Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 ARALIK 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 ANAP^tan Türklş'e biradım daha ANAP Genel Başkan Yardımcısı Fahrettin Kurt Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ı ziyaret ederek bir süre görüştüANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Yeni dönemde işçi sorunlanna daha farklı bakmayı amaçlayan ANAP, bu çerçevedeki ilk girişimini dün Türklş Genel Merkezi'ni ziyaret ederek baslaüı. ANAP'b iki yöneticinin Türklş Genel Başkanı Şevket VUmaz'ı ziyaret etmeleri, iktidarTürklş arasında "yumuşama" zemini arayışı olarak değerlendirildi. ANAP Genel Başkan Yardımcüanndan Fahrettin Kurt ve Propaganda ve Sosyal Hizmet Sorunlan Yardımcılan Ayduı ArnA, Alpaslan Pehlmmlı ve Yılmaz Hocaoglu dün Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz Ue yaklaşık 1 saat görüştüler. Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, 18. yasama dönemine başlayacak olan ytice Meclis'te işçi sorunlanna öncelikle 292 mılletvekili ile ANAP iktidanrun çözüm getirebileceğini belirterek, "Bizim kanaatlerimiz bu yöndedir. Millervekili arkadaşlar, daha yemin etmeden, Türk çalışma havadnın sorunJannı böylesine diyalog yoluyla çözümleme irakânını aramak ve bu sıkınülan bir kez daha yerinde görebilmek için teşrif ettiler" dedi. ANAP'a karşı genel grev UFUKTEKİN ADANA I Türklş eski I Genel Başkanı IHalil Tnnç, "zolüm noktaİst olarak niteleIdigi hayat paIhalüıgının geJ n e l grev koşullannı hazırladığına işaret ederek, "Kamuoynnda tntacsk bir geneJ grev özaCs haddini bfldirecekÜr"dedi Harblş Sendikası'run cumartesi günü Adana'da yaptığı "ABD'li işvereni protesto" mitinginde, "isciler elele genel greve" sloganının atılmasına öncülük eden Halil Tunç, çalışma yaşamını düzenleyen yasalarda genel grevin yasak olduğunu gayet iyi bildiğini, ancak "huk verilmez alınır" prensibinin son 7 yılın örnekleriyle doğrulandığını belirtirken, "b«n seyleri göze TUnç, pahalılığın 'zulüm noktası'na geldiğini söyledi: DUYDUK / GÖRDİJK YALÇM PEKŞE1X Demeç ve. vaatlerle bir yere vanlamayacağını söyleyen eski Türklş Genel Başkanı Halil Tunç, "Zulüm noktasına gelen pahalılık, çalışanlann tümünü etkilemiştir. özal'a haddini bildirecek, onu geriletecek, hizaya getirecek tek eylem genel grevdir" dedi. almak gerektiğini" söyledi. Halil Tunç, demeç politikasının bir işe yaramayacağını vurgulayarak şöyle konuştu: "Snskunlukla hiçbir yere varılacagı kanaatiade degilim. 'Hak verümez alınır' bir prensip9e ba hakkı ahnak için bogünden tezi yok kamuoyunu eyleme haztriayahm. Ben hak ve özgürlüklerin demeçlerie, politikacılann vaatleriyle gerçekieşecegini bekleyealerin saf oldugıınu söylüyorum. " Türklş yönetimine yönelik olarak konfederasyona baglı sendikalar tarafından gündeme getirilen "pasif" suçlamasının. "şn anda" işçi hareketini bölmekten başka işe yaramayacağını belirten Tunç, bu tartışmanın Başbakan Targut ÖzaJ'ın ve işverenlerin işine geleceğine de işaret etti. genel grevn hareket noktasıdtr. Ancak bn geMİ grevi baginden yanna yapabm deraek degildJr. Bir gflven, bir organizasyon sorunudnr. Turktş 1980 sonrası yasanu dcpoütizasyoB ortanuDdaid ürkekügi ortadu kakfamutnıo, kuaaoyaaan destegmi alnunnı yoüannı bBİmabdır. Kendisindea beklenen budur" dedi. •'Ancak başanlı bir genel grevin Özal'ı geriletebilecegini" savunan Tunç, bu noktadaki görüşlerini de şöyle özetledi: "Kamuoyvnda tatacak etkffli, geniş bir genel grev, bandan sonra gündeme getirilecek ekonomik poHtikalara sosyal önlemlerin kovnbnasnı zorunlu tutacaktır. Ben şaiısen isyeri ve işkolu grevterinin etkiK olacagı inancında degilim. özal'a haddini bildirecek, onu geriletecek, hizaya getirecek tek eylem genel grevdir." "Hayretül Betül..." Son günlerin gazete haberleri bir tuhaf oldu... ReaganGorbaçov zirvesinden halkın zamlara tepkisine, Başbakan'ın Houstoridan söylediklerinden burada söylenenlere kadar herşeye yukardaki argo sözcükıen başkasını yakıştırmak olası değit... on gunlerde haberter bir tuhaf oldu. Hangi birinden başlamalı bilmem ki... Mesela Zirve... Milliyetçimuhafazakar TV'miz ve gazstelerimiz kaç gündür "en buyuk komünist" Gorbaçov'un fikirterini yayip duruyor. Kimsede tıs yok... Yahu bu adamın bütün soyiedikleri 141142'ye girmez mi?.. Bunlann bir dirhemini yese Türk milleti kudurup, toptan komünıst olmaz mı? Anayasayı "tebdil, tagyir ve ılga"ya kalkışmaz mı? Eğer kalkışmazsa. öyleyse ne demeye bir süru gariban içerde çile dolduruyor? Üstelik fikirlerini Gorbaçcv gibi uzay antenlen ile yaymadıkları hakte... öyleyse niçin Kutlu ve Sargın kafaları kazınmış halde aynalı odalarda sorguya çekilıyor? Başka bir haber.. "Argo sozcükler modası" baslıklı bir haberde bazı eski sozcüklerin verini yenilerine bıraktığt ileri sürülüyor ve örnekler veriliyor. Modası geçen argo sozcükler şunlarmış gazeteye göre "Ona oyle demezter..", "Fasulyenin nimeberi..." "Dersimizin konusu soba borusu..." ve "Uyandırma kerizi..." YALANLAR1N1 SEVEYİM... on günlerin moda sozcüklerine gelince... ilk sırada "yalanlarını seveyim ." bulunuyor Dığerleri de şunlar Hayretül Betül (takdir ve şaşkınlık), Hayretler mütemadiyen (şaşkınlık), Henld yani (HerhaJdeyani), Ruhumcum, aşkımcım (ruhum, aşkım), ikile (Haydi uzaklaş bakalım). Alarga (Benden uzak dur), Dukalardayız abi (Kötü durumdayız), Hadi ordan ateist (Yürü Allahsız), Hiyt babalar... (Sevinç ifadesı), Yayfan ama toz kaldırma (sessiz uzaklaş), Betlerdeyim (kötü şeyler düşünuyorum), N'aber Moruk (nasılsınız efendım), Balkondayız (Kârdayız, kazançtayız), Eksık gramajlı beyin (aptal). Öfsun bee... (Canımı sıkıyorsun), Yine sürüngenim (parasızım). Başka bir gazete haberi de haikın zamlara karşı tepkısmi ölçüyor Kamar pıyasa araştırma şirketinin yaptığı soruşturmaya göre halkımızın buyük çoğunluğu "son zamları nasıl buldunuz" sorusuna "GADDARCA" yanıtını vermiş, ikınci grup "ÇOK FAZLA" dıyenler Ûçüncü grup sadece "FAZLA" demiş. Yüzde 9.1 oranında "KARARINDA" yanrtı alınmış... Yüzde 1.2 "AZ" bulmuş... Yüzde i£'nm ise hiçbir fikri yok.. Ne dersiniz bu sonuçlara? Ben sahsen "hayretler mütemadiyen" içindeyim.. Halkımızın büyükçogunlugu zamların geleceğini bile bile ANAP'a oy vermedi mi Pekı aynı çoğunluk bu sonuç ortaya çıkınca neden "GADDARCA" buluyor. S Özal'ın anlayacağı dil Tunç, demokrasiyle yönetilen hiçbir yerde ve AT'ye bağlı hiçbir ülkede grev yasağmın bulunmadığuıa işaret ederek, "Politikacılardan bu yasagı kaldırmasını mı bekleyecegiz? Son zamlarla fırsat tam fırsat olmuştur. Zulüm noktasına gelen pahalılık sadece isçileri degil, çalışanlann tümünü etlcUemiştir. Bu znlüm, Ucrederin gerilemesi iş kazalarını artürıyor tZMtR (Cumhnriyet Ege Börosu) Ücretlerin gerilemesi, çalışanlann dengeli ve yeterli beslenmesini, bannmasını güçleştirirken, iş kazalannın da artmasına neden oluyor. SSK istatistiklerine göre Türkiye'de günde yaklaşık 500600 iş kazası olduğu ve sonucunda 34 kişinin yaşamını yitirip, 810 kişinin sakat kaldığı ve bu sayılarda sigortasız işçilerin yer almadığı belirtildi. Petrollş tzmir Şube Başkanı Nihat Erdogan, ekonomik sıkıntı ve son zamlardan sonra çalışanlann bunalıma girdiğini belirterek, "Böyle bir ortamda kimsenin işçi saglıgı ve iş güvenliğinden söz etmeye hakkı yoktnr" dedi. İş kazalannın nedenleri arasında "çabşanuı rahi, fiziki ve sosyal duramu" önemli bir yer tutuyor. İş kazasını İLO "Uluslararası Çalışma Teşkilatı, "Belirli bir zarar ya da varalanmaya neden olan, beklenmeyen ve önceden planlanmamıs bir olay" olarak tammlıyor. SSK istatistiklerı ise bu "ptanlanmamıs" olayIara yurdumuzda sıkça rastlandığını somut biçimde ortaya koyuyor. Dokuz Eylül Universitesi 1.1 . a Fakültesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Mehmet Çiftlikli yalnız SSK işyerlerinde sigortalı işçilerden 1097 kişinin iş kazası sonucu yaşamını yitirirken 2455 kişinin sakat kaldığını, can ve insan gücü kaybının yanı sıra 1.7 trilyon liraiık da "Katma değer" in kaybedildigini belirtti. Degişik bir oazete haberi baypas yürekii. kara gözlüklü Turgut Ozal'ın Houston'dan söyledıkleri: "Ücretler enflasyonun üzerinde olacak.. Şu anda bir hedef vermiyorum. Gerek memur, gerek işçi ücretlerinin devamlı olarak enflasyonun üzerinde kalacağını söyleyebılirim. On puan falan gibi laflar çıkmış... Bunun da üzerinde olabilir yerine göre..." Oysa başka bir gazete haberi özal'ın iktidannda işçinın satın alma gücünön yüzde 385 ile yüzde 50 arasında azaldığını belirtiyor... Bu durumda "yalanlarını yiyeyim" lafının neden en çok kullanılan argo cumle olduğu anlaşılmıyor mu? KONUŞMA ÖRNEKLERİ ukardaki argo sozcükler gerçekten moda olmuşsa işçilerimiz şimdi aralannda şöyle şeyler konuşuyor olmalı. N'aber moruk? Ne olsun abicim, Dukalardayız... Zamlar çok "GADDARCA" oMu... Henld yani. Şimdi gelelim fasulyenin nimetlerine.. Senden n'aber? Ben de betlerdeyim, ayrıca feci şekilde sürüngenim . Elim kırılaydı da oy vermeyeydim... ötsün be .. Hadi ikile... Değişik bir konuşma zamları "KARARINDA" veya "AZ" bulanlar arasında geçebilir... N'aber ruhumcum, aşkımcım... Hayretül Betül... Senden n'aber... Ben de balkondayım anlayacağın. Hiyt babalar... Fakat ortadireğin hali duman gibi geliyor bana... Şışst • Uyandırma kerizi Dersimizin konusu soba borusu... Y SURURt^NtN AÇIKLAMASI Tıyatro sanatçısı Sayın Gülriz Sururi "Keşanlı Ali Destanı'nın ilk gecesinden notlar" başlıklı yazıma bir açıklama yaptı. Sururi'nin açıklaması şöyle: "Vazınızda Oyunun özel tiyatrolardaki sahnelenişinde çok fazla ön plana çıkan Keşanlı Ali ve Zilha burada, HaJdun Taner'in kendilerine verdigi yer ölçüsünde görülüyor. Buna karşılık oyunun öiğer kişileri de kendtlerini gösterme fırsatını buluyoriar' şeklinde bir bölüm var. Bu sozlerinizden bizim kendimizi ön plana çıkarmak için başka bir şeyler yapttğımız anlamı çtkıyor. Böyle bir şey olmamıstır. Metni olduğu gibi oynadığımız halde, eğer ön planda görünüyorsak, bu, oyuncu kışiliğimızden kaynaklanan bir durum otsa gerek... Bizim oynadığımız oyunda bir tek harf dahi fazla söytenmış değildir. Hatta bazı kısaitılmış, toparlanmış yerler dahi vardır." ANAP'lı Taşar: Belediyeler, bir daha hiç seçilmeyecek gibi zam KMUUNJ6A D06AU Sinop Cezaevi'ndeki açlık grevferine katıldığı için 6 ay hücre cezasına çarptırılan Garbis Altmoölu'na doktorlar "6 ay hücrede kalabilir" raporu vermekten kaçındı. "Bt.:rii aralıklarla kontrol" koşuluyla verilen rapor uzerine Altınoğlu, hastaneden cezaevine göturülerek dar, ışıksız, havasız, rutubetti, tuvaletsiz, kedi gibi farelerin dolaştjğı hucreye kondu. (Fttotraf: Caafb Denirtl) ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) ANAP Genel Başkan Müşaviri Mustafa Taşar, vatandaşlann tasarruf yapamayacaklan mallara ve hiznıetlere zam yapılmamasını önererek, bunun için, "tasamıfu miimkün olmayan harcamalar fonu" kurulmasını önerdi. Belediyelerin yaptıklan zamları eleştirerek, bir tarüşma başlatan Mustafa Taşar, Cumhuriyet muhabirine, "Belediyeterie tartasmıyonım. Sadece belediyelerin sanki bir daha seçflmeyecek gibi toplumun harcamaktan vazgeçemeyecegi şeylere habire zam yapmaJarını elestiriyorum" dedi. "Bunu başka yerden çıkart. Ben vatandasın içindeyim. Adamın evi barkı yıkıhyor, ulaşım parası vermekten. Orada biraz dikkatU ohaak lazun" biçiminde konuşan Mustafa Taşar.gazete fiyatlannın da, "tasarrufu mümkün oimayan harcamalardan sayıhp sayılmayacağı" sorusuna, "Gnxttelerde de süb\ansiyon yapılabilir. Ama önce gazetderin de beHi bir düzeye çıkması lazun. Mesela, diger gazetderin de, köşe yazılan hariç, Cumhuriyet'in seviyesine gelmesi lazım" yanıtını verdi. SWISS TRADE FINANCE COMPANY IS OFFERING OUTSIDE HNANCING TO POTENT1AL CLIENTS OR CONSULTANTS. AFICO S.A. p.o.b. 162 CH1052 LE MONTSURLAUSANNE Tel: 0041 21 333 056 Tlx: 454 320, AFI CH F*x: 0041 21 333 136 Halkalı gümrüğünde tescil ettirdiğimiz 4.12.1987 günlü 23674 sayılı giriş beyannamesi ve muhteviyatı 26.11.1987 günlü 238 sayılı ithal musaadesi, 1750.80 DM. Fab.luk mal faturası, ilgili mal ordinosu kayıptır, hükümsüzdür. Yılmazlar Motorlu Araçlar Tic. ve San. AŞ 8.10.1987 günlü 338 sayılı Fob. 7000. DM.lık ithal musaadesi, mal faturası, Feustel acentasından alınan 06 YR 606 plakalı kamyon hamulesi 160 kg. 1 sandıkhk malın ordinosu kayıptır, hükümsüzdür. Kardeşler Plastik San. ve Tic. Koll. Şti. Tabut kadar yerde 6 ay Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün oluru ile 6 ay hücre cezasına çarptırılan Garbis Altınoğlu için, hiçbir doktor '6 ay süre ile hücrede kalabilir' raporu vermedi. Altınoğlu hakkındaki ceza, "belirli aralıklarla kontrol koşuluyla" uygulanmaya başlandı. CENGİZ DEMİREL StNOP Açlık grevi yapan ya da 2 yılda 3 kez disiplin suçu işleyen tutuklu ve hükümlüler 6 ay hücre cezasına çarptınlıyor, ama doktorlar "6 ay hücrede kalabilir" diye rapor vermeye yanaşmıyor. 6 ay hücre cezası veriIen Sinop Cezaevi'nden Garbis Altınoglu'na rapor vermeyen doktorların tehdit edildiği öne sürüldü. Garbis Altınoglu'na, açlık grevlerine kaularak disiplin suçu işlediği öne sürülerek, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü^ nün oluru ile 6 ay hücre cezası verildi. Ancak, bu cezanın uygulanabilmesi için "6 ay süre ile hücrede kalabilir" raporu gerekli. Altınoğlu'nun avukatı Osman Ergin, müvekkilinin sevk edildiği Atatürk Hastanesi'nde hiçbir doktorun böyle bir rapor vermeye yanaşmadığını, doktorların önce cezanın çeküeceği hücreyi görmek istediklerini, bunun üzerine doktorların tehdit edildiğini söyiedi. Sonunda Dr. Ömer Dönderici imzasıyla "Şu andaki haliyle hücre hapis cezasını engel patolgi bulunmamakla birlikte 6 ay gibi uzun bir zaman suresi için kesintisiz bir raporu, belirli aralıklarla kontrolü koşuluyla verrnek mümkün olduğunu bildirir rapordur" denilerek Altınoğlu, hücreye kondu. Garbis Altınoğlu'nu güçlükie hücrede ziyaret edebildiğini belirten Av, Osman Ergin, hücrenin 2x2.5 metre genişliğinde, ışıksız, havasız, rutubetli, tuvalet yerine yerde bir delik bulunan bir yer olduğunu, Altınoğlu'nun kendisine, "Kedi kadar farelerle dost oldum. Yiyeceğimi bile onlarla paylaşıyonım" dediğıni söyledi. i yapana hücre cezası Polîse 'yardımcı' olmayan öğrencüere rektöriük soruşturması İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinde öğrencilerin "polise hizmet etmeye" zorlanmasını protesto etmek için Içişleri Bakanhğı'na telgraf çeken öğrencilerin fotoğrafları, polis tarafından rektörlüklere verildi. Rektörlükler de polis belge ve fotoğraflanna dayanarak bu öğrenciler hakkında soruşturma açtı. öğrenciler, "Bu olay, polisüniversite isbirliginin iyi bir ka•ıü" dediler. Telgrafların çekilmesinden sonra 30 kasun günü Emniyet Mudürlüğü Güvenlik Şubesi'nin 21786 sayılı yazısı, Ege ve Dokuz Eylül üniversiteleri rektörlüklerine gönderildi. Vali Yardımcısı Şeyda Balkan'ın imzasını taşıyan bu yazı, özetle şövle: "llimiz Eİ) kampusu içerisinde 20.11.1987 günü saat 1230 sıralannda EÜ Ue DEÜ öğrenci dernekJerine mensup üyeler, tçişleri Bakanlığı'na hitaben yoğun polis baskıiannı kınadıklannı belirten bir telgraf çekmişlerdir. Bu telgraflan EÜ Ziraat Fakültesi Öfrenci Demegi'nden Erdal Özgül, EÜ Fen Fakültesi Ögratd Dernegi'nden Sabriye Bilgi, EÜ Basın Yayın Yüksekokulu Ögrenci Dernegi'nden Hakan Boz ve DEÜ MünendislikMimariık Fakültesi Ögrenci Derne|i'nden Özcan Avcı, DEÜ GSF Ogrenci Dernegi'nden Leyla Dönmez, AB Gel iamli ögrendlerin gönderdiği saptanmıştır. Kampus'tan PTT'ye kadar yapdao yürüyüse, Ege ve Dokuz Eylül Universitesi ögrencilerinden Erdal özgül, Hakan Boz, Kutlu Salihoglu, Mahittin Uçar, tbrahim Saral, Hülya Yıldırun, Gonca Kologlu, Tanju Çuhadır ile Şefika Mısırlı'nın katıldığı çekılen fotograflaria tespit edimistir, konuya iKşkin fotograflar ekte gönderiliPMÜr." YÜN VE YÜNLÜDE KALÎTEYÎ TANIMAK B u tanımı yapabilmeniz için uzman olmanıza gerek yok! Her çeşit tekstil ürününde "saf yeni yün" kalitesini seçebilmeniz için WoolmarkYün Damgası'nı tanımanız yeterlidir. VVoolmark bütün dünyada tanınan ve sadece "saf yeni yün" ürünler için kullanılan bir kalite ve güven simgesidir. Her yıl, dünyanın 63 ülkesinde, 15 bini aşkın tekstil üreticisi, ürünlerinde 500 milyondan fazla "VVoolmark" etiketi kullanmaktadır. Satın aldığınız yün ürünlerin kalitesinden tamamen emin olabilmeniz için, VVoolmark Yün Damgası'nı arayınız. 5 yıl tecrübeli BAYAN MUHASEBE ELEMANLAR1 ARANIYOR Mür: 575 89 27550 12 72 Remzi Bey DERS VERİLfR ODTÜ'lüden matematik fizik dersleri verilir. 223 06 22/Zemin28'den Oğuz ANKARA BOĞAZİÇİ Elektronik ögrencilerinden üniversiteye etkin hazırlık 366 22 97 Saf Yeni Yün VVOOLMARKYÜN DAMGASI, SAF YENİ YÜN ÜRÜNLERİN GARANTİ SİMGESİDİR. WoolmarkYün Damgası, tescilli bir markadır ve Uluslararası Yün Birliği'ne üye fırmalann, kalite kontrolünden geçen ürünlerinde kullanılır. Müracaat P.K. 572 BeyoğluİSTANBUL