Catalog

ÎKÎ CUMHURÎYET 21 MATIS 1979 gCc şeydlr» derd! Dr. Adrvar, «guctür, cunkü büyük bir zihin çabcsı ıster.» Nedir zihln cabası? »czlüklere bakılırsa, bsr sonuca varmak ereötyle mceieme. karşıloştırma ve oradaki ılgüerden yarartanmo gibi zihin îşJemlerinden gecirmek, Bernard Shaw, «düşünme» konusunda kendine soru soronloro şoyle yonıt vermlş: «Öyle santyorum ki. sızler bınde bir düşunüyorsunuzdur. Yılda öç ya da dort kezden fazia düşünen çok az Insan var. Ben, ünümü, haftado bir ya da îkl kez düşünmeme borcluyum.» Bütün dunya'da, bu ara doğal ki, Türkıyede de insanların çoğu, büyük coğunluğu yılda, (hadı iyimser ololım) dört ya da beş kez duşunmektedir. Daho doğrusu, duşündüğünü üeri süren, hınzırlıktan, kendi cıkar doğruitusunda hesoplı kitaplı düşünceler liretmekten başka olmayan, partili martiü. sendikolı mertdlkalı kodamanlorın iri laflanna, gözü kapaîi baş koyarok, küşe sözleri yinelemekle duşündüklenni sanmcktadırlar. Adamın biri cıkıyor. radyoda televlzyonda, kendının yol açtığı çıkmazlan, açrnaztan başkasının sırtına yuklüyor, carıktı kurmaylara özgü kurnazlıkia. akı kara göstererek. Şöyle efendlce, insafltca, (nsonca konuşsa, bilıyor kı, sozlerinln altında ezilecek, yok olacak. gercekier önünde kucük duşecek. Onun icin, kesık kesık kısa kısa tumcelertn. yclan yaniıs ama etkilı vecizemsi sozlerın gozboyacılığına, aldatmaca kandırmacalığıno sığınıyor, halk) avucunun iç<ne alabileceğıne inanarak. Hangi halkı? Okuyup aydınlanrr.amasına özen sösterdıği halkı. Bu odama düşünüyor dıyebilır miyiz. arkaeından sürükiedigı bilıncsız insanicrla birlikte? Evet, düşünüyor, hem de var gücüyle. Nedır pe kl düşundüğü? Cevresınde topladığı bir avuc fnsanla bırlıkte, halkın zararıno, halkın mutsuzluğuna bakmadan, kupünu doldurrnonın yolu. Bu adom ve bunun gıbiler, bakın nasıl duşündürüyorlar bir tokım insaniarımızı: İkl gün önce. Besîktaş'tan dofmuşlo Karaköy'e geliyorum şoförle bırlıkte altı kişiyiz. Önde sakaılı bir gencle irı kıyım. sacları kırlaşmaya baş'omış biri var. Arkada üc kişiyiz. Solumda DıyarbakırU olduğunu söyleyen tıknaz, cancvor suratlı bir adam. Solumda, yol boyunca. suson, oğzım acmayan bir delikanh oturuyor, pısmış, şaşkma dönmüş. benim gibl. Ateşli bir konuşmo başJ/yor, yırdun bata «D Düşünmek, Düşünebilmek... Vedat GÜNYOL fla soplanmışlığı üstüne. SakaHı deükanlı dert yanıyor hükümetten. Şoforle birhkte iki kişinin onaylamasıyla: Neymış derdın boşı bilıyor musunuz? Ecevıt dıye bir îıfjj almış yönetımi (düzeltip idareyi, diyor) elıne. On dokuz yaşında evlermiş, karısına kendinı göstermek icin politikayo atdTiış, illa yeteneğim gücjnü kabul ettirecek ona. Inörtü, önce sevip sayıp almış yanına onu. Ne bılsın, böğrunde bir ynan besiedığini. Yazık oluyor bu memlekete. Ferıt Melen'ler, Feyzioğluüarı, Türkeş ler gibı namuslu dürüst Insanlar (burada içım bulondı) varken, ıktidar yurt duşmanlarının eıinde inlıyor... Deltkanlıya göre. yurdu kurtarrronın bir /olu vardı: O da, ellı bın mı, yüz bın mı. soicuyu kurşuna dizmek. Endonezyo böyis kurtulmuşmuş... Göruyorsunuz işte, gunlük yaşantımız, kahvede, dolmuşta, yoldo, koşede bucakta bovlesı sapık düşünceler içtr.de curuyup gıtmekte. Rodyodakı televizyondakı ablak surotlı insan taslaklannın (politıkacıiarın) ağzından vakrt vaklt dınlemek felokeîine uğrovogeldığımız sözüm ona düşünce'lerin nerelsre uzandığını. Yüz bin solcunun varltğı, kırk ıkı mıiyon İcin büyuk bir leke. Sabahattin Eyuboğlu, bir yaz'sındo. po'itika ile külturün birbirinoen aynlmaz, avnlmoma8i gereken şeyler o!duğunu ılen surüyor ve şöyle diyordu: tAslında poiitika kultürun ta kendısi olmalıydi: Felsefenin, ştirin. sanatın. Insanlık bılincinin ta kendisl. En soylu anlamı insanları cıkar gözetmeden yonetrredir; bununso kiiltarden başi'a bir yo^don sağlanabıleceğinl düsönmek fk! fömen tümenölr hâ'İ b5y!« duşünen poiiîikacıiar ve kcoamon aeviet bcşkarüan; inscnlan koyun surüsü gıbı gormekî'r.» Bizim poi.tikacılanmızin buyük, hem de cok büyük çoğunluğu icin çıkar gözetmecen yönetmek diye btr sey yoktur, olmamıştır. Ama oiacaktır bir gön, bılesiniz. Bugünkü düzen, boyai' basını, foto romanlan, seks fılmleri. toto T.otolan, futbol macJan, kulüpçülük takımcılık isîerileriyle, İnsaniarımızı oüşünmekten uzoklaştırmaya calışmaktcö:r ö/ıe k(, bugun. parti martt, kulüp muiüp cışınca, faianca sıvosal (o da aptalcasına) ınanış doğruitusunda pormak kaldırmamak. alkış tuimomak tabanca Silâh kullanmamak bir cytp, bir uicmlası durum oldu cıktı. Düşunmek, yani, inceleyip aroştırtnak, lyly! kötüden avırmak icin akla karayı secmek, bir konuda kafa yorrrıak olacak şey mi? Doğu'u bir yazar ve düşünür o'an Tuğraî, Lâmiyet AlAcem ad'ı yapıtının bir yerinde. 12. yüryfl ıslâm dünyoçının, gunümuz icm de gecerli olabilen poiitika madrabazltğına ışık tutarak şövle diyor: cAlcak ve düşkün ruhlu insanların devlet sırtarını gorecek kadar ömrümün uzaTiasını ıstemezd>m,» Ne yozık kı, bizler, ömrumuzGn kısaligmda tanığı olmaktayız, oiuyoruz da, alçak ve duşkun ruhlu bir takım insanların (insoncıkların) deviet sırlarına. Nedir bu ınsancıkların devlet eırn? Kcr olası, yokalası, kahrolası cıkar hesapları; akrabaları, yardakçıları, koruyuculan, sakşakcılan. hık deyicıleri, yaşavarol bağırtıla nvio oarsa topiaytcılori ATta*< n© '/erdivse ceb* InairicHeri. kuplerini kcsalarinı doldurucuıarıylo, haika Inat, rahatın rahatı bi yaşam surmek yoiunda cevirdikleri dolaplar. Bir din sömurucüsu tdüşünmek Ibadettlr. en üstün kuliuktur» gibi bir şey söylüyor. Evet, düsunmek bir kulkıktL.'r. Öyiesme bı> kuliuk kı, hayınlık, hınzırlık, alcaklık, nomussuzluk adıno ne varsa lnc birini ardma arkasma koymadan Cstelık zeytınyağı ç:bl su ustane cıkarak, haktan doğrudan yono görünme/ı boşaranıar'n yoluna baş koydurtuvor bir sürü bilincsiz insartırrnza, Bugunün muhalefet!, dunün iktıdan olan klmse/er. düşünmeyi bir kul/uk derekesıne îndi rerek, indirmeyi başararak. sapık düşüncelenni kendi tabanlarmi oluşturan biünçsiz yıgınlara benımsetebiliyorlor. Türkiye'nin yıkımı burda başiıyor, ama burda bitmeyecek. Gaz, akcryakıt kjyruklarındakl bıüncsiz, zavcllı halk. evine ekmeğıni, yakıtmı, suyunu vaktinde goîüremeyince, yalnız tazız» caniarmı duşünen çıkarcıların huyuna suyuna kaptınyoriar kerdiierini, düşünup taşınmışçcsına. Oysa, kend; bcşına, etkısı? metkıs1; dusunT.eK, düşünebilmek, Dr. Adnanın dedıği g'bı guc şeydir, güc oiduğu olcüde de. değme k>"ş nin harci değildlr. Konfuçvus şcvle demiş: ıDüşunmeden öğrenmok, vakıt kaybetmektir» Ne göruvoruz bugun yuroumuzda? Düşürtmeden öğrenenler almış yürümüş ortaUğı sağlıS) sollusuyla. Duşünmeden öğrenm&k, yanl ezberlemek. sloganlaria besienrrek. Nereye götürür bizı bu durum? Bugunkü ortama. Yan1. başı kıçı belll olrrıovan, vur abalıya, g'zli guclenn uşağı politikacılorın buyruğuncic, itıminde. kışkırtıcılıöındo söru seoet gencecik insanların suca. vurkıra, öidürkoc'a, ızinı kaybetî'rıp beüt etrrsrr<eve yönelık eylemler ortamma. Ne ad na? Duş*nmeyJ tekelierine almış görünen. ama h'C de duşunmeyen, duşünse de. kendi cıkorionnı düşünen çırkin po'ıttkacıların rchatlan adma. Bir tek şey var politikacılarm rohatını kaçıracak olan: Duşünmek. Bir düşünebilse insanlarımız, kendi başlarına düşünebilseler, gorürler gerceği, bugünku gerçeğimizi, yani kurtla kuzu gerçeğini, hem de hanyası konyasıydı... Haftanın Özeti ilan Savası USIAD'm tepki ve vorumlara yol açan îlarüarınm ikincisi de 'Vlus Bekliyor* başhği altırvda dun yaymlanmaya başladı. Gelecek hafta yaymlanacak olan Yokluğu Paylaşmak mı?', «Bolluğu Yaratmak nu?» başlıkh üçuncü ilandan sonra kampanyarun sona erdirilme olasıhğınm guçlendiği de belirtiliyor. En az 10 hafta sürmesi planlanan kampanyanın uç haftada sona erdirilmeti bir yanda yarattıgı geniş tepkiye. diğer yanda da baa "teknik» sorunlann çıkmasına bağlanıyor. T İlanlar, belkı de hazırlayanlann bile bekle*n«dikleri bir tepkiyle karşılanırksn, Sanayi ve Ticaret Odaları Meclis üyeleri toplcntısı sonunda yayırtianan ve •Cumhurbaşkam ile tum ilgilileri göreve çağıran» bildiri ile de arka arkaya gelmeleri daha ger.ış boyutlu yorumlara yol açıyordu. Bafbahan Ecevit de yorumunu çok açık ve kesin bir dille ifade edıyor. ilanlan 'Parascl Muhtıra» otorah nitelendiriyor ve iş çevrelerinin hüktimeti dufürme tutumu içine girdiklerini söylüyordu. TÜSİAD ise gırlşimin siyasal bır amacı olduğu iddiasıru reddediyordu. Işveren Sendikalcrı Konfederasyonu da üandaki görüşleri değil, Ecevit'in tepkisinl tartışıyor, »Demokratik bir davranış* olarck nıtelediği kampanyaya har§ı hoşgörülü olmaya çağir nyordu. Kamuoyunda tepkilerin bir bölumu de ilanlarm basm tarafından geri çevrilmesi gerektıği bU çiminde ortaya çı/et». Oysa kendilerıni •Demokratih» ve 'Demokrasiden yana» olarak mtelendiren yaym organlannm belli kurallara uygun olarak gelen her ilanı yayımlama zorunda olrnalan hem demokratikliğin gereğiydi, hem de yayın organlannm ana işlevi olan 'Haber vermenin getirdiği bir zorunluluktu. Yani, bu ilan kendisine verilmemiş olan bir yaym organınm görevi de metnini yayınlayarak, okurlannı bundan haberdar etmek olacaktı. Ama eğer bir yaym organı, bu ilanlar kendisine veriliyor diye, göstermesi gerehen eleştirel tutumu bir yana bırakabiliyor, ilan aitycrum diye susuyorsa, gercek niteliğini o zaman tartışmah gerekiyordu. «PARASAL MUHTIRA» BASIN VE İŞLEVÎ Bir Gecede... OKTAY AKBAL ;Eyet Sağcı basm ne diyor? •• Alpay KABACALI DÎYALOG BİTTÎ Mİ? <AP yakında 250 mılletveklllyle iktidar o'acaktır. Bu iktidarın militan kadrotonnı bız iktidar olunca bir gecede değiştireceğız, kendi kodromuzu derhal Işbaşma getırecağiz.» Bir AP Milletvekıli böyle buyurmuş Kütahya'do. \K\ yüz elll milletvekilıyie iktidara gelmek düşlere bı!e sığmayacak bir hayaldir, orasını gecelım. önemli olan AP milletvekılinin acık acık dıle getirdıği: iktidara gelınce bır gecede tüm kadroları değiştıreceklermiş, kendi adamlorını işbaşıno getireceklermiş! Kuşku yok, yapcrlar, AP' nin en lyl başardığı ış budur. hele yanındo MHP de cidu mu, tamamdırl Bır gecede tum devlet kadrolarmı «temtzler», yerlerıne sağcı mılıtanları geîiriverlr. Öylesıne yerieştirir kı adamlarını, oradan soküp atmak olanaksır hale gelir. Hele CHP ıktidorı g>bi devlet görevlilerine soygılı bir partl, bu konulara gerefllnden cok önem veren bir parti, yıllar gecer, kendisıne karşı mılitanlarla görev yapmoya calışır, btı yuzden de sarsıntılar gecırir, nice islerde başarısız kahr. Bır tanınmış sağcı yozarımız uzun yıllar önc& şöyle yazmıştı: «Ben iktidara geîsem kendt adamlanrnı getiririm önemli yerlere> Bunun acıkiamasını da yaomıstı, ancak guvendıği kişilerle iş gorebılir bir hükümeî; engeller yarotan, zorluklar cıkaran bir görevli kodrosuyla ne yapabilir bakanlar? Bu vüzden de bir iktldor hic değılse önemli yerlere, gorevlere güvendiği kimseleri atamalıdır, bu doğal bır eyiemdır. O sağcı yazar büsbüiun haksız değıl. Bır iktidar hem yerini sağlamlaştırmak, hem de boşarıiı ış yopobilmek için guvendiğt bır kodrovu goreve getırmek zorundadır. Ovsa CHP ne yaptı bır bucuk yıldır? AP'lilerin vazıp so/lediği g'bı «mifıtanlar»lo mı doldurdu her yerı? Kutahya da konuşan AP'lı tbu iktidar yalnız milliyetcılerı değil militan olmayan CHP'lıierı bıle ora/a buraya sürdü» demış. Şoyle bır düşıinelım, acaba dognj mu bu sözler? Ben hic sanmıyorum. Tek tuk bfr kcç örnek göstermek olasıdır, ama büyük coğtinliikio devlet personeli olduğu gıbi durmaktadır. MC donemlennde yurt dîşına atanmış gorevlılerın büyük bölümu CHP iktıdanmn işbaşıno gelmesından aylar sonra bıle yerlenndevdıier. Bır örnek versem sıze: AP milleh'ekilı. MC mıiıtanı Gokhan Evlıyaoğlu MC Eğıtım Bakanlığınca Batı Almanya'da bır kente «eğitım müşavırı» olarok atanmıştı. Yakm zamana kodar gürevinde kaidı MC dönernının Kültür Musteşarı Mehmet Onder Boşbakanlık Müşavırı olarak Almartya'doydı, iktidar değıştı Onder gorevınde ka!d:. belkı hâlâ da görevınde... Bır cok Bakonhklordo MC donemin'D kışılerı olduğu Sibi duruyor. CHP iktıdanmn aeğiştirdiğı kımseler müşteşarior. genei mudürler. Bu kadarı da elbet olacakîı. Ecevit hükömetı, MC donemınde atanmış nice MC milıtanmı gorevınden uzaklaştırmaaı. Bence bu bağışlanmaz bir ıştir Bu kişller eskı tutumiarından dönmedıler, bijgüi yenn İktidar değışir bızımkıler gelir, diye işlen savsaklamakio hatto engellemeKie vakit gecirdıler, gecınvorlar. CHP'lı Bakcniar, boşto BGşbckon MC döneTiının bir takım kışıierinı «bır gecede» gorevlerınöen uzakioştırmok yoiunu tutmadı. Bulent Ecevıt hıç bır zaman rnıiitan, panizan, bağnaz oır kişi olmadığı. oiamoyacağı icin. Demirel'in basıa domşmanını bıle görevmde tutmuştur. Daho nice örnek verilebilir buna... Görülüvor kı CHP ve Ecevit. değil bir gecede, bir buçuk yıida bile devlet görevlileri orasındo ıbu benden bu senden» dlye acımosız bır oyrım yapmadılar. Danştaydan karar olmış kişıleri görevierine getırmek zorunaavd!lcf, bunu yaptnar CHP hep böyledir. Hoşgörü, bağışlcma. yosaiaro sovgı gösterme. «nsanco duygular, devlet yönetirnır,! parıı ciKcrlarınm ustunde tutma ağır basar CHP'de.™ Dun de oöyıeydi, bugün de.. Oyso AP öyfe m(? DP öyle mıydi? Demırel ve Menderes dönemlerini bir anımsayın... İki yüz elli milietvekiliyle geüp bir gecede ülkeyl tanmmaz hale sokacaklor. Şımd'den söylemekten cekınmiyorlar bunu. Ne var ki Tiırk halkı nereye, kime oy vereceğinl biliyor. Halkımız CHP ıktidarından hosnut değılse niye yeniden AP'ye dönsün, neye kac kez denedığı Demirel'i bir daho ışoaşma getirsm, kcç kez ıflâs etmış bir MC kâbusunu niye bir daha yaşasın? TDr'< halkı ktme. nereve, nıçin oy vereceğıni bilecek olgunluktadır, Bfr gecede memleketi alt üst etmek, m>\\. tonlannı her yerde Işbaşına getirmek hayalleri boştur boş!... TÛSİAD duyurularının bunca gürültü koparmasına şaşrnamak eıds değıl: Kendilerine «hur teşebbüs» adını veren buyuk sermaye cevreieri, her zamankı gibı sınıfsal cıkarlarım gözeterek kesenın ağzını açmışlardır. Duyuru da yayımiarlar. hükumet'e'' düşurüp hükümetler kurmaya da kalkışırlar... Önemli olan, madenlerın devlet>eştıri!mesi, oltın alım satırmnın denetlenmesi gibi işlemlerin kendi yararlarına olduğunu böyOk coğunluğa anlatobilmektır. 8u acıdan bdkınca sağcı basımn «fer/at» ve yorumfarını da olağan karşılamak gerekır. Bilinen Yöntem ve Uslupları Ile.Meselâ is'âm Konferansında bır karar afınsa şöy'e: cTürkiye TDK'yi feshetsin, 3 mılyor dolar kredi acalım.ı Acaba, İslâm âlemi icin bundan büy^k ve hayırlı bir teşebbüs olur mu? Yahut: tKredi acarız istediğiniz zaman amma Türkcsdekl İslâm mirasma dokunmayocaksınız.» Veya en iyisi: «Türk Dil Kurumu mensupları her uydurdukları keiime icin kaç para alıyorlar, 100 lira mı; bizden yüz dolar işler uydurmadıklan her keiime icin.» «Onlar Arapça asıllı. islâm kaynaklı kelimelere değii de Batı asıllı ve Hırıstlyan kaynaklı kelimelere karşılık uydururlorso zamlı tariîe ücreti alacaklardır.» Galiba on lyisl bu.. Hem Işe, hem maaşa devam. Hem zamlı maaşa.. Rkir benim Cteğil. Krymetli bfr profesör hanımın. ErBun GÖZE (TercumaîC 12A1979) (Bcşlık) Merhum Hoşctlı İle yüzlerce ülkucu şeMdin Intlkamını polisler aldı. (Reslmalti:) intikamı aiınan merhum Haşatlı. (Haber!:) Merter'de gercekleştirilen ve Içlerinde MHP İstanbul İl Başkartı Recep Haşatlt ile oğlunun öldürülmesi, kanlı Hipodrom ve Cerrahpaşa soyguniannın da bulunduğu bircok kcnlı eylemin faillerinden olan MLSPB Örgütünün fiderlerinden birisinin ölü. diğer Ikisinin de yara'ı olarak ele gecirilmesl ile ilgili operasyon vatandaşlar arasında memnunlukla karşılanırken «Haşatlı'nın intıkamını polisler aldu denildl. (Hergun, 13.5.1979) • Satılmadık bir dilimiz kalmıştı... ğil. (...) Yani Ecevit balonu sönmüş, Ecevıt iktıdan iflas etmiştir. işverenlenn son ta»n, onların da bu baionun sönduğünu ve Ecevit'siz bir iktidarın şart olduğunu anladıklarını gös teriyor. Bunalımdan kurtuluşun llk şartı bugünkü iktidarın değişmesidir.» MSP'nln «fiklr gazetesl* «YENİ DEVİR'de 17 moy» günü İsmet özel şunlan yazdı.«Türkiye'de jşadamtan sfyoeetin icindedirler elbet Ama Biyasetin yürütücüleri veya tayın edicileri olarak değil. oyuna katılan bircok taraftan ancak biri olarak. Bu sebeplo Işadamlan veya sanayiciler blldirisinin gercek anlamıylo hükümet düşürebilecek gücte bır etkinliğe sahip olabileceğinJ sanmok, sosyalist hurafelere kapılmaktan başka birşey olmaz. Asıl bilinmesi gereken işadamiarının dunya slyosi den gesınde hangi tarafın borusu nu öttürdükleri ve Türkiye'de hangi siyasi kanatloria işbirll ği icinde olduklarıdtr. Bunlar bilindiği takdlrde sermayenin hangi güc'.eri harekete geclrebı'eceği. ne gibi sonuçlan alabileceğı beiki tahmin edilebi lır.» TÜSİAD ilanlannın kaynağı ve amaçlan tartvfiladursun, gu an için kesin olan bir gercek, kurulusundan bu yana işadamlarıyla üişkisini belli bir uyum ve diyalog icinde sürdüregelmiş olan CHP ağırlıklı hükümetin bu cephede de belli yaralar cldığı.. KİMİN BORUSUNU? Intikam komandosu sanıyorlar! CHP, bir yandan hükümet sorunlanyla uğrafirken Kurultay'a da oldukça gergin bir hava içinde giriyor. Kurultay öncesi üç ana muhalefet grubunun başlattığı Parti Meclisinın yeniden kurulması için imza toplama kampanyası Ecevit ve 'Genel Merkez» olarak adlandınlan çevrelerin tepkisiyle karşılandı. Genel Yönetim Kurulu da bir toplantı yaparak tuzük değisikliğine karşı olduğunu açıkladı. Kurultay'ın ilk günü tuzük değişikliği önerisinin gündeme alınıp alınmaması için de oylama yapılacak. Bu oylama da bir anlamda Kurultay sonucunu gösterecek. Bu arada ilk gün Genel Başkan Ecevit'in de belki de en uzun konujmalarmdan birini ympması ve yaklasık 8 saat tum sorunlara değinmesi bekleniyor. Haftanın siyasal olaylan icinde. en çelişih yorum ve haberler de U2'lerin Türkiye uzerinde uçmasına izin veriUp verilmeyeceği konusundaydı. Kimi kaynaklar Türkiye'nin yakında bu izni ABD'ye vereeeğini söylerken, kimi kaynaklar da SALT2 imzalantp, ABC ve Sovyetler Birliği ara»ında ancak bircok teknik sorun açıkhğa kavuftuktan sonra böyle bir iznin çıkacağını savunııyorlardı. Şimdilih Dışişleri Bakanlığının genel bir açıklaması dısında Ankara'mn izleyeceği tutuma iliskin fazla açık bir belirti bulunmuyor. IMF ile nihayet *genel» anlaşmaya vanJdv. Ancafe bu, tum sorunların çözümlendiği anlamına gelmiyor. Şimdi beklenen 30 mayısta Pans'te tüm ilgili kurulusların katüacağı toplantı. Bu toplantvnın ardından görüşmelerin biraz daha surebileceği belirtiliyor. Scrur. olan tek konu ise Türkiye'nin izleyeceği kur politikası. Federal Alman Başbakanı Schmidt'in Ozel Temsilcisi Kiep de son olarak Washington'dan IMF Başkan Yardımcısı ve çesitli Amerikah yetkililerle Turkiye'ye yardım konusunu görüştü ve sor.ucun o'.umlu olduğunu söyiedı. Ankara'mn «sıcafe» semtlennden Eiliîı'tg geçen hafta görülmedih vahşet olaylanr.dan biri yaşandı. İki ülkücünün öldurülmesinden sonra bir kahvehaneyi basan silahiı kişiler herkesi yere yatınp rastgele yaylım ateşi açıyor ve ? kişiyi öldürüyorlardı. Polis, olaym bir misv.leme olduğunu açıklıyordu. Alınan önlemlerin de. silahiı terör çetelerinin diledikleri gibi at oynatmalannı engeU leyemediği bir kez daha ortaya çıkıyordu. Kıbns'ta ikinci Denktas • Kioriyanu Zirvesi en azından toplumlararası görüşmelenn 15 hazi~ randa yeniden başlatuması konusunda karar ahnmasını sağladı. Maraş ve Denktas A/afecrjos Zirvesinde vanlan 4 ilke anlaşmasmm yorumu konusunda ise taraflar ödün vermiyorlar. KURULTAY HAVASI U 2'LER UÇACAK MI? LİBEKAL PARTİ? OKTAY AKBAL Suçumuz Insan Olmak Yazann 1938 Turk Dii Kunımu Roman ödüIunü kazannus bu unlü yapıtıma 5. Baskısı çıkti: Flyaîı 30 Ura. E YAYJNLARI (P.K. İZ XsU Tartışmaların başlamasından birkac gün once. 11 mavısta, MHP organı HERGUN'de yer alan şu cümie»er pek ügmc; »Rivayet ediiir ki iş cevreieri «liberal bır partunın hazırlıkları lcındeymış. Gercekleşir mi gercekleşmez mı bıiinmez.. Zaten soylentıler bazı ciddi boyutlara Ey ruh, geldinse... varmış olsa. bu haberi herhalde bu sütunda okumazdınız.. Türk llleri, Rus nesliyle doldurutmak üzeredlr. B'Pnci sayfoya alırdık. KimieTurk'ün büyük bir kolu esaret altırtda inlemektedır. Sovri muhtemeien parası fazla yet Rusya oynı politıkayı Turkiye icin de uygulamaya kalkışmıştır. Türklye nüfusunu azaltmak icin de ajanlar sokge^enler bazı temaslar yapmuştur. Şur.u beürtmek gerekir kı, Türkiye'nin nüfusu 40 mışlcr. Görüşîukleri kışıler aramıiyon aeğıl de 100 milyon olsaydı Rusya bu politıkaya sında molum 11'ler varmış. basvurmazdı. (...) Yabancılara göre Türkiye'de ailelerın Turkıye'nın *Dernırel'siz b:r AP cok cocuk sahıbı olmaları gecim meselesıni cıkmaza sofelsefesinde portıye» ihtıyacı kar, sanayileşme hamlesmi durdurup. gızli işsizier ordusu o'duğunu, Demirel'i vıkmanın vucuda getırır. Bu elbetîe ki, kasıtlı bır görüştür. Gcyeda zor olduğunu vzvn uzun ler. milletiTiizin coğclmosını önlemektır. Asiında yalandır, onlat;p zemm yokiamosı yaDiHangi mıüeîte medeniyetsizlik sayıimıştır ki, bızim mılvoriarmış. (...) Ak!a pek aykırı letımızde sayılsın. Elbeî kı, yabancılar blzi bizden iyi bilgetmese dahı 11'ler uzerinde mezler. As! medcril'k (Türk İslâm Ruhu)na göre hcreket vapı'acck yatınrmn başlı bcşıetmektir. Bu ruh do aiyor k1, (Azalmayınız, coğalınız). na ne kadar ciddı tutulmak isHüseyin YÜZBAŞ! (İstanbul, 12.5.1979) tenırse istensm böyle bir partıyı mahkurn etmeye yeterli olacoğı rohatlıklo söylenebilir. Sermay9'nin hâlâ akıl^nmad1ğının işareti bu. Gercekleşmese sonra. Ş'mdi çırpmıyorior. Kur r.ı göremezse, oynanan oyurv bile...» tulmak ıstıyoriar. Ama yağma lara zamanında başkaldınp görevıni zamanında yerine getiryok. Hele biraz daha cırpınsınÜLKÜCÜLERE mezse (atı alan Üsküdar'ı çsçlcr. Ülkücu gencier aylordır cır KÜL.1K tıkten sonra feryat edip dövünpınıyorior da onların kulakıarı se ne faydası olacaktır? Ve duyuyor mu » VERSELERIVnŞ.. ş;mdi bir kere daho ayaklannı Aşağıdaki cümleierde tari «HÜKÜ1VIET sürup, gec kaldıklarından netışmalardan önce kaleme DEĞİŞSİN...» redeyse saclannı başlannı yo olınmıs. 14 moyıs günlü AP organı SON HAVADİS' facaklar: t...Offf. yandıııkk, MİLLET'ten: ölduüükk, blttiikkk!, Ve tam In TÜSİAD duyurusunu yo«Türkiye'deki Sanayl Odaları yerıdir işte: ... Biz size demlrumlayan 15 mayıs gunlu nin tomamımn ve sonayi oğıryor muyduk, kanmayın bunfc<Bcşyazı>smda şcyle den:llıklı Ticaret Odalannın temsilra?» di: cı!eri istcnbul Sanayi OdasıfTUSİAD'm göruşlerine kanın daveti üzerıne İstanbul'da MARKSIZMtılmamak mümkün değıldır. Antoplanmışlardı. Simdi fsterseLENİNİZM cak bunların sağlanabilmesi niz bu toolantıda oiup bitenleicin, başımızda buiunan hükuAşağıdaki olmtılar da re bir göz atalım. (...) Hepsl metin yerine ileri sürülen bu bu MHP organı HERGÖN'un de ü!ke ekonomisinin buyuk bir Susları gercekleştırecek bir ye16 mayıe günlü bcşyazıcıkmazo gırdığinı ortaya koynisınin kurulması gerekmektesından: dular. CHP vandaşı. AP'lisi. dir. (...) Butün uyarılara rağ«CHP Genel Başkanı'nın Ikrriiüiyetcısi, solcusuyla tamamı men. bu hükümet bildiğini okutidor olmosı haünde güclukleülKe ekonomisinin büyük bir maktadır. Bu tshlikeli ekonorin halledüeceğine inanan iştshlike icnde bjlunduğunu mik gelişmeden, ekonomik yaadamlannın dahi. bugün durusöylediler. (...) Evet.' 1973 yılı pınm carpıtılması sağlanmakmun bu şek/lde sürüp gfdemebaştnda CHP'nin işbaşına geltadır. Bunun sonucunda, bildyeceğini ilan etmeleri dikkat cemesl icin caba sarfecten ve rise belirtildiâi gibi, rejim dekıcidir. Sayet Turk ekonomisl gavesine ulaşan ış cevreieri ğişıkiiğıni beklemek efbette bır enkaz yığını haline gelme1979'un tnayıs ayında böyle mümkündür. Günümüzün dünse idi, şayet bu iktidar döneoğlıyorlordı. Hatta konuşmacıyasmda, ekonomi ve poiitika minde bürokrasiye verleşmiş lar, Türkıye'de bırakın iktidara bir arada ele alınmaktadır. Eko olan Marksistler Türkiye'de biı gelmeyı, solun bulunmamasını romisi cıkmoza girmiş bir ul Marksist Leninist sistem debile istediler. Ve bir Sanayi Okede, sağlıklı bir pcHitık ortağişikliği icin büyük mesafeler dası Boşkanı «sola karşı prcmın devam etmesi hayaldir. Bu katetmemiş olanlardı. Işadampaganda yapmak üzere bir fon gercek, yavaş yavaş Iş cevrelan böyle bir ortamda, böyle kurulmalıdır» dedi Bir başkast lerinden başloyarok, genis haık bir adım atmazlordı. Güvenlfk «ksndllerinl ilericı demokrat kıtlelerının şuuruna yerieşecekkuvvetlerinin son günlerde yap olarak niteleyen bazı kuruluştığı operasyonlarda ele geciritlM !cr devleti yıkmak tcin vanşlen belgelerden, bazı tanınmış Aynı gazetede f6 mayıs maktadırlar» dedi. Velhosıf biişadamiannın ortadan kaldırılgunu Güngör Yerdeş imzazim iş cevrelerinin, hıkmeti vümosının planlandıâını öğrenlyosıyîa yaz'lanlar: cutları hur demokratik porlo«Türk özel sektörunun c6k ruz. Demek ki, Türkiye'deki menter duzene boğlı olanlcm kavga aşın solcu silahiı eylem mes:, sistemin ortadan kalkcilerfe, aşın sağ sllahfı eylemavakları suya değdi. Solun ne mosını yaratacaktır. Turk özel ÎMF : cÖZEL» ANLAŞMAYA DOĞRU 16 mayıs gunku TERCÛMAN'da Nazlı liıcak irruasıyla yer olan «TÜSİAD* başlıklı yazıdon İkl bölüm«TÖBDER ve POLDER'İ Tur kiye Sanayıci ve İşadamlart Derneğı (TÜSİAD) iis mukayese etmek, bu iki kuruluşu ak lamaktan başko bır şey ueğildir. TÖBDER ve K3LDER. devieti yıkmak isterler, işadamlcrı ise. sadece bugünku hükümetin ekonomik uygulamalanna karşı cıkmışiardır. (...) TÜSİAD bildirisi kcnunlara ve kuruluş amacma uygundurÜstelık Sıkryönetim Komutonlığından izin de ciınmıştır, 8una rağmen «Bana dokunrr.ayari yılan bın yaşasın.> diye düşünen, acılan bu siyasi polemlğin menfaatlerini bozabileceği endişesini taşıyan bazı «ışini bilir işadamlarunın ani bir çe kingenlik ve pişmanlık icîne tfuşmeleri ihtimali mevcuttur. Her mücaöeie ceşitli tepkilerl beraberinde getırir. Renksiz kişilerin hasmı yoktur, ama Ide cf ve sevdaları da yoktur. Hur teşebbüs. hür demokratik re|imin temınatı olduğunun b!linci icinde, bildirisinin arkasında dimdik ayakta durmayı başarmalıdır. Cünkü onun söy lediği, halkın söylediğinden fcklı değildir. Türk milletinın bağrından yükselen bir müşterek feryattır bu.ı REJİMİN TEJVIİNATI! TERÖRDEN VAHŞETE KIBRISTA ZİRVE Cumhurıyet Modern Fgjtîm tt • • 1 •• ~, • • ff fezberletTneclenn Insan Derisiyle Kaplı Anayasa Be$ikta$, İstanbul 612777617607