22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
m 12 KASEV1 1982 KÜLTÜRYAŞAM Cumhuriyet 5 ^inema HüvüMeki Nar Aaacı Y S B KM1 AA E A <Yayladalar belkl...» Aşık Ali: «Şimdi gellrler tarlalardan. Daha gün yenl battı.» Derken arkalarına nay lon araba takılı traktörler, kamyonlar, at arabalan, yayalar köye gelmeğe başladılar. Köyün içi bir anda ana baba gü nüne döndü. Az sonra kuyunun başına bir otomobil gelip durdu, içinden de geniş hasır şapka h, sağ elinde bir kamçı tutan çizmeli, uzun boylu, sarkık bıyıklı bir adam çıktı, onlara doğru geldi. Hemen ayağa kalkıp yanyana dizilip toparlandılar. «Dağlı mısınız?; «Dağlıyız.» «Irgat mısınız?> <Heye.> «Ne iş görürsünüz?» «Her bir iş.» «Ne kadar gündeliğe çahşırsımz?» «Ne vedrlerse.> Sert görünüşlü adam kızdı, kamçısmı havada üç kere şaklatıp: «Bana böyle ırgatların hic bir gereği yok. Ne verirlerse çahşırlarmış! Doğru. ülan bakın hele 17 atlla dorsay MODERN YAŞAM ELEŞTÎRİSI Jacoues Tati, 1958'de yaptığı «Amcam»la modern yaşam eleştirisinl doruğa olaştınyor, Fransızsinemasının en büyük güldürü ustası oldugunu kanıtlıyordu. Onunla özgün bir güldü rü anlayışı, yitip gitmiş oldu. Geçriğimiz hafta sinema sanatı iki büyük kayıp verdi Vidor'un karamsar sineması ve Tati'nin modern yaşam eleştirisi lneBnın en özgün, en kişilil yaratıcılanndan ikısi tt Uste öldüler. Aralannda rtak olan pek az şey vardı aında, ama ayni günler de ölüieri, onların adını bu yazıda r araya getirdı. King /idor, Amerıkan sınemasınırtemel dıreklerinden bı riydi. B4 doğumlu sanatçı, 1913'derbaşlıyarak birçok kısa belf . filmi, 1919'dan ıt.ıbaren L uzun lllmler çekmış» ti. Bu ılmler, dönemin Unlü yıldızlana adanmış ısmarlama yaplardı. 1925'dekı «Büyuk Get . The Bîg Parade», sinemac yapılmış savaş • karşıö fılnerin en içten ve etkilî olanrından bınydi. 3 yıl sonra jptığı «Yığınlar . The Crowd»orta halli bır Amerık«0ı çif» hayatına örnek bır yalınlıkl bakan, sınernada ger çekçıliği doruklanndan biriydi... Erfel yıl, sinemada ilk kez tüıryle zencilerın oynadığı bir ta yapma onuru da Vidor'a 't oluyordu: «Hallelujah».../idor> sinemada doruklar aşturan bu filmlerden sora, değişik türlerde S ustalık ve zevk ürünü yapıtlar vermeyi sürdürdü, Cteçen yıl hppimızi ağlatan «Şaınpiyon» un ilk çevriminde Wallace Beery ve Jackie Cooper'ı, «Cen net Kuşu»nda Oolores Del Rio ve Joel MacCrea'yı kullandı. «Gündelik Ekmeğimlz»de 30' larda Amerika'yı kasıp kavuran ekonomık bımalım üstüne en ıçten fılmlerden bırini orta ya koydu... «Stella Dallas», «Şahika», ünlu romaıılarm uyarlamalarıydı... 1940'larda, eski ahlâkçı ve iyimser Vidor' un yerini, uslübunda gösterişçılik, hayata bakışmda karamsarhk sezllen bir başka Vidor aldı. Bu dönemdeki filmleri yi ne büyük ügi gördü: «Kanh Aşks ve «Ovalar Kaplanı», çok degışık, görkemlı, barok western'lerdi. «Kanlı Aşksdakı 'tutku' tema'sı, yine Jennifer Jones'in oynadığı «Kaza Kurşunu Ruby Gentry»de belirgindi.. «Yaratılan Adam The Fountamheads ise topluma kaJ şı bıreyciliği savunan, bıreyı aşırı yücelten yapısıyla biraz kanşik ve yorumlara açık bır filmdi... Vidor, 50lerde ro ,, ustalıklı bir is filmi Q ŞO". (Le Choc) / Yönetmen: Robin Davis / Oymcular: Alain Delon, Catherine Deneuve, Phippe Leotard, Stephane Audran, Etienne Chiot / Fransız filmî (Dünya, İnci, vs.)« özkdVsu *Ştrtt»', herhalde &in belon ve Catherin Deneuve gibi 2 oyuncunu uzun yıllar sonra (Melile'in «Gecelerin Adamı a Flio fılminden sonra) ilHcez birarada oynamalanra yarattığı şok olsa gerel Fransa'da film, bu bırlikiiğin altmı çizerek müthibir reklam kam S y££ ş ş y , âunul* muştu. 2~ o/ıtncumın da çok popüler olduğu ülkemizde de ajnı şey oluyor. Ama bır diger anlamda «şok», kıralüc katil, profesyonel Azrail Mdrtin'in, kötü bir evlîliğm routsuz kıldıgı yumuşak, se vecen, dışiliğini soguk. ilgi&iz bir yüz ardında gizîerneyo çalışan Claire'le karşı KIRALIKATIL Alain Delon, Relville'in «Samuraistnden bu yia kimbilir kaçıncı kez canlandırdığı klralık katil kompdsyonunda gözlerine yerleştirdiği ilgisiz maskeyi film boytca taşıyor G>rülmeye değmeyen ''Korkunç Tuzak,, % K'RKUNÇ TUZAK (Loophole) / Yönetmen: • Pal Quested / Oyuncular: Albert Finney, Htrtin Sheen, Susannah York. Robert Morly I İngiliz filmi (Gazi, Ocak). IG^ öfkeli «özgtir Sinıiasının ünlu ismı, «Se Günleri»nın, «Tom J o u n u t u l m a z ovuncusu A Finney... «Kıyamet iıovuncusu, genç Amerikan gtörleri arasında önemli r yere sahip olan Martin heen... Ve tngiliz sinemaının çok sevdigim kadın )yuncusu. «Atlan da Vurur lar>ın «Görüntü ve Hayaller» in kadını Susannah York .. Bu 3 Ismi bir arada görur de girmez mlsiniz? Film! ve yönetmenlnl hiç duyiRamıs olsanız bile? Ne yaak kl «Korkunç Tuzak», bu beklentlyl doğrulamıyorj Yine bır 'soygun filmi' bu, perrienın bıze son 10 yılda belkı vüzlercesinı sunduğu türdpıı... Gerçi belli bir düzeyı olan bir film, soyguna girişmeden önce insanlan «namuslu» kalmaktan alıkoyan ve «yasadışına 1ten nedenler üstüne ilginç bir toplumbillmsel yaklaşım bile var Ama gerisi pek özgün değil. ne denlı değişik de olsa ve ne denlf gerilim içorse de. ben kendi hesabıtna artık bir 'soygun öyküsfl'ne dayanamıyorum. Ostelik filmîn sonu. hiç de bek lendigi türden bir sürprizl içermiyor. Görülmese de olur.3 Güldürü Sadoul'a göre «Tati, Max Iinder'den beri en büyük Fransız komedyeni» idi, ve yine !Uax Linder gibi «kahraman olarak orta sınıf Fransız'Ian alnuştı.» Kabare ve müzikhollerde çahşan, 1930'larda bazı filmlerde rol alan Tati, 1936' dan 70'lere dek bır avuç filmle özgün bir güldürü anlayışı ortaya koydu: «Toprağa Dönüş», «Postacılar Okulu». «Bayram Günü», «Bay Hulofnun Tatili», «Amcam», «Playtime» ve «Trafik»... Tati'nin hedefi çağdaş yaşam ve onun makıneleşmesi ıdi. Çok az bulunur bir gözIem gücü, 'gag' yaratma yetcneği ve komiğe karısan bir şıir duygusuyla, başı çeşitli makinelerle, buluşlarla, veya modern yaşamın kendisiyle derde giren insanlan anlatırdı. Bırkaç füminde kullandıgı «Bay Hulot» tıpi, kendi halinde, dalgın, başına bır sürü iş gelen, ama komik duygusunu, Chaplîn'ın tersine kendı çabasıyla, 'inisiyatif'iyle degil, kendısine karşın, olaylara 'müdahale' etmeyerek, alabüdiğine edilgın kalarak yaratan bir tipti. Dışarda en ünlü filmi olan «Amcam Mon Öncle», modern yaşamın tüm ögelerine karşı amansız bır eleştirıydi: modern evler, araç gereçler, çağdaş komşuluk anlayışı, ıletışimsizlaşması... Birbirinden vahşi, lık, trafik, gürültu, vs. filmle3>anh ölümler ve öldürmeler rinde çok az konuşma ounası, le döşeli bir yolda sona doğ Tati'nin yapıtlarmı sessız sineru adım adını ilerlıyorlar, ma güldürüsunun arılığına, ya2 sevgili... Çevreierinde ce Iıoijğına ve evzaaseljjğine, vakn sstler bjpaJtarak... Filmm ^r» laşt«wor, junrk karşılife fıimnujjgjâ^polıslyfe turde aîîgsî »ttnlri "#«" bâridmı ^MiüzîS, ışedıgı "biçiıöde «kötü» oîüjJ'bliS" şıth gürultüler, sesler, vs.) büAmadığım da izleyenlere bı yuk bir öfcenle hazırlıyordu.hai labildiğine Fransız kaldığı rakalmı... de son denli evrensel olabılen «Şok», gerilimi yerinde, büyük güldürü ustası, «Trafik» saat gibi 'tıkır tıkır' işleyen, ten ben (1970) çahşmıyordu. 2 oyuncusunun varlığından Tati ile bırlikte, Turkıye'de alsbildiğıne yararlanmış, us ne yazık kı pek az tanıdığımız talıkh bır iş filmi... Alam çok özgün bır güldüru anlayıyıtıp FilnıîeDeîcn. kimbilir kaçıncı kez şı daçeşitli gitmiş oldu. gbrmeyı rinı fırsatlarda canlandırdığı 'kiralık katil" dileyelim... kompozisyonunda. gözlerine yerleştirdiği hüzünle canlılık kazanan ilgisiz bir mas keyı film boyunca taşıyor... Catherine Deneuve gitgide guzelleşen ve seynne doyum olmaz bır kadın... Ama yine de bu filmde insanı iten, MartJn'in hayata ve ölüme tavn gibi ilgisiz bırakan KArJALiZASYON bırşey var. Birçok Fransız poliaye fılmmde de duyum FARE5İ ORADAN HİC sadığımız birşey, gerçek olÇIKMAYARAK NELER mayan, hıç bir yaşam gerKACIRIY0R5UM 8İR çoğine dayanmıyan. yalnızca belli klişeleri, motifleri, taşımları kullanan üslupçu bir film izleme duygusu... Gerçekten de 1930 ve 40'larm Amerikan kara filmi, topli'mda varolan yasadışı örgütler. ekonomik bunalımm yüreklendirdiği gangster mitolojisi, eşitsizliklerin hızlandırdığı toplumdaki gızli servetın her türlü yoldan bölüşülmesi çabası gibi gerçek. 'otantik' ögelere da yanıyordu. Tüm bu ögeler, tünı bu toplumsai gelişimler .olgular. tipler o dönem Amerikan toplumunda gerçekten vardı. Oysa günümüz Fransız toplumu ayni vapıyı, ayni sosyo ekonomık gelişimi taşıyor mu? Yoksa son bir iki yılda çığ gibi artan Fransız polisıye filmleri, sosyalist iktidann vasal yollardan gerçekleştir meye çalıştığı. daha çağdaş, daha «hakkaniyetli» bir ser vet bölüşümünün Fransız toplumunun önemli bir bölümünde uyandırdıgı tedirginliğin sözcülüğünü (bilinç li veya bilinçsiz olarak) yapıyor olmasm? manlann en ünlüsüne, «Savaş ve Banş»a el atacak ve uluslararası dev bir yapımın altından görecelikle onuruyla kalkacaktı... 1959'daki son filmi, bir dinsel / tarihsel masalın anlatıldığı «Hazretl Süleyman ve Saba Melikesi», bu önemli yönetmene lâyık bir son film olmaktan uzaktı. Vidor, sinema üstüne düşünen, düşünceleri yazıya döken, her filmini inceden inceye hazırlayan bir yönetmendi. Son 20 yıldır film çevirmemesine karsın anılarını ve sinema üstüne düşüncelerınl yazmaktan geri durmamıştı. ilk başlardaki çagının, döneminin tanığı olma çabaları, sonradan daha kisısel, daha özncl bir sinemaya donüsmüştü. Amerikan usulü bir profesyoneUikle eski dünyalı bır aydın tavnnı Ijjrleştiren Vidor'un her iki döı.eminin yapıtlan da, kuşkusuz ilgiyle yeniden izlenmeyi hakediyor. 88 yaşında ölen Vidor'a karşın 74 yaşında ölen Jacques Tati, sinemadaki yolunu baştan beri kesinlikle seçmiştı: «Alındım.» «ülan, ne almıyorsun, senin gibi her gün on beş aşık benim kapımda..a Mehmet sözü aldı, dik, umursamaz bir sesle: «Bu.» dedi. «Aşık Alîdir. Onun babası da Aşık Hüseyindi. namı tüm şu dağları. bu ovayı tutmuş dedesi de Aşık Halildi, na mı Aşvar elinde söylenir. Onun da babaaı ulular ulusu Dadaloğluydu. Aşık Ali Dadaloglundan gelir. Sen iyi etmiyorsun bunu böyle etmekle.» «Ulan,» dedi adam, «kıytırık daŞlı. sen onun soyunu neredeyse Osman h soyuna çıkaracaksın. fâ Sen işime yararMustafa Kemal soyuna.» sın, ırgatlara bir «O Dadaloğlu soyudur, ulu soydur Bey.» saz tıngırdatırsın, «Ne soyu. ne soyn?s sana para veri«Dadaloğlu soyu.> rim, hey Beyefen Adam kahkahayla güldü. di. «Dadaloglu, kîmmiş o Dadaloğlu? Çingene bir sizde çahşacak can kalçalgıcı mı?> mamış, her blriniz açlıktan uyuz îte dönmüşsüAşık Ali öfkeden tîrtîr nüz.» titremeğe başlamıştı. «Memet, sus!s diye bağırAşık Ali: dı. «Bu adamla komışul«Doğru konuşsana Bemaz.i> yefendi.» dedi usulcana. Adam da bağırdı: Sesi ağlaması, kırgın, öf*Siz kim oluyorsunuz keliydî. ulan. dilenciler.» dedi. Adam ayni sertlikle «Siz kîm..» ona doğru bir adım attı: Bu arada blrkaç köylü «Vay, Beyefendi alınde onlann yanlarma şel dılar mı?» mişti. «Almdık.» dedi Aşık Ali. *Dur Bey,» dedî bir taAdam bir adım daha anesi aralarına girip. «Dur tıp elini uzattı onun saBev, bunlar senin kim olsana dokundu. sazdan udugunu ne büsinler Kim zun tmlayan bir ses çıkolduğunu bilseler. senin tı. yanında hiç soydan soz ederler mi?» .<Şen aşık mısın?» «Öyle sayılmz, Allah Bev tiksinerek arkasınasip ettiyşe.» ^ • m,döndü.' * "' * <Sen ışıme yararsın, «Soyle onlara fciıo'.olâu irgatlara bır saz tıngrrda £iram. Dada'.oğluyraus! tırsın, sana para veriDadaloölu uluymuş. ulu rîm, hey Beyefendi» soymuş' Ulan ulu bir soy Adam düpedüz alay edi sun da ne derneye bu hayordu. Aşık Ali yürekten le düştün de...» yaralandı: v'Düşmez kalkma? bîr »tstemem, ziyade olAllahi> dedi Memet. <?Biz sun.s> iş arıjoruz. kan emeğimîsî «Ahndınız demek Behakkım istiyoruz, yiyoyefendi^ ruz.» «öyleyse ne işlniz var burada soylulanm?v diye alay etti adam gene. Son ra oradaki köylülere döndü: «Hemen şimdi köyden çıkann bunları.» dedi. «Çiftlige de hic bir dağlıyı almayacaksınız. Ulan yaşasm şu traktör. şu biçerdöver! Ulan ağız kokusunu çekmiyoruz artık bu soylu Beyefendilerin! Ulan, vay soylularım vay* Dadahn kodalın soyundanlarmış... Ulan yaşasın Maraşal Marşal...» Otomobiline bindi: «Bun lan atın köyden. hemen şimdi. Bu gece evlerimizi soyarlar da haberimiz ol maz. Bunlann her birisi öyle hırsızlar ki... Ben si A O az sonra sreriye döner. sizi burada bulamazsa bile bes adamıyla ardımza düser, ski sabaha dek kırbaclar. üe gösterirdim ki... Şükre din işirn var Sizi burada görmeyeceğim. yanırı saat sonra geri döneceğim. Eger sizi burada bulursam, başımza ne geleceğini SIK bilirsiniz.» Otomobil çalıstı. Köylüler: *Aman.» dedller, «canı nızı elinden zor kurtardınız, bir iyi yanma geldl Beyin. voksa elindeki kır baçla s'zi paramoarça ederdi. Cok kızdırdmız Be yî. însan Beve karşı l:onuşur mu boyle' Aman lıs. amanı biüniz ml, durmsvyj gidîn .hemen toz... O^az sonra geriye döner. «izî burada bulamazsa bile beş adamıvla ardınıza düser, sizi sabaha kadar kırbaclar. O cok iyî bır Bevdir ama. iste bu huyu kötüdür. Siz yan lı$ yaptmız. eğer ona karşt konuşmasaydınız Bey size iş verirdi. Simdi RÖzüne gözükmeyin, yoldan da gıdeyim demeyln, arkanızdan yetişir, sizi de sabaha kadar kırbaçhya kırbaclıya öldürür.» Memet konuşacaktı. Aşık Ali eliyle onun ağzını kapattı, hiç bir söze varmadan Yusufun koluna girip yola düştüler. Hösük dişlerinl gıcırdatıyordu. Köyii çıktıklannda Aşık Ali: ^Yoldan yürümeyelim.» dedi. «tte dalanmadansa, palıvı dolanmak yeğdir.> «Yoldan gideceğiz,» de dî Hösük. «Geleceği varsa. Köreceği de var.» «Silahımız yok.» dedi Memet. «Aah bir tabancamız olsaydı.» «İyi ki yok.» dedi Aşık Ali «Benim hancerlm yanımr!a.» dedi Hösük. «Hösük inat etme,» de dî Aşık Ali. «Zaten bize olan ohnuş. bir de sen..» Sesi öylesine kırgtm, acı hvdı ki. Hösük bir şey söyleyemedi. tarlalara sa parken Yusufun önüne dız föküp* < Gei Yusuf. sırtıma gel.» dPdi, bir daha konusamadt. aâ;zında sö?cükler boğuldu, boğazına da kocaman bir yumruk tıkanıp düğümlendi. Ötede çeltik arkınm ya nınds bir top ağac kararıj'ordu. ona yürüdüler. Ay çıkmış orta yere dolanın gelmişti. Anavaraa kavahkları buradan gündüz gibi gözüküyor. kanatlarmı açmış. havaya ucmaSa hazırlanmış bîr ulu ki'sa benzîyordu. Yan diV kövierden bir 'ki köpek jsesindısn baska ses , gplmiyordu. Ötedeki yoldan farlanm yakmış. u•/\m îsiklarını ovaya sündürmüş otomobiiler. kam yoniar. biçerdöverler ardı ardma Eeciyorlardı. Top ağacm altma gelince yors^ın, bitkin kendilerinı yerp ativerdîler. SÜRECEK BiLSEN OIŞARIOA MiS GiBi 8iR Ğ K0KU5U VAR S .E^E PIRILPIRIL.İpN» SEVİNÇ VF MUTLULUKLA OOLUyOR... HAZRETî KEDi N'aiJ YOR,KEDi KİM KİME gıbı oluyorunn. aunı âurm, cok vzun bır Çok soruntanrn var Dofefor j enMzenme aftyanlar basnjor. Trafik çıfcttrklıgıncfa, cok ka j otvrmussam, her^un cKjnı dızılf?n. ^eyretmekfen, öjurlu geltyor... Bcrzen de gazetelen dldıgımdajlk sayfaya lk b k d i kjrnu Behic AK bır bbükejn KOltür Servisi Fransanm Nice kentinde 30 kasım 5 aralık tarihleri arasında düzenlenecek Dördüncü îtalyan Sineması Şenligi'nde elliden fazla film gösterilecek. Ayrıca Şenlik konuklannc'an bazılan için özel gös terileı vapılacak. ttalyan sinema oyuncusu Ornella Mu ti'nir. başta «Triesteli Kız» olmak uzere on iki filmi su nulecak. Yine on iki filmlîk diziyle ünlü oyvT"Tj Vittorio Gassman'a sinumanın ve fa borcu ödenecek. İtalyan Sineması Şenliği'nde elliden fazla film gösterilecek görduğOnu samyorum*. fozen morafırn bozüluyop^çok flllah aliah! Bende mı bır dckiora gi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear