Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 TEMMUZ 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHVRİYET/5 Foueault'nun aythn tanunı Yaşadığı sürece horlananlar, kıyıda köşede sahipsiz bırakılan insanlar Foueault'nun kafasını kurcaladı. 1954'ten başlayarak hep bu tür insanlar vardı kitaplannda. Ve geçmişte uğruna savaşım verdiği şeylerden bazılan, günümüzde uygulamaya giriyor, Foucault da gülerek, "Gençler, uğrunda savaşım verdiklerimizi yaşıyorlar" diyordu. Kültiir Servisi Fransız düşünür ve tahhçi Michel Fotıcauh, 25 haziran pazartesi günü saat 13.15'te, bir beyin rahatsızlığj sonucu kaldınldığı Paris'in Salpetriere Hastanesi'nde öldü. Doktorlann bildirisine göre, 9 haziranda hastaneye kabul edilen Foucault'da kan zehirlenmesinin yanı sıra beyin damarlannda iltihap da görüldü. önce olumlu sonuç veren antibiyotik tedavisi, hastanın birden ağırlaştnasıyla etkisiz kaldı... Ve çağınuzın en büyük düşünürlerinden biri, hekimlerin tüm çabalarına karşın kurtarılamayarak 57 yaşında öldü. 15 Ekim 1926 günü Fransa'nın Poitiers kentinde dünyaya gelen Micbel Foucault bir doktorun oğluydu. 196062 yıllan arasında asistanlık, 196468 yılları arasında da ClermontFerrand Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde felsefe profesörlüğü yaptı. 196870 yıllan arasında aynı görevi Vincennes Oniversitesi'nde sürdüren Foucault, 1970 yılmdan bu yana da College de France'da (153O'da Kral I. François tarafından kurulan, 50 kadar kürsüsünde ülkenin en ünlü profesör ve duşünürlerinin çeşitli konularda herkese açık dersler verdiği, laboratuvarlan da bulunan ve sınav sisteminin dışmda bırakılmış üst düzeyde Fransız eğitim kurumu) ders veriyordu ve çarşamba sabah seminerleri bu kuruluşun en büyük ilgiyi gören olaylan arasındaydı. Foucault. son on yıl içinde ABD'nin belli başlı üniversitelerinde de ders vermişti. Çetrefîl ve güç bilinen ünlü düşünUr, açıklıgı sever ve sık sık şu sözleri söylemekten keyif duyardı: "Açıklıgı sevmem bana zarar veriyor. Fransa'da insanlar duymadıklan şeylere hayran oturiar. lnsanlann çogu anladıklanna fazla deger vermezler... Fazla anlaşılır oldugum için karanlıkta kahyorum. Havada kalmış bir söylev her zaman dataa rabatlaücıdır..." bu ilginç kişi, tüm ideolojüerin yanı sıra her türlü hümanist düşünceye de ağır ve yıkıcı bir eleştiri getiriyordu. Ve bu yanıyla da çok kişiyi rahatsız etmekteydi. 1970'lerin hemen öncesinde, proletaryanm sağaltıcı rolüne ağırbk veren Hıristiyanlaşmış bir Marksizm egemendi ortalığa. Foucault ve kolay bir yaklaşımla "yapısalcı" olarak nitelenen düşünürlerin saldınsı bu ideolojiyi sarsacaktı. Michel Foucault'yu anlatan ilginç bir yaayı, 26 Haziran 1984 tarihli "Le Matin" gazetesinde Marc Coutty yazdı. Bu yazıdan bazı bölümleri aşağıda bulacaksınız. "tnsan öldü" cümlesinden yola çıkan düşünür, bu nedenle Çünkü buna olanak veren inancı yok etmişti. Daha iyi bir dünya kurulması için verilen tek, birleştirici kavgaya olan inanç sarsılmıştı. Kadınlann sömüriıcü safına erkekleri de kattıkları, gençlerin babalannın çirkin yüzlerini keşfettikleri, kurtuluş için açık seçik bir yol bulunmadığımn ve baskılann çeşitli olduğunun keşfedildiği dönemdi bu. Bu saptama giderek daha da bir açıklık kazanacaktı. Foucault, ağır saldınlara hedef olmasma yol açacak bir kuramsal 'kaide' sağladı bu açıklığa. Kendisine saldırıldıkça gözüpekleşti, çağının putlanru kırdıkça kırdı. Üne erip bu ünün zamanını çaldığuu, çalışmasını engelledilaşan düşünür, 1961'de çıkan ve kimilerince "en güzd kitabı" diye nitelenen "Klasik Çagda Deliliğin Tarihi"yle büyük üne erHi Yine avnı vü yayınlanan "Les Mots et les ChosesSözcükler ve Nesneler", çağdaş düşünceye önemli saldırılar yönelttiği kitabıydı. "Naissance de la CliniqueKliniğin D o g u ş u " adındaki kitabı tıp bilgisiyle hesaplaşmasının sonucuydu ve düşünür, daha sonra cezaevi sistemine saldıracaktı. 1969'da "Bilginin Arkeolojisi"yle "tarihin başka bir biçimde yazılı$ı"na örnek veren Foucault, 1976'da çıkan "La Volonte de SavoirÖgrenme lstencT'yle altı ciltlik ünlü "Cinsellik Taribi"nin ilk cildini yayımladı. ölümünden hemen önceki günlerde de, bu kitabın ikinci ve üçüncü ciltleri piyasaya verildi. Bu dev çalışması konusunda, "Magazine Litteraire" dergisinin yönelttiği sorulara şu karşılığı veriyordu Foucault: "Ba bir tarih çalışmasıdır, ama bunun ve benzerlerinin aynı zamanda düşünce tarihi çalışmalan olduğunu da gözden uzak tutmamalı. Duşiınce tarihi yalnız fikirlerin tarihi değildir, 'bir diisünce nasıl oluşur' sorusunun da karşüığıdır. Gerçekle ilişkili olarak düşüncenin aynı zamanda nasıl bir de tarihi olabilir? tşte sorulan soru. Ben bu kitabımla belirgin bir soruna karşılık getirmeye çahşıyorum: Cinsellik, cinsel istek, ze>k üzerine bir düşunce olarak ahlakın doguşu'na..." Fransa'da iktidar olan sol koalisyonla aydınlar arasında giderek büytiyen uçuruma da ilginç görüşler getiriyordu Foucault. "Üniversite öğretim üyesi ve aydın olmak, kişinin >alnız başkalannınkini değil, kendi duşüncesini de degiştirecek biçimde, üniversitede ögrendiklerini kullanmaya çalışmasıdır. Kişinin kendi düşüncelerini ve başkalannınkini değiştirme yönündeki bu çalışması bana aydınlann varlık nedeni gibi geliyor... Aydınlarla iktidar arasındaki uçunım, söylendiği gibi komünistler iktidara gelirken aydınlana Marksist olmaktan vazgecmelerinden kaynaklanmıyor. Sosyalistlerle komünistler birleştiklerinde, yönetme olanağı sağlayacak dttşiince çalışmasmı aydınlaria birlikte ve zamanında yapmadıklarından ileri geliyor bu. tktidann başansızhğı, eskimiş sloganlarla ve başkalanndan kopya edilmis tekniklerie yönetme sevdasından geliyor." Bir arkeoloğnn öltimti Evet, çağdaşı yazar ve düşünürler arasında Foucault'yu "arkeolog" olarak niteleyenler vardı. Neden arkeolog? Çünkü AÇIKLIĞI SEVERDt Açıkhğı severdi Michel Foucault ve hep şöyle derdv "lnsanlann çoğu aniadıklanna değer vermezler. BenfazJa anlaşıhr olduğum için karanhkta kalıyorum." insanı temel alan tüm sözde kuğini görünce, birden gazetecileramlardan vazgeçmek gerektiğire ve televizyon kameralarına ni vuıguluyordu. 68 olaylarının kapısını kapadı. Çünkü FoucaFransa'sı, Foocault ve benzeri ult, ününden yararlanmayacak düşünürlerin etkisiyle sarsıldı. kadar namuslu ve sağduyulu, Ancak bu etki hep ikincil kaldı. gerçek bir düşünürdü. YeryüÇünkü Foucault, Sartre gibi zünde pek çok kişi, çağdaşlığa, dünya çapındaki tasanlara ağırözellikle de olgunluğa onunla erlık verenlerden değüdi. Yerel, di. Neden mı? "Çünkü olgunluk belli konulara yönelik temkinli kişinin babasız kaldığını anladıkuramalar çağını başlatıyor, inğı, en sağlam inançların bile hiçsanı yok edip genel çözümler gebir yere varmayan yol üzerindetiremez olunca, kaybolan bir ayki aşamalar olduğunun açık sedın türünün yerine bir yenisini çik görüldüğü çağdır da ondan." getiriyordu. Bu aydın tipinin de Michel Foucault, önce "Maen belirgin temsilcisiydi Foucaladie Mentale et Psychologieult. Akıl Hastahğı ve Ruhbüim" adb 1970'lerin Fransası'nda ezüen, kitabıyla (1954) dikkatı çekti. Bu horlanan her kesimin yanında ilk ve ilginç denemesinde normal yer aldı. Ama bir tek gün bile ve hastalıklı olan arasındaki ilişmutlu yannlar muştulamadı. kilere henüz klasik biçimde yak Kültiir Servisi Yirminci yüzyıhn en seçkin oyun yazarlarından Lillian Hellman, 30 haziran gunu oldu. Amerıkalı yazar yetmii >edi yaşındaydı. Lillian Hellman'ın modern tiyatro repertuvarlarına giren en onemli ıki oyunu "Çocukların Saati" ve "Kuçuk Tilkiler"di. Aynı zamanda başanlı bir senaryo >azarı olan Hellman'ın uç ciltlik anıları gerek eleştirmenler, gerek okurlarca buyük ilgiyle karşılanmıştı. 1925 'te yazar Arthure Kober'leevlenen Hellman, onunla birlikte Paris'e gııti ve bir dergıye kısa öyl uler vaznıaya başladı. Bir yıl sonra Kober'dcn ayrılan sanatçı, New York'a donerek unlu yayınevi Horace Liverright'a girdi. 1930'ların başlarında zamanın unlu polisiye roman yazarı Dashiell Hammelt'la tan^an Hellman, Hammett'ın ölumüne kadar otuz yıl boyunca hayatını onunla paylaştı ve McCarthy dönemınde Hammetfla birlikte kara listeye alındı. Lillian Hellman, sanatçılığının yanı sıra kişiliğiyle ılgileri usıunde toplayan bir insandı. 1936'da îspanya'ya gidip ABD'ye döndükten sonra Ispanya içSavaşı'ndaki Cumhuriyetçıler için ulkesinde geniş çaplı bir yardım kampanyası açtı. Hellman, aynı zamanda çeşıtlı etkınliklenyle ABD'de ilk modern femınistler arasında yer aldı. 1960'larda ve 1970'lerde Hellman, uç kıtapta toplayacağı anıları ustunde çalışmaya başladı. Bunlardan 1974 yılında yayınlanan "Pentimento", daha sonraları, geçtiğımiz yıllarda sinemalanmızda da gosterılen Fred Zinnemann'ın "Julia" adlı filmine konu oldu. Bu fılmde Hellman'ı Jane Fonda canlandırdı. Aıııerikalı feıninist yazar Lillian Hellman öldü Duyduk Gördük ABD Büyükelçisi, Avcı'yu neler anlatu? Hafta içinde DYP Genel Başkaru Dr. Yıldınm A vcı 'yı ziyaret eden ABD Büyukelçisi için, ziyaret öncesi tkinci katta bir ''kabul yeri'' hazırlanmıştı. Dr. A vcı, konuğunun ta dördüncü katmdaki odasına kadar çıkıp yorulmaması için etinden gelen özeni göstermlşti. A vcı, Büyükelçiyi alt kat merdivenlerinin başında karşıladı. Önce Almanca biltp bilmediğini sordu ve olumlu yanıt almca başladı konuşmaya. DYP Genel Başkam, tkinci kata geldlklerinde BüyükelçVye, kendisi için bu katta hazırlanmtş bir yer olduğunu bildirdl. Büyükelçl durumu öğrenlnce orada değil, yukanda goriişmek isteğinde olduğunu söyledi. Bir kat daha çıküdı. A vcı, isterse bu katta da görüşme yeri bulunduğunu söylemeye fırsat bulamadan BüyükelçVden "yukarıya, yukarıya, daha yukarıya"yanıtmıaldı. Sonunda Yıldınm Avcı 'ntn odasına gelince bir süre ev sahibi ve konuk, gazetecilerin önünde kendi yasamlanm anlattılar. Foto muhabirleri Işlerint bltirince, Dr. A vcı ktbarca yalnız kalmalan gerektlğini açıkladı. 27 dakika sonra ABD Büyukelçisi Hupe, yalnızca tarih ve ABD'den söz ettiklerini söyleyerek aynlıp gittt. Gazetecüer, Dr. Avcı'mn konuğunu uğurlayıp dönmesini merdiven başında bekliyorlardı. "Sayın Avcı, sahiden bir nezaket ziyareli miydi bu?" Dr. Avcı'ya ilk soru buydu. Yanıtı, "Evet, sahiden nezaket ziyaretiydi" oldu. Ve DYP Genel Başkam başladı anlatmaya: "Efendim, Sayın Buyükelçi ile ilk defa böyle yakın bir görüşme yapıyoruz. Kendisi geniş kültürlü, hadiseleri aklt selimle değerlendiren çok kıymetli bir dıplomat. Viyana doğumluymuş. Altmışyıldır hiç konuşmadığı Almancası benim tngilizce açığımı kapattı ve anlaşabildik. Münster veMünih üniversitelerinde konferanslar vermiş..." Bir gazeteci, Genel Başkan 'm sözünü kesti: "Sayın Başkan, siz bızim sorumuzu geçiştirdiniz. Büyükelçi 'nin bu niıeliklerini biliyoruz. Ayrıca kendileri spor yaparlar, tenis oynarlar, vaktiyle dağlara tırmanırlardı, vb... Sorumuzun..." Avcı da gazetecinin sözünü keserek sürdürdü konuşmasuu: ' 'Efendim, bir ara Sayın Hupe bana dünya siyasi tarihinde hekim olup politikayla uğraşan başka birini lanıyıp tanımadığımı sordu. Ben de... " Gazetectler partiden aynlırken, aralannda şöyle konuşuyorlardı: "Gerçekten önemli bir görüşmeydi. Iki taraf birbiri hakkında oldukça önemli bilgiler edinmis." Manevi olan ve maddi olan Geçenlerde Çankaya Belediye Meclisi ikinci toplantısını j«ptı ve çeşitli konular gündeme ahnıp çözüme bağlandı. Bunlann arasında, Beledlye Meclisi üyelerinin EGO ve ASU'nun sosyal tesislerinden yararlanmalan, beledlye otobüslerine ücretsiz binmeleri gibi konular da vardı. Birincisi hiç Ittrazaz oylandı ve kabul edüdi. tkinci önerge ise biraz tartışüdı. ANAP'h üye Mevlüt Şahm karşı çıkarak EGO'nun kendi yasası uyannca kimseyi bedava tasıyamayacajtını. büyük kent Belediye Meclisi'nde aynı öneri getirildlği zaman bunun olamayacağuun anlaşıldığım söyledi. "Bunun için mutlaka bir para yatırmak gerekiyormus" deyince sözü Çankaya Belediye Başkam aldı. "Çankaya Belediyesi 45 üyesinin parasını yatırmaktan aciz değildir. Gerekiyorsa yattnlır" dedi. Sonra yeni ANAP'h üye Pertev tlhan Durakoğlu önergeden yana konuştu. Durakoğlu, aslında beledlye otobüslerinden ücretsiz olarak yararlanmanın önemli bir şey obnadtğını, bunun manevi bir yanı bulunduğu için bu hakktn kuUanumak istendiğini anlattı ve şöyle dedi: "Aslında buradaki arkadaşlarımızın çoğunun arabası vardır. Yanı manevi yanı dışında bu konunun pek de önemi yoktur. " Sorun çözüme bağlanır kıvama gelmlşti ki, SODEP üyesi Serdar Soğukpınar'm söz aldığı görüldü. Soğukpınar, kısa ve öz konuştu: "Belediyelerin sosyal tesislerinden yararlanmak manevi bir şeydir. Oy birliğıyle kabul. Ayhklar manevi bir şeydir. Oy birlığiyle kabul. Huzur haklanmız manevi bir şeydir. Oy birliğıyle kabul. Belediye otobüslerinden ücretsiz yararlanmamız da manevi bir şeydir... Hayır sayın üye, bu manevi bir şeylerin maddi hesabını halkımıza vereceğiz. Soruyorum şimdi, nasıl vereceğiz? Biraz dikkat, biraz ınsafdiyorum." Otobüs önergesinln incelenmek ve gereği yapümak üzere "muhtelif ışler" komisyonuna havale edümesine karar verildi. KİM KİME DUM DUMA ımm AK 12. Uluslararası İstanbul Festivalihde TAHÎTf DANS TOPLULUCU GOSTERİLERİ TARİHTE BUGUN MVMTAZ ARIKAN 78910 TEMMUZ Açıkhava Tiyatrosu Saat:21.30 4 Temmuz B/L/M UGRUNAL 1334'TE SU&UfJ, U/JLU 8/LSIN tfARIf CURlB, 6? YAŞlNDA KAN KANSBRlNOEN ÖLDÜ.. Fr.VK g'LSİMİ OLAN SÇİ plEHRE CURtE İLE, RAPYOAHTİf: BlLEŞllCLER ÜZERİNDEKİ AgAŞTriZAAALARl SONUNDA POLOMYUM VE fZAPVUM'u KEŞFŞTMlŞTf.Su BAŞAGI ScWÜSlDAlCUe/E'L£KlBİRLİICT£ ÇAUŞTtKLARt HENRİ BeCQUEIİ£L İLE, 19O3'TB NOBEL FtZltL OİHJLÛUU PAYLAŞMtŞlARP/. PIERRE CURtE'HİN ttöb'PA OLÜMÛKİDENSONBA A/?AÇTlRMALAfZ/NI SUİ2DÜREN A4ADAM CU2l£, 1911'DE PE NO8EL kiİMYA ÖDÜUlNU ALASAK, IKİ PALOA BıRPEN BU ÖOÜLÛ KAZAA1AN TEK iNSAhi OIMUŞTU. ANCAK, ZAD/OAKTİF MAPPBLefSLE FAZLA /LİŞKİSİ, ONUN SAĞUĞINI gOZMAKTA GECİICMEMİÇ, KANSERM YAKALAMutAStNA NEDEN OlMUŞTU. 5 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet tarafından bir konser Gazi edilmiştir. Hazretleri İstanbul 3 (a.a.) Reisicumhur Hazretleri bugün saat 16.30'da Ertuğrul yatile Yalova'yı teşrif buyurmuşlardır. * Temmuz 1933 tertip olduğu halde muhtelif ecnebi memleketlere 1509 litre rakı, 46.781 litre şarap, 500 litre vermut, 90 litre likör ve 714 litre konyak ihraç edilmiştir. Bu içkilerin mecmu bedeli 7698 liraya baliğ olmaktadır. 19341984 Tayyare Cemiyeti menfaatine konser Yarınki perşembe akşamı saat 18.00'de Küçukçiftlik Parkı'nda Tayyare Cemiyeti menfaatine Beşiktaş şubesı Bu konserde Denizkızı Eftetya Hammla kemani Sadi, tanburi Salahattin, kemani Cevdet, kemençeci Sotiri, piyanist Şefik ve udi Marko Beylerden mürekkep bir saz heyeti de müntahap parçalar çalacaktır. İhraç edilen içkiler Selim Sırrı Beyin radyo konferansı Yarın akşam saat 9.00'da İstanbul radyosunda Selim Sırrı Beyin yapacağı musahabesinin mevzuu: "Yüz yıl yaşamakta saadetin rolu"dür. KUVVET ŞURUBU Çocuk te hfrrtkler ifb kemmel hrm* İUadv. l^aluıziık. lunsolık, uıbı kastdıklınk b.r y KANZUK (ViTALiN ) H«r 1933 haziranmdan 1934 mayıs nihayetine kadar Muskirat Inhisar idaresi tarafından başta Amerika ve Danimarka LAPSEKİ BELEDtYE BAŞKANLIĞINDAN 1 Mdlkiyeti belediyemize ait çamlık parkı düzenleme inşaatı 6.000.000 lira keşif bedeli üzerinden 2886 sayüı kanunun 37'nci maddesi geregince kapalı zarf usulü ile ihaleye çıkarümışar. 2 Bu işe ait teminat tutarı 180.000. liradır. 3 Ihale 20.7.1984 cuma gflnü saat 15.00'te Lapseki Belediye Başkam odasında toplanacak komisyon huzurunda yapüacaktır. 4 Yapüacak işle ilgili şartname ve ekleri çaüşma günleri mesai saatleri içinde beledıyemiz başkâtiplifcınde görüiebilir. 5 İhaleye katılraak isteyenlerin teklif mektuplan ile birlikte yeterlilik belgesi, ticaret ve sanayi odası belgesi veya esnaf ve sanatkârlar demeği sicil belgesi, noter tasdikli iraza sirküleri ve geçici teminat makbuzlanm ihale saatinden bir saat önce komisyona vermeleri gerekmektedir. 6 Postada vuku bulacak gecikmeler, dikkate alınmayacaktır. Basm: 19677 tLAN İXAN ANKARA PTT MESLEK GELİŞTİRME BAŞMÜDÜRLÜĞÜ A Basmüdurlüğümüzde mevcut Yabana dil Uboratuvannın, yeniletne, tadılat ve oaarımı yaptmlacak. B Yeni bir yabancı dil laboratuvarı kurdurulacaktır. 1 İhale 25.7.1984 tarihine tesadüf eden çarşamba gunü saat 15.00'te yapılacak olup teklif mektuplanmn en geç a>Tiı gün saat 15.00*6 kadar Büşmüdürlügümuz Alım ve Saüm Komisyonu Ba$kanUğı'na verilmesi gerekmektedir. 2 Teklif edilecek toplam bedelin % 3'ü orarunda geçici teminat yatırüması zorunludur. 3 Konu ile ilgili teknik ve idari sartnameler, İstanbul, lzmır ve Mersin'de PTT Meslek Gelişürme Müdurlüklerinden, Ankara'da ise Başmüdürlüğümüz Malzeme Müdurlüğünden bedeli karşüıgı temin edilebilir. A Başraüdurlügtlmüz ihaleyi yapıp yapmamakta. ertelemekte veya diledigine yapmakta serbesttir. DIŞBANK "Çağıa^anbanka"