Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 TEMMUZ 1984 • ¥ • * HABERLERtN DEVAMI (Baftarafı 1. Sayfada) ve kolay kredi alanlardır." Bu düşuncenin mantığını anlamak zor değil. Ellerindeki parasal olanaklan yüksek enflasyon beklentisi doğrultusunda değerlendirerek enflasyonun yüksehnesine katkıda bulunan bir kesimin bulunduğu her halde bir gerçek. Bu kesimi caydırmak için, stokladığı malı satamaz hale düşürmek için bu kesimin parasal olanaklannı sınırlamaya yönelmek de antienflasyonist politikarun önemli bir ögesi kuşkusuz. Burada akla takılan sonı ise şu: Bankalann kredi inıkânlannı daraltmak acaba yalruzca karaborsacıyı, spekülâtörü mü sıkacak? Yoksa hiç de böyle bir niyeti olmadığı halde, iç pazarda umduğunu bulamadığı için, öz sermayesini arttıramadığı için fînansman sonınlan kartopu gibi büyüyen fırmalar da mı bunun acısını çekecek, belki de dayanma sınınnın sonuna gelecek? Bu tür fırmaların sonınlantu yansıttığı bankalann sıkıntısı yeni bir noktaya mı gelecek? Tabii daha da düşündürücü olan sonı ise sürekli olarak "sıkı para"dan, "vidalan daha da sıkmaktan" söz eden bir hükümetin emisyonu dört ay içinde 150 milyar liradan fazla arttırarak rekor bir düzeye yükseltmiş olması. Bu ilginç gelişme vidalann bir kesim için sıkılırken başka kesimler için sıkılamadığını ve devletin yeni para basmadan bazı taahhütlerini yerine getiremediğini ortaya koyuyor. Ve emisyonla enflasyon arasında çok yakın bir ilişki bulunduğunu iddia eden hOkümetin yeni emisyon rekorlan kırmak zorunda kalabileceğini düşündürüyor. Yılbaşında 730 milyar lira düzeyinde olan emisyonun 24 şubatta 660 milyara kadar düşüruldükten sonra 29 haziranda 813 milyara ve daha sonra da Sayın özal'ın ifadesine göre 830 mil CUMHURİYET/ll pacağı ödemeyi ve diğer harcamalanru karşüamak için gene bankalara başvunnuş olacaktır. Bu Genborsa Genel Müdürü Tuncay Artun'un da belirtiği gibi kuşkusuz politik bir tercihtir. Disponibilite oranlanmn yukseltilmesiyle birlikte uygulanacak böyle bir kararın, bankalann kredi kaynaklannı daha da sınırlayacağı anlaşılmaktadır. Kaynak bolluğu içinde bulunan ve bu fazla kaynağı değerlendirecek yer arayan bazı büyük bankalar için yüzde 55 faizli devlet tahviline yatınm yapmak belki de fena bir seçenek olmayacaktır. Ama ya kaynak sıkıntısı zaten had noktada bulunan bankalar? Kredisiz yaşama olanaklan zaten çok sınırlı olan firmalar? Son kararlar bu konuda da politik bir tercihin yapıhp yapılmadığını düşündurmektedir. Geniş oy potansiyeli olan tanm kesimini fazla uzmeyi göze alamayan hukümetin, sanayi ve fınans kesiminin "topal ördekleri"ni kaderleriyle başbaşa bırakmak karanru venniş olması halinde "vidalan sıktşünnanın" ilginç ve renkli sonuçlan önümüzdeki dönemde gündeme gelecektir. Çelişkili öğeler taşıyan son kararlann enflasyonu nasıl etkileyeceği ise her halde yıl sonuna kadar belli olacaktır. Çoğulcu Demokrasi Inancı (Baftanfı 1. Sayfada) tinmek, Sayın İnönü'ye kuşkusuz haksızhk olur. Çoğulcu demokrasiye içtenlikle inanmış bir bilim adamı olarak kendi kişiliğinden gelen âzeilikler de, İnönü'nün sryasetteki ilk adn mtnı başanlı kılmıştır. Bazı yetenekterini görmezlikten gelmek olanakstzdır. Hele, düzeyini azımsamak ve çok şeyin sadece bir soyadından kaynaklandığını sanmak, ömeğin, siyaset arenasırvdaki muhaiifteri acıstndan bir hata olabılir diye düşünüyoruz... Bununla biriikte, siyasal kişiliğinin nasıl gelişeceğini bugünden kestinmek olanaksızdır. Ancak şu söytenebilir: Siyasal kişiltği demokrasi kpin vereceği mücadelede belirienecektir. Sayın inönü'nün bu durumun bilincinde olmadığı söylenemez. Kuruttay sonuçlannı Cumhuriyet için pazar akşamı değerlendirirken, "Demokrasinin Batılı anlamda bir işlerOğe kavuşturulması için çesitii asamalardan gecilmesi gerektiği"n\ soylüyofdu. Sayın İnönü'nün bu yaMaşımının dengeli ve gerçekçi olduğu söylenebilir. Aynı gün yayınlanan Kuruttay Bildirisi ise "nasıl bir demokrasi" sorusuna SODEP'ın şu karşıltğını getirmiştir: 'Türkiye, yakın geçmişinde çok acttı bir kargaşa dön&mı yaşamıştır. Bu kargaşaya dönmek istenmediği açıktır. Ancak buna dayanarak Türk halkımn Batıdaki ülke halkiannın sahip oldukları hak ve özgürtüklerin gerisınde bir siyasal rejime razı olacağını sanmak büyük bir yanılgıdır. Demokratik hak ve özgürlükteri siyasal kargaşanın nedeni olarak göstermek hem Türk halkına, hem demokrasiye inançsızlık olacaktır... SODEP, ülkedeki farklı dünya görüşlerine sahip bireyierin birbirine iç düşman diye bakmadığı, dayanışmalı bir toplumun oluşumunu öngöruyor. SODEP'liler, bunun tek yolunun da çağdaş, çoğulcu demokrasiye geçiş olduğu inancında birieşiyoriar..." SODEP'in Kuruttay BBdiıistne yansıyan çoğulcu demokrasi inancı kuşkusuz umut vericidır. Ama bu güzel, çağdaş ilkeleri yaşama geçırmek o denli kolay değildir. Siyasal ve toplumsal çalkantıların, ülkemizde her on ytlda bir askerı müdahale ve ara rejimleri getirmiş olduğu ammsamrsa, işin güçlüğü daha da iyi belirginleşır. Çok partıli siyasal yaşamda otuz yıllık tecrübe birikimine sahıp ve 27 Mayıs, 22 Şubat, 12 Martlan bilen siyasal kadrolara ragmen, 12 Eylül öncesi ve sonrası olabilmiştir... Bir başka deyişle, sarsıntılar, sistemin kendi mantıgı ıçinde şu ya da bu nedenden dolayı aşılamamıstır. Değişik partiler ve siyasal güçler, yeni uzlaşma noktalan yakalayıp, yeni dengelerde buluşmayı başaramamışlardır. Ve bunca yıllık deneyıme karşın çok partili rejim, 12 Eylül öncesi kurtarılamamıştır. Bu bakımdan, Sayın İnönü ile yeni SODEP yonetiminin, çoğulcu demokrasiye dönük inançlanna saygı duyarken, tarihsel görevlerinın çok güç olduğunu belirtmek isteriz. Kimin vidası sıkılacak? yara yflkseltilmiş olması ister istcmez yeni emisyon rekoTİannı akla getinnektedir. Ekonomist Aslan Başer Kafaogltt'nun da beürttiği gibi Türk ekonomisinde emisyon genişlemesi genellikle yılın ikinci yansında zorunlu hale gelmektedir. Tanm ürünlerinin peşpeşe piyasaya girmesi ve işçi dövizi girişlerinin yoğunlaşması emisyon hacmini" özelükle temmuzdan sonra zorlamaktadır. Bu yıl bu zorlamanın daha haziran bitmeden gündeme gelmiş olması ve hukümetin tahıl ahmlannda istenen sonucu vermeyen "bonolu ödeme"den vazgecerek peşin ödemeye dönduğünü acıklaması, önümüzdeki günlerde emisyon rakamının, "sıkı para" politikasıyla bağdaşmayacak noktalara tırmanması tehlikesini gündeme getinnektedir. Gerçi Sayın özal, piyasaya çıkartılan fazla parayı emmek için bazı önlemler düşünüldüğünü söylemiş, yüzde 55 faizli ve 6 ay vadeli devlet tahvilleriyle bu fazla paranın ernileceğini belirtmiştir. Bu tahvillerden 100 milyon liralık alacak olana yüzde 55'lik azami faiz oraıunın uygulanacağının açıklanması, söz konusu para emme operasyonunun gene bankalar aracılığıyla yapılacağı izlenımini vermektedir. Yani bır anlamda devlet çiftçiye ya ABD: F51er için henüz (Baftarafı 1. Sayfada) "Yonan hökttmeti, nlkenJn ulosal çıkariaruu savnnan bir siyaset izlemekte olnp, özeüikle Ynnanistan ve Kıbro'ı tehdit eden Toridye'yi ba amaanda cesaretlendirtierek sflahlandıran bir ülkenin <ABD), dotayh ya da dolaysu her türiu baskdarraa Uhammiü edemeyecegi gibi asia boynn egmeyecektir. YunanistanABD İHşldleri çerçevesmde yer alan ve Ynnan topraklannda 5 yıl daha bornndunılan ABDfislerive (Amerika'nm Sesi) radyosu, Ege'deld kvvvet dengesi (710)'nin konınması koşulu ile Ynnanistan'da agırlanmaktadır. Eğer ABD hnkümeti bu oranı bozmak istiyorsa, bn ABDYunanistan ilişkilerinin baştan aşağı yeniden gözden geçirttmesine yol açacağı gibi, ABD'nin yabancı ulkelerin iç sornnlanna kanşmamasını öngören ükelerinin de ihlaUne neden olacaktır." Manıdas aynca iç ve dış basında yeralan Reagan yonetiminin Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun Amerikan karşıtı tutumu nedeniyle F14 savaş uçaklannın satışını durdurduğu yolundaki haberlerin doğru olmadığını iddia etti. Yunanistan'ın şimdiye dek ABD'ye hiçbir F14 tipi savaş uçağı siparişi vennediğini belirten sözcü, ABD uçak yapım şirketlerinin halihazırda Yunanistan'a önerilerde bulunduğunu söyledi. ABD, Papandreu'nun politikasından birçok bakımdan tedirgin oluyor. ABD'nin hoşnutsuzluğuna yol açan konulan söyle sıralamak mümkün: • Yunanistan Güney Kore uçağımn düşurülmesi olayında, Sovyetler Birliği'ni kınamayı reddetti. • • Papandreu, Avrupa'ya Amerikan Cruise ve Pershing2 füzekrinin yerleşürilmesine karşı çıkıyor. • Yunanistan hükümeti, Beyaz Saray'ın uyanlanna ragmen. Amerikan havayollanna ait bir uçağa sabotaj yapmaya hazırlandığı bildirilen Fuat Hüseyin Şara adlı tedhişçiyi deU yeterilzttgi geTekçesi ile serbest bırakü. • Andreas Papandreu, geçtiğimiz hafta içinde Çekoslovakya ve Doğu AJmanya'ya yaptıgı resmi ziyaretlerde bu ulkelerin Başbakan ve ileri gelenlerinin "NATO ve ABD'yi açık olarak suçlamaları ile "hemfikir olduğunu" belirtmisti. • Papandreu 2 ay önce PASOK'un 1. Kurultay çalışmalannın açılışında yaptıgı konuşmada, anımsanacağı üzerine "ABD'yi sürekli süahlanan ve saldırgan bir emperyalist ülke" olarak suçlamış, buna karşın, "ABD'ye karşı Sovyetler Birliği'ni zorunlu olarak süahlanan, emperyalist olmayan banş sever bir ülke olarak" tammlamıştı. VVashington muhabırimiz Tanjn Akerson'un bildirdiğine göre, Norveç tarafından uçaklann sevki ilk kez söz konusu olduğunda ABD yönetiminde görils aynlığı çıktığı belirtiliyor. Savunma Bakanlığı, uçaklann tamamının Türkiye'ye verümesini isterken, Dışişleri Bakanlığı uçaklann Türkiye ile Yunanistan arasında bölüştürülmesi görüşünü savunmaktaydı. BEYAZ SARAY'IN AÇIKLAMASI Beyaz Saray Sözcüsü Larry Speak, dün yaptıgı açıklamada, ABD'nin Norveç'in elinde bulunan FS ABD savaş uçaklannın Yunanistan'a satışı konusunda henüz bir karar almadığını bildirdi. Speak açıklamasında Norveç hükümetinin elinde bulunan F5 Amerikan uçaklannı Yunanistan'a satmayı düşündüğünü, ABD'nin ise böyle bir satışı kabul veya ret etme hakkımn bulunduğunu söyledi. Speak Amerikan yonetiminin henüz bu konuda biı karar almadığını da kaydetti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Alan Romberg de Yunanistan ile Atina arasında zaman zaman görüş ayrüıklannın bulunmasına karsılık, Yunanistan'ın ABD'nin önemli bir müttefıki olduğunu söyledi. Romberg ABD'nin F5 uçaklannın satışı konusunda karar verirken, Baü ittifakı içindeki ihtiyaçlan göz önünde bulunduracağını bildirdi. ANKARA'NIN GÖRÜŞÜ • Miüi Savunma Bakanı ZeU YarutMrk, ABD'nin Yunanistan'a teslim etmekten vazgeçtiği uçaklan Türkiye'ye vereceği yolundaki haberler üzerine, "Bu konuda kendilerine bir bilgi gelmediğini" bildirdi. Ankara Büromuzun haberine göre, Yavuztürk, sözlerine devamla, "Zaten nçaklar bize dc verOryor" şeklinde konustu. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri de, "Bu konuda kendilerine henüz bir bilgi ulaşmadığını" belirttiler. Abrams, Türldye'de "insan haklannı" (Baftanfi 12 Sayfada) durumunun gerek ABD Kongresi ve kamuoyunda eleştiri konusu olması, gerek Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerinin normalleşmesini geciktirmesi yatmaktaydı. ABD'nin Ankara'daki büyükelçiliği yetkilileri, ziyaret hakkında bilgi verirken, Abrams'ın gelişinin ilk planda Turkiye'de insan haklan alanındaki gelişmeleri "daha iyi ögrenmek" arnacına yönelik olduğunu bildirdiler. Bir büyükelçilik yetkilisi, bu konuda "Camhoriyet'e "Bakan yardımcısı keslnlikle müfcttişlik yapmaya gebniyor. Türkiye'de insan hakJannın dnrnmn ile Ugtti efeşürtler bUiniyor. Abrmms da gelip bilgi edinecek. Aynca ABD'nin insan haklan siyasetini de açıklayacak." Ankara'nın, Avrnpa'dan insan haklan alanmda durumn araşünnak uzere heyetler gdroesi kanosudaki tutumu haürlandığında Abrams'ın ayareünin Tirk yeÜdlUerde benzer bir "hassasiyet" yaratmadığı göze çarpıyor. Nitekim Dışişleri Bakanlığı yetkilileri de, Abrams'ın Türk dostu bir bakan yardımCTSI olduğuna dikkat çektiler ve "Zlyareti bn acıdan gönnek yararlı olur" dediler. Abrams, bundan bir süre önce yaptıgı açıklamada. Türkiye'deki gelişmelerden olumlu bir şekilde söz etmiş, buna karsılık düzelme bekledikleri bazı konular olduğunu bildirmişti. Abrams, bu konulan DÎSK davası, Banş Derneği davası ve işkence iddialan olarak sıralamıştı. Abrams, Ankara'da bulunduğu süre içinde Dışişleri Bakanlığı'nın insan haklanndan sorumlu yetkilileri ile görüşecek. Halefoğlu, Abrams onuruna bir yemek verecek. Ankara'da ABD'nin insan haklan siyasetini konu alan bir konferans da verecek olan Dışişleri Bakan Yardımcısı perşembe günu İstanbul'a geçecek ve burada da bir dizi temasta bulanacak. Kanıu işverenleri sözleşnıelerde Başbakanbk "ilkelerine" ııyacak ANKARA, (ANKA) "Başbakanlık Karau Toplu İş Sozleşmeleri Koordinasyon Kunılu"nca beürlenen genel ilkelere kamu işverenleri ve sendikalarmın uymalan zonınlu kılındı. Başbakan Turgnt özal imzasıyla bazı bakanhklar ile kamu kurum ve kuruluşlanna gönderilen genelgede "Başbakanhk Kamu Toplu tş Sözfcşmeteri Koordinasyon Kurulu"nun, kamu kurum ve kuruluşlan için kurulca alınmış ilke kararlanna uyulup uyulmadığım takip edeceği de belirtildi. Kamu işveren sendikalan ya da bu sendikalara fiye olmayan kamu işverenlerinin Koordinasyon Kunılu Sekreterliği'ne başvunnalan istenen genelge uyannca, kamu işverenleri ya da yetkili sendikalar çağn tarihinden itibaren bir hafta içerisinde toplu iş sözleşmeleri ile ilgili hususlan içeren bir formu doldurup "gizlilik" esaslanna uygun olarak gönderecekler. Dünyanın yeni lideri, dizele can veren dev İsuzu'dan, Türk taşımacılığına ilk armağan Kapı dışında (Baftara/ı 12. Sayfada) aralıklanndan müzik duyuluyor, kulağınızı aayayıp dinleyeoilirsiniz. Memur bey, perisan olduk, şu arahktan kulagımız olsun girsin bari, yoksa ona da mı bilet (istiyorlar? Biletler karaborsada 40 bine kadar çıktı. Kulak biletleri kaça? Memur Bey, ben tercümanım, o içerdekilerin bir kısmına bu müziği tercume etmek gerek, anlamayabilirler, bırakın girip toDİuma yararlı olayım. Yahu konser bitiyor be birader, adamlar kale gibi koruduar kapılan, pes dofirusu... (Baftarafı 12. Sayfada) boşluğu yaratmam ve sersemlik yapmaktadır. 2Dalış şekiUeri: Dalma stilleri ve şekilleri de bir dalıcı için çok önemlidir. Temel eğıüm çahşmalan sırasında nasıl suyun dibine dalınacağı mutlaka en iyi şekilde öğrenilmelidir. 3Snalünda basınv ayarlama: Dibe doğru daldıkça ve derinliklere indikçe, ilk metrelerden başlayarak deniz suyu, kulaklannızı etkileyecek bir sancı oluşturur. Denizaltında bu sancıdan kurtulabilmek için şu işlemlerin yapılması gerekmektedir: Maske üzerindeki burunluk kısmından burun sıkıca tutulur. Şnorkel veya dalgıç tüpünden regülatör aracıkğryla aldığunız havayı buruna doğru vererek içten tazyik yapıhr. Bu işlem, sümkürmeye de benzetilir. Amaç, deniz altındaki suyun basıncına karşı iç kulağa ve sinüslere basınçlı hava gönderilerek bir denge oluşturmaktır. Bu işlem, her dalışta ve dibe doğru inilen her 23 metrede bir yapılır. 4Maskeden su boşaltma: Dalış sırasında ister istemez maskenize su dolacaktır. Su altında su ile göz arasında bir hava boşluğu yaratarak denızin altında çevrevi net görmenizi sağlayan maskeler alınırken mutlaka burunluklu olmasına dikkat edilmelidir. 5Su üzerine çıkma ve şnorkdden sn boşaltma: Dibe indikten onra en önemli olay su üzerine çıkma, dalışa başladıktan sonra en önemli olay ise kullanılan havayı dışan atmadır. Kullanılan hava, maskeniz burunluklu olduğundan burnunuzdan dışan çıkamaz. Zorlamanız halinde maskenize su dolar. Ağzınızda da şnorkel olduğundan bu havayı dalış sırasında şnorkelden üflemeniz gerekmektedir. Bu sırada şnorkelinize bir miktar su dolacaktır. Su ustüne çıküğınızda da ilk yapüacak iş bu suyu güç' lü bir üflemeyle dışarı atmak, »onra da nefes almaktır. Serbest Gerçek "dizelkamyon motoru" üreten tsuzuteknolojisinin,Türkiye koşullan için özel olarak geliştirdiği araç! Gerçek dizel motoruyla, emniyeti, rahatlığı, şık ve alunlı dizaynıyla...Ve ancak ağır yük kamyonlanna has üstün özellikleriyle ISUZUKS 22, şimdi Türk taşımacüarının hizmetinde! Hafîf yük kamyonlanndaki bu rakipsiz araa, kıvançla sunuyj> ruz. Hemen bir Isuzu Yetkili Satıcısı'na uğrayın, ilk üretilen partiden, ilk yararlanan siz olun. Türkiye'nin ilk ve tek ağır hizmet özellikli hafif yük kamyonu 1. özel 4BD1 dizel motor: 98 BG/3200 devir/ Sert krom kaplı kuru tip gömlek/Düz sıra tip Bosdı A yakıt pompası/Agıryükkamyonlarında kullanılan yukardan hava emme sistemi/Dünyadaki diğer dizeiler arasında en düşük yakıt sarfiyatı. 2. Oyer Drive şajızıman: Tümü senkromeçli 5 ileri vites/Ulke koşullanna özel geliştirilmiş güç transmisyonu/En dik yokuşlarda, en yüksek çekiş. 3. Over Speed 5. vites: Uzun yolda, ağır yük kamyonlan kadar süraüi ve hesaplı kullanım üstünlüğü. 4.Egzoz freni: Sürüşte kolaylık/Inişlerde azami emniyet/Gene ağır yük kamyonlanna has bir üstünlük. Turkiye'de yalnız İsuzuKS 22'de. 5.Takviyeü çelik şasi, muavin makaslar: Her türlü kasa montajına göre tasarlanmış özel takviyeli çelik şasi/Kesin emniyet ve rahat sürüş garantisi muavin makaslar. 6. Konforlu, yayla gibi şoför kabini: Komple sacdan mamul/Başlıklı şoför koltuğu/ Homojen havalandırma/Güçlü kalorifer/ Panoramik ön cam/Şık kumanda paneli/ Bilyalı direksiyon/Kaldınlabihr yolcu koltuğu: kabin içinden motor bakımı/Isı, ses geçirmeyen özel tecritli taban kaplaması/ Pratik sigorta kutusu/Fren yağı kontrol bölmesi. İSUZUKS 22 10 TÎP yöneticisi 5'er yıla mahkum oldu Gasp ve öldürme suçlanndan yargılanan 4 sağ görüşlüden 2'si hapis cezasma çarptınldılar. Isunbıd Haber Servisi Türkiye tşçi Partisi (TtP)'nin tstanbul ilçe yöneticüerinden 10 kişi, yargılandıklan Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numarah Askeri Mahkemesi'nce 5'er yıl ağır hapis cezasına çarptınldılar. Gasp, öldürme ve yaralamadan 3 Numarah Askeri Mahkemede yargılanan 4 sağ görüşlüden l'i 15 yıla, diğeri 1 yıl 2 ay hapis cezasına mahkum edildi. TtP sanıklarının katılmadığı dünkü oturumda, Uçelerde yönetici olarak görev yapan sanıklann, görevli bulunduklan süreler içinde partinin illegal yapısı içinde yer alarak, partinin emir ve direktifleri doğrultusunda görev yaptıklan partiyi paravan olarak kullanarak yasadışı faaliyetlerde bulunduklan açıklandı. TCK'nın 141/5. maddesi uyannca 5'er yü hapis cezasına carptınlan sanıklar ve görev yerleri şöyle: Hüseyin Karayılmaz, Hüsnii Ömür, Mustafa Nevzat AkaU, Samaddin Akgül, Coşknn Üçöacü, Matamut Doğan, Zeki lezd (Eminönü ilce yöneticileri), tbnvhim Ercan Bimşık, Zafer ŞcııAeniz (Kadıköy ilçe yöneticileri), Aydın Sayman (Şişli ilçe yöneticisi). 2 SAĞ GÖRÜŞLÜ MAHKÛM OLDU • Gasp, 2 kişiyi öldürmek, kahvehane taramak suçlanndan, tstanbul 3 Numaralı Askeri Mahkeme'de yargılanan sağ görüşlü Hösna Şengön 15 yıL Afcmet Bozaa 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptınldı. Diğer sanıklar Tamer Duymaz, Veli Sayan ise beraat ettiler. • Askeri Yargıtay'da incelenmekte olan Türkiye tşçi Köylü Partisi (TlKP) davasmda 2. kez tebliğname haznlayan Askeri Yargıtay Başsavcılığı, TlKP yöneticilerinin beraatlerini ve tahliye etmeleri gerektiği görüşünü tekrarladı. Dava önümüzdeki günlerde Askeri Yargıtay 1. Dairesi'nde yeniden ele aiınacak. "Isuzu yürüyor, dünya küçülüyor" CRETICİSI: AOS Anadolu Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.§. Ankara Asfalü Uzeri, Kartal/Istanbul Tel 353 70 64 (4 hat) TCRKİYE GENEL DlSTRİBCTÖRÜ: ANT Ant Sınai ve Ticari Ürunler Pazariama A Yıldızposta Cad. Ak Iş Hanı No. 17, Kat 4 Esentepe/Istanbul Tel 173 34 02 (8 hat) Teleks 26000 kcsstr AOS ve ANT. ANADOLU ENDÜSTRİ HOLDİNG kuruluşlandır. SCRECEK "8 ay veya 60 bin kilometre için fabrika ga Yaygın servis hizmetleri. Bol yedek parça'.'