Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 29 Ağustos 1974 ÜNLERDEN 14 ağuıtoj 1974. Akşamın yed:buçuk sulsrında, Caddebo=tanda, hasta bır dpsta, bir ctn tfoMa gidiyordum. Caddenin, özellikle, sağ yakaşı. kızlı erkekli. giyimli kuşamlı, uzun kısa etekli, saçh sakallı, gö|sü bajirı açık, kolyeli bilezikli, yük?ek trpuklu, eenış paçalı, zenırini yoksulu. aynı mod?nın ucuz pahalı, ama birörnek giyşilpriyle, akjamın »lacakaranhğında aynı potadan çıkmişçasına özdeşleşmiş görünen, dünyadan haberfiz, serüven peşinde koşan, güzel çırkrı, somurtkan güler, kaygılı kaygisız geneecik intsnîarla dolup tajıyor. Aralarına. kadm erkek, yeşlı injarlann da yer yer katılciıgı. bu rlurrr.adan ilerleyen, durup durup konuşan, kahkahalar atan. «urada burad» yılışan. tokalaşıo öpüsen, kol knla, yan yana yürüyen bu u»nc in=an seîini seyredivorum ürküntüy'.e. Sanki bır başka dünyadan. toplumca bütün sorunlarır.ı, eeçim dertlcrini. sıkir'ıilarını çozümlemiş de, ten kaygılarınrian başka dertlerı kaîmamış mutlu yaratlkların dünyasındar. kopup gelrnişler. öyle^lne habcrsizler, yı da öyle görüıvivorlar, olup bitenlerden. Oysa o gun, rabahın er saatlerinde. kendilerinden bir iki yaş. hilemediniz üç dört yaş büyiık yurttaslarl, Silahlı Kuvvetlerin çörrv saflarınria. Kıbrıs'ta ikinci banş atılımına giri'mişler. Dövü'üyorlar. Kinılerle? Kendileri gibi, sözlü nişaruı. evli bekâr, riaha havatlannın bahanrtfa, mutluluk hayallerini, bir ürkünç carısmamn haşar.ı«ma baglamış yaşıtlanyle. Adına düşman deriiJimİ7. riemek zorunda kaldıj.mız, »ma a«l'nrîa (gün eîbi npvdanda'» poliuka canavarianpın aina düşmüş, senin bervim eibi dost ranlısı, anabaha kuzu?u, karrleş srkada? canliM olan. olabılcrt irı'anlarla. Ne yürekler acısı bir gorünüm bu! Cechelerrîe. her iki yandan. asker sivil, penç ihtiyar, kadın erkek, çoluk çocuk ölüvor. Ov. sa, bu baycıklar bayanclklsr, mutlu r»«tlanrıların serüveninde eşeyseliklerine doyuru olsnakları aramaktalar. 6 Gençlik, Karaoğlan ve Savaı Vedat GÜNYOL bir UÎ^IC, nir yakınuzak gfil*rf.Şe bırak?.n pençi°r: dc \ar bereket. Daha. Anadolu nun. şimdi, Kıbns'ta göre\ii çocukları. ordu saflannda çarpısan. çsrpışmadan yılmayan. okumuç okumarr.ış. çif'çi. ırgat çocruklan. çobanı vanaşması. esnad. kalfası çırağıvla vararlı olmaya can atan. yedikleri yurt ekmeğinin hakkını vermeye hazır nice nice delikanhsı var. tşfp. Caddeboştan bo\tınca ıramn bu ibretlik caddede yürürken, adîarı anarşiste cıkan o yirekli. o yijit KpncleriTiİ7! dü.'ijndüm de baya*] anındum. bu şunarık genc'ere ve onlara özenen. elde yok cpnre ynk. bilinçsi? ail? çocuklanna acıyarak. hayıflanarak. Bu bilinçli. bu viğit gençVrimiz: Inançları u£nında canlannı vermeye hszır Oıimileri verdiler l CİPI jpnçleriıniz d«"ğril mi. 14 P :'m spoirjılerine nrtom hanrlavan. demokrisi ma=kPİ: f^s.zan vöpptimler.n yılnntılîtrı üytiind". valsn>;7 dnlansız, insan onunına savgılı bir demokrasinin kurulma0 tını yol acan Eınca iskenceler. bunca baskılar, bunca haksıziıklar, kardeşi kardese düsmsn eden, T'jrdurjn kırdiran bunca rez:llikler. poplu füfek1:. tabanralı vıldıra'.ar. bu yo7. Carîdebostan örnekli. v\}T patlasın cal o\Tiasın, vır<1nm duymaz r ys>=antısının »iiriip gi mesi iein mivdı? Hayır. olmazdı. o!ama7dı b"iyle bir şey! 14 ekim seçim'.erine selinceye kadar. nice acılı. acıhmn acıs! denevlerrien eecri bıt tonhım. O ?tir,e kadar, na'il da uyjttular. sindirdiler a!darrılar halkı. parlay.nrnya V.adar vivip içme. c*IID n r a ™ , komipvoncuhıklsr. ar«i tirar»»>ri. b^nks kreriiieri. 07Pİ ok'il ıi>'Trorf!"rivle on'i «v y\m so*sna çevirme Ö7iriir!ü?iinil rekellerinde tutııt). nam'i<<lu. yurtsever aydınlann ajiızlanna kilit vurarak! Ama. sökmedl. gökeiıezdi, o kalm enselt. çiîkin göbekli. öküz kafalı söylevleri. o komitacı kurnazhkları. o kurtlu köpeklı efsane palavralan, o komünist anarşist suçlamalan. Halk uyanmıştı bir kez. Türk halkı. özii sözü bir, oldugu görünen, göriindügü olan. ard düsünresiz. sade yaşamlı, güler yürlü. acık sözlü. gizlisı sakîısı olmayan, alcak gcinüllü. işçi vandası. kriylü voldaçı. insan dostu. kanr.caezmez. ama serekince. ezeni ezyp. sömürgenin hacldini bildirmere Vcrsr'! h\r önder anyordu kend:ne. 14 ekim seçımıerı ona bu olanağı lağladı. Ak yüıeklı. ak niyptli bir K^raoğlan'I» buluîtu halk, bunca :yi niyçtli aydın evladın'.n, bilerek bilmiyetek harcanıp. zindanlaıda çürümesine seyirci kaldıktan. kslmak durumuna düştiikten sonra. Kim bu Karaoğlan? Türk toplumuna. armaJanlann en degerlisir.i, güven duygusunu e$e d"J •a hayrat. kurda kuşa inat. yeniden kazandıran bir insan! Daha önceki pısınk. «ennaye yanlısı. sön"iürgen canhsı. süper devlet uydusu bir takım yönetim denernelerinin üstünden silindir gibi geçip. insan ha!:!arma dayalı demokrasi anlayışını. valnız yurdunda değil. bütün dünyada egemen kıl maya çahşan bir inşan! Bir barış adam;! Ama barıjın. her gün yeniden kazanılması gereken bir vi rsç olduğtınu. bu usıırda ?avasmaktan yılmamak 2ei"ktİ2İni de bilen bir adam! Onun savaşı. h?r fcyH.en önce. yurt icinde =ürüp giden insan sömürü^üne karçı bir savaştı. tnsan aklını, insan onurunu hiçe sayan kurulu düzene karşı demokratik yoldan girişilen, demokratik yoldan sürdürüîecek bir sava?! Ne var ki. Karaoğlan daha bu savaça baçlamak üzereydi ki. bir başka savaş. hiç beklemeriisi. ya da beklemek istemediği, silâha. tnpa. tü feef dsyanan bir sıcak sava; gerçeği ile karşı karşıya kaldl. Bir barış ariamı için. ne büyük bir balıt sız'.ıktı bu! Bu kez, insanın itı»n tarafından *öm'irülmesi değil. bir ulusun bir başka ıılus. y« d« ulus'.ar tarafından sömürülmesiydi söz konusu olan. Sömürüye, İnsanın Insanı. ulusun ulusn s8mBr mesine karç: çıkan bir Yunsnistan, ıınır komşumuz, »arkısında türküsünde, yaşayijinda gelenefinde bizden ki! pay; ayn olmayan, banş içinde yan yana kardeş kard??« yaşamaktan başka amaç güdememesi gereken bir Yunanistania sevişe anla şa. yan yana, sınır sınıra do?tça, insanca, kucak kucaîa vssam?k HP ?Ü7el oîıırdıı' Ama, gerçek öyle mi? Yunanlstan., bir fcin fline kaptırmış kendir.l. Kıbrıs'taki, lnsanlık dışı eylemleriyle, çoluk çocuk, katfın erkek, »ilâhlı »ilâhsız. güçlü güç«üı demeden, kitla hainde cinavetlere, senel kırıma girişmekle, in«anın in?an tarafından, ulusun ulus tarafından sömürülmeMne kucak açmakta. Ne oldu lonunda? O barı? havartsl Karaoîlar'ın ve onunla kenetli, aynlmaz bir bütiinliice er;«en Türk ulusıınurk, KStip Çelebl'nin deyimiyle, gönül aynası pasiandı. Tıpkı, 1655' l*rrip Girit seferine yol açan ssldınlarda oldugu gibi. Gr.nül aynaüi paslanmıya görsün, kaba kuTv»te karşı kaba kııvvet konu?maya ba.şlar. Kıbrıs olavı, lşte boylesi bir gönül paslanroasmın t?pki«idir. Cengiz Avtmatov'un TOPRAK ANA »dh o eiİ7<>l:m romarvrın baş kahramanı Tolunay, cepheden uzaklarda. bir köyde. sava^ın, onanlmaz acılannı vüreâinin derinlerlnde duya duya, gencpcik evlâtlarının. kocas^mn, karde?lerinin. vakınlarının ölüra haberlerinl »Ine'ine c^ke cpke. DoŞa'vı çnrsuya cekiynr Toprak Ana'nın ccvabı su olui'or; cSer Tolunav, sen insanlarn navssmadsn vasavıp va'avamayacak!»rım «cruvnrîiın Bu «Izlere. 1n«anlara baSlı bir iey. bara de*il. size. sizln aklınıza baŞlı». Evet, ln>=anların aklına baîlı bir $ev! Neden Yunani^tan. Türkiye ile çatışır, neden sava?ır' Her ikt ülke. sanki kendi bünvelerinde, in«anlarını »ömürgenlerden. çıkarcllardan kur•srm!< da. ulusça birbijlerini yemeye. birblrinl vermeye. ezançye hak kazanmıslar! Fazıl Hü'nü Dafilarça UYANIK adll ?llrlnde ^nvlp divor: KarHp« olduBumuzu. karde? olduğumuzu İ!k karanlıktan beri ver yüzünün Kadprimizkpn ilk vildız, Niye anbvamamısız, Xive anhvamamtşız, Bakmışız hakmışız da göklere! Hayır, göklere bakmıyoruz artık. Gözierlmİ7 yerde. verin cerçeklerinrle. Karaoîları Türkiyeji, gerçeSi Eoklerde degil, yerde anyor. Bulacak da. Kıbrı«'ta dokülen kanlar, Tiirkive' nin. sömürü düzeninm tirünü olan Caddebostan ya.cantlsının şürüp eitmesl içlr» dejll, her iki yanda. Emek'in hakkını tanıyan. Emek'e ba'<kını veren, vermek zorunda olan, elbirliğjyle kunılmaîi gereken. namuslu. dürüst, gömürüsüz bir dünvanın tpmellerini atacak. Paslanan gönül aynamır gÜ7el fünlerin mutlu imce?ini vansıtarak er eeç Devenin Boynu G Yabancı Bunlar Be$ katlı yapıların yerini, en a?:ndsn on katlıların almaya bajladıgı bıjyük kentlerimiT.m varlıklı semtlerinde kümeleşen bu zengin aile çorukları ile, onlara rizenen, sınıf bilinciıv dpn yck^'jTi «ecekondu çocukları mı. Eccvüin feçim hakkına lııyık (fördüsü gençlik? Değil, değil, değil! 12 Mart öncesinin ve »onrastnın, sorumsuz, nmtluluklarır.ı yabamrı sermaye u$aklı£:na bağlami' vöneticiltrin aşağılık politikasında açmışlar gözlerini dünyaya bunlar Kendi çıkarlarını yurt çıkan üstünde gören bencil babaların biîinçsiz, javalli çocukları bunlar... Bunlann çok uzaklannds, o işkencelere. tarifgiz baskılara uftrayan. vüreklerinl kafalanm jnırtlannın esenlifine adamı$ ama. adlan anarşiste çıkmış; bu baycık ve bayancıklardan bin kez, on bin ker. yüz bin kez, miiyon ker daha yurtsever. daha bilinçli. daha onurlu, haklan clan ssvişip koklasmayı. cyna«ıp finprde'meyi. Yunan Yanlışı • ln?anın insan tarafmdan «ömürülmesini orta din kaldırın. bir ulu=un bir başka uluf tarafından «önıiirülmesine wn verirsiniz» diyordu Batılı dü»ünürler. İ?te. Karaoelan. bu öğretiye uyarak. önce kendi yurdunda sömürüye son vermek için çık mıstı ortaya. Ama. kendi ulutu içinde sömürüy» son veımesi yeterli miydi, sınır boylarındaki ulufiarria sömürü düzeni «ürüp giderken? Komçumuz Yunsnistan. bır asker cuntaunın demir yumı~uğj iltında. fomürü düzenini fürdürmeTe çahfan bir ülke riejil de. insan onuruna savgılı. sömü rü düsmant bir ülke olsaydı, silâhlı bir ç»tı«mava eerîk duyuhır nuıvHu? BİR GAZETECİ ÖLOÜRÜLDÜ Oktay AKBAL Evet Hayır MİLLÎ EGİTİMDE TEFTİŞ tLLÎ Eğıtım Bakanı ÜJtundağ, göreve başladığı gün çözüm beldeyen bir yığm Forunla karşılaştı. Bunlann en başında. liseleri bitiren yüzbinlerce gencin üst eğitim kurumlarına girebilme sorunıı geliyordu. Bunun kı?a ve uzun vadeli olmak üzere iki çözüm yolu vardı: Birincisi. eldeki tüm olanakların son sınırına dek kullanılmaııydı. İkinci çözüm yolu ise, öğrenciiîer ortaokul ve lise stmflarmda Jiken mesleğe yöneltilerek yüksek öğretlm " kurumlarının * 'kWpii*rı önlerindeki yığılmaların önlenmesiydi. Bunun içindir ki ilk iş olarak, her yıl toplanması yasal bir zorunluk olduğu halde neden• yıllardan beri toplanmayan « Milli Egitim Şurası'nı toplamak oldu. 24 haziran 4 temmuz 19T4 günlerinde toplanan Sura. «MilH Eğitim sistemimizin bütünlüğü içinde programlar ve öğrenci *kı«ını düzenleyen kurallar>ı inceleyerek karara bağladı Artık i? bu kararları eldeki olanaklara ve ülke koşullanna uyeun olarak uygulamaya kalıyordu. Fakat i« bununla bitmiş değildir. Yıllardır bozulan eğitim si?teminin rayına oturtulabilmesi için çözüm bekleyen daha birçok sorun vardır sırada. Bunlardan biri de. teftis ve denetleme hizmetlerinin yeni baîtan gözden geçirilmesi. ç^ödas eğitim anlayısına ve ülke serek»emelerine göre yeni bir sistemin ol"»turulma*ıdır. N DEM Yavur artık aramızda dejil. Yasamının e ş i S , meslegmin ilk adımlarında genç blr sazeteciydi. Kimlıeıni, yaşam öyküsünü gazetelerde U7Un uzun okudunuz. Ba?ına gelenlerl biliyorsunu?. Bir basin. ajan«ının muhabirı olarak Kıbrıs'a gitmişti. Kendi istemişti gltmeyı. Koça koşa, sevine sevine. tki gazetçci arkada?ıyle birlikte tutsak düştü Rumlarm eline. Hafif yaralı olarak... Bir hastahaneve götürdüler, kapıda bekliyorlarriı. O sırada bir Rum askerl çektlmakineli »ılâhını, taramaya basladt. A(Jem düştü yere. Blt çok kur?un girmi«ti vücuduna: Bir hs«t*ne önünde vufulmak... Kötü bir amellyat geçirdi. Yine de son anlarvnda o doktorun kendislne iyi davrandıjını, ama canını çok yaktıgını söylemiş. tkl gün lonra Türkiye'ye gonderildl. Kurtarmak için herşey yapıldı. Ama iç iften geçmişti. Genç gazeteci otuz yaşında çıktı gitti bu dünyadan. Bir 26 agustos safeahı... Öykü bu derıli kıs«. Ne olsun lstersiniz? G»nç bir gazeîeel. Bir yaşam ne denli uzun sürse de özetlenlnce hepsi bu kadar mı. rtenilir. Hem önemli olan yıllann çokluğu değildir, kişinin geçirdiğl o yıllann bir anl*m, bir değer. bir önem taşımasıdır. Boşa geçmemesl. havaya uçup gitmemesidir. Kimi elli, altmış, yetmiş, seksen yıl yaşar, yazar, çizer. koşuşur, ama bir katkısı olmaz, ne kendi mesleğine, rve klşilığine, ne de içinde yaşadı|ı topluma Böyleleri öyle çok kı! Yıllardır bıraktığm yerde bulursun onlan. Gazeteci de o!salar öyledirler. Kimi'de Adem Yavuz gibi gençliginin ilkyazında verir en güzel ürününü. Yasamıdır o, kutsal bir davada, mesleginin basarılı bir çalışmasmı yaparken şehit düjer, blr ulusun yüreğine gömülür. Yeni bir gazeteci kuşağl yetifti. Çayına simlrfini banan, tkşamları koltuk meyhanesinde iki tek atıp uyuşuk uyusuk yasayan eski gazeteci tipi giderek tarihe karışıyor. Şimdi gazeteci demek, muhabir demek, haberi yennde, zamanında, ilk elden aian, gören, yaşayan kişi demektir. Atlar uçağa, koşar gider tehlikenin içine, çekinmeden, korkmarian. Okurlarına en taze, en yeni, en doğru haberi, resnn yetiştirmektir amaç. Gazeteci bir gerçek avcısıdır. Ne olur.«a ol?un gerçeği arayacak, bulmaya çalışacaktır. *Geçen aksam TV'de seyrettik Kıbrış'ra tuUak duşup ierbest bırakılanları. Hele Adem Yavuz ve Ergın Konuksever'le birlikte tutsak düşüp serbest bırakılan senç gazeteci Kapkın'ın konuşması en etkileyici olan:ydı. Klleri, gözleri bağlı bir gazeteciyi arkadan kurşunlamak... Yaşarfık sanki c anl. Gözu dönmüş çılgınların acımasızl;kları... Yeryüzür.de pek çok savaş oldu. Gazeteciler bütün bu savaslarda görev aldılar, yaralandılar, öldüler, yitip gittiler. Ama tutçak düsmüş, yaralanmış, ellerl. gözleri bağlı bir gazetecin;n makineli tüfekle tarandığını hiç duymad'.k şımdiye de* N'e birinci, ne ikinci cünya savaşında, ne Kore'rie, ne Vietnam'ria, ne de daha başka bir yerd>... Hangi ulustan olur=a olsun savaş muhabiri silâhsız bir kişidir Görevi rtldiirmek degildir. haber vermektir, görmektır, srördüğünü duvurnıaktır Böyle bır kişiyi soğukkanlılıkla kurşun yafimııruna tutmak çılgınlık sınırını aşan bir davranıştır. Uygar adı verilen dünya kamuınyuna acı gerçekleri göstermeye yetmeyecek mi bu son olay? Yoksa yine mi gözlerini yumacaklar, bir savaş muhabirinin ha.stane kapısında delik deşik edilmesine? Yavuz, bir köy çocuğuydu, Orta Anadolu'nun bir köyünden .. Okuma tutkusuyle kente knşmus, yüksek ögrenimini bitirmis, TRT'nin i!k TV yayınlarında üeinç programlar hazırlamış bir bilinçli aydın. Halkından kopmamis, koyünrfen uzaklaşmamıs, safilam bir kafa. güçlü bir yürek. Kı«aca?ı. toplumumuzun son yıllarda bır biri ardına yetlstirdigl «en iyilerden»... En iviler çok ya?amazmı^! Bir çok örneiı de var önümüzde. Böyleleri o as«lak tipler gibi yaşama yapışamıyorlar. Yaşamlarını bir amaç. bir ülkü, b'.r anlam adına harcamaktan çekinmiyorlar. Kendismı yakından tanıyan öymen1in yazısında okudum, son seçimlerde CHP'den milletvekili adayıymış. Listen:n altına düçmüş, yine de sonuna dek savaşrnış parti^i için. Gerçek hir halk temîilcisi olacaktı seçllebilseydi. Kencfine, özüne, köklerine, halkına baŞlı bir milletvekîi. Adem Yavuzlar bir değil. beş değildir. Bilinçli eençlik Yavuz'larla dolup taşıyor. Şimdilik hep?i tnplumun sorum yerlerinden uzakta savaşıyorlar. Doha yaşam volunun ilk adımmdalar. Ama r<.T» onlara gelecek. Türk toplumu da kurtulu?a ancak o zaman ula?acak. Adem Yavuz artık yok. Türk basınının fthidj diyorlar ona. Adı sokaklar» verilir, anıt dikilir, büstleri yapılır, ödül düzenlenir anısına... Yürekli bir devrimciyi yitirtfik. Gerçek bir gazeteciyi. B:r kardeşimizı. bir oğlumuzu, bir anda hepimizin yakını olan bir genç insanı... « YILLARDIR BOZULAN EĞÎTÎM SİSTEMİNİ RAYINA OTURTMADA ÖNEMLÎ SORUNLARDAN BİRÎ DE TEFTÎŞ VE DENETLEME HÎZMETLERİNÎ YENÎ BAŞTAN GÖZDEN GEÇİRİP DÜZENLEMEDİR Etem ÜTÜK ISTANBUL tLKÖĞRETtM lüklerini den.eUer\er, Ajfnca, köy deki bir ilkokuldan"başlayaraJ: Bakanlığa bağlı tüm kuruluşların teftis ve denetlemeleri, inceleme, araştırma /e soruîturmaiarı hizmet alamna girer. Kurum ve okullan üç yılda bir teftiş ederler. Raporlannı kurum adına verirler, öfretmenlerin çalışmaları bu raporların içinde belirtilir. Bu müfettişler Ankara, îstanbul, Izmir gibi Uç merkezde bulunurlar. ü an * da^n »z bir kere rapor vermek zorundadırlar. Daf'IM^irfRMKr köylere, kus uçmaz, kervan geçmez yurt köşelerine bugün at. katır sırtında yalnız ilköğretim müfettişi gider Devletin her kuruluşu motorlu taşıtlarla donatıldığı halde bunlann üçüne. be?ine bile bir tasıt verilmez. Hiç bir bakanlığın. kurulusun müfettişi teftiş ettiği elemanın evinde konuk olmak dıirumunda kalmadığı halde. ilköğretim müfettişleri böyle bir zorunlukla da karsı laşırlar. Görevleri bu denli ağır ol masına karşın. tüm bakanlıkların müfettişleri gibi, hizmete hazır oldukları yılın her gününde yolluk almazlar. Ancak bölge merkezlerinin dıç'.nda görev yaptıklan zaman alırlar. Eğitim enstitü.'ü çıkışlı bir eğitimci milli eğ^im müdürlüğü ya da orta dereceh bir okul müdürlügünü başan ile yapmışsa bakanhk müfettişı atanabilir. Fakat aynı okul çıkı?lı bir ilköğretim müfettişi ne denli bssarılı olursa olsun bakanhk müfettisliğine atanamaz, Gerek yolluk işindeki. gerekse bakanlık müfettisliğine atanmadaki bu ayncalığın nedenini ne bilen vardır, ne de usa yakın biçimde açıklnyabilen... îl ve llçelerde yüksek okulların dışmda ilk ve ortaöğretim lrurumlan. özel okullar. dersaneler, yurtlar. kurs'.ar, kitaplıklar, eski yapıtlar ve müzeler, korunmaya gerekseme duyulan çocuklar, ö rel eğitim ve halk egitimi vb. kurumlan vardır Birçok kasaha tlköğretim Müfettişleri Bunlar lllerdekı milU egitım müdürlerine bağlıdır. Eğitim enstitülerinı bitirenlerle, belli blr süre basarılı ılkokul ögretmenligı yaptıktan sonra Bakanlığın açtıgı kursta başan gösterenlerden atanır. tlköğretim Müfettişleri Yönetmeligi görevlerinl şu biçimde saptar: 1. Teftiş ve denetleme, 2. Meslekl yardım ve 1$ basınd« yetUtirme, 3. înceleme. 4. Soruşturma. tlköğretim müfettişlerinin hizmfl alanı daha da genistir. Bakanhk Teftis Kurulu ile hiç bir bağlanlılan yoktur. Bölgelerindeki okullara sık sık giderek öğretmenlere rehberlik yapmak, onlan iş baçında yetistirmek, seminerleri yfirütınekle yükümlüdürler. Verilen inceleme, arajtırma ve sorusturmaları yaparlar. Her öğretmeni ayn ayrı teftis. ederek çalısm^ların: raporla de".^rlendirmek. heı öjretmene yıl BugUn Ulkemizde gerek kamu, gerekse örerk kurulujların tek teftiş örgütlert varken, Mill Eğitim Bakanlığırda iki tane teftiş örgütü vardır: 1. Bakanhk Müfettişleri. 2. îlköfretim Müfettişleri. Bu örgüt. Teftiş Kurulu Ba«kanı yolu ile Sayın Bakana bag lıdır. Bu miifettişler, başarıları usulüne göre saptanmış olan milli eğitim müdürleri ile orta derecell okul müdürlerinden atanır. Bunlar. ortaögretim lcurumlan ile mtlll ejtitim mtidiir ve büyük köylerde de ortaokul açılmal.tadır. 8 yılhk temel egitim okuüarının açılması ile de ilk ve ortaöğretim hizmetleri birbirinın içıne daha çok girmiş olacaktır. Bakanlık bunlarla ilgıli inceleme. araştırma ve bir kısım sorusrurmaların yapılmasını illerden ıster. Milli Eğitim Müdürleri de bu görevleri buyruğu dltında buhınan ilköğretim müfcttişîerine vaptarmak zorunda kalır. Bunun için şu önerüerde bulunuyoruz: 1. îlk ve ortaöğretim kurumlafthrn ' teftiş »rgütleri «rürleştlrHmelidir. 2 Biriesttnlen bu örgüt Bakan hk Tefıiş Kuruluna bağlanmahdır. 3. lllerin üç, beş tanesl bir teftiş bölgesi yapılabilir. Ankara. îstanbul. îzmır gibi büyük merkezler tek basına birer teftiş böl.sesi olabilir. Te£tiş bölgesi ayrıca gmplara ayrılabilir. Bu suretle: a ı Yul.arıda açıklamağa çahştıgımız sorunlar ortadan telkacaktır. b) İllerdeki tüm eğitim hizmetlennin çağd.ş eğitim sistemine ve ülke kosuüarına uygun olarak daha verimli. düıenli biçimde yünitüİPbilmesi bakımından, yurt dü7eyine en gen:s biçimde dağılmış bulunan bu oktıl ve kurumla nn denetimlen. bunlarla ilgili inceleme. araştırma, soruşturmaların tek elden vürütülmesı olanağı bulunacaktır. c) Müfettişlere motorlu taşıt verildiginde ıse. hizmet kolaylaşacak. en uzak kcy ve kasabalardakı öSretmen artık kendi yaz gısı ile bagbaşa kalmaktan kurtulacak. hiîmet sırasmda karşılaştıgı problemlenn çözümünde yalnız bırakılmamıs olacaktır. Önümüzdeki öğretim yılmda bir bölümünün uygulanmasına başlanacak olan venı eğitim Sisteminin başarı kazanmasında açıklamağa çahştığımız bu hususların önemli bir etken olacağı kanısındavız Unaydın iyi bir gazetecilik yaptı; Bayar'ın arujannı y«yınlıyor. Arada sırada oen de bir göz aUyoıum Celal Bey'in yazdıklanna. «Günaydın gazetesı için Dizzat Bayar tarafından kaleme alınan bu yazılarda« 8nceki srllo ?u satırları okudum: «îkinci Dünya Savaşı sona ermi?, bu savaşı zaferle bltirmiş olan devletler savaş ertesi jrunlerinde. Jo avrı dev blok baline gelmişlerdi. Amerlka ve Avrnpa dev'etler' A W lantik Paktı etrafında toplanmıslar. Sovyet R«ST« ve Avrupa'da işgal altında tuttuğu devletler sonraaan Vaı^ova Paktı olarak isimlendirilen bir topluluk halinde kenetlenmişlrrdi. Bu iki blok arasında bir «soğnk savaş» vardı Riz yalnızdık! Varşova Paktımn üstiin gücü Sovyet Rusya, Boğazlar statüsünün yeniden ve kendisiyle pözden «çirümesıni istenıiş, üç Doğıı vilâyetimiz üzerinde de tonrali istekleriyle karşıtnıza dikilmişti. Buna karşılık. Atlantik Paktının etrafında toplanan .\merika ve Avrupa devlrtleri fürkiye'yi aralarına almak istemiyorlardı. Müttefikımiz tneiltere. Atlantik Paktımn Avrupa medeniyetini savunmak İçin kııruldııjunu ileri sürerek Türkiye'nin Du pakta abnma»ına mulıalefpt edivor. doütutnuz Amerika da belli bır sebep föıtermoden İnsiltere'nin rnuhalefetini de6tekliyordu Heniiz mubalefet lideri bulundufıım H48 nlınrta v« 30 mart'ta Ralıkesir'de gazeteciler, dış politika nakkında benden bir demeç istedikleri zaman şuıılan sövlerru!,tim: Atlantik Paktında bir tecavüz gayesi olmaJığına göre bizim orada yer almamız yerinde olurdu. Savnnma «asdiyle kurulacak Akdeniz Paktı da boyle bir boşluğu doldurabilir. Yeni bir dünya harbinde topraklarunınn masun kalmam temennive şayandır. Ancak coğrafî vaziyetimiz bizj cok düşündürmeye müsaittir. İngiltere ile Amerika'nın rtnsya'va açacaklan bir harpte memleketimizin tarafsıı kalmıui dügünülemez..» Bu demecln verildijji gilnden bngüne. dünvaııa Teni blr gelişme olmamıştı. öyleyse Atlantik Paktına rirmeTi Mğlamak. ya da yrni bir Akdeniz Paktı kunıculan içînde bulonarak kollektif bir emniyetin siperine sahip olmak geretti» • lşte böyle yazvyor CelSl Bayar... Bazı çocuk dergilerinde «yanlışlan bnlalım» diye oyunlar düzenlenir. Simdi eeltniz herj birlikte eski Cumhurbas>kanı Celâ! Beyin vanhslannı saptavalım: Ba\ar «Varsova PaMının üsHin rfciî Sovyet Rnsym BojSnrlar statiisiinün venlden ve kendisiyle gfaden teçirilmesini Utemiş, üç doğu vllâyettmlr üzerinde de toprak Isteklerivle karsımıza dikilmi"îti. Buna karşıltk, Atlantfk Paktımn etrafında toplanan Ameril.'a ve Avrupa devletlerl Türkiye'yl aralarına almak lstemlyorlardı» diye yazıyor. Oysa: Sovyetlerin istekleri 1945 ve 1946'dadır; o sırada ne Varsova Paktı vardı. ne NATO... NATO 1949 nisamnda kuruldu. Varşova Hakü'mn kuruluşu 6 sene sonradır, »• 1955 jv lıdır. Bavar 1948 yılınd!. 30 maıtta Ba'.ıkesir'de tazetecilere, «Atlantik Paktında blr tecavüz garesi olmadıînna tdre Wlim orada ver almamız yerinde olurdu» diye demeç verdiJini yazıyor. NATO. IMP'da kuruldujtuna göre Bayar bu demed 1948 ^lında nac.l vermiş? Bayar. «Bu dstnecin verfldiğl günden (311 mart İMS) btifrüne kadar (ıktiriara ıreçtiîi 1950 yılı) dünyada venl bir gelJşme olmarrıştı» diye vazıvor. Ovss arada NATO'mm kuruluşiı vardır. Deıeye boynun neden egri de:rıişler? Nerem dogru ki! cevabını vermiş. On vıl Cumhurbtışkanhî: vapan Bavar'ın yazilarınm biz valnr bovtıumı ele aldık bu»ür... Yoksa Ceiâl Beyir kültür ve kafa düzeninin masallahı var. Ö L Ü M. Eski Vergi Müdürlerinden Mehmet R&îtirbey ile merw hume Fatma Ziynet hanımın kerimeleri mühendis Hayrettin TARABUŞun eşi Sabahat KARAKULAK, Mubahat v« Fikret TARABUŞ'un kıymetli anneleri, Haşim KARAKULAK ve Mebrure TARABUŞ'un kayınvalideleri NU, Nur KARAKULAK, Nedret KIZILÇALI'nın anneanneleri, Şevket TARABUŞun babaannesi Salihatı nisvandan Hatice Münire Tarabuş hanımefcndi Hakkın Rahmetine kavusmustur. Tanrı Rahmet eyleye. A İ L ES1 Cumhuriyet 6840 MEVLİT Dcğer'i varlığunız Dr. Muhlis Bayramoğlu'nun vefatınm 40'ıncı gününe rastlsyan 30 Ağustos 1974 cuma günü aziz ruhuna ithaf edilmek üzeıe ıkindi namazındnn «onra Şişli Camiinde okunarak mevlicie, akraba, dost ve arzu edcn din kardeşlerimizin te^ıifleri rica olunur. A I L ES I BÜYÜK KAYBIMIZ Medarı iftiharımız, canımızdan kıymetli varlığımız, yeri doldurulamayacak büyük insan, Atkaracalar naüiyesinden merhum Mustafa Aykaç ve merhume Hacı Nazife Aykaç'ın oğulları, merhum Ramazan Kesler ve merhume Şadiye Kesler'in damatlan, Nezahat Aykaç'ın muhterem ve aziz eşi, Haluk ve Selçuk Aykaç'ın kıymetli babaları, Onur Aykaç'ın sevgill dedesi, Pakize Akman, Nahide Akyiğit. Ziya Aykaç, Feride Demirhan, Nurten Tokat ve Fahriye Eren'in biricik ağabeyleri, Ümit ve Hesna'nın muhterem kayınpederleri, Türkân, Vildan ve Lâle'nin biricik amcaları, Nuray, Tuncay, Nevin, Esin, Hülya, Fulya, Nilgün, Gülgün, Nihat, Sunay ve Günay'ın dayıları, Şemsi Kesler, Saadet Mutluer, Nusret Kesler. Nimet Güranlıoğlu ve Müeyyet Kesler'in çok sevdikleri ezıişteleri, merhum Tahir Akman. Fethi Akyiğit, Edibe Aykaç, Sadık Demirhan, Riîat Tokat ve Hakkı Eren'in kayınbiraderleri, merhum Reşat Mutluer ve Semih Güranlıoğlu'nun bacanağı, Bülent, Bihter, Üner, Niyazi, Nermin, Fahamet. Sertaç ve Kemal'in büyük enişteleri. Eryürekli ve özdoğan ailelerinin dünürleri, Tomaç ailesinin kıymetli amcaları, Maliye Bakanlığı e.ski Hesap Uzmanlanndan; Clstanbul Reklâm: 5542) 6S29 Vefat ve Teşekkür Ceyişakar, özmen, Ongun ve Kap ailelerinin dpgerll lığı, fazilet Ömeği. iyilik sever insan eski tticcar. var VAHİT CEYİŞAKAR çok ani olarak vefat etmiştlr Merhumnn aziz nâçı 25.8.1974 pazar günü Artapazarı. Kavaiar Reşit BevdeRı ebedî ıstirahatgahına tevdi edilmıştir Bu Düvük anımızt oavlaşan, bize her haiierivle deştek olan tüm akraöa. dost ve merhumun bütün arkadaşianna tek tek teçpkkilT eder şükranlarımızın duyurulmasmda gazetenizin aracılığmı rlca ederia. MALÎ MÜŞAVİR Tüm EŞI CEYİŞAKAR AÎLESÎ ve ÇOCUKLARI Erle: İ)Ü~68^6 Telelon De*işikli»i Telefon suıteminde yapıl»n degiîiklikler Mbebiyle yeni telefon num»ralarımız: o | IBRAHIM AYKAÇ 27.8.1974 günü, gösterilen bütün ihtimama rağmen Hakkın rahmetlne kavugmuştur. Aziz na'aşı 29.8.1974 Perşembe günü (Bugün) öğle namazını müteakıp ŞLşli Camii Şerifinden alınarak Edırnekapı Şehitliğlndeki aile kabrine tevdi edilecektir. Tanrı rahmet eylesin. EŞİ ve EVLÂTLARI Cumhuriyet 6S39 * D A DI f J • • • • » • • » • • • • • •• • •• • • » ÇÖL; ve (Kınlı Kemlk ve mafsal Osmanbey HaUskargazl Cad 279/1 Sedef Apt Telr 47 47 83 43 03 72, 43 03 73 S»yın dost ve müştehlerimize duyurulur ORHAN YAVUZ Ümıan Spiral Kaynâkli Born Sanayii A. Ş. Oumhurıy«t (831 A R A N I Y O R İ >/, Gece vatncak, Doktorun v. çocuguna bakabilecek dadı /> aranıyor. Dr. ORHAN Tel: 36 1» 80 'yj, Cumhuriyet 6835^ t • • • X nasianklan» J ••••••••••••••••••••• # • î