28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 KASIM 1986 Ozetle HABERLER CUMHURÎYET/9 84. madde ve DSP'tiler Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu, 5 DSPyü üyenin durumunun anayasanın 84. madde kapsamtna girmediğine karar verdi. Komhyonun dünkü toplantıstnda, üyelikleri 84. madleyle ilgili olan milletvekileri hakkında hazırlannuş komisyon raporlan ele alındu Karma Komisyon Nuri Korkmaz, Süleyman Koyuncugil, Fikret Ertan, Şükrü Babacan ve lsmet Turhangü'in dunımlannın 84. madde kapsamtna girmediği yolundaki alt komisyon raporunu kabul etti. Karma Komisyon, diğer 84'lüklerin durumunu ise gelecek toplantıda ele alacak. Üsler kııüanılmadı Üs pazarlıgı:Bı'z>4BD'cfen daha fazla yardım yerine, ticaret, daha fazla ticaret istedik. Bu konuda mesafe alınmıştır, ama bu kâfı değildir. B o r u hattı: Türk sınırlan dahilindeki hattı vurmaları mümkün değil. Yaptırmayız. Irak'taki hattın vurulması Tiirkiye'yi iktisaden alâkadar eder. Serbest dolaşım: Müzakere için bize bir teklif gelmedi. Biz daha önce görüşümüzü ortaya koyduk. Mücadeleye devam edeceğiz. t r a n ' a s i l a h satışı: Üsler nîye kullanılsın. Bunlann hepsi palavra. Biz Türkiye'ye uğramayan tayyaraleri kontrol etmiyoruz. nlan anlaşmanın Türk tarafmın beklentilenne Karşılık vermediği konusunda görüş birliği oluştu. Siz bu kanıya katıhyor musunuz? ÖZAL Bunu Hasan Cemal Bey böyle yazıyor, ama doğru yazmıyor. Zaten ilişkilerde yapı değişikliği sizin tabiriniz. Biz ilişkilerde daha fazla yardjm yerine ticaret, daha fazla ticari ilişki istedik. Bu konuda mesafe alınmıştır, ama bu kâfı değil. Iran Büyükelçisi yaptığı açıklamada, Irak boru hattını vurmanın hak olduğunu açıkladı. Siz bu konuda ne dıişünüyorşunuz? ÖZAL Bakın Iran ile Irak harp içinde, birbirlerinin tesislerini vuruyorlar. Bombalanan boru hattı Irak tarafında. Türk sınırlan dahilindeki boru hattını vurmaları mümkün değil, bunu yaptırmayız. Ama Irak'taki boru hattının vurulması Türkiye'yi sadece iktisadi bakımdan alâkadar eder. Serbest dolaşım konusundaki son gelişıneleri nasıl yorumluyorsunuz? ÖZAL Bununla ilgili olarak müzakere yapılması için bir teklif daha gelmedi. Konu ortak Başbakan Özal tran'a silah satışıyla ilgili konuştıu DUYDUK/GÖRDÜK YALÇIİV PEKŞEIV İlk toplu arıtma tesisi Her geçen gün kirlenen ve "can çekisen" Izmir Körfezi'nin kurtanlması çahşmaiannda atılan somut adımlardan ilki Gökderede kurulu 13 deri fîrmasaun atık sulanm temizleyecek toplu arıtma tesisleri 10 aralıkta hizmete sokuluyor. 160 müyon liraya mal olan tesislerde atık sulartn temizlenmesinin yanı sıra atıklardan gübre ve yakacak da elde edilecek. Özal, Coşarh ziyuret etti Başbakan Turgut Ozal Yargttay Baskanı Ahrnet Coşar'ı dün ziyaret etti. Ozal ziyareti sırasında, Coşar'a, "bu yıl içinde hakim adayları ile zabit kâtiplerinin yan ödemeleriyle ilgili kararnamede bir değisiklik yapılacağını"söyledi. Coşar ise, Başbakan Özal'dan her yıl 200300 hukuk öğrencisinin Adalet Bakanbğı adına burslu ve yatıü olarak okutulmasını istedi. Coşar, 241143 sayılı kararnamelerin getirdiği düzenlemenin Yargıtay'da huzursuzluk yarattığınt belirterek, "Yargıtay'ın huzuru bakımından, geleceği bakımından bunların düzeltilmesini çok istiyoruz" diye konustu. Ozal dün yaptığı ziyaret sırasmda, yargıç adaylarmın ve zabit kâtiplerinin yan ödemeleriyle ügili karamamede bir değisiklik yapdacağuu ve bunun bu yd içinde gerçekleşeceğini söyledi. ANKARA, (Cumhuriyet Bttrosn) Başbakan Turgut Özal, ABD ile Savunma ve Ekonomik îşbirliği Anlaşması'nda vanlan uzlaşı konusunda, "ABD'den daha fazla yardım yerine, ticari Uişkilerin arHşını istedik. Bu konuda mesafe alındı, ama tabii kâfı degil" dedi. Türk işçilerinin serbest dolaşım konusunda mücadeleye devam edeceklerini belirten Ozal, ABD'nin tran'a yaptığı sjlah sevkiyatında Türkiye'deki üslerin kullanıldığı iddiaJanna, "Bunlann hcpa palavra." Cumhurbaşkanı Kcnan Evna dün haftalık olağan görüşmesini yapmak üzere Başbakan Turgut Ozal'ı kabul etti. 2 saat 20 dakika sUren görüşmeden çıkışta açıklama yapan Başbakan özal, görüşmede ekonomik gelişmeler, sosyal meseleler, bütçe, hazırlanan yasa tasanlan Ue güvenlik konulannın ele alındığını, ayrıca ANAP Küçük Kurultayı ile belediye başkanlannca yapılan Danışma5 toplantısında, belediye başkanlannca verilen bilgilerden ilginç gördüklerini arzettiğini söyledi. özal, "Bnnlan Cumtaurbaşkanımıza arzetmek vazifemizdir. Biz de, kendisinin tavsiyderini alınz" dedi. Şeker Şirketi'nin kuruluşu nedeniyle yapılan toplantıdaki konuşmasının yanlış anlaşıldığım, şekere zam yapılmasının söz konusu olmadığını vurgulayan özal, şazetecilerin çeşitli konulardakı sorulanru yanıtladı. Bir soru üzerine, ABD'nin tran'a yaptığı silah sevkiyatında Türkiye'deki üslerin kullanıldığı savlannı "Hayır, bunlann hepsi palavra, hepsi uydunna, üsler niye kullanılsın" biçiminde yanıtlayan özal, bu uçaklann Türkiye'nin uzerinden geçiş yapıp yapmadığı konusunda da, "Bilemeyiz bu tayyarelerin üslümüzden gecip geçmedigini. Biz Tttrkiye'ye uğnunayıp transit geçeo Uyyarderl kontrol etmiy o n u " karşıkğını verdi. özal, bu uçaklann Turkiyc'deki üslerden yakıt ikmali yapıp yapmadığı sorusunu "Yok böyie bir şey. Siz ille Tiirkiye'yi bu işlere bulaştırmak istiyorsunuz" diyerek yarutladı. Başbakan Özal'a yöneltilen diğer sorular ve yanıtlan şöyle: Siz daba önce ABD Ue Türkiye ilisküerinde yapı değişikligine gidUecegini söylemiştiniz. Sizce bu yapı degişikligi gercekleşti mi? Ayrıca ABD ile va lık konseyinde görüşülecek. Biz daha önce bu konuda görüşümüzü ortaya koyduk. Mücadeleye devam edeceğiz. Devlet Bakanı Ali Bozer'io göriismesi ertelendi. OZAL Bu konuda kesin bir karar vermedik. Gidebilir de, gitmeyebilir de. Bir karar vermedi. Cumhurbaşkanı ile anayasanın geçici 4. maddesinin gündemde olmadıgı için görüşmediklerini anlatan Özal, işçi ve memur alımının durdurulmasına ilişkin Başbakanlık genelgesini "Nonnal bir şey, yıl sonunda bu Usarnıf için yapüır" diye nitelendirdi. Bir başka soru üzerine HDP Genel Baskanı Mehmet Yazar'la telefonla ya da Başbakanlık konutunda görüşmüş olabileceğini, bir açıklaması olmadığını söyleyen Özal, HDP'den baa milletvekillerinin katılması haünde HDP'lilere bir bakanhk vereceği konusundaki göruşlere "Hep beraber goriirsüniız. Şimdi bir şey söylemem" dedi. ö a l , CHaeyt CaBver'in dokunııİTna7İiginın kaldınlması konusunda, kendisinin bir yetkisi olmadığını söyledi. Bir memurun serüveni Asım Aslan Cumhuriyet okurlarının yabancısı değil.. Bu köşede ve gazetenin çeşitli yerlerinde adı sık sık geçti. Ozellikle 'Sömürülen Atatürk ve Atatürkçütük' adlı kitabı nedeniyle.. Yazariığının yanı sıra Yozgat Hukuk İşleri Müdürü de olan Asım Aslan, geçen günlerde ansızın Deviet Su İşleri Genel Müdürlüğü Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı'na küçük bir memur olarak atandı.. Aslan Yozgat Hukuk İşleri Müdürü iken, mülki idare âmirliği hizmetlerı sınıfındaydı. Yani kaymakam statüsündeydi. Hukuk işleri müdürü olmadan önce kaymakamlık, vali yardımcılığı ve vali vekilliği yapmıştı. Şimdi ise basit bir memur olmuştu. 210 bin liralık maaşı yeni görevinde 98.000 liraya indirildi. Lojmandan çıkanldı ve yeni lojman verilmedi. Ankara'da 98.000 lirayla ev tutup oturması, kendisini ve ailesini geçindirmesi istendi. suzluk mu yapmıştı? Ya da görevini kötüye mi kullanmıştı? Hayır... Asım Asten bunlann hiçbirini yapmamıştı. Ama galiba daha tehlikeli bazı şeyler yapmıştı. önce yukarda sözünü ettiğimiz 'Sömürülen Atatürk ve Atatürkçülük' adlı kitabı ile sahte Atatürkçünün ipliğini pazara çıkarmıştı. Ardından 1986 yılı başında çeşitli çevretere (basın dahil) gönderdiği yılbaşı kartında "insan haklannın çiğnenmediği, düşünce suçunun olmadıgı, demokrasinin tüm kurumlanyla işler hale geldiği, emekçi sınrfların, kapitalist sınıflar gibi örgütlenip devlet yönetiminde söz sahibi olduğu, sosyal adaletin gerçekleştiği, ekonomimizin IMF'nin, holdinglerin, para babalarının çıkarianna göre değil, çalışan geniş halk kitlelerinin çıkarianna göre yöneltildtği, kalkınmış, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmtş, tam bağımsızlığın, özgüdüğün, banşın, kardeşliğin, dostluğun ve sevginin egemen olduğu yepyeni bir Türkiye'nin özlemini" dile getırmişti. Dahası da vardı: Yozgat hukuk işleri müdürü iken kaymakamlar, belediye başkanlan, daire müdürleri ve diğer memurtarla ilgili çeşitli yakınmaları, ihbarlan incelemiş, soruşturmuştu. ANAP hükümetince atanan bazı daire müdürleri ve kamu görevlileri hakkındaki rüşvet, zimmet, yolsuztuk ve partizanlık yakınmalannı doğrulayan tanıklar ve belgeler bulmuştu. Söz konusu dosyaların kapatılması ısteğine karşı çıkınca Yozgat Valisi Muhittin Keskin tarafından tüm yetkileri elinden alınmıştı. Ve bu nedenle Yozgat Valisi'ni İçişleri Bakanlığı'na resmen şikâyet etmişti. İşte bu suçları nedentyie ANAP hükümetinin Yozgat Valisi Muhittin Keskin'in çabalanyla Kayseri Devlet Güveniik Mahkemesi'ne sevkedildi. Allahtan ülkede hâkimler ve savcılar vardı.. Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı kitap ve yılbaşı kartında suç unsuru görmeyerek takipsizlik kararı verdi.. Tam bu sırada Asım Aslan Yozgat Valisi'ni İçişleri Bakanlığı'na şikâyet etti. İçişleri Bakanlığı ispatlı, belgeli bu dilekçeye dayanarak Yozgat'a bir müfettiş göndermek yerine, Asım Aslan'ın şikâyetini "gereğinin yapılması için" Yozgat Valisi'ne gönderdi. "Olmaz olmaz" demeyin. Böyle şeyler oluyor... Yozgat Valisi Muhittin Keskin, kendisl hakkında yapılan şikâyeti "bizzat" inceledi ve 8.10.1986 tarihinde sonuçunu bildirdi: "llimiz Hukuk İşleri Müdürü Asım Aslan tarafmdan iieriye sürülen ısnat ve iddialann vartt olmadıgı anlaşılmakla..." Hukuk işleri müdurünün "hukukla alay etmek" anlamına gelen bu işlere aklı ermediğinden avukatı M.Emin Değer aracılığıyia İçişleri Bakanlığı'na bir dilekçe daha gönderdi. Bu kez işin içine ozanlan da karıştırarak ozetle şöyle dedi: "Kadı ola davacı, muhsir dahi şahrt 01 mahkemenin hükmüne derier mi adalet." Oysa "şair sözü elbette yalandı." Asım Aslan hoş konuşuyor, ama boş konuşuyordu. Ne derierse desinlerdi. "Hak" bakkakJaydı, "Adalet" şimdi buradaydı, ama kimbilir nereye grtmişti. Kısacası Asım Aslan ın defteri dürülüverdi. 2 takdirnameli Yozgat Hukuk İşleri Müdürü çoluk çocuğu ile lojmanından çıkanldı. 98.000 lira maaşla Ankara'daki Su işleri Müdürlüğü araştırma, planlama ve koordinasyon dairesi memuru oluverdi. "Bir çok küçük memur aynı durumda... önemli mi?" demeyin. önemli.. Çünkü Yozgat'ta birçok memura göz dağı verilmiş oldu. Partinin değil de devletin memuru olmanın sonucu açıkça gösterildi.. Karakaş için dava Zeytinburnu Belediye Baskanı Muzaffer Çavuşoğlu, SHP Istanbul tl Sekreteri Ercan Karakaş hakkında dava açti. SHP'nin "SHP tstanbul" adh yaytn organmın sorumlu mudürii Ercan Karakaş*tn basın yoluyla hakaret iddiası ile yargüanacağı kaydedildi. Gazetenin 1 Eylül 1986 tarihli 1. sayısmda yer alan "Zeytinburnu Belediyesi'nde milyarUk yolsuzuık" baslıklı haber nedeniyle Çavusoğlu'nun davacı olduğu beUrtUdL ' Çausmalarma dün Londra'da Astoria Tiyatrosu'nda başlayan Uluslararası Birinci Ibplu Konut, Mimari, Planlama ve Tasarun Konferansı'nda tngütere'nin Vetiaht Prensi Charles, KentKoop Baskanı Murat Karayalçın'a, Toplu Konut Vakfı'nm 1985 yüı ödülünü verdL ödül tutan olan 10 bin sterlin (yaklaşık 10 milyon TL.) Batı Kenfin veprojesinin tanıtımı amacıyla kullamlacak. Prens Charles, Karayalçın'a ödülü verirken, Türkiye'yi ziyaret etmek istediğini söyledi Karayalçın da, Türk kooperatifçilerinin Prensi Türkiye'de ağuiamaktan onur duyacaklanm söyledL Karayalçın, Prens Charles\n özel davetlisi olarak öğle yemeğine gitmeden önce, gazetecilere yaptığı açıklamada, kazandıklan ödülün Batı Kent projesinde emeği geçen tüm işçüere, sakinlert, özel ve resmi kurumlara ait oldu&unu söyledL Neden böyle oldu? Neden bir hukuk devletınde rastlanması mümkün olmayan şekılde kazanılmış haklan geri alındı ve cezalandınldı? Suçu neydi? Yoksa başarısız mıydı? Terşine başarılı bir yönetıciydi. İki eski Yozgat valisinin (Alaattin H. Özpiker ve R. Hakkı Borataş'ın) 1982 ve 1985 tarihli yazılarıyla "vazifesının ifasında gösterdiği dikkat, intizam, hassasıyet ve zamana bağlı olmayarak gayretli çalışmaları nedeniyle" takdirname ile ödüllendirilmişti. Hal böyle iken şimdi eğitimi ve geçmiş görevleriyle bağdaşmayan su işleri memurluğuna neden atanmıştı? Günümüz Türkiye'sinde bir devlet memuru olarak en büyük suçu işlediği anlaşılryordu. Ama neydi bu suç? Rüşvet mi almıştı? Zimmetine para mı geçirmişti? Hırsızhk veya yol Işkence sanığı komisere terfi Mustafa Hayrullahoğlu 'mı öldürmek suçundan 10 yıl 8 ay ağır hapis cezasına çarptırüan Başkomiser Ümit Bavbek, Kadıköy Emniyet Amirliği'ne atandı. Îstanbul Haber Servisi TKP üyesi olduğu savıla gözaltına alınan Mustafa Hayrullahoglu'nu işkence ile öldürmek suçundan 10 yıl 8 ay ağır hapis cezasına çarptırılan Başkomiser Ümit Bavbek, Emniyet Amirliği rütbesine terfi ettirilerek Kadıköy bmnıyet Amiri olarak atandı. tstanbul Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube ekiplerine yapılan bir ihbar sonunda, 14 Kasım 1982 tarihinde TKP üyesi olduğu öne sürülen Mustafa Hayrullahoğlu, aralannda Ümit Bavbek'in de bulunduğu polis ekibi tarafından gözaltına alınmıştı. Haydarpaşa Askeri Hastanesi'ne 16 Kasım 1982 tarihinde ölü olarak bir kişinin getirümesi üzerine tstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı Askeri SavcıhğVna Hastane idaresi tarafından telefon edilmiş ve savcılık olaya el koymuştu. Sıkıyönetim Savcıhğı, yaptığı soruşturma sonunda hazırladığı 27 Şubat 1984 tarihli iddianamesinde hastaneye ölü olarak getirilen kişinin Mustafa Asım Hayrullahoğlu olduğunu belirlemişti. tddianamede Hayrullahoğlu'nun tstanbul Siyasi Şube K grubu B bölümü elemanlarından Başkomiser Ümit Bavbek, Komiser Orhan Yaman, Komiser Mehmet Yetiş, MUdur Muavini Ali Can Özgenler, Îstanbul Merkez Komutarüığı'nda görevli Astteğmen Engin Devren tarafından gözaltına almdığı açıklanmıştı. Îstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucunda 1 Nisan 1986 tarihinde Ümit Bavbek, Orhan Yaman, Mehmet Yetiş hakkında, "Işkenceyle ölüme neden olmak" suçundan 10'ar yıl 8'er ay ağır hapis cezası verilmişti. Mahkumiyet kararına Îstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı, Askeri Sava ve sanık avukaüan tarafından yapılan temyiz istemi üzerine dosya halen Askeri Yargıtay'da bulunuyor. Ümit Bavbek'in terfisi ve atanması ile ilgili olarak gazetemize bilgi veren tstanbul Emniyet Müdur Yardımcısı Ibrahün Güler, yasal prosedüre göre adli soruşturma ve yargılamalarm idari uygulamalan etkileyemeyeceğini söyledi. Güler, "Bavbek hakkındaki mahkumiyet Yargıtay tarafından kesinleştirilene kadar, herhangi bir idari, disîplin soruşturması yoksa terfi alabilir, atama işlemi yapılabiür. Bunda yasal bir sakınca yoktur" dedi. ANKARA TASI Depremsede çaaırları Oturduklan sosyal konuüardan mahkeme karanyla çıkanlan Vanlı depremzedeler, Muğla Belediyesi tarafından çadırlara yerleştirildiler. Tbplam 105 nüfushı 9 aileye, belediye ayrıca iki ton karşüıksız odun verdl Mahkeme karanyla iki gün önce sokağa atılan 9 aileye, çocukları çok olduğu için ev sahipleri kiralık ev vermek istememiş, bu nedenle depremzedeler, ilk geceyi sokakta geçirmişlerdi. Grup sözleşmesi imza töreni Metal tşverenleri Sendikası MESS ile Çeliktş Sendikası arasında 40 işyerinde toplam 5 bin işçiyi kapsayan grup tophısözleşmesinin imza töreni yapüdı. tmza töreninde bir konuşma yapan MESS Baskanı Bahri Ersöz henüz anlaşmaya varılamayan Otomobillş ile de yakın tarihte grup sözleşmesinin imzalama umudunda olduklanm söyledi. Sınıfta kalma oranı Bugünlerde Başbakan Turgut Ozal tarafından ilk ünitesinin hizmete açüması beklenen Yenikoy Termik Santralı 'nın kömür alanmda kaldığı için, Sek köylüleri, tanmsal iskâna gönderildiler. Hem de çok uzakuva Gökçeada 'ya. Koylulerin bir kısmı çoluğunu çocuğunu toplayıp, Gökçeada 'ya giderken; bir kısmı Milas yöresinde toprak satın alarak, oralara göçtü; bir kısmı da iskân hakkmdan vazgeçerek köyde kaldı. (Fotoğraf: TUREYKÖSEj ANKARA, (Cumhuriyet Biırosu) Siyasi yasaklann kaldınlması amacıyla, anayasanın geçici 4. maddesinin yürürlükten kaldırılmasıru öngören yasa önerisinin işleme konulması için, TBMM Baskanı Necmettin Karaduman'ın Türkiye'ye dönüşu bekleniyor. Resmi bir ziyaret için Fas'ta bulunan TBMM Başkanına vekalet eden ANAP'h Mecüs Başkan Vekili Halim Aras dün vaptıgı açıklamada, ımzalar konusunda tartışmalar olduğunu, bu nedenle bugün yurda dönecek olan Karaduman'ın beklendığini bildirdi. Aras açıklamasında, yasa önensiyDüzce Kelebek Mobilya fabrika le ilgili olarak, TBMM Kanunlar sı işçileri için yapılan toplusöz Müdurlüğu ve başkanlık danışmanleşme görvşrnelerinde uyuşmaz larırun incelemelerini tamamladıgını Yasa önerisinin baa milletbğa gidildi. 250 isçinin çaüstıh kaydetti.tarafından gerekçeye katılvekilleri isyeri sözleşmesinde Ağaçlş mama koşuluyla hazırlandığıru belirSendikası ile isveren taraf, ücret ten Aras, içtüzüğün 74 ve 75. madlerde anlaşmaya varamadılar. delerinin, onerilerin gerekçeyle bırAğaçîş'in Îstanbul Kabin sana likte başkanlığa verileceğini öngöryü ile Tarsus Samandağu Orman düğünü açıkladı. Bu hükum karşısmÜrünleri tşletmeleri için ise topda, gerekçeye kaülmayan milletvelullerinin imzalannın gerekçesiz kaldıhısözleşme bağıtladı. Ücretlerde ğjnı, ayrıca 4 milletvekilinin gerek1. yü 3625 bin ve 2. yıl için 3725 bin tutarmda artıslar sağ çe de göstermediğini belirten Aras, SHP tstanbul Mılletvekili Kenal landı. Uüıdağ Üniversüesi Jlp fakültesi'nden Prof. Dr. Suna Tanett, Türkiye'de ana okuhından üniversitelere kadar gençliğin bir eğitim karmaşası içine düştuğunü belirterek, "Kırsal kesimde yüzde 40 oranında sınıfta kahnır. Yüzde 10'u üniversiteye gider, üniversiteyi bitirenler diplomalannı bir duvara asıp müstahkemlik sınavına girerler" dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Jip Fakültesinden Doç, Dr. Ayşen Baykara da, eğiümimizde giderek çocuktaki yaratıcıhk ve üretkenliğin sınıflarda "sus, otur" denilerek engellendiğjni söyledi. Yasak önergesi askıda Özer'in ölümü nedeniyle imzasının hukuki durumunun tartışma konusu edüdiğini bildirdi. Aras açıklamasında, başkanlıkça anayasa değişikliği onensi gıbi bir konuda, komisyona havale etmede yeter sayının aranması karşıanda, TBMM Başkanmın çok yakında geleceği de gözönüne alındığında, konunun başkana arzedilebileceğini kaydetti. ÇEKİNCELI IMZALARIN DURUMU Hukukçular, 1970'li yülarda anayasa değişikliği için hazırlanan bir yasa önerisini Demokratik Parti'lilerin çekinceli imza koyduklannı ve bu imzalann gecerli sayıldığuu anımsatarak, "Bugune kadar bu tur çekincdi ünzalara çoğu kez rastlannuştır ve bunlar bu ornekte olduğu gibi geçerli sayılmışlardır" diye görüş belirttiler. Bazı ANAP'lı milletvekillerinin, anayasanın 94. maddesinin son fıkrasını gerekçe göstererek, TBMM Başkan Vekillerinin yasa önerisine imza atamayacaklan iddiasında bulundukları öğrenüdi. SHP'lı ve DYP'li milletvekiUen, bu gelişmeler karşısında, imza sayısını arttırabilmek için dün de kulis faaliyetlerini yürütlüler. DYP Genel Baskanı Hüsamettin Cindonık'un bizzat kulise girdiği ve halen imza atmamış bulunan bağımsız uyelerin imzasmı almaya çahştığı gozlendi. SHP'üler ise Halis soylu'ya imza aiürmak için çaba gosterdiler ve Soylu, "Baştan beri almadım, bu saatten sonra da atmam" dedi. TBMM Baskam Necmettin Karaduman'ın Fas'a yaptığı ziyareti tamamlayarak, bugun tstanbul'da olacağı, hafta sonunda Ankara'ya dönecegi kaydediliyor. Başkan Vekili Halim Aras'm istemi üzerine Meelisin ilgili biriminde yasa önerisinin Anayasa Komisyonu'na havalesi konusunda dün sabah gereken hazırlıklar yapıldı. Alelacele sürdürülen hazırhklaı tamamlandıktan sonra, Halim Aras'ın öneriyi Anayasa Komisyonu'na göndermekten vazgeçtiği ve "Şbndi kalsın" dediği öğrenildi. Bunun üzerine komisyona havaleye hazır duruma getirilen yasa önerisi ile ilgili işlem durduruldu. Hatta önerinin, "Erüal tnönıı ve arkadaşlan" tarafından raı verileceği yoksa, " 1 3 4 iije Urafvndan" mı vevileceği ibaresinin yazılıp yazılmayacağı tartışıldı. Şerhli imza tartışması sürüyor in duğu cte dUlere destan oMu. Ehh, Başbakanm seçkn propagandasmdan tutun, tanröm, ses i duğünute d duzenine kadar bilumum önemH işterini gören birine de boyifes/ yâkw herhalde. Erkal Bey, boşandığı kansı Ayten Zenger ile ikind kez evhnerok, bUinen bir tezzetf yaniden ısrtarnk hem tazelemede bulundu hem de ANAflriara eğtenceli bir gece geçfrttf. Hete Ayten ZengeCin Belediye Baskanı Mehmet Aitmsofun huzurunda, "Evet" deytsi duymaya değenfi. OsteHk, aynı kJşi ile Ikjnd kez evlenmesme karşm, bir genç kız heyecanı ile masa altmdan esktyeni esinln ayağma basma çabası varchki, tazeevlileridafhkJSkandmJıdoğnjsu.Amaneolduysabuandaokiu. Erkal Bey, hndısurati krtikali sayesinde ayağmı çevikHMe kenara çekerken, Başbakan Turgut Özafmkinin östüne getiriverdi. O arada tesaduten düşurduğu çakmağthı arayan Rıza Enefe de masa atündaki bu neyecanlı anı objektife hapsetmek kaldı. (Fofoğnt: ROA EZER) Kimin ayağı kiminkirie basıyor Astsubay Şükrü Bağ'a 3 yıl hapis îlhan Erdost davası YÖKLEME türünden örnekler YÖKLEME, "taşlama" ya da "koçaklama" gibi bir halk edebiyatı türü olmayıp, "toslama", "baltayı taşa vurma" gibi deyimlerle karşılanabilen, 1981 sonrasında ortaya çıkan bir türdür. Bu orijinal türün örnekleri bugüne kadar çeşitli kereter ortaya konulmuş olup, her geçen gün giderek gelişmekte, ozellikle öğrenciler ve öğretim üyeleri tarafından başarıyla icra edilmektedır. YÖKLEME bir fıkra türüdür. Nasıl Karadenizlilerin "cin akıllan". İskoçların "cimriliği" varsa, YÖKLEME "kaş yapayım derken göz çıkaranları" anlatır. YÖKLEME, güldürmese de düşündürür. En son iki örneği sunuyoruz: Bir süre önce, bir kokteylde YÖK Baskanı Prof. Doğramacı ile arkadaşımız Serdar Turgut karşılaşttlar. Arkadaşımız "Merhaba efendim ben Cumhuriyet muhabiri..." diye kendini tanıtınca, Prof. Doğramacı, "Ooo, en seydiğim gazete" karşılığını verdi. Bunun üzerine arkadaşımız, "Bu sevdiğiniz gazetede çalışmama siz neden oldunuz" deyince YÖKLEME türünün üstadının gözlerinde bir kıvılcım çaktı, bir hoş oldu, sevindi. Demek ki bilerek iyilik ettiği öğrenciler ve öğretim üyeleri yanında bilmeden iyilik ettiği insanlar da oluyormuş diye düşünürkern arkadaşımız sürdürdü: "Ben Hukuk Fakültesi'nde araştırma görevlisi iken YÖK atmıştı, ben de gazeteci oldum." Ortalık birden sessizleşti. Ikinci örnek ise Gazi Ünhversitesi'nde yaşandı. Şimdiye kadar defalarca mahkemeler tarafından "hukuka aykırı olduklan" gerekçesiyie iptal editen, "gerekçesiz işe son verme", bu üniversitede sanki mahkemeler Rektör Akça lehine karar veriyormuşçasına sürüyor. Araştırma Görevlisi Sevinç Başkaya'nın , Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu Yönetim Kurulu'nun 6.11.1986 tarihli kararıyia işine son verildi. Yüksekokul Müdürü Süleyman Arslan, Başkaya'ya şu duyuruyu yaptı: "5.11.1986 tarihinden geçerli olmak üzere görev sürenizin uzatılmaması kararlaştınlmıştır. Bilglerinizi ve gereğini rica ederim." CMacaklan biz baştan soyleyelim: Başkaya, mahkemeye başvuracak, büyük olasılıkla da "Kamu görevi süreklidir, gerekçesiz işe son verme olunmaz" biçiminde bir karar çıkacak. Sonra işine döndürülecek, ama tekrar atılacak ya da görevden ayrı olduğu sürelerdeki aylıklarını toptan alarak, bir başka göreve başlayacak. Sonra da günün birinde bir kokteylde YOK'çülerle karşılaşacak. Bu aşamayı başta anlatmıştık. Mantık aramayın, bu bir düşündüren fıkradır: Adı üstünde YÖKLEME. Kelebek Mobilyu'da uyuşmazhk ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Yayıncı llhan Erdost'u gözaltmda bulunduğu su^da 61dürmekten sanık Astsubay Şükrü Bag, 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ankara 4. Kolordu Komutanhğı (1) No'lu Askeri Mahkemesi'nde yargılanan Astsubay Şükrü Bağ, görevi ihmalden suçlu bulundu. Askeri Mahkeme, tlhan Erdost'u Şeker denen askeri aracın özel bolmesine bindiren Şükrü Bağ'ı, bu özel bölümün kapısuu küitlemeyerek aracın hareket etmesi sonucu düşerek ölümüne neden olmaktan sorumlu tuttu. Şükrü Bağ'ın TCK'nın 230/2 maddesi uyannca üç yıl hapis, ömür boyu memuriyetten yoksun kıhnmasını da hükme bağladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear