02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 AĞUSTOS 1989 CUMHURİYET/15 Otobanda dazlak teroru FRANKFURT (AA) Dazlaklar, FrankfurtWurzburg otobanında Belçika'ya gitmekte qlan bir gurbetçi ailesinin minibüsune şişelerle saldırdılar. Tatillerini Turkiye'de geçiıen gurbetçi Türk ailesinin minibüsu, Belçika'ya dönerken, Frankfurt yakınlarında yanlanna yaklaşan içi dazlak dolu iki otomobil tarafından sıkıştırıldı. Dazlaklar, bu arada minibusün caralarına boş bira şişelerini attılar. Olayda yaralanan olmadı. Saldın karşısında soğukkanh davranarak sinirlerine hâkim olan minibüs şoförü yoluna devam etti. Bu arada olaya şahit olan bir kamyon şoförü telsiziyle polise haber vererek dazlakların yakalanmasını sağladı. Yaşlan 1521 arasında değişen 7 dazlak kimlik tespitinden sonra serbest bırakıldı. Kastelli. hâkimi Izmit'e ANKARA (AA) Batık Banker Kastelli'nin davasında ruşvet aldığı iddasıyla hakkında soruşturma açılan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi Hâkimi Nejat Savaş'ın Kocaeli Hâkimliği'ne atandığı öğrenildi. Daha önce eylül ayına kadar toplantı yapmayacağı bildirilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, dün saat 14.30'da Hâkim Nejat Savaş'ın durumunu görüşmek üzere özel olarak toplandı. 3 saat süren toplantıdan sonra bir açıklaına yapan Adalet Bakanı Oltan SungurUı, Hâkim Nejat Savaş'ın "tedbir mahiyetinde" Kocaeli Hâkimüği'ne atanmasına karar verildiğini belirtti. Adalet Bakanı Sungurlu, daha önce bu konu için tstanbul'a gittiğini kaydederek, "İstanbul'a gittiğimde bana bazı bilgiler intikal eltirilmişli. Ben de bu koııulan araştırdım" diye konuştu. 66 gün denizde yaşam savaşımı ABOIi bir çift, Kosta Rika açıklannda yattarı balinalar tarafından batırıldıktan sonra açık denizde 66 gün boyunca çiğ balık yiyip deni2 suyu içerek yaşamlarmi surdürdüler. Çift, iki gün önce Kosta Rikakıyı komma gemisi tarafından kurtanldı. VVılliam ve Simone Butler adlı çift, Kosta Rikanın bin iki yüz mil açığında yatlarma "kocaman balinaların" saldırdığını söylediler. (Fotoğraf: AP) uçak eğitirn bombası ve işaret fişegi sattı. MKEK Genel Mudürü Adnan İÖnebekçili, ilk mühimmatm teslimi dolayısıyla düzenienen törendekı konuşmasında, 4 krtada 32 ülkeye ıhracat gerçekleştrdıklerini, ancak ABO'ye ilk kez satış yaptıklannı bildirdi. JUSSMMAT (ABD Sılahlı Kuvvetleri Türkiye Ortak Yardım Kuruluşu) Başkanı Tümgeneral Fred E. Elam da komplike muhimmatı, MKEK'den kusursuz almaktan dolayı memnuniyetıni dile getırdi. Elam, yardımlannın bundan sonra da süreceğini kayrJetti. (Fotoğraf: AA) MDU ARII'VP ilk tpclimat JfC IIİV MKEK IÇallllldlvefleri'neTbinSOO'eradet ABD Silahh K v u ~ Değirmenköy "Oomates Festivali" n j n yedincisi, 2326 ağustos tarihteri arasında yapılacak. Değirmenköy Belediye Başkanı Mümin Tuğlu, dün Istanbul'da basıntoplantısıdüzenleyerek festıva! hakkında bilgi verdi. Tuğlu'nun verdiği bilgiye göre, lyi ürun elde edilmesini şağlamak ve üreticiyi teşvik etmek amacıyla düzenienen festivalin ilk gününde, domates yarışması yapılacak. Amerikan, süper ve S58 olmak üzere üç ayn cinste yapılacak yanşmada dereceye giren domateslerin ureticilerine toplam 3.5 milyon lira para ödülü dağıtlacak. (Fotoğraf: AA) HABERLERİN DEVAMI 8 sanayi odasından Ozal'a ortak tavır 'Âhnan kararlar sivasf kirken üç yıl öne alınmasının savunulamayacağını vurguladı. Ertan sözlerini şöyle sürdürdü: "Gümrüklerin tedricen aşağıya çekilmesi ve halkın daha kaliteli ve ucuz mal alması bizim temel arzumuzdur. Dünyada tamamen konımasız bir ülke kesinlikle düşunülemez. Her zaman belirttiğimiz Japonya, Amerika, Avrupa TopInluğu ülkeleri gibi her ülke milli sanayisini belli sıkıntılar karşısında direkt veya indirekt olarak korur. Turkiye'de aşın korumay ı terk etmeti, ama milli çıkariann ki bunlar halkın çıkarlandır korunmalıdır. Güniin birînde eğer Turkiye'de mal üretecek sanayi kalmaz ve biitiin pazar yabancı iilkelerin eline geçerse bunun sonucunda gerek servis yapılraası gerekse gunün birinde istedikleri fiyatı dikle ellirmeleri karşısında, asıl zaran toplum öder. milli ekonomi öder. Dolayısıyla özetlersem biz bu kararlann öztine kesinlikle karşı değiliz, ama zamanlama ve uygulama yanlıştır. Bunlar bir takvim içinde acıklansa, bunu sanayici de bilir, tedbirini ona gore alır. Durduk oturduk yerde, sanayiciyi halka çirkin bir şekilde gostermek gibi aslında doğru olmayan bir ifade kullanılmaz. Doğru olmayan bir uygulamaya da yönelinmez. Bu kararlar hakkında köklu çalışmalar sürdürülmektedir. Ümit ediyorum ki azami 15 gün içinde kararfarla ilgili çok daha geniş kapsamlı bir açıklama yapdacakbr." Şinasi Ertan, "Başbakan'ın suçlamasının gerçek payı yok mu" sorusuna da şu karşıhğı verdi: "btisna kaideyi bozmaz. Sanayi içinde o tarife uygun küçük bir grup bulunabilir. Ama bu sanayinin tiimünü suçlamaya hak kazandırmaz. Bu tiir sanayicilerin kalitesiz mal ürettiklerini söyleme yerine denetleyip teşhir etsinler. Devlet biiyiik bir güçtiir, elinde denetleyecek giicü varAa. TSE belgesi veriyorlar. Bu belgeye rağmen kalitesiz mal uretenleri devlet takip etmeli, kimler kalitesiz mal üretiyorsa bunlan leşhir etmelidir. Odaİar gibi mesleki teşekkullerin bunu yapmaya ne laboratuvarlan ne de yetkileri var. Otsa yapardık." Siyasi konjonktürün ekonominin önüne geçtiğini ve gümrük indirim kararlanmn süreceği yolunda haber aldıklannı belirten Şinasi Ertan, siyasi takvimin sonuna kadar böyle kararlann da devam edeceğini kaydetti. Ertan,'siyasi takvimden cumhurbaşkanhğı seçimlerini kastettiğini ifade ederek, "Siyasi takvim sürdüğü sürece yeni sürprizler bekliyoruz" dedi. Ertan daha sonra şöyle devam etti: "Hiç beklenmedik bir anda bir sabah kalkıyorsunuz gümrukleri inmiş goniyorsunuz. Bunun doğruluk tarafı yoktur. Gümrüksüz ithalat da yapılıyor. Sanayimiz bu alanlarda rekabet ediyor. Kalitesiz mal üreüldiği iddiasına kesinlikle kalılmıyorum. 11 milyardolarlık ihracat yaptık. Yani yabancı ülkeler bu kadar kalitesi/ malı mı kabul ettiler? Bu mallar kalitesiz ve pahalıysa bu kadar ihracatı nasıl yaptık? Bu ne kadar bir haksızlıktır? Sanayii bu kadar hafife indirmek haksızlıktır. Fevkalade hakstz bir suçlamadır. Reddediyonız. Bu şekildeki karariarla ekonomi yönetilemez. Kademeli yapılabilecek bir gümrük indirimi 3 yıl önceye alındı. Siyasi bir takvim var. Bu takvim sürdüğü sürece de sürprizleri bekliyoruz. Hiçbir hükümetin sanayii feda edeceğini sanmıyorum. O siyasi takvim sonunda yenideıı sanayiye dönüleceğini tahmin ediyonım. Siyasetin daha ağırlıklı olarak ekonominin önüne geçtiğini görüyonız. tşte biz bunu ktrmaya çalışıyoruz. Kararlar kişiler için değil toplum yaranna alınmalıdır. Tüketicinin konınması isin kılıfıdır. Biz bu zihniyetin degişmesi mücadelesini veriyoruz." TOBB Sanayi Konseyi Başkanlar Komitesi S.5 saat süren toplantısından sonra 8 sanayi odası başkanı tarafından imzalanan Başbakan'ın sanayicileri suçlayan açıklamalarına yanıt veren bildiri de şöyle: "Sayın Başbakanımızın sanayicileri suçlayan son beyanlan üzerine, 21 ağustos günü tstanbul'da toplanan sanayi odalan başkanlan, uygulanan ekonomik politikalarda yapılan bazı yanlışlar sonucu, kontrol altına alınamayan enflasyon nedeniyle sanayicileri enflasyonun sorumlusu ve halkımıza pahalı, kalitesiz mal arz eden kişiler gibi gosterntesini talihsiz bir beyan olarak degerlendirmiştir. Oysa sanayiciler, yıllar boyu enflasyonun en önemli sorun olduğunu her vesileyle beyan etmişti r ve bu görüşlerini bir kez daha tekrarlamaktadır. Son olarak alınan ekonomik karariarla ilgili olarak; özü ile mutabık olduğumuzu, ancak uygulama ve zamanlama yönüyle mutabık olmadığımızı, tüm dünyanın gelişmiş ulkeler dahil ulusal ekonomileri koruduğu bir dönemde korumayı tümüyle reddeden bir göriışü paylaşmadığımızı, ekonomide istikrar için bu tip karariann önceden açıklanacak belirii bir takvim içinde alınmasının zaruri olduğuna, aynca. bu kararlar hakkında geniş bir çalışma sürdurulduğu için gorüşlerimizin bilahare açıklanmasına ittifakla karar vermiştir." Sadece Kayseri ve Gaziantep Sanayi Odaları başkanlannın bulunmadığı toplantıya, TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Coşkun, TOBB Sanayi Odaları Konseyi Başkanı Şinasi Ertan, Konsey Başkan Vekili Mehmet Şuhubi, Konsey geçen dönem Başkanı 1brahim Bodur, tstanbul Sanayi Odası Başkanı Nunıllah Gezgin, Adana Sanayi Odası Başkanı Hacı Sabancı, Ankara Sanayi Odası Başkanı Alaaddin Ceceli, Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Rona Yırcalı, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ersin Faralyalı, Denizli Sanayi Odası Başkanı Ferudun Alpat, Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Yunus Emre Heper, Konya Sanayi Odası Başkanı Algün Tunçalp katıldılar. Uberasyona devam (Baf tarafı 1. Sayfada) lan çeşitli parçalann Gümrük Vergisi ve fonlannda indirime gidildi. Bakanlar Kurulu'nun, çeşitli mallann ithalatında alınan Gümrük Vergisi ve fonlarda değişiklik yapan karan Resmi Gazete'nin dünkü mükerrer sayısında yayımlandı. Kararla, gümrüksüz satış mağazalanndan alışveriş yapmak için, Türkiye'ye dönüş tarihinden itibaren verilen 6 aylık süre 1 aya indirildi. Bakanlar Kurulu ayrıca, bu mağazalarda bulaşık makineleri ve klima cihazlannın satışında alınan 400 mark karşıhğı Türk Lirası vergi tutarını 300 marka, tam otomatik çamaşır makineleri ile renkli televizyon satışlanndan alınan 200 marklık vergi tutannı da 100 marka indirdi. Buna göre, bu mağazalarda 1 milyon 208 bin liradan satılan bulaşık makinesinin 1 milyon 100 bin lira sımrının altına düşmesi bekleniyor. 1.5 milyon liradan satılan renkli televizyonlann da 1 milyon 390 bine gerilemesi bekleniyor. Bakanlar Kurulu karanyla, beyaz eşya ve kahverengi eşya ureticilerinin istekleri de yerine getirildi. Buna göre televizyon, video, telsiz, radyo, telsiz telefon gibi elektrikli mallann yapımında kullamlan parçalann Gümrük Vergisi oranlan ytızde 3040'tan, yüzde 5'e indirildi. Renkli ve siyah beyaz televizyon tüpleri ile, mo. nitörlerde kullanılan renkli, tek renkli tüplerden alman gümrük vergileri yüzde 20'den 5'e çekildi. Düzenlemeyle şofben ve benzeıi su ısıtıcı makineler ile bulaşık makinelerinin, soğutucuların çeşitli parçalannın ithalinden alınan gümrük vergileri yüzde 2540'tan yüzde 510'a indirildi. Resmi Gazete'de yayımlanan kararla, tekstil, konfeksiyon ve kimya ürünlerinin birçoğunda önemli oranda Gümrük Vergisi indirimi yapıldı. Buna göre, ham ipek, ipek iplikleri ve döküntüleri üe ipekli uretiminde kullanılan ipek yan mamül maddelerinin daha önce yüzde 20 ile 50 arasında değişen Gümrük Vergisi oranlan yüzde 1 ile yüzde 5'e indirildi. Bunlann fonları da 20 dolardan 5 dolara çekildi. İpek böceği ve kozalan ise Gümrük VeTgisi'nden muaf tutuldu. Yünlü giysi dikiminde kullanılan yünden yapılmış ham ve yan mamül maddderin Gümrük Vergisi oranlan da yüzde 10'dan yüzde l'e çekildi.Pamuktan üretilen her türlü kumaşlann Gümrük Vergisi yüzde 2040'tan yüzde 1 'e çekildi. Bu ürünlerin fonları da 2 dolardan 40 sentc indi. Ketenli kumaş, iplik ve diğer yan mamül maddelerinin gümrük vergileri yüzde 20'den yüzde l ' e çekildi. Bunlann fonlannda kiloda 10 dolardan 1 dolara indirildi. Ham pamuk, keten ve kendirler gümrükten muaf tutuldu. Sentetik suni flament ipliklerin gümrük vergileri de yüzde 1040'tan yüzde 115'e indirildi. Her türlü dokun * muş halı ve halı dokunmasında kullanılan yan mamül maddelerin gümrük vergileri yüzde 50'den yüzde 20'ye çekildi. Motif halinde işlemelerin kilosundan alınan fonlar 25 dolardan 15 sente indirildi. Resmi Gazete'nin mükerrer sa, yısında yayımlanan kararla, gümrük oranlan, palto, kaban, ceket, pelerin, takım elbise, rüzgârlık, pantolon, tulum, etek, gömlek, bluz, külot, kombinezon, gecelik, pijama, bornoz, sabahhk, tişört, fanila, atlet, kazak, süeter, hırka, yelek, spor, kayak ve yüzme kıyafetleri, eldiven, sütyen, korse, jartiyer, şal, eşarp, fular, gelin duvağı, peçe, pay^on, kravat, diz battaniyesi, yatak çarşafı, masa örtüsü, perde de yuzde 40'tan yüzde 25'e indirildi. Bu mallann ithalinde kilo başına 20 dolara kadar alınan fonlar da yüzde 90'ı aşan oranlarda düşürülerek 1520 sente çekildi. Toplantıya başkanlık eden TOBB Sanayi Konseyi Başkanı Şinasi Ertan suçlama yerine devletin denetim yaparak kalitesiz ve pahalı mal üretenleri teşhir etmesini istedi. Ertan, kararların cumhurbaşkanhğı seçimi nedeniyle alındığını, sürprizler de beklediklerini söyledi. Ekonomi Servisi Başbakan Turgut Özal'ın "gümriik ve fonlann" düşüruünesini savunurken sanayicileri "kalitesiz" ve "pahalı" mal üretmekle suçlamasına sanayi kesiminden ortak tepki geldi. İstanbul Sanayi Odası'nda toplanan 10 sanayi odasından 8'inin başkanları ortak imzalı bir açıklama yaparak "Sanayicilerin enflasyonun sorumlusu ve halkınuza pahalı, kalitesiz mal arz eden kişiler gibi gosterilmesini taiiiısiz bir beyan" olarak değerlendirdiler. Toplantıya başkanlık eden TOBB Sanayi Odalan Konseyi Başkanı Şinasi Ertan, suçlama yerine, devletin denetim yapıp kalitesiz mal uretenleri teşhir etmesini istedi. Turkiye'de sanayinin ana girdisini KlT ürünlerinin oluşturduğunu ve bu iirün fiyatlarından herhangi bir indirime gitmeden sanayiciden "bir sihirbaz gibi" fiyat indirimi beklemenin haksızlık olacagını voırgulavan Şinasi Ertan, kararlann cumhurbaşkanhğı seçimi dolayısıyla alındığını, tüketicinin korunmasının bir kılıf olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanhğı seçimine kadar başka sürprizleri de beklediklerini kaydeden Ertan, ülkeyi yönetmede kararlann bir kişi için değil, toplum için almması gerektiğini vurguladı. "Bunlar doğru politika değildir, geçici politikalardır. Böyle karariarla iilke yöneülemez" dedi. Basına kapalı tutulan ve S.S saat süren toplantıdan sonra ortak imzalı bildiriyi açıklayan TOBB Sanayi Konseyi Başkanı Şinasi Ertan, gazetecilerin sorulannı da yanıtladı. Başbakan'ın Karaman'da "biitiin sanayii suçlayıcı" konuşmasırun uslup bakımından kendilerini çok rahatsız etliğini belirten Şinasi Ertan, gümriik vergileri ve fon indirimlerinin de 1992 yılında bu seviyelerine çekilmesi gere CUNEYT ARCAYUREK yazıyor muoyundaki büyük destek" haçevresi ve uzmanlarla konuyu berlerine karşı, bakana göre, dış ülkelerden Bulgaristan üzerine görüşüyordu." Başbakanın "zaman zaman baskı gelmemişti. Zaten "başbaduşündüğü" karar, dün sabaha kanımız sürekli Bulgaristan'a karşı açıkianıyor, göç anlaşma göç anlaşması yapma çağrısınsı yapılıncaya kadar, sınınn ka da" bulunmuyor muydu? Oyleypanacağı vurgulanıyordu. Baka se Sofya anlaşmaya gelinceye na göre Turkiye "yolgeçen kadar, sınırlar kapatılacaktı! hanına" dönüştü. Gelecek göçOysa olay, bu kadar basite inmen sayısında belirsizlik sürü dirgenmeyecek ölçüde, içeride yor, uluslararast kurallara göre ekonomik zorlamalara, insani "kapasitemizi aşan olay" gide boyutlara ulaşmıştı. Türkiye, Sofrek büyüyordu. ya'nın keseceğini sandığı göçBakan, "bir yerde durdurmak men akınını sürdürürse, hele kış lazımdı" dedikten sonra, göç gelirken, çok önemli sosyal çalmen sorunuyla ilgili Devlet Ba kantılar içine düşecekti. Ya artık kanı Konukman'ın Bakanlar Ku gelemeyenler? Her türden zorrulu'nda verdiği bilgileri karara balığa, baskıya açıktılar. Son kadayanak gösterdi. Bulgaristan, rar çift taraflı bıçak gibi işleye"günde ortalama 3500 kişi" gön cekti. deriyordu. Gelen 100 bin kişi buOysa olay, başbakanın göçün radaki ailelerinin yanına yerleş başladığı aytardan önceki ve tirilmişti. Büyük bölümü okullar sonraki sert ve hesapsız tutudaydı, ancak 15 eylülde okullar muyla tırmanmış, belki de daha açılıyordu. Bakanı doğrulayan, önce alınacak karar, gecikmişti. ancak ulusal politikayı "rencide TV'den yansıyan her konuşmaetmemek" için yazılıp çizilmeyen sında, Kaptkule'de basın toplanciddi bılgilere göre örnegin Bur tılarında "Türkiye güçlü ve zensa'da karatahtaya okullar açıiırgin bir ülke olarak bir buçuk milken göçmenlerin konut edinmeyon insani almaya hazırdır" dilerini "süratlendirmeleri" yazılmıştı. Göçmene ayda 300 bin li yen Özal, hatta Batı Almanya'nın ra kira parası verilecekti, ama Macaristan üzerinden sığınan Bursa'da yüz bin olan kiralar, Dogulu Almanlara kapıyj kapabirden üç yüz bine fırlamıştı. Bu masını alaya alıyordu. Üç dört arada yüz bine oturanlar sahip gün önce. Başarılı politika yürüttüğüne lerince konutlardan çıkarılmaya inanan Özal, Türkiye'nin zenginbaşlanmıştı liğinden söz ediyor, daha geçen TV'de hemen her gün "dış ka pazar günü Milliyet'te Dışişleri (Baştarafı l. Sayfada) Bakanı Mesut Yılmaz "Kaldı ki zengin bir ülke değiliz. Gelen yüz binlerce göçmenin burada önemli ölçüde sıkıntı çekeceği de belli idi" diyordu. Yılmaz'a göre Bulgar hükümetı "yoğun uluslararası tepkiden etkilenmiş" görünmüyordu. Oysadüne kadar dunya peşimize takılmıştı. Dışişleri Bakanı, bir yerde Özal'ı tabii kendini kurtanyor, sınırlan açarken göç anlaşmast istediklerini özenle belirtiyordu. Doğruydu, ancak başka dogrular da vardı. Şubat 1987'de Belgrad'da imzalanan Dışişleri Bakanı Yılmaz'ın büyük başarı diye niteleyerek kamuoyuna sunduğu TürkBulgar protokolü, işlemez hale gelmiş, hele insancıl sorunlar komitesi bir parmak ileri gidememişti. Daha önemlisi, Belgrad'daki protokol açıklandığı sırada, Bulgar Dışişleri Bakanı "göç anlaşması yapmayacaklarını söylemiş, Bulgahstan'daki Türklerden 'Muslüman azınlık' diye söz etmişti." Bulgarların açıklamalarından geleceği sezemeyen Özal ve Dışişleri Bakanı, "Mayıs 89'da Jivkov'un blöf yaptığına" inanıyordu. Türkleri gönderebilirdi. Özal hemen karşılık verdi, "hepsini hatta bir gün dayanamadı, isteyen Bulgarları da almaya hazır olduğumuzu" açıkladı. Türkiye, zorunlu göçe "seyirci kalamazdı", bu da doğruydu. Ne var ki daha baştan tutarsız görünen politikamız, dönmüş dolaşmış, Jivkov blöfünü gören Türkiye'nin sınırları kapartıa kararma uzanmıştı. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Tugay Özçeri, önceki gün bu doğruItuda açıklamalar yaparken, Özal'ın kafasında sınır kapamanın karara dönüştüğunü bilemezdi. Üstelik Özçeri, Nokta'ya demeci, on gün önce vermişti. Demecin on gün gecikmeyle yayımlanması Özçeri adına tam bir talihsizlikti. Çünkü sınırların kapanmayacağını söylediği günün gecesi, hükümetten tersine karar çıkıyordu. Özal'ın sının kapamayacağını inançla vurguladığı günler, örneğin 21.6.1989 tarihli demeci, kesınlikle böyle bir davranışın söz konusu olamayacağını içeriyor. Başbakan 1957'deyapılanın aksine Türkiye'nin kapılannı göçmenlere açık tutacağını bildiriyordu. Özal'ın tipik genel siyaset anlayışı bu sorunda da işlendi. Bulgar göçmenleri konusunu tıpkı sığınan 40 bin Kürt konusu gibiiç politika malzemesi haline getirmek istemişti. Sınırlan kapayarak "blöfe" yenik düştü. Gerçeğin katı kuralları karşısında pes etti. Geçmişi karalayarak bugünü aklamayı marifet sayan Özal'ın beğenmediğı 1968 göç anlaşmasıyla "ancak haftada 300 kişi ancak kasımnisan ayları arasında gelecekti" ve geldi. Demecinde Tugay Özçeri, on gün önceki hükümet görüşünü açıklarken "Jivkov hududu kapatmak istemekte, ama kapatılacak musluğun üzerinde sadece kendi elinin olmayıp, Özal'ın eıinin de olmasını sağlamaya çalışmaktadır" diyordu. On gün sonra, "musluğu kapayan el. Özal'ın eli" oluyordu. Ayrıca Özal, bütun demeçlerinde gönderilen herkesi alacağını ilan ederken daha başta "göç anlaşması yaparsan Türkleri kabul ederim" dememişti. inönü, bize ulusal politika diye fazla eleştirmediklerini, ancak "hesapsız, fıyakalı, duşüncesiz sözlerle" bu noktaya varıldığını söyledi. Demirel ise, Özal'ın sorunu "ağzına burnuna bulaştırdığını" vurguluyordu. Muslüman Araplar, Muslüman Bulgar Türkleri ile fazla ilgilenmemiş, Batı, Bulgaristan'a baskı yerine kimi açıklamalarla yetinmiş. Özal cart curtlarıyla Jivkov'un yolundan dönecegi sanılmış. Göçmen sayısı 300 bini aştığı sırada sınır kapama karan alınmıştı. "Göç dalgası durursa durmadı, Türkiye durdurdu sorunu dünya gündeminde tutmak zor olmayacak mı?" sorusuna, Müsteşar Özçeri şöyle yanıt veriyordu: "Böyle bir tehlike vardır" Varın ötesini siz hesaplayın. Ozallar tatiliçin Bodmm'da BODRUM/tZMtR (Cumhariyet) Başbakan lurgat Özal, üç günlük bir tatit için tztnir üzerinden Bodrum'a gitti ve Aktur'daki yazlı|ına çekildi. Başbakan ve eşi Semra özal, dün saat 17.45'te özel uçağıyla Ankara'dan lzmir'e geldi. Özal, Adnan Menderes Havaalam'nda kaışılandıktan sonra özel Imsık Havayollan'na ait bir uçakla saat 19.20'de Bodrum yakınlarındaki Imsık Havaalanı'na indi. Özallar'ı getiren uçağı lmsık'ın iki uçağı havada karşıladı. Özal daha sonra bir otomobille Aktur'daki yazlık evvne geçti. Özal'ıa Bodrurn'a gelişi nedeniyle tüm turizm jandarmasırun seferber Alman son ekonomik kaıarlaredildiği ve Aktur yöresinde dela ilgili olarak bugün de TOBB tağişik ycrlere yerleştirilerek girafından bir toplantı düzenlendi. riş ve çıkışlann kontrol altına Hilton Oteli'nde saat 10.00'da başalmdığı göriildü. Başbakan'ın layacak toplantıya Devlet Bakanı üç gün boyunca dinkneceği ve Güneş Taner, Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirli ile üst gazetecilerle göruşmeyeceği büdirildi. düzey bürokratlar katılacaklar. Hammaddeler Bakanlar Kurulu kararına göre, daha önce yüzde 5 olan karbon ithalindeki Gümrük Vergisi oranı yüzde l'e indirildi. Kimyasal maddelerden silisyum, Pksilen, etilen glikol, tereftalik asit ve türevlerinin ithali Gümrük Vergisi'nden muaf tutuldu. Bu maddelerin ithalinde daha önce ton başına 10 ile 25 dolar arasında uygulanan fon ise 60 üe 200. dolara yükseltildi. Seramik, emaye ve cam sanayiinde kullanılan müstahzalann Gümrük Vergisi oranı yüzde 20'den yüzde 5'e indirildi. Sınır ötesinde çığlık sesleri (Baştarafı 1. Sayfada) hazirandan beri geçiş yapanların sayısı 310 bini buldu. Kapıkule'ye dün Avrupa treniyle 540 kişi geldi. Sabahtan gece yarısına kadar da yaklaşık 3200 kişi karayoluyla giriş yaptı. Kapıkule'de dün gece gelenler arasında tam bir telas yaşandı. Türkiye'nin sının kapattığını duyanlar, Türk tarafına geçebilmek için eşyalarının bir bölümünü Bulgaristan'da bırakarak kendilerini Kapıkule"ye attılar. Bulgaristan sınır yetkilileriyle yapılan görüşmelerde saar 02.00'ye kadar Türk tarafına gönderileceklerın, elden geldiğince parçalanmaması yolunda mutabakata varıldı. Ancak gelenlerden bir bölümü, anne veya kardeşlerinin tutulduğunu, çok zorlayanların ise 5001000 leva karşıhğında salıverildiğini söylediler. Bulgaristan tarafından Türkiye ye gelen soydaşlarımızın eşyalannı tasıyan araçlar Turk güvenlik görevlilerinin de yardımıyla itilerek Kapıkule gümrük sahasına taşındı. Bulgar taratındaki tampon bölgede de televizyon ekiplerinin olayı görüntülediği izlendi. Sınır kapısı kapatılırken Bulgaristan tarafı nda bekleşen soydaşlarımızdan ağlama ve çığlık sesleri duyuldu. . 1 Dünkü gelişmeler Kırklareh Valisi Keoan Güven'in Türkiye'nin karanmn saat 14.00'tc Buigar yetkililerine ilettiğini bildirai. Bulgar yetkiiiierin, kararın erken iletilmesinden duydukları memnuniyeti belirttikleri ifade edildi. ilgililer, Bulgarlann sınır kapısında beklettikleri soydaşlanmızla, yollaıda ve kamplarda hareket halindeki yaklaşık 5 bin Türkü geri çevirdiğinin öğrenildiğıni beliıttiler. Türklerin gitmek için ısrar etmelerîne karşılık Bulgarların, "Türkler sizi almıyor, biz ne yapalım" dedikleri ifade edildi. annem, babam, kardeşlerim kaldı. Sınırların kapanması çok kötü oldu. Kalanların çilesi şimdi daha büyüdü. Bulgaristan'da neler olacak bilmiyorum. Varna köyleriııden Asiye Ahmet: Sınırlann kapandığını radyodan duydum. Karar Bulgaristan'daki Turklere zarar verecek. Orada kalan uşaklanmı düşündukçe çıldıracak gibi oluyorum. Acaba sınırlar bir daha ne zaman açılır? Varna Üniversitesi'nde ögrenci Kazıme Hüseyinof: Biz Bulga ristan'dan turist ve göçmen olarak çıkmadık. Vatandası olduğumuz devletin ba^kısmdan, işkencesinden bizi asimile etmesinden kaçıp kurtulduk. Kalanlan kim kurtaracak? Insanhğa sesleniyorum. Bulgaristan Türklerine yardım edin, Türkiye'ye gelsinler. Bursa'daki Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Mümin Gençoğlu, Bakanlar Kurulu'nun son aldığı kararla Bulgaristan'dan yapılan girişlere "vize" uygulamasının dü zeltileceği umudunda olduğunu bildirdi. Balkan Türkleri Dayanışma ve Kültur Derneği 2. Başkanı Mehmet Çavuş, "Kuşkusuz, hukumelimiz, Bulgaristan'ı bir masaya oturtma amacıyla bu lalihsiz kararını almışlır. Ancak, bu karann uygulanmast yarar yerine zarar getirecektir. Bulgaristan'ı anlaşma masastna oturtmak ön şarttır, ama bu sının kapatmakla değil, başka yollar aramakla yapılmahdır" dedi. Çavuş şunla "Bu karardan sonra soydaşlannuza baskılar artacak, onlann maddi ve manevi varlığı ayaklar altında ezilecektir. Bu kararla soydaşlarımıza moral vermek mumkün değildir." Mehmet Çavuş, bakanlann tüm vaatlerine rağmen gelen 300 binden fazla soydaşımıza hükümetin ve devletin tam sahip çıkmadığını belirterek, "Bunlann çoğu sokaklarda kaldı. Anadolu'nun ceşiüi yerlerine gönderilenlere de sahip çıkılmadı" dedi. ABD Kongresi Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Komitesi AGİK tzleme Komitesi üyeleri 17 ağustostan bu yana genel olarak Turkiye'de insan hakları konusunda yaptıkları temas ve incelemelerini dün Edirne'de tamamladılar. Arkadaşımız Murat Savaş'ın lıaberine göre, önceki gün Edirne'ye giden ve Bulgaristan'dan zorla göç ettirilen Türklet le görüşen ABD heyeti, dun öğleden sonra Kapıkule'den sının geçcrek Bulgaristan'a gitiiler. Heyet, dun akşam Kapıkule Sınır Kapısı'ndan tekrar Turkiye'ye döndü. Heyet üyeleri bugün İstanbul'dan ayrılıyor. ABD'nin Arizona eyaleti Senatörü ve Helsinki Konferansı İnsan Hakları ABD Komisyon Başkanı Dennis dc Concini, "Bulgaristan'ın uyguladığı /orunlu göç yuzyılın en buyük insan trajedilerinden biridir" dedi. Kapıkule'dcki incciemclcrini la rı söyledi: mamlayan heyetin başkanı Senatör Concini gazetecilere yaptığı kısa açıklamada kapsamlı bir göç anlaşması için Bulgar yetkilileri ile görüşeceklerini belirterek, "Bulgaristan, Türkleri birdenbire gondermeye başlamış. Bu konuda fazla bir hazıriık da yapılamamış. Aynca bu durumda aileler parçalanıyor. eşyalar orada kalıyor. Bulgaristan'a kapsamlı bir göç anlaşması için baskı yapacağız. Sanırım bu, yüzyılın en büyük insan trajedilerinden bir tanesi" dedi. Saat 12.30'da Bulgaristan'a geçen heyet üyeleri saat 16.00'da Kapıkule'ye geri döndüler. Heyet üyeleri Bulgaristan'daki inceleme ve görüşmelerte ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptılar: "Bulgariar sınınhşı etme olayını kabul etmiyorlar. Türklerin kendi istekleriyle Türkiye'deki yakınlanru ziyarel etme amacıyla gittiklerini söylediler. Türkiye'den ve Avusturya'dan geri dönenlerle göriiştük. Avusturya'dan geri donenler kötü muamele görduklerini, Türkiye'den dönenler de yakınlannı ziyaret ettikten sonra geri döndüklerini söylediler. Orada çok trajik olaylaria karşılaştık. Bizi bir kampa gotürdüler. Bu kampta görüştüğümüz Türkler sınır kapatma karan karşısında hayal kırıklığına uğradıklannı belirttiler. Sınıra kadar 4 şerit halinde 2.5 kilometrelik yol boyunca binlerce kişi bekliyor. Bulgarlar Türk hükümeti ile masaya oturmaya hazır olduklarını söylediler." Bursa'ya göçmen girişine koşul kondu BLRSA (Cumhuriyet Bürosu) Bulgaristan'dan göç ederek Bursa'ya yerleşmek isteyen soydaşlarımızın kente girişleri koşula bağlandı. Orhangazitznik yol aynmında görev yapan polisler, valiliğin emri üzerine dünden itibaren Bursa'ya göçmen girişine sınır koydu. Dün Bursa'ya girmek isteyen 50 göçmen ailesi, Orhangazitznik yol aynmında barikat kuran polislerle karşılaşınca çaresiz kaldı. Polis, Bursa'da akrabası bulunan ve her turlu ihtiyacını karşılayacağına dair taahhütname alabilenlere kente giriş izni verirken, pasaportunda Bursa'ya giriş izni olmayanları da geri çevirdi. Bu arada 90 bine ulaşmış olan göçmen sayısını dondurmak için kentin diğer giT riş ve çıkış yolları da kontrol altına alındı. Bursa Valiliği, Edirne Valiliğine bir yazı göndererek, Bursa'ya daha fazla göçmen gönderilmemesini istedi. Akrabası olmadığı halde Bursa'ya yerleşmek isteyen goçmenlere de valiliğin hiçbir yardımda bulunmayacağı bildirildi. Bursa Valiliği'nin, geçici iskân 1 bölgesi olarak ilan edilen Bursa ya göçmen akınını durdurabilmek amacıyla böyle bir uygulamaya başlamak zorunda kaldığı öğrenildi. Sının geçenler, Türkiye'nin aldığı kararın radyonun öğle haberlerinde yayımlandığını ve Türkler arasında bir panik havasının yaşandığını söylediler. Soydaşlarımız, Bulgaristan'da göç için uzun kuyruklar oluşturan Türklerin bir Dün sabahtan, saat 16.00'ya kaan önce yerlerine geri dönmeleri dar gelen Türklerin sayısının için uyarıldığını bildirdiler. 86O'ta kaldığı bildirilen Dereköy Kapıkule'de bulunan arkadaşı sınır kapısında, dün geceden itimız tdris Akyüz'ün haberine gö baren polis takviyesi yapıldı. re kararın uygulamaya konulmaKırklareli muhabırimiz Naaf sı saati olan 02.00 öncesinde Ka Karaçam, sınırların kapanma kapıkule girişindeki bir alan, insan ran üzerine soydaşlanmızla lardan ve araçlardan boşaltılarak, görüştü: burada "güvenlik bölgesi" oluştuBurga^'dan Ahmet Ferhatof: ruldu. Görevlilerin bulunduğu Dün 8 saatte Bulgamtan'dan çıkalana ilgililer dışında kimse alın mam istendi. Ancak karımla iki Kapıkule'de son saarjer Sınınn kapatılmasına yarım saat kala göç trafiği yoğunlaştı. Soydaşlarımızın eşyalannı madı. 01.30'da trafikyoğunlaştı. çocuğuma izin verdiler. Geride taşıyan araçlar Türk tarafındaki güvenlik görevlilerinin de yarrjımıyia ititerek gümrük sahasına taşındı. (Fotoğraf: AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear