22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 KÜLTÜR YAŞAM 16 HAZİRAN 1984 TELEVIZYON 15.00 Açık Öğretim 17.00 Haberler 17.05 Biriikte Yanşahm (Renkli) 17.35 Atlantis'ten Gelen Adam (Renkli) Kültiir Servisi Kültur ve Turizm Bakanlığı'nın düzenlediDizinin bugün yayınlanacak olan bölümünde, Mark aniden bede ği "Mimaride Türk Milli L'sluninde bir ağrı duyar. Bu ağnnın sebebini araştırırken, kendisine tıbu" konulu seminer 1112 hazipatıp benzeyen biri ile karşılaşır. Bu kişi kiralık bir katildir, olaylar ran günleri İstanbul Atatürk bu çerçeve içerisinde gelişir. Küliür Merkezi'nde yapıldı. Semineri iki gün 18.15 Avrupa Futbol Şampiyonası: FransaBelçika leyen Eski Eserler boyunca izve Müzeler (Naklen Renkli) Müdürü Dr. Nurettin Yardımcı ilk gün yaptığı açış konuşmasın20.00 İftara Doğnı (Renkli) da eski eserlerin giderek denetKur'anı Kerim Enfal Suresi 2028 ayetleri Kasım Akyol okuyor. lenemez biçimde değişme ve yok Uludağ Üniversitesi tlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Dr. Abdur olma tehlikesiyle karşı karşıya rahman Çetin'in "Kur'anı Kerim" üzerine bir konuşması yer alıkaldığını vurgulayarak, "Bu duyor. Program, ilahi, ezan ve iftar duası ile son buluyor. rumda görevimiz bizden önceki nesillerden kalan bu mirası ve ar20.30 Haberler dında yatan özdeğerlerimizi bizden sonraki nesillere koruyarak 21.00 Hava Dunımu aktarmaktır. Tarihsel, doğal ve fiziksel çevrenin korunması so21.10 Neşeli Dakikalar (Renkli) rununda en etkin faktdr koruma Programda, sanatçılar sırasıyla şu eserleri seslendiriyorlar: Ali Rıile gelişme, eski ile yeni arasınza Binboğa: Türkiyemin kızları, Alev tpek: Bir bahar dalısın ruhumda açan, Kenan Şele: Hasan dağı Hasan dağı, özer Uçar: Göz daki sosyal, ekonomik, politik ve fiziksel 'çelişkilere rağmen balerimin içine baska hayal girmesin, Gönül Erdoğan: Halay başı kim çeker, 5 Yıl önce 10 Yıl Sonra: Yazyağmuru, Alev tpek özer Uçar: ğımlılık' olarak görülmektedir. Bu nedenle çevrenin ve bazı leGönül penceresinden ansızın bakıp gitti, Dursun Pakkan: Elinde mel degerterin konınmasına olasut kiileği, Füsun önal: Dünyaya bak biraz, Tolga Han Dans Grunak veren ve korumayı engellebu, Mehlike Kenter: Şarkımı senin için yazdığımı bilseydin ve 5 Yıl yen faktörlerin, toplumsal etönce 10 Yıl Sonra: Halay. kenlerin gelişim dogrultularının 22.10 Avrupa Futbol Şampiyonası: Danimarka yönlendirilrnesi sağlanmalıdır" dedi. Yugoslavya (Bant (Renkli) EŞKİ İLE YENİNİN BÜTÜN LEŞMESİ 23.50 Haberler Seminerin açılış lörenindeki 00.00 Kapanış konuşmasında Kültiir ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoglu da eski eserlerin hızla yok olduğuna, kentlerin zaman içinde geleneksel ozelliklerini yitirip yozlaştığına değinerek, "Bu anlamda Bir tatil günü TV'de ara spikeri ortaya çıkıp %lmaç nakli çağdaslaşma kapsamı içinde en sebebiyle" diye başlayarak çok bitinen özürlerinden birini önemli nokta kültürün süreklisıralar ve TRT'nin namusu kurtulduktan sonra bir fasıl liğini vurgulayarak 'eski'den 'yeprogramı başlar. Ama bu programın sonu da başka programlar ni'ye değer aktarmak, bunu yagibi, normal biçimde değil de TRT'nin makasıyla gelir. tşte parken teknolojik ve loplumsal Ozürü kabahatinden büyük bir saygısızlık, ama TRT açısından gelişmenin gereklerini de ihmal "olur böyle vakalar". Bir Eurovision Yarışması'nda bağlama etmemektir. Tüm bu özellikler sanatçısının hakkı herkesin gözü önü'nde yenir. Genel Müdür çerçevesinde hedef, eskiyle yenidahil, hiçbir sorumlunun sesi çıkmaz. nin bütünleştirilmesi ve bilimsel Ama TBMM önünde TRT her şeyiyle hesap uzmanlanna hesap ölçüler içinde milli bir mimari vererek aklanır, temize çıkar. Şimdi biz bu hesap uzmanlanna seslenelim: "Halkın sırtından geçinen bu kurumu hangi gö'zle ve iislup yaratılması olmalıdır" diye konuştu. vicdanla temize çıkardımz? Millete hesap verebilir misiniz bu ULUSAL OLAN NEDİR? konuda?" Seminerin ilk bildirisini "ÇağHALÛK KORUCUOĞLU / Izmit daş Kültiirde Milli Üslup Kavramı Nedir? Ne Degildir?" konusunda Prof. Doğan Kuban sundu. Kuban, geriye doğru bakahavaları. 12.30 Türk sanat muzigi rak bir mimari uslup aramanın TRTI konseri. 13.00 Haberler. 13.15 Ha yanlış olduğuna değindiği ko05.00 Açılış, program ve kısa haberfif muzik. 13.30 Türkülerle Türkiye. nuşmasında ulusallığın tanımım ler 05.05 Ezgi Kervanı. 05.30 Bera14.00 Sanat dergisi. 14.20 Klasik kober ve solo şarkılar. 06.00 Koye haro. 14.50 Mizahtan damlalar. 15.10 "Ne tür etkiler altında ürelilirberler. 06.10 Bolgesel yayın. 06.30 Ezgi kervanı. 15.35 Şarkılar. 15.50 se üretilsin. yaratma koşullan Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Hafif müzik. 16.05 Bağlama takı Türkiye'de oluşan ve Türk topBölgese! yayın. 09.00 Kısa haberler. mından oyun havaları. 16.20 Arka lumu tarafından kullanılan her 09.05 Çocuk saati. 10.00 Arkası ya sı yarın. 16.40 Kuçuk konser. 17.00 nn. 10.20 Oyun havaları. 10.30 Haf Turizm deyince. 17.15 Hafif müzik. şey ulusaldır" şeklinde yaparak "Bu (anımdan >ola çıkarak otota sonu. 11.55 Radyo tiyatrosu. 17.30 Fasıl. 18.00 Her plağın bir öy mobilsiz, Hilton Otel'siz, Hitit 12.55 Reklamlar ve radyo programküsüvar. 18.45 Şarkılar. 19.00 Yurtları. 13.00 Haberler. 13.15 Saz esertan sesler erkekler topluluğu. 19.30 heykelsiz, kuaförsüz, başörlüleri. 13.30 Bolgesel yayın ve reklam Hafif müzik. 19.45 Solistler geçidi süz, Atalürk'süz, Hz. Muhamlar. 15.00 Kısa haberler. 15.05 Turk 20.15 Beraber ve solo türkuler. 20.45 med'siz ve Hz. Ali'siz, Oran Sisanai muziğinin unlu bestecileri. Türkçe sözlü hafif müzik. 21.00 Ha te'siz, Arabesk'siz, Aktur Tatil 15.45 Bando ınüzığı. 16.00 Kısa berler. 21.30 Beraber ve solo türkuhaberler. 16.05 Çeşitli muzik. 16.30 ler. 22.00 Radyo tiyatrosu. 23.00 Ha Site'siz bir ulusalhk tarif edemeyiz" dedi. Solistlerden birer sarkı. 17.00 Dilek berler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 "Bugünün Turkiyesi'nde Milkutusu. 18.00 Kadınlar faslı. 18.30 Hafif rnu/ik. 23.55 Dört mevsimden. Bolgesel yayın. 18.55 Reklamlar. 00.55 Program ve kapanış. li Üslup Arayışı Hadefe Ulaşa19.00 Haberler. 19.1021.00 Bolgebilir mi?" konulu bildirisinde ise sel yayın ve iftar programları. 21.00 Prof. Oluş Arık özetle şunlan TRT III Haberler. 21.30 Gençler içın Turk sövledi: müziği. 22.00 Gecenin sesi. 23.00 07.00 Açılış ve program. 07.02 GuEVLERİNt APARTMAN Haberler. 23.15 Cumartesiden pazane başlarken. 08.00 Sabah konseri. ra. 00.55 Günun haberlerinden özet 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Müzik YAPANLAR "Millilik bir bütünlük konuler. 01.00 Program ve kapanış. 01.05 şöleni. 10.00 Müzik köşesi. 10.45 05.00 Gece >ansı 02.0003.30 Sa Ankara Radyosu Çoksesli Korosu. sudur. Birçok konuda millilikten hur programı. 11.00 Studyo FM. 12.30 Müziğe çağ kaçan insanlar bir gün ve bir korı. 13.30 Müzik bahçesinden. 14.30 nuda millilikte anlaşamazlar. Kuçuk konser. 15.00 Cumanesi dis Birbirleriyle bir türlü anlaşamaTRT II koteği. 16.00 Her plağın bir öykusıı 07.00 Açılış ve program. 07.02 So var. 16.45 Hafif muzik. 17.00 Ha yan ve halktan kopuk aydınlann listlerden seçmeler. 07.30 Haberberler. 17.12 GOrunüm. 17.20 Çay olduğu bir ortamda böyle bir Ier07.40 Türkuler ve oyun havaları. saati. 18.00 Gençler için. 19.00 Ha amacın gerçekleşeceğine inanmı08.00 Sabah için muzik. 09.00 Şarberler. 19.12 Görunum. 19.20 Çağ yorum. Biz daba milli nedir, ne kılar. 09.15 Beraber ve solo tür daş Turk Sanat Müziği. 20.00 Gra degildir tanımında anlaşamadık. kiiler. 09.45 Türkçe sözlü hafif mofon. 21.00 Günumuzde caz. 22.00 Çünkü bu kavram birçok kişiye miızık. 10.00 Erkekler topluluğu. Haberler. 22.12Gorunüm. 22.20Ge sempatik gelmiyor. Milli bir mi10.30 Arşivimizden. 10.50 Kuçuk cenin getirdiklerı. 23.00 Cumartesı konser. 11.20 Solistler geçidi. 11.45 konseri. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 mari istiyor muyuz, bu bile belli değil. Evlilikten eğitime kadar Hafif muzik. 12.00 Türkuler ve oyun Program ve kapanış. millilikten herkesin anladığı farklı olan bir ortamda bir tek mimaride mi millilik sağlayacağız? Örneğin ozel eğitimle yetişmiş, halktan kopuk bazı aydınlarımız Safranbolu, Muğla, Zeyrek evleri için feryat ederken orada yaşayan halk da evlerini yıkıp yerine apartman yapmaya çalışıyor. Biz nice muhafazakârlar görduk, Ata yadigârı evlerini yakıp yerine modern evler yaptırdılar..." Türk Milli Uslubu Semineri Batıyı karşı karşıya ffetirdi mı? Biz Türk insanının ne istediğini biliyor muyuz? Evini yıkıp apartman yapmasına izin vermediğimiz bir adam 'Anladım, siz bizi apartmana lâyık görmüyorsunuz' demişti. Ben şekiiden, üsluptan değil, insandan, programdan yola çıkmaktan vanayım. Bu, doğru ve dürüst bir şekilde gerçekleşirse ulusal da olur" diye görüşlerini belirtti. Turgut Cansever de, "Mimarimiz bugün bir kargaşa içindedir. ni yıkıp yerine apartman dikmeye mecbur ediyor,'" dedi. "ULUSAL ÜSLUP EMİRLE OLMAZ" Daha sonra söz alan Prof. Doğan Kuban da şunlan söyledi: "Bu seminerde iki göriiş çık(ı. Birincisi 'ulusal üslup tanımlanır, tanımlanmaiıdır;' ikincisi de 'ulusal uslup ulus düzeyinde bir nitelik kazanacaksa bu kenmimar var. Bu 17 bin mimar bu tanıma göre mi yapacak binaları? Allah korusun. İyi ki böyle bir şey söz konusu değil." Son günkü son oturumun baskanı Oluş Arık'ın "Ulemanın görüşü şöyle diye bir reçete veremediysek de bu seminerin faydalı olduğunda birlestik" diyerek son sözü verdiği Kültur ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Kemal Gökçe de seminerin kapanış konuşmasını şöyle yaptı: "KÜLTÜR POLİTİKASI BAKAN ODASINDA OLUŞMAZ" "Seminerde çeşitli görüşler ortaya atıldı. Türkiye Batı'yla Dogu arasında bir köpriidür. Bir kısım konuşmacı Doğu'ya baktı, bir kısmı Batı'ya bakarak Doğu'yla bağlantıyı sağlayan köprüniın tamamen atılmasını savundu. bir kısım konuşmacı da hem Doğu'ya, hem Batı'ya baktı ve arada bir köprü kurulmasından, bağ kurulmasından yana oldu. Bu konuşmaların hepsi banda alındı. Bunlar çözülecek, yayın haline gelecek ve dikkate alınacaktır. Goreve başladığımızdan bu yana Bakanlığımızın bir küliür politikası olmadığından yakınılıyordu. Bu politika, bir bakanın ya da nıüsteşarın odasında oturup yazmasıyla olmaz. Bu tür seminerler, tartışmalar, toplantılar sonucunda çıkan görüşlerin incelenmesiyle oluşturulur." BRIÇ ŞİAR YALÇIN 178 Arele işe şeytan karışır • D63 0653 • DV5 Doğan Kuban: Yaratma koşullan Türkiye'de oluşan ve Türk toplumunca kullanılan her şey ulusaldır. Hilton Otelsiz, Hitit heykelsiz başörtüsüz, Atatürk'süz, arabesksiz bir ulusalhk tarif edemeyiz. Sebebi de ortak yönlerin olmamasıdır. Bu ortaklık eski mimari örneklerinin korunması ve gelecek kuşaklara aktarıimasıyla olur. Korumanın önündeki en büyük engel de imar planlandır. Bu planlar insanlan eski evleridiliğinden olur.' Ben ulusal üslubun kendiliğinden olacağı kanısındayım. Ulusal uslup tarifk, emirle. zoria olmaz. Zamanla oluşur. Diyelim bir komisyon oluşturuldu ve ulusal üslubun tanımı yapıldı, Türkiye'de 17 bin Barı pik ruasını çıkıp trefl onlusu ile devam ettiğine göre, deklaranın dört kör kontratını nasıl oynaması gerekir? (Geçen hafta trefl damını hem Kuzeyin hem de Guneyin eline veren dizgi hatasından dolayı okuyuculanmızdan ozür dileriz.) Cevap: Pik asının ve trefl ruasının yerleri belli gibidir ve bu takdirde çok anormal bir dağılım dışında kontratın batarı yoktur. Ama bunun için çok dikkatli oynamak ve "bedava empası" reddederek trefl onlusunu bağışlamak gerekir (trefl ruasını tabii Doğuya veriyoruz). Batı yerdeki pik damını sağlamadan pik ve deklarana iki ka>o yaptırmadan karo dönemeyeceğine göre ya koz ya da trefl donecektir. Trefl donduğünü farzedelim. Deklaran Doğunun ruayı oturup oturmadığına göre elden veya yerden alır, kozları çeker, kuçuk bir pike elden çakar, metr treflini çeker ve pik damını oynayarak elden bir karo atar. Batı alır fakat çaresiz olarak ya AD'a doğru karo ya da el çaka yer çakaya pik veya trefl oynamak zorunda kalır. Eğer deklaran trefl onlusuna valeyi oturmuş olsaydı, eli DoŞu\a veınıeden bu reııgi elimine edemezdi ve Doğu da karo oynayarak oyunu batırırdı. Doğunun eli şöyleydi: • XXXX O\ 0 V X X 4»R 8 XXX. •V CAD 10854 OAD2 +A64 İZLEYİCÎ GÖZÜYLE 179 Gaipten gelen bir löve Bir "gulaş" partisinde dağıtılan aşağıdaki elde dağılımlar fazla anormal olmadığı gibi oynanan kontrat bir şlem bile değildi. Yine de kontratın çıkan yok gibi gorünuyordu, ama olağanustü bir teknik sayesinde deklaran unlü Fransız şampiyonlanndan Tintner başanya ulaştı: Hangi göz ve vicdanla VUtiam Empson, modeı leşüride çıgır açmıştı CEM TAYLAN Ingiliz edebiyatındaki dev çınarlardan biri daha göçtü gitti geçenlerde. Modern Ingiliz edebiyatında şiir ile eleştiri söz konusu olduğunda akla gelebilecek adlardan belki de birincisiydi VVjlliam Empson. Yetmiş sekiz yıllık yaşamından geriye kalanlar sayısal açıdan pek kabarık olmasa da (dört eleştiri, uç şiir kitabı, iki düzine kadar da makale) gerek tngiliz edebiyatının ayrı bir disiplin olarak okutulmasını sağlamadaki, gerek eleştiri ve şiir anlayışında yeni çığırlar açmadaki ve buna bağlı olarak yeni kuşak ozanlarını etkilemedeki başanları Empson'a evrensel düzeyde çok saygın bir yer kazandırmıştı. Evrensel sıfatını kullanmamız bir abartma sayılmamah. Çünku Empson tngiliz edebiyatı alanında yalnızca kendi ülkesinde değil, yıllarca hocalık yaptığı Tokyo ve Pekin üniversitelerinde de sayısız öğrenci yetiştirmiştir. I.A. RICHARDS'IN ÖGRENCtSİ 1920'lerde Cambridge Üniversitesi'nde matematik okurken son yılında Ingiliz edebiyatında karar kılan Empson'ın I.A. Richards'ın öğrencisi olması onun yaşamında bir dönüm noktası sayılır. Çünku T.S. Eliol ile biriikte I.A. Richards, o sıralar filizlenip boy göstermeye başlayan Yeni Eleştiri (New Criticism) akımının onderi kabul ediliyordu. Bu akımın yöntemi konusunda en çok etki yapan bir yapıt I.A. Richards'ın 1924'te yayımlanan "Principles of Modern Criticism" (Modern Eleştirinin Ilkeleri) adlı kitabıdır. Burada Richards, kişinin estetik yaşantısının bütün öteki etkinlikleriyle aynı özelliği tasıdığını, dolaytsıyla aynı yöntemlerle incelenmesi gerektiğini öne sürer. Bu yöntemler bilimsel ve nesnel yöntemlerdir. Işte bu bağlamda modern İngiliz edebiyaıında eleştirinin bilimsel yönde gelişmesinde Richards'ın payının oidukça büyük olduğunu rahatlıkla söyieyebiliriz. DİLDE DÜŞÜNCEDUYGU AYIRIMI Böyle bir hocanın öğrencisi olan YVilliam Empson'ın ilk kitabı "Seven Types of Ambiguity" (Çiftanlamlılığın Yedi Türü) 1930 yılında Cambridge'i bitirirken çıkmıştır. Hocasının dilin ya/ınsal etki sağlayan duyguSAYG/N BİR EVREHSELLİK Geçtiğimiz günlerde ölen William Empson, dört eleştiri, üç şiir kitabı ve iki düzine kadar makalesiyle modern Ingiliz edebiyatının şiir ve eleştiri alanlannda evrensel düzeyde saygın bir yer edinmiş adlarmdandı. sal kullanımıyla bilimsel kullanımı ayırımına katılan Empson, bu kitabında özellikle sözcüklerın anlarnbılimsel gizilgücü ustunde durur. YaJnız daha sonraları 1951'de yayımladığı "The Structure of Complex U'ords" (Karmaşık Sözcüklerin yapısı) adlı kitabında dilin düşünselduygusal etkilerinin kesinkes birbirlerinden ayrı tutulmasına, aralarındaki karşılıklı ilişkinin görmezden gelinmesine karşı çıkar. 1935 yılında yayımladığı "Some Versions of Pastoral" (Pastoral'in Bazı Turleri) adlı kitap da aynı göruşü yansıtır. Empson'ın özetlemeye çalıştığımız eleştiri anlayışında anlambilimsel bir çokdeğerliliğe verdiği onem açiK. BU anlayışının şnrıne de yansıdığını görmek hiç şaşırtıcı değil. Nitekim temelde biçimci Yeni Eleştiri Akımı'nın unlü ozan Ezra Pound gibi sözcüleri şiirin yoğunlaştınlmış anlam olduğunu sık sık yinelemişlerdi. Yalnız, söz konusu yoğunluk şiirdeki belli bir sözcüğun ya da anlam biriminin birçok anlam alanıvla bağlantıh kabul edilmesi gerektiği durumudur. 1930'larda egemen olan W.H. Auden ve arkadaşlannın temsil ettiği Marxçılık ve ruhbilimden esinlenen bir şiir anlayışına şiddetle karşı çıkan Empson'ın ilk şiir kitabı I935'te yayımlanmıştır. Tokyo ve Pekin'de geçirdiği yıllardan sonra 194O'ta "Gathering Slorm" (Yaklaşan Fırtına) çıkar. Özellikle bu şiir kitabında Empson'ın şiir anlayışının en yetkin örneklerini buluruz. Yazımızı Empson'ın eleştirel görüşlerini hem öteki çağdaş eleştiri okulları çerçevesinde değerlendiren, hem de güzel bir elestirisini "Okuma Uğrası" adlı kitabıyla Türk okuruna sunan Akşit Göktürk'ün ve onun başka dillere çok zor çevrilen, belki de en güzel şiirini Türkçeye kazandıran Cevat Çapan'ın adlarını anarak bitirmek istiyoruz. • AD64 ^652 0763 + A103 RADYO GÜNEY 3 Trefl CR1083 OR9 • RD98762 BATI KUZEY DOĞU 3 Kör 5 Trefl... •• Konuşmalar "gulaş" bricinin ozelliklerini taşımaktadır. Normal olarak Guneyin eli l Trefl ile açar, Batı kontr, Kuzey sürkontr der, vb. Batı pik dokuzlusunu açıldığına göre, Güneyde oturan Tintner 5 Trefl kontratını nasıl bir dağılım tasavvur ederek her savunmaya karşı yapabilmiştir? Cevap: Tintner tabii pik empasım denemiş ve empas tutunca oyunu yapma şansı doğmuştur. Ancak bunun uç şartı vardı: 1) Batıda en az altı veya ADV'den beş kör bulunması; 2) Pikinin ikili olması; 3) Trefl valesinin sek veya ikili olarak elinde olması. Tintner bu varsavımdan hareket ederek pik damına ve pik asına elden iki karosunu attı! (3 Kör ile araya girdiğine gore karo ası büyük bir olasılıkla Batıda olmalıydı.) Ondan sonra elden bir karo kupu yaptı ve kozla yere geçti. Ancak yerde iki antreye ihtiyaç olduğundan, Batı beşliyi koyunca valenin Doğuda çıkmaması için dua ederek yerden onluyu koydu. Ondan sonra ikinci kez karoya çaktı, trefl asıyla bir daha yere geçti \e yerin son karosuna elden çaktı. Kozlar \e karolar elimine edilmiş olduğundan, kör onlusunu, konuşmalara göre eli mutlaka Batının tutacağından emin olarak oynadı. Batı valeyle aldı fakat sadece bir el daha yapabildi, çunku elinde sadece kör kalmıştı: • 64 :654»3 OAD974 R83*RD Batı ister kor asını çeksin. ister damını oynasın, Günevin kor ruasıyla biriikte yerden bir kor kupu vapmasına engel olamaz! Bannın eli şöyleydi: 4>R9 ^ A D V 9 7 4 O A V 5 + . V 5 BULMACA 1 2 3 "KAÇIRILAN F1RSATLAR" Yavaş yavaş o zehir bütün kana yayılır. Ne çaba, ne de başarısızlıktır insanı yoran. Tortu kalır, tortu kalır ve insanı öldürür. Ne açık görüşlü olman, ne de sindirimindir Yaşamanın gereği sonuçları öğüten. Yavaş yavaş o zehir bütun kana yayılır. Kocamış bir köpeğin kanını akıttılar, Gene de bir ay sürdü şehveti yeni kanın; Tortu kalır, tortu kalır ve insanı öldürür. O Çin mezarlarıyla moloz yığınlarıdır, Toprağın kendi değil toprağı yozlaşüran. Yavaş yavaş o zehir bütün kana yayılır. tçinde ateş yoksa, deri büzülür kalır. Tam ateş ölüm demek, yarımateş yanandan Tortu kalır, tortu kalır ve insanı öldürür Kaçırılan fırsatlar, kaybolan şiirlerdir Yüreğin atışını aksatan ve durduran. Yavaş yavaş o zehir bütün kana yayılır. Tortu kalır, tortu kalır ve insanı öldürür. Çeviren: Çcvat ÇAPAN 180 Empas nu ekspas ıııı? • AD109 CA5 OR53 • D974 B •V <?RDV7643 0 642 +A6 GÜNEY KUZEY 1 Kör 1 Pik 2 Kör 3 SA 4 Kör Pas Batı kücük bir tretl çıkar, deklaran yerden damı ve Doğu ruayı koyar. Bundan sonra nasıl oşnamak gerekir? Guney ku/ev 5 Korc kadar çıknıış olsalardı değişik bir oyun tarzı izlemek gcrekli olur nuıvdu? Gunev 3 Körlc değil de, dağılım puanlarını savarak (bizce haklı ı)larak) I körle açtıkcan sonra, artık ortağının 1 Pik cevabı üzeline, vedi korune rağmen, 3 kore sıçrayamazdı, çünkü bu takdirde onor puaııları hakkında ortağına yanlış bir fikir vermiş olur ve konuşmaları şlemden once kola> kolay durduramazdı. ı ü • { EN BÜYÜK ENGEL İMAR PLANLARI Son gün tüm bildiriler okunduktan sonra söz alan Nezih EJdem, "Öncelikle adam gibi yeni binalar inşa etmeyi öğrenelim. Kötü kent imajının suçu geleneksel mimariden, kültürden biçim olarak mı uzaklaşmamızda, yoksa öz olarak mı? Oz olaraksa suç bizim, yani mimarların GALERILER ÖZLEM SANAT GALERİSİ 528 66 29 SOLDAN SAĞA: 1/ Hayvanın iki ayağını iple bağlayarak yapılan köstek... Bir tür Ingiliz birası. 2/ Israiloğlu peygamberlerinden biri... Yön, taraf. 3/ Açığa vurulmuş... Bir uyaktan sonra yinelenen, aynı aniamdaki sözcük ve eklere verilen ad. 4/ llke'nin ortası... Kaşa sıkıştınlarak kullanılan gözlük camı. 5/ Tantabn simgesi... Duman lekesi. 6/ Devinimi oimayan, duruk... Bir spor kulübümüzün kısa yazıhşı. 7/ Yakup Kadri Karaosmanoglu'nun ürüü bir romanı... Küçük körfez. 8/ Kemiklerin toparlak ucu... "AJt, alttaki" anlamında kullanılan bir denizcilik terimi. 9/ Arap alfabesinde bir harf... Niteliğı dOşük. YUKAR1DAN AŞAGIYA: 1/ Paranın piyasada azalmasıyla satın alma gücünün artması. 2/ Çocuk... Cehennem. 3/ lnce ve uzun çubuk... Kaide. 4/ Kaır.er... Yelkenin ucunda ip geçirmek üzere yapılmış göz. 5/ Dört köşe döşeme taşı... Ayak direme. 6/ Kedi ya da köpek yavrusu... Baryumun simgesi. 7/ Kocaeli yanmadasının en yüksek tepesi... Kadınlann giydiği kolsuz üstİük. 8/ Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan... Arjamin'de büyük at süjülerini güderüere verilen ad. 9/ Fiyatların genel artışı ile tanımlanan ekonomik dengesızlik. DESTEK SANAT GALERİSİ Marmara Üniversitesi Atatürk Eğıtım Fakültesi Rpsımİs Bolümu Öğretim Ûyelerı A. NAFİZ ÇAMLIBEL Resim Sergisi 11 6 84 25.6 1984 Sofyalı SOK No 220 Tiınel Asmalı Mescıt Galeri Cep Gülden Atamer Kadına kadııca bakı* resım sergısi 730Hazinn KARMA YAZ SERGISİ 8 Haziran30 Eylul 1984 Kurtulus Cad 191 Kurtulus IST Tei 140 47 83 Türk brk'indeıı kısa haberler Türkiye Briç Federasyonu tarafından 1819 Mayıs 1984 tarihlerinde İstanbul'da Buyuk Tarabva Oteli salonlarında düzenlenen 2. Turki>e Mi\ed Şampiyonasına 33 çift katılmış \e iki seans halinde oynanan turnuvada ilk beş dereceyi aşağıdaki çiftler kazanmışlardır: 1 Bn. Sıilun Falay Faik Fala> 2 Bn. Diana Revah Serdar Özkan 3 Bn. Ferihan Göksu Mesut Karadeniz 4 Bn. Tuna Sasson Ali Yalman 5 Bn. Ipek Feriı Demren. Sergısi Abdı Ipekcı Cad 75 Macl«1460354 Atelye GAMSIZın yöneticiliğinden ayrılmış bulunmaktayım. Sanatçı dostlarıma duyururum. TELEFON DEĞİŞİKLİĞİ TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU tSTANBUL TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Fatih Fevzipaşa Cad. No: 179'daki adresinde çalışmaknru surdüren müdürluğümuzun telefon numaralan 18.6.1984 tarihinden itibaren değiştirilecektir. Konu ile ilgilenenlere duyurulur. Yeni telefon numaralanmız: Santral: 523 43 20 (4 hat) Müduriyet: 524 08 22 ve 23 Basın: 18838 "ÇOKSIK,ÇOKPRATİK" YONGA 6 mob*ya ve Oetcorattf stva tasantn üıettm Iç duıenleme GÜLEREMİROĞLU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear