24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 AĞUSTOS 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 D. Almanyu'dan Batı''yxı kaçış BOMN (AP) Batı Alman makamları, hafta sonunda Doğu Altnanya'dan Macaristan üzerinden en az 1.400 kişinin daha kaçhğını açıkladı. Bu yıl içerisinde Doğu Almanya'dan Batı Almanya'ya göç eden ya da kaçanlann ıoplaın sayısınm ise 65 bin olduğu belirtildi. Son günlerde kaçanların sayısmda görülen hızlı artışlar iki Almanya arasmdaki ilişkilerin gerginleşmesine yol açtı. Doğu Berlin makamları Batı Almanya'yı kaçışları kışkırtmakla suçluyor ve Doğu Almanya'daki elçiliğinde 300'den fazla sığınmacıyı barındırmakta devam ederse ilişki/erin zedelenebiteceğin i belirtiyor. Batı Almanya ise kaçışlarm, Doğu Almanya hükümetinin ülkesinde reform yapması gerektiğini ortaya çıkardığını belirtiyor. Prag'da işgal kınandı Başbakan Miklos Nemeth, 1968 'de Macaristan 'ın da katıldığı Çekoslovakya'nın işgalini kınarken, "Artık dünyamızda 1956 ve 1968 koşulları geride kalmıştır"dedi. Çekoslovakya'nın başkenti „ Prag'da yasağa rağmen gösterilere binlerce kişinin katıldığı bildirildi. Dış Haberler ServUi Çekoslovakya'nın Varşova Paktı birlikIeri tarafından işgalinin 21. yıldönümünde başkent Prag'da dün gösten yapıldı. BBC radyosu, gösteriye binlerce kişinin katıldığını bildirdi. Yasağa karşın toplanan göstericilerin eski Prag'ın merkezine doğru yürürken, "Çok yaşa Polonya", "Rtıslar defolun", "Gorbaçov siri gözliiyor" gibi sloganlar attıklan ayrıca eski lider Alexander Dubçek lehinde gösteri yaptıkları belirtiliyor. Prag'daki gösteriye polisin copla müdahale ettiği ve gençlerden bazılarını tutukladığı bildirüiyor. Polis, gösterileri önlemek için y o ğun güvenlik önlemleri aldığı ve yoldan geçen herkesin kimliklerinin kontrol edildiği belirtiliyor. Polisin AP foto muhabirinin kentteki durumu ve tutuklamaları görüntülemek amacıyla çektiği filme el koyduğu kaydediliyor. Prag'da önceki gün de olayı protesto etmek isteyen 30'dan fazla genç tutuklandı. Rejim muhaliflerinin de dün evlerinde gözetim altında tutulduklan belirtiliyor. Prag'da geçen yıl yapılan gösterilere 10 bin kişi katılmıştı. kastederek, "Bir daha asla 'kar 1956 ve 1968leri geride bırakmışdeşçe yardım' olmasın" şeklinde tır." Bilipdiği gibi 1956 yılında da Sovyet birlikleri Macaristan'a müsloganlâr attılar. dahale etmişlerdi. Öte yandan, ÇekosNemeth, Ortodoks Çek yönetilovakya'nın Varşova Paktı kuvvet mi ile Macar yönetimi arasmdaki leri taraf ından işgalinin 21. yıldö göruş ayrılığına da değinerek, nümü dün anıldı. Varşova Paktı "Bazı sosyalist ülkeler, Macariskuvvetleri 20 Ağustos 1%8'de Çe tan'ın yolunu izlemeseler bile biz koslovakya'ya girerek reformcu tüm sosyalist ülkeierle islikrarlı Alexander Dubçek yönetimini de ilişkiler istiyoruz" dedi. Macar virmişlerdi. Macaristan Başba Başbakanı, Mihail Gorbaçov'un kanı Miklos Nemeth işgali kına başlattığı diğer sosyalist ülkelerin dı. Nemeth önceki gün, Macar içişlerine müdahale etmeme poliDayanışma üyesi milletvekille devletinin kuruluş yıldönümünde tikasının Macaristan'da uygulanri ve senatörlerin liderliğindeki bir yaptığı konuşmada, 1968'de ken makta olan reformlann başanya grup Polonyalı, işgali kınamak di ülkesinin de katılmış olduğu iş ulaşması açısından yaşamsal gal olayını kmadı. için bir yürüyüş yaptı. önünde olduğunu söyledi. Polonya'nın Çekoslovakya sıAP'nin haberine göre Nemeth Nemeth konuşmasında Macanmndaki Cieszyn kasabasında dün yapılan yürüyüşe katılanlar, şöyle dedi: "Macar hiikümeti ristan'da uygulamakta oldukları Varşova Paktı'nın işgali "kardeş 1%8'de Çekoslovakya'nın işgalini reformlar konusunda da bilgi verçe yardım" olarak nitelemesini kınamaktadır. Diinyamız artık di. Çekoslovakya müdahalesinin 21. yıldönümü dün anıldı AIİSİRMEN DUNYADA BUGUN Varşova Bahan , 1966 yılı kışından çıkılırken, Batı gazetelerinin manşetlerinde çokça rastlanırdı "Varşova baharı" deyimine. O sıralarda hemen herkes Polonya'da yeni gelişmeler olmasını beklemekteydi ve ülke gerçekten, 1956 Poznan olaylanndan beri görülmemiş bir kaynaşma içindeydi. Ne var ki Varşova'nın baharını beklerken, önce Fransa'da, ardından bütün Batı dünyasını saracak olan 1968 mayıs olayları patlak verdi, sonra da aynı yılın ağustosunda varşova Paktı güçleri, Brejnev'in sosyalist ülkelere "sınırlı bağımsızlık" doktrinine dayanarak, Çekoslovakya'daki gelişmeleri ve açılımı tanklarının paletleri altında ezdiler. Böylece beklenen varşova baharı başka bir zamana kaldı. 1971'de, 68 yılının muhalif troykasının elemanlarından biri olan Gierek'in işbaşına gelmesi, Polonya siyasal yaşamının önemli dönüm noktalarından birini oluşturduysa da Gierek, işbaşına geldiğinde daha sonraları Dayanışma'nın yayımlayacağı mektupların içeriğini andıran bildirisine karşın, başanya erişemedi ve kendisine bağlanan umutlara yanıt veremedi ve Polonya'da, İkinct Dünya Savaşı sonrasından başlayarak, toplumla ilişki kuramamış olan Komunist Partisi, geniş topluluklardaKİ son desteklerini de yitirdi. Polonya'da Komunist Partisi'nin halk karşıtlığının tarihsel nedenlerini ararsak, ülkenin önce Çarlık Rusyası ve sonra Stalin egemenliğindekı Sovyetler Birliği karşısındaki özel konumunu görmezden gelemeyiz. Bu özel konuma, bir de Kızıl Ordu tarafından ülkeye getirilmiş, bir anlamda ithal malı devrimin tüm Doğu Avrupa ülkelerinde doğurduğu sakıncaları eklememiz gerekecektir. Bütün bunların yanı sıra, Polonya'y sosyalist bir ülke olmaktan çok Sovyetler Birliği'nin güvenlik kuşağı olarak ele alan "tek Olkede sosyalizm" düşüncesinin sahibi ve uygulayıcısı Stalin'in etkisiyle, Polonya Komunist Partisi içindeki halktan çok, gücünü Moskcva'dan alan kesimin etkinliğmın sağlanmasını ekleyince, kilisesi her zaman güçlü, her zaman milliyetçi, her zaman antiRus ve devrimden sonra bile antıSovyet karakten güçlü olan bu Katolik ülkedeki gelişmelerin nasıl bugünkü noktaya vardığını daha kolaylıkla görebiliriz. Bugün Polonya ile ilgili yazılarda, yeniden "Varşova baharı" deyiminin gundeme geimesinin nedeni, Komunist Partisi'nin seçimlerdeki açık yenilgisinin Jaruzelski tarafından da kabulü ve Dayanışma ile lideri VValesa' nın istediği doğrultuda komunist olmayan bir iktidarın oluşmasıdır Acaba komunist olmayan bir hükümetin bugün için Polonya^ da tüm dizginleri eline geçirdiğini söyieyebilir miyiz? Siyasal gelişmelere karşın bu soruya evet yanıtı verilemez kolaylıkla. Halkın desteğini çoktan yitirmiş komünistler, her şeye karşın ikinci plana düşmeye öyle kolay boyun eğecege benzemiyorlar. Tutucu Rakovvski başkanlığında toplanan parti yetkili organı daha şimdiden, Dayanışma'yı suçlamaya başlamıştır ve önümüzdeki günler çeşitli anlasmazlıklar sürecek gibi görünmektedir. Yeni hükümetin bu güçlüğü aşması halinde bile Polonya'da bahar havası estirmesi pek olası değil. Her şeyden önce ekonomik durum böyle bir gelişmeye fazla elverişli gözükmüyor. Komunist olmayan bir iktidarın en büyük bekientisi olan dış kaynaklı ve özellikle Amerikan kökenli yardım dao denli kolay geleceğe benzemiyor. Nitekim Washington'un son açıklamaları, daha şimdiden Polonya'da düş kınklığı yaratmıştır. VValesa'nm da Dayanışma'nın da işleri şimdi, geçmiş döneme oranla çok daha güçtür. Eskiden bir şey daha kolaydı. Tüm kötülüklerin Korfiünist Partisi iktidarından doğduğunu söylemek ve kitleleri, özgürlüğün geleceği günlerde her şeyin daha iyi olacağına inandırmak ve bu amaç peşinde harekete geçirmek yetiyordu. Şimdi ise olay biraz daha güçtür. Vaat edilen günler gelmiştir. Ama düzelmenin, ekonomik rahatlamanın ne zaman geleceği belli değildir ve geniş kesimler uzun yıllar süren beklentiden sonra, sabırsız bir döneme ve onun ardından da düş kırıklığına sürüklenebilirler. Kısacası, Varşova bahan uzun yıllardan beri kullanılan hoş bir deyimdir, ama Varşova'da bahar havasının bugünden yarına egemen olacağım düşünmek aşırı iyimsertik olabilir. İsmilli bakan Varşovcfda VARŞOVA (AA) 22 yıldır ilk kez Israilli bir bakan, Polonya'yı ziyareı ediyor. İsrail Din tşleri Bakanı Zevulun Hammer'in Polonya'da Katolik Kitisesi yeikilileriyle göruşmesi bekleniyor. Hammer'in, Auschwitz Nazi toplama kampında Katoliklerin ayin düzenlemesine karşı çıkan Yahudilerin tepkisini dile getireceği belirtiliyor. Fransız uçak gemisi Foch, yarın Lübnan açıklarında, 2 gemi daha yolda Paris'ten Şam'a gövde gösterisi zıne daha yatkın bir ortamı kollamak. Müslüman başbakan Selim Hoss ise en azından Fransa'nın açıklama getirmesini beklediğini bildirdi. Buna karşılık geçen cuma günü FKÖ lideri Yascr Arafat, Ürdün Kralı Hüseyin ve Irak Devlet Başkam Saddam Hüseyin gibi Arap dünyasının üç ağır topu Bağdat'ta, Şam'ı tecrit etme amacı taşıyan bir zirve toplantısı yaptılar. Her üç Arap liderin Paris'le iyi ilişkileri göz önüne alınırsa Fransa'run Hafız Esad hükümetine baskılarım yoğunlaştırrnak için diplomatik ve askeri alanlarda harekete geçtiği rahatlıkla iddia edilebilir. Geçmişte kendisini birçok kez güç durumda b'rakan Hafız Esad'a bir ders verme arzusu dikkatlerden kaçmayan Fransa Cumhurbaşkanı François Mitteırand'in bu iş için Sovyet lideri Mihail Gorbaçov ve Başkan Bush gibi iki süper devlet liderlerinin anlayışına ihtiyacı var. Adım adım gerçekleşeceği anlaşılan, baskıları yoğunlaştırma yönetiminine dayanan Mitterrand stratejisinde Fransa'yı en çok kaygılandıran nokta ABD^ nin tutumu. Beyrut'taki son bombardımanlar esnasında Suriye'yi iki kez açıkça kınayan Washington, geçen hafta sonunda Lübnan meselesinden uzak duracağını resmen ilan etti. Paris, süper müttefikin bir kez daha Suriye kartını oynamasından çekiniyor. Fransız donanmasının Doğu Akdeniz'deki varlığmm, Hıristiyanlara yönelik denizden ablukayı ister istemez kıracağı ya da zayıflatacağı tartışmasız. Oysa, son zamanlarda Suriye ve Lübnanlı • müttefikleri, alaylı biçimde 'NapolAoun' olarak adlandırdıkları Lübnanlı ufak tefek generali askeri yöntemlerle, bir an önce bertaraf etmeye hazırlaruyorlardı. Paris'in girişimi bu hazırlıklan suya düşürecek nitelikte.. Romanyd*dan olaylı kaçış BUDAPEŞTE (AA) 5 Romanyalmm önceki sabah kendilerini durduran bir Romanya sınır muhafıvnı etkisiz hale getirerek Macaristan'a kaçmayı başardıklart bildirildi. Macaristan resmi haber ajansı MTI, 5 Romanyalmm Romanya'mn kuzey doğusundaki Csengerujfalu kasabası yakmlarından Macaristan 'a geçmek üzereyken kendilerini •' durduran bir sınır muhafızmın üst araması yaptığı sırada aralarında çıkan çekişme sırasında sınır muhafızının silahını ateşlediği ve bir kişîyi ağır şekilde yaraladığını kaydetti. Suriye birliklerine karşı savaşan General Michel Aoun, ülkede yeni bir hükümet sisteminin belirlenmesi için Müslüman liderlerle görüşmeye hazır olduğunu söyledi. SABETAY VAROL PARİS Fransa, Lübnan bunalımına giderek daha fazla bulaşıyor. Iran yanlısı "Devrimd Adalet Örgiitü" önceki gece yayımladığı bildiride Fransa'yı Lübnan'a müdahale ettiği takdirde, elleriııde tuttuğu 2 ABD'li rehineyi öldurmekle tehdit ederken, Fransız uçak gemisi "Foclfun yarın sabah Lübnan açıklarına ulaşacağı bildirildi. başkent Beyrut'ta, 5 aydır Suriye birliklerine karşı savaşan Hıristiyan güçlerin lideri General Michel Aoun Ülkede yeni bir hükümet sisteminin belirlenmesi için Müslüman liderlerle görüsmelere hazır olduğunu söyledi. Aoun, Paris'te yayımlanan Koll El Arab Gazetesi'ne verdiği demeçte, "Müslüman liderler ile bir araya gelip, ülkenin geleceği için yuvariak masa toplantıları yapmaya her zaman hazınm" dedi. "Devrimci Adalet Örgiitü" adına Arapça yazılmış bir bildıri ve ABD'li rehinelerden *Edward Austin Tracj'nin bir foloğrafı, önceki gece Beyrut'taki Batılı haber ajanslarının bürosuna gönderildi. Bildiride Fransa'nın Lübnan'a müdahale etmeden önce sorunun bu yanını da hesaba katması isteniyor. Devrimci Adalet Örgutü'nun bu tehdidine rağmen Fransa'nın Doğu Akdeniz'deki yığınağı devam ediyor. Fransa, bölgeye aynca yakıt ikmal gemisi La Meuse ve denizaltılara karşı savaşabilen Jean Fransız donanmasındaki uçak gemisi Foch un ıubnan açıldanna gelmesi ile gerginliğin artacağı belirtiliyor. de Vienne adlı fırkateyni gönderiyor. Bu iki savaş gemisinin dün yola çıktığı belirtildi. Fransa, böylece yeryüzünün bu böıgesinde hatırı sayılır bir askeri deniz gücü yoğunlaştırmış ol.uyor. Resmi gerekçesiyle, "insancıl eylem" için Akdeniz kıyısuıdaki Toulon Limanı'ndan yola çıkan "Foch", hedefine doğru ilerliyedursun, general Michel Aoun pazar günü yayımlanan "Journal de ENmanche' Gazetesi'ne bir demeç verdi. Hıristiyan kuvvetlerin komutanı bu demecinde Fransa'yı Lübnan'a askeri mudahalede bulunmaya çağınyor. General Aoun, insan ve malzeme kaynaklannın tükenmekte clduğunu one sürerek Fransa'nın gerçekleştireceği askeri bir operasyonun kendisine taze kan vereceğini ima etti. Öte yan yana bırakılırsa Fransız hükümedan halen A.T. Donem Başkam tinin temsilcisi herkesle konuştu. olan Fransa'nın Dışişleri Bakanı General Michel Aoun, esas mesRoland Dumas Avrupalı ortakla leği tarihçilik olan bakan Decannı dün bir toplantıya çağırdı. Dı ux'ya Fransa'nın askeri müdahaşişlerinin polhik daire başkanları lesini istediğini açıkça ifade etti. öğleden sonra bir araya gelerek Dürzi lider Velit Cunblat ise hem Lübnan halkımn"sağhk ve gıda Paris'e karşı ağır bir dil kullangereksinmelerini" karşılama ko makta kaçınmadı hem de Fransanusunu ve uzun vadeli bir ateşkes nın yapabileceği en büyük iyiliğin sağlanması için neler yapılması generali, yolladığı gemilerden bigerektiğini konuştular. rine bindirip Fransa'ya taşımak Fransa bilindiği gibi Batılı bü olacağım nakletti. Fransız bakan yük ülkeler arasında geleneksel ise taraflarda Lübnan'ın siyasal olarak Lübnan'la en sıkı ilişkile tutumlannı değiştirmeye uygun re sahip olanı. "Fransızca konu bir eğilim saptadığını açıkladı. şulan bölgeler" bakanı Alain De Açıklarnanın amacı açık: Müslücaux geçen hafta içinde Lubnan man müttefiklerini Suriye'den kısda savaşan tarafların büyük ço men de olsa uzaklaştıracak ve ğunluğuyla toplaııtılar >>aptı. Hiz Michel Aoun'un "Suriyeli isgakibullah ve Şii EMEL Örgütü bir ye karşı ulusal kurtuluş savaşı" te KoLOMBtYA r DlSBASIN Hirohito'nun mirası TOKYO (AA) Japonya'nm ocak ayında ölen imparatoru Hirohito'nun geriye 1.87 milyar yen (yaklaşık 30 milyar TL.) tutarında miras bıraktığı bitdirildi. Japonya vergi dairesı, Hirohito'nun mal varlığının büyük bölümünun hisse senetleri, tahviller ve bankalardaki tasarruf hesaplarından oluştuğunu belirtti. Vergi dairesi, bu varlığtn Hirohito'nun iki varisi olan karısı Nagako ve oğlu İmparator Akihito arasında nasıl paylaştırıldığını belirtmedi. 8l|c X SSCB ın elde ettiği kazammlardan, FKÖ'nun yeni politik stratejisinden ve IsrailFKO uzlaşması olasıhğından rahatsızlık duymaktadır. Esad, FKÖ'nün yeni stratejisine açıkça karşı çıkmanın sakıncalarını fark ederek, akıllıca vc sabırlı bir çalışmanın ve Arafat'ın yapacağı bir hatanın bekleyişi içine girdi. Hafız Esad'ın sorunları artıyor ITAMAR RABINOVICH * 1985'te ABD ve Israil'e karşı Lübnan'da kazanılan zaferden Kendisine bağlı birlikler, Bey sonra, Suriye yönetiminin basarı rut'un Hıristiyan kesimini topa grafıği, sürekli olarak duşuş göstutar ve Papa 2. John Paul, onu terdi. Bu arada, dört önemli gelişsoykırımla suçlar dururken, Suri medaha yaşandı. ye devlet başkam Hafız Esad, Gorbaçov'un politikası tersliklerin nerede başladığını meMoskava ile Şam arasında hiçrak ediyor olsa gerek. Suriye'nin bir zaman fazla samimiyeı olmazayıf, bölur.muş bir devlet konu masına karşın, 1970'lerın başlarınmundan, bolgesel bir güç haline dan beri, Suriye, Sovyetler'in Orgeldiği 19 yıllık zorlu sürecin mi ta Doğu'daki en önemli ınuşterisi marı, şimdi ümitsiz bir durakla olmuştur. Son zamanlarda Gorma devresiyle karşı karşıya. baçov'un izlediği Orta Doğu poHafız Esad'ın şu anki birincil litikası, Suriye'yi rahatsız edici nisorunu, Lübnan uzerindeki ege teliktedir. menliği için ciddi bir tehlike oluşMoskova'nuı tsrail ile ilişkilerini turan • Hıristiyan Marunileri, geliştirmesi Hafız Esad'ın kiiiscl Amerikalı, Fransız ve Arap mu duşmanı olan Yascr Arafat'a \ehaliflerinin daha sert tepkilerine rilen destek, SSCB'nin Orta Domaruz kalmadan saf dışı edebil ğu'da daha etkili bir guç halınc mek. gelmek için yaptığı girişimler vc Geçen yirmi yıl içinde, Orta Doğu'da olası bir Sovyct19741977 ve 19821984 arasında Amerikan uzlasması, Hatız E><ad'ı iki kez, Hafız Esad, ABD'li poli korkutan konulardır. tikacılarla Orta Doğu konusunda Lübnan polilikasındaki kri/: anlaşmazlığa düştü. Her iki defa Suriye, Lübnan'da 1976 yılındansında da, Batılılarda, uzlaşmanın beri sınırlı bir egemenliğe sahip ololanaksız olduğu, fakat onunla muştur. 1982'den sonra Suri>e, anlaşmadan, sağlıklı bir Orta Do bölgede tam bir etkinliğc kavuy ğu politikası güdülemeyeceği izle tu. Fakat 19841985'te ABD ve Isnimini bıraktı. Şimdi ise Esad'ın rail'e karşı kazanılan başarıdan bu başarıları, ciddi çatlaklar ve sonra, kendi ıç sorunlarının, Lubzayıflıklar yüzunden örselenmiş nan polilikasının akıl almaz kardurumda. Son haftalardaki olay maşıklığının ve yabancı ülkelerin lar, Suriye politikasındaki terslik bölgeye sürekli müdahalelerinin, leri fazlasıyla açığa çıkardı. elini kolunu bağlamış olmasına Bakık'ta ergin meyiş Öldürulen aaşkan adayı Galan'ın cenaze törenine kaölan yaklaşık 50.000 kişi ellerinde salladıklan bcvaz mendilleri ile gösteri yaptılar. Panama sorunu WASH1NGTON (AA) Peru Devlet Başkam Alan Garcia Perez, ABD'yi, 1999 yılını beklemeden Panama Kanalı 'nı Panama'ya devretmeye çağırarak, General Manuel Noriega 'yı iktidardan uzaklaştırmamn tek yolunun bu olduğunu bildirdi. Garcia, New York Times Gazetesi'ne verdiği demeçte, ABD'nin kanalı belirlenen süreden önce Panama'ya devretmek için, devir işlemini ancak bu ülkede özgür seçimle iş başına gelmiş bir yönetime yapabileceği koşulunu öne süreceğini belirtti. Azerbaycan Halk Cephesi liderinin iddiası MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği'nin Azerbaycan Cumhutiyeti'nde, nüfusunun çoğunluğu Ermeni olan dağlık Karabağ bölgesini yöneten geçici komitenin feshini isteyen Azerbaycan Halk Cephesi, Ermeni terör örgütü ASALA'nın üyelerinin Karabağ bölgesinde yerleşmeye başladıklarına ilişkin belirtiler bulunduğunu bildirdi. Halk Cephesi'nin liderlerinden, Yıldız adlı derginin yoneticisi Abbas Abdullah, AA'ya yaptığı açıklamada, Karabağ bölgesine çok sayıda Ermeninin nakline devam edildiğini hatırlattı. Abdullah, bu göç hareketi çerçevesinde, daha önce Sovyetler Birliği dışında yaşamakta olan 'ASALA' militanlannın da Karabağ'a yerleştirilmekte olduğunu haber aldıklannı bildirdi. Abbas Abdullah, dağlık Karabağ bölgesine girmelerine izin verilmediği için, bu haberlerin doğruluğunu bizzat kontrol edememiş olmalanna karşın, elde ettikleri Afganistan için konferans MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Yuri Gremistkin, Afganistan sorununun çözümü için uluslararası bir konferans toplanması konusunda soruna taraf olan ülkeler arasında görüş birliği sağlandığını ve bu konferansın toplanması için hazırlık çalışmalarına baslandığını açıkladı. ASALA Karabağ'a yerleşiyor Dış Haberler Servisi Sovyetler Birliği'ııe bağlı 3 Baltık ülkesinde yarın heyecanlı bir gün yaşanacak. 23 Ağustos 1939'da imzalanan HitlerStalin Saldırmazhk Paktı'nın 50. yıldönümünde Estonya, Letonya ve LitEsad, ABD ile olan ilişkilerine vanya'daki halk cepheleri, ayrı bir önem veriyor. Geçen yaz, "bağımsızlık" mitinglerine haLübnan'daki başkanlık seçiıni ko zırlanıyor. Baltık ülkelerinde bağımsızlık nusunda, ABD ile Suriye'nin ortak bir tavır belirleme çabaları, için uğraş veren örgütlerin her ABD'nin, Suriye'yi sessizce des üç ülkenin başkentleri arasında teklemesiyle sonuçlandı. Yanlış (EstonyaTallinn, LetonyaRiga karşılık, Suriye'ye bolgedc düze alınmış kararlar sonucunda, Lüb ve LitvanyaVilnius) bir insan ni koruma mi'îyonuna de yükledi. nan hükümeli Hıristiyan ve Müs zinciri oluşturmaya çalışacağı belirtiliyor. 1988 yazında, Suriye, Lübnan'ın lüman hiziplere bölündü. Frankfurter Allgemeine Ga\cni devlet başkanlığına kendi Bush yönetimi, uzun süredir, zetesi'nde yer alan habere göre adayını getirmeye kalkışma yanOrta Doğu konusundaki tavnnı 3 Baltık ülkesi, HitlerStalin liilığında bulundu. etaraflıca els almaktan ve belirleBolgesel politikalann değişimi: mekten kaçınıyordu. Beyrut'ta Paktı'mn geçersiz sayılmasını ve Başta tranlrak savaşının bitmesi olanlar, ABD'yi, Suriye konusu "bagıınsızlık" haklannın tanınolmak uzere, pek çok gelişm", Su nu, Lübnan ve Arapİsrail soru masını istiyorlar. Sovyetler Birliği Komunist riye'nin aleyhine oldu. Irak'ın he nu bağlamında tekrar ele almaya men yanı başındaki bir İran mut ve konuya daha geniş bir perspek Partisi üyesi Yakovlev ise Pravtefiki olarak Suriye, Tahrar.'m sa tiften bakmaya zorlayacaktır. (18 da'da yer alan açıklarnasında, üç Baltık ülkesinin bugünkü duvaşı kazanma şansı olduğunu, Ağustos) rumlarının 23 Ağustos Irak'ı lchdıl edebilirdi. Savaşın 1939'daki anlaşmadan kaynakbitmcsiyle birlikte, bu avantajını lanmadığını ve "başka nedenleri da yiurdi. Irak, geçen yazdatı be • Tel Aviv Üniversitesi'nde olduğunu" söyledi. ri, Suriye'yi Lübnan'da vurma fır öğretim üyesı olan yazarm Halk Temsilciler Meclisi'nin satını kolluvor. "Baas Yönetimindeki Suriye" HitlerStalin Paktı'nı araştırKilistin ayaklanması: Surıvc, Fi ve "Lübnan Savaşı" adlı iki mak üzere kurduğu komitede listin ayaklanmasından, Arafat' kilabı bulunmaktadır. yer alan Yakovlev, böyle bir paktııı yapıldığından Kuşkusu olmadığını belirtti. Yakoviev'e göre bu anlaşmayı Sovyetler Birliği'nde yalnızea Stalin ve Dış İlişkiler Komiseri Molotov biliyoıdu, yani anlaşma Politbüro'dan ve Yüksek AA'nın grevi düzenleyen Azer Sovyet'in oııayından geçmemişbılgılerin kaynağımn guvenilir olbaycan Halk Cephesi Örgütü yet ti. Yakovlev, bu görüşmelerine duğunu bildirdi. kililerinden aldığı bilgiye göre, dayanarak anlaşmanın hiçbir Grev grev uygulaması için özellikle Sov hukuki sonuç doğuramayacağıKarabağ bölgesinin yönetimi yetler Birliği'nin öteki cumhuri nı öne sürüyor. Yakovlev'in teiçin Azeriler ile Ermeniler arasm yetlerindeki işletmelere girdi sağ zi, Baltık Ulkelerinin "bağımsızdaki rekabet kızışıyor. Bolgenin İayan büyük tesisler seçildi. Baku lık taleplerine karşı "öne sürülErmenistan'a bağlanmasını iste ve Sumgait'teki demir, çelik ve müş bir tez niteliği taşıyor. yen Karabağ Ermenileri bu konu metalurji işkoDannda Uretimin taÇünkü Estonya, Letonya ve da girişimlerde bulunacak bir mamıyla durduğu bildirildi. Ek Litvanya'daki bağımsızlık hare"halk komisyonu" kurarken, mek ve et gibi temel ihtiyaç mad Iketleri HitlerStalin anlaşmasıAzerbaycan'ın başkenti Baku ve deleri sağlayan işletmelerle, ulaşım mın uluslararası ilişkilere ve devKarabağ'ın merkezi kenti Sumga gibi temel hizmet sektöründe ça letlerarası hukuka aykırı olduğulışmalar normal biçimde sürüyor. pu öne sürüyor. it'te Azeriler greve gittiler. Uyuşturucu mafyasına savaş BOGOTA (AP) Kolombiya'da geçen cuma günü uyuşturucu mafyası tarafından öldürulen devlet başkam adayı Luis Carios Galan'ın katillerini bulmak \e ülkedeki uyuşturucu ağını çökertmek için geniş çaplı bir operasyon başlatıldı; olayla ilgili olarak, yaklaşık 10.000 kişi gözaltına ahndı. Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklâmada, polis ve askeri birliklerin ortaklaşa yürüttükleri operasyonda, 9.896 kişinin gözaltına alındığı, pek çok eve yapılan baskınlarda, çok sayıda silah ve yaklaşık dört ton kokain ele geçirildiği bildirildi. Bu arada Kolombiya polisinin, uyuşturucu kaçakçılanna ait olduğu sanılan toplam 134 uçağa . el koyduğu bildirildi. Uyuşturucuyla mücadele polisinden bir yetkili, Başkan Virgilio Darco'nun ilan ettiği olağanüstü hal uyarınca, Bogota'daki iki havaalanında 54 ve Medellin karteline rakip bir grubun merkezi olan güney batıdaki Cali çevresinde de 80 uçağın hangara kapanldığım söyledi. Uçaklann tipleri konusunda bir açıklama yapmayan yetkili, "Bu kesinlikle ABD'ye uyuşturucu sevkini kesintiye uğratacakür" dedi. Geçen cuma günü oldurıilen başkan adayı Luis Carios Galan için önceki gün başkent Bogota'da düzenlenen cenaze törenine, yaklaşık 50.000 Kolombiyah katıldı. ' "Başarması için O'na destek verin...' Sağlam bir temel kazandınn!" Temel Britannica 'nın 36. fasikülü bu Pazartesi çıktı. Aldınız mı? TLMEL BRİTANNİCA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear