23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/12 (Baştarafı 1. Sayfada) tifa eden Şükrü Yuzbaşıoğlu ile münfesih MDP'li Imren Aykutun da bugün ANAP'a girmeleri bekleniyor. Ancak DYP ile dirsek tetnasında olan İmren Aykut'un son anda karar değiştirmesi olasılığı da bulunuyor. Uzun süredir eski Başbakan lardan Süleyman Demirel iie evinde sık sık görüşen îçel Milletvekili Mehmet Kocabaş, DYP'lilerin tüm çabalarına rağmen ANAP'a katıldı. Koçabaş, A N A P Genel Merkezi'ne, ANAP'ın Ankara Milletvekili Halil Şıvgın tarafından getirildi. Genel Sekreter Yardımcısı ve Îçel Milletvekili Rüştü Yiicelen'in odasına sokulan Mehmet Kocabaş burada ANAP yöneticileriyle görüştü. Daha sonra Ağrı Milletvekili Mehmet Yaşar, ANAP Genel Merkezi'ne geldi. Kocabaş ve Yaşar'ın tedirgin oldukları ve fazla konuşmamayı yeğledikleri gozlendi. Kocabaş kendisinin, "Sağı toplayacak tek lider Süleyman Demirel'dir", "Demirelsiz sağda bütünleşme olmaz", "Benim gidecegim yer bellidir, DYP'dir" biçimindeki sözlerinin hatırlatılması karşısında susmakla yetindi. Başbakan Özal, iki milletvekilinin ANAP'a katılması nedeniyle düzenlenen törende anayasanın 84. maddesini istediği gibi kullandığı yolundaki eleştirileri yanıtladı. Özal, gazetecilerin, "Yarın(bugün) 14 tane daha millelvekili katılacakmış", sorularına kahkahalarla karşılık verdi ve "Nerden çıktı bu 14?" diye sordu. Özal, anayasanın 84. maddesini istediği gibi kullandığı yolundaki eleştirileri ise şöyle yanıtladı: "6 Kasım seçimlerinde 3 parti Mecliste yer aldı. Bu 3 parti kendi bünyekrinde bir degişikliğe gitmeseydi, 84. madde. bu partiler arası transfere bir nevi milletvekili diişürme yoluyla mani oluyordu. Ama, yine geçerkrdi de milletvekilliğini kaybederlerdi. İstediği partiye gider ama 84 diyor ki, salt çoğunlukla milletvekilliğinin düşmesine karar verilir. Istifada da böyledir. Ama 25 Mart seçimleri olur olmaz seçimlerde iyi netice aiamayan 2 muhalefet partisinde Meclis dışındaki partilerde de bir hareket başladı. Bir parti başka bir partiyle birleşrae çabasına girdi. Rengini değiştirdi. Bu işlem benim anladığım kadarıyla 31 mayısta tamamlanıyor. Demek ki parlilerden bir tanesi renk değiştirdi, şekil değiştirdi. Diyelim ki ben Halkçı Parti'de seçildim, oyle bir parti meydana getirdiniz ki beni bu partide tutmaya zorlayamazsınız, eger Halkçı Parti olsaydı tamam. MDP kendini feshetmiş, bu da ister MDP'den daba önce ayrılan için olsun, ister şimdi ayrılanlar için, onların da istedikleri partiye geçme hakkı meydana gelmiştir. 84'e aykınymış, değilmiş o ayrı. Ben onun miinakaşasını yapmam. Müracaat yapılır, Meclise gelir, karar verilir. Bu Meclisin bileceği işlir." Özal, 31 mayıstan sonra parti değiştirmeler için süre tanınması gerektiğini belinerek, sürenin ne zaman dolacağı konusunda bir karar almadıklarını söyledi. Özal, "Bir ay olur, iki ay olur, henüz karar almadık. Ama Meclis tatilinde bu düşünülür. Oturacaksa o devre içinde oturur" dedi. Özal, Meclis tatilinden sonra her şeyin yerli yerine oturacağını belinerek, "Ondan sonra yeni devrede kimsenin bir taraftan bir tarafa istifa ederek gitmesi mü'mkün olmaz" diye konuştu. Özal gazetecilerin, "Niye efendim size göre oturmuş olmuyor mu?" şeklindeki sorularını da gülerek yanıtladı. Özal, "Resuloğlu da başka partiye giderse milletvekilliğini düşürür musünüz?" sorusuna gülerek, "Resuloğlu oturmuş bir partide, şekil değiştirmiş bir partide degil' yanıtını verdi. Özal, bir gazetecinin, "Aynı toleransı sizin partiden gidecek milletvekillerine tanıyor musunuz?" sorusuna, "Bu tolerans değil, bu partiler şekil değiştirmiş. HP yok, MDP yok, ama Anavatan dunıyor yerli yerinde. Bizde bir değişiklik yok" yanıtını verdi. Transfer pazarlığı dün sürdu. ANAP'lı yetkililer, Başbakan Özal'm görüşme v'ağrısını geri çeviren Siirt Milletvekili Abdülrezzak Ceylan'ı iknaya uğraştılar. Ceylan ile görüşen Devlet Bakanı Ahmet karaevli ile ANAP milletvekilleri Barlas Doğu, HABERLERIN DEVAMI 14 MAYIS 1986 Transfere ek süre Mahmut Karabulut, ANAP'a katılma çağnsını yinelediler. Ancak Ceylan, "Ben artık Doğru Yoldayım" diyerek, ANAP'lıların tekliflerini geri çevirdi. Öte yandan, iki milletvekilinin daha bugun ANAP'a katılacağı öğrenildi. HP'den ayrılan Afyon Milletvekili v uzbaşıoğlu ile münfesih MDP İstanbul Milletvekili Imren Aykut'un bugun düzenlenecek bir törenle ANAP'a girmeleri bekleniyor. ANAP yöneticileri, Yuzbaşıoğlu için, "kesin" tanımlamasını kullandılar. DYP'nin iknaya çalıştığı Imren Aykut'un ise dün öğleden sonra Başbakanlık konutunda Semra Özal ile bir görüşme yaptığı ve ANAP'a katılma konusunda ikna edildiği kulislerde duyuldu. ANAP'a geçen Sinop Milletvekili Hilmi Biçer, yeni partisinin yaptığı transferleri ovdü ve "ANAP'a girmekten şeref ve gurur duyuyoruz" dedi. Biçer gündem dışı konuşmasında ihtilallerden sonra yanlış otobüslere binildiğinden soz ederek, SHP ve DYP'yi eleştirdi. eski siyasilerin (demokrasi ve yalancı pehlivan) rolünde ortaya çıktıklarını öne sürdü. Biçer'in konuşması muhalefetin tepkisine yol açarken, SHP Grup Başkan Vekili Seyfi Oktay, "Bir giin önce ANAP ı en acımasız tarzda elestiren birinin bugün övmesi açıklanabilecek bir davranış değildir" dedi. Yılmaz Demir de, yeni transferleri, "ANAP'ın KDV'si" olarak nitelendirdi. OLAYLARIN Gtirkan: Transfer iktidarın hakkı nu? Aydın aldı. ekokonusunu ARDENDAKI (Baştarafı 1. Sayfada) sonucu durdü. Solun butunluğuBulent Ece nomik Aybay sozkonusuSağın,oyalapolitıka oluşturduğu, solun da değerlendiren Cem, ğunu belinerek, "Ara seçim ise halkı anayasa ile parlamenlodaki tablo değişik çıkar viı'i kastederek, "Türk soluna bu GERÇEK UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) fındık tüccarının destektediği kanat mı? istanbul'da "Şan Sineması" hıncahınç dolmuş. Beş kişi, sosyalist parti kurulmalı mı kurulmamalı mı? Kurulursa nasıl bir parti olmalı? Bunları tartışıyoruz. Konuşmacılardan biri de bu tartışmalara karşı çıkıyor. "Ne gereği var sosyalist partinin?" demeye getiriyor. Oysa, 1960'larda TİP'e girmiş, 12 Eylül'den önce de TİPi ten de solda olduğu izlenimi verilen başka "siyasetler"\r\ sozcülüğünü yapmış, şimdi "olmaz" diyor. Olmaz. Çünkü şansını SHP'de deneyecek. Bir sosyalist aydın için ne büyük yılgınlık, geri dönüş ve ne büyük bir dram! Bugün canım sıkıldı. Ne 84'üncü madde ne sosyal demokrasiye sığmmış sosyalist aydınlar. Htçbirini, hiçoirini yazmak istemedim. Ustalann ustası Abidin Dino'nun Ankara'da "Galeri Nev" deki "Bu Dunya" adını verdiği küçük tabtolanndan oluşan sergisine grttim. Nazım Hikmet bir şiirinde: Sen mutiutuğun resmini yapabilir misin Abidin?.. diye sormuş. Oino, yıllardır, öfkenin, sevincin, mutluluğun ve hüznün resmini yapıyor. Suda balıklan nasıl görüp suda balıkları nasıl avlıyabilirsem öyle görüp öyle avlayabilirim kıvıl krvıl akan tuvalinde Abidin'in..." diye yazıyor Nazım. Abidin Dino, yıllardır Fransa'da yaşryor. Fransa'da oturan bir "kültür elçimiz" olarak Avrupa'nın hemen hemen bütün başkentlerinde, Amerika'da ve Cezayir'de resimlerini sergiliyor. Sen el resimleri yaparsın Abidin bizim ırgatların demirci ellerini.. Dino, 1930'lardan bu yana çiziyor ve yazıyor. İnancian resimleri gibi kalıcı, resimleri inanclan gibi canlı.. Tepeleme Mavi'nin, Deniz Kenan'nın, varılabilir Olan'ın, Buzlar'ının, Bataklı'nın, Denizde Duyulan Ürperti'nin, Deniz Kenarian'nın, Dağ Başlan'nın, Telaş'ın, Delidolu'luğun, özlemler'in, Belalı Dünyalar'ın, Tanınmayan Biri'lerinin ve Kaygılı Düşünceler'in resimleridir bunlar. Adını da koymuş: Bu Dünya... "Galeri Nev" Dino'nun resimlerini "Abidin" adlı bir albümde toplamış, Ferit Edgü de "resmin anlan"n\ yazmış: Resmin boyutları büyüdükçe, kendine çekmek istediği kişilehn sayısı kendiliğinden artar.. diyor Edgü. Resmin boyuOan kuçüidukpe kmdine bir kişiyi çekmeye çahşu; sonunda o kişinin resmi olur. Dino'nun küçük resimleri işte böyle. Küçük resimler, bir küçücük değil, bir kocaman dünya. Ve Dino'nun mutluluğun resmini çizen fırçasından süzülmüş bir renk cümbüşü içinde. Bu dunya bir gelindir, kızıl yeşile boyanmış, kişi yeni geline bakar gibi doyamaz, demiş Yunus Emre. Abidin Dino, yarın Paris'te de bir sergi açıyor. Büyük boyuttaki resimleri de orada "Espace PontNeuf' te sergilenecek. Paris'teki büyükelçimiz bu sergiye gider mi? Ya da bir çiçek olsun gönderir mi? Bilemem. Dino'nun Ankara'daki sergisine bir tek hükümet üyesi gelmedi. Ne Başbakan, ne Kültür Bakanı. Hiçbiri, hiçbiri. Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin I Hümyet sözcüğünün resmini, ama yalansızını.. Dino yıllardır "uzun ince biryolda" yürüyor. Fırçası, tuvali, renkleri ve kalemi ile dimdik... GOZLEM 84'le ilgili (Baştarafı 1. Sayfada) gını belirtti. Başbakan Turgut Özal'ın. "84. maddeyi 1520 gün askıya aldık" sözlerine karşılık, Karaduman, "Bu değerlendirmeler bizim dışunızdadır. Başkanlığımız ve Başkanlık Divanı biitün işlemleri yasalara ve içtuzüğe uygun olarak yapar. Bunun dışındaki değerlendirmeler Başkanlık Divam'nı bağlamaz" biçiminde konuştu. TBMM Başkanı Karaduman, parti değiştiren milletvekilleri hakkında ne gibi işlem yapılacağı yolundaki soruya, şu karşılığı verdi: "Hemen işlemi başlatacağız. Benim baştan beri ifade ettiğim bir husus vardır. 84. maddeye direkl ya da endirekt temas eden parti değiştirmeler olduğunda TBMM Başkanlıgı'nın görevi, hemen bu parti degiştirme olaylarını 84. maddeye dayalı olarak işleme koymaktır. Meclis Başkanlıgı bu konularda direkt baştan bir değerlendirme yapmaz, beyanda bulunmaz. Bunda sakıncalar vardır. Üstelik TBMM Başkam'nın böyle bir görevi de yoktur. Başkanlık, parti degiştirme olaylannı hemen ilgili organlara intikal ettirir. Bugüne kadar meseleye hep böyle baktık. Bundan sonra da aynı şekilde bakacagız. Bugün aldığım bilgiye göre, parti değiştiren,>eni partilere giren bazı milletvekillerimize ilişkin resmi bilgiler başkanlığımıza intikal etmişur. Hemen bu bilgilere dayalı olarak konuyu Başkanlık Divam'na getireceğiz. Orada ilk değerlendirmeler yaptlacak. Ondan sonra Karma Komisyona konunun intikal etınesi gerekiyor. Dün parti değiştiren milletvekilleri hakkında yapılan ne ise, bugün de o yapılacaktır". "Ana Muhalefet Partisi yöneticilerinin TBMM Başkam'nın 84. maddeyle ilgili olayı hafifleterek, yavaşlatarak bugünkü tabloya zemin hazıriadığı" yolundaki eleştirilere karşılık Karaduman, şunları söyledi: Başkan bu konuda bir göriiş beyanına ve bir değerlendirme yapma imkânına sahip değildir. 'Başkan işlemleri yavaşlatıyor" eleştirisine daha açık cevap vereyim. Başkan konulan ilgili organlara intikal ettirdikten sonra artık o konulann sahibi ilgili organlardır. Komisyonlar çalışmalarında gündemlerine hâkimdirler. Başkan zaman zaman denetleme hakkını kullanır ve gecikmeleri önler. ama komisyonun yerine kâim olup da karar veremez. Böyle bir yanlış değerlendirme olduğunu öteden beri görmekteyim. Başkan bir nevi komisyonlann yerine de karar inşa etsin şeklinde mi bu görüşlerin ve düşüncenin peşindedir, tenkit eden arkadaşlarımız, bilemiyorum". Öte yandan ANAP Grup Başkan Ve'killeri Pertev Aşçıoğlu ile Haydar Özalp, partilerine katılan milletvekiİlerinin listesini içeren yazıyı başkanlığa verdiler. (Baştarafı I. Sayfada) ANAP'ın içinde "tiddi" sorunlar vardır. Bu sorunlan aşmamn yolu, ANAP içinde Sayın Özat'ı rahatsız edenleri sindirecek bir "yedek güç" sağlamaktır. Öte yandan tabanmı yitirdiği için boşlukta kalan MDP milletvekiİlerinin parlamento dışı muhalefet olan DYP'ye kayması önlenmelidir. "Mebuspazan"mn açılması, transfer mevsiminin ilan edilmesî bu yüzdendir. Ünlü 84'üncü madde bu gerekçeyle rafa kaldırılmış, anayasa bu yüzden delinmiştir. "Siyasal ahlak " açısından yüz ağartıcı olmayan manzara böylece ortaya çıkmıştır. Ne var kı ANAP'ın, düştüğü denizde yılana sanlmasınm yararlı yanları da yok değildir. Bir askeri müdahale sonucunda oluşturulan parlamentonun çatırdaması, tarihsel ders değeri taşımaktadır. Eğer 1983 seçimleri özgür bir ortamda gerçekleşebilseydi. Şimdi bu manzara ortaya çtkmayacaktL Türk halkına 1961 Anayasasıyla sağlanan özgurlukleri "lüks" bulan duşünuş biçiminin yanlış olduğu ortaya çıkmıştır. Bugün Meclism içine düştüğü durum, parlamento dışı muhalefeıin başarısıdır. "12 Eylül partileri"nin altından oy tabamnın çekilmesi, bugünkü sonucu hazırlamıştır. Ünlü Newton'un bulduğu doğa yasasına göre hiçbir cisim boşlukta duramaz. 1980'ler Türkiye'smde de demokrasinin yerçekimi kanunu işlemiştir ki, bu yasa 1982 A nayasası 'ndan daha güçlüdür. Olayın ağlanacak veya gülünecek yanı Başbakan Sayın Özal'm çok ilginç anayasa yorumları olsa bile bu gelişmede iyimserlik yaratan bir içerik de eksik değil. 1983 seçimleriyle oluşan yapay partiler tablosu genel seçimlere iki buçuk yıl varken parçalanmıştır. tktidar partisi bu çöküniünün ortasında milletvekili transfer ederek nasıl güçlenebilir? ' Meclisle halk arasında büyuyen boşiuğu "mebus pazan "nda milletvekili transfer ederek doldurabilecek bir iktidan şimdiye değin siyasal tarihler yazmaduar. • ** (Baştarafı 1. Sayfada) Yazar dun parnsinin Meclis ürup Başkanı So>lemezo£lu ile birlikie TBMM Başkanı Nfcmedin Karaduman'] zıvaret etıi. Karaduman HDP'de eorev alan milleuekillerinin daha once olduğu gibi Meclıste başarılı calışmalar yapmasını temenni etti ve HDP'ye şı>asal vaşamında başarılar dıledı. Bu arada HDP Genel Başkan Yardımcıları da dun rcmen göre\ bolumu >apıılar. Daha once belirlendiği gibi İbrahim Çefinkaya "teşkilallanma", Refik Sunol •'seçim". Fahir Armaoglu "basın \e halkla ilişkiler ". Avhan Re>han Sakallıoğlu "araşlırmaplanlama" \e Abdurrahman Karaa da"koordinas>on" işlerinden sorumlu olacaklar. Öte yandan HDP'nin kurulması için feshedilen MDP'nin kurucu genel başkanı Turgut Sunalp, bacaklanndakı rahaısızlık nedeniyle dun sabah Gulhane Askeri Hastanesi'ne kaldınldı HDP dığı şeklinde gazetelerde yer alan yosa olabildiğince hızla Turkiye erken yuk hizmeti geçmiş, oncelikle düşünrumları eleştıren Aybay, sağın uygucelerimizde ve gonüllerimizde yer etseçime gitmelidir" dedi. ladığı söylener. "liberalizmin" aslınSHP İstanbul II Kongresi. dun miş bir kişidir" şeklinde konuştu. DSP ile uziaşma yollannın tümüy da orman yasasından ıbaret olduğubaşkan adaylan Hasan Fehmi Güneş nu savundu. Anayasaya "özgurluğu ve A\dın Aybay'tn on sıralarda yan le denenmesi gerektiğini savunan yasakladığı. keyfi yonetime çanak yana ızJedıklerı bir ortam içinde baş Cem. "Acımasız, haksız ithamlara tuttuğu. emeğin hakkını kısıtladığı ladı. Eski istanbul Belediye Başkan karsı sonuna kadar mücadeleye için" karşı çıkılması gerektiğini belarıadan Ahmel İsvan. her iki gru inandıklarım", bunun yanında fedalirten Aybay, "1982 Anayasası Türk bun adayı olarak oybirliğiyle divan kârlığa ve uzlaşmaya hazır olduklaloplumunun alınyazısı değildir. Albaşkanı seçildi. Kongreyi kısa bir ko rını vurguladı. nımızın yazısını haikımız kendisi nuşma ile açan İstanbul tl Başkanı SHP MKYK uyesi milletvekili Hiıçizecektir" dedi. Aybay, anayasanın Hasan Fehmi Güneş, "Deraokrasi seyin Avni Güler ise konuşmasında geniş kapsamlı bir affın onundeki yi lüm bovullan ve değerieri ile ege Turkiye'yi aslında Aydınlar Ocağı'başlıca engellerden biri olduğuna da men kılmalı>ız. Bu gorevin sahibi sa nın yönettiğini savundu. Guler, dikkat çekti. Aydın Aybay. demokdece biziz. Insanımız bunu SHP'den Amerika \e sermayenin Turgut ratik katılımın önemine de değinebekliyor" dedi. Özal'dan umudu kesmesi durumunrek, gerek SHP açısından gerekse Daha sonra soz alan ve alkışlarla da "SHP'yi kapilalizmi enjekte ede toplumumuz açısından yuzde yuz kakürsüye gelen Aydın Güven Gurkan, rek iktidara getireceğini, ancak 6 ay tılım ilkesinin son derece onemlı olİstanbul kongresinin banş ve demok ya da bir yıl sonra bir bahaneyle ikduşunu vurguladı. tidardan indirecegini" öne surerek. rasi içinde yapıldığını belinerek. GLNEŞ İL BAŞKANI "Sonucu hiç merak elmiyorum. "Buna fırsat vermemek yine bizleSaat 19.30'da başlayan oy verme işHangi adav kazanırsa kazansın. İs rin elinde" şeklinde konuştu. lemi, saat 22.00'de tamamlandı. OyDaha sonra gundemin çalışma hetanbul saglam. giivenilir, deraokraların tasnıfinden sonra yapılan açıklik ellerdedir"' diye başladığı konuş sap raporu uzerindeki değerlendırlamada. Hasan Fehmi Guneş'in 4 masını siyası gelişmelerle ilgili konu melerin yapılacağı 4. maddesine gesandıkta kullanılan oylardan çildi. Burada konuşmaların 5 dakılarda şöyle sürdürdu: 303'unu. diğer aday Prof Aydın Ay"TBMM kulislerinde açık bir şe ka ile sınırlanması şeklindeki öneri bay'ın ise 222'sin; aİdığı bildirildi. Sokilde transfer pazarlıklan vapılma benimsendi. Ardından ilk sozü alan nucun açıklanması uzerine "Halkçı sından uzüntu duyuyoruz. ANAP Arslan Başer Kafaoğlu Özal hukuBaşkan", "Başkan kürsüye" sloganiktidan >e Başbakanı. acilen şu ka metinin vergı ve konut politikasmı lan ve alkışlan arasında sahneye çırarları almak durumundadır: Birin ağır şekilde eleştirdi. kan Guneş, "Bu bir yanşmaydı. SoTurkiye'nin konut gereksinmesıcisi. Tiirki>e°>i hızla ara seçime gonuca layık olmaya çalışacağım. Honin karşılanması için yılda 3 trilyon lürmelidir. Seçimden kaçarak iktidar camla birlikie bunu değerlendire350 mılyar liralık yatırım y^pılması olmak mumkun değildir. Ara seçim ceğiz" dedi. Prof. Aybay ise sonuca sonucu parlamenlodaki tablo deği gerektiğini anlatan Kafaoğlu. hukuilişkin duşuncelerını "Sonuç iyidir, şik çıkarsa, olabildiğince hızla Turki metin 400 milyar liralık fon oluştuparti kazandı" şeklinde açıkladı. ye. erken seçime gitmeiidir. Trans rulduğu şeklindeki açıklamalarına fer tapmak yerine, Ozal'a, eger güç değinerek. "Denizde damla bile Kongreye 606 delegeden 597si kalenmevc ihtiyacı varsa, sandığa gel değildir" dedi. tıldı. Delegelerden 525'inin başkanGLNEŞ VE AYBAY mesini onerhoruz." lık için oy kullandığı, ancak 72'sinin Daha sonra eleştirileri yanıtlamak başkan tercihinde bulunmadığı anlaBaşbakan'ın. TRT'nin olanaklaüzere kursuye gelen il başkanı Haşıldı Yönetim kurulu, denetleme kunndan yararlanarak kendini guçlu rulu ve büyuk kurultay delegelerinin göstermeye çalıştığını belırten Gür san Fehmi Güneş, siyasetin soylu ve gerekli bir olay olduğunu, siyaset yasapıanması için oy ayrımı gece gec kan, "Bir yandan prangalan kilitli saatlere kadar surdu. tutacaksınız. sonra da de\lelin ekra pan insanların saygınlığını korumak nına çıkıp guçluyum di>eceksiniz. gerektiğini anlattı ve bir delegenin Guneş'in ıl yönetim kurulundakı Eger güçlü olsaydı, vasakİamalardan konuşması sırasında DİSK'in siyasal adaylar şunlar: bir yapı için kullanıldığı yolundaki >ana olmazdı" şeklinde konuştu. Çelin Aksoy, N'azım Asan, Ayla eleştirilerini yanıtlarken. "DİSK'i saAkbal. Ziya Akçiçek, Necmi Baysal. Gurkan, sivasal yasaklann kalkvunmak bana duşmez. o benim saCafer Gül, O'.man Kava, Rıza Guması ve ara seçimin vapılması için çaven. Fuat Keskin. M.Özkan Kökçeba harcamasını sağlamak için Baş vunamayacağım kadar buyükıür " dedi. Bu arada "DİSK'e özgiirlük" li, Cemal L ludağ, İbrahim l rhan. bakan'ı ziyarel edeceğini belinerek. sloganlan atılınca. konuşmasını soySual Yılmaz ve İnan Yirik. daha sonra anayasa konusuna değinle surdurdu: di. Gurkan. anayasa ile ilgili gelışmeProf. Aybay'ın listesindekı il yöneleri şöyle anlattı; tim kurulu adaylan ise şoyieydi: "Burada DİSK'e ozgurlük diye bağıran bir loplumda, DİSK'i ihbar Sadullah Lsumi. Turgut >arıca. "Bu anavasadan en çok bizler Muslafa Özyürek, Şevkel Kılıç, F.rmagdur durumda olmamıza rağmen edecek bir kişiyi bu toplum affelmez." Guneş* konuşmasının sonunhan Mplekin. KirazBiçici, Ali Havanayasayı delmedik. Ama bizim dıdar Erdoğan, Musa Çulha. Ali Rıza şımızda anavasanın bekçiliğini vap da. "Parti benim tek varlığım, onGurkanat. Celal Alçınkaj'a, Cemal tığını soyleyenkr. anayasayı delik de dan başka hayalım yok" diyerek alkışlar arasında kursuden indi. Ozer. Mustafa Tosun. Emir L'nalan şik ettiler. ANAP ve HDP, parlileve İbrahim Ocak. rinden istifa etmiş milletvekillerini Daha sonra diğer il başkan adayı anayasanın açık hükmune ragmen partilerine aldılar. Anayasa geregi. parlamentoda vapılacak oylamamn 201 o) çıkmaması durumunda bu milletvekilliklerinin düşmeyeceğini sovluyor Başbakan. Ovsa anayasanın hukmü, TBMM've lakdir hakkı veren bir madde değildir. Eğer Özal"ın anavasa anlavışı bu ise, durum gerçekten vahimdir. Bu takdirde iktidar partisinin transfer >apmaya ve Meclisle 201 ov çıkmadığı için milletvekili transfer elmeye hakkı olur. Muhalefeıin oimaz. Sayın Başbakan bir anavasanın sadece iktidar parlisine milletvekili transfer hakkı verdiğini nasıl soyle>ebilir? Hukumetin meşruiveli (arlışılır hale geldi. Anavasa delinmiştir." Anayasanın daha önce de delinmıj. oldjğuna işaret eden Gurkan. ornek olarak yabancılara mulk satışına olanak tanıyan yasanın TBMM'den geçırilmesini anlattı Gurkan devamla. "Işçilerin haklan soz konusu olduğunda biz 1 Mavıs'ı banş, ozgurlük ve şarkılar içinde kutlamak istediğimizi sovleyince. anayasanın bekçiliğini usllenivorlar. Anavasanın hiçbir yerinde bugun uvgulanan guvenlik soruşturması sislemini haklı gosterecek hukum voklur. Ve bu hukumel en ul'sk bir hukuk savgısı olmaksızın guvenTARTIŞMASIZ Kongrenin sakin bir havada geçmeande, adaylik soruşlurması skandalım surdurulann yanyana oturup, zaman zaman kahkahalar atmalartrun rolü, vor. Bunlar anavasanın hem delicikuşkusuz büyüktiL (Fotoğraf: ENDER ERKEK) leri, hem avak altına alıcılan. hem de muhafızlarıdır. Bunu anlamak mumkun değiC'şeklinde konuşlu. ANKARA'dan YALÇIN P06AM (Baştarafı 1. Sayfada) madan" yürütebılmek için, bulunan formül' 'Bir Konu'' programı. İster başbakamn, ister herhangi bir bakanın, ama mutlaka hukumetin icraatına dönük, hükümetin görüşüne dönük bir "haberi" geniş bir biçimde yayımlamak istiyorsa "iktidar sahipleri", yeni formül şakır şakır işliyor. Haberlerin hemen sonrasında, yani televizyonun en çok izlendiği bir sırada, "Bir Konu" adı altında, hükümetin uygulamalarına ve düşüncelerme alabildiğine yer veriliyor. Gerçekte "İcraatın tçinden2" olarak da anılabilecek "BirKonu"programmda, hükümetin görüşü tek yanlı olarak dakikalarca aktarılıyor. Hükumet "tcraatın tçinden" programının yanı sıra, şimdi bir de "Bir Konu" programı ile kendi propagandasını hiç çekin meden TRT'de yayımlanyor Emir yukarıdan, uygulaması TRT'den, ne olacak sanki... Ama, bu arada TRTyıpramyormuş, inanırlığını yitiriyormuş, ne gam... Maksat, propagandayapılsın... Hükümet, kendi propagandasını "enflasyona uğranrken", yani işi iyice abartırken, gerçek enflasyonla ne ölçude ciddi bir mücadele içinde acaba?.. Fiyat artışlarının onlenmesi uğruna ne ölçüde ciddi kararlar alıyor?.. Ya da aldığı ek kararlar enflasyonu körükleyecek bir sonuç yaratıyor mu?.. Önceki gün Meclise gönderilen "KtT'leri ö'zelleştirme" taslağı, hükümetin enflasyonu frenlemek amacına ne kadar hizmet ediyor?.. Fiyat artışlan bu kararla belli ölçülerde de olsa, kırbaçlanmış olmayacak mı?.. "Özelleştirme" ile ilgili tasarı gerçi hükümet ten çıktı ve Meclise gönderildi. Ancak, hükumette bu tasarıyı her bakanm içine tam olarak sindirebilmiş olduğu söylenemez. Örneğin, one sürüldüğüne göre, Vlaştırma Bakanı Veysel Aıasoy, "Benim bakanlığıma bağlı kuruluşlarda ben herhangi bir özelleştirmeye gitmem" diyormuş. Buna da en çok bu işi yurütmekle sorumlu Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler içerliyormuş. Bununla birlikte, tasarı şu anda Mecliste gorüşulmek uzere sıraya girmiş durumda. Bize gore, tasannın en önem1i maddelerinden biri, Cumhurıyet tarihinde ilk kez Hazine dışmda bir başka kuruma, Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Fonu'na, iç ve dış tahvil çıkarma yetkisini geıirmesi. Özal hukümeıi döneminde Turkiye buyük ölçüde borçlandı ve hâlâ da borçlanıyor. Devlet içerde büyük miktarlarda borçlanırken, dışarda da yine buyük miktarlarda borçlandı. Önümüzdeki dönemin siyasal ikıidariannı en çok uğraştıracak konulardan biri herhalde "borç yöntemi" olacak. Bu işin bir yönü. tkinci yönü, enflasyonla ilgili. Tasarı bir anlamda "para yönetimini" serbest bırakıyor. Yani, denetim sadece Merkez Bankası ve Merkez Bankası aracılığıyla diğer parasal kurumtara bırakılmıyor. Ama bu sınırlan aşıyor. Aştığı anda da, "para yönetimi" çok el değiştirir hale geliyor. Oysa, Özal'ın iktidara gelmesinden bu yana ne zaman "fiyat artışı" denilse, üzerinde durduğu ana konu hep "para yönetimi" oldu. İster IMF araalığıyla, ister Merkez Bankası araalığıyla olsun, sürekli olarak ' 'parasal sıntrlamalar ve paranın kullanımı, miktarı" üzerinde durdu. Fiyat artışlarının "para yönetimi" ile önlenebileceğini savundu hep. Hatta, bunun için teknisyenler ve bakanlarıyla düzenlediği toplantıların sayısı "bini geçti'' desek, abartmış olmayız. Bütün bunlara rağmen, şimdi ' 'para yönetimini'' serbest bırakma eğilimi taşıyan bir taslak var Meclisin önünde. Taban fiyatlarının odenme zamanı, müteahhiılere para verilme miktar ve zamanı, kamu kuruluşlarına kredi (avans) açma miktar ve zamanı, devletin diğer harcamalanna izin verme ya da sınır getirme gibi işlemlere, yani "para yönetimine" uzun sure sıkı sıkıya sarılan Özal, şimdi getirdiği "özelleştirme taslağında" kendi kuralını çiğner gibi oluyor. Dolayısıyla da, fiyat artışlannı önlemek amacına terst bir taslak sunuyor. Özal, yoksa fiyat artışlannı frenlerse, özel kesimin kârlarının azalacağını mı hesaplıyor?. TRT'de kendi propagandasma ağırlık vermesi, özel kesimin kârlarında ipin ucunu kaçırmasından mı kaynaklamyor?.. Bir tarafta kâr ne kadar yükselirse, öteki tarafta "şirin görünmek " amacıyla propagfnda daha da yoğunlaşıyor sanki. îmar Afh (Baştarafı 16. Sayfada) Arsa sahibi >erinin gecekondu sahibine de>rini islerce mahkemeden ra>iç değer takdiri vapfırarak bedelin odenmesini lalep edebilecek. Gecekondu sahibi bu bedeli peşin ve>a anlaşma halinde (aksitle ode>ebilecek. Gecekondu sahibi ödemeye \anaşmadığı takdirde arsa sahibi mahkemeden Turk Medeni Kanunu'nun 649. maddesine göre iştçm >apılmasırft isteşebilecek!' Özdemir'ın leklifi yasalaştığı takdirde İmar Affı kapsamına gıren >apılarla ilgili çeşiıli mahkemelere açılmış da\alar durdurulacak. Durdurulan bu davalar ile daha once haklarında >ıkım kararı alınmış *e kesinleşmiş olan yıkım işlemleri yeni ya^ada belirtilen lespil ve değerlendirme sonuçlarına gore >enıden işleme tabı tululacaklar. Valılik \e belediyeler zorunlu gördukleri hallerde bölgenin imar islah planlarında değişiklik \apabılecek!er. Özal'ın talimatı i!e hazırlanan yasa onerisının TBMM Bayındırlık Komısyonu'nda ivedilikle bugun goruşuleceğı bildirılivor. OKTM AKBAL EVET/HAYIR (Baştarafı 2. Sayfada) yor. Ama o 1950'leri ki bizim gençliğimizdir unutmak olası mı? Sait Faik'in, Orhan Kemal'in, Haldun Taner'in birbiri ardına en güzel ürünler verdikleri bir dönemdi. Hepimiz bir şeyler vermeye, öykücülüğe yeni duyarlıklar katmaya uğraşır dururduk. Masal ofdu şimdi. 8u masalda yaşayaniar da ergeç masala dönecek. Ama kuşaklar bu öykülerde, dünyanın güzelliklerini, yaşamanın tadını sürgit duyacaklar. "Alnı hülyalım Önümden insanlar geçiyor Tanıyorum hepsini Ama kim bunlar Niçin koşuyorlar şehre Bu yüzlerindeki rahatlık neden? Ben mesutken bile rahat değilim." Bu dizelerdeki mutluluğu, rahatlığı Sait'lerin, Haldun'ların, Orhan'ların okurları daha nice yıllar yaşayacaklar. Onlarsa, ancak öykülerini, şiirlerini, oyunlarını yazarken bir mutluluk duymuşlardı. Yalnız o kadarcık... SANATÇILAR: AHMET KAYA SELDA AŞIK İHSANÎ AYŞEGÜL CAN AŞIK KUL DERVİŞ GURUP HASAT GÜLŞAH GÜNGÖR SELMAN ALİEKBER EREN FOLKLOR EKİBİ Nüfus kâğıdımızı kaybettik. Hükümsüzdür. HALİL OTAĞ, Ç1ĞDEM OTAĞ, ALÎ İHSAN OTAĞ, PINAR OTAĞ l Mavıs 1986 gecesi saat 19.<X)24.00 arası TEPEBAŞI AİLE GAZİNOSUNDA yapılacaktır. Davetiyeler girişte temin edilecektır. 7 GIDA İŞ SENDİKASI KONSERİ Gurkan. anayasanın aslında çıktığı gun kendı kendisi tarafından delindiğıni belinerek, geçici 15. maddenin Konsey döneminde çıkan YÖK, Sıkıyönetim Yasası, Seçim Vasaları gibi, rejimi belirleyici temel yasalar hakkında Anaşasa Mahkemesı'ne basvuruyu onlediğim, boylelıkle de daha ilk baştan kendi içinde kendisi tarafından delindığini anlattı. Gurkan. işkence ve kotü muamelenin yasalarda olmadığı halde uygulanmasının da anayasa>ı delmek olduğunu anlatırken şöyle konuştu: "Nasıl oluyor da bir Mddık Bilgin olayı vaşanıyor. Adalel Bakanı, savcılan görevlendireceği yerde İçişleri Bakanı. oldurulen insan hakkında felva veriyor. Öldurenler hakkında soruşturma açılacağı verde hakkında hiçbir yargı karan olmadan ölcn insan suçlahıyor. İçişleri Bakanı hakkında^gensoru isleyeceğiz." Ekonomik konularda Özal'a bazı sorular yonelten Gurkan, son beş yılda Turkiye'de vatırımlann azaldığmı, konuı sorununun 1980'den daha kötuye gittiğini, işçi ve memur ucretlerinin düştuğünu, işsız sayısının arttığıru, ihracatın. doviz kuru 10 kat arttığı halde. ancak 2.5 kat artabıldiğini ve Turkive'nin milli gelirınin 70 milvar dolarlardan 5 senede 50 mılyar dolara duştuğunu belınerek. "Başbakan killeleri fakirleştirerek. Tıirkiye'vi fakirleşiirerek, insanları işsiz ve fakir bırakarak kendine ovunme payı cıkanvor. Bu nasıl şev, anlavamıvoruz" dedi. Gurkan, konuşmasının sonunda. kongreye kaıılmayan Erdal İnonu adına selam getirdiğini belinerek bol bol alkışlandı. Daha sonra konuşan SHP Genel Sekreterı Mustafa Timisi, SHP içindeki mücadeleyi değerlendirdi. Bu mucadelenin tabandan baslatılarak ilçe kongrelerinde surduruldüğunu ve demokratik bir mekanizma ızlediğini savunan Timisi. bunun bir iov val demokrat hareket olarak değerlendinlmesi gerektiğini belirtti. Bu gelişmelerden rahatsız olacakların bulunabileceğinı kaşdeden Tımı^i. mucadelenin hdlka hizmeı amaLindan başka bir nıteliği olmadığını vurguladı. Ikı buyuk adamın, buyuk ozverisiyle iki partinin bırleşmesinın sağlandığına i>areı eder. Mustala Timisi SHP içindeki harekeılerın "şunculukbunculuk" şeklinde değerlendırilmemesini istedı SHP MKYK uyesi İsmail Cem de konuşmasının buvuk bir kısmını emekten yana, somut tavırlar alınması gerektığine ışarel ederek sur Sertlikten uzak, (Baştarafı 1. Sayfada) yan bir biçimde geliştı. İlçe Kongrelerinde zaman zaman sert tartışmalara ve kavgalara yol açacak iktidarmuhalefet çelişkisi, tsıanbul kongresinde aynı kırıcı sert/iği taştmadı. Bunda belki iki başkan adayı Hasan Fehmi Güneş ve Aydın Aybay'ın kongrenin başından itibaren yan yana oturup gayet içtenlikli, zaman zaman kahkahalar içinde süren sohbet ve dostluklarının payı vardı. • * * Sol demokratlar kongreye oldukça hazırlıklı gelmişlerdı. Emek Sineması'nın kapısından her girenin eline üstünde başkan adaylan Aydın Aybay'ın hukuk kitapları önünde gülümseyen kocaman bir renkli resmınin yer aldığı broşürlerini tutuşturdular. Broşürün içinde "Güçlüyüz, kararhyız, hazınz" denildikten sonra, sol demokratlar grubunun ilkeleri "Demokratız, solcuyuz, ilkeliyiz, katılımcıyız, barışçıyız" ana başlıklan altında teker ieker anlatıiıyordu. * * • Aslan Başer Kafaoğlu ise, vergi kaçakçılarının televizyonda teşhiri olayını soz konusu etti ve bir öneri getirdi. Eğer vergi kaçakçıları, ekranda teşhir edileceklerse, ilk olarak Başbakan ve bakanlarm teşhtr edilmesi gerekiyordu. Çünku bunlar vergi kaçakçılığma yol açan kanunları çıkarmışlardı. * * * SHP Milletvekili emekli hava albayı Hüseyin Avni Güler, konuşurken, bir ara 1974'teki Kıbrıs Harekatına yardım eden Libya'ya sözü getirdi ve İstanbul kongresinin mikrofonlarından Kaddafi'ye selam gönderdi. Güler'in konuşmasında bir başka ilginç konu ise, Evren'in isminin verildiğı butün meydanları, koruları tespit etmiş olması idi. Bunları sayarak, Cumhurbaşkanı 'nın 1989 'da görev süresi bitince bu isimlerin hepsinin silineceğini söyledi. • • * Sol demokratlar grubunun listesi Hasan Fehmi Güneş grubu nun listesinden daha önce kongre salonuna dağıııldı. Aybay, eski il başkanlan Sadullah L'sumi ve liirgut Sarıca'yı il yönetim kurulu aday listesinin ilk iki sırasına almış, yine eski il başkanlanndan Korel Göymen'i ise kurultay delege listesinin üçuncu sırasına yerleştirmişü. Divan Başkanı Ahmet İsvan da yine Aybay'ın kurultay delege lisıesinde ikinci sıradaydı. * • * Hasan Fehmi Guneş'in listesi, sol demokratların listesinden sonra salonda dağıtılmaya başlandı. Bu listede 14 kişilik il yonetım kurulu adaylan arasında eski il yönetim kurulundan sadece 3 kişı, Ayla Akbal, Ziya Akçiçek ve Rıza Güven yer alıyordu. Guneş'in kurultay delege adaylan lisıesinde ise Guneş birincı sırada, Hikmeı Çetin ıkinci, Ahmet İsvan üçuncü ve Aytekin Kot'ıidördüncüsırada bulunurken, Ali Topuz 65. sırada gösterilmişti. * * * Çaıalca Belediye Başkanı Fırat Aykut, sol demokratların listesinde delegasyonda yer alıyordu. Fırat Aykut, kendisinin Guneş'in lisıesine oy vereceğinı baştan beri söylediğinı, buna rağmen hur listeye isminin almdığını belinerek, "Ben yine de Guneş'in listesine oy vereceğim" dedi. Fırat Aykut, bu durumda kendi adına oy vermeyenler arasında yer alıvordu. Çaıalca İlçe Başkanı Kasım Kolcuoğlu ile Suat Doğan da sol demokratlann listesi açıklanınca kursuye çtkarak, bu listeden delege adayı olmadıklarını açıkladılar. * • • SHP lsıanbul İl Sekreıen Ercan Karakaş kongre salonunun buıun hazırlıklannı ustlenmiş ve modern yoniemler gelişıırmıştı. Ancak Karakaş kongreyi ızleıne şansından yoksuıı kaldı. Şiddetlı bir böbrek ağrısı ile hasıaneye gitmış serıtnı alıvordu. Karakaş1 ın Guneş'in yönetim kurulu listesınde yer alınadığını goren/er once şaşırdılar, ancak kendisinin Ankara'da daha ust gorevlere duşunuldüğü için listede yer alınadıeı sonradan anlaşıldı. YARDIMCI BAYAN ARANIYOR 2 çocuklu (814 yaşlannda) bir beyin ev işlerine yardımcı tahsilli, külturlü. 143 81 66 143 81 67 ELEKTRİK TESİSAT PROJESİ ÇİZEBİLECEK BAYAN 572 71 61
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear