Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER mıştır. Birey iç hukuk yollanmn tüketilmesi koşuluna bağlı tutulan bu hakka dayanarak, hak ve özgürlüğünü çiğneyen devlete karşı tnsan Hakları Komisyonu'na yakınmada bulunabilir. Türkiye1 nin 28 Ocak 1987 tarihli bildirimle tanıdığı bireysel başvuru hakkı, gerektiginde yakınılan devletin tnsan Haklan Divanı'nca tazminata mahkum edilmesiyle sonuçlanan bir yargısal yaptınm ve divan kararlanna uymayan devletlerin Avrupa Konseyi'nden çıkanlmasını da içeren etkili bir koruma sistemiyle donatılmıştır. Bu nedenle memurların Avrupa Sözleşmesi'nden kaynaklanan yasal sendika hakkı, biçimsel ya da kuramsal bir hak olmanın ötesinde, Türkiye henuz tnsan Haklan Divanı'mn yetkisini tanımamış olsa da, komisyona yapüabilecek bireysel başvuru hakkı ile güvence altına alınmış bir haktır. Kaldı ki bu hak, bir başka uluslararası sözleşme ile de kimi yönlerden korunmuştur. Gerçekten, Türkiye'nin 8.8.1951 tarihli ve 5834 sayılı yasayla onayladığı 98 sayüı örgütlenme ve Toplu Pazarhk Hakkı Sözleşmesi, memurların örgütlenme hakkını işverene, yani devlete karşı güvence altına almıştır. Aynca calışma koşullanrun gönüllü toplu pazarlık yöntemiyle duzenlenmesi de, memurlan n "kanun hukmünde" olan 98 sayılı sözleşmeden doğan bir başka toplumsal insan hakkıdır. mışlardır. Gerçekten 6. maddenin Fransızca metninde yalnızca "devlet memurlan" (fonctionnaires publics) terimine yer verilirken, lngüizce metninde "devlet yönetiminde görevli devlet memurlan" (public servants engaged in the administration of the state) denilmiştir. Böylece aym derecede bağlayıa olan iki metinden biri devlet memurlannın tümünü, öteki de bir bölümünü sözleşme kapsamı dışında tutmuştur. tşte UÇÖ denetim organlan sözleşmenin metnini temel alarak, yalnızca kamu erkini kullanan devlet memurlannın sözleşmenin uygulama alam dışında tutulması gerektigi görüşünü başlangıçtan beri benimsemişlerdir. özeüikle Sendika özgürluğü Komitesi çeşitli kararlannda, kamu kurumu niteliğindeki bir radyotelevizyon ulusal enstitüsU personelinin posta ve telekomünikasyon hizmetleri görevlilerinin, ulusal eğitim yönetsel personelinin ve ögretmenlerin sözleşme kapsamına girdiğini açıkça belirtmiştir. Memurlaraı Sendîka Makkı Vardır İç hukukumuzun bir parçası olan tnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ile örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi, memurların sendika hakkı açısmdan birbirini tamamlayan bir etkide bulunmaktadır. Hukuksal dayanağını Avrupa Sözleşmesi'nden alan sendika hakkı, 98 sayılı sözleşme ile işverene (devlete) karşı korunmuş ve daha önemlisi toplu pazarlık hakkıyla donatılmıştır. Doç. Dr. MESUT GÜLMEZ Şu anda yürürlükte olan kurallar çerçevesinde, sendika kurma ve sendikalara üye olma, memurlar için "yml" bir haktır. Bunu ortaya koymak için, önce iç hukuktaki durumu saptamak, sonra da onaylaninış iki uluslararası sözlcşmeyi incelemek gerekiyor. MemuTİann sendika hakkı açısından iç hukukta "özgürluk rejimi" geçerlidir. Bunun anlamı, sendika hakkını memurlara açıkça "yasaklayan" ya da açıkça "tanıyan" herhangi bir kural bulunmamasıdır. Gerçekten 1982 Anayasası'nda, 1961 Anayasan'nın 1971'de değiştirilen metninde olduğu gibi memurların sendikalara üye olmaJanra yasaklayan ve çıkarlannı korumak ve geüştirmek amaayla oluşturacaklan "kurulu$lar"ın yasayla dilzenlenmesini öngören bir kural yoktur. Daruşma Meclisi'nce hazırlanıp kabul edilen anayasa tasansında yer alan bu kural, MGK Anayasa Komisyonu'nca metinden çıkanlmışür. Dolayısıyla anayasa sendika haHrmi bağunlı çalışanlardan yalnızca "işçi" niteliği taşıyanlar için tanımış ve güvence altına almıştır. Kuşkusuz bu, sendika hakkının "isçi" olmayanlara yasaklandığı anlamına gclmcz. Anayasa çerçevesindeki hukuksal boşluk ve özgürlük rejimi, yasal planda da vardır. Çünkü 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'nda sendika hakkını memurlara tanıyan ya da yasaklayan hiçbir kural yoktur. Yasanın memurlara sendika hakkı tanıyan 22. maddesi 1972'de yttrurlükten kaldırümışür. tanıma" rejimi söz konusudur. tnsan Haklan Avrupa Sözleşmesi'nin 11. Maddesi, kişi yönunden kapsamda hiçbir ayrım gözetmeksizin "sendikalar tesis etmek ve kendi menfaatlerini korumak Ozere sendikalara gjrmek" hakkını "her şahıs"a, yani "herkes"e tammıştır. Bununla birlikte sözleşme, sendika hakkının "idari, silahlı kuvvetler veya zabıta mensuplan"nca kullanılmasına "muhik (meşru) tahditler" konulmasına olanak vermiştir. öte yandan, sözleşmeye sendika hakkının kullanümasının, demokratik bir toplulukta, zaruri tedbirler mahiyetinde olarak miîli güvenliğin, amme emniyetinin, nizamı muhafazanın, suçun önlenmesinin, sağlığni veya ahlakın veya başkalanrun hak ve hürriyetlerinin korunması için ve ancak kanunla tahdide tabi tutulabil(mesi) de olanaklıdır. Görüldügü gibi Avrupa Sözleşmesi, sendika hakkının kişi yönunden kapsamına ve kullanma koşullanna yasayla sınırlamalar konulmasına olanak vermiştir. Ancak yukanda beürttiğımiz gibi, iç hukukumuzda memurlar açısmdan bu tür sınırlama ya da kısıntılar yoktur. Avrupa Sözleşmesi, özetlenen bu çerçevesiyle memurların sendika hakkının yasal dayanağını oluşturur. Çünkü bilindiği gibi anayasa uyannca, "usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun bükmündedir." Ote yandan, bu konuda iç hukuk ile uluslararası hukuk arasında bir çatışma da söz konusu değüdir. İç hukukun düzenkmediği bir sorunla karşı karşıya olduğumuz için yasa gibi bağlayıcı olan Avrupa Sözleşmesi kurâlının aynen uygulanması gerekir. Bu da memurların çıkarlanru korumak amaayla sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkının "yasal bir hak" niteligi taşıması demektir. Unutmamak gerekir ki, Avrupa Sözleşmesi tanıdığı hak ve özgüriükleri, dolayısıyla sendika hakkını bireysel başvuru hakkı ile güvence altına al PENCERE 24 ARALIK 1987 Yardım Efsanesü.. Sonuç olarak... tç hukukumuzun bir parçası olan tnsan Haklan Avrnp* Södefmesi Oe Orgadenıne ve Topln Pazarlık Hakkı Södeşmesi, memurlann sendika hakkı açısmdan birbirini tamamlayan bir etkide bulunmaktadır. Hukuksal dayanağını Avrupa Sözleşmesi'nden alan sendika hakkı, 98 sayüı sözleşme ile işverene (devlete) karşı korunmuş ve daha önemlisi toplu pazarlık hakkıyla donatılmıştır. örneğin işverendevletin bir memurun calışmasını (istihdamım) bir sendikaya üye olmaması ya da üye olduğu sendikadan aynlması koşuluna bağlayan eylemlerde bulunamaz. Yine devlet, iş saatleri dışında ya da işverenin oluruyla iş saaüerinde sendikacıhk etkinliklerine katılması nedeniyle bir memuru işten çıkaramaz ya da ona başka yollarla zarar veremez. Sendika hakkına sahip olan memur, sendika özgürlüğüne zarar veren tüm bu antisendikal aynma eylemlere karşı 98 sayüı sözleşme güvencelerinden yararlanır. özetlersek: Ulusal yasalar gibi bağlayıcı ve iç hukukun bir parçası olan iki uluslararası sözleşme gereğince sendika hakkı memurlar için "yasal bir hakür" ve bu hak bazı yönleriyle güvence altına alınmıştır. Kuşkusuz bu yasal çerçeve birçok yöndon yetersizdir. Üstelik bu yetersizlik, haklannı ancak aynntılı yasal düzenlemeler çerçevesinde kullanma ahşkanlığı olan ülkemiz çalışanlan için önemli bir eksiklik olarak da görülebilir. Ancak kanımızca, birbirini bütünleyen Avrupa Sözleşmesi Ue 98 sayılı UÇÖ Sözleşmesi, memurlann sendika hakkı açısından başlamak için, hiç de yetersiz olmayan ve küçümsenmemesi gereken yasal bir çerçeve oluştunnaktadır. Bir başka sözleşmeyle... Bilindiği gibi 98 sayüı sözleşme, Türkiye'nin onaylamadığı 87 sayılı sözleşmeden aynlarak, kişi yönunden kapsamı daraltan bir kurala yer vermiştir. 6. maddeye göre, "Bu sözleşme devlet memurlannın durumu ile ilgili değildir ve hiçbir surette, onlann haklanna veya statulerine halel getirmez:1 Her seyden önce, maddede geçen "devlet memurlan" teriminin anlam ve kapsamına açıkhk getinnek gerekir. UÇÖ denetim organlannın (Sendika özgurlüp Komitesi ile Sözleşme ve Tavsiyeleri Uygulama Uzmanlar Komisyonu'nun) bu konudaki yerleşik görüşü şudur: 98 sayılı sözleşme, tüm devlet memurlannın değil, yalnızca dar anlamda devlet memurlannın durumu ile ilgüenmez. Dar anlamda devlet memuru ise "kamu erkinin organlan" olarak hareket eden memurdur. Kamu gücünün ya da otoritesinin organlan gibi davranmayan devlet memurlannın sözleşmenin kapsamı dışında bırakılması, sözleşmenin özüne ve anlamına aykındır. Denetim organlan bu sonuca ulaşırken, 98 sayıh sözleşmenin aynı ölçüde geçerli olan Fransızca ve Ingüizce metinleri arasuıdaki aynma dayan Onaylanan sözleşmelerde durum Türkiye'nin onaylanarak iç hukukunun bir parçasına dönüştürdüğü iki uluslararası sözleşme çerçevesinde, sendika hakkı memurlar için "yasal" bir b»Jctır. Dolayısıyla, bu konuda bir hukuksal boşluk ve "özgürluk rejimi" değü, tersıne "yasal OKTAY AKBAL EVET/HAyiR Devenin Nalı (Nur mu? g GUNUMUZ TÜRKİYE'SİNDE KİM KEvLDLR Ü Ü Ü Türkiye'nin ük ve tek sistematik biyografî ansiklopedisi. zerken otam, daha 8onraM guntorde «ytertmte/ doiaştrten oAaun, 8oydaskmma sık &ık sormuşiardtr bbe: Hükümet sözcüsü Bay Rubatis "Batı Trakya'da Türk yokturT demişdr. Bunun cavabmı verecek mlsinlz? Bay Rubatts'ln söztehni gazatsde okurken içimtzden aynen şunlan söytodlk: "Tbn kakosu ton kem..." Bu atalerin Türkçemlzdeld kanfitığı nedlr? Taaa 1962terda bunun kanpbğnı amnvş ve... "Devenin nakT takanamaal Ozenhde dunvustuk... Devenin nalı olurmu? Vfehut, neJh deve otur mu? Oimaz. Bay Rubatis'ln sözleri <fe öunungbk*... Bay Rubelisnedemiştk^ "Batı ThıkyefdaTurk yoktur; çeşitli aoytam mensup... MuaOmanhr vardm" demişHr. Vtam, hiç şa»mayuvz ve de bekJeytntz, 'Bab Trakya'da MOstuman yokT diye<»khfdk...FekatbunageçemedenurK»birtakmıkuialöan"Türk yokturr auzferlne ahştrmak kıOyonar. DedMc Bukjar metodu... Bay Rubafoier her aey derter... Deyince de, o dediği yahut dedikferi şey tahakkuk etmez. Meseta Bay Rubatis "TOrk yokturr demisttr. Yüzferce ktşl: "Yfez benO Işte ben Turkumr demiştir btze. Bay Rubatts'ler "ayak Idptrtısma pabuç bmktırmak" istlyorlar... Bmkırsak kazanacaMardır. Nasreddin Hoca'nın gule maya çaJma&ı, ömeğl... Bumda, cevap niteüğhde, koaca dtyoruz ki: Saym Rubatis, btzhr TOrkuz vedeTurk kaJacağa." Bu yazı, 27 Kasım 1987 gunu Gümülcüne'de Türkçe olarak yayımlanan İleri" gazstesinde çıkt. Okurianm bilirier, arada bir "İleri" gazetesinden aktarmalar yapanm. Batı Trakya'daki Türkçe gaietelerin Içinde Yunan hukümetlerini en çok eleştiren hem de çok haklı olarak eleştiren bir gazetedir "İleri"... Bu gazotenin sahibi ve başyazan Salih Halil genç bir gazeteckjlr. "Sayın Rubatis btzter TOrkuz ve de TOrk kalacağız" diyor SaNh HaiM... Binlerce Batı Trakyalı Türkun sesini yansıtryor. Açtk acık yazryor, dOsOncesini hiçbir şeyden çekinmeden yazryor. Bu, Batı Trakyalı TOrkJerin kimliklerine ne bOyuk bir göçte bağlı olduklannın kanrtıdır. "llerTde başka ilginç yazılar da var. Birinde Türkiyeli bir şo•örie konusan Hasan'tn bastndan geçenler anlatılryor. Turkryeli çof&run arabası bozuknuş, GümülcuneJi Hasan gttrniş, ona yardım etmiş. Ama ertesi gün Hasan'ı karakola çağırmışlar, 'Ne konuştun o adamia?' diye sıkıştırmışlar. ileri şoyle yazıyor; 'Turkryeli şoforier, Batı Trakya içinde ne olur su içmeyiniz, çiş yapmayınız, kaza falan da olmasın, arabalannız da bozulma8in. Baştmız derde giriyor da." Yine lleri'de Ksanthi muftusu Mustafa Hilmi'nin Yunan hükumet aözcusfl RubarJs'e verdiğl yanrt yer alryor. Biliyoruz, Yunanistan'da ve Bukjartetan'da TOrk azınlıga karşı şkldetli bir baskı yöntemi uygutanmaktadır. Bab Trakyalı Turkter çareyi anavatana kacmakta anyoriar, Bulgar Türkteri bu otenağa da sahip değill lşin bir başka ilginç yani Yunanistan'daki basın özgürluğudur. Boyte bir eleştirinin TOrkiye'de bir azınlık gazetesinde çıktığını dusuneiim, Acaba bizim tepkimiz, hete hükümeomizintepkisine oiurdu? TOrtdere yapılan ağır baskOara karşın bir TOrk gezetesi bu beskjlan açıklayabllryor, etoşrJrebiliyor. Bu önemli gerçeği de vurgulamakta yarar var. Ksanthi mOftOsOnOn Rubatis'e verdiği yanıtın bir bölümünü okurtanma sunuyorum; "Biz Yunan idaresktden hakkıma olmayan bir şey Istemiyoruz. Blz okuHenmızJ, camilerimizl, ecdat yadkjân vaktftanmızı ve kamu kurvtuşlanmaı kendl Imk&nianmızia yesatmak isttyona. Bu, bizim en mukaddes hakkımadır. Bunlar için mucadele vermekteytz ve buntan basanncaye kadar da mOcadeleye devam edeceğlmizl S. Basbakamn bHmelennl isteriz. Patronlanndan, TOrtderiyoketmekgörevhlusöenenlerkesm baaansalığa uğntkktanrv anlamtşlardm Htos etmiş olan bu şeytanca plantn uygulanmasm ustlenen kadronun patronuna ve çmğma sesleniyonjz: BendKer, fste meydanl KMn gucu yet t o d k l l k aeesin.Deneslnkl,BatiTh^TDnW W l d i D l k l B T h ^ T D nun, hayal mahsulü metoüaria yok edilemeyeceğinı aniasın. Bat"»akyaMusiumanTun\ciemaatkiinmmyetiQzehndehukum vermek Saym Rubatis'ln lal değOdk. SözcuHJğunü yapbğı hOkOmetin işi de değHdk. Bizkn mm huvtyetlmtzl "LozarfVa çağdaş tarih muhunemiştlr.Bwundtşmte&öyienec6krms&z,kBndikBndinlblk)kandıracak durumda obnaya mufrit bir aoventzmden Heri gidemez. FUdrvevtotanrturriyetlnlnençokltlbargfrdOğübudevird* Bab Trakya'da hiçbir azınlık mensubu, "Ben Turk değilim" dememlşttr ve demeyecektirf 1727 yaşlannda bayanlar tngiltere'de çocuğa bak karşıhğında Ingilizce öğren 158 53 42 Gelin dostlar, HASAD'da bağlama öğrenelim. Tel.: 525 62 55 tngiltere'de îngilizceyi ucuz öğrenme imkânını şirketimiz sağlar. Derin Limited Tel.: 158 53 42 TANIYIN! TANIŞIN •JMirkiye'nin dünü üe, bugünü ile, yannı ile ilgilencn herkesin ve her kuruluşun mutlaka edinmesi gereken dev eser: Günümüz Türkiye'sinde Kim Kimdir? Biliyor musunuz? Yaşamlannı onur duyulacak bir başan serüvenine dönüştüren 10.300 önemli kişinin biyografısi: Günümüz Türkiye'sinde Kim Kimdir? Biliyor musunuz? Tanımak, tanışmak için ük başvuru kaynağınız: Günümüz Türkiye'sinde Kim Kimdir? Biliyor musunuz? Son yıllarda yıldızlaşan değerli bir gazetecidir Mehmet Ali Birand; yalnız haber alanında değil, incelemearaştırma dallannda, televizyon yayıncılığında başan gösteriyor. Birand'ın Milliyet'teki köşesinde dun çıkan yazısının başlıgı da çarpıcıdır "ABD'nln Yardımmı ReddetmeHL" Birand haklıdır. ABD Kbngresi bu yıl Türkiye'ye iki tOr para verilmesini saptadı. 312 milyon dolartık "hibe" ile 178 milyon dolarlık FMS kredisi.ki buikincisi yalnız Ameriksn silahı satın almak için kullanılabilir, şartlıdır, yüzü astanndan pahalıdır. Yunanistan bu tür kredilerden vazgeçmistir, Türkiye de bu devede kulak krediyi reddetmelidir. Peki, 312 milyon dolartık "h/be'yi alıp 178 milyon dolarlık kredtden vazgeçmek Amerikan yardımmı reddetmek anlamına gelebilir mi? Mehmet Ali Birand da bu kuşkuyu duyumsadığından önerisini saydamlaştırıyor: "Böylece Vaşingtorfa ilk mesaj verümiş oiurf' Olur mu? Doğrusunu isterseniz ben, "Amenka'ya gebe" siyasal iktidarlarla Vaşington'a "mesaj" verilebileceğini sanmıyorum; Türkiye "Buyuk Patron"a çok fena bağlanmıştır. • "Amerikan Yardımı"mn ülkemizde 40 yıilık tarihçesi var. Bu süre içinde "sözde yardmfm ortaya çıkan temel nrtelikterini satır başlarıyta özetieyebiliriz: 1) Vaşington bu yardımı yaparken Türkiye'nin ulusal savunma stratejisini değil, Amerika'nın bökjedeki çıkarlannı doğal olarak önde tutar. 2) Amerika, btze güvenmez; Yunanistan ile israil parantezi arasında askeri açıdan güçlü bir Türkiye istemez. Bu eğilim Amerika'daki Ermeni, Yunan ve Yahudi etkinliğinin bileşimiyle temei ilkeye dönüşmüştür. 3) Vaşington'daki yönetimin Turtdye'ye bakışı, YunanErmeniYahudi üçlemesinin Kongre'deki ağırlığryla pekişmiş ve kireçlenmiştir. Türkiye, ucuz asker deposudur, Anadolu atlama tahtastdır. Türkiye, savunulmasından çok kullanılması gereken bir ulkedir. 4) 1974'te Türkiye'nin Amerikan silahlarını ulusal bir amaçla kullanarak Kıbns'a çıkartma yapması, Vaşington'un görüşlerindeki gerçekçiliği kanıtlamıştır. Türkiye'nin Amerika'ya dayanarak askeri açıdan güclenmesi bir hayaldir. "Ordunun modemlzasyonu" israil ve Yunanistan arasındaki parantezin gereklerine göre ayarlanacaktır. • Peki, 40 yıldan beri Vaşington'un Türkiye'ye bakış açısında hiç mi değişiklik yok? Var... Afganistan'dan sonra iran'daki denge değişimleri, Türkiye^ nin önemini arttırmıştır; Kuzey'e değil, Güney'e karşı kullanılması gereken bir Anadolu kavramı ağır basmaktadır. Daha başka deyişle, Vaşington Türkiye'yi İslam dünyasında Truva atı gibi kullanma hesabı içindedir. İsrail, bökjedeki Amerikan stratejisinin saptanmasında birincil ağırlığı oluşturuyor; Vaşington^ un Türkiye'ye bakışı Yahudi prizmasından geçerek saydamlaşıyor. Türkiye, askeri kaynak açısından Amerika'ya bağımlıdır. 40 yıldan beri bu teket içinde kılını, kıpırdatamamıştır Vaşington Türkiye'ye silah ambargosu uyguladığı dönemde bile Ankara bir seçenek düşünememistir. 40 milyar dolarlık borç batağtna süruklenen Türkiye'de siyasal iktidar, Vaşington'un her yıl 4 milyar dolar yeni borca yakacağı yeşil ışığı görmeden bir adım atamaz. 178 milyon dolarlık krediyi reddetmek, bu tablo içinde ne anlam taşıyacaktır? Özal iktidan böyie cilveleri göze aisa da Türkiye'nin ulusal savunmasındakt çarpıklık değişmez, sorunun kökeni çok daha derinlerdedır. KIM KIMDIR TÜRKİYFNIN SEÇKİN KİTABEVLERİNDE SATIŞFIYATL 78 049 TL. İSTANBUL Haştt KUabevi Hılton Chelı gınsı HdtonOteh Sheraıon Chelı Tıinel Demz KUabevi Nışaıuaşt Bebek ABC KUabevi Bakırkoy Bahanye Tıuıel Beyoğlu Osmanbey Bilâmel Eserkr Taksım Akadenü KUabevi Nışanlaşı Akşam Gaıelecisi Nışantaşı Cençtik KUabevi Kadıkov Acar KUabevi Şafkmbakkal Moda Kuıhoprak İsis Yayuncthk Nışantaşı AnUGişe Taksım Vapur İskeiesi Karakoy ANKARA Yaprak K'Uabevi Kmiay .ABC KUabevi Kızday ADANA ABC KUabevi BİLSAK'TA BUGÜN 19.00 KONFERANS "T'ai Chi Cbuan (Gölge Boksu) Hareketli Mediusyon" llhan GÜNGÖREN 18.30 YOGA Zerrin AKGÜN Ue GÖRSEL SANAT ATÖLYELERİ Mehmet GÜLERYÜZ ile Resim Çalışmalan 10.00 CAFEFOYER Yerlı basınçay, kahve, hafif içkiler 17.00 CAFEBAR GregoryPiyano 18.00 RESTAURANTBAR Erol Pekcan, Fatih Erkoç, Ergun uçlüsü BİLSAK, Sıraselviler Caddesi Soğancı Sokak 7, CİHANGİR 143 28 79 143 28 99 Profesyonel Ltd. Suleyman Naaf Sok. 14/4 Nişantaşıİstanbul UYGAR MOTOR ve PARÇALARI DÖKÜM SANAYti A.Ş. Fabrikamızın yeni telefonlan Denizli otomatik kodu 621'den direk aranabilecektir. Sayın dost, müşteri ve ortaklanmıza duyurulur. FABRİKA YENİ TELEPONLARIMIZ DUYURU 20 Aralık 1987'de başlayan İstanbulTahranİstanbul uçak seferleri, 26 Mart 1988 tarihine kadar, her hafta, aşağıdaki gün ve saatlerde uygulanacaktır. 24807 24808 Adres FabrikaAnkara yolu 27. km. Kocabaş kuyü Merkez tkinci TicYoLSelçuk îşharu Kau 5 DENÎZLİ İstanbul kalkış: Tahran varış : Tahran kalkış : İstanbul varış : 18.15 (Salıpazar günleri) 2355 (Salıpazar günleri) 02.00 (Pazartesiçarşamba günleri) 04.25 (Pazartesiçarşamba günleri) YARDIM EDİNtZ Kemaliye yangın felaketi için kaymakamlıkça açılan hesap numarası: Kemaliye Ziraat Bankası 304/371 SERMA YE PİYASASI KURULU UZMAN HUKUKÇU YARDIMCILIĞI GtRİŞ SINAVI 2499 sayüı Sermaye Piyasası Kanunu gereğince kurulmuş bulunan SERMAYB PİYASASI KURULU'nda uzman hukukçu olarak yetiştirilmek ve görevlendirilmek üzere 25 ve 26 ARALIK 1987 tarihlerinde Ankara'da yapüacak yanşma sınavı ile hukukçu veya hukukçular alınacaktır. Sınava katılma koşullan, sınav konulan ve bajvunı şekii hakkında Sennaye Piyasası Kurulu Bas Hukuk Damsmanlığı'ndaıı bilgi alınabilir. Başvurulann gerekli belgelerle birlikte en geç 18 Araük 1987 tarihi mesai saati bitimine kadar Sennaye Piyasası Kurulu' nun aşağıda gösterilen adresine yapılması gerekmekte olup, postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır. Başvuru Adresi: Sennaye Piyasası Kurulu, Meşrutiyet Cad. No: 24 Ankara Tel: 131 72 90 (10 hat) TÜRK HAVA YOLLARI A.O. tLAN KARTAL 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞİNDEN 1985/80 Şükrü Yumuşak tarafından Havva Gürel ve arkadaşlan aleyhine açılan mOlkiyetin tespitinden davasından dolayı 10.12.1987 tarihli celsede duruşmaya gelmedigi, mazeretini bildirmediginden bu defa gıyap karan çıkanlmasma karar verilmiş, 15.3.1988 saat 10.30'da Havva Gürd'in duruşmaya gelmedigi, mazeretini bildirmedigi ve kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde davanın gıyabında devam edeceği, gıyap karan tebliğ yerine kaim olmak üzere üanen teblig olunur. Basın 12982 tLAN BURDUR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dosya: 1987/165 Davaa Arsa Ofısi Gn. Md. tarafından davah Osman Necip Uyar mirasçılan aleyhine açılan Kjşla Mahallesı Kır mevküne ait 145 parselın kamulaştınna davasında. Davalı Suleyman Uyar'ın, 8.2.1988 günü saat 09'da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi aksi takdirde yargılaması yokluğunda yapıhp yokluğunda karar verileceği ılanen teblig olunur Basın: 37937 VEFATLAR İÇİN Yurtiçi, yurtdışı cenaze nakledılir, cenaze ılaçlama, malzeme, tabut, butun işlemler hassasiyetle. süratle yapılır. İşletmede ayrıca 18 ambulans mevcuttur. Cenaze ilanlarında hizmet bedeli alınmaz. İSLAM CENAZE İŞLERİ 147 20 06140 68 86