02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
gımhuriyet Ocak ayı başında F16 Daire Başkanlığı, General Dynamics, ABD Hava Kuvvetleri ve elektronik sistem ihalesine katılan fırmalar bir toplantı yapacaklar. Nihai karar bu toplantıdan sonra verilecek. Nisan ayı başında seçilen fırma ile ön mukavele imzalanacak. Haziran ayında bu fırma, uçaklara elektronik savaş sistemlerini takmaya başlayacak. Sistemlerin testleri Hollanda ya da Belçika'da gerçekleştirilecek. Sahıbı: Cumhurıyeı Maıbaacılık ^e Gazetecılık Turk Anonım Şırkeıı adına >»dir Nmdi • Genel Yayın Muduru: Hasan Ctnul, Muessest Muduru: Emin« L'şaklıgil, Yazı Işlerı Müduru: Okıy Gonensin, # Haber Merkezı Muduru: Y»lçın Bayer. Sayfa Duzenı Yöneımeni Ali Acar, # Temsılaler ANKARA: Yalfın Dogtn. İZMİR: Hikmel Çetink.»». ADANA. Cclal Başl»ngı< tstanbul Haberlen Erhan Atmtöız, Dış Haberler Ergun B»kı, Ekonomr Osman llaga>, Kultur Ctl«l L's««, Spor Danışmanr Abdulkadir Vucclman. Ouzelıme: Refik Durbaş, BılımEJıtım: Şahin Alp»>, lşSendıka. Şttkran Kctenci, Yurt Haberlen Necdct Dogan, Dızı Yazilar: Kerem Çalışkan, Bursa Levent Gençclli. % Koordmaıor: Ahmcl Konılsan, 0 Malı Işler Erol Erkul, # Reklam. A>ş« Tonın, Ek Va\ınlar: Huh» Akyol 0 Idare: Husc»in Gurer, tşleıme Öndcr Çelik, Bılgıtşlem Nail Inal. Basan v* Yayan Cumhun>« Malbaacıhk vt Gawt«üık T A Ş Turk Ocafc Cad 39/41 C«Jalo»lu HÎ34 tsl PK 246Ulanbul Tel 512 05 05 (20 hal), Tetej 22246 F*x (1) 526 60 72 0 Burolor Ankrn: Zı>a Ookalp Blv lnkılap S. No: 19/4, Td. 135 U 41A1, T«fcx. 42344 Ftt: (4)133 82 64 0 UmlrH Zi>a Blv 1352 S.2/3, Tel: 13 12 30. Tekx. 52359 F w (51) 13 12 30 0 Aduu: Inonu Cad U9S No 1 Kaı 1. Tel. 114550119731, Telex: 362155. F*x (711) 328056 TAKVtM 30 ARALIK 1987 tmsak: 5.50 Güneş: 7.22 öğle: 12.11 Ikindi: 14.30 Akşam: 16.51 Yatsı: 18.17 ve kanat alt istasyonlannda taşımyor. Ancak bu durumda, yani sistemlerin uçağın karın ve kanat altlarına yerleştirilmesi sonucu, yakıt tanklan için yeterli bölgede bir azalma oluyor. 2) Loral: Bu fırma Türkiye'ye Vector sistemini öneriyor. ECM, pasif elektronik savunma ve ESM aktif elektronik savunma sistemlerinden oluşan bu cihazlann bazı teknik özellikleri de şöyle: a. ECM: Uçağın karşı radara yakalandığını haber verme ve yaklaşan düşman uçağı karşısında uçağı uyarma, b. ESM: Yaklaşan düşman uçağını haber verme, atılan düşman füzesini yanıltma, elektronik kanştırma ve karşı önlemleri otomatik olarak başlatma, 3) Marconi: Bu firma Türkiye'ye Zeus elektronik sistemini öneriyor. Bu sistemin bazı teknik özellikleri de şöyle: a. Anında görsel ve işitsel tehdit ikazı, b. Radyo verici istikâmetinin pilot mahallinde görüntüEVREN DEĞER lenmesi, ANKARA Türkiye'de üretimine başlanan F16 uçakc En çok tehlike arzeden tehdidin tipi ve yakınlığı, lannın elektronik savaş sistemkri 1988 yılında takümaya baş Savaşan Şahin olarak adlandırılan F16lar elektronik sistemi olmadığında givercin kadar zararsız oluyorlar. d. Alıcı veri işleyici tarafından doğrudan elektronik kalanacak. Savaş sistemleri ile ilgili olarak, 1988'in ilk üç ayı Türkiye, F16'lar için aktif ve pasif elektronik sistemler nştırma kontrolü, içerisinde nihai karara vanldıktan sonra, nisan ayı başında lantıdan sonra Türkiye, seçeceği sistemle ilgili nihai karaseçecek. Aktif sistemler, karşı radarları yanıltma, uçağı hee. Devamlı dalga ve darbe tipi radarlara karşı önlem, ön mukavele imzalanacak. Elektronik sistemler haziran ayı rını verecek. f. Arkadan ve önden, birden fazla tehdide karşı aynı an1988 yılının nisan ayı başmda ise, seçilen elektronik sa def alan sistemleri ve füzeleri yanıltma esasına dayanıyor. başından itibaren de uçaklara monte edilecek. Askeri kaynaklara yakın çevrelerden edinilen bilgüere göre, vaş sistemini üreten fırma ile Türkiye ön mukavele imzala Pasif sistemler ise, uçağın radara yakalandığını haber veri da elektronik kanştırma yapabilme. Bu arada Tusaş Havacılık ve Uçak Sanayii (TAI) tesis1988'in ilk günlerinde F16 Daire Başkanlığı, General Dyna yacak. Elektronik savaş sistemlerinin takılmasına ise hazi yor, aynca yaklaşan düşman uçağını haber veriyor. ABD'nin Westinghouse ve Loral firmalan ile tngilizlerin lerinde montajı tamamlanan ikinci F16 savaş uçağı da, ilk mics firması, ABD Hava Kuvvetleri (USAF) ve ihaleye ka ran ayından itibaren başlanacak. Ancak, Türkiye'nin sorunu elektronik savaş sistemini seç Marconi şirketlerinin Türkiye'ye önerdikleri sistemler ve bun deneme uçuşunu dün gerçekleştirdi. tılan ABD'nin Toral ve Westinghouse şirketleri ile îngilizlerin Marconi fırması bir toplantı yapacaklar. Bu toplantıda, tikten sonra da bitmiyor. Elektronik savaş sistem testleri lann bazı teknik özellikleri ise şöyle: Mart aymda montaj hattına konan ikinci "Savaşan 1) WesÜnghouse: Bu fırma Türkiye'ye AN/ALQ119 ve Turk tarafı, elektronik savaş sistemlerinde istediği özellik nin nerede yapılacağı da Türkiye açısından bir sorun oluşturuyor. Edinilen bilgilere göre, elektronik savaş sistemleri AN/ALQ131 (ECMJammer) elektronik karşı önlem kanş Şahin" geçen günlerde tamamlandı. Uçak, yapılan testlerleri ilgililere bildirecek. Firmalar ise, önerdikleri elektronik sistemlerle ilgili olarak yetkililere brifing verecckler. Bu top nin testleri de Hollanda ya da Belçika'da gerçekleştirilecek. tıncı sistemlerini öneriyor. Bu sistem uçağın uzun miğferi den sonra ilk kez havalandı. an tronik um 11988'de TH% Moskava'yu sefer yapacak ANKARA (ANKA) Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında vanlan anlaşma sonucunda Türk Hava Yolları (THY), Moskova'ya yolcu ve yük taşıyabilecek. Söz konusu anlaşma, 21 25 aralık tarihleri arasında Moskova 'da yapılan görüşmelerde sağlandı. Dışişleri Bakanlığı 'nın açıklamasında. THY uçağının Moskova'ya uçarken, Viyana, Budapeşte ve Varşova'ya uğrayabileceği kaydedildi. Aynca Moskova'dan sonra Pekin ve Tokyo'ya yolcu tasınabilmesi için göruş birliğine vanldığı bildirildi. 1988 modasına pantolon hâkim 'Casus' ortada kaldı Esrar perdesi: Afganistan'da yakalanan ve Batı Altnan gizli servisi adına çalıştığı öne sürülen Türk asıllı Osman Demir'e Afgan mücahitleri de Almanlar da sahip çıkmayınca olay tam 'esrar perdesi'ne büründü. ENİS BERBEROGIAJ BONN Afganistan'da yakalanan ve Batı Abnan gizli servisleri için çalıştığı iddiasıyla yargılanmasına başlanılan Alman pasaportlu Türk Osman Demir'in kimliği üzerindeki "esrar perdesi" sürüyor. Afgan Mücahitlerinin Bonn Enformasyon Bürosu, Osman Demir'in kendi örgütleri yoluyla Afganistan'a girmediğini açıkladı. Federal Alman Savunma Bakanlığı ise Alman vatandaşhğına geçen "herhangi bir Osmaa Demir'le ilişkisi bulunmadıgını" duyurdu. Osman Demir olayı kamuoyu gündemine geçen hafta perşembe günü TASS'm yayınıyla geldi. Sovyet haber ajansı, kendi ifadesine göre Batı Abnan Gizli Haberalma Servisi MAD tarafından yetiştirilen, Alman pasaportu taşıyan Osman Demir adlı bir Türkün Afgan Mücahitlerini Stringer füzeleri üzerine eğitirken yakalandığını bildirdi. Batılı televizyonlara yansıyan görüntülerden 20 yaşlannda olduğu anlaşılan bu genci ne Afgan Mücahitleri ne de Federal Alman Savunma Bakanlığı sahiplendi.'Afgan Mücahitlerinin Bonn Enformasyon Bürosu, ellerinde Osman Demir'e ilişkin hiçbir bilgi bulunmadıgını açıkladı. Buro sözcüsü Demir'in Afganistan'a girişinde kendi örgütlerinin kesinlikle aracüık etmediğini belirterek, "Almanya'daki Türk kardeşlerimiz AfganisUn'» gecmek için hemen her zaman bizlm örgütümözü kunanırlar. Ama Osman Demir'i biF. Alman Savunma Bakanlığı, Alman vatandaşhğına geçerek Alman ordusunda görev yapan Osman Demir adlı sekiz kişinin varUğını kabul etti. Ancak bunlann hepsinin Noel sırasında Aunanya'da bulunduğunu açıkladı. Bakanhğın verdigi bilgiye göre, Türk asıllı bu sekiz kişiden yedisi geri hizmette çalışıyor. Afganistan'dayakalanan BAlmanpasaportlu Osman Demir'e kimsesahip çıkmadı rim göDdermediğimiz kesin" dedi. Osman Demir'in Federal Alman askeri haberalma servisi ajanı olduğu iddialarını ilk günden bu yana yalanlayan Federal Alman Savunma Bakanlığı yetkilileri ise şunlan söylediler: PARİS (AA) 1987'yi geride bırakmaya hazırlamrken, modacılar bu yılm "en moda" giysisinin mini etek olduğu görüşünde birleştiler. Modaalann birleştikleh bir başka konu da, modern kadtnın, 1988'le birlikte, bir süredir ihmal ettiği pantolona da yeniden merhaba diyeceği. Kendi adıyla ürettiği koleksiyonlarm yanı sıra, bir süredir Chanel ve Fendi koleksiyonlarının da üretimini üstlenen Alman asıllı Fransız modacı Karl Lagerfeld, 1987 modasmm karakterini anlatırken, mini eteğin ve "vücut hatlannı belli eden, dar, ama kadını doldurulmuş bir sosis gibi göstermeyen" kıyafetlerin hüküm sürdüğünü belirtiyor. "Sovyeöer'in iddiast üMrine yapılan araştırmada, MAD'ın Osman Demir veya başka bir adla Afganistan'a ajan göndermedigi ortaya çtkmışUr. Federal Almanya'nm defişik yörderinde yaşayan Osman Demir adlı Türk vatandaslan vardır. Ancak bnnlaria da MAD'ın bcrhangi bir Ogisi yoktur." Dünyanın en yaşh kişisi öldü LONDRA (AA) Guinnes Rekorlar Kitabı'na göre dünyanın en yaşh kişisi olan tngiliz kadın, 114 yaşmda öldü. Galler'deki bir huzurevinde yaşayan Anna Williams'ın pazar günü öldüğü bildirildi. Guinnes'e göre, Bayan miliams, 2 Haziran 1873 'le doğmuş. YVilliams, rekorlar kitabına geçen, bu yaşa ulaşabilen uçüncü kişi. Guinnes Rekorlar Kitabı'na göre, 1986'da Japonya'da ölen Shigechiyo Izumi, 120 yaşmdaydı. Kitapta, Azerbaycan'da yaşayan ve 1973 'te, 168 yaşında öldüğü iddia edilen Şirali Baba Mulinov'un da adı var. Çek usıılü kayıtsızlık Ref orma koşka: Çekoslovakya'da yönetim değişimi, ülkede reform ve değişim havası yaratmadı. Monde'agöre Çekoslovakya'da "homo communistus" haline gelen insanlar, rejime katlanıp yaşamı akışına bırakıyor, ancak verebileceğinin asgarisinden fazlasını vermeye de yanaşmıyor. H M M «••amonistvs: Le KİMLİK KARTI ÇEKOSLOVAKYA YüzölçümU: 127.869 km2 NUfusu: 15.5 milyon Etnik yapısı: Çek <7o64.3, Slovak ^o3O.5, aynca Macar, Polonyalı, Alman, Ukraynah Dili: Çekçe ve Slovakça Dini: Katolik, Protestan «^oS Başkenti: Prag Kişi başına ulusal gelir: 6 bin dolar lthalatı: 16 milyar dolar İhracatı: 16.1 milyar dolar Enflasyon hıa; °^oll Ortalama ömür: 71 yıl Okur yazarhk: °7o95 lüks sayılan maddeler ıçin belki paraya kıymak gerekiyor ama sonuç olarak bulunuyor. Prag'ta son sıralarda ağzının ladına düşkün olanlar için bir "Fransız spesyaliteleri" satan bir market bile açıldı. Rafları Fransız şarapları ya da spesiyaliteleriyle dolu. Aynca pek çok Doğu Bloku ülkesinde görülen uzun kuyruklara tanık olunmuyor. Oysa bir zamanlar ülkenin kıvanç kaynağı olan demirçelik sanayisi dahil pek çok sektör belirgin bir bunalım ve geri kalmışlık içinde. Etkileri gitgide daha çok duyulan ekonomik bunalımın madditeknolojik temeli de Dış Haberler Servisi Çe koslovakya'da "normalleşıirme"nin mimarı Gustav Husak'ın Komünist Partisi Genel Sekreterliği görevinden ayrılmasından sonra onun yerine geçen Milos Jakes siyasal gözlemcilerce Gorbaçovvari bir "yenilikçi" olarak görülmuyor. Tersine, Jakes'in 1968'de "Prag baharı"nın Sovyet ve Varşova Paktı üyesi öteki dört ulkenin tanklarınca ezilmesinden sonra Parti"deki reformcu, demokTat, yenilikçi kesimleri acımasızca tasfiye ettiğini anımsatan söz konusu çevreler Husak'ın gidip onun gelmesini basit bir "nöbet değişikliği" olarak niteliyorlar. Le Monde gazetesinde yer alan bir değerlendirme yazısında da geçen nisan aymda SSCB lideri Mihail Gorbaçov'un Prag'ı ziyareti sırasında kendini duyuran iyimser ve umutlu havanın çok geçmeden söndüğune ve halkın yeniden her turlu olumlu değişiklik, demokratikleşme, yenilenme olasılığından umudu kesüğine işaret ediliyor. Gazetenin Çekoslovakya'ya özel olarak gönderdiği muhabiri, Çe Mitos Jakes Değişiklik yoW koslovak halkmın son genel sekreter değişikliğini bu duygularla karşıladığını ve gelecekten pek fazla birşey beklemediğini vurguluyor. Doğu Bloku ülkeleri arasında Çekoslovakya'nın erişmiş olduğu refah aslında Polonyalıları, hatta Sovyetler'i kıskandıracak düzeyde. Altı kişiden birinin özel otomobili var, ailelerin çoğunluğu hafta sonu tatillerini geçirdiği bir kır evine sahip. Mağazaların vitrinleri belki Batılı ülkelerdeki gibi göz kamaştırmıyor ama başta temel besin maddeleri olmak üzere hemen her şey bulunuyor. Hele kahve gibi bazı burada yatıyor. Ancak, ağır sanayideki bunalırrun henüz pek etkilemediği halk için yaşam yavan olsa da eziyeıli değil. Bu da bir Batılı diplomatın deyişiyle "homo communistus" (komünist adam) oluşmasına yetmiş. Ama Le Monde'a göre bu "komünist adam"ın bir özgünlüğu var: Rejime katlanıyor, yaşamın tek düze akışına kendini bırakmış. Rejimden bir beklentisi yok ama verebileceğinin asgarisini vermekten fazlasına da hiç niyetli değil. Tabii bu durum rejime sağdan ya da soldan muhalefet edenler için hayal kıncı. Ama sadece onlar değil aslında siyasal planda hemen hiç demokratikleşmeye yanaşmayıp da ekonominin çarklannın daha iyi dönmesi için bazı reformların gereğini kabul eden yönetici kadrolar da halkın bu kayıtsızlığından yakınıyorlar. Çünkü yapmak istedikleri bazı ekonomik reformlar, söz gelimi işletmelere mali özerklik tanınması ve yurürlükteki merkezi planlama sisteminin gevşetilmesi gibi onlemlerin başarılı olabimıesi için "kafaların değişmesi" gerekiyor. Halk ise böyle sınırlı değişikliklere ilgi duymuyor, bunlara kafasını yormuyor. Halkın katıhmı olmayınca da reformların özünde kâğıt üzerinde kalması kaçınılmaz hale geliyor. Yönetimi elinde tutan nomanklatura (yönetici kadrolar) da bu çıkmazın farkında. Ama her türlü reforma direnen en tutucu kesimler dışında ekonomik reformları gerekli ve yeterli gören kesimler de siyasal planda Gorbaçov"un izinden gitmekte hiç istekli değiller. Hat ustası Emin Barın öldü İSTANBL'L (AA) Hat ustası Emin Barın, geçirdiği rahatsızlık sonucu dun Istanbul'da öldü. 1913 yılında Bolu'da doğan Emin Barın, 1936 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü 'nü bitirdi. Aynı yıl, A vrupa Ihtisas Bursu 'nu kazanan Barın, Federal Almanya'da özel sanat ciltcilik okulunda çaltştı. Emin Barın, Anıtkabir'deki Atatürk'ün gençliğe hitabı ile 10. yıl nutkunu ve buradaki bir kulenin kuşak ve kitabelerini yazdı. Çeşitli ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödüller kazanan Emin Barın, 31 aralık perşembe günü, Şişli Camii'nde öğleyin kıhnacak cenaze namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı 'nda toprağa verilecek. 'Aş kuyruğu insanları İzmir'in 29 semtinde 17 bin gecekondu sakini, her öğle karınlarını aşevinin sunduğu bedava yemekle doyuruyor. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) izmir'in 29 semtinde her öğlen aşevi aracının yolu gözlenir. 17 bin gecekondu "sakini", her öğlen karınlarını aşevinin sunduğu bedava yemekle doyurur. Yemek dağıtımı genellikle sabahçı ilkokul öğrencilerinin okul çıkışı ile aynı zamana rastlar. Kimi küçükler, ellerindeki taslan annelerine vererek okulun yolunu tutarken, okuldan çıkanlar aş kuyruğundaki annelerinden "nöbeti" devralırlar. Karşıyaka'nın arka tepelerine kurulu Çimentepe, yağmurlu bir öğleni yaşıyordu. Yaşlılar ve çocuklu kadmlar duvar kenarında bekleşirken, çocuklar kuyruktaki yerlerini koruyorlardı. Herkes biraz sonra gelecek aşevi aracını bekliyordu. Çimentepe'nin birçok evinde aşevi kamyonu gekneden öğle yemeği yenmezdi. Kuyruktaki çocukların bagınşı, aşevi aracının geliş anonsuydu. Yaşlılar birer birer yerlerinden doğruldular ve kuyrukuki yerlerini aldılar. Biraz sonra öğle yemeklerine kavuşacaklardı. Araç tam ilkokulun karşısma park ettiğinde, sabahçılann çıkış zili çalıyor ve ortalık "ana baba günü"ne dönüyordu. O günün "möniisü", çorba, nohut ve bulgur pilavıydı. Herkes ellerindeki kartlan gösterip, yemeklerini bir de ekmeklerini aldıktan sonra evlerinin yolunu tutuyorlardı. Yaşlılar, aracın arkasma kurulu merdivenden çıkamıyor, yemeklerini alması için küçüklere dil döküyorlardı. Küçükler önce kendi yemeklerinin telaşındaydılar. Itişip kakışmalan ve bağınşlan, aşçıbaşınm kepçesini havaya kaldırmasıyla duruyordu. Mardinli Zekiye Nine, yemek almakta zorlanıyordu. Yardımcı olduk. Oğlunun peşinden kalkıp lzmir'e gelmiş. "Rüyamda görsem inanmazdım" diye söylenip ekliyordu: "Tarlayı çubuğu bırakıp lzmir'e geldik. Zoria bir göz gecekondu yaptık. Sagolsunlar yemek veriyorlar, ama yine de zorumuza gidiyor. Fukaralık her yerde aynı. Fukara Mardin'de de fukara, tzmir'de de." Çocuklann büyük bölümü önlüklüydü. Çanta\an da yanlanndaydı. tlkokul 5'e giden tsmail, altı kardeşin en küçüğü. Yemek işini hiç kimseye bırakmazmış. Eğer kamyon geç kalmazsa, yemeği ahp evine götürdükten ve biraz atıştırdıktan sonra okula gidermiş. Okuldan çıkanlar koşup annelerini kuyruktan kurtanyorlardı. Zekiye Hanım, oğlu Yusufa "Neden geç kaldın" diye bağınyordu. Bazı günler mönüyü "hayırsever" yurttaşlar belirliyor, diledikleri yemekleri parasım ödeyerek çıkarttınyorlardı. Böyle günlerde tüm aşevi araçlanna "hayırsever" yurttaşların "hayır ilanı" asılıyor, "aş kuyruğu" insanları, "nefıs" yemekleri kime borçlu olduklanm öğrenip "hayır dualan" ediyorlardı. Bazı adak sahipleri de aşevlerine bağış yapınca, o gün yemekler etli çıkabiliyordu... Kazanların dibi görünmeye başlamıştı bile. Biraz önce kuyrukta bekleşenler yaşh, genç, çoluk, çocuk evlerine yönehnişlerdi. Sabahçı küçükler anneleriyle birlikte eve, öğlenci küçükler de zil ile birUkte okula koşturuyorlardı... KUYRUK NtaETt Yemek dağıtımı, sabahçı öğrencilerin çıkışı ile aynı zamana rastlıyor. Okuldan çıkanlar, aş kuyruğundaki annelerinden "nubeti" devrakyorlar. (Fotoflraf: Umit Otan) 9 Başkonsolosıın veda ziyuretleri İSTANBUL(AA) îstanbul'daki görev süresi tamamlanan Federal Almanya'nm İstanbul Başkonsolosu Karl Leuteritz, Vali Nevzat Ayaz ve Belediye Başkanı Bedrettin Dalan 'a veda ziyaretinde bulundu. Leuteritz, ilk olarak Buyukşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ı Belediye Sarayı 'nda ziyaret eıti. TAEK'TEN UYARI 4 16 kişiyi öldürdü Dış Haberler Servisi ABD'nin Arkansas eyaletindeki Russelville kenünde Gene Simmons adlı Amerikalınm 16 kişiyi öldürdüğü öne sürüldü. Çalıştığı mağazada 2 kişiyi öldürüp, dört kişiyi yaralayan Simmons, daha sonra polis tarafından yakalandt, ancak evinde yapılan araştırmada da 14 kişinin cesedi bulundu. Evde öldürülenlerin Simmons'un yakınları olduğu bildirildi. Radyasyona karşı çayı derîn budayın' sek oranlı radyasyonun, "en kaliteli )apraklardan elde edilen çaylarda" görüldüğünü belirtti. Özmen, şöyle konuştu: "1988 ürüniı çaylarda ise radyasyon oranı tedrici olarak düşecektir. Üreticilerin 'derin budama' uygulamaları halinde yeni ürün çaylardaki oran çok düşük düzeylere inecektir. Bu durum, çay bitkisinin yapısından ileri gelmektedir. Çernobil kazasından sonra yağan yağmurlar, çay bitkisinin ince tırtıllı ve gözenekli yaprakları arasına ve gövdesine düşlü. Aynı dönemde toplanan çay yapraklannda sabit olarakyüksek radyasyon çıktı." ANKARA (ANKA) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı Doç.Dr. Atilla Özmen, Çernobil nükleer kazasının meydana geldiği tarihten beri çaylardaki radyasyon oranının "tedrici" olarak düştüğunü belirterek, "radyasyon korkusu" duymadan çay içebilmek için üreticilere "uyanda" bulunurken, tüketicilere "ipucu" verdi. TAEK Başkanı Özmen, üreticilerin yeni ürün çaylar elde edilmeden önce "derin budama" yapmaları halinde, çaydaki radyasyon oranının gelecek yıl sıfıra yaklaşacağım öne sürdü. TAEK Başkanı, ÇernobiTden sonra yapılan ölçumlenk ite en yük Antalyada turizm kursları ANTAI.YA (Cumhuriyet) Tu için kış a>lannda açık kalan lesisJerle rizm bölgesi Antalya'da, turistik ka ortaklaşa olarak turizm beceri kazanlifiye eleman açığının kapatılması i dırma kursu ve turizm işbaşı kurslaçin kışın, açık kalan baa tesislerde rı açıyoruz" dedi. Clup Sera Oteli Mudürü Aslan ^beceri kazandınna kursları açıldı. Kış turizminin gelişmesi için tu Turkel de bu uygularaanın yerinde bir rizm seferberliğine girdiklerini hatır karar olduğunu, böylece kalifiye elelaıan Vali Bahaeddin Güney, kış ay man açığının biraz olsun giderilebilarında 52 tesisin açık kaldığını ve lece|ini söyleyeıek, "Turizm sektömuşteri getırdıklerini belirterek, "An riinde insaıta însan hizmet eder. Dtin(alya'mn luristik tesis potansiyeli göz ya ne kadar robotlaşırsa robotlaşsın turizm sektöriıne yansımaz. Bunun onunde bulundunılduğunda kalifi;.e eleman açığının zamanla büyudügu için eleman açığı \orede yapılan lesislerin artması oranıyla paralel olanu görmekteyiz. Bunun giderilmesi rak buyuyor. Bu açıgın kapanması için sayın valinin başlattığı bu uygulama biz turizmcüer tarafından takdirie karşılanmaktadır" şeklinde konuşlu. Antalya'da halen Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'nde servis, kat hizmetleri ve mutfak bölümünde 88, özel sektör tarafından açılan Antalya Motel ve Hotel Holidayda turizme yönelik 7 adet yeni beceri kazandırma kursları açıldı. Diğer buyuk otellerde ise öğrenciler kurs görerek egiümlerim tamamhyorlar. İstanbuVda bir Prens tSTANBUL (AA) Belçika Kralı Baudouin 'in yeğeni Prens Philip, özel bir ziyareı için dün uçakia Türkiye'ye geldi. İstanbul'da 3 gün kalacak olan Prens Philip'in, daha sonra Ankara ve Bursa'yı ziyaret edeceği bildirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear