Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet ASGARİ ÜCRET TART1ŞMASI SÜRÜYOR Sahıbı: Cumhurhel Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, # Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal, Muessese Mudüru: Eraine UşakhgO, Yazı Işlerı Müdürü: Okay Gönensin, • Yazı Işlerı Mudür Yardımcısı: Ahmet Konılsan, Haber Merkezi Miiduru: Yalcın Bayer, Sayfa Duzeni Yönetmeni: Ali Acar. TAKVİM 17 Man 1984 İrasak: 5.41 Güneş: 7.06 Temsiidler: ANKARA: Yalçın Dofan. İZMİR: Hikmet Çetinkaya. ADANA: Mehmel Mercan. • Servıs Şeflen: Istanbul Haberleri: Seiahanin Guler, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay, Kültur: Aydın Emec, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdülkadir Yücelman, Düzeltme: Refik Durbas, Araştırma: Şahin Alpay. İkindi: 16.39 Akşam: 19.19 Yatsı: 20.38 Bürolar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel: 189851 253257 Idare: 183335, • tzmir: Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Atatürk Caddesi, T.H.K. Işhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Curahuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Ist. PK: 246lst. Tel: 5209703 Telex: 22246 Ögle: 13.17 Türklş Genel Başkanı, "Devlet tstatistik Enstitü misyona katılacak. Daha sonra sü'nün rakamları toptan eşya fiyatlanna göre be bir mayıs 1984 itibariyle besin için ve besin dışı harcamalardalirleniyor. Biz toptanadan alışveriş eîmiyoruz. Bak fiyat artışlan tespit edilecek. ki Yalmz şuna dikkat edilmeli. Bir kaldan net ödeme yaparak alıyoruz" dedi. ANKARA (Cumhuriyel Bürosp) TürkJş Genel Başkanı Şevkel Yılmaz, asgari ücret belirlenirken, işçi ailesinin gözönüne almmamasını eleştirerek, "Agaç kovuğundan çıkmadı ya bu insan. Bir kişi vardır herhalde bakacağı" dedi. Yılmaz, "Sayın Başbakan, asgari iicreti net 16 bin lira olarak düşündükierini açıkladı. Ancak bu işler talimatla olmaz. Madem ki talimafla belirlenecektir, neden Asgari Ücret Komisyonu toplanıyor" diye sordu. Türkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, kamu kesiminde boşalan kadrolara işçi ahnması için girişimde bulunacaklannı da açıkladı. Yılmaz, toplu pazarhk sırasında Türktş'in izleyeceği stratejiyi de açıkladı ve "Ücret artışı ile iş güvencesine öncelik vereceğiz" diye konuştu. İŞÇİLERE ÇAĞRI Toplu pazarhk öncesi sendikal haklardan yararlanmak için bütün işçileri "tek ve güçlü bir sendika" etrafında toplanmaya çağıran Yümaz şunları söyledi: "Amacımız işçiye daha fazla menfaat saglamaktır. Sendikalar ne kadar güçlü olursa, üvelerine sağlayacağı menfaatler de o ölçüde fazla olur. Bütün işçilere çağrı yapıyonım. Geliniz güçlü sendikalar etrafında birleşiniz." Şevket Yılmaz, yitirilen işçi haklannın yeniden sağlanması için sendikalar, Grev ve Toplu tş Sözleşmesi yasalarında değişiklik gerektiğini söyleyerek, bu amaçla 9 nisanda işçi kökenli parlamenterlerle bir toplantı yapacaklannı açıkladı. Türktş Genel Başkanı daha sonra şöyle devam etti: "Bakalım seçim meydanlanndaki konuşmalar, parti programlarında yazılanlar ne denli tatbik edilecek? Görecegiz ve ona göre tavnmızı ortaya koyacağız. Temsil ettigimiz kisilerin siyasi görüşlerine hürmelimiz vardır. Ama amacımız bizim önereceğimiz hususlann etrafında birleşilmesidir. Sendikal faaliyetlerle ilgili yasalann. hür sendikacılığın gelişmesinde katkısı olması için gerekli degişiklikleri isteyeceğiz. Sendikal yasalann değiştirilmesini isterken, yalnızca altımıza koltuk koyanları değil, bütün Türk milletini düşünecegiz. 9 nisanda parlamenterlerle yapılacak toplantıdan sonra, Meclis'in bu önerimizi nasıl ele alacağını takip edeceğiz." ASGARİ ÜCRET Pazartesi günü toplanacak olan Asgari Ücret Komisyonu ile ilgili konuda da görüşlerini bildiren Şevket Yılmaz şunları söyledi: "Asgari ücretin arttınlması için şimdiye kadar hep biz teklifte bulunurduk. Şimdi hükümetten çağn geliyor. Bu çağnnın mahalli seçimlerden önce yapılmış olması dikkat çekicidir. Daha ziyade asgari ücretin memurları ilgilendiren bölümünün hazineye yansıyacak yiikü bir politik vesile olarak değerlendiriyoriar. Asgari ücret için ben şimdiden bir rakam söylemem. miktan Komisyon belirler. Sayın Başbakan asgari ücretin 16 bin lira olacagını soylüyor ise şunu hatırlatayım. Bu iş lalimalla olmaz. Madem talimatla belirlenecekti, niye Komisyon toplandı. Biz önceden tespit ederiz. 16 bin lira yaparız, işi bitiririz demek ise Komisyonun (uplanmasına gerek yok anlamı çıkar. Oysa bu konu bir komisyon çalışmasıdır. Biz Asgari Ücret Komisyonu'nda kiranın ve evli bir çocuklo isçinin tespitte baz alınmasını istemiştik, ancak bu önerimiz reddedildi. 3 bin 500 kalorilik besin degerlendirmesi için pazartesi günkü toplantıda Hacettepe Ünrversitesi'nden bir uzman ko Yılmaz: Işçi kovuktan çıkmadı, bakacağı birisi vardır herhalde ÇAUDAR KNT>T Tf .1TS Y O I J .4RINDA MEYAK en çok Flamenco'nun her anında ölihn 160 bin boyutu ve yaşama tutku var lira Gitaristlerin iki yanma ödeyecek %/ iskemlelere Devlet, gecikmeden doğan farklılaşma için yüzde 60'lık bir ek ödeyecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 19 mart tarihinde başlayacak olan MEYAK kesintilerinde geri ödemeler sıfır ile 160 bin lira aras,ında yapılacak. Bu konuda daha önce Merkez Bankası'nda açılmış bulunan emanet hesabında sınırlı bir kaynak bulunduğundan bu ödeme Hazine kaynakları ile gerçekleştirilecek. Alınan bilgiye göre her memurun kazanılmış hakları arasında büyük farkhlık bulunduğundan "örnek" bir ödeme sergilemesi yapılamıyor. Ancak yapılan genel hesaplamada geçtifimiz ay göreve başlamış memur ile en yüksek derecede en fazla kıdemde bulunan memur arasında 160 bin liralık bir oynama bulunuyor. Bu arada devlet, gecikmeden doğan farklılaşma için yüzde 60'lık bir ek ödeyecek. Bu arada çeşitli yerlerde çalışmış bulunan ve bu nedenle MEYAK kesintileri farklı alanlarda bulunan memurlar tahakkuk işlemlerini tamamladıktan sonra geri ödemelerini 19 marttan sonra herhangi bir tarihte alabilecek. Bu nedenle memurlann herhangi bir mağduriyeti söz konusu olmayacak. Tam umudu kesiyordum ki, geceyansına doğru Los Canasteros'tan içeri adımımızı atıyoruz. Yıllarca AET'yi Türkiye'de temsil etmiş olan, şimdi de İspanya'da temsil eden Gian Paolo Papa, "Flamenco caz gibidir. Bu işin erbabı gece yarısı gelir. Çünkü flamencocular gece yansına kadar ısırur, havaya girer, ondan sonra açılırlar" diyor. Madrid'ın göbeğindeki Barbieri Sokağı'nda Los Canasteros'ta Papa ve eşi, arkadaşımız Nilgün Cerrahoglu ile birlikte, loş bir salonda Endülüs'te, Granada'da doğan flamencoyu izliyoruz. tki gitaristin arkasında ayakta duran ağzında iki diş kalmış ufak tefek yaşlı adam hançeresinin olanca gücüyle derinlerden gazeli andıran şarkıyı soylüyor. Gitaristlerin iki yanına iskemlelere dizilmiş flamenco rakkaseleri el çırparak seri topuk hareketleriyle sahneyi tıkırdatan Jerezli Manuela'ya ritm sağlıyorlar. Yaşlı şarkıcı, gitar nağmeleri, avuç şakırtısı, topuk tıkırtısı küçük salonda gorkemli bir tören gibi insanı sarıveriyor. Gian Paolo Papa, ana dilinde 'Bene, bene" diye mırıldanarak, hayranlığını gizleyemiyor. Nilgün, zihnimde neyi sorguladığımdan haberli, Endülüs'ün Jerez'inden gelen Manuela'nın usta ve kıvrak ayak figürlerini işaret edip, "Bak", diyor, "dikkat ediyorsan hep at harekeüeri. Bacağını kaldırıp çekişi.. Bak, bak... Tırısta giden at scsleri. Dörtnala giden at." Tepkımi duyunca biraz şaşırıyor: "Evet. Çok ilginç. Atın Arap kültüründe çok özel bir >eri vardır. Şiirde, grafik sanatlarda özgürlük ve bağımsızlığın simgesi olarak kullanıhr." Flamenco, 700 ydlık Araplslâm uygarhğının Granada çingenelerine bıraktığı bir iz oimalı kanısı zihnimize iyice yerleşiyor. "Romanceros Gitanes" ile Lorca'nın olümsüzleştirdiği Endulüs çingenelerinin yaşamında at ve atlı besbelli ki çok etkili bir imge. Lorca'da şiirselleşmiş: Yas içinde yüz atlı Nereye gider ki? L'zanmış yatan gogünde, Portakallıgın? • * * Ne Kurtuba'ya varacaklar, Ne Sevilla'ya, Ne denize canatan Granada'ya. • • * Onları götürecek Üyukiayan atları Şarkının titrediği Çarmıhlarçıkmazına. • • • Çivilenmiş yedi ah'la Nereye gider ki, Endülüslu yüz atlı Portakallıktan.. toptanıcıdan alışveriş etmiy oruz. Komisyondaki Devlet tstatistik Enstilüsu'nün rakamları ise toptan eşya fiyatlarına göre belirleniyor. Tespit edilen rakam toptan eşya fiyalları endeksine göre hesaplanırsa bile biz bakkala gitfiğimiz zaman net olarak odeme yapıyoruz. Fakat onlar tespitlerinde besin içi giderlerini net olarak hesaplayıp, briit üzerinden belirliyoriar." Türklş'in Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndaki tek kabul edilen isteğinin asgari ücretin tüm Türkiye'de tek tip olması konusu olduğuna dikkat çeken Yılmaz, böylelikle bölgeler arasındaki işçi göçüne yol açacak olumsuz bir karara set çektiklerini de sözlerine ekledi. dizilmiş flamenco rakkaseleri, el çırparak, seri topuk hareketleriyle sahneyi tıkırdatan Jerezli Manuela'ya ritm sağlıyorlar. Yaşlı şarkıcı, gitar nağmeleri, avuç şakırtısı, topuk tıkırtısı küçük salonda gorkemli bir tören gibi insanı sarıveriyor. NEW YORK'tan TAN.IU AKERSON Başta televizyon olmak üzere kitle haberteşme araçlanna bakarsanız Amerika iyice seçim havasına girmiş durumda.. New Hampshire'den başlayarak Demokrat Parti önseçimlerinde alınan sürpriz sonuçlar siyaset piyasasını bayağı canlandırdı.. New Hampshire'in senatör Gary Hart'a Başkan adaylığı kapısını aralayan tılsımıhâlâ konuşuluyor. 1952'den bu yana Nevv Hampshıre'de her iki partiden de önsecimi kazanamayan aday Başkan seçilenr,öıınş.. Bir bakıma Başkan seçilebilmek için Nevv Hampshire'de önsecimi birinci bitirmek şart.. Nevv Hampshire'in manevi etkisı o kadar büyük oimalı ki, 1968de Vietnam savaşının bunalttığı Johnson burada önsecimi kaybedince adayhktan istifa etmiş. Aslında, Nevv Hampshire kuzeyde 450 bin seçmeni olan, Cumhuriyetçilere ve Demokratlara yalnızca, 22'şer delege gönderen Bırleşik Devietlerin en küçük eyaletlerinden.. Yukarı bölümleri ormanlık, aşağısı yüksek teknolojı ile çalışan endüstrı kesimi niteliğınde.. Nüfusun önemli bir bolümü Yunan asıllı. Yani şu ünlü Yunan lobisini oluşturan kaynaklardan biri.. "Primary" denilen önseçimlere yalnız parti üyeleri değil, tüm kayıtlı seçmen katılabiliyor.. Örneğin, Nevv Hampshire'deki önseçimde, 100 bin civarında kâyıtlı seçmenin oy kullandığı beiirttliyor. Bu rakamlara bakarak, Amerikan önseçimlerinin bizdekine kıyasla çok daha geniş tabanlı, yine buna bağlı olarak kitlelerin çok daha fazla politize olduğunu söylemek mümkün. Ama gerçekte öyle degil. 1980 seçimini anımsıyorum. Kampanyanın doruğa ulaştığı ekim ayı idi. SokaKtakı insan, sade yurttaş konuşuyordu. En azından sıyasal seçimini, kime oy vereceğini söylüyordu. Seçim sonrası politikanm bıçak gibi kesildiğini gördüm. Sanki siyasal tartışmalar dört yıl açılmamak üzere bir rafa konmuş kutu gibiydi. Oysa o zamanlar dış dünyaya, özellikle Avrupa'ya açık gazete yazarları ileriye dönük yorumlarında Reagan'ın ideolojik yanı ağır basan potitikasının, Amerikan toplumunu ender raslanan biçimde kutuplaştıracağını, çizgileri keskin kamplara böleceğini öne sürüyorlardı. Bu yazarlara göre Reagan, Amerikan toplumunun Avrupa tipi sağsol kategorilerinde politize olmasına yolaçacaktı. Gelişmeler bu görüşü doğrulamadı. Enflasyonun düşürülmesi, işsizlik oranının düşme eğilimi göstermesi, yığınların, yazarların öne sürdüğü biçimde Avrupa tipi ideolojik tabanlı bir muhalefet akımına kanalize olmasını önledi. Daha birkaç yıl kadar öncesine kıyasla çok belirli biçimde "Enterteünment" dedikleri eğlence, magazin konularına büyük; bir kayış var, kitle haberieşme araçlarında.. Şimdi emekli olan ünlü TV haber yorumcusu Walter Cronkite televizyonun olağanüstü ölçüde ciddi konulardan uzaklaşıp magazine yöneli mesinden yakınıyordu geçenlerde.. Gerçekten, NBC. CBS gibi yayın şebekelerinin iç ve dış politikada yankılar uyandıran! programlarının yerinde yeller esiyor. ABC televizyon istasycn nunun "Good Morning Americat' saatinde ortalığı karıştıran birj Jack Anderson görünmüyor artık. Lübnan'da ABD deniz piyadeleri topa tutulurken, Başkan Reagan eski Hollyvvood'lu dosti lanyla eğlence toplantıları düzenleyebiliyor ve tüm toplumu da! bu havaya sokabiliyor.. Bir bakıma 1950'lerin "Amerikan rüya] sı" yeniden yaşanır gıbi.. Hele Lübnan'dan ABD askerlerinirJ çekilmesı. Sovyetler'de yönetım değişikliği nedeniyle füzeleı gerginliğınin dağılması burüyayı iyice derinleştireceğe ben| zer.. Bu rüyayı arada bir gazete, dergı köşelerinde bazı yazar| lar gerçeklere parmak basarak bozmuyorlar değil.. Ama günJ lük yaşamındaki iyileşmeleri gören yığınlar. uzun vadeli sorunlara şimdilik gözlerini kapatıp, bu rüyayı bozucu uyarılara gerekli tepkiyi göstermez gibi... Geceyarısı Politika... İşçi ikmnıiyvlerinin ilk taksidi nisanda ödenecek ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kamu kesiminde çalışan işçilerin ikramiyelerinin birinci taksidi nisan, ikinci taksidi ise haziran ayında ödenecek. Bakanlar Kurulu'nun dünkü Resmi Gazete'de yürürlüğe giren kararnamesi uyannca, birinci ikramiyenin 12 Nisan 1984'de, ikinci ikramiyenin ise 18 haziran tarihinde ödenmesi kararlaştınldı. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Veraset yoluyla edinilmiş mülklerde tapuya tescil edilme işlemi hemen yapılacak. Bakanlar Kurulu'nun kanun gucündeki bir kararname ile yaptığı değişiklik sonucu veraset halinde uzun zaman alan tapuya tescil işlemi, yeniden düzenlenerek basitleştirildi. Düzenleme sonucu veraset ve intikal vergisinin ilgili maddesi şöyle oldu: "Tescil tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde sonucu ilgili vergi dairesine bildirmek üzere intikal eden gayrimenkullerin tescil işlemi, veraset ve intikal vergisinin tahakukku beklenmeksizin yapılır. Ancak, intikali yapılan gayri menkule isabet eden veraset ve intikal vergisi tamamen ödenmedikçe devir ve ferağı yapılamaz ve üzerinde herhangi bir ayni hak tesis edilemez." Yasa değişikliği dıinden itibaren yürürlüğe girdi. IPOTEK tŞLEMLERt Konut yapanlara, ihracatçılara, turizm tesisi yapanlarla işletmecilerine, sanayicilere, esnaf ve sanatkârlara bankalarca, kamu kurum veya kuruluşlarınca (OYAK dahil) açılacak kredilere karşılık gösterilen gayrimenkullerin ipotek işlemleri tapuya tescil edilecek. İpotek işlemleri, resmi senet tanzim edilmeksizin alacaklı ile borçlu ve varsa kefilleri arasında yapılan kredi veya borç sözleşmelerine istinaden ilgililerin istemi üzerine tapu sicil muhafızlıklarınca tapuya tescil edilecek. Tapu yasasının 26 maddesi ne bir fıkra eklenmesi hakkında yasa hükmünde kararname Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayınlandı. Anılan fıkra 2 şubat 1984 îarihli 2977 sayılı "idari usul ve işlemlerin yeniden düzenlenmesi" yasaşına dayanılarak Bakanlar Kurulu'nca kararlaştırıldı. Miras halan mülk tapuya hemen tescil edilecek KÜLTÜR HARMANI Albayzin'debir sokak. Araplslam sehircilik düzeni, kilise ve Flamenco'nun burada doğmus olması, Ispanya topraklantun tıpkı Anadolu gibi çeşitli külturlerin uğrak yeri olduğunu belgeliyor. sıyla yaşama tutku vardır. Yaşam boyutunun ölnmle sınırblıgı hep vurgulanır" yorumu geliyor. Madrid'den aynldıktan birkaç gün sonra Paris'te Carios Saura'nın Carmen filmini seyrederken, Don Jose rolünü oynayan dünyanın sayılı flamenco dansörlerınden Antonio Gades'in dans ettiği görüntulerde yüz çizgilerine sinen acılı ifade bu yargıyı besliyor. Türk şiirinde iç ahengin en parlak ustası Yahya Kemal, tarih bilinciyle doğa, yaşam ve ölüm gibi kavramlarla haşır neşirdi. Flamencoda bizim yetersiz bir deneyimle yakalayabildiğimiz öğeleri yakalayamamış olmasına ihtimal verilemez. Besbelli ki, büyük şair "Endülüs'te Raks"ta, hemen her şiirine si• Ionya'nın şiirsel şırıl şınl müziğinde Endülüs etkisi... Bugün heykelleri lspanya'nın her şehrini süsleyen Kraliçe İsabel de Catolica (Katolik İsabel), Reconquista ile birlikte İspanya toprakları üzerinde tek Müslüman bırakmamış. Müslümanlar ya kılıçtan geçirilmişler, ya canını kurtaran kendisini Cebelitarık'ın öte yakasına almış. Endülüs Araplslâm uygarhğının boşalttığı İspanya'ya engizisyon yerleşmiş. Engizisyondan kaçan Yalıudiler de kendilerini o günün Türkiye'sinin kucağına atmış. Ispanya'dan taşıp denizaşırı maceralara koyulanların ise yaptıkları en çarpıcı işlerden biri gidip Güney Amerika'daki İnka, Aztek ve Maya uygarlıklannı iz bırakmamacasına yok etmek, Bu düşüncelerin prizmasından lspanyol insanının bizim insanımızı hatırlatan özelliklerini yakalayabiliyoruz. Tıpkı Anadolu gibi tspanya da savaşlan, acıyı, uygarlıkları, bilgeliği, hoşgörüyü ve katılıgı yaşamış. Tıpkı Anadolu gibi görmüş geçirmiş. tnsanı da, ister istemez, bizim insanımızı çağrıştınyor. Tanıdık tavırlar Tanıdık tavırları daha Algeciras'a ayak basar basmaz farketmiştim. Bir otobüs firmasında bilet kesen görevli Granada'ya gitmek istediğimi öğrenir öğrenmez, elime bir bilet tutuşturmuş ve"Olobüs şurada bekliyor. Seklzi çeyrek geçe kalkıyor" demişti. Saat o sırada sekizi yirmi geçiyor. Ben "kaçırdım" diye kesilen bilete itiraz ederken, görevli umursamaz bir tavırla otobusün az ötede hâlâ beklediğini işaret ediyordu. Malaga'da uzunca bir mola için inince, otobüsün gerçekten Granada'ya gitmekte olduğundan duyduğum şüphe ile bileti, otobüs firmasının "tngilizce yg da Fransızca biliyor musunuz" sorusuna "Evet. Biraz." diye cevap vermesinin ardından, Ispanyolca konuşmaya devam eden görevlisi genç bayana gösterdiğimde, bilette okunmaz el yazısıyla otobüsün hedefi olarak Granada değil, Murcia yazdığını öğreniyordum. Israrla otobüsün Granada'dan geçeceğine "ikna edildikten" sonra, otobüs kalkmak üzereyken, biri otobüsün içine dalıyor ve "Granada' ya gitmek isteyen kimdi?" diye sorup, beni alarak başka bir otobüse bindiriyordu. lspanyol insanının bizim insanımızı hatırlatan özelliklerini yakalayabiliyoruz. Tıpkı Anadolu gibi İspanya da savaşları, acıyı, uygarlıkları, bilgeliği, hoşgörüyü ve katılıgı yaşamış. Tıpkı Anadolu gibi görmüş geçirmiş. İnsanı da, ister istemez, bizim insanımızı çağrıştırıyor. nen, bir parcası olduğumuz ve bize unutturulmaya çalışılan kültürün biçimlediği görkemh geçmişe duyduğu özlemi dile getiriyor. Bu geçmişin görkeminin ışınlarının nereye uzandığını günler sonra Paris'te Katalan şarkıcı Maria del Mar Bonet'i dinlerken, irkilerek bir kez daha hissediyorum. Bir zamanlar Sarah Bernhardt'ın Parislileri fethettiği salonda, Chatelet'deki Theatre de la Ville'de İspanya'nın Katalonya bölgesinin şarkılarını söyleyen Maria del Mar Bonet, her şarkısından önce açıklamalarda bulunuyor. Majorka halk şarkılarından bir demet sunmadan önce, şarkıların 13. yüzyıl Endulüs müziğinin derin etkileri altında bulunduğunu anlatıyor. yerli halkı imha etmek olmuş. Batı'yı bugünkü Batı yapan sermaye birikiminin harcında Güney Amerika'nm ve AsyaAfrika kökenli insanlannın kemikleri ve kanları yok mu acaba? Yahya Kemal yamlıyor mu? Lorca'daki dramatik unsur flamencoda olanca yoğunluğuyla var. Madrid Büyükelçiliği yaptığı sırada "Endülüs'te Raks'ı kaleme alan Yahya Kemal'in Aşkın şarkısı yüzlerce dildedir. tspanya bu akşam bu zildedir. Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri Işveyle devriliş, açılıp, örtünüşleri... tanımı Jerez'li Manuela'nın gerilim dolu, vakur mimiklerin sürekli yer değiştirdiği yüzüne de, her figürunde işve değil, vakar yatan ayak ve bacak hareketlerine de uymuyor. Bu gözlemi NUgün'e ve Gian Paolo'ya aktanyorum. "Flamenco çok dramatik bir danstır. Dansın her anında ölüm boyutu ve dolayı Değiştokuş Balear Adalan'nın ve Kata Emeklilerin vergi iadeleri banka şubelerince ödenecek ANKARA (ANKA) Emekli Sandığı. SSK ve BağKur emeklileriyle, vatani hizmet tertibinden ayhk bağlananlann vergi iadeleri, aylıklannı almakta oldukları banka şubelerince ödenecek. Bakanlar Kurulu'nun konuya ilişkin kararı uyannca, vergi iadesinden yararlanma hakkına sahip olan emekliler, bir ödeme dönemine ait mal ve hizmet alımlannı gösteren belgeleri, aylık olarak düzenlenen üç adet vergi iade bildirimi ile ödeme döneminin ilk ayında aylıklannı aldıkları banka şubelerine ibraz edecekler. tade edilecek vergi miktarı, banka şubelerince aylık olarak hesaplanacak ve bildirimin yapıldığı ayı izleyen ay sonuna kadar hak sahiplerine nakden ya da tasarruf hesaplarına alacak kaydedilmek suretiyle ödenecek. Moda bahar ve yazı bekliyor tspanya'ya Elhamra'yı, şiiri, Katalan müziğinin büyüleyici melodilerini bırakanlar karşılığmda kılıç ve engizisyon buldular. Murcialı "Şeyhül Ekber" Muhiddin İbnArabî, Yunan felMadrid'de, İspanya başkentisefesinin tslâm düşüncesi içinde nin Istanbul'un Osmanbey'i ya ki temsilcisi, Renan'ın öncülü da eski haliyle lstiklâl Caddesi'Kurtubalı İbn Rnşt ve öğrencisi ne denk düşen Gran Via'sında büyük Yahudi filozofu Maimo dolaşırken, Nilgün Cerrahoglu nides'i düşünce harmanında bu vitrinleri gösterip, bana birşeyluşturan, Kurtuba kütüphanele ler hatırlatıp hatırlatmadığını rinden Rönesans'a eski Yunan' sormuştu. Çünkü, Madrid vitın düşüncelerini aktaran bu bil rinleri önünde değil, Sultanhage topraklar, 20. yüzyıl'da kan mam ya da Eminönü vitrinleri lı iç savaş ve Franco'nun faşiz önünde gezinir gibiydik. miyle spn ve çağdaş halkasını Ateşli, canlı, coşkulu insanlar edinen acımasızlık ve hoşgörüsüzlük geleneğinin de yuvası idi. olarak uluslararası imgeye sahip Ispanyollar ashnda tıpkı bizim neseli, hareketli ve şakacı maskemizin altında içe dönüklüğü ve hüznü gizlememiz gibi yoğun ve dramatik duygu öğelerini örtüyorlar. Bir hayale dogru Kültürler nerede birbirine kanşmış, büyuk dinler nerede birbirleriyle temas etmişse, besbelli ki, orada karmaşık bir iç yapı, ama derinlik var. Bu derinîik, geleceğin güzel dünyasının kurulması hayalini gerçekleştirme sorumluluğunu da görmüş geçirmiş uluslara yüklüyor. Kimbilir, süper devletlerin savaş ve yokoluş tehdidinde kıstırdıkları bu dünyayı, belki bir gün gelir, Akdeniz'in doğusu ve batısı bir zamanlar olduğu gibi, yine Tannsal adalet doğrultusunda değişik inançların yaratıcı ve verimli alışverişinin hizmetinp sokarlar. Endülüs'ü yaratan ve tüm olumlu izlerini günümüze sarkıtan uygarlık, yeniden canlandınlabilirse, bu hayal belki gerçekleşebilir. Endülüs yollarından bu hayalle geçiyoruz. Emniyet Genel Mtidür \ardımcıiıkların a atamalar yapıldı ANKARA, (a.a.) Giresun Emniyet Mudüru Necaü Çetinkaya ile Kastamonu Emniyet Müdürü Nusret Miroğlu Emniyet Genel Müdür Yardımcılıklarına atandılar. Resmi Gazete'nin dünku sayısında yayınlanan kararlara gore, Emniyet Genel Mudür Yardımcısı Refet Erdoğan Samsun, APK Kurul Uzmanı Bolat Bolatlu da Antalya Emniyet Müdurlükierine tavin edildiier. 1984 bahar ve yaz kıyafetleri modacılann kaleminden butik ve mağaza vitrinlerine sıçradı. Bu yıl açık renkler ağırlıkta. Kadm giysileri bol ve yırtmaçlı. Erkek pantolonları ise pileli ve duble paçalı. Ünlü modacılarının kreasyonlanm tanıtan Fransızlann 100 bin trajlı "VOfficiel" dergisi mart ayı özel koleksiyon sayısında Beymen'in giysilerine de yer verdi. Yabanct, mankenler tarafmdan sunulan giysileri tzmir, Çeşme, Efes ve Kuşadası'nda derginin özel moda fotoğrafçıları görüntüledi. Fotoğrafta Beymen'in VOfficiel dergisinde yer alan kreasyonlan görütüyor. BİTTt