı yapılıyor; Avrupa Konseyi üyesiyiz... Ancak tçimızde öyle katı, öyle acımasız insanlar var ki şaşıp (Arkoa rs.Sayfada) Acımasızlık PENCERE 9 AĞUSTOS 1989 Gerçek bereket ülkemizUt doğal hazuteUrüü hommakla mümkündür, Bagfaş Yalnız Toprağın Değil Havanın, Suyun da Dostudur Fotoğrafinı gördüğünüz BAGFAŞ'ın entegre tesislerinde kök ve yaprak gübresi üretilmekjedir. BAGFAŞ tesisleriyle aynı patenti kullanan benzcr fabrikalar Hollanda, Almanya, Fransa, Norveç ve lsviçre'nin büyük şehklerinin bahçe ve ormanlan içinde çalışmaktadır. BAGFAŞ, Türk çiftçisinin kirâyevi gübre ihtiyacını karşılayan ve dünyanın dört kıtasına ihracat yaparak ülkemize döviz kazandıran bir kuruluştur. BAGFAŞ, bu hizmeti verirken çevreyi korumak konusunda da gerekli özeni ve titizliği göstermiştir. Kendi alanında Ortadoğu ve Balkanlann en büyük entegre ve modern kuruluşu olan BAGFAŞ'ın tesisleri dünyaca ünlü çokuluslu şirketlerin çevreyi kirletmeyi de önleyici en ileri teknolojüerini içeren patentleriyie kurulmuş olup baca gazı ve atıklan dünya standartlanndadır. 17 yıldır, 24 saat durmadan çalışarak üretim yapan BAGFAŞ'ın 750 personeli ve 1000 nakliyeci şoföriinde bugüne kadar çevre kirlenmesinden kaynaklanan hiçbir sağlık sorununa rastlanmamıştır. Ekonomiye katkılannın yanı sıra ülkemizin doğasını korumayı da görev bilen BAGFAŞ, bu ileri teknolojilerin öngördüğü çevre koruma önlemlerini tam anlamıyla uygulamaktadır. Yeşili korumak, bitkilerin kökünü veyaprağını beslemekle mümkündür. BAGFAŞ yeşilin düşmanı değil, dostudur. "1973 vc 1982 yülannda peyderpey Üretime geçen ve Kimyevi Gübre Sektöründe Türk Çiftçisinin Kalite ve fiat güvencesi haline gelen" tesislerimizden: I) FOSFORİKASİT FABRİKAMIZ JaponNissan patenti ile Federal Alman UHDEHoechst firması n) SÖLFÜRİKASİT FABRİKAMIZ Federal Alman LurgiBayer Leverkusen çift Kontakt çift absorbsiyon patenti ile Polonya PoümexCekop firmast ID) TRİPLE SÜPER FOSFAT (TSP) FABRİKAMIZ Hollanda Albatros patenti ile Federal Alman UHDEHoechst firması IV) DİAMONYUM FOSFAT (DAP) ve V) KOMPOZE GÜBRE (SPNPK) FABRİKALARIMIZ Hollanda Stami Carfoon/BAGFAŞ geliştirmesi Ue Federal Alman UHDEHoechst firması VI) AMMONİÜMSULFAT (AS) FABRİKAMIZ Federal Alman UHDEHoechst patenti ve UHDEHoechst firmasuun Dünyanın e n son teknoloji ve lisanslartna göre Türk mnhendis, teknisyen ve işçisi tarafindan kunılarak memleketlmiz ekoaomisinin emrine girmiş olup, üretimlerinln teknok>)ik özellik ve şartlan (Baca gazı ve atıklan) halen Ortak Pazar Ülkelerinde geçerli olan özellik ve şartlardadır. Benzer fabrikalar Avrnpanın (Hollanda, Almanya, Fransa, Norveç ve İsviçre) büyük şebJrlerinin bahçe ve ormanlan ortasında, ^»<»^m ç) y ç ^ l BAGFAŞ yeşili sağlamak (Kök ve Yaprak gübresi üreterek) için Türldye ziraat ve çiftçisine hizmet veren, yeşili koruyan ve idame ettiren bir sanayi kurulusudur. Bandırma GUbre Fabrikaları A.Ş. BAGFAŞ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear