Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CVMHURİYET/4 KÜLTÜR YAŞAM 4 TEMMUZ 1984 TELEVtZYON 19.00 Açık Öğretim 19.30 Gençlik Gençlik (Renkli) 19.55 Mutlu Aile (Renkli) 20.30 Haberler 21.00 Hava Dunımu 21.10 Uykudan Önce (Renkli) 21.20 tnsanhk tçin (Renkli) Sureklifilmin "ölüm Bizi Ayırana Kadar" adlı bölümü yaymlamyor. önemsiz bir ameliyat için hastaneye yatan Augie, kanser olduğunu öğrenince tüm yaşama isteğiniyitirir. Ama orada tanıştığı Imogene, ona bu isteği yeniden aşılar. Bu arada Doktor Riverside senaryo yazan Edmna Garth 'ı cinayete teşebbüs suçundan köşeye sıkışnrmaya çalışmaktadır. Programda, öğrencilerin yaz tatillerini nasıl değerlendirmesi gerektiği ve yaz tatillerinde açılan gençlik kamplan konu ediliyor (ğ 12. ULUSLARARASI İSTANBIJL FESTİVALİ ~ \editepe Oyuncuları bu akşam sahneye çıkıyor Kültür Servisi 12. Uluslararası Istanbul Festivali'nde bugun klavsençi Huguetle Dreyfus'ün resitali saat 21.30'da Atatürk Kültur Merkezi Konser Salonu'nda. Özellikle eski müzik alantnda bir otorite sayılan Huguette Dreyfus'ün repertuvan, klavsen için yazılmış klasik yapıtların hemen tümünü kapsıyor. 1967'den bu yana Paris'teki unlu Schola Cantorum'da öğretmenlik yapan sanatçı, aynı zamanda 1971'den beri Bobigny Konservatuvan'nda klavsen dersleri veriyor ve Saint Maximin Akademisi'nde oda müziği ve klavsen hocalığını surdürüyor. Dreyfus bugünkü resitaltnde Couperin, Rameau, J. S. Bach ve Scariatti'nin yapıtlannı seslendirecek. Bugunsaat 18.30'daSoprano Renate Holm ile Mezzo Soprano Margareta Hinlermeier, piyanist Fritz Bruckner eşliğinde bir konser verecekler. Konserde Schubert, Schumann, VVolf, Brahms, Mendel^ohn. Reger, Richard Strauss ve Mozart'ın yapıtları yonımlanacak. 1957'de Viyana Halk Operası'na giren Soprano Renate Holm, 1960'da Viyana Devlet Operası'na çağnldı. Genf, Munih, Londra, Brüksel, Berlin, Hamburg ve Frankfurt operaları kendisini angaje ettiler. Renate Holm'un repertuvannda klasik operetlerden Richard VVagner'e kadar değişik yapıtlar bulunuyor. Mezzo Soprano Margareta Hinlermeier, 1976'da Viyana Devlet Opera Stüdyosu'na girdi. 1979, 1980 ve 1981 yıllannda Salzburg Şenligi'nde "Sihirii Flüf'te söyledi. 1982'de Viyana'da Placido Domingo'yla birlikte Viyana Devlet Operası Dostları Ozendirme Ödülü'nü kazandı. Hadi Çaman ve Yeditepe Oyuncuları, Leslie Bricusse ve Anthony Newley'in aynı adlı oyunundan Orhan Dunı'nun uyarladığı "Durdurun Dünyayı İnecek Var"ı bugun sahnelemeye başlıyor. Bugun, perşembe, cuma ve cumartesi günleri saat 21.30'da Venüs Tiyatrosu'nda sergilenecek oyunu Metin Serezli sahneye koydu. Oyunda Hadi Çaman ve Füsun Önal'ın yanı sıra Sebla Pekcan, Ayşe Gencer, Yuksel Gözen, Hikmet Karagöz, Turgut Ekiz, Levent Tülek, Haluk Toksöz, Celâl Belgil ve Osman Özcelik rol alıyor. öte yandan, Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü, Festivaldeki ikinci ve son "Halk Danslan ve Türküleri" gösterisini bugün saat 21.30'da Yıldız Sarayı Hasbahçe'de sunacak. 22.05 Haber Program (Renkli) 22.40 Montreux AJün Gül Festivalinden Göriintüler (Renkli) 23.20 Haberler 23.30 Kapanış İZLEYİCİ GÖZÜYLE "Ramazan TV'sV'nin yüz akı: Çağrı... TRT TV'si bu yıl Ramazan için yine "özel izlenceler" hazırladı. Ve yine bizler, devletin resmi yayın kuruluşunda laiklik dısı tutumlara tanık olmak zoruıtda kafdİk.\ Aiatürk Türkiyesi'nin bir yurttaşı için kolay değil ktatürk 'ün\ temel ifkelerininj ' çiğnenişini içe sindirmek... Bunun yanında, olumlu karşılanması gerektiği kanısını taşıdığtm bir tek nitelikli yapım izledik; "Çağn" adlı, konulu fılm.. Gerçi ara spikeri, fllmi özetlerken Hz. Muhammed'den "peygamberimiz" diye söz ederek tslâm dinini tüm Türk ulusuna mal etti; giderek diyebilirim ki, Atatürk'çe kaldmlan "Türk DevUti'nin dini Islâmdv" görüşünü savunur bir konum kazandt TRT... Filme gelince.. Doğrusu, sömürUye son derece yatkın böylesi bir duyarlı konu olabildiğince akılcı, gerçeklere uygun biçımde işlenmişti. lçeriğiyle, yönetimi, oyuncuları ve müziğiyle gerçekten de güzei bir yaptt, gösterilmesi yararlı bir fllmdı. Çıkarılacak olumlu sonuçlarta yüklüydü... Sözgelimi, dinsel bakımdan karannı henüz vermemiş bir kişi olarak benim vardığım sonuç suydu: Her türlu yobazca yaklaşımm ötesinde incelendiğinde Islâmiyet, iyilik, sevgi, kardeşlik, barış, eşitlik gibi temel ilkeleriyle anlamlı bir kurum.. Ve bu çerçevede, Hz. Muhammed; bunlan savunan, bu yönüyle inanamn da, inanmayamn da saygıyla anabileceği örnek bir insandır... Sonuçta söylenebilecek şey: TRT, laikliği hiçe saymadan da ramazan ayım anlamlı kılabilir!... AZtZ NACİDOĞAN / htanbul FESTİVALDE BUGUN Huguette Dreyfus klavsen resitali (Atatürk Kültür Merkezi, 21.30) Renate Holm (soprano) Margareta Hintermeier (mezzo soprano) konseri (Aya trini, 18.30) Hadi Çaman ve Yeditepe Oyuncuları: "Durdurun Dünyayı tnecek Var" (Venüs Tiyatrosu, 21.30) Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü: Halk ÇAMAN VE ÖNAL tstanbul FestivalTnde bugün Hadi Çaman ve Yeditepe Oyuncuları Orhan Duru Vaı/ı uyarladığı "Durdurun Dün Danslan ve Türküleri yayı tnecek Var" adlı oyunu sahneüyor. Oyunda başroüeri Hadi Ça (Yıldız Sarayı Hasbahçe, 21.30) man ile Füsun Önal paylaşıyor. Fesuvalde birinci sınıf orkestralar da vardı FİLİZ ALİ 60 yıllık çokseslilik serüveninde nerelerden nereye geldik! TRT Ankara Oda Orkestrası'nın son birkaç yıldır ortaya koyduğu ve canlı tuttuğu düzey, Türkiye standardmın epey üzerinde Avrupa standardına uygun bir düzeydir. TRT Ankara Oda Orkestrası'nı ülkemizdeki buyük küçük diğer tophıluklardan ayıran başbca özeUik, teknik ve müzikal açıdan ulaştıgı sürekliliktir. Orkestra demek butunlük demektir. Günü gününe uymayan, her bireyin çalgısını bütüne uyma kaygusu duymadan kendi bildiğince çalıp durduğu, yine her bireyin çalgı çalma tekniğinde farklılıkların dengeyi bozduğu, birlikte akort yapma alışkanlığı bile edinmemiş topluluklardan üst düzeyde yorum beklenemez. Oda Orkestrası, dinleyiciyi besteciyle başbaşa bırakabilen bir orkestradır. TRT Ankara Oda Orkestrası'nın 28 Haziran 1984 günü Aya İrini'de verdiği konserin prograrrunın bence en can alıa yanı Arnold Schoenberg'in, postromantik dönemin belki de en son ve en gizemli müziği olarak müzik tarihine geçmiş olan "Verklaerte Nachf'mı (Aydınlanan ya da Biçim Değişüren Gece) Festival dinleyicisine sunmaları oldu. Schoenberg, eserini Richard DehmeTın "Weib und die Welt" (Kadın ve Dünya) adındaki şürinden esinlenerek 1899'da yayhlar altılısı için bestelemişti. 1902'de Viyana'da ilk kez cahndığında hiç beğenilmeyen eseri, besteci 1917'de oda orkestrası için yeniden düzenlendiğinde, bu kez büyük başarı kazandı. İYİ BİR ENSTRÜMAN lyi bir orkestra iyi bir enstrümandır ve dinleyiciyi besteciyle başbasa bwakır. Ankara Oda Orkestrası iste bu tur bir topluluk. (Fotoğmf: ÜMİT KIVANÇ) RADYO TRTI 05.00 \çılış. program ve kısa haberler 05.05 Ezgi kervanı. 05.3« Solıstlerden bırer şarkı. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Giinaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Günün içınden. 10.00 Arkası yarın. 18.20 Reklarular. 11.00 kısa haberler. 11.05 Hafif müak. 11.20 Türküler ve oyun havalan. 11.45 Şarkılar. 12.00 Kısa haberler 12.05 Reklamlar. 12.10 ögle Uzerı. 12.55 Reklarnlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzık. 13.30 Bölgesel vayın ve reklamlar. 14.45 Hafif müzık. 15.00 Kısa haberler. 15.05 öileden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 TUrküler. 16.20 Şarkılar. 16.40 Hafif müzik. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyümüz köylümüz. 17.25 Bölgesel yayın ve reklamlar. 11.00 Çocuk bahçesı. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.20 Fasıl. 18.50 Hafif müzik ve reklamlar. 19.00 Haberler ve oiaylann içınden. 20.00 Yuıttan sesler. 20.30 Güfte şaırleri. 20.50 Hafif müzik. 21.00 Kısa haberler.21.02 Radyo tiyatrosu. 22.00 TUrkOler. 22.20 Küçük konser. 22.40 Şarkılar. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 GUnün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yayını. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havalan 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Türk el sanatlan. 09.30 Sabah konserı 10.00 Şarkılar. 10.20 Türküler. 10.40 Kadın ve çevresi. 11.00 Kadınlar topluluğu. 11 JOTürkçe sozlü hafif mOzik. 11.45 Türküler. 12.00 Şarkılar. 12.20 Şan sololan. 12.45 Türküler. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserlen. 13.30 Türküler. 13.45 Şarkılar. 14.00 Bir albüm. 14.30 Yabancı dıl öğrenelim. 15.30 Ankara Oda Orkestrası. 16.00 Şarkılar. 16.20 Arkası yarın. 16.40 Türküler. 17.00 Fasü. 17.30 Çeşitli sololar. 18.00 Erzurum Radyosu Türk Halk Müzığı Topluluğu. 18.30 2000 yılına doğru bilim ve teknolojı. 18.50 Çocuklar sarkı soylilyor. 19.00 Haberler ve oiaylann içinden. 20.00 Şarkılar. 20.15 Hafif müzik. 20.30 Yabancı dil öğrenelim.21.30 Şarkılar. 21.45 Konser saati. 22.15 Bağlama takınu. 22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 Hafif müak. 23.00 Haberler. 23.15 Beraber ve solo şarkılar. 23.40 Hafif müzik. 23.55 Çarşamba konseri. 00.55 Program ve kapanış. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Al Dimeola'nın Splendido Hotel Albümü. 09.30 Barok müzik. 10.00 Hafif müzik dttnyasından. 11.00 öğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoteğimizden. 13.00 Konser saatı. 14.30 Klasik Turk muziğı korosu. 15.00 Müzikli dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Haftanın topluluğu. 19.00 Haberler. 19.12 Bir konser. 20.45 Hafif müzik. 21.00 Yeni tını yeni müzik. 21.45 Türk halk müziginden seçmeler. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Çarşamba konseri. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. Jozef Szajna ve Stüdyo lîyutrosiL, Festivatin en önemti tiyatro olayı Kültür Servisi 12. Ulusla sahnelendiği yerlerde mutlaka rarası Istanbul Festivali'nde bu bir de resım sergısi açıyor. Nitegunden başlayarak ünlu Polon kim, 1972 yılında kurduğu Stüdyalı tiyatro adamı Jozef Szajna' yo Tiyatrosu deneysel sahne çayla dolu gunler yaşavacağız. lışmalannın yanı sıra, bir Sanat "Jozef Szajna ve Sanatı" resim Galerisi ve Modern Sanat Muzesergisı bugün Taksım Belediye si'yle butıin oluşturuyor. Sahne Galerısi'nde açılıyor. Turkiye çalışmalannda plastik oğe ağır Polonya Kulturel Değişim Prog basan sanatçı, sahnelenen oyuramı çerçevesinde duzenlenen nun bir uzantısı olan ve kendi sergi, 15 temmuza kadar sure yaptığı resimleri de sergiliyor. Işcek. Szajna'nın avangard Stüd te bugün Taksim Belediye Galeyo Tiyatrosu, sanatçının "Repli risi'nde açılacak sergisinde SzajkaYanıt" adlı yapıtını 9, 10 ve na'nın bu turden resimlerini iz11 temmuz günleri saat 21.30'da leyeceğiz. Rumelihisarı'nda sahneleyecek. Öte yandan, Jozef Szajna 10, 11 Tiyatro semineri ve 12 temmuz günleri saat 16.00 Öte yandan, Szajna'nın Stud 19.00 arasında Istanbul Kültür yo Tiyatrosu "Yamt" adlı yapıtı ve Sanat Vakfı'nın Yıldız'daki binasında bir tiyatro semineri ve Rumelihisan'nda sahneleyecek. "Yamf'ın ilk versiyonu 1971'de recek. Isviç'in Göteborg kentindeki SaÇok yönlü bir sanatçı olan Jonat Müzesi'nde sergilendi. Daha zef Szajna, daha tiyatro uğraşısonra "Yanıt", bu kez oyuncuna başlamadan 194853 yılları lu olarak, 1972'de Edinburgh arasında Krakov Guzel Sanatlar Şenliği'nde, 1973'de Nancy'de 9. Akademisi'nde okudu. Bu akaDunya Tiyatro Şenliği'nde gösdeminin grafik sanatlar ve sahterildi. "Yanıt"ın Polonya pröne düzenlemesi bölümlerini bitirmiyeri ise, Şili'deki Pinochet di. Aynı zamanda ressam ve sedarbesinin ardından 8 Ekim nograf olan Szajna, oyunlarırun 1973'de Stüdyo Tiyatrosu'nun Varşova'daki Resim Atölyesı'nde bu olayı protesto amacıyla yapıldı. Son olarak Szajna'nın "Yamt"!, 1979'da UNESCO'ya bağlı Uluslararası Sanat Derneği'nin Stuttgart'taki 9. Kongresi sırasında sahnelendi ve Szajna bu kongrede derneğin onur üyeliğine seçildi. Jozef Szajna, 10, 11 ve 12 temmuz günleri bir de tiyatro semineri verecek. Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın Yıldız'daki binasında duzenlenecek semineri, uzun yıllar Polonya'da tiyatro öğrenimi görmüş olan Oben Güney Lehçeden Türkçeye çevirecek. Szajna, seminerde, Stüdyo Tiyatrosu'nun çalışmalannı, tiyatro anlayışını anlatacak ve oyun tekniğinden örnekler sunacak. Aynca Szajna ve Stüdyo Tiyatrosu'nun çalışmalannı yansıtan üç fılm gösterilecek. Bunlardan birincisi Stüdyo'nun çalışmalarıyla ilgili. İkinci fılmde, Stüdyo Tiyatrosu'nun sahnelediği oyunlardan kimi bölümler var. Uçüncü fılm ise, Szajna'nın "Cervantes" adlı sahne uyarlamasını gösteriyor. lyi bir orkestra iyi bir enstrümandır TRT Ankara Oda Orkestrası kurulduğundan bu yana butünlük sağlamayı ve sürdürmeyi becermiş bir topluluk olarak saygı uyandırmaktadır. Topluluğu dinlerken, her bireyin ötekine kulak verdiğine, çalgısından çıkan sesi yanındaki bireyin çalgısından çıkan sese uydurma endişesinı içinde taşıdığına inanarak dinliyoruz. Birlikte soluk alıp verme, birlikte yaylanma, birlikte toparlanma, birlikte vurgulama, toplu müzik yapmanın temel Voşullarıdır. Orkestra elemanları teker teker çok değişik kişilikler taşryabilirler, ama iyi orkestra olabilmenin tek caresi, pek çok kişiliğin tek bir kişilik durumuna gelebilmesidir. Yani iyi bir orkestra, iyi bir enstrümandır kısaca. Bu enstrümanı çalan da şeftir. Böyle bir orkestra ile karşılaşıldığında, dinleyicinin doğrudan doğruya müzikle başbaşa kalabilmesi söz konusudur. Dinleyicinin dikkatini dağıtacak aynntılar yok edilmiştir. Dinleyici artık besteciyle, onun yarattığı müzikle ilgilenir, yorumla ilgilenir. TRT Ankara TRT m "Verklaerte Nacht", konulu bir yapıttır. Şiirde, kadın ve erkek ay ışığının aydınlattığı bir korulukta sarmaş dolaş >urümektedirler. Kadın, erkeğe "karnında başka bir erkegin çocuğunu taşıdığını açıklar." Erkek bağışlamaya ve unutmaya hazırdır. Birbirlerinin kollanna yeniden atıldıklarında gecenin karanlığı, şafağın aydınlığına dönüşür. Tonal müziğin sırurlannı iteleyen, yayhlardan ahşılmamış ses renkleri bulup çıkartan, şiirin derinliklennde kaynayan güçlü, ama bastınlmış duygusalhğı gizemli bir durağanlıkta sürdürürken, içten içe fokurdayan coşkuyu da belli belirsiz anlarda su yüzüne çıkarıveren bir atmosfer müziğidir "Verklaerte Nacht". TRT Ankara Oda Orkestrası, Schoenberg'in bu ahşılmamış duygusallıktaki eserini üst duzeyde bir yonımla seslendirerek, programlarında yer alan Vivaldi ve Arenski'nin eserlerinin hafifliğini dengeledi. Utrecht Senfoni Orkestrası Işte birinci smıf bir senfoni orkestrası. Böyle bir orkestradan çıkan ses ne kadar değişik. Insan hemen kulakları dikip kornoların koskocaman tonunu, obua, klarinet, flüt ve fagotun pırlanta ışıltısında berrakhğını içine sindirmeye çalışıyor. Uzun süre iyi orkestralar dinleyecek olursanız, böyle bir orkestradan çıkan sesin güzelliğinin tadına varamayabUirsiniz. Oysa bizler için arada bir de olsa, canlı olarak kusursuz bir orkestra dinleyebilmek bile büyük sans. Orkestramn her eserden önce bütün gruplannın, obuanın verdiği la sesine göre ayn ayn akort yapmalan dinleyiciye garip gelmiş olabilir. Aslına bakarsamz bir orkestranın titizlikle akort yapması son derece doğaldır. Akort yapmak, sokağa cıkarken ayakkabı giymek kadar elzem bir işlem. Ne var ki yıllardır bazen hiç akort yapmadan konsere başlayan orkestralan dinlemeye alışan kulaklarımız niye rahatsız olur diye düşünür dumruz. Utrecht Senfoni Orkestrası'nı sadece iyi akort yapıyorlar diye beğendiğimiz sanılmasın. Başka nedenler de var. Bunlann başında üfleme çalgılann kusursuz ses güzelligi, muzik cumlelerinin bağlantısındaki ince ayrıntılı "nüans" değerlendirmeleri, dolgun, ama yumuşak ton, yayüların tümünün tek bir insan gibi butünlük içinde şefın her istediğini vermeleri geliyor. 29 Haziran 1984 gecesi konser programında bir değışiklik yapılmış ve Japon piyanist Hiroko Nakamura'nın yerini Hollajıdalı piyanist Daniel VVayenberg almıştı. Bu durumda Chopin'in "Fa Minör 2 Nolu Piyano Konçertosu"nu dinlemeyi umanlar, umduklannı değil de Grieg'in "La Minör Piyano Konçertosu"nu buldular. Daniel VVayenberg'i önceden tanımadığım için gerçekten üzüldüm. Sesi henüz açümamış, yepyeni Bösendorfer konser piyanosundan çıkardığı dopdolu, parlak sesler, piyanistin kalitesini hemen ortaya koydu. Eski Dünya geleneğinin inceliklerini özümsemiş, tempo aynmlannı geleneğe göre esnetip toparlayan usta bir piyanist dinledik. Konserin benim için en doyurucu eseri ise "Brahms'ın Op.68 1 Nolu Do Minör Senfonisi"ydi. Şef Hubert Soudant, elindeki değerli enstrümandan, yani orkestradan her istediğini alabilen bir müzisyen. Ama insan ille de ukalalık yapmak isterse, "Ben olsam başlangıçta tempoyu bir nebze daba ağır tutardım, ya da kodayı daha hızlandıramaz mıydı veya keman solonun altındaki viyola ve çellolar biraz daba sessiz olmabydı" türünden kişisel beğeniye dayalı eleştiriler yapabilir. ö t e yandan kornolann son bölümdeki "Chonü"ı ile bütün orkestranın salonu titreşimleriyle yerinden oynattığı final, ancak birinci sınıf bir orkestradan dinleyebileceğimiz ender anlardı. TRT II Danimarkah konuk koregruf Abildgaard: BULMACA Biziiîi için estetik kadar öııeıııli olan şey aıılattıklaruıuzcbr Kültür Servisi Uluslararası İstanbul Festivali'ne ilk kez bu yıl katılan Çağdaş Danimarka Dans Tiyatrosu, İstanbul izleyicisine modern baleden örnekler verdi. Topluluğun koregrafı Anette Abildgaard ile çalışmaları üzerine konuşurken, ilk olarak, modern baleyi temel alan bu grubun nasıl kurulduğunu ve bugüne kadar nasıl ayakta kalabildiğini öğrenmek istedik. "Bugün Danimarka'da iki yüz yılhk Danimarka Kraiiyet Balesi'nin egemenliği var. Kraiiyet Balesi'nin klasik geleneğini kınp yerine modern baleyi getirmek çok güçtü. Biz topluluğu 1980 yılında kurduk. Modern baleyi gördüklerinde sevdiler. Bugun Kraiiyet Balesi'nin en büyük seçeneğiyiz." Böylesi bir topluluğu kurmanın getirdigi maddi gıiçlükler de olsa gerek. Kuruluş sırasında kurumlardan destek gördünüz mü? A.A. Çok güçtü doğrusu, çok guç. Çok az bir para ile başlamıştık. İlk önce tek bir parça ile çıktık sahneye. Tutturana dek onu gösterdik hep. Ondan sonra farkedildik. Hükümetler ve varlığımıa gören kişilerden yardım aldık. FJemanlannızu, bale dışında uğraştıkları işleri var mı? A.A. Bütün kişilerin tek görevleri bu. Bu da ayn bir güçlük. Buraya gelen kışiler birçok şeyi geri teperek gelmişlerdir. Neleri geri teptiğinizi öğrenebilir miyiz? A.A. Sizlerde de olduğu gibi televizyon reklamlarına çıkmak, shovvlarda görünmek. Kısaca, çok para kazanmak. Hatta... Kraiiyet Balesi'nde rol almak. Modern bale ne demektir? Klasiği ile moderni arasındaki aynm nerde başlamaktadır? A.A. Bu yeni bir dans biçimidir. İki yüz yıllık klasik balenin başlangıcından bu yana çok şey degişti. Savaşlar, yoksulluk, işsizlik... Bunu dışa vurmayı amaçladık. Bunu nasıl yaptığınızı öğrenebilir miyiz? A.A. Son balemiz, 'Hayatta Kalabümek' hayatın üç kcnusunu sergiliyor. Birincisi, şiddet. tkincisi, ülkelerinden kaçmak zorunda kalan insanlar. Üçüncüsü de, Mandala, yani umut. Bu dünyada o kadar çok unıutsuz insan var ki... Mandala da bu insanlann umudu. Bu üç oyundan 'Mandala'yı İstanbul'da sergiledik. Kızılderililerin yaşantısını inceledik, çok daha uyumlu geldi. Kişiye bir şey vermeyen kapitalist topluma, Kızılderililerin yaşanusmı anlatmaya çaüşıyoruz. Bu dunımda hareketlerinizin simgesel yönünün de ağır basması gerekiyor. A.A. İlk iki dansımız çok ciddi konuları işliyordu. Insanlanumutsuzluğaitiyordu. Bundan dolayı son sahnede kişileri başbaşa verdirttik. Sevgiyi simgelediler. Böylelikle seyircinin salondan umutsuz olarak aynlmasını her şeye karşın engellemeye çalışıyoruz. Yıldız Kenter Romada "Başarıh Kadın" Odülünü aldı MODERM DANSIN ÖZGÜN TEMSlLCtLERt Uluslararası tstanbul Festivali'nde Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon'da üç gösteri sunan Çağdaş Danimarka Dans Tiyatrosu, gunümüzde modern dansın özgün temsilcileri arasında yer altyor. Topluluğun festivalde sunduğu "Çesitlemeler"de aynı zamanda koregrafUeri hazırlayan Anette Abildgaardve Wamn Spears de dans ediyoriardu ROMA (THA) Devlet sanatçısı Yıldız Kenter, yılın başarılı kadın oyuncusu olarak "Adelaide Ristori" Ödülünü dün Roma'da duzenlenen bir törenle Roma Belediye Başkanı'ndan aldı. Roma'da ödülü aldıktan sonra THA muhabirine açıklama yapan Yıldız Kenter İngiltere ve Hindistan başbakanlanndan sonra bu ödulü almış olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu belirtti. Yıldız KenteT'in eşi tiyatro sanatçısı Şükran Güngör ise, dünyada din, dil ve ırk ayrırru gözetmeksizin verilen bu ödülden gurur duyduğunu belirterek, "Tüm dünya ülkeleri arasında bir Türk kadın sanatçısının ödül kazanması daba mutlu bir olay" dedi. 18221906 yılları arasında yaşayan "Adelaide Ristori" adlı İtalyan tiyatro sanatçısının anısına kendi iş alanında başanlı olan kadınlara verilen ödül, bundan önce, tngiltere Başbakanı Margret Thatcher ve Hindistan Başbakanı Indra Gandi'ye verilmişti. SOLDAN SACA pıtı... Notada duraklama zamanı. 1/ Fedaral Almanya parlamento5/ Benzer, denk... Çeşitli yükleri yusuna verilen ad. 2/ Kanşıklık, kar karı çekmek için halattan yapılmış gaşa... Bonı sesi. 3/ Osmanlı ordusapan. 6/ Kalın su buğusu... Koca... sunda iki alaydan oluşan askeri bir Ülke, yurt. 7/ Buzul kaynaklı blok lik ve bu birliğin kumandanı... Yakil... Yapısına gırdiği sözcttğe "yekacak odunun ölçumUnde kullanılan ni" anlamı katan yabancı bir önek. bir metreküpe eşit oylum birimi. 4/ 8/ Gümuşbalığı. 9/ Muteşebbış. Toy... Büyük, kocaman. 5/ Arnavutluk'un para birimi... Necati Cumah'nın bir adı da Tâtün Zamaoı olan romam. 6/ Bağışlama... Bulut... Nikelin simgesı. 7/ Hatay üinde bir ırmak... Şöhret. 8/ lyi bakım ve ilaç tedavisi... Akciğer. 9/ Yıldız falcüığı. YUKARIDAN AŞAGlYA 1/ Gövdesi üç köşeli Rus halk sau. 2/ "Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Acil Yardım Fonu"... Herhangi bir seTer için merkez olarak secüip ona göre donatılan yer. 3/ Ok... Arka, geri. 4/ Traiedi ile komedi arasındaki sahne ya Temmuzda TVde yeni dizüer başhyor Kültür Servisi içinde bulunduğumuz temmuz aymda renkli yayın dönemine giren TV, yeni diziler ekrana getiriyor. Bazıları sürekli, bazıları mini olan dizilerin oluşturduğu yeni program yapıtlan arasında şunlar yer alıyor: "Sam" Dün ilk bölümü yayınlanan " S a m " adlı dizide, Teksas'a atanan Breen alı bir polisin, Sam adlı kopekle girdiği değişik serüvenleri anlatılıyor. Dizi, salı günleri haber öncesi kusağında yayınlanacak. "Haber Peşinde" (Jessica Novak)Sona eren "Tehlike Çemberi"nin yerine 6 temmuz cuma gecesi özgün adı "Jessica Novak" olan 7 bolümlük bir Amerikan dizisi geliyor. TV'nin "Haber Peşinde" adıyla yayına sokacağı dizide, Amerika'daki büyük bir kentin TV kunımunda görev yapan Jessica Novak adlı bir kadın televizyon muhabirinin öyküleri anlatılıyor. Dizinin başlıca rollerinde Helen Shaver, David Spielberg, Andrew Rubin, Eric Kilpatrick, Nina Wikox adlı TV oyuncuları oynuyorlar. öuyuk umutiar"18121870 arasında yaşamış ünlü İngiliz yazan Cbarles Dickens'in 1861'de yazdığı "Great Expectations" (Büyük Umutlar) adlı klasik romanından uyarlanan iki bölümlük mini dizı. Bu yapıtında ünlü yazarı n aşk yaşamında uğrazarın "Oliver lwist", "David Coperfield" gibi yapıtlan TV'de yayınlandı. Dizide Micbael York, Sarah Miles, James Mason, Robert Morley oynadılar. "Antarktika"Pazar günleri beğeniyle izlenen doğa belgeseli "Yaşayan Gezegen"in yerine "Antarktika"nın ilki 8 temmuz pazar günu yayınlanacak. "Altın Kız"Sona eren "Bir Müyonluk Yüz"ün yerine, pazartesi günleri "Altın Kız" adlı yeni bir dizi yayınlanacak. Spor düyasında başanlar kazanmış bir genç kızın öyküsünü anlatan üç bolümlük dizinin ilki 9 temmuz pazartesi günü yayına girecek. "Serüven Peşinde"Cumartesi günleri yayınlanan "Atlantisten Gelen Adam" adlı bilim kurgu dizisi 14 temmuzda sonaeriyor. Yerini "Serüven Peşinde" adlı yeni bir dizi alacak. İlk bölümü 21 temmuz cumartesi yayınlanacak. "SefîHer"Tanınmış Fransız yazarı Victor Hugo'nun (18021885) 1862'de yazdığı dünyaca ünlü klasiği "SeflUer'Mn (Les Miserables) TV'ye uyarlanan mini dizisi 20 temmuzda ekrana gelecek. Aynı yapıt, geçtiğimiz yıllarda başka bir yapım olarak TV'de yayınlanmıştı. "Mr. Merbin"Haber öncesi kusağında yayınlanmak üzere "Mr. Merbin" adlı yeni bir mini dizı alındı. Dizinin ilk bölümü 27 temmuz cuma günu yayına girecek. Yılda 22 milyon yardım Topluluğa yapılan devlet yardımının lutannı öğrenebilir miyiz? A.A. Tabii... Bu yıl 200 bin kron (7 milyon 400 bin lira). Gelecek yıl üç kat artarak 600 bin kron (22 milyon 200 bin lira) olacak. Bu para size çok gelmesin, bizim ancak dört aylık giderimizi karşılar. DüşünUn biz bütun yıl yaşamak zorundayız. Bu da bizleri surekli yeni şeyler yapmaya zorluyor. Sürekli yenilikler arıvoruz.