28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 KAS1M 1986 * * » • HABERLERİN DEVAMI CUMHURtYET/15 OLAYLARTJN ARDENDAKI Mesajlar ele geçirîldi GERCEK ter Mondale, saptanan mesajlarla ilgili olarak bir Cumhuriyetçi Parti kaynağmdan Savunma Bakaru Weinberger'in, Beyaz Saray'ı tehdit ettiğini öğrendiğini bildirdi. Beyaz Saray'ın tran ile gizli pazarlık olayında Ulusal Güvenlik Dairesi'nce saptanan raesajlan, Dışişleri ve Savunma bakanhklanna vermek istememesi üzerine, VVainberger'in, Iran'a gönderilecek silahların sevkine, mesajlar kendisine gösterilmedikçe izin vermeyeceğini bildirdiği ileri sürüldü. "New York Times" gazetesi, Mondale1 in bu iddiasının ilgili bir yetkili tarafından doğrulandığını açıkladı. Iran Meclis Başkanı Rafsancani, dün yapuğı konuşmada "ABD yönetimi çarpüdı" dedi. Başkan Reagan, patlak veren skandalda bir numaralı hedef haline gelen Ulusal Güvenlik Konseyi'ni soruşturmak üzere partilerüstü Uç kişilik bir komite atadıktan sonra, tatile çıktığı Kaliforniya'daki çiftliğinde hafta başına kadar sessizliğe gömülürken, Dışişleri Bakanlığının, Başkan Yardımcısı Bush ya da Dışişleri Bakanı Shultz'un Ortadoğu ülkelerini ziyaret etmesi olasüığı üzerinde durduğu bildiriliyor. Bir yüksek düzeyde ABD yetkilisinin ifadesiyle "kriz atmosferi" yaşayan ABD yönetiminin, Ortadoğu'da sağlam durduğunu müttefiklerine birinci ağızdan iletmek üzere böyle bir gezinin yararh olacağı düşüncesinin ABD Dışişleri Bakanlığında geliştiği belirtiliyor. Bu arada Demokrat Parti liderlerinin Reagan yönetimin şu anda yaşamakta olduğu krizle ilgili olarak son derece dikkatli bir tutum izledikleri belirtilirken, Reagan'ı doğrudan hedef alacak bir kampanyanın aleyhlerine sonuç vereceği görüşünü savundukları bildiriliyor. Demokrat Parti yöneticilerine göre, Reagan'ı doğrudan hedef alarak Watergate benzeri bir yargılama süreci başlatma isteğiyle ortaya çıkmak, son derece riskli. Böyle bir kampanyanın kitlelerin hâlâ sempatisini yitirmemiş olan Reagan'ı yeniden dirütebileceğini savunan Demokrat Parti yöneticileri, "lyi ki kongre de şu sırada tatilde, yoksa bazı ateşli üyelerimiz hemen Reagan'a karşı saldınya geçebilir ve 4 kasım secimlerinde kazandığımız başanyı bir anda yok etme tehlikesi yaratabilirlerdi. Beyaz Saray'daki olayı şu aşamada büyiitmemeliyiz. VVatergate'ı anımsatmamalı, Koogrede başkana yönelik soruşturma lafı etmeraeliyiz" diyorlar. Adının açıklanmaması kaydıyla önceki gün AP haber ajansı Urkütücü TANJU AKERSON (Baştarafı 1. Sayfada) Ankara, Suriye ile ilişkilerinWASHINGTONBeyaz Sade çoğu zaman sorunların çö ray'da Iran ile girişilen gizli ilişZümlerini bulabilmektedir. Kom kiler ile ilgili skandakn ortaya çıtıuzu besleyen su kaynakları kanlmasında, ele geçirilen bazı •• n*n vanalan Türkiye'nin elinde mesajların rol oynadığı açıklanbulunduğundan Ankara'nm dı. New York Times gazetesinin ; yaptmm gücü etkilidir, Böylece • ikili Uişkilerle yurütebileceğimiz haberine göre Pentagon, Ulusal Güvenlik Kurulu ve CIA tarafın; diplomasiyi Washington'un Su'•riye'yedönük politikasıyla kanş dan saptanan bazı mesajların in: lırmak, bir dizi soru işaretini celenmesi sayesinde, Adalet Bakanlığı, soruşturmasında îsviçgündeme getirebilir. Bu soru işaretleri, son günler re"deki banka hesabından Nikade patlak veren ve uluslararası ragua'daki "Contra)ar"a tsrailskandal boyutlarma ulaşan olay in tran'a silah satışından sağlatarla büyümuştür. Beyaz Saray'ın dığı paranın transfer edildiğini ; tran'a gizticesilah satması ve sa ortaya çıkardı. Ele geçirilen me• tış bedeliyle yine gizlice Nikara sajlarda, banka hesaplanyla ilgili olarak Albay Oliver North'un • gua Contralan 'na yardım etme(görevinden alınan Ulusal Gü'. si, Amerikan yöneümine karşı venlik Konseyi üyesi) dışında bir ' güvensizljk duyulması için yeterli başka emekli asker, General Ricgerekçedir. "Terörist" olarak ilan hard Secord'un da adı saptandı. ettiği Iran'a el altından silah saPentagon, Ulusal Güvenlik Kutan Amerikan yönetimi, "terörulu Istihbarat Daireleri ile CIrist" saydığı Suriye'ye karşı mütAjaın ban bölümleri bünyesindetefiklerinden "eylem birliği" iski soruşturmacılann, Nikaragua tediği zaman inandırıcı olabilir dışındakı Afgan gerillaları gibi mi? başka örgütlere de yasadışı para Türkiye, Suriye ile ikili ilişkitransferi yapüıp yapılmadığı kolerini Amerika'mn Ortadoğu'ya nusunu araştırdıklan da belirtiyaklaşımından ayırarak düşünliyor. Saptanan mesajlar, teleks, mek zorundadtr. Batılı müttefikradyo ve telefon konuşmalarını '• lerin lslam dünyasma karşı eyiçeren çok geniş kapsamh bir lem birliğinde simgelenecek malzemeden oluşuyor. "Haçh Seferi" görüntüsünun Ankara'yı tedirgin etmesi doğalEski Başkan Yardımcısı Wsldır. Ortadoğu'dp lslam dünyasına dönük dış siyasetimizi A merikaIsrail ekseninden ayırmak zorun, luluğu, Başkan Reagan'ın son Iran serüveninden sonra daha ağırlıklt olarak ortaya çıkmıştır. • • • (Baştarafı 1. Sayfada) bir konuşma yaptı. ökçun'ün Türk bayrağma sanlı tabutu daha sonra cenaze arabasına kondu ve arkada bakanhk mensuplan olduğu halde Başbakanlığın önıinden geçirildi. Dışişleri Bakanlığı'ndaki törenden sonra ökçün'ün cenazesi Maltepe Camii'ne götürüldu. Buradaki törene eski Başbakanlardan kapatılan CHP'nin eski Genel Başkanı Bülent Ecevit, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, çok sayıda öğretim üyesi, eski CHP'li parlamenterler, Dışişleri Bakanlığı mensuplan ve öğrencileri katıldılar. Bu arada, cami avlusunda karşılaşan Bülent Ecevit ile SHP Genel Başkanı Erdal İnönü el sıkıştılar. tnönü, Ecevit'e "başsağhgV diledi. Ökçün'ün cenazesı daha sonra Cebeci Asri Mezarhğı'nda toprağa verildi. ÖKÇÜN İÇtN NE DEDİLER SBF Dekanhğını 1977 yüında kendisinden devralan selefi Prof. Cevat Geray, "Ölümü bizler için şok oldu" dedi. ökçün'ün SBF'den, daha sonra da politikadan arkadaşı Hikmet Çetin ise, 30 yıllık arkadaşının "bilim adamı, araştırmacı ve politikacı olarak önemli yeteneklere sahip olduğunu, ancak hepsinden önemlisi insan sevgisi açısından yerinin kolay kolay doldurulamayacağını" söyledi. Hasan Esat Işık ise Ökçün'ün oncelikle "bağımsızuğa" olan tutkusunu ön plana çıkartarak şöyle dedi: "Bakanlığı sırasında CHP'nin dış Uişkiler konusunda daha kuruluşunda benimsemiş olduğu 'bağımsızhk içinde dünya boyutunda işbirliği ve barış ilkesi' üzerinde özel bir dikkatle durmuştu. Bu belki, 'müttefikler arasında bağımsızhk konusu üzerinde bu kadar durulması doğru değildir' diye düşünebilen dış ve iç çevrelerde bir eleştiri konusu yapılmış olabilir. Ökçiin buna hiç önem vermemiş, görevini inandığı doğrultuda yüriitmeye çaba göstenniştir. Kendisini daima bu duygular içinde anacagım." na bilgi veren Adalet Bakanlığının üst düzeyde bir yetkilisi tran'a silah satışı ile Contralar'a para gönderilmesi arasında bağlantı olduğu iddialarını doğrulayan bir kanıta henüz rastlanmadığını, soruşturmanın sürdüğünü belirtti. Söz konusu yetkili, böyle bir bağlantı olduğu yolunda ilk bilginin kendilerine geçen cuma günü ulaştığını ve daha sonraki gelişmelerle bu bağlantı iddiasının güç kazandığını anlattı. Yetkili, konunun geçen cuma günü Başkan Reagan, Adalet Bakanı Meese, Beyaz Saray Genel Sekreteri Donald Regan ve görevinden istifa eden Ulusal Güvenlik Danışmanı John Poindexter arasındaki bir toplantıda ele alındığını ve "konuyla ilgili inceleme yapılması" için görüşbirUğine vanldığını söyledi. Adalet Bakanlığı yetkilisi, bu konuda aynca Başkan Reagan, Ronald Regan, Shulu, CIA Başkanı WUliam Casey, McFarlene, Poindexter ve yardımcısı yarbay Oliver North'un ayn ayrı bügilerine başvurulduğunu belirtti. Öte yandan, "Los Angeles Times" gazetesi Ulusal eski Güvenlik Konseyi Başkanı John Poindexter'in yardımcışj albay Oliver North'un konuyla ilgili belgeleri yok ettiğini ileri sürdü. aa!nın haberine göre, gazete, hükümet kaynaklanna dayanarak verdiği haberinde, North'un geçen hafta sonunda olay patlak verdikten sonra bürosuna giderek belgeleri yok ettiğini yazdı. Haberle ilgili olarak FBPnin konuyii soruşturmaya başladığı öğrenildi. REAGAN'A tNANANLAR ACD'de yapılan bir kamuoyu araştırması, halkın tran'a yapılan silah satışından elde edilen gelirin bir bölümünün NikaraguaL da yönetime karşı silahlı mücadele yürüten karşıdevrimci Contralar'a aktarılması konusunda Başkan Reagan'm önceden bilgisi olmadığına pek inanmadığını gösterdi. ABC televizyonunca yapılan bir anket sonucuna göre, Reagan'm Contralar'a para transferinden "kesinlikle" haberi ohnadığına halkın yalnızca üçte biri inanıyor. Anket, ABD halkının Başkan Reagan'la ilgili değerlendirmesinin değişmeye başladığını da ortaya koydu. Sonuçlara göre, eylül ayında halkın yüzde 67'si Başkan Reagan'ın görevini iyi yaptığını düşünürken bu oran son ankette yüzde 53'e düştü. RAFSANCANİ'NtN KONUŞMASI Devrim Muhafızları'na ilişkin bir konuşma yapan tran Meclis Başkanı Haşim Refsancani "ABD yönetimi çarpüdı" dedi. AP'ye göre, Rafsancani şöyle konuştu: "Birieşik DevleUer ile Avnıpa ve Arap ülkeleri arasında aynlıklar biiyiiyor. Hepsi şok olmuş dunımda ve ne yapacaklannı bilmiyorlar." Rafsancani, ABD'den alınan silahlar ve bu ülkeyle yürutulen temaslar konusuna değinirken de şu ifadeye yer verdi: "Bu konuda söyleyecek daha çok şey var. Bazı şeyleri ileride açıklığa kavuşturacağu. Daha yeni başlıyor her şey." Cenazede Kultur Servisi Ünlü Yunanlı sanatçı Mikis Theodorakis'in tstanbul'da vereceği konserlerden ilki, dün akşam Spor ve Sergi Sarayı'nda yapüdu TurkYunan dostluğunu geliştirme çabalan nedeniyle dünyanın bakışlanm bu bölgeye yönelten ünlü sanatçı, salona girerken büyük alkış aldı Konser Oncesi bir konuşma yapan Zülfü Livaneli de "Insanlar bazen sıradan günler yaşarlar, fakat yaşanan bu sıradan gün, sonra tarih oluvertr. Bugün de Türkiye'nin ve Yunanistan'uı tarihinde önernli bir gün olacaktır. 27 kasım, Theodorakis'in îstanbul'da dosthtk için şarkı söylediği gün olarak tarihe geçecektir" dedi Konserin itk bölümünde Alikl Kayaiıoğlu, Theodorakis in honseri 9 (Baştarafı 1. Sayfada) Türkiye ile Iran ve Irak altın pazarları arasında 1 ay öncesine kadarki fiyat farklarına işaret ederek, şu tahmini yürüttüler: "Henüz yıl tamamlanmadığı için Türkiye'ye giren ve çıkan altın miktan bdirlenemedi. Ama şunu söylemek miimkiin: Altının ons fiyatının 440 dolara ulaştığı tarihe kadar tran ve Irak'tan Türkiye'ye altın trafiğinin olması için ortam son derece elverişliydi. Altının ons flyatı söz konusu diizeye 2.5 ay kadar önce ulaştı." Altın ve uyuşturucu madde fiyatlarının "elverişli bir ortam yarattığı", söz konusu silah ticaretinin nasıl yiirütüldüğü ve sağlanan gelirin nasıl aklandığı yönünde yürütülen tahminler de şöyle dile getirildi: "New YorkRoma ve tstanbul'da bulunan bazı çevrelerce finanse edilen tran ve İrak'a yönelik silah ticareti, kaçak yollardan ve buyük olasılıkla transit ticaret yoluyla Türkiye üzerinden geçiriliyor. Satılan silahlann bedeli, uyuşturucu madde, altın veya krymetli taşlarla tahsil ediliyor. Söz konusu maddeler yine kaçak olarak yurtdışma sevk ediliyor. Ama aynı partilere paralel olarak resmi kanallardan bir ihracat yapüıyor. Bu resmi ihracatın ya degeri düşük oluyor, veya sözkonusu mal hiç ihraç edilmiyor. Yurtdtşı bağlantı merkezlerine yönelik bu ihracaün bedeli yine resmi kanallardan döviz olarak Türkiye'ye sokulu\or. Böylece haksız olarak vergi iadesine hak kazanılıyor." Mali polis tarafından yürütülen incelemelerde birkaç ihracaıçının bir araya gelerek oluşturduğu bazı "hayali" yurtdışı merkezlerin varlığı da saptandı. Bunlardan birinin Yunanistan'ın Selanik kentinde, diğerinin ise Irak'ın Bağdat kentindeki bir oteli adres gösterdiği ortaya çıkanldı. öte yandan, Gaziantep'te piyasa değeri 1 milyar liraya yakın olan 1 kilo 400 gram eroin ele geçirildi. Olayla ilgili bir kişi de suçüstü yakalandı. Edinilen bilgiye göre, Gaziantep'in çeşitli kesimlerinde eroin pazarlandığını haber alan narkotik büro elemanları, geniş çaplı bir operasyon başlattılar. Alıcı kılığına giren polisler, burada uyuşturucu pazarlayıcısı olarak tanınan Mehmet Hilmi Çelikkaya ile 1 kilo 400 gram eroin alımı için anlaştılar. Daha sonra malın teslim alınacağı yerde pusu kuran narkotik şube elemanları, Mehmet Hilmi Çelikkaya'yı eroin ile birlikte suçüstü yakaladılar. Piyasa değeri 1 milyar lira dolayında olduğu bildirilen eroinle ele geçirilen pazarlamacı gözaltına alındı. UĞUR MUMCU GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) ve "79207930 Vıl/an Arasında Kuru/an Türk Anonim Şirkotlerinde Yabencı Sermaye" ve "Osmanlı Sanayti" bu yayınların arasında yer almaktadır. Bir kitabının başına Yunus Emre'nin şu dizeterini koymuş: İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir / Sen kendini bilmezsen, ya nice okumaktır? ökçün, çok sevdiği öğrencilerine ve içinden hiç çıkmadığı fakülte kütüphanesine kavuşamadan öldü. Çünkü 12 Eylül kasırgası Gündüz hocayı da SBF'nin dışına sürüklemişti. Ökçün için bu kasırgayı estirenler 12 Eylül'ün asker y6neticileri değildi. Arkadaşlanydı. Dışişleri Bakanlığı ve milletvekilliğinden sonra dönmek istediği fakürte kürsüsü arkadaşları eliyle kendisine kapatılmıştı. Prof. Ökçün, 1980 sonrasında yeniden fakültesinde ders verebitmek için çabalar harcadı; davalar açtı. Sonra da üniversitelere "YÖK düzenr gelince "bu ün/VBfStecfe çalışılmaz" diye emekliliğini istedi. Bir ortak avukat bürosunda çalışmaktaydı. En son yurtdışında görev yaparken pasaportu elinden alınan bir öğretmen için açtığı dava nedeniyle konuşmuştuk. Bir devletler hukuku profesörü ve bir eski Dışişleri Bakanı olarak anayasada yazılı "seya/ıaf hün7yef/"nin kendilerine "HberaT' etiketi yapıştırıp, AET kapılarını zorlayan bir iktadarca nasıl yok edildiğini idare mahkemesine anlatmaya çalışıyordu. Prof. ökçün, öğretim üyeliği ve dekanlığını yaptığı SBF'ye küs ve kırgın öldü. En çok da faküttedeki eski arkadaşlanna ve bir zamanlar yanına "Gündüz ağabey" ya da "Gündüz hoca" diye saygıda hiç kusur etmeden girip çtkanlara kınldı. Sevecen bir yüreği vardı. Bu yüzden bir bilim adamına üniversite kürsulerinin arkadaşlan tarafından kapanmasına hiç inanmak istemiyordu. Kırgınlığt ve küskünlüöü bu yüzdendi. 12 Eylül kasırgası ve YOK düzeni en çok üniversiteye ve üniversitedeki bilim adamlanna zarar verdi. Arastırma özgürlüğü hemen hemen yok edildi. Altın beyinli bilim adanv lan üniversite içinden gelen ihbariarla görevlerinden alındılar, bir kısmına da ökçün'e yapıldığı gibi ders verilmedi. Bazı öğretim üyeleri de üniversite içindeki bu boğucu havayı daha fazla teneffüs etmemek için kendiliklerinden ayrıldılar. Prof. Ökçün gibiler, üniversitelerin gündüzleriydi; üniversiteler Gündüz Ökçünlerle ışık doluydu. Onlar ayrıldı; ayrılmak zorunda bırakıldı ve bilim kürsüleri bundan sonra kararmaya başladı. Gündüz Ökçün'ü rahmetle ve saygıyla anıyoruz. Tranasis Moraitis ve Petros Pandis, solist olarak konsere katıldılar, Mikis Theodorakis de orkestrasım yönetti. îkinci bölümünde ise Theodorakis, Zülfü Livaneli ile birlikte programını sürdürdü. Bu arada, Sevingül Bahadır da solist ve vokalist olarak yer aldu Türkiye'ye dün gelen Petros Pandis, önceki gün gazetelerde kendisine baskı yapıldığı o yüzden gelemediği yolundaki haberleri yalanlayarak "Bana hiç kimse baskı yapmadı, zaten kimse bana baskı yapamaz, gördüğünüz gibi buradaytm" dedi Bu arada, TürkYunan Dostluk Komitesi'nden üç kişi, konseri izlemek için dün lstanbul'a geldl 27 gümrük (Baştarafı 1. Sayfada) si'nde bakılandava sonuçlandı. Mahkeme, 8 gümrük muhafaza görevlisine "ihtilasen zimmet" suçundan 12'şer >il hapis, çeşitli para cezaları, memuriyetten men, hapis cezaları kadar gözetim altında bulunmalarını kararlaşürdı. Diğer 19 gümrük görevlisi hakkında da görevlerini kötüye kullanmaktan 4'er yıl 8'er ay hapis cezası ile bankadaki paralarının müsaderesine karar verdi. Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi, dünkü duruşmasmda ihtilasen zimmet suçundan mahkum ettiği Muhafaza Memuru Tahir Aslan, Bölge Amiri Mehmet Hanlı, Muhafaza Memuru Selami Maden, Kaçakçılık Şube Müdürü İhsan Kılıç, Bölge Amiri Muharrem Kurtkal, Merkez Müdürü Atan Kocabaş, Gümrük Muhafaza Memuru Ata Mengi ve Mustafa tnanç'ın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme, görevini kötüye kullanmaktan suçlu bulunan Zihni Teker, Mustafa Yağ, Günniiz Gündüz Eker, Nurettin Eskinyurt, Ali Onay, Femıh Baş, Ismail Ökcesiz, Hasan Karakaya. Sami Gezen, Hamza Şahbudak, Hüsam Deligöz, Numan Baha Eskingil, Oktay Özcan, Mevlüt Kaplan, Mustafa Şahin, Mustafa Gürsoy, Cengiz Erdogan ve Ali Yavuz adlı memurları da TCK'nin 240. maddesi uyannca 4'er yıl 8'er ay hapis cezasına mahkum etti. 1984 yılının temmuz ayıncja meydana gelen olayla ilgili olarak çok sayıda gümrük görevlisi gözaltına alınmış, gözaltına alınan memurlardan bazılanna işkence yapıldığına ilişkin zamanın Maliye ve Gümrük Bakanı Vural Arıkan ile İçişleri Bakanı Ali Tannyar arasındaki tartışma, Tannyar'ın istifası ve Vural Ankan'm ekim 1984'te görevden azliyle sonuçlanmıştı. 500 mîlyon (Baştarafı 1. Sayfada) onaylanmamış faturalarla îzmir'de sarraflık yapan ve daha önce de bircok olaya kanşmış eski polis Cevdet Danacı'nın tanıştırdığı Salih Solmaz ve Duran Dönmez adlı üreticilerle iş yaptığını söyledi. Yakalanarak gözaltına abnan iki üretici de sorgulannda olayı doğrulayarak Huse>in Dizdar'ın kendilerine verdiği faturaları Salihli'de Urgüp Ticaret'in sahibi Lütfi Dgaz'a kestiklerini açıkladılar. Bu gelişmeler uzerine Salihli'de gözaltına alınan Lütfi Ilgaz'ın iş yerinde naylon faturalar ele geçirildi. Sorgulamalan yapılmak uzere savcüığa göndenlen sanıklar, sorgulanndan sonra, el konulan belgelerin incelenmesi için bilirkişiye gonderilraesi üzerine salıverildiler. İş Bankası'ndan tasarruf sahiplerine duyuni: Yenifeizoranlanmız Ydlık (Baştarafı 1. Sayfada) yoluna koymaya çaiısınz. Ancak çalışmanın yapılmadığını söyle şu kadannı söyleyeyim, tasanyı di. geri çekmemiz diye birşey kesinÇalışma vevSosyal Güvenlik likle söz konusu değildir" şeklinde konuştu. Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu da Kıdem Tazminatı Fonu konuöte yandan işçilere istifa hasundaki tasannın geri çekilmesi linde de kıdem tazminatı verildiye bir şeyin söz konusu olmamesi ve kıdem tazminatında uydığını belirterek, "Bu konunun kısa zamanda hal yoluna konul gulanan tavanın kaldırılmasına ilişkin yasa önerisi, TBMM Sağması gereken bir konu olduğu lık ve Sosyal tşler Komisyonu'muhakkaktır" dedi. Mükerrem Taşçıoğlu, OECD'nin Paris'te nda ANAP oylanyla reddedildi. Öneri, PlanBütçe Komisyonu'düzenlediği "işsizlik" konulu bir nda da görüşülecek. topantı ile Fas'ta yapılan Ağa Han ödulü törenlerine katıldıkÇalışma Bakanlığı üst düzey tan sonra yurda dönüşünde, yetkilisi, kıdem tazminatı fon tadünkü gazetelerde yer alan ha sansının bir tasan olmaktan berlerle ilgili soruiarı yanıtladı. çok, bir "tastak" niteüğinde olBakanlığı yeni devraldığını ve bu konunun üzerine mürhkün oldu sayıdaki kişiler tarafından "k«ğu kadar suratle gideceğini belir palı kapılar ardında" hazırlanten Taşçıoğlu, "Gazetelerde fon dığını bildirerek, şöyle konuştu: dan vazgeçildiği yolundaki haberieri okuyunca ben de şaşır"Hazırlanan taslak metin gerdım. Bu konu, ayaküstü halledi cekten tutarsızdı. Metnin tutarlecek bir konu değildir. Biraz da sız olduğunu, o dönemin Çalışkangrenleşmiş bir konudur. Bü ma Bakanı Mustafa Kalemli de tün işyeri sahipleri işçisinin ile anlamış olacak ki, 1 yıldan bu ride ödenecek bir hakkı olarak yana gündeme getirilmedi ve basaklayacak diye bir şe> >oktur. kanukta bekktildi. O zamandan Kâğıt üzerinde bir hak doğmak beri de üzerinde hiçbir çalışma tadır. Ama acaba bir iflas vb. bir yapılmadı. Olduğu gibi yani ilk zorluk anında ödeme kabiliyeti hazırlandığı gibi bekletilmektene kadar olacaktır. Bu konular dir." da çalışmalar var. L'niversiteleÇalışma Bakanlığı üst düzey rimizin de hazırladıkları bazı raporlar var. Kısa zamanda hsttin yetkilisi "Fon taslagı ne zaman gündeme gelebilir?" yolundaki den yanayım" dedi. Bakan Taşçıoğlu, tasannın şu sorumuza ise, "Taslağın ne zaanda hangi aşamada olduğunu man gündeme gelebikcegi Sayn kesin olarak bilmediğini de ifa Başbakanın kafasındadır " dedi. de ederek, "Konuyla ilgili seköneri, önümüzdeki günlerde törlerin temsilcilerini, işçi, işveTBMM PlanBütçe Komisyoren, üniversiteler, berkesi toplayıp şifahi görüşlerini de alaca nu'nda da ele aknacak, ardından ğım. Oturur konuşuruz, bir hal genel kurula getirilecek. Kıdem Tazminatı Fonu AaKAYBIMIZ Kıymetli Dostumuz AffiRİH ŞAMLTyı kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Merhuma Tanndan rahmet, ailesine, sabır ve başsağhğı dileriz. Vadesiz mevduat %10 %26.1* EROĞLU AİLESİ GÖRÜŞ fflNCALULÜÇ (Baştarafı Spor'da) çun cezasız kalmamasını sağlamak, idari ve inzibati önlem olarak, bölge saha kapatma yetkisini de, yasalarımız gereği zaten il spor başkanı olan valilere bırakmak... O zaman federasyon, durumu ceza yönünden Merkez Ceza Kurulu'na, inzibat yönunden de valilere havale edecek ve tx)ş yere yıpranmayacaktır Gelelim Diyarbakırspor Kulübü Başkanı'nın sözlerıne... Şubelerine yazılı talimat veren mudiler için, 1 ay içindeki asgari hesap bakiyesine 3 a> içindeki asgari hesap bakiyesine Vadeli mevduat** 1 av \adeli 3 ay vadeli 6 ay vadeli 1 yıl vadeli 3'er ayiık faiz ödemeli mevduat 6 ay \ adeli 1 yıl \'adeli r VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI 1961 yılından beri Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi * Odalan ve Ticaret Borsalan Birliğini temsilen, Kurumumuz Genel Kurul ve Yönetim Kurulu üyeliğini vukuf ve liyâkatle ifa eden değerli mesai arkadaştmız %32.4* %36 %29 MERİHŞAMU tutulduğu amansız hastalıktan kurtulamayarak 27 Kasım 1986 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün (28 Kasım) Teşvikiye Camii'nde kıhnacak öğle namazmı müteakip ebedi istiratgâhına tevdi edilecektir. Kederli ailesi ile Kurumumuz Genel Kurul üyelerine başsağhğı ve merhuma Allahtan mağfıret dileriz. Eğer gerçekten gazetelerde yazıldığı gibiyse suçtur ve kendisinin derhal ceza kuruluna verilmesi gerekmektedir. Çünkü başkan, hem teşkilata hakaret, hem de Diyarbakır seyircisini suça teşvik etmektedir. "Bir kişinin yaptvğı tüm Diyarbakır'a mal edilernez" sözü de bir safsatadır. Bir kişinin değil, on kişinin, bin kişinin yaptığı da Diyarbakır'a mal edilemez... Bir stadda seyırci olay çıkarmışsa, bundan evinde, köyunde oturan Diyarbakırlının suçu nedir ki, ona mal edilsin?.. "Bir kişinin yaptığı, Diyarbakır'a mal edilemez" diyenlere sormak jörek, "Diyarbakır'a mal etmek için kaç kişinin, asgari kaç kişinin hakem dövmesi gerekir?.." Ortada ne Diyarbakır'a, ne de Diyarbakırspor'a mal edilen bir şey vardır. Ortada, işlenmiş, ama yortetmeliklerimıze göre cezasız kalacak bir suç ve saha güvenliği temin edilmediği açıkça görüldüğü için, bir saha hakkında inzibati önlem almaya gerek olup olmadığı vardır. Bu kararı da Futbol Federasyonu verecektir. • * * Ama asıl yapılması gereken, Merkez Danışma Kurulu Başkanlığının duruma resen el koyarak, bu çelişkilt durumu ve bu çıkmazı, liglerin ikinci yarısına kadar açıklığa kavuşturmasıdır Çünkü ikıncı yarıda işlerın iyice karışması ve çok daha vahım olaylann çıkıp, federasyonun başının çok uaha fazla derde gırnesi çok muhtemeidir. 9641 9648 9638 9641 Tasarruf sahiplerinin bilgisine sunulur. BASIN İLAN KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Samim Kocagöz TÜRKİYE $ BANKASI "Paranızın, istikbalinızin emniyetı " "Yenı fai7 oranları hakkındakı 16 12.19H3 tarıh ve H} ~50^ savılı 1C Merkez Bankası Teblığı ve açıklaması gereğince subelerıneya/ılı talımaı \erenlenn vadesiz hesaplanna uygulanan faı/ oranlarıdır. * *30 10 19HĞ tarıhınden ctme a^ılan vadelı hesaplaıa tatbik olunan laız ıjıanları vade »muna kadar uyguhmr 550 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu hıanbul 34 LA 023 plakam düşmüştür. Hukümsuzdür. HÜSEYİN ERDEM ROMAN VE YAZARLIK ONURU BAŞSAGUGI Basın llan Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi, Milli sporcu arkadaşımız MERİH ŞAMLTyı kaybetmiş bulunuyoruz, Ailesine, yakınlarına, Basın tlan Kurumu mensuplanna başsağhğı dileriz. GAZETECİLER CEMİYETİ YÖNETİM KURULU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear