24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 AĞUSTOS 1989 * * * • CUMHURİYET/17 Milli Piyango'yla 4 Harthart' rekabeti Müzayede reklamı Bugün Londra'da "rock and roll"un ünlüleri anısına bir müzayede var. Elton John'un deri ceketi, Billy Bragg, Robby Krieger'in elektro gitarları ve Jimmy Hendrix tarafından Chas Chandler'e hediye edilen bir akustik gitar da müzayedede satılacak olanlar arasında. (Fotoğraf: AP) A.NKARA(AA) Milli Pivango İdaresi Genel Muduru Oğuz Tezmen, KazıKazan oyununun Milli Piyango bilet satışlarını yüzde 35 oranında düşürdüğünü söyledi. Oğuz Tezmen, KazıKazan oyununun başladığı ilk günlerde, Milli Piyango bilet satışlannda bu tür bir azalmanın olacağım tahmin etti klerini belirterek şöyle dedi: "Diğer ülkelerin piyango idarelerinin deneyimleri de bu yönde, yeni oyunlar ilk çıktığında büyiik bir ilgi ile karşılanıyor, sonradan makul bir seviyeye iniyor. Bizde de oyle olmuştur." Belediyelerin KazıKazan oyununun çevreyikirletme veyayatrafiğini aksatma gibi şikâyetleri konusunda da Oğuz Tezmen şunlan söyledi: "Biz haklı olarak belediyelere yardımcı olduk. Bayilerimizeçöp sepetleri dağıttık. Kartiann yere atılmaması konusunda vatadaşı uyarmalannı istedik." Gençlerin lıayatı sınav oldu ANKARA (ANKA) Bu yıl ilkokul ile üniversite çağı arasındaki yaşlarda bulunan 1 milyon 343 bin 456 genç sınavlarda ter döktü. 1 milyon 343 bin 456 öğrenci fen liseleri, Anadolu liseleri, özel Türk ve yabancı okullar, devlet parasız yatılı ve bursluluk ilkokul son, ortaokul son, ortaokul lise ve lise dengi okullar ara sınıf sınavları ile kurumlar ve ÖSSÖYS sınavlarına katıldı. Sınava girenlerin yüzde 19'unu oluşturan 251 bin 649 kişi, kazanma mutluluğuna erdi. Bu gençlerden 1920'si fen liselerini, 15 bin 208'i Anadolu liselerini, 20 bin 128'i özel Türk ve yabancı okulları, 15 bin 378'i parasız yatılılık ve bursluluğun uygulandığı okulları, 5 bin 137'si kamu kurum ve kuruluşlanna bağlı eğitim kuruiuşlannı, 193 bin 878'i ise açıköğretim fakültesi dahil üniversiteyi kazandı. Cılo hîlCrPtî Geçenlerde Miami'deki bir evde 6 metre « J l l d l l f l O I C M u z u n | u ğ u n ( j a bir piton yakalandı. 120 kiloluk bu devı yakalayan avcı Hardwick, pitonun daha önce ev hayvanı olarak beslendiğine, sonra ise çevredeki doğal parka salındığına bu yuzden evine geri dönmek ıstedığıne inanıyor. (Fotoğraf: AP) Alkolik domuz Bob Corbett, birayı fazla kaçıran domuzu "Şef'i azariayarak, birasını elinden alıyor. 7 yaşındaki Şef, Ohio State Rjan'rtda, "Ohio Yabani Domuzu" yazan bir tabela ile ziyaretçitere taniulryor. Şef, tam 568 kilogram ve günde dört ile on şişe arası bira içmek gibi bir alışkanlığı var. (Fotoğraf: Reuter) Demirel: Hükümet duramaz GERÇEK OLAYLARIN ARDENDAKI (Baştarafı 1. Sayfada) vizyona yansıması da içe dönük siyasetin iktidar yararma propagandasına dönüşmüştü. Süleyman Demirel, hükümetin tutumunu eleştirerek, "Eğer bu kapının açılmaması lazımsa hiç açmamanız lazımdı; eğer açmışsamz, dediğinizi yapın. Bulgarlar senelerce yapamadıkları asimilasyonu 1984'ten başlayarak yapmaya nasıl cüret ve cesaret ettiler" diye sordu. Gerçekten hükümetin politikasının Her tutar bir yanı yoktur. Sayın Özal'ın mantığı neydi? Bu sorunun yanıtını Başbakan'ın şu hesabında bulabiliriz "Bugün nüfusumuz 56 milyon, 2 milyon da Bulgarlar gönderiyor, 58 milyon ederiz. Zaten her yıl 2 milyon artıyoruz. Asnn sonunda 70 değil 75 milyon oluruz." (Cumhuriyet, 14 Haziran 1989) Başbakan sık sık 70 milyon olunca komşularımıza, yaptıklarının hesabını soracağımızı yineliyordu. Bulgarlar da "asrın sonunda" nüfusumuzun "70değil, 75 milyon" olması için kaıkıda bulunmaya başlamışlardı. Peki, şimdi bu hesap tersine mi dönmüştü? Sayın Özal, "75 milyon"a ulaşmaktan vaz mı geçiyordu? Dış politikamız bu rür "gayri ciddi" hesaplann yörüngesine oturtulamayacağına göre elbet bu sorulartn yanıtlarını aramak da gereksizdir. \'e var kı Turkiye'nin dış siyasetindeki olanca zorlukları parıilerin ortaklaşa oluşturacağı bir ulusal politikaya oturtmak ftkrinin Özal hUkümetinden ne kadar uzakta olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Süleyman Demirel, hükümetin Bulgaristan'dan gelecek göçmenlere sınır kapılannı kapatmasını sert bir dille eleştirdi. Demirel, "Sınınn kapatılmasıyla Bulgaristan'daki soydaşlanmıza 'Siz cehennemde kalın' dendiğini" ve sııur kapatmanın "dışanya izah edilemeyeceğini" söyledi. Demirel, "Böyle bir olay, dünyanın her yerinde hükıimeti götürür" dedi. Başbakan Özal ile ANAP hükümetini sözlerini yerine getirmemekle, " p a l a v r a atmakla" suçladı. Bu arada DYP, Başbakan Özal hakkında gensoru önergesi verdi. Gensoru, "Hükümetin sının kapatma karan sonucu, Bulgaristan'da kalacak soydaşlarımızın durumu ile ilgili o l a r a k " verildi. Önergenin TBMM Başkanı seçiminden önce görüşülmesi bekleniyor. DYP Genel Başkanı, hükümetin dün sabaha karşı açıkladığı sınır kapatma karanyla ilgili olarak bir basın toplantısı düzenledi. Demirel, toplantıda önce Başbakan Turgut Özal'ın göçmenlere hitaben yaptığı bazı konuşmaları hatırlattı. Özal'ın bir konuşmasında " 1 milyon da gelse, 2 milyon da gelse kapımız açık. 58 milyon oluruz. Jivkov'un blöfünü gördük, açtım kapıyı. Sınır kapısını kesin olarak kapattnayacağız" şeklindeki sözlerini okuyan Demirel, "Bu konuşmadan 2 ay sonra sının kapattı. Ne diyecek şimdi? Bulgarlar, orada kalan insanlara 'işte bizim dediğımiz çıktı, Turkiye kendi başbakanının ağzından sizi kandırdı' diyecek" şeklinde konuştu. Demirel, hükümetin sının göç anlaşması yapılana kadar kapatmasını da eleştirdi ve şöyle dedi: "İki ay evtelki şart da o zaten. Bugünkü koyduğunuz şart eğer lazım şartsa, bunu iki a\ evvel koymalıydın. Bugünkü koyduğun şart eger lazım olmayan bir şartsa, bugün niçin koyuyorsun? Görüyorsunuz ki Türkiye'yi yöneten bir hükümet var. Bu hükümet, iki a> sonrasını dahi gormekten acizdir. Ve bu hükümet tekrarlıyor. 'Bulgar yönetimini ihtar ediyorum. Onlardan bunun hesabını bir gün soracağım'. Şimdi de diyor ki, 'Hududu kapattım. Gelin anlaşma yapalım'. Hesap mı soracak, yoksa anlaşma mı yapacak? Bu anlaşmaya gelmezlerse ne olacak? Bu anlaşma yapılıncaya kadar oradaki insanlara, hele bu olaydan sonra ne y apacaklar? Bu insanlan, Türk kamuoyuna gösterdiğiniz Belene cehennemine bırakmayıp da nereye bırakıyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti hükumetine sonıyoruz: Bu insanlan kime bırakıyorsunuz? 2.5 aydır Türk kamuoyuna anlattığınız zulüm eğer orada yarsa, bu insanlan bu zulme nasıl terk ediyorsunuz? Eğer bu kapının açılmaması lazımsa hiç açmamanız lazımdı. Eger açmışsanız, dediğinizi yapın. '1 milyon da gelse kabul ederiz' dedi Sayın Özal. Anlaşılıyor ki hudutlarımızdan daha 300 bin kişi girer girmez, buradaki hükümetin eli ayağına dolaşmıştır." Bulgaristan'daki Turklere uygulanan baskının 1984'ten beri sürdüğünü kaydeden Demirel, "Bütün bunlar olup biterken altı senedir neredeydiniz? Türkiye Cumhuriyeti devletinin caydıncılığı siziD elinizde acaba nereye gilti? Bulgarlar, senderce yapamadıkları bu asimilasyonu 1984'ten başlayarak yapmaya nasıl cüret ve cesaret ettiler? Acaba Bulgaristan'dan Türkiye'ye yüzbinlerce insanın gönderilmesi hazırlığının yapıldığının farkına varmadınız mı?" diye sordu. "Farkına varmadınızsa ayıp. Vardınız da bir tedbir duşunmedinizse yine ayıp" diyen Demirel, fiili bir durumla karşılaşıldığında da önlem alınmamasını eleştirdi. 2.5 aydır gelen göçmenlerin Türkiye'nin içine salındığını ve bir ıskân planı yapılmadığını belirten Demirel, "Nereye saldınız bu insanlan? 'Türkiye güçlüdür, kuv\retlidir, bunların hepsini kaldırır, görüyorsunuz 200 bin kişi geldi, Türkiye sana mısın demedi' gibi birtakım boş övünmelerin içine girdiniz" dedi. HABERLERİN DEVAMI "Ağzına yiizüne bulaştırdı" Gelen insanlann okullara konulduğunu anımsatan Demirel, okulların açılma zamanı geldiğinde kara tahtaya "Okullan terk edin, buralarda ders okunacak" diye yazıldığını anlattı. DYP'nin 2.5 aydır, bu insanlann zorluklar içine itilmemesıni istediğini bildiren Demirel, " 1 milyon da gelse alınz diye övüneceğinize gelenleri oturtacak yer bulsaydımz. Türkiye'nin içine salın, nereye gidecek adam? Yakınlannın yanına. Bugün Türkiye'de kim bir aileyi daha besleyecek durumda? Herkes kendi kendisini zor taşıyor" diye konuştu. "Velhasıl bu hükümet göçmen sorununu. Lıöııü: Hesap soracağız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Erdal tnönü sınınn kapatılması kararını, "kaygı verici" olarak niteledi ve soydaşlarımızın düzenli bir şekilde Türkiye'ye giriş yapmaları gerektiğini söyledi. Inönü, Başbakan Turgut Özal'ın politikasımn iflas ettiğini, dış politikaya ve itibanmıza büyük darbe vurulduğunu belirterek, "Hesabını Mecliste soracağız" dedi. Inonü, DYP'nin vereceği gensoruyu destekleyeceklerini bildirdi. Bakanlar Kurulu karannın soydaşlanmızda, Bulgaristan'da kalanlarda, buraya gelenlerde, aileleri parçalananiarda ve bütün vatandaşlarımızda çok kaygı uyandırıcı bir karar olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Haziranda herkesi alacağız diye ilan ettik, uygulama öyle oldu. '1.5 milyona kadar alacağız, bütün soydaşlarırruzı bekliyoruz' dedik. Şimdi birdenbire sınırlama koyuyonız ya da uygulamayı durdunıyonız. Anlasılan bir vize uygulaması gelecek. Dtşişleri Bakanlıgı'run açıklaması henüz yapılmadı. O açıdan çok kaygı verici laraflan var. Soydaşlanmızı almaya devam etmeliyiz. Buraya geienlerin aileleri tekrar parçalandı. Yeni dramlara yol açıldı. Bunlar düzelmeden bu iş duracak nu? Orada kalanlar insanca yaşama hakkına sahip oldular mı? Esas mesele oydu. Şimdi bunların düzeltilmesinden vaz mı geçtik? Ne ondan vazgeçebiliriz, ne buraya gelmek isteyen soydaşlanmızı almaktan vazgeçebiliriz? Bunu düzenli birşekilde, kararlı birşekilde, ısrarlı bir şekilde götürmek, soydaşlanmıza karşı onur görevimizdir, insanlık görevimizdir." tnönü, zorunlu goçün emrivaki şekilde başladığında hükümeti eleştirmediklerine işaret ederek, bunu bir ulusal dava olarak gordüklerini, göçmenlerin yerleşmesi için belediye başkanlarının büyük özveriyle çalıştıklarını anlattı. Kışın yaklaşması, okulların açılması gibi nedenlerin plansız gidişin artık hazmedilemeyecek boyutlara vardığını gösterdiğini kaydeden SHP Genel Başkanı, hükümetin şimdi ani bir kararla böyle bir yola gittiğini bildirdi. "Ulusal politilca evet, ama bu kadar hesapsız kitapsız düşüncesiz yurutulen ve Sayın Başbakanın gayri ciddi demeçleriyie yanlış intibalar verilen bir politika yürütmek savunulamaz" diyen Inönu. göçün başından beri istedikleri şeyin düzenli bir göç olduğunu vurguladı. İnönü, şöyle devam etti: "Bunu uygulayabilecekler mi diye büyük kaygılanmız var. Bulgaristan'daki soydaşlanmıza nasıl güvence vereceğiz? Türkiye'deki soydaşlanmıza iyi yerleşme, yaşama şartlannı sağlamakla vereceğiz. Uluslararası forumlarda Bulgaristan hükümetinin insan haklanna aykın davranışlannı kınamaya ve ona karşı önlem alınmasuıı istemeye, kapsamlı göç anlaşmasını imzalamaya yöneltmeliyiz bu baskılan." İnönü, konuya ilişkin bir soruyu yamtlarken, özellikle Dışişleri Bakanı'nın açıklamasını beklediğini, dış politikamız açısından bu olayın doğuracağı itibar kınklığının nasıl giderileceğinden kaygı duyduğunu bildirdi. Bir taraftan gelen soydaşlanmıza bağrımızı açtık diye övündüğümüzü, öte taraftan o insanlann kayba uğradıklarını kaydeden SHP Genel Başkanı, " O insanlar niye doğru dürüst bir göç anlaşmasıyla uygar ülkelerde olduğu gibi haklannı koruyarak buraya gelmiyorlar? Bunu şimdi düzeltebilecekler mi bilmiyorum. Kaygılarım çok. Çünkü bugüne kadarki politika birdenbire değiştirilince bundan sonra nasıl sağlam gidecek, onu da bilemiyorum" biçiminde konuştu. İnönü, bir başka soru üzerine, soydaşlarımızın düzenli bir şekilde alınmaya devam edilmesi iste, mini yineledi. İnönü, DYP grubunun Bulgaristan sorunuyla ilgili olarak Başbakan özal hakkında verecekleri gensoru önergesini destekleyeceklerini de bir soru üzerine açıkladı. tnönü, Meclis açıldığı zaman Güneydoğu sorununun yanı sıra, bu konunun da Mecliste görüşülmesini isteyeceklerini sözlerine ekledi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hiçbir döneminde olmadığı şekilde, her sorunu olduğu gibi agzına yüzüne bulaştırmıştır" diyen Demirel, şunlan söyledi: "Türkiye Cumhuriyeti devletinin itibannı zedelemişlerdir. Evvela, 'Güçlüyuz, kuvvetliyiz, ne kadar gelirse alınz' dedikten sonra dönüp sının kapalarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin itibannı zedelemişlerdir. Eğer kapatacak gibiyse 2.5 ay evvel açmasaydı, bu kadar palavrayı söylemeseydi. Her meselede olduğu gibi söylediklerinin hepsinin yalandan ibaret olduğu bir kere daha çıkmıştır bu hükümetin. Dünyanın hangi memleketinde olsa böyle bir olay, bir hükümeti götürür. Bu ilanihayet gitmez. Bunlan dedikten sonra sının kapatması bir hükümetin yapamayacağı bir iştir. Kapatacak idiyse bunlan dememesi lazımdı. Hudut kapatmayı dışanya nasıl izah edecek?" Yabancıların birkaç gün önce kendisine "Hudutu evvel a siz mi, yoksa onlar mı kapatacaklar?" diye sorduğunu belirten Demirel, bu soruya, "Bizim hudutu kapatmamız ayıp olur. Biz orayı cehennem ilan ettik. Biz hudut kapatırsak, oradaki insanlara, 'Cehennemde kalın' demiş oluruz" karşılığını verdiğini söyledi. İç politikada bile hoşgörülemeyecek şaşkınlık \e savrukluğun dış politikada bu kadar çarpıa biçimde görulmesi bir kanıyı güçlendirmektedir. Sayın Özal sanki gece "istihare"ye yatıp sabah karar vermektedir; aklına estiği gibi konuşmakta, günlük esintilerle devleti yonetmeye kalkışmaktadır. Göç olayında Bulgaristan karşısındaki (Baştara/ı 1. Sayfada) bu büyük fiyasko, suregelen laçğu duyuruldu. Bakanlar Kurulu1 kalığın örneklerinden birisidir. nun önceki geceki toplantısında, Turkiye bu biçimde daha ne bu konuda alınan kararlar tartıkadar yönetilecektir? Daha ne şılırken, Devlet Bakanı Kâmran kadar yönetilebilir? Bilinemez. İnan, vize karannın üç ay önce Onahkta ne ağırlıklı bir Meclis, alınması gerektiğini savundu. ne iktidarın Meclis grubu, ne de Devlet Bakanı Ercüment KonukBakanlar Kurulu vardır; bir tek man ise, öneriye karşı çıktı. Bakanlar Kurulu önceki gece Özal'ın gelişigüzel ve ayaküstü esintileriyle ve kararlarıyla dev saat 22.45'ten 02.00'ye kadar Bulgaristan konusunu görüştü. Balet gemisi yalpalamaktadır. • • • kanlar Kurulu, Bulgaristan'dan göçe zorlanan soydaşlarımızın Türkiye'ye girişini kapsamlı bir göç anlaşması yapılıncaya kadar 22 Ağustos 1989 salı günü saat 02.00'den itibaren durdurmayı kararlaştırdı. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Bozer toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, kararın resmi yollardan Bulgaristan'a duyurulduğunu söyledi. Bozer şöyle dedi: "Türkiye Cumhuriyeti hükümeHaber Merkezi 500 yıltinin, Bulgaristan'la kapsamlı bir dır Bulgaristan'da yaşayan göç anlaşması yapılması halinde, Turkler, I. Dünya Savaşı'ndan bu ülkeden gelmek isteyecek büsonra Türkiye'ye göç etmeye tun soydaşlanmızı kabul etmeye başladılar. Son gelen 310 bin hazır olduğunu tekrarlanz. Bulgar « ş i dahil, 75 yılda Türkiye'yönetimini bir defa daha, bu koye yerteşenlerin sayıst 1 milnudaki iyi niyetli ve insancıl çağyon 100 bini aştı. nmıza olumlu cevap vermeye da75 yılın göç olaylan şöyle: vet ederiz." • Balkan Savaşı'ndan sonra Bozer, Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye gönderilenkr sürüsabahleyin konuyla ilgili ayrıntılı lenler 400 bin dolaymda. açıklama yapacağını belirtirken, soruları yanıtlamadı. • Bulgaristan'dan 192728*Dün sabah gazeteciler, Dışişlelerdc de göçe zorüuna okhı ri Bakanlığı'nın açıklamasını bekve sürülenierin sayısı 98 bini lerken, Bakanlar Kurulu'nda nebuldu. ler konuşulduğunu öğrenmek is• 19341941 yülannda Turkitediler. Ancak, bakanların yaklaye"ye göç edenler 1 6 0 bin. şık üç saat süren toplantıda konuşulanların sızdırılmayacağı konu• 195051 yılîannda göç anlaşsunda yemin ettikleri öğrenildi. masıyla Türkiye'ye gönderiBazı bakanlar, gun boyu telefonienler 254 bin oldu. Bu dönem lara çıkmak istemediler ya da bilgi içinde, çeşith nedenlerle Turkvermekten ısrarla kaçındılar. iye, altı kez sının kapattı. "Başbakan • 30 mayısta bir göç anlaşması olabileceği düşüncesi ile izin verdik' diyor. Yani girişim yapılmaraış, ileride bir anlaşma yapılır diye umulmuş. Başbakanın iki ay sonra ne olacağım düşünmemesi nasıl şeydir? Bu güvenceyi dünyaya verdi. Sonra birdenbire göçü devam ettiremeyeceğini anladı. Sınıra kadar geienlere 'durun sizi almıyoruz* deniliyor. Bu karar, Başbakan'ın uzağı hiç göremediğini, konulara gayri ciddi yaklaştığını ortaya koyan, acı bir İnönü Dışişleri Bakanlığı'nın örnek olmuştur. Bunlan söylerken açıklamasından sonra, akşam üze içim sızlıyor." ri TRT ve gazetecilere yaptığı ikinİnönü, göç olayının, Başbaci açıklamada Bakanlar Kurulu kan'ın geçici sözüyle başlatılan bir karan ile ortaya çıkan yeni duru politika olduğunun göruldüğünü mun hesabını Mecliste soracakla kaydederek, soydaşlara güvence rını bildirdi. verilmesinin şart olduğunu yineİnönü, Özal'ın 30 mayısta yap ledi. Inönu, Başbakanın bu politığı açıklamasından sonra sınırla tikasımn iflas ettiğini, dış politirın açıldığını anımsatarak, bakan kaya ve itibarımıza büyük darbe lığın açıklamasında dikkati çeken vurduğunu belirierek "hesabını Mecliste soracağız" diye konuştu. noktayı şöyle dile getirdi: Gensoru Vizesiz giıiş dıırduruldu di. Yılmaz, Bulgaristan'ın ise Türkiye'nin vizesiz girişe olanak sağlayan tutumunu istismar ettiğini anlattı. Yılmaz, göç anlaşması yapılmadan Bulgaristan'dan geçişlerin sürmesi halinde Türkiye'de büyük sıkıntılar yaşanacağını dile getirdi ve bu durum karşısında vizesiz girişlerin derhal durdurulması gerektiğini kaydetti. Yılmaz'ın bu görüşlerini oazı bakanlar onaylayarak, Bulgaristan'dan gelen göçmenlerin Türkiye'de yarattığı sorunları anlattılar. Soydaşlanmıza iş ve konut bulunamadığını, bulunsa dahi göçmenlerin bundan memnun olmadıklannı, hatta bir bölümünün Bulgaristan'a geri dondüğünü anlatan bakanlar, öğretün yılının yakında başlayacağına işaret ederek, okullara yerleştirilen göçmenler için zaman geçirmeden alternatif yerleşim yerlerinin bulunması gerektiğini söylediler. Bu arada, göçmenlerle ilgili koordinasyonu yurüten Devlet Bakanı Ercüment Konukman sınınn kapatılmasına karşı çıktı. Konukman'ın, "Daha önce defalarca sınınn kapablmayacağını açıkladık. Şimdi bu karanmızdan vazgeçersek güvenirliliğimizi yitiririz. Bu dış itibanmızı da sarsar. Bulgarislan'daki soydaşlanmız, Bulgar zulmüne terk etmeyi doğru bulmuyorum, başka çözüm yolu araştınlsın" şeklinde konuştuğu öğrenildi. Konukman'ın karşı çıkması üzerine Başbaşbakan Özal söz olarak Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın görüşlerine katıldığım bildirdi. Bunun üzerine bakanlar sınınn kapatılması önerisini onayladılar. Bazı bakanların konunun hassasiyeti nedeniyle gizli tutulması gerektiğini belirtmeleri üzerine bakanlar toplantısının sızdırılmaması konusunda yemin ettiler. Bakanlar Kurulu'nda aynca E5 karayolunun Bulgar TIR'larına kapatılması olasıhğı üzerinde de duruldu. Bakanlar Kurulu, Bulgaristan'dan geçişe alternatif aranması gereğini dile getirdiler. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın ise ttalya ve Romanya üzerinde geçiş olasılıklarının araştırıldığını bildirdiği öğrenildi. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, tstanbul'da yaptığı açıklamada, Bakanlar Kuruiu'nun karanyla, göç olayının kontrolünün Bulgaristan'dan Türkiye'ye geçeceğini bildirdi. Yılmaz, "tlmit ediyoruz ki bu durumda Bulgar hükümetinin şimdiye kadar reddeltiği kapsamlı göç anlaşması ve müzakerelerini kabul ederek ve bu meselenin tek çözüm yolu oian kapsamlı bir anlaşma imkânı bulunur" dedi. Bu konuda arabuluculuk görüşmelerinin bir sonuç vermediğini hatırlatan Yılmaz, "Biz her zaman yaptığımız çağnyı tekrariıyoruz. Bulgaristan'la dogmdan görüşmeye hazırız, ancak bu görüşmeler, boşluk içinde belirsizlik içinde olamaz. Bunların mutlaka kapsamlı, muhtevalı görüşmeler olması gerekir. Ancak bu takdirde görüşmeler sorunun çözümüne katkıda bulunabilir." dedi. 75ydda 1 milyon göçmen Eski göçler DlSlSLERİ'NİN ACIKLAMASI Bakanlar Kuruiu'nun açıklamasından 14 saat sonra yapılan Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında, Bulgaristan'ın soydaşlanmızı kovarak sorunu ortadan kaldırmak ve goç olayını kendi koşulları altında gerçekleştirmek amacında olduğu belirtilerek, "Bütün bu gelişmeler Bulgaristan hükümetinin tek sorumlusu olduğu bu insani sorunun halli için hiçbir katkıda bulunmaya niyeti olmadığını, bilakis Pasaport Yasası'ndaki değişiklikleri bir araç olarak kullanarak Türkiye'nin gösterdiği anlayışı suiistimal ederek bu meseleden bir an evvel ve külfetsizce kurtulmaya çalıştığını açıkça ortaya koytnuştur" denildi. Açıklaımada, Turk hükümetinin karan hakkında Bulgaristan hükümetine resmen bilgi verildiği de belirtilerek şöyle denildi: "Bulgaristan'da yaşayan soydaşlanmız ve ülkeraize gelmiş olanlannın aile bütünlüklerini koruyacak ve haklannın teminat altında tutulmasını sağlayacak düzenlemelerin gerçekleştirilmesi amacıyla Bulgaristan ile görüşmeler başlatılması yönündeki ısrarlı çabalanmız Bulgarislan'ın uzlaşmaz tutumu \e meseleyi yok farz etmesi nedeniyle bugüne kadar sonuçsuz kalmıştır. Nitekim, önce Sovyetler Birliği, sonra da Kuveyt'in Bulgaristan'la Türkiye arasında bir diyalog başlatılabilmesi imkânlannı araştırmak amacıyla yaptıkları girişimler, Bulgarislan'ın bu tutumu nedeniyle sonuç vermemiştir. Aynca Bulgaristan yetkililerinin son gunlerdeki beyanlarından Bulgaristan'ın göç anlaşması akdetmek niyetinde olmadığı gibi Bulgaristan'ı terk etmek mecburiyetinde bırakılan soydaşlarımızın geride kalan mal varlıklarını ve her türlü haklannı ellerinden alıp gaspetmek kararlılığı içinde bulunduğu da açık olarak anlaşıtmıştır. Diğer laraftan Bulgar makamları bazı kişilere pasaporl vermemek, pasaporl alabilmiş diğer bazı şahıslann da ülkeden ay rılmalarını engellemek suretiyle yeni bolünmüş ailelerin suratle artmasına sebebiyet vermekledirler. Türk larafı, Bulgar makamlannın sonımsuz tutumunu değiştirmesi için yapıcı uyarılarda bulunmuş ve büyük bir sabır göstermişse de sonuç alamamış, soydaşlanmızın karşı karşıya bırakıldıkları belirsizlikler ve zorluklar devam etmiştir. En önemlisi, bolünmüş aileler sorunu vahim boyutlara ulaşmışür. Türkiye, Bulgaristan'ın tutarsız ve sorumsuz politikalannın sonuçlannı kabul etmemek ve yüz binlerce soydaşının kaderini insan haklanna saygı endişesi taşımayan Bulgar yöneliminin iradesine terk etmemek karanndadır. Türkiye, sabır ve iyi niyetini iki buçuk ay gibi bir sürede 310 bin soydaşını ülkesine kabul etmekle göstermiştir. Böyle bir açık kapı politikasımn bir örneğine dünyanın başka hiçbir yerinde rastlamak mümkün degildir. Bulgar politikasımn amacının, soydaşlanmızın Türkiye'ye gidişine müsaade etmekten ziyade, onları ülkesinden kovarak sorunu ortadan kaldırmak, göç olayını munhasıran kendi koşullan altında gerçekleştirmek \e Bulgarislan'da kalacak soydaşlanmızı da zaman içinde daha kolayca asimile edebilmek olduğu anlaşılmıştır. Bütün bu gelişmeler, Bulgaristan hükümetinin tek sorumlusu olduğu bu insani sorunun halli için hiçbir katkıda bulunmaya niyetli olmadığını, bilakis Pasaport Yasası'ndaki değişiklikleri bir araç olarak kullanıp Türkiye'nin gösterdiği anlayışı suiistimal ederek bu meseleden bir an evvel ve külfetsizce kurtulmaya çalıştığını açıklıkla ortaya koymuşlur. Bu durum muvacehesinde hükümetimiz 22 Ağustos 1989 günü saat 02.00'den itibaren, haziran ayı başından beri sürdürdüğü Bulgar uyruklulann ulkemize vizesiz girmelerine cevaz veren istisnai uygulamayı sona erdirmeyi kararlaştırmıştır. Türkiye hükümelinin bu karan hakkında Bulgaristan hükümetine resmen bilgi verilmiş«ir." Açıklamada, Türkiye'nin Bulgaristan'daki soydaşlarını geniş kapsamlı bir goç anlaşması çerçevesinde kabul etmeye hazır olduğu da vurgulanarak Bulgaristan'la müzakere çağrısı yinelendi. MGK gündeminde Milli Güvenlik Kuruiu'nun bu ayki toplantısında Güneydoğu'da meydana gelen olaylar ve Bulgaristan'dan zorunlu göç konuları ele alınacak. Milli Güvenlik Kurulu'ndan edinilen bilgiye göre, Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in başkanlığında 31 ağustosta Istanbul'da toplanacak. Toplantıda gündemin birinci maddesinin, Bulgaristan'dan zorunlu göç olması bekleniyor. Milli üuvenlik Kurulu'nda aynca Güneydoğu' da meydana gelen olaylardaki artış ve alınacak güvenlik önlemlerinin de ele alınacağı kaydediliyor. • Süleyman Dernirel'in başbakanltğmda 1968'de yapılan 10 yıllık göç aniaşmasıyla 130 bin Müsiüman Türk, Türkiye'ye göç etti. Ancak Bulgarlar, elinde göç pasaportu olanlardan özellikle aydınlartn çoğunun göçünü engelle* di. Onların yerine elinde Türkiye'den istek yapılmayan kişiler gönderiidi. Bakanlar Kurulu'nda tartışma Cumhuriyet muhabirinin edindiği bilgiye göre, önceki gece toplanan ve yaklaşık üç saat süren Bakanlar Kurulu'nda ilk sözü Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz aldı. Yılmaz, Bulgaristan'dan göçle ilgili ve bunun uluslararas: yansımalan hakkında bilgi vererek beklenen desteğin gelmediğini bildir Bu arada DYP'nin Başbakan Turgut Özal hakkında hazırladığı gensoru önergesi TBMM'ye sunuldu. DYP'nin gensoru önergesinde Başbakan Özal, "Sorumsuz ve tutarsız bir biçimde devleti küçük düşüren politikalar yürütmekle" suçlandı. DYP Başkanlık Divanı toplantısından sonra grup başkanvekili Köksal Toptan ile 10 arkadaşı Başbakan Turgut Özal hakkında hazırladıkları gensoru önergesini TBMM Başkanlığı'na verdiler. Gensoru önergesinin yeni TBMM başkanı seçimlerinden önce görüşülmesi bekleniyor. DYP'li Köksal Toptan ve arkadaşlarının önergesinde, Bulgaristan'ın, Türkleri insan onuruyla bığdaşmaz bir biçimde sınır kapılarına yığmalan karşısında Başbakan Özal'ın konuyu hafıfe alan bir tutum içinde Bulgar yönetimini cesaretlendirdiği öne surüldü. Önergede, Başbakan Özal'ın "Bulgariann blöfünü yutraadık", "2 milyon kişiyi almaya hazınz", "isterse Jivkov da gelsin" şeklindeki demeçleıine de yer verilerek, "Bu sorumsuz, yakışıksız ve ledbirsiz beyanlar aradan iki ay geçtikten sonra tam tersi bir politikaya dönüşmüş, sınırlanmız gelen ANKARA (Cumhuriyet Büro soydaşlanmıza kapatılmıştır" desu) ANAP Genel Başkan Yar nildi. dımcısı İbrahim Ozdemir, 26 Mart Gensoru önergesinde şu görüşyerel seçimleri sonrasında seçimlerin yenilendiği 14 yerde, 10 be lere yer verildi: "Böylesine sorumsuz, tutarsız lediye başkarılığını kazandıklarını belirterek, "Şimdi 26 Mart se ve uikemizi, devletimizi küçük düçimlerinin sonuçlan 'çek' edilmiş şüren politikalan yürütmeye çalıoluyor, artık millet erken seçim şan Sayın Başbakan, bu tutumu ve arayışı içinde değil" dedi. Bulga beyanları ile devletimizin geleceği hakkında da tehlikeli adımlar ristan ile Doğu ve Güneydoğu'daatmakladır. ki olayların DYP tarafından iç poİşin başlarında dünya kamuolitika malzemesi olarak kullanılmasını eleştiren Ozdemir, Tüık yunu da yanımıza aiarak uyulması devietinin bu olayların üstesinden gereken kapsamlı bir göç anlaşgelecek güçte ve çapta olduğunu ması imkânını kullanamayan bu asimilasyonu ve büyük sürgunü söyledi. dünyaya anlatamayan Sayın Başİbrahim Ozdemir dün düzenle bakan tum olan bitenlerin sorumdiği basın toplantısında 26 Mart lusudur. Doleti yönetenlerin, devseçimlerinden sonra seçimlerin ye letin geçmiş ana politikalannı da nilendiği 14 yerde, on belediye dikkate aiarak politika oluşturmabaşkanlığını kazandıklannı belir lan, tutarlı \e dikkatli olmaları, terek, "On seçimi kaybelseydik, sadece kendilerinin değil. o ülkemuhalefet bugünkü suskunluğun de yaşayan herkesi ve gelecek neötesinde ağır eleştirilerle erken se silleri de ilgilendirir. Ülkeyi yöneçim konusunu getirirdi ve çok da tenlerin, ayaküstü politika üretmeha geniş kitle tarafından kabul leri aklına geleni söylemeleri hakedilebilir bale gelirdi" diye konuş kı yoktur, Sayın Başbakan'ın bu görevini yürulmeye devam etmesi tu. Türkiye'yi daha başka tehlikeli baOzdemir, kamuoyu araştırma direlere sürükleyebilecektir." larının sonuçlarının sağlıklı olmadığını savunarak bu seçimlerde 50 binin üzerinde seçmenin tercihleGENSORU NEDtR? rini belirlediğini söyledi. TBMM'nin hükümeti Ozdemir, Doğu ve Güneydoğu 1 denetleme yollaruıdan birisi daki olaylarla, 1980 öncesinin teolarak anayasanın 99. rör ve anarşi olaylarını aynı doğmaddesinde düzenlenen rultuda değerlendirmenin doğru gensoru ile hükümetin olmadığını vurgulayarak, "O güııdüşürüJebümesi için, üye kü terör ülke geneline yayılmışlı, tam sayısının salt çoğunluğu bugünkü olaylar ise belli bir mihgerekiyor. 99. maddeye göre, rak tarafından ülkenin. milletin gensoru önergesi, bölünmezliğine yönelik bir olayverilişinden sonraki uç gün dır" diye konuştu. Turk devletinin içinde bastınlarak üyelere Doğu ve Guneydoğu'daki olayladağıtıtır; dağıtılmasından n bastıracak, gerekli tedbirleri alaitibaren 10 gün içinde bilecek güçte olduğunu belirten gündeme alırup aknmayacağı Özdemir, "İç ve dış mihrakların görüşülür. Oyİamada, yalnız bundan en ufak bir şüphesi güvensizlik oylan sayılır. olmasın" dedi. ANAP'ın görüşü Ozdemir: İç politika malzemesi yapılmanıah
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear