02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 ARALIK 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 ANAP kaynıyor CANAN GEDİK ANKARA Başbakan Turgııt Özal'tn yeni hükümeıi oluşlururken izlediği tutum, ANAP'ıaki ittifaklan ve dengeleri değiştirdi. ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Keçcciler, Cumhurbaşkam Kenan Evren'in bakanlığına karşı çıktığı iddialan üzerıne aldığı tavır ile, muhaliflerinin bile desteğini kazandı. Hükütnette yer almayan eski bakanlar ile liberal ve milliyetçi eğilimdeki ANAP'hlar, Genel Başkan Başdanışmanı Mustafa Taşar etrafında (oplanarak, "birer parraak makinesi" olmama kararı aldılar. Başbakan Turgut Özal'ın hazırladığı Bakanlar Kurulu listesi, bazı bakanlar dahil, ANAP'ta kimseyi memnun etmedi. Kabinede yer almayan eski bakanlardan Ahmet Karaevli, Mükerrem Taşçıoglu, Cahit Aral, Sudi Turd ve Zeki Yavuzlürk' ün kırgınlıklan surerken yeni bakanlardan Bıilenl Akarcalı, Fahrettin Kart, Nihal Kitapcı ve Cemil Çiçek, bakanlık koltuklarına, kafalarında "Neden biz seçildik? ' sorulanyla oturdular. ANAP grubunun buyuk çoğunluğu, bakanlann hiçbir denge gözetilmeksizin belirlendiğini kulislerde anlatırken, 2. Özal hükümeıi "en kısa zamanda yeni bir revizyona gebe bir hükumet" olarak değerlendiriliyor. ANAP grubunda, en fazla tepkiyi çeken bakanlann başında, "ikind adanı olarak lanse edilen" Yusuf Bozkurt Özal ile Hüsnıi Doğan geliyor. Başbakan özal'ın en yakın iki bakanına, açıktan tepki gösterilmese bile, kulislere kulaktan kulağa şu söylentiler yayılıyor: "Yusuf Bozkurt Özal iyi bir teknisyen, iyi bir burokrat otabilir. Kendisi Başbakana en yakın kişidir. Ancak A.NAP'a yeni katılmıştır. Partinin yapısını bilmemektedir. Partinin kuruluşunda hiçbir katkısı bulunmayan birine, partiyi teslim elmek, ANAP'ın ipini çekmektir." Tanm, Orman ve Köyişleri Bakanı Husnu Doğan'ın da partiyle bağlantısının, sadece Mehmet Keçeciler aracılığı ile olduğuna dikkat çeken ANAP'hlar, Doğan'ı yeni hükumetin oluşturulmasında "grubnn ve partinin isleklerini Başbakana iletroemekle" suçluyorlar. Hükumet sozculuğüne getırilen Mehmel Yazar da, ANAP grubunda en fazla şimşekleri uzerine çeken bakanlar arasında bulunuyor. ANAP kulislennde, Mehmet Yazar'ın DYP'de genel başkanhk mucadelesi yaptığı ve HDP Genel Başkanlığı döneminde ANAP'a yönelik gazetelerde çıkan eleştiri ve demeçleri dilden dile dolaştınlarak, "Bakan olması neyse, ama hükümel sözcülugüne geCirilmesi buyük hala olmuşlur. " yorurrüarı yapılıyor. ANAP grubunda, yeni Bakanlar Kurulu'na ilişkin değerlendirmeler şöyle: '* Başbakan Özal, Bakanlar Kurulu'nu oluşlururken, hiçbir dengeyi gozelmemiştir. Seçimden buyuk başan ile çıkan iller, bakansız bırakılırken, Karadeniz bolgesinden 6 milletvekili bakan vapılmıştır. Bakanlann parti ile ilişkileri ve gnıp içindeki etkinlikleri göz onüne alınmamıştır. İ ç eski MDP'liye bakan olarak yer verilmesi, biiyuk bir dengesizliktir. Yeni hükumet oluşlumlurken. eski Bakanlar Kurulu uyelerinin çalışmalan dikkate alınmamıştır. Bakanhgında başanlı olan Mükerrem Taşçıoglu ve Zeki Yavuztürk kabine dışı tululurken, Veysel Alasoy Devlet Bakanlığı'na kaydınlmıştır." Yeni hükümeti, "dengesiz ve revizyona gebe" olarak değerlendiren Kvıip Aşık'ın da içlerinde bulunduBakan olamayan eski bakanlann küskünlüğü ğu çok sayıda milletvekili katıldı. devam ediyor. ANAP'h muhalif milletvekilleri Toplantılarda, Bakanlar Kurulu Mustafa Taşar'ın çevresinde toplanıyor. Keçecilerve partideki görev dağıhmının değerlendirmesinin yapıldığı ve memnunıherkesin desteğini almış durumda. ANAP'ın yetsizliğin dile getirildiği öğrenildi. Taşar ve arkadaşlarının yaptıkları "gayri memnun"ları3 daha etkin politika toplanlılara, küskün bakanlar da uygulama kararı aldılar. destek verdiler. Bir dizi toplantının ANAP'hlar kabıne dışı kalan eski bakanlar etrafında toplanıyorlar. Küskün eski bakanlardan Ahmeı Karaevli ve Zeki Yavuzturk'ün kabine dışında kalmalan, "Başbakanın bir vefasızlık örneği" olarak niteleniyor. Gerek hukümetin yapısından, gerekse de bazı kişilerin devre dışı kalmasından rahatsızlık duyan ANAP'hlar, kırgın bakanlann çevresinde toplanıyorlar. Ahmet Karaevli "nin son anda bakanlık koltuğundan olduğuna dikkat çeken ANAP'hlar, grup başkan vekilliği seçıminde Karaevli'yi destekleyerek, grup başkan vekili seçilmesini sağladılar. Cahit Aral ile Zeki Yavuztürk de bakan olamamanın kırgınlığını uzerlerinden atamadılar. ANAP'ın önceki günkü grup toplantısına katılmayan Cahit Aral'ın mületvekilliğinden istifa edeceği söylentileri kuliste yayıldı. Evini Istanbul'a taşımayı duşünen Zeki Yavuztürk ile Aral, ANAP milletvekilleri tarafından sık sık telefonlarla arandı ve teselli edildiler. Oldukça uzgun olan Sudi Türel'le de görüşen ANAP'hlar, T ü " rel'e "Bu partinin kuruluşunda bıiyiık eroeginiz var. Başbakan, sizi, kabine dışı bırakarak, lam bir vefasızlık örnegi gostermiştir" dediler. ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Keçeciler, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, bakanlığına karşı çıktığı iddialan karşısında aldığı tavır ile karşıtlarının bile desteğini kazanarak, zirveye çıktı. Yapılan yorumlar karşısında, Başbakan Turgut Özal ile göruştukten sonra konuşmaktan kaçınan Keçeciler \e ekibi, "sessiz bir bekleyiş" içerisine girdiler. Keçeciler'in, ANAP içerisinde "en parlak dönemini" yaşadığı ifadeediliyor. Keçeciler'in isteği üzerine, son anda Bakanlar Kurulu listesinden adları silinen Genel Başkan Yardımcıları Ibrahim Özdemir ve Cengiz Tuncer dışında, parti ve grup yöneticileri Keçeciler'e "tam deslek" vermiş durumdalar. Cengiz Tuncer ile Ibrahim özdemir'in Bakanlar Kurulu listesinden adlan silindikten sonra, Başbakan özal ile görüştuklen ve partideki görevlerinden istifa ettikleri öğrenildi. Başbakan Özal, Tuncer ile Özdemir'in ıstifalannı kabul etmedi ve iki ANAP yöneticisini "Sizler bana partide lazımsınız" diyerek "şimdilik" ıkna etli. Kırgınlıklan süren Özdemir ile Tuncer'in, partideki görevleriyle fazla ilgilenmeyecekleri ve bırer sade milletvekili olarak çalışacakları belirtiliyor. ANAP Genel Başkan Başdanıy manı Mustafa Taşar ile arkadaşlan, yeni Bakanlar Kurulu listesinin açıklanması ve ANAP Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısı sonrasında bir dizi toplantı yaptılar. Toplamılara Alpaslan Pehlivanlı. Ruştu Kâzım Yücelen, Seçkin Fırat, Mahmut Karabulul, Mehmel Ali Karadeniz ve ilk sonucu, önceki gun yapılan grup başkan vekilliği seçiminde goruldu. Liberal ve küskün bakanlarla ittifak kuran hareketçiler, liberallerin oncusu olarak nitelenen Haydar Özalp'i destekleyerek, Başbakan Özal'ın lislesini deldiler ve Ozalp'i grup başkan vekili seçtiler. Liberal küskün ve hareketçi ittifakı, grup yönetim kurulu üyelikleri seçiminde de ortak liste çıkardı. Grup, Meclis Idare Amirliği içın de Kütahya Milletvekili Mustafa Ugnr Ener'i destekleme karan aldı ve Ener, tek aday olarak seçildi. Taşar ve arkadaşlarının onculuk ettiği ve grubun buyük çoğunluğu tarafından desteklenen toplantıda alınan kararlar şöyle: " Artık ANAP'ta politikaya biz de ağıriık koyacağız. Kararlar. sadece Başbakan ve yakın danışmanlan tarafından alıruyor. Bundan boyle biz de goruşlerimizi ortaya koyacağız. Meclis'te parmak kaldıran birer makine olmayacağız. Sakıncalı ve yanlış bulduğumuz tasanlara karşı goruşlerimizi ortaya koyacağız, bunların duzeltilmesini isteyeceğiz. Parmak makinesi gibi değil, gerçek milletvekili gibi davranacağız. Partiyi ve hükümeti ilgilendiren konulann, kapalı kapılar ardında çozümlenmesinin onune geçecegiz. Bundan sonra milletvekili seçilememe olasılığı bulun^a bile, goruşlerimizi ortaya koyacağız." Özal'ın tutumu, parti içi dengeleri değiştirdi Kongrede soz düellosu Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Bülent Akarcalı, Türk Eczacılar Birliği Kongresi'nde, sivil birliklerin şiyasetle ilgilenebilmeleri gerektiğini söyleyen SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ali Dinçer'e "siyaset yapma" diye sataştı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Biılenl Akarcalı, bakanlığının 3. gunünde muhalefel ile kapıştı. Akarcalı, Turk Eczacılar Birliği'nin 24. olağan buyük konresinde, sivil toplumlarda meslek birliklerinin siyasetle ilgilenebilmesi gerektiğini söyleyen SHP Genel Sekreler Yardımcısı Ali Dinçer'e oturduğu yerden, "siyaset yapma" diye sataştı. Kongrede, SHP Genel Başkanı Erdal İnonü'nün mesajını ıletmek için kursüye daveı edilen Dinçer, "Türkiye'nin sürekli gelişen demokrasisiyle, gerçek bir sivil loplum olabilmesi, on yılda bir de olsa demokratik yaşamına ara verilmemesi, si>il loplum kurumlannın guçlenmeleri >« kurumlaşmalan ile mümkündür" dedi. Turk Eczacılar Birliği'nin önemli bir sivil toplum kurulmasında değerli katkıları olacağına inandığını söyledi. Dinçer'in konuşması, "Siz degerli yurtsever eczacılar, bu kurumu ne kadar güçlendirir ve etkin hale gelirirseniz, ülkemizde sivil toplumun. demokrasinin, çağdaşlıgın, uygarlıgın gelişmesine o kadar katkıda bulunursunuz. Bir mesleğin u>gulamasını yapanlan, çeşitli alanlarda u>gulamaiannı denetlemek için, o meslegin örgütu, siyaseti.." diye surdurmesi üzerine, Akarcalı, oturduğu yerden, "Siyaset yapma" diye seslendi. Dinçer, sozünun bu biçimde kesilmesi üzerine, "Nedense ANAP bakanları, bana tahammul edemiyorlar" dedi. Bunun uzerine Akarcalı yerinden kaJkarak ve salondakilere dönerek, yuksek sesle, "Kesinlikle boyle şe> yoktur. Her düşünceje, her konuya tahammulum vardır. Ama futbol oynamak için çagnldığım yerde, bbsketbol kurallannı u>gulamaya kalkarsanız, bunu kabul edemem" diye konuştu. Dmçer, şöyle devam ettı: "Bir sivil toplum kurumu olarak, boyle bir meslek kuruluşu, elbette ve oncelikle kendi mesleginin sorunlanyla ilgilenir. Ama bu sorunlan, hanginiz, ulkenin diğer siyasi >e sosyal sorunlanndan soyutlavabilirsiniz? Oncelikle, kendi mesleki sorunlannızla ilgilenecek olan orgutunüzun, sizlerin, dolaylı olarak da olsa. ulkedeki siyasi ve ekonomik gelişmelerle ilgilenmeniz kadar dogal bir şev yoktur. Dinçer, eliyle Akarcalı'yı göstererek, "Ama sonuçta hepimiz. birbirimize tahammul edebilmeli, birbirimizi dinleyebilmeliyiz" dedi. Eczacıların ortaklığı ile ilaç fabrıkaları kurulabileceğini kaydeden Dinçer, ilaç kullanımındaki israfa da değindi. Dinçer sözlerini tamamlaynnca, "Bakın. beni rahat rahal, dikkatle dinledikleri zaman, problem yvratacak konulara girmedigimi görujorlar" dedi. Akarcalı ise, "Gercege döndunüz de ondan" diye karşıhk verdi. TlSK'ın genel kurulunda eski Çalışma Bakam'mn kendisini, demokrasiyle ilgili bir konuda çok rahat dinlediğiniiıelirten Dinçer, "Fakat başka bir bakan, demagoji yapma ihtiyacını hissettiği için onunla anlaşamadık. O tur demagojiyle, konulan saptırmaya çalışan insanlar başanlı olamazlar" bıçiminde konuştu. Akh selim kişilerle konulan açık açık tartışabileceklerini soyleyen Dinçer'e Akarcalı gulerek, "Iktidar ol, seni de dinlesinler" dedi. Dinçer ise, "Elbette, iktidara gelmek için ugraş verecegiz, halkımızın desteğini alarak. Hem de yuzde 36'lık kıtıpiyos bir azınlık oyuyla değil, buyuk bir çogunlukla" karşılığını verdi. Akarcalı ise konuşmasında, "Her şeyden önce siyasetçiyim. 11 bin seçkin uyesi olan boyle bir loplulugu ihmal edebilir miyim?" dedi GUNLERİN KOPUGU AHMET TAN ^ z a l ' ı n Karaduman'ı ufleyerek TBMM'nin ustune Akbulut'u getirmesinin g e r ç e k n e d e n j h a iâ sisler arkasında. Bundan bir süre önce (TIP Lideri Behice Boran'ın cenazesinin kalktığı gün) arkasına DYP liderini alarak cuma namazı kılmasının da Karaduman'ın kara talihinde bir rolü oldu mu? TBMM Başkanı Karaduman'ın yuz ifadesine ve arkada Demirel'in Fatiha okuyan dudaklanna bakılırsa, olmuş gibi. (Fotofnf: Rua Ezer) ( Gergedan ve Kulak i stanbul'un fethinden ya da Viyana'yı iklnJ.ci kez kuşatmamızdan bu yana 16 Türk devletinin en büyttk "savunma" harcaması ve yatınmı önümilzdeki beş yılda gerçekleşecek. Seyyar radar projesi, telsiz sistemleri, çok namlulu topçu roketi gibi projeler için 5 yılda yani 1826 günde toplam 20 trilyon lira harcanacak. Bu, her gün için 10 milyar 952 milyon lira demek. Bu harcama, Savunma Bakanımız Ercan Vundhan'ın sorumluluğunda. Bir ba$ka deyişle, Vuralhan'ın makarr.ında 10 saat oturacağını düşünsek, her saat başı 1 milyar liralık ihaleye imza atacak. tmzası bu kadar değerlenen bir kişiye otel faturası hesabını sormak gergedanda karınca kulağı... VurwAlHan'ın Hanesi.. S avunma Bakanımız Ercan Vuralaan, kendi el yazjsı ile TBMM'de kimlik bildirim formu dolduruyor. Ikametgâh adresini şöyle yazıyor: Çankaya Ahcnk »okak 7/11 Ankan. Tarih 11 Araük 19T7 • t m a . Vuralhan ikametgâhım diye gösterdiği bu ev varken, aynı tarihte niçin BüyUk Ankara Oteünin 1006 nolu odasında kalıyor? Burası evi değilse niçin burayı TBMM'yc daimi ikametgâh olarak gösteriyor? "İnjanlann birblrine sonı sormaanı önleytcek mckanizasa hcnüz lcad edflmedigine göre" bu iki soru yanıt bekliyor. Uğur Mumcu'nunküerle birlikte. Imren Hanım Sürçtii T şveren sendikaları lideri Halit Narin, Cuml huriyet tarihinin ilk seçilmiş hanım bakanı Irnren Aykut'u makamında kutladı. İmren Hanım, Narin'le görüştüğü için her nedense çok heyecanlanmıştı: Gazetecilere açıklama yaparken, Narin'i göstererek, " Sayın Baştnkan" dedi. Bunun üzerine Narin gulerek atıldı: tmren Hanım sürçö lisan eyledl.. Sakın yanlış bir şey yazmayın.. Narin, Kâgıt tşverenleri Sendikası Genel Sekreterliği de yapmış olan İmren Hanım'ın eski patronu idi. Bu yüzden İmren Hamm'ınki "siirçn lisan" mı idi, yoksa "sürçü hafıza" mı? Biraz ka# nşıktı. Dört yıl önce^ beş yıl sonra er şeyirniz, demokrasimiz ATa girişimiz, iyiliğimiz, sağlığımız, mutluluğumuz önce Allah'a sonra döviz tablosuna bağlı. Arahk 1983'de özal hükümeti kurulurken, Özal'ın devraldıgı tablosu ile üçüncü özal bOkümetinin kurulacağı sırada devralacağı tablovu çıkarttık: H AnH*1983 Mvbalı* DOLAR MARK STERÜN 25136 10Q15 93.13 Anbk1M7 Nftz ıbş 99585 ArH*1W2 BMzafaf 3581 3745 8475 612.65 182430 Türidye işveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) yöneticilerinin, Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı imren Aykut'a yaptıkları kutlama ziyaretı neşeli bir havada ve karsılıklı esprilerie geçti. TİSK Genel Başkanı Halit Narin, Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı İmren Aykut'un, ANAP iktidannın daha önceki Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanları Mustafa Kalemli ve Mükerrem Taşçıoğlu gibi başka uzmanlık alanlanndan gelmediöini haörtatarak, "Siz bir yandan Turkİş'in butun şartJarını biliyorsunuz, bir yandan TİSK'in butun şarttannı biliyorsunuz. Bir yandan da Sayın özal'ın butun politjkasının içınde bulundunuz. Sizin kadar tecrübeli, sizin kadar böyie uç tezgâhta çalışmış bir bakan buraya hiç gelmedi" dedi. Narin'in bu sözleri Bakan Aykufu uzun uzun güldürdu. İmren Aykut, Halit Narin'e "Sayın işverenlerimizin en başındaki bir kişi olarak kendileri biraz cömert davranmaya gayret ederlerse bu işi fevkalade guzel yurüturuz" karşılığını verdi. Aykut'un işverenlerin ve odada bulunan basın mensuplannın kahkahalanna yol açan bu sözlerine Narin de "Comertlık bizim kadar sizin kesime de yansırsa, belki daha rahat olur" yanıtını verdi. (FatBİraf: îayhın Gânilli) PORTRE İLHAMİ BİNİCİ Hanım aşbakan Kabine'ye bir bayan alıp demokrasimize de çağ atlattı. İlk kez seçimk gelen bir hiikümette bir hanım yer alıyor dedi. Ama kabinede başkalan da yer alıyordu. "Gümüşhane Milletvekili Oltan Sungurlu, özellikle gazetelerde mağazin sayfalarında bakan eşlerine ait röportajlarda ve resimlerinin sık sık yer almasını eleştirerek, 'Bakan eşlerinin böyle boy göstermeleri doğru değildir. Türk toplumunun aile yapısına ve anlayışına da ters düşmektedir' diye konuştu. Sungurlu'nun bu sözleri grupta büyük alkış topladı" (Cumhuriyet, 16 Aralık 1983) ' 200milyonadokunulmazlık\ boyposu B ingöl'ün bir köyilndc 1941'de bir köylü çocuğu M3 olarak dünyaya geldi. Ama dünyalığının bugün ne kadar olduğunu ne kendisi biliyor ne de baskası. Bunun nedeni hayatının büyük bölürnünün ha* piste ya da işkence altında geçmiş olması mı? Anlattıklarına bakılırsa "evel." 256 sanıkh THKPC örgütünden, Doğu'da bölücîllüğe kadar bulaşmadığı dava yok. 1968 kuşağından sayılır. lktisadi Ticari llimlerde okurken, okulu bırakıp çalışmaya başlaması pallharmBinici rasızlıktan degil, siyasal gelişmelerden kopmamak. Petrol Ofisi'nde isci olarak çalışırken, Petrol Derneği'ni kurdu. Dernekler o sıralarda siyasi devrim amacında iken, Binici'ninki iktisadi devrim amaçlı idi. Bunu başardı da. Ancak ortalığa 12 Eylül nıhu egemen olduğu için 1981 yılında kurduğu "örgütlere" şirket adı vermeyi uygun buldu. örneğin Akarca Şirketi bunlardan biriydi. Akarca'nın gizli bankerlik yapuğı iddia ediliyordu. Zenginliği anadan doğma, daha doğrusu koyundan olma. Cumhuriyet'e açıkladığına göre ailesi 1956 yılında 10 bin koyunluk bir kuzu ordusunu peşin para ile almıştı. Ortalıkta dolaşan SHP'ye 200 milyonluk yardımın bu koyun parası olup olmadığı ise, Binici'nin yakında vereceğini söylediği servet beyanından anlaşılacak. Türkiye Vakıflar Bankası'na teşekkür ederiz. Bankacılıkta en ileri iletişim imkanını sağlayan X.25 İletişim Ağı Türkiye'de ilk kez Vakıflar Bankası'nın 55 şubesine kurulacak. Elektronik Bilgi Işlem Sistemi ( E B I S ) adını taşıyan bu biiyiik projenin Şube Otomasyonu NCR T o w e r ve iletişim kontrolu NCRComten ile gerçekleştirilmektedir. Bu uzun vadeli ortak projede tecrübemize ve teknolojimize duyulan güvenden onur duyuyoruz. Türkiye Vakıflar Bankası'na t e ş e k k i i r e d e r i z . Diyarbakır DGM'de PKK davası Sanıklar: Işkence gördük ZİYA AKSOY Akar sigorta E Sıfır altı ağalık Ö biri de 20 dolayında ilçenin il yapılması. zal'ın seçim vaatlerinden Bu vaat gerçekleşirse, trafık iyice karışacak. Zaten "kahraman" olan Maraş ve "janh" hale gelen "Urfa" yuzünden trafık plaka sistemi yeterince yara almış durumda. Alfabetik sıralama ile numaralanan illerin arasına yeni illerin girmesi için plakaların tümden değişmesi gerek. Türkiye'de karayollanrun verdiği rakama göre (nisan 1987) 2 milyon 753 bin motorlu taşıt ^ ar. Bir çift alüminyum plakamn fiyatı ise (KDV hariç) 3 bin lira. Buna göre plakalann değişmesi araç sahiplerine 13 milyar 768 milyon liraya patlayacak. "El kesesinden ağalık" diye buna deniyor herhalde. NİCİR NCR M E C L I S I Ş U B E L E R U E B U S A N A M K A R A B I L G I I | L I M C A D O t S I 5 7 f ı M D I B U R 5 A A N T A L V A :LI I S T A N B J L ADANA KONYA S I S T CM L E R I A . 9 . T E L C F O N '«,1 17 TRABZON ERZURUM 2 0 ( 1 5 D I Y A H A T ) K I R DİYARBAKIR PKK örgütüne üye olmak, yardımda bulunmak ve propaganda yapmak suçlarından yargılanan 6'sı tutuklu, 10 kişiden 4'ü, çıkanldıklan ilk duruşmada serbest bırakıldı. DGM Savcısı ilk duruşmada sanıkların 3 ile 15 yıl arasında hapisle cezalandınlmasını istedi. Mahkemedeki sorgulamasında Mehmet Masun Baday, Federal Almanya'da eşi ile birlikte işçi olarak çalıştıklannı belirterek, "Türkiye'ye tatil için döneceğimiz sırada yanımıza biri kadın iki kişi yanaştı ve Türkiye'ye golürmem için bir paket verdi. İçinde ne oldugunu sorduğumda, yasadışı bir örgıite ait bazı şeyter bulundugunu ve Kızritepe'de adanüannm gelerek bu paketi alacaklarını söylediler. 'Göturmem' dedigim zaman da beni tehdit ettiler. Ben de alıp getirdim. Bir aksam Kızıltepe'de emniyet kuvvetlerinin yaptıkları arama sırasında paket arabamda bulundu" dedi. Baday, PKK örgutu ile ilişkisi bulunmadığını, polis tarafından alınan ilk ifadesinde, yurtdışında PKK'mn faaliyetlerine katıldığı yolundaki i;iraflarının baskı ve işkence altında alındığını öne sürdü. Duruşmaya bir süre ara veren mahkeme heyeti, Mehmet Masun Baday ile İbrahim Mutlucan'ın tutukluluk durumlarının devamına, diğer tutuklu sanıklardan Abdullah Çevik, Abdurrahman Keçen, Cemil Aras ve Ikman Kino'nun tahliyelerine karar vererek duruşmavı>, ledi. rdal tnönii yeni kabineyi radyodan Genel Sekreteri Saglar'la birlikte dinliyordu. Bülent AkarcaJı'nın Sağlık Bakanı olduğu belirtilince, Inönü sordu: Akarcalı'nın meslegi ne? Sigortacı.. tnönü yine sordu: Herhalde sağlık sigortası. Hayır efendim, otomobil sigortası... AramaBulama C Yazısız üneyt Arcayürek ANAP kulisinde dolaşıyordu. Yeni Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'la karşılaştı. Yılmaz'ı kutladı. Sonra, Sayın Bakan inşallah sizi yeni göreviniz dolayısıyla artık telefonla arayınca bulacağız. Yılmaz, artık herkesin bildiği ciddi ifadesiylc: Butamazsınız, dedi ve yürüdü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear