22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 OCAK 1986 CUMHURİYET/U Ortaokulu bitirince babam "benden bu kadar" dedi Uyandıklannda karanlık basmıştı. İkisi de şaşkın, birbirlerine baktüar. Arük Süleyman da yoktu. Kalknlar, dısanya çıktılar. Hemen az ilcride bir kahve vardı. Kaı./enin önünde simitçi çocuktan iki simit aldılar. Geç saatlere dek kahvcde kaldılar. Ertesi sabah erkenden kalkıp iş aramaya koyuldular. Recep, "Bu para b t e kaç gttn gider" diye düşündü. Ahmet, "Şu tatlıcıya girsek, muhalkbi yesek" diye akhndan geçirdi. Bir araç burunlarımn dibinde zınk diye durdu. Şoför bağırdı: Hemşehrim köy değil burası!.. Ahmet duymazüktan geldi. Dükkânlann içine bakıyordu özlemle. "Herkes kcadİBe bir iş bulmuş" diye düşündü. Bastığı su birikintisinin bacağına verdiği ıslaklığa aldırmadı. Fınnın önünden geçerken mis gibi ekmek kokusu geldi burunlanna... Tüm gün iş aradılar. "Sanki akşama kadar işsiz dolaşmadık da taş taşıdık" dedi Recep. Kahveye gitmediler. İkisi de ortak karar almış gibi odalanna yöneldi. Soluksuz uyudular... Sultanahmet Meydanı rengârenk. Güz güneşi alünda turistler kaldınm üstündeki çay bahcelerine doluşmuş. Seyahat acentelerinin bir otobüsü gidiyor, diğeri geüyor. Akın akın turist taşınıyor meydana. Topkapı Sarayı'nın, Sultanahmet Camii'nin içi turist dolu. tngiliz'i, Hollandalı'sı, Fransız'ı, Alroan'ı, Macar'ı... Kendileri için yabancı olan bir kültürle tanışmanın heyecanını duyuyorlar. Satıa çocuklar ellerinde tstanbul görüntülü kartpostallan, saydam fümleri, Turkiye kitapçıklan, Anadolu desenli şallanyla turist gözlüyor. Hepsi bir arada bekleşiyorlar... 5 Bir avuç insan ÎŞSİZLİK DOSYASI Hikmet Çetinkaya Celal Başlangıç MAL SA TMAKÎÇtNDÖVÜŞCYORLAR Yaşlan 1417arasinda değişen çocuklar, turisüere, sattıklan mallan gosterebilmek için birbirlerini itiyorlar. Biri diğerine dirsek atıyor. Sonra iki polis, çocukların içinde biraz irice olan ikisini götürüyor karakola. geldi yanıma. Arkadaş oldnk. Elinde turistlere satacagı hediyelik eşyalar vardı. Rüstem Yümazkara, 15 yaşında. Levent gibi değil. Rüstem okula gitmiyor. Babası Sultanahmet Alanı'ndaki bir çay bahçesinde garson. "Turizm sektöıü"ne nasıl girdiihni soruyoruz, anlatıyor: tikokuldan sonra orada Durada takıhyordnm. Babam Adapazan'ndan gelmiş, sonra burada evlenmiş. Suitanahmet'te garsonluga başiavmca baknuş benim gibi çocnklar burada turistlere birşey satıyor. îlk haftalığıyla gitmiş bana kartpostal almış. Bir sabah elime tutuştunıp 'Haydı sen de benimle işe geleceksin' dedi. Nasıl, becerebildin mi bari? Bir yıl önce başladım bu işe. tlk önce çok uUndım. tngilizce de bilraiyorum. Öyle koşuşturup durdum. Şimdi bir turiste eşya satacak kadar ogrendim. Ne kazanıyorsunuz günde? Rüstem yanıtlıyor: Üç takım kartpostal sattam mı üç dört dolardan gnnıi kurtardım sayılır. O zaman elime 67 bin lira para geçiyor. Ne yapıyorsun o parayla'.' BABAM JETON SATTIĞIMI BtLMİYOR Birazıyla jeton ve otobüs bileti satın alıyonım, oradan da kazanıyorum. Elbet o paralar da bana kalıyor. Çiinkii babam jeton sattıgımı bilmiyor. Ögle yemeklerimi babamın çalıştıgı çay bahçesinde sandviçle geçiştiriyorum. Onun için masrafım olmnyor. Ben de sinemaya gküyorum cebimdeki parayla. Arada sırada Levent'le Eminonü'ne inip balıkekmek yiyiyonız. Sonra telaşla Levent'in sırtına uzabyor elini: N'oldu burana? Levent'in lacivert ceketinin kolu sökülmüş, içinden beyaz astarı görünüyor. Çıkartıp ceketini bakıyor. "Eyvah" diyor, "Yann bununla okula gidecegim". Kalkıyor ayağa: Ben bir eve gideyim de annem diksin buna. Yoksa yann neyle giderim okula... Elindeki "sermaye"sini Rustem'in kucağına atıyor. Biraz önceki kavganın ceketine vurmuş izi ile koşuşturuyor Sultanahmet Alanı'ndan Kadırga'nın dar parke sokaklanna... Yağmur yağıyordu. öğleye kadar yağmurun altında dolaşıp durdular. Sınlsıklam olmuşlardı. Bir aydır lstanbul'daydı Recep'le Ahmet ve bir aydır da işsiz. Paralan ha bitti ha bitecekti. Hiç sürekli işleri olmamıştı. Gözlerinde, Eyüp'teki kahvenin sobası tütüyordu. Bir an önce kahveye atmak için kendilerini kojaradım yurüyorlardı. Tam içeri girerlerken "Baksana" dedi birisi, döndüler. Geçen gün evini taşıdıkları kişiydi. Işiniz yoksa, iki ton kömiir var burada taşınacak. Çalışır mısınız? "Olur" dedi Recep ve Ahmet. Üçü birlikte yürü hmet, Recep'i aynı gün akşam Anadolu garajından yolcu etti. Canı sıkılıyordu. Kasımpaşa'da bir meyhanede şarap içmek geçti içinden ilk kez. Hava soğuktu. Ahmet yüreğinin titrediğini duyumsadı. İlk kez üşüdü. îlk kez yalnızhğı yaşadı. düler. Orta yaşlı adam yolda "Üç bin liradan fazla vennem ikinize" dedi. Işi bitirdiklerinde her yanlan kömür tozu içinde kalnuşü. Tombalacı tsmail torbasını sakırdatarak içeri girdi. Recep'le Ahmet'in kapkara olduğunu görünce güldü, "Akılsız çocuklar" dedi otururken, "Yapın şu dedigimi, alın iki torba, ben size mavi bandrollusundan harbi Marlboro da bulunım. En kötiisii bir iki kez yakalar polis. Korkmayın bir hall olmaz. Atacaklan iki tokat. Bir gece de nezaret." Ahmet, tombalacı Ismail'e yanaştı, cebinde kalan son paralan da verdi... Gökyüzü salkımsaçaktı. Gün huzursuzdu. Eminönü kalabalıktı. Recep bir avuç yem aldı, güvercinlere attı. Midyeciler, tatlıcılar, börekçiler o koca alanda nokta gibiydiler. Ahmet cebindeki tombala taşlarını şakırdatıyordu. Recep "Ben doniiyorum" dedi. Ahmet tombala taşlannın şıkırtısıyla konuştu: Ben kalıyorum... Ahmet, Recep'i aynı gün akşam Anadolu garajından yolcu etti. Canı sıkılıyordu. Kasımpaşa'da bir meyhanede şarap içmek geçti içinden ilk kez. Hava soğuktu. Ahmet yüreğinin titrediğini duyumsadı. İlk kez üşüdü. İlk kez yalnızhğı yaşadı. parası da cepten gidiyor. Levent Güveadir 16 yaşında. Ancak liseye bu yıl başlayabilmiş. Kravatı, lacivert ceketi ve gri pantoMADAM, MATMAZEL SESLERİ lonu Ûe üstfl biraz yıpranmış bir kolej öğrencisine benBtRBtRİNE KARIŞIYOR ziyor. Levent, bir ablası, anne ve babasıyla birlikte fçeriden bir turist çıkıyor. Takıüyorlar ardına. Ki Kadırga'da oturuyor. Doğma büyüme Istanbullu. Bami kartpostallan gösteriyor, kimi sallan. "Madam, bası da Istanbul'da doğmuş, bir berber dükkânında Matmazd" sesleri birbirine kansıyor. Turistler hay çalışıyor. Okuldan döndükten sonra her gün kartposli deneyimli olacak, pek ügi göstermiyorlar. Soğuk tal satmaya çıkıyor. "Neden?" diye soruyoruz. davranıp burunlanmn ucundan bakıyorlar, tüm se Ortaokulu bidrince babam, "Benden bu kadar" vimliliğirıi takmmış satıcı çocuklara. Çıkan turist gnı dedi. Berberden aldıgı haftaiıkla benim okul harcabuna sattığı malı göstermek için birbirlerini itiyorlar. malanmı karşılayamayacagını soyledi. Bir yıl okula Biri diğerine dirsek aüyor. Yaşlan 1417 arasında de gitmedim. Okumak istiyordum, ama ailemin gucü gisen çocuklar, turistleri bırakıp birbirlerine giriyor gerçekten buna yetecek gibi degildi. Babam beni allar. Yumruklar, tekmeler havada uçuyor. dı, Beyazıt'taki berber dukkânına götürdü. Tıraşı biSultanahmet Alanı'ndaki kavga, poüsin gelmesiy ten müşterilerin üstlerini fırçalayıp ceketlerini tutule bitiyor. tki resmi giyimli polis, çocukların içinden yordum. tşte orada okuma isteği daha da arttı. biraz irice olan ikisini alıp götürüyor karakola. Ge Sonra ne yaptın? ride kaJanlann içinde bir titreme. Soluk soluğa Sul Olacak gibi degildi. Baktun, en fazla yapabiletanahmet Camii'nin duvanna yaslıyorlar sırtlannı. cegim, babamın meslegini kapmak. O zaman ben de Yüzlerinde isteksiz bir çöküntü var. onun gibi sonra çocuğum olunca, "Benden bu kadar" Lacivert ceketli, kravatlı olanırun yanına yakla mı diyecektim? Okula gönderemeyecek miydim? Hiç şıyoruz: UBUtmam, bir salı günüydu. Babamdan nnre fırladım Kavgaya ne gerek vardı? evden, o daha uyuyordu. Beni dükkana götıirmesin Aslında yoktu, ama bep böyle oluyor. Ne yap diye ayaklanmın ucuna basa basa çıktım. Nereye gisın, kimse dognı düriist iş yapamıyor. Bu yıizden çı deyim, cepte beş kuruş yok. Gittim, evin ynkansınluyor kavga. Akşama kadar üç kurnşluk satış yapa daki Sultanahmet Parkı'ndaki bankların birlne oturlım diye bekliyoruz. Içtigimiz çay, yedigimiz yemek dum. Biraz sonra yaşı benim kadar olan bir çocuk BtTTl Türklş'in miting kararı ıınıut yarattı (Bastarafı 1. Sayfada) Tepecı: "TürkIş'in miting karannı çok olumlu buiduk. Genel Başkanımız, Türklş'teki tüm toplantılarda zaten bu doğrultuda öneriler getiriyordu. Şimdi bu önerilerin benimsenmiş olduğunu görmek oldukça sevindirici. Kapalı salon toplantılarmdan çok daha sağlıkh, tabanla bütünleşmeyi sağlayan, işçinin duymak istediği sesi duyuran, ayrıca seslenmesini sağlayan bir eylem türü olarak bu mitingi ve bundan sonra yapılacak mitingleri tüm gücümüzle destekleyeceğiz. Memnunuz." Deritş Sendikası Genel Başkaru Yener Kaya: "Miting kararını olumlu karşılıyoruz. Sendikal hak ve özgürlüklerimizi kısıtlayan yasalarda, Türklş'in istemleri doğrultusunda uluslararası normlara da uygun değişiklikler yapılıncaya kadar bu tür eylemlerin sürdürülmesinden yanayız. Izmir mitingini tüm gücumüz ve olanaklanmızla destekleyeceğiz. Tabanın gözu üzerimizde. Bizden sonuç alıcı yasal eylemler bekliyor." Havatş Sendikası Genel BaşkanıtbrahımÖztürk: "Türklş, işçilerin beklediği kararlardan birini geç de olsa almıştır. Izmir Mitingi'ni başka yasal eylemlerin de izlemesi gerektiği inancındayım. Önemli olan, bu eylemlerimizin kısa bir sürede sonuç alıp alamayaeağı değil, işçilerin haidan için mucadele etmeye kararlı ve hazırlıklı olduğunun ortaya konabilmesidir. Bu arada Türklş yönetiminin yasalarca çizilen çerçeveyi iyi değerlendirerek, Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu gibi toplumun diğer katmanlarını temsil eden meslek kuruluşu yöneticileri ile de bir araya gelmesinde ve en azından durum değerlendirmesı yapmasında destek sağlama açısından yarar görüyorum. HavaIş Sendikası olarak, lzmır Mitingi'ni tüm varhğımızla destekleyeceğiz." Belediyelş Sendikası Genel Mali Sekreteri Hasan Soysal: "Türklş'in kararlan, bizim de karanmızdır. Izmir Mitingi'ne tüm gücümüzle katılacağız. Yerinde bir karardır." DokGemiİş Sendikası Genel Başkanı Nazım Tur: "Gayet yerinde bir karar. Aslında geç bile kalındı. Türklş, işçi haklarının kısıtlanmasına yönelik hazırhklann varlığını ilk sezdiğinde bu tür eylemlere girişmeliydı. Yasal doğrultudan aynlmaksızın eylemlerin sonuç alınıncaya kadar sürdürülmesinden yanayız; işçimizin sesini ulusal ve uluslararası platformlarda duyuracak bu tür eylemlerin en büyük destekçilerindeniz. Miting için var gucumüzle çalışacağız." Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Ziya Sonay: "Oluşumunda söz ve öneri sahibi olduğumuz bu kararı tüm gücumuzle destekliyoruz. Aslında bu karar, hepimizin kararıdır. Taban, Türklş'ten haklannın konınması ve kaybedilmiş haklann gen alınması konusunda etkin bir mucadele beklemektedir. Bu beklentiye yanıt verecek eylemlerin etkili olacağı inancındayım." Tek Gıdalş Sendikası Genel Sekreteri Orhan Balta: "Parlamentonun, daha doğrusu iktidar partisinin tepkimize pek kulak verdiği yok gibi geldi. Her şeye rağmen bir şeyler yapmamız, sesimizi duyurmamız yararlı olabilir. Turklş'in aldığı karara elbette uyacağız. Yine de gerçekçi olunca, fazla bir şey sağlayacağı umudunda değilim." Bagımsız Banksis Genel Başkanı Yılmaz Şengezer: "Başarılı olacağı, ciddi tutulacağı inancını edinirsek, bagımsız bir sendika olarak biz de katılırız. İşçinin çıkarları doğrultusunda doğru bir eylem konuluyorsa, niye desteklemeyelim?" Bagımsız Otomobilİş Sendikası Genel Başkan Yardıması 11han Dalkıhç: "Turktş, tabanın sıkıştırması ve kamuoyunun oluşması karşısında lzmir'de bir miting duzenleme kararı almak zorunda kaldı. Ciddi tutulduğuna inanmıyorum. Ciddiyet ve kararlılık içinde olduklarını, işçi sınıfının çıkarlannı koruma çabası içinde olduklarını görürsek, o izlenimi edinirsek, mitinglerine biz de katılırız." Tiırk Madenİş Genel Başkanı Mustafa Orhan: "Bu tür eylemleri >apmaktan başka yapacak yol kalmamışıır. Öyle bir iktidarla karşı karşıyayız ki işçileri, işçi teşkilatlannı yok sayıyor. Miting yapılınca her şey bıtmeyecek, sürecek. Biz destekliyoruz." BASS Genel Başkanı Servet Kahyâoğlu: "Miting kararını alanlardan birisiyim. Bu mitingin etkili olacağına inanıyorum. Ancak bu eylernlerimiz devam edecek. Çeşitli illerde de miting ve yürüyüşler duzenlenecek." TürkMetal Genel Sekreteri Saüh Kılıç: "Miting kararını uygun buluyoruz. Turklş'in kararı beklenen karardır. Ancak bu mitingin, sorunları çözeceği konusunda bir yargıya şimdiden varmak yanlış olur. Burada alınacak tavırlar, ortaya konacak meseleler önemli. İşçi haklarının alınması için bu tur kararlar bir vesile olacaktır, buna inanıyoruz." Yolİş Genel Sekreteri Behzat Akdoğan: "Mitingin ve mitinglerin yapılmasını zaten şiddetle istiyorduk. Çıkmaza sokulan işçi hareketinin bu çıkmazdan kurtulması için miting bir adım olacaktır. Bundan sonra neler yapılması gerektiği de planlanmalı. mitingle yetinmemek gereklidir. Ya bu iktidan uyguladığı ekonomik politikadan vazgeçirmeli, ya da geçmiyorsa iktidarı değiştirmeliyiz." Şekerİş Eğitim ve Teşkilatlandırma Sekreteri Mehmet Aydın: "Mitingi olumlu buluyoruz. Karşımızda işçinin durumunu bilmek istemeyen ve duymayan bir hukümet varsa bunu duyurmalıyız. Yalnız işverenin bu mitingte provokasyon yapmasına karşı dikkatli olmalıyız. Biz, iyi bir program yapılırsa, mitingin önemli etkisi olacağına inanıyoruz. Biliyorsunuz ağlamayan çocuğa raeme vermiyorlar. Bu tür mitingleri destekliyoruz." ÖSYS için bugüne kadar 503 bin öğrenci başvurdu Matematik sorusu yanıtlamayan fen programına giremeyecek ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Üniversiteye girişte, "Şansa >er vermeyecek, sınavın pm% eseri oldugu inancını yıka cak" çalışmalar yaptıklarını açıklayan OSYM Başkanı Prof. Altan Giinalp, "Bu çalışmalar, yıl içinde sonuçlanacak. Öniimiizdeki >ü kesinlikle uvgulamaya konulacak" dedi. Prof. Altan Gunalp'in belirttiğine göre, bu yıl >apılan değişiklikle de, öğrenci yerleştirme sınavında, tercihlerindeki bolumle ilgili sorulan yanıtlamayan öğrenciler o bölume giremeyecekler. Geçen yıl, 2 bin 500 3 bin dolaymda öğrencinin, girdikleri bolumle ilgili sorulan yanıtlamadan kayıt yaptırdıklanm anlatan ÖSYM Başkanı Prof. Günalp, "Yeni karaıia, bir oğrenci, sadece sosyal bilgiler testinden aldıgı puanlarla fen bilgisi >a da matematik programlanna giremeyecek" dedi. Prof. Günalp'in verdiği bilgiye göre, sınav sonucunda örneğin Türkçesosyal puanı ile oğrenci alan yukseköğretim programına girmek isteyen öğrencilerin bu testlerdeki ham puanlannın l'in uzerinde olması gerekiyor. Aynı biçimde matematik ya da fen puanı ile öğrenci alan bölumlere girecek öğrenciler de, bu testlerden belirli bir ham puan tutturmak zorunda kalacaklar. Prof. Gunalp, uygulama ile ilgili olarak şoyle konuştu: "Geçen yü SS bin ögrenci, matematik sorulannın hiçbirine dokunmamış. Bu biraz da sınavın bir şans escri oldugu inancından ka>naklanı>or. fyi ve nitelikli ögrenci var, ama sınavın şans oldugu na inanan öğrenciler ortalamalan da aşağı çekiyor. Şu anda bazı çalışmalanmız var. Araştırmalar yapıyoruz. Araştırmalar sonucunda, üni\ersiteye girişte şansa yer verilmeyecek. Sınavın şans eseri oldugu inancını yıkacak uvgukunala^ ortaya konulacak. • • < Bu arada, ÖSYS sınavlan için ÖSYM'ye bugüne kadar 503 bin başvuru oldu. Saptandığı kadanyla, bu adaylann 229 binini son sınıf, 270 binini ise eski mezunlar oluşturuyor. Bunlardan 62 bıninin de halen üniversitede okuduğu öğrenildi. Evren'den (Baftarafı 1. Sayfada) yasayı, bu noktadan yeniden gorüşülmek üzere TBMM'ye göndereceği öğrenildi. Yetkili kaynakların verdiği bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Evren, yasa uzerindeki incelemelerini özellikle eski ve yeni parlamenterlere emeklilik işlemlerinde tanınan ayncalıklar uzerinde yoğunlaştırdı. Cumhurbaşkanı, eski ve yeni parlamenterlere yasayla tanınan bu ayrıcalığın "kamuda çalışan öteki memurlar ve personete karşı eşitsizlik" yaratacağı sonuca vardı. Cumhurbaşkanı Evren, böyle bır eşitsizliğin toplumda kimi sakıncalar yaratacağı noktasından hareketle, yasanın bu bolumunu, yeniden goruşulup düzeltilmesi için TBMM'ye geri göndermeye, boylece "veto" yetkisini kullanmaya karar verdı. Cumhurbaşkanı'nın bu goruşleri, gerekçesiyle birlikte en geç bugün hazırlanıp TBMM'ye yazıyla bildirilecek. Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nun eski Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoglu için bir rapor hazırlayarak, Cumhurbaşkanı'na verdiği yolundaki haberlerin doğru olmadığını bildirdi. TRTÎde 2 bin sözcüğe (Bastarafı 1. Sayfada) ya>ın planında da, yayınlarda kolayca anlaşılabilir, dogru, lemiz ve guzel Turkçenin kullanılması gerektiği belirtili>or" diyerek, "Ciddi bir devlet kuruluşu olarak en iyi ve güzel Turkçeyi halka anlatmak istiyoruz" biçiminde konuştular. TRT yetkilileri, Cumhuriyet'e yaptıkları açıklamada TUrk Dil Kurumu ve TRT'den başka hiçbır kurumun ve bakanlığın dil konusuna eğilmediğini belirterek, şunları söylediler: "Anayasa sozlugünde yer alan Başbakanlık genelgesinde tüm kamu, kurum ve kuruluşlannın her turlü yazışmalarda ve yayınlarda anayasa sozlügunü ölçüt kabul etmeleri gerektiği belirtiliyor. Özellikle Kültür ve Turizm Bakanlıgı. Milli Egitim Gençlik ve Spor Bakanlıgı ile Devlet Tiyatrolarının da bu genelgeye uymaian ve anayasa sozlugüne uygun bir dil kuJlanmalan gerekir." Yayın unite başkanlannın yaptıklan toplantılar sonucunda TRT'de kullanımı yasaklanan ve karşıhğında kullanılacak sözcüklerin belirtildiği 205 sözcüklük liste, anayasa sözluğunün lümünü kapsayacak şekilde genişletilecek. Yaklaşık 2 bin sözcuğün kullanımını yasaklayacak ve bunların karşıbğında kullanılacak sözcukleri içerecek olan liste daha sonra TRT Genel Mudüru Tunca Toskay'a sunulacak. ADENAUER A l l ö f l * ARAFAT ATATÛRK BERUNGUER BLUM BRANDT BKJNEV BUMEDYEN BURGİ6A CABRALCABU.0 CASTRO CHAMBKIAIN CHURCHILL CWNAH CLEMENCEAÜ ÇAN KAY ŞEK ÇAVUŞESKUDE GAUUİ DENG S1A0 PMG DJMıTROF DUBCEK MUTSCHKE ENVER HOCA ESAD FRANCO 6ANDW GOMULKA GORBAÇOV GRUEN DAVID GÜEVARA HAILE SELASIYE HJROHTO HITLER HO CHIMMH HUMEYNI INDfiA GANDHIİNÖNU JAURES JEANPAULI. KADAR KADDAFIKAUTSKY KEN^EDY KENYATTA WMIL SUNG KING, MART1N LÜTHER KREISKY KRUŞÇEV LENIN IİOYD GEORGE LUMUMBA LUXEMBURG MAKATOS MAO MA,ı?C0S MASARYK MITTERIWC MUSSOUNI NASİR NEHRU D 3 T NETO N1XON NKXiMAM PAIME PAMCi JRST PAPANDREU ERON PtLSUDSKI IN0CHET REAGAN RiZA ŞArt ROOSEVEIT SALAZAR SEKOO TOU«E SENGHOR SIHANÜK SOMOZA STALİN SUKARNO SUN YAT SEN SUUD THATCHER HC«EZ TITO TOGUATTI TROÇKİ TRUMAN ULBRICH7 VARGAS VENIZELOS VE1WOERD WAIİSA '.VILHELM W1LSON ZAPATA CASTRO'DAN HUMEYNİYE, LENİN'DEN WALESA'YA İLETİŞİM YAYINLARI SEÇKİN VE KALICt BİLGİ KAYNAKLARINA BİR YENİSİNİ DAHA EKLİYOR Ç A Ğ D A Ş LİDERLER ANSİKLOPEDİSİ Bütün zamanların en çalkantılı yüzyılını yönlendıren 97 ünlü lideri, ülkeleri ve dönemleriyle yeniden tanıyın... Çocuklukları, gençlikleri ve özel hayatlarıyla, siyasetleri, muhalefetteri ve bilinmeyen yönleriyle yeniden tanıyın... Türkıye'nin saygın siyasetbilimcilerinin özetleyicı değerlendirmeleriyle... Geniş kaynaklardan özenie hazırlanmış ayrıntılı metinlerle, eksiksiz kronolojilerle... Türkiye'de ilk defa yayınlanan yüzlerce fotoğraf ve belgeyle çağımıan siyasi panoramasını çizen yepyeni bir ansiklopedi.. 72 fasikül, 6 cilt... tletişim Yayınları
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear