Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Bu roportaj neden yapüdı? 1962 yılının bir kasım gunü Sıte Sineması'nın en ust katmdakı "Çatı" adlı gece kulübunde tlham Gençer dmleyıcüerine amatör bir şarkıcıyı şu sozlerle tanıttı: "Şimdi sizlere çok çok genç birini takdim ediyorum. Günün beğenilen şarkılarından bir demet sunacak, Huzurlannızda Ajda Pekkan..." Gece kulubunün müşterilerinden çoğu başım bile çevırmedi bu duyuruya. Ajda Pekkan adını ilk kez duyuyorlardı. Sahneye bakanlar kumral, balık etinde, uzun boyu dışında fazla bir özelliği olmayan, 1718 yaşlannda bir genç kız görduler. Genç şarkıcı "Giovanni" adlı parça ile başladı programına. Sonra sırasıyia "AU of me", "Run atvay", "Çu.. çu.. Train", "tlçielo il luna stenza"yı soyledi ve bir kaç isteksiz alkış aldıktan sonra sahneden çekıldi. Ertesi yıl (1963) Ses dergisinin açtığı kapak kızı yarışmasım kazanan genç kız da bir çok kişi tçin bilinmiyordu. Salt Çatı'nın mudavimleri yüzuniı "bir yerden hatırladıklannı" duşundüler. Bu tanhten sonra geçen 22 yıl ıçınde Ajda Pekkan adı, büyudu, büyudü.. 1983'e gelındiğinde adının başına "süperstar" lafının eklenmesinde bir sakınca görulmedi. Bugünlerde Bebek gazinosuna gıdenler 20X20 metre boyutlarında pırıltıh bir levhada aynı adı okuyorlar, "Süperstar Ajda Pekkan".. Süperstar.. yani "en büyük yıldız".. Büîndiği gıbi yıldızlar çok uzaklardadır. Pınltılanndan başka bir şeyleri gönilmez, bilinmez. Bu pmltımn ardında neler olduğunu öğrenebilmek icın dev teleskoplarla incelenmelerı gerekır. Biraz garip gelecek ama Ajda Pekkan ıçın de oyle. Bazılanna gore Batı ölçülennde"vasatm büe altmda" sayılabilecek bir şarkıcıyı "süperstar" yapan koşullar nelerdir? Gecede yarım mılyon tırayı aşan <zaman zaman I milyona varan) kazançlann ardında hangı gerçekler yatmaktadır? Lise 1 'den terk, müzik tahsilı olmayan bir genç kadın bu basamakları nasıl tırmanmıştır? Ülkemızın eğlence dünyasında neler olup bitmektedır? Ajda Pekkan 'ın yaşamı bu sorunlann irdelenmesidir. Çünku Ajda Pekkan 'ı ulkemizm koşulları yarattı. Bu yazı dizisinde süperstanmızı yakmdan incelemeye çalıştık. Gtinler boyunca birlıkte olduk. "Bir şarkıcının anatomisini" kaleme alırken, aynı zamanda eğlence dünyamızın kulisine de girmeye çalıştık. Sahıbı Cumhurijet Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonim Şırketı adına Temsılcıler. ANKARA: Yalçın Doğan, IZMIR: Hikmet Çe«inka>a. ADANA \adir \adi. • Genel "»avın Muduru Hasan Cemal, Muessese Muduru Mehmet Mercan. • Servts Şeflerr Utanbul Haberlen Selahattın Guler. Dı^ Emtne Lşaklıgil, Yazı Işlerı Muduru Oka> Oonensin, • Yazı Işlerı Mudur Haberler Ergun Balcı. Ekonomı Osman Ulaga), Kultur Avdın Emeç. \la Yardımcısı Ahmel Korulsan, Habcr Merkezı Muduru. Yalfin Bayer, Savta gann Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı Abdulkadır V ucelman. Duzeltme Refik Durbaş..Ara5(ırma Şahin \lpa>. Duzem Vonetmenı \li \car. TAKVİM 7 Mart 1984 tmsak: 5.58 Guneş: 7.22 Öğle: 13.20 tkindı: 16.32 Akşam: 19.08 Yatsı: 20.27 Burolar. • Ankara: Kcnur Sokak No: 24<4 Yenışehır, Tel: 175825175866, Idare 183335, • Iımir: Halıt Zıya Bulvan No 65. 3, Tel. 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesı, T H.K Işhanı Kaı 2/13, Tel 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyel Malbaacilık ve Gazctecılik T A.Ş Türk Ocağı Cad 39'41, Cafcaloğlu, Ist PK. 246lst Tel 5209703 Telex: 22246 Bir şarkıcmın anatomisi: AJDA PEKKAN PEKŞES Firmalar büdirim yapmadan yurt dışuuı işçi götürebilecekler Türk firmaları yurt içi veya dışmdaki fırmaların alan ışler için 10 mılyon doların kalan da en az bir ay çalıştırdıklan işçilerini İş ve İşçi Bul altındagrupta yermuteahhitlere, ıkınci alan işler için ma Kurumu'na bildirmeden yurt dışındaki işyerle 4 milyon doların altında kalan muteahhitlere, dorduncu grupta rine gönderebilecekler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk fîrmalarının yurt dışına göturecekleri işçileri İş ve İşçi Bulma Kurumu'ndan temin etmelerı koşulu kaldınhyor. Firmalar, kişisel ve ortaklık şekhnde kurduklan yurt içi veya dışındaki işyerlerinde en az bir ay çaUştırdıkları ışçılennı kuruma bildirmeden yurt dışındaki ışyerine götürebilecekler. Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerının desteklenmesi, koordinasyonu ve denetimi hakkında Bakanlar Kurulu karanna ilişkin tebliğ Resmi Gazete'nın dunku sayısında yayınlandı. Tebliğe gore, bir aylık çalışma koşulu, göturulecek işçi için SSK'ya bir aylık sigorta priminin ödenmesıyle yerine getirilmiş sayılacak. İşverenler, en su bir ay çalıştırdıkları işçilerini, bunu belirleyen belgelerden binsini İş ve işçi Bulma Kurumu"na vermek suretıyle işçilerini kayıt ve sıra esasına tabi olmadan götürebilecekler. Turk firmalarının yurt dışına ışçı göturebılmelerı için yurt dışında işe alındığına ilişkin o yerdeki dış temsılcıliğimizce onaylanmış belgeyı, yurt dışı muteahhıthk belgesini veya bu belgenin yerine geçerli Y'urt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Yuksek Kurulu Başkanlığı'ndan ahnmış "geçici belge"yi, ya da göturulecek olan işçilere vize verildiğine veya verileceğine ilişkin o ülkenin nezdındekı dış temsilciliğinden alınmış belgeyi veya Ehşişleri Bakanhğı'run yazısını îş ve İşçi Bulma Kurumu'na vermeleri gerekecek. Tebliğe göre, yurt dışı müteahhitlik belgesi veya geçıci belge verilen firmalardan, taahhudu altında bulunan yurt dışındaki işlerden en az yarısını başarılı bir şekilde bitiren ve geri kalan kısmını da kararlaştınlan sure içinde bitırebıleceğine ilişkin ışverenden belge alan firmalara, Değerlendirme Komitesi'nin karan üzerine söz konusu taahhut altmdaki ihalelerin biürılen kısmını aşmamak kaydıyla yenı ışler için de geçici belge verilecek. İş bitirme belgelenne dayanılarak alınmış yurt içi muteahhıtlik karnelerini şirketleşmek amacıyla, kendisinın kurduğu veya başkalarınca kurulan şirkete ortak sıfatıyla devreden kişilerin iş bitirme belgelerı yalnızca bir fırma için değerlendırilecek. Tavan sınırı, birinci grupta yer yer alan ışler için 1 milyon dolann altında kalan muteahhitlere yurt dışı müteahhitlik belgesi verilmeyecek. Tebliğe gore yurt dışı deneyimi olmayan firmalara verilecek yurt dışı müteahhitlik belgesi tutan 400 milyon doları geçmeyecek. 1 9 8 4 yılında ödenmesi gereken 60 milyon dolarlık borç için Sovyetler'e tütün, fındık, ü'züm, kayısı, deri ve kumaş ihraç edilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sovyetler Bırliğı'nden Türkiye'de bazı sınai tesislennın kurulması için sağlanan tesis kredilennin 1984 yılına an ana para ve faız taksıtlerı tutun, fındık, uzum, kayısı, den ve kumaşla ödenecek. Anapara ve faız taksitlerinin malla geri ödenmesi amacıyla 26 ocakta Moskova'da ımzalanan anlaşma Bakanlar Kurulu'nca onaylandı. Anlaşmaya Turk heyeti başkanı Hazine ve Dış Tıcaret Musteşarı Ekrem Pakdemirli imzasını attı. Sovyetler Birliğı'nden İskenderun DemirÇelik tesıslen, Orhanelı elektrik santralı, Seydişehir aluminyum tesısleri için sağlanan teçhızat, hizmet bedeli ve faizlerin ödenmesi için 1984 yılı sonuna kadar 60 milyon dolar tutarında Turk malı ihracı ongörulüyor. İhraç edılecekler arasında 5 milyon dolarlık tutun, 8 milyon dolarlık ıç fındık, 5 milyon dolarlık sofrahk zeytin, 6.5 milyon dolar narenciye, 1 mılyon dolarlık zeytin yağı, 1 milyon dolarlık kuru incir, 1 milyon dolarlık kuru kayısı bulunuyor. Sovyetler Birlıği'ne ayrıca 4.5 milyon dolarlık deri ve kurk mamullerı, 5 milyon dolarlık yunlu, pamuklu kumaş ve trikotaj, iç giyım eşyası, 3.5 milyon dolarlık öğutülmuş barıt, 4 milyon dolarlık sintermanyezit, 3.5 milyon dolarlık akumulator, 200 bin dolarlık alümınaiye, 3.5 milyon dolarlık dığer sanayi mamülleri ihraç edilecek. Sovyetler'den abnan krediler malla ödenecek SSOBİZE PANK Ajda'mn saçları Snobize Pank stitine gore kesilmiş. Fakat şimdi çok uzadığı için Ajdanın deyimiyle Pank değil Tank olmuş. Ajda soyunma odasında makyajım yaparken iki berber yildmm fuzıyla saçlara son şeklini veriyorlar. Süperstarhn "süper zor" 24 saati Bu yazı dizısini hazırlamak içın Ajda Pekkan'la birlıkte olduğumuz gunler boyunca, "en buyuk >ıldız" saat 12.00'den once hiç yataktan kalkmadı. EtapMarmara otelınin kral daıresınde 2.20X2.20 m boyutlarındakı dev yatağına bir gece once saat 02.3003.00 arasında (gunahını almayayım.. yalnız) gıriyordu. Yatağa gırmeden 1.5 saat kadar önce bir kâse çorba, bir kâse yoğurt, yarım portakal ve yarım elma yıyordu. Yemekten 1 saat sonra da "Ropinol" adlı uyku hapının yarısını yarım bardak suyla yutuyordu. İlacın alınmasından yarım saat sonra da "kafasına balyoz yemiş" gıbi uykuya dalıyordu. Saat 05.0006.00 arasında mutlaka uyanıyor, 1 saat kadar yatakta donup durduktan sonra yeniden "dalarsa dalıvordu". Eğer kendıliğinden uyanmamışsa saat 12.00"ye doğru yardımcısı Yıldız Hanım şarkıcıyı uyandırıyordu. Kendı deyişiyle "aynaya bakabılecek hale gelene kadar" 45 dakıka ıle 1 saat arasında bir zaman geçıyordu Bu surenin içıne kuçuk bir aerobık seansı, hergun muntazaman yaptığı banyo (kotu kokmaktan nefret ettıği gibı, başkalarının da kotu kokmasından nefret ediyordu) hafif bir gunduz makyajı ve "üstüne birşeyler almak" dahıldi. Ajda, kaldığı otelde kral dairesindeki dev yatağına 02.0003.00 arası giriyor. Yatağa girmeden bir saat önce bir kâse çorba, bir kâse yoğurt, yarım portakal ve yarım elma yiyor. Yemekten 1 saat sonra yarım uyku hapını yutuyor. Yarım saat sonra da uykuya dalıyor. ğurt. Yemek sırasında "Amerika gunlerinden" alıştığı yarım şişe kokakolasını (tek şımarıklığım dedıği) ıçıyor ustune de bir avuç kadar hap yutuyordu (E, D, C, ve B kompleks vıtaminleri ile birlikte I adet "sakinleştırıci") Gazino programı olduğu gunler oğleden sonra mutlaka bir kez daha uyuması gerekiyordu. Çunku uyku, sesinın tek ılacıydı. Yemekten sonra 1 saat kadar gazetelere goz atarak veya kalan işleri konuşarak geçırdıkten sonra 17.00'de yeniden yatağa ginyordu. Sesinin ve fizik olarak kendi Kadın polis Nııran Arathn 30 yıla kadar hapsi isteniyor İstanbul Haber Servisi Yuzbaşı Saip Çakın'ı Bebek'tekı evinde olduren kadın polis Nuran Arat hakkında kasten adam oldurmek suçundan dava açıldı. 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada Nuran Arat hakkında TCK'nın 448.maddesi uyarınca 24 ile 30 yıl arasında hapıs cezası isteniyor. Polis memuresi Nuran Arat uzun zamandır arkadaşhk ettiği yuzbaşı Saıp Çakın'a beylık tabancasıyla ateş ettikten sonra intihara teşebbus etmiş, ancak kurtarılmıştı. Bir sure Taksim Hastanesi'nde tedavi gören Nuran Arat, taburcu olduktan sonra tutuklanarak cezaevine konulmuştu.Davaya onumuzdeki gunlerde başianması bekleniyor. Bekleyenler Bu sureler ıçınde randevu verdıği kışiler gelırse beklemek zorundaydılar (benim başıma geldiğı gıbi.. Her buluşmamızda 20 dakika ile 45 dakika arasında değışen sureler boyunca beklettı benı) geç kalışı ıçın mutlaka bir nedeni vardı. Ya "gece i>i uyumanuştı" veya "sabah kalkamamıştı", "gastridi azmıştı", "dun gece bir şey olmuştu" gıbi.. Sabah kahvaltısı hiç değışmıyordu. Bir bardak sutun yanı sıra bal, beyaz peynir, tereyağı ve zeytın Bu malzemeyi kibrıt kutusu bu>ukluğunde "dün>anın en ince kesilmiş" bir dıhm ekmeğınin ustune "butun şımarıklığı ile" yerleştiriyor ve kahvaltı işinı bitınyordu. MİLYONLUK MAKYAJ MALZEMELERİ Makyaj masasının üstu kavanoz, tup, şişe vefırçalarla dolu. Hepsi yabancı marka. Ajda'ya göre toplam değerleri milyondan bile fazla. L'nlü şarkıcı yüzüne SO'ye yakın madde surduğu halde, sanki çok hafif bir makyaj varmış gibi gorünuyor. (Fotoğraf: BEYSUN GÖKÇÎN) sabah) hergun gondenlen ve sayıları 50100 arasında değışen mektupların sadece zarflarına bir goz atmak (zarfın ustundekı yazıdan ıçinde ne yazdığını tahmin edebıliyordu \e tahmininde hiç yanılmadı), Londra'da bulunan kız kardeşi ile en az iki kez telefonla konuşmak, "bana sadece sıit vermiyor" dedıği yardımcısı Yıldız Hanım'a gunun direktıflerinı vermek, gaıetecılerın bitmek tukenmek bılmeyen sorularını yanıtlamak, hatta hayranlarıyla "başkası imiş gib i " konuşmakla geçiyordu. Aslında telefonları genellikle Y'ıldız Hanım açıyordu ve butun çabası arayan kışi ıle Yıldız'ı karşı karşıya getirmek oluyordu. Fakat zaman zaman teİefonu bizzat Ajda Pekkan açıyor, fakat Yıldız Hanımın ağzından konuşuyordu. Benim de bir kaç kez tanık olduğuma gore bu telefon konuşmalan şoyle gelişiyordu: Buyrun efendim, kimi anyorsunuz? Ajda Hanım u>uyorİar efendim.. (Ve>a toplanııdalar efendim) Kim arıyor acaba? Ajda Hanım telefonlara çıkmaz efendim. Ben yardımcısmm. Kendisine ileleyim efendim. Ha sınin guzellık uykusu en çok iki Soyunma odasında saat suruyordu. Saat 19.00'da Ajda makyajım yine ayaktaydı. Fakat yine "inyaparken iki berber, san içine çıkacak hale gelene kad a r " 1 saatlik bir sureye gerekkurutucular, tarak ve sinmesi vardı. Boylece saat fırçalarla işe 20.00'yı buluyordu. girişiyorlar. Bir garson En iyi zaman sıcak ıhlamurlu viskisini getiriyor. Roportaj ıçın birlikte olduğumuz gunlerde Ajda Pekkan paGazino müdürii zar gecesı dışında her gece (paduvardaki plan zarları gunduz) programa çıkıyordu. Bunun için saat 21.30'da üzerinden hatırh otelden ayrılıyor ve saat 22'ye müşterilerin nerede doğru gazinodan içeri giriyordu. oturduklarım Saat 20.0021.30 arasındaki sugösteriyor. Bu işler rede gunun ılk sigarasmı bir fincan açık renkli çayla içiyordu. sürerken odaya giren Bu sure içınde ış konuşmamak orkestra şefine Ajda ve sinirlenmemek için hiçbır iştalimat veriyor. le uğraşmıyordu. Muzik dinli>ır efendim Ajda Hanımefendi herkesle konuşamaz. Herkesle konuşsa akşama sarkı sövleyebilir mi? Ben soyleyecegim efendim. Gule güle efendim." Cerrahpaşa'da üç doktorun görevlerine son verildi Kadın hastalıklan uzmanı Dr. Ihsan Ünlüer'le birlikte Dr. Veli Yedigun ve Dr. Erdem Altay'ın da üniversıte ıle ilişkileri kesildi Bir avuç hap Saat 16.00'ya doğru ozel aşçısı Hasan Efendi oğle yemeğini hazırlıyordu (Fazla masraf olmasın ve ağız tadı bozulmasın dıye bu yemekler kral daıresımn mutfağında hazırlanıyordu) Menu pek değişmıyordu: Çorba, haşlanmış et, sebze yemeğı (genellikle ıspanak veya lahana dolması) ve yo yor, sesini açmak için " h a . . ha.. ha.." şeklinde tiz sesler çıkarmaya çalışıyordu. Genellikle sinirli olan şarkıcının yardımcılan içın "en iyi zaman" bu 1.5 saatti. Bu sure içinde kimseye bağınp çağırmıyor, orneğin yardımcılanna "giyinecek miyim, yemek mi yiyeceğim, telefonlara mı bakacağım, roportaj mı yapacağım. Evde rilaks (relaxrahat) olacak zaman olmayacak mı yani?" veya "evde herşey var kibrit >ok" ya da "çorabım nerde benim'' diye bağırmıyordu. (Bunlan sabahları söyluyordu). (Arkası 11. Sayfada) İstanbul Haber Servisi Ta~runmış sanat ve mizah yazan Dr. thsan ÜnJüer'in istanbul Üniversıtesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ndeki görevine son verildi. Kadın hastalıklan uzmanı Dr.thsan Ünlüer'le birlikte aynı bolumden Dr. Veli Yedigiin ve Dr. Erdem Altay'ın da sözleşmelerı yenilenmeyerek bölüm ve umversite ile ilişkileri kesildi Cerrahpaşa Tıp Fakultesi Kadın Doğum Bölumunde, doğum ve tedavide yoğun bir şekilde görev yapan uzman doktorlann görevlerine son veriliş gerekçesi ile ilgilı olarak herhangi bir açıklama yapılmadı. Ajda Holdinşfe dogru Kahvaltı masasında ış konuşması yapmak uzere gelmış bırıleri kesinlıkle oluyordu. Şarkıcılık işleri Ajda Pekkan'ın ışlerinin su ustunde gorunen kısmıydı. Bir buzdağının altındaki buyükluk oranında başka işleri de vardı. Bolca kazandığı paraları hisse senetlerine, tahvillere, bankalara, hepsı"' yakın dostlan'' olan ışadamlarına yatırmıştı. Bu sıralarda anonim şırket olmaya uğraşıyordu. llerdeki hedefi "Ajda Holding"ı kurmaktı. "Ajda Pekkan Muzik ve Gösteri Yapımcılık A.Ş."nin hazırlıkları tamamlanmıstı. Bir gun, (gemi karaya oturduğu zaman) iş kadını olmanın planlarını vapıvordu. Kahvaltı masasında bu projeler konuşuluyordu. Farklı bir gazete: Le Canard Fransa'mn en eski gazetelerinden biri olan Le Canard, tek bir ilan bile almadan çıkıyor. Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Brino: "Bu özelliğimiz bizi diğer yayın organlarından ayırıyor. Üzerimizde kesinlıkle hiçbir baskı yok" diyor. Dış Haberler Servisi " L e Canard enchaine" Fransa'mn en eski gazetelerinden biri. Newsweek" dergisi, 69 yaşında 450 bin tirajlı haftalık gazete için "Franız basını bir yana, Le Canard bir yana" diyor. Le Canard diğer Fransız gazetelerinden birçok özelliğiyle aynlıyor. Fransız argosunda "Zincirlenmiş gazete" anlamına gelen adının ötesınde, ciddi araştırmalanyla gizli kalmış birçok olayı su yüzüne çıkarması, haksızlıklann üzerine cesurca gıtmesi Le Canard'ın ayn bir yerde değerlendirilmesini sağhyor. Le Canard'ı en iyi yine kendisi anlatıyor. Gazete Birinci Dunya Savaşı'nın yaşandığı, sıkı bir sansürün uygulandığı 1915 yılında yayınlanmaya başladı. İlk sayıda, "Çıkarken" başhkb yazıda, "Bu sayfalarda yer alacak tttm haberler yalan olacak" şeklinde bir açıklama yer aldı. Bu açıklamayla bırlikte sansür heyetinin gözlerı Le Canard'a çevrıldi. İki yıl sonra, ordu içinde meydana gelen bir ayaklanmaya ilişkin haberin yasaklandığı bir gün Le Canard'da şu satırlar okunuyordu: "Tümıryle asılsız olan söylentikre bakılırsa, askerler kışlayı terk ediyor..." Le Canard, gazetecilikte "devrim" olarak nitelenen bu ifade geleneguu, böylece başlatıyordu. Bugün gazetenin birinci sayfası karikatürler ve iğneleyici, alaya yazılarla dolu. Iç sayfalarda ise bambaşka bir gazete ortaya çıkıyor. Hiçbir Fransız gazetesinde bulunmayacak kadar aynntılı, titiz bir araştırmaya dayalı haberler görüluyor bu sayfalarda. giriştiler. "Newsweek" dergisine göre, Le Canard uzun süreli yayın hayatıru diğer Fransız gazetelerinin dikkate almadığı haberlerin üzerine gitmeye borçlu. Le Canard omeğin, Devlet Başkanlanndan Georges Pompidou'nun ölumcül hastalıgına dikkati çeken ilk gazete olmuştu. 1980 yılında, Giscard d'Estaing'i Orta Afrika împaratorluğu diktatörü JeanBedeJ Bokassa'dan elmas almakla suçlamıştı. Kimilerine göre, Giscard'ın seçim yenilgisine elmas skandalı yol açmıştı. Ülkenin tanınmış gazetecilerinden Jean François Kahn, gazete için "herkes" diyor, "Hüknmet acıkJamalanndan çok, Le Canard'ın o gün neler yayınlayacağını merak ediyor". Kahn'a göre "Le Canard Fransa'da her şeyi açıkça yazmaya çalışan tek gazete". yok." Le Canard bu özellikleriyle şimşekleri üzerinde topluyor. Birçok kişiye göre de, tüm titizliğine rağmen hatalar yapıyor. Sağcı Gımhuriyetçi Parti üyelerinden Pierre Charpy, bir skandala kanştığını öne süren Le Canard'a karşı açtığı tazminat davasını kazanmış. Sağdan gelen eleştirüeT, tahmin edileceği gibi, Le Canard'ı " s o k u " olmakla suçluyor. Giscard yanlılan, Bokassa elmaslan skandalının, seçim kampanyası sırasında, solcular tarafmdan Giscard'ın seçilme şansını azaltmak amacıyla ortaya atıldığını öne sürüyor. Le Canard çalışanları bu suçlamalara: "Mahafazakâriann adlannın skandaüara daha çok kanşması, Fransız siyaset sahnesinde daha uzun siıre buiunmalanndan kaynaklanıyor." cevabuu veriyorlar. Yazı tşleri Müdürü Roger Fressoz gazetenin son iki yüda kaybettiği 100 bin okurunun çoğunun solcu olduğunu belirtiyor. Ustelik Le Canard gerektiğinde solun yanlışlannı da sergüiyor. Komünist Jean Bapdste Doumend gelir vergisi yolsuzluğuyla, sosyalist hükümet işsizlik oranını düsük göstermekle suçlanıyor. Le Canard'da ne zaman neyin yayınlanacağı belli olmuyor. Bunu anlamanın tek yolu çoğunlukla, diğer gazetelerde yer alan konulara bakmak. Sonra da bunun tam tersini Le Canard'da aramak. Petrol kokusu alan uçaklar Y'aklaşık birbuçuk ay once "Petrol kokusu alan uçaklar" skandalını ortaya çıkaran da yine Le Canard oldu. Eski Devlet Başkanlanndan Val^ry Giscard d'Estaing hukumeti, uçarken yeraltındaki petrol yataklarını saptayacak bir uçağın geliştirilmesi için 170 milyon dolar yatırmıştı. "Petrol kokusu alan uçaklar" adı verılen, gelişmiş teknolojinin kullanılacağı bu uçaklar hiçbir zaman havalanmadı. Ustelik yatırılan paranın yarısı da ortadan kayboldu. Le Canard'da yayınlanan haber tüm Fransa'yı birbirine katarken, diğer gazeteler de skandalı araştırmaya Kendi sesi hariç Bu sureler ıçinde odanın bir kosesine yerleştirilmış Sony marka muzık setı hiç durmadan çahşıyordu. Beethoven'den Count Basey'e kadar çeşitlenen muzikler arasında salt kendı ^.arkılan yoktu. Çunku Ajda "kendi sesine tahammul edemiyordu". Normal bir 24 saatin oğleden sonraki bolumu (kendısıne gore Tek başına Basının, siyasi partilerin mali ve ideolojik kanatları altına sığınmaya çalıştığı FTansa'da Le Canard yayınlandığı ilk gunden itibaren "bagımsu bir gaw«e" olma özelliğini korumuş. Tek bir ilan bile almayan Le Canard, 40 kişiden oluşan yazar ve muhabir ekibince çıkartthyor. Yazı İşleri Mudür Yardımcısı Nicholas Brino, "Bu özeUigimiz bizi diğer yayın organlanndan aymyor" diyor ve ekliyor; "Uzerimizde kesinükle hiçbir baskı HER ŞEYt AÇIKÇA YAZ1YOR 1915 yılında çıkan Le Canardın Yayın Yonetmeni Fressoz "tster sağdan, ister soldan olsun üstüne gitmeyeceğimiz yolsuzluk yok" diyor.