Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal, Muessese Müduru: Emioe Lşaklıgil. Vazı Işleri Müdürü: OkayGonensin, • Yazı İşlcri Mudur Yardımcısı: Ahmel Konılsan. Haber Merkezi Müdürü: Yalçın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar. TAKVİM 16 Haziran 1984 fmsak: 3.24 Güneş: 5.24 Temsilciler: ANKARA: \alçın Dogan, İZMİR: Hikmel Çeiinkaya, ADANA: Mehmet Mercan, # Servıs Şefleri: ktanbııl Haberleri: Reha Oz, Dış Haberler: Ergun Balcı. Ekonomi: Osman l lagay. Küllür: Aydın Emeç. Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Daniimanı: Abdülkadir Yücelman, Düzellme: Refik Durbaş. Araştırma: Şahin Alpay. IsSendika: Sukran Ketenci. İkindi: 17.09 Akşarn: 20.44 Yatsı: 22.35 Büroiar 0 Ankara: konur Sokak No: Yenişehir. Tel: 18985125325" İdare: 183335. • İzmir: Halit Ziya Bulvarı No: 65/3. Tel: 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesi. T.H.K. Işhanı Kal: 2 13, Tel. 1455019731 # Basan ve Yavan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 3 9 4 1 . Cağaloğlu, İst. PK: 246İst. Tel: 5209703 Telex: 22246 Öğle: 13.09 Kardiyoloji Hastunesi inşaat yvlsuzluğu YUMLS NADİ ARMAĞANI '84 FENALISTLERI Yumuşak zemin çok sert kaya olarak gösterîldî Ankara Tıp Fakültesi Kardiyoloji Hastanesi irışaatınıyapan müteahhit fırmanm 29 bin ton betonarme demiri, 315 bin ton 303 bin ton çimento kullandığı halde 2 milyon 960 bin ton tahsis belgesi aldığı beliriendi. HASAN LYSAL ANKARA Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardivoloü Hastanesi inşaatında 'İnşaat ve ihalede yolsuzluk, görevi kötiıye kullanma, görevi ihmal, sahle ve gerçek dışı evrak diizenlerae" yaptıkları savıyla haklaran alınarak ağır ceza mahkemesine verilep Tıp Fakültesi yöneticileri ve görevlilerine hazırlanan evraklar tebliğ edilmeye başlandı A. Ü. Rektörü Tank Somer, Rektör Yardımcıları Fikret Eren ve Latif Çakıcı tarafından hazırlanan raporda, yapılan yolsuzn n d a "İuzumu muhakerae" ka luk, görevi kötüye kullanma, sahte evrak düzenlemeler tek tek açıklandı. Soruşturma Komisyonu'nca "liiznmu muhakeme" kararı verilen fezlekede aynntılı gerekçede özetle şu görüşlere yer verildi: "Müteahhit Enver Durmaz'ın taahhüdünde kullandığı betonarme demirinin tamamı 28.849 ton iken, 315 bin ton demirin Karabük Demir Çelik Işletmeleri'nden tahsisini, inşaatta kullanılan çimentonun tümü 302.565 ton iken, 2 milyon 960 bin ton çimento tahsisini sağlay acak belgeleri imzalayarak ilgili kuruluşlara göndermek, tahsis edilen malzemelerin kontrolünü yap mamak, müteahhitin rahsis fiyatı ile serbest pîyasa fiyatı arasındaki farktan yararlanarak haksız kazanç sağlamasına göz yummak nedeniyle eski Dekan Prof. Dr. Celal Sungur'un bu eylem işlemleri Türk Ceza Yasası'nın 240. maddesindeki suç kapsamına girmektedir. Mukavele ve şartnamelere ve imalat miktarlarına aykın olarak hakediş raporları düzenleyen, müteahhite hak ettiğinden fazla ödeme yapılmasına neden olan, şartnamelere aykın imalatlan kabul ederek hazinenin zarar görmesine neden olan inşaat müdürlüğünde görevli Eray Pulak, Özer Hürmeriç, Fahri Karanfil, İstnail Taştekin, Hakkı Uçktı isimli elemanların bu eylem ve işlemlerinin Ceza Yasası'nın 240, 339 ve 340. maddelerinde ifade edilen suçları oluşturduğu kanaatine vanlmıştır. Cebeci Hastanesi giriş düzen lemesi, çevre aydınlatma ve kanalizasyon inşaatı için müteahhit Allın Kaya Bilgicier'in işlem Hırkari Şerif ziyarete açıldı İstanbul Haber Servisi Hazreti Muhammed'in Veysel Karani'ye hediye ettiği hırkası dün Fatih'teki Hırkai Şerif Camii'nde İstanbul Müftüsü Selahaddin Kaya (arafından ziyarete açıldı. Hırkai Şerif'in ziyarete açılacağını öğrenen yüzleree yurttaş sabahın erken saatlerinde camiinin önünde toplanmaya başladılar. Bu arada caminin çevresinde kurulan ve hurmadan tesbihe, hacıyağından. üzerinde Arapça harflerin yazılı olduğu çeşiıli gereçlere kadar günün anlam ve gereksinimini belinen çeşitli eşyaların satıldığı sergilerden alışveriş yapıldı. Saat 12.00 dolayında başlayan ziyaretle birlikte, kadınlar ve erkekler ayrı kaptlardan gruplar halinde sırayla içeriye alındılar. Tekbir sesleriyle ve çeşitli dualar okuyarak ilerleyen v unraşlar üst kata çtktılar ve özel olarak hazırlanan bir köşeye yerleştirilmiş olan Hırkai Şerif'in önüne geldiler. Cam bir bölme içine yerleştirilmis olan Hırkai Şerif'in önunden dualar okuyarak geçen yurttaşlar, ilahi sesleri arasında yüz sürdüler ve öptüler. Camideki bu izdiham akşama değin sürdü. Arife gilnüne değin ayni camide bulundurulacak olan Hırkai Şerif her gün saat 10.00 ile 18.00 arasında ziyaret edilebilecek. lerini denetlemeyen, belgelerin kontrolunu yaptırmayan, belgelerin hakikatlara, imalatın cins ve miktarlarına aykın düzenlemiş bulunduğunu kontrol ettirmeyen, böylelikle müteahhite fazla para ödeyen eski Dekan Celal Sungur'un bu eylem ve işlemleri de suç konularını oluşturmaktadır. Ankara'nın jeolojik yapısına uymayacak biçimde, çok sert kaya biçiminde kıyas tutanağı düzenlemek suretiyle müteahhite haksız kazanç sağlayan inşaat müdürlüğü görevlileri ile müteahhit Musa Tannkulu'na ait hesap işlemlerinin yapımı sırasında görevlerini savsaklayan ve böylelikle müteahhite haksız kazanç sağlayan elemanlar Ceza Yasası'na göre suç işlemişlerdir. Yasa uyannca söz konusu eski Dekan Celal Sungur, eski inşaat miidürleri ve fakülte sekreteri olmak üzere toplam 27 görevli sanığın lüzumu muhakemelerine ve yargılamanın Ankara Agır Ceza Mahkemesi'nde yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir." Öte yandan, Kardiyoloji Hastanesi'nin 2. kısım inşaatında yapılan yolsuzluklann dışında, Celal Sungur'un Dekanlığı'ndan sonra da çeşitli yolsuzlukların vapıldıgı beliriendi. 32 MİLYONLUK KEŞİF BEDELt Kardiyoloji Hastanesi 4. kısım inşaatını yapan müteahhit Enver Durmaz firmasının yaptığı temellerin çürük olduğu, rektörlüğün temelleri mahkeme kararıyla yıktırtılıp yeniden yaptırdıktan sonra müteahhit firmadan masrafları alması ya da müteahhite yeniden yaptırtması gerekirken, bu yola buşvurulmadığı, söz konusu müteahhitin korunduğu saptandı. Çürük temelleri mahkeme kararı aldırtmadan yıktırtan rektörlüğün yeniden 32 milyonluk bir keşif bedeli düzenleyerek başka bir müteahhit firmaya yaptırttığı beliriendi. Katıima no: 324 Iktidarsızhğa karşı yeni Dış Haberler Servisi Günü umutlar Iran TIRvıda Yurt dışından gelen 111.5 kîlo asit anhidrit ele geçirildi istanbul'da düzenlenen operasyonda Tahran plakalı TIR'ın mazot deposunun gizli bölümlerinde eroin imalinde kullanılan 5,5 milyon lira değerinde asit anhidrit ele geçirildi. 8 Iranlı gözaltında. İstanbul Haber Servisi Avusturya'dan yüklediği makine yedek parçalarıyla İstanbul'a gelen Tahran plakalı bir TIR'da arama yapan güvenlik görevlileri, eroin imalinde kullanılan 5.5 milyon lira değerinde 111.5 kilo asit anhidrit ele geçirdi. Olayla ilgili İran uyruklu 8 kişi gözaltına alınırken, 2'si Türk 5 kişinin de yakalanması için geniş çapta operasyonlara girişildi. Asit anhidritin nereden yüklendiği ve nereye götürülmek istendiği konusunda ise herhangi bir açıklama yapılmadı. Önceki gün alınan bir ihban değerlendiren Silah Mühimmat ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü görevlileri Muhammed Reza Shafıee yönetimindeki Teh40449 plakalı TIR'ı İstanbul girişinde durdurdular. Avusturya'dan yüklenen çok sayıda makine aksamını taşıyan TIR'da arama yapan görevliler, mazot deposunu boşalttıklannda ikinci bir bölme ile karşılaştılar. Oksijen kaynağı ile açılan, özel olarak yapılmış bölmede plastik torbalar halinde 111.5 kilo asit anhidrit bulundu. Olaya el koyan Silah Mühimmat ve Kaçakçılık Şubesi görevlileri eroin imalinde kullanılan asit anhidritin Avrupa'dan pazarlanmak üzere getirildiğini belirledi. Görevliler kamyon sürü cüsü Muhammed Reza Shafıee ile birlikte Samad Bagherpouroskouı Abbas Mırzaee. Karım Tagfaıpour, Adil Kharazaı, Sourandj Djandjantı, Ahad Rashidanghızeh, Asad Eılghamı adlı kişileri gözalnna aldı. Ele geçirilen sanıklann daha önce de Türkiye'ye 30 kilo asit anhidrit soktuklarının belirlendiğini belirten yetkililer, İran uyruklu kişilerin İnterpol tarafından da arandığını bildirdiler. Özellikle eroin yapımında kullanılan 111.5 kiloluk asit anhidrit ile ilgili olarak 2'si Türk 5 kişinin daha yakalanmasına çalışıldığı öğrenildi. Ele geçirilen 111.5 kilo asit anhidrit ile yaklaşık 350 kilo eroin imal edildiği belirtilirken, nereden yüklendiği ve nereye götürüldüğü konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı. Diyurbakır'da 100 milyvn lira değerinde eroin yukalandı DİYARBAKIR (Cumhuriyel) Diyarbakır'da dış piyasa değeri 100 milyon lira olan eroin, eroin hammaddesi ve yapımında kullanılan araç ve gereçler ele geçirildi. Kavaklıbağ Köyü Sandıklı mevkiinde düzenlenen operasyonda Ahmel Kaya, Hüseyin Kaya. Ali Ezgin ile Gıyasettin Seyhun'un 100 gram eroinle ele geçirilmesi üzerine soruşturma genişletildi. Yetkililer, söz konusu kişilerin daha önce 20 kilogram eroini yurtdışına sattıklannın belirlendiğini söylediler. Bu arada Turan Yaman'ın 38 AY 808 plakalı otomobilinin gizli bölümünde bir kilogram eroin ele geçirildi. Olayla ilgili olarak Mehmet Aslan, Bahri Aslan da gözaltına alındı. müzde özellikle orta yaşlı erkekler için bir sorun olan iktidarsızlığın tedavi imkânlan giderek artıyor. Yeni geliştirilen pompalı bir aygıt sayesinde iktidarsızlık tedavisinin önünde yeni ufuklar açılıyor. Tarih boyunca ve hemen hemen tüm kültürlerde cinsel organ, erkek gücünün ve dölleme yeteneğinin sembolü oldu. Bu açıdan nedeni ne olursa olsun, iktidarsızlık psikolojik etkiler doğuruyor. İktidarsızlık, bir erkeğin cinsel isteklerini azaltmasının dışında kişinin kendine güvenini ve saygısını da yitirmesine yol açıyor. "Newsweek" dergisinin bildirdiğine göre, 10 milyon Amerikalı erkek (her 8 erkekten biri) iktidarsızlığın doğrudan etkileriyle karşı karşıya. Aynca, bu erkeklerin birçoğu iktidarsızlığı kabullenerek kadınlarla her türlü temastan kaçınıyor. Amerikalı bir lise öğretmeni, "2,5 yıldır bir yere gitmiyonım. İstemediğim durumlann doğmasını engellemek için" diyor. Ayrıca iktidarsızlığın evliliklerin yıkılmasına yol açtığı da görülüyor. PSİKOLOJİK VE FİZİKSEL NEDENLER iktidarsızlığın henı psikolojik hem nziksel nedenleri var. Dr. VVilliam H. Masters ve Dr. Virginia E. Johnson'un çalışmaları sonucunda geliştirilen seks terapisi (tedavisi) psikolojik iktidarsızlığın tedavisinde yeni ufuklar açmıştı. Fiziksel iktidarsızlıklar da artık ilaçlar ve erkek cinsel organına yerleştirilen aygıtlar sayesinde tedavi edilebiliyor. Ereksiyonu sağlayan psikolojik ve fiziksel süreçler oldukça karmaşık. Erkeğin cinsel organında içinde küçük ve süngerimsi bolümler bufunan puro biçimli 2 baloncuk bulunuyor. Bu balonlar, organ normal durumda olduğu zamanlarda sönüyorlar. Ancak, cinsel tahrik sonucunda organın atardamarları genişliyor C'ubuk nakli yöntemini btılan Dr. Scott: Öneınli olan sorun, kanın yeterli mikıarda gitmesini sağlamuk SİŞEBİLEN ÇUBUK NAKLİ Yumurtaifk kesesindeki pomp* çıkarıldığında, tuztu bir sıvı pen<s içindeki baloncuklan şi^ırır. Bu •feksyonu sağlar Tuzlu Sm knesi Supaptı pompa İktidarsızlık kişinin cinsel isteklerinin azalmasının dışında, kendine güvenini ve saygısını yitirmesine yol açıyor. Son 10 yıldır yapılan araştırmalar, psikolojik faktörlerin yanısıra fiziksel aksaklıkların da iktidarsızlığa yol açtığını ortaya koydu. Yüksek tansiyon ve bazı kalp ilaçları da olumsuz etki yapıyor. Sigara içenlerde geçici iktidarsızlık görülebiliyor. 2 yumuşak tüp, bir pompa ve bir küçük balondan oluşan yeni aygıt iktidarsızlık konusunda bir çözüm olabiliyor,ancak fiyat 23,5 milyon lira. sel bozuklukların da iktidarsızlıkta rol oynadığını ortaya çıkardı. Bu fiziksel bozuklukların en önemlileri, cinsel organın içinde kan dolaşımını zorlaştıran her türlü engel iktidarsızlığa yol açabiliyor. TANSİYON VE KALP İLAÇLARI Günümüzde iktidarsızlığın yaygınlaşmasına en büyük katkıyı yapan etkenler arasında, yüksek tansiyon ve kalp hastalıklanna karşı kullanılan ilaçlar bulunuyor. Bazı ilaçlar tenasül organındaki kan basıncını düşürürken, diğerleri sinir sistemini veya hormon seviyesini etkiliyor. Az alınan alkol, çekingenliği ortadan kaldırıyor. Ancak, fazla alkolün iktidarsızlığa yol açabildiği uzun yıllardır biliniyor. Sigara içenlerde de geçici iktidarsızlık görülebiliyor. Nikotin kan damarlarını daraltarak penise yeterli kan ulaşımını engelliyor. Son geliştirilen aygıtlar, fiziksel iktidarsızlıklara sınırlı çözümler getirebiliyor. En yaygın yöntemlerden biri organın içine yarı bükülgen plastik çubukların yerleştirilmesi. Bu çubuklar hem ereksiyona yardım ediyor, hem de organın cinsel faaliyet sonunda günlük normal durumuna dönmesine imkân veriyor. Ancak. yakın zamanda geliştirilen daha karmaşık bir aygıt, iktidarsızlara daha geniş olanaklar sunuyor. İki yumuşak tüp, penis baloncuklarına yerleştirilerek bunlar plastik bir tüple pübik yöresine yerleştirilen küçük bir keseye bağlanıyor. fçinde tuzlu bir sıvı bulunan bu kese, yumurtalık kesesi içine yerleştirilen küçük bir pompaya bağlı. Ereksiyona ulaşmak için erkek veya partnerinin yumurtahk kesesini hafifçe sıkması yetiyor. Ereksiyonun kaydedilmesi için de erkeğin pompanın bir supapını sıkması gerekiyor. Böylece tuzlu sıvı keseye geri akıyor. ABD'de bu aygıt, 6 ila 10 bin dolar (2 milyon 170 bin ila 3 milyon 650 bin TL) arasında ücretler karşılığı hastanın vücuduna yerleştiriliyor. • Şifebiltr Çubuklar ve baloncuklar kanla doluyor. Bu arada organın toplardamarları içindeki özel supaplar kapanarak kanın aynlmasını engelliyor. Bu faaliyetin sonucunda ereksiyon (sertleşme) durumu meydana geliyor. Bu hidrolik mekanizma, beyin ve omurilik tarafından kontrol ediliyor. Omuriliğin yukarısındaki bir sinir merkezi erotik düşüncelere "cevap" veriyor ve yalnızca düşünsel uyarılmayla ereksiyona ulaşılabiliyor. Omuriliğin aşağı bölümündeki bir diğer merkez, temas sonucu uyanlma sağlayarak ereksiyona ulaşılmasını sağlıyor. Normal olarak her iki merkez uyum içinde çalışıyor. Ancak, ereksiyon refleksif bir olay ve kolunuzu kaldırmayı "istediğiniz" gibi ereksiyonu "isteyemezsiniz". Ereksiyon reflekslerinin aynca testosteron (bir erkeklik hormonu türü) hormonuna da baglı olduğu biliniyor. Uzun yıllar boyunca iktidarsızlığın psikolojik nedenlere bağlı olduğu düşünüldü. Ancak, 10 yıldır yapılan arastırmalar, fizik Salih Kaptaıı, dalgadan değil sisten korkuyor lSyıldır Yalova'ya gidipgelen Salih Kaptan şöyle diyor: "Bizyoku gemilerinde en çok panikten çekiniriz. Gemiden bir adam düşse veya bir yanda bir .< olay olsa, tüm yolcular o tarafa gidince geminin dengesi bozulur. O zaman "« anons yaparız,yolcuları sakinleştirip bir yana toplanmamalarını söyleriz" "* FÜSUN ÖZBİLGEN Salih kaptan ^aat 09.35'ıe "lelgrafla" makinelerden birine " j a n m yol ileri" diğerine de "ağır yol ileri" işaretini \erdi. Makine dairesinde telgralın •"çınçın" vcbini duyan ba>makiniM Abdullah To/. Salih kapiaııın gonderdiği sinyali makinelere uyguladı •"Uolmabahve" vapurıı Kabataş İskelesi'nde burnunu yavaş yavab dcnize doğru döndürmeye başladı. Son ko>an yolcular gemiye atladı. Halatlar çözuldü ve gemi yavaj ya\aş ^\hılden açıldı. Sonra iki pervane için de telgraftan "tanı yol ileri" komutu geldi. Şehir Hatlannm 35 yıllık Salih kaptanı günde üç kez yaptığı AdalarYalova seferine böylece yıllann verdiği alışkın bir hareketle başladı. Kaptan köskünde Salih kaptan sigarasını yaktı, carkvibaşı Hakkı Arda, bildik rotayı izlemeye koyuldu. Çaycı çaylan getirdi. Salih Kaptan'a sormaya başladık. Kaç yıldır kaptansınız? 1940'ta mesleğe başladım. 1949'da kaptan oldum. 56 numaralı Göksu gemisinde başladım. Şirketi Hayriye zamanında gemiciliğe başlamıştım, J944'te Şehir Hatları oldu. Hangi gemilerde çalıştınız? Rağbet, Kamer, Sütlüce, Kalender, Altınkum, Sarayburnu, İnşirah, Imsat, Izmit'te batan Üsküdar, Sarıyer.. Daha sonra Kasımpaşa araba vapuruna geçtim. 1960'ta Kanlıca. 1964'ıe Suadiye. 1966'dan beri de Dolmabahçe'de kaptanım. İki sefer gidip bir sefer dönüyoruz.Yani sabah bir gidip 15.00'te dönüyoruz. Sonra yeniden 18.15'te gidiyoruz. Bu kez Yalova'da gece kalıyoruz. Ertesi gün sabah 06.20'de Yalova'dan hareket edip İstanbul'da gemiyi öbür kaptana teslim ediyorum. Yalova'da nerede kalıyorsunuz? Nerede olacak, gemide. Kamaram var. İşveren gemiyi donatmış bize teslim eımiş. Bırakıp gidebilir misiniz? Salih kaptan giinde kaç saat deniz üsiündesiniz? Işıe bir gece denizde bir gece evde kalırız. Ama evde kaldıgımız süre denizde kaldığımızdan daha azdır. Çunkü bir de yol var, gitme gelme var. Haftada bir gün de izin yapıyorum. Peki bu kadar denizde kalınca insan denizden bıkmaz mı? Mestla geçen yaz yıllık izninizi nerede geçirdiniz? Ohhoo, ona bakarsan ben aileden denize alışkınım. Benim bütün ailem denizci, 7 sülalem kaptan. Giresunluyuz biz. Görele'den... Sahilde yeliştik. Geçen yıl da iznimde memlekete gittim. Balığa filan çıkıyorduk arkadaşlann moloruyla. Sarayburnu'nu geçtik, batık gemi İndependenta'nın yanmdan dolanıp rotamızı Heybeliada'ya çevirdik. Bu sırada adalara giden bir grup turist geldi rehberleri ile birlikle kaptan köşküne. Salih kaplan turistlerle e! sıkıştı. Kaptan köşkünü gezdirdi. Resimler çekildi. Dünyanın hiybir yerinde boylesine gemilerle şehiriçi taşımacılığı olmadığı konuşuldu. Heybeliada'da yine Salih kaptan "lelgraf'ın başına geçti. Gemiyi yanaştırdı. Telgraf denilen alet makine dairesi ile kaptan köşkü arasındaki haberleşmeyi sağlayan, daha dojrusu kaptajıın komutlannı makine daıresıne bildiren bir çark. Bu çark dönünce o pek bildik "çınçın" sesi ile birlikte aşağıda makinenin başındaki makinisti uyarıyor. İlerigeri derken gemi kıvrak hareketlerle iskeleye yanaşıyor. Bes dakika içinde Heybeli'den halat alınıp bu kez de Büyükada'ya yanaşıyoruz. Sonra pusulaya bakarak rota veriliyor ve Yalova'ya doğru yola çıkılıyor. Salih kaptanla sohbeıi koyultuyoruz. Şehir Hatlarının en eski kaptam 61 yaşında. Siyah kehribar tespihini sallayarak bir elinde sigara, anlatıyor: Geçmiş yıllarda bir yaz giinü 3 haziran günü miiydü, 9 haziran mı lam halırla>amı>oruıtı. Yalova'dan kalktık. Biiyükadaya yaklaşırken deniz bir koptu. Dalgalar gelip kaplan köşküniin üslünden aşıyor. Burada birkaç misarırim vardı. Siz kamaraya gidin dediın. Bir lanesi (yok ben korkraam seyrederim) dedi. Bir süre sonra baklım dalga kaptan köşküne gelirken elini uzatmış dalgayı engellemeye çalışıyor. Dalgalı denizlerden pek fazla korkusu yo( Salih kaptan'ın. En fazla sisten çekiniyor. Ama bir kez göz gözü görmeyen bir siste radarla sefer yapmış. Kınalıada'da sisten mahsur kalmış kişilere de ekmek götürüp yolculan <ıiıp kente taşımış. (Gözlerini kapatıp yürümeye benziyor) diye tanımlıyor siste sefer yapmayı. biniyor. Hemen kaptan köşküne uğrayıp Salih kaptana bir merhaba diyor. Çaylar içiliyor. Sonra rotayı çeviriyor Kabatas'a. Haydarpa^a önlerinde karşıdan bir gemi geliyor. Çarkçıbaşı sesleniyor (Yol ver, limana giriyor) Sonra bir başka gemi adamı geçiyor dümene. Onu da yetiştiriyor Salih kaptan. Arasıra rotadan kayar gibi olursa gemi hemen uyarıyor (kaçırma, topla, kaçırma) Yeniden rotaya giriliyor. Her an tedbirli olntalı Şehir Hatlannm tüm hatlarında görev yapmış Salih kaptan. Pek çok kaptanın yetişmesinde emeği geçmiş. En zor iskeleleri soruyorum. Eğer ihtiyatı elden bırakırsan bütün iskeleler zordur. Bu meslekle ihtiyatı hif elden bırjkmayacaksın. Suyun akış yönünu. rüzgârı tıiç gözden kaçırmayacaksın. Harbe giderken nasıl düşmanı hiç küçümsemeoıek lazımsa bu da öyle. Topunu. tüfeğini ona göre yöneleceksin. Bu deniz de muazzam bir tabial kuvveli. Bu kuvvele karşı her an tedbirli olmak gerek, diyor. Sonra zor iskelelenn boğazda Sarıyer, Istinye, Vaniköy ve Çengelköy olduğunu söylüyor. Çünkü bu iskelelerde ters su akıntılan olurmuş. "Ama ihtiyatı bırakırsan bülün iskeleler zordur" diye ekliyor. Gemiyi idare ederken en fazla çekindiğiniz olay ne diye soruyorum bu kez. Bu yolcu gentilerinde biz en çok panikten çekiniriz. Mesela gemiden bir adam düşse veya bir yanda bir olay olsa tüm yolcular o tarafa gidince geminin dengesi bozulur, o zaman anons yapanz, yolculan sakinleştirip bir yana loplanmamalannı söyleriz diyor. Kabataş'a yaklaşırken radarı çalıştırıyor görmemiz için. Sonra rotamızdaki tekneleri gösteriyor radardan. "Bak iskeleler belirmeye başladı diş diş" diye anlatıyor. Kabataş'ta Yalova'dan, Adalardan gelen yolcuîar boşalıyor gemiden. Telaşla işlerinin başına gidiyorlar. Salih kaptan ve gemi personeli ise başka yolcuları başka işlerine yetiştirmek üzere aynı seferi yapmaya hazırlanıyorlar yeniden. KabataşAdalarYalova, YalovaAdalarKabataş... Meslegji sevmesek bu iş vapılmaz Yalova'da boşalıyor tüm yolcular. Salih kaptan gemisini dönüş yolculuğuna hazırlıyor. Bu arada Yalova'dan bifiek aldınp gemide pişirtiyor. Bizi de agırlıyor. Yemek, uyumak ve mesai hep gemide ve hep aynı yolda gidip gelerek gerçekleşiyor. Bu işin zor olup olmadığını soruyoruz bu kez: Meslegi sevmesek bufc>vapılmaz. Hele sisli ve fırlınalı havalann ayn bir özelliği vardır. İnsanın anasından emdigi sül burnundan gdir. Ama limana girip de gemiyi bağlayınca herşey unutulur, diyor. Dolmabahçe vapururıun sürekli yolculan Salih kap[anın dostları. Heybeliada'dan Sanacoryum başhefcimi 7 SÜLALEM KAPTAS: 'Ben aileden denitciyim, 7 sülalem kaptan. Giresunluyuz. Görele'den.. Sahilde yetiştik'' diyor Salih Kaptan. İki gidi;? bir döııii* Kaptan Salih Yosmaoglu 18 yıldır Dolmabahçe vapurunda Adalar'dan Valova'ya gidip geliyor. Gidip geliyor, gidip geliyor... Giinde kac kez gidip geliyorsunuz Yalova'ya?